14 Temmuz 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

14 Temmuz 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çoban - Maçı Kal Çoban Mehmedin Mustafa ıyor mu? Son Antrenmanlarda Olan Bu Müsabakayı Şüpheye Düşürdü Parmağının İncinmesi, Yapılması Mukarrer Türkiye Ağır siklet güreş Güneş ve Galatasaray klüple güreşçileri arasında tertip edilen ve bu arada Türkiyenin en kıymetli reşçlerinden Çoban Mehmetle Musta fanın karşılaşacağı müsabakanın ta: hi 24 Temmuzdur. Bu maç için hazır- lanmakta olan Çoban Mehmedin ge- çen haftaki idmanlarda parmakları in eindiğini ve bu yüzden milli takım 6- lemanları (le serbest güreş birineile- ri arasında milli takıma terfi gayesi. edilen müsabakalara girme- diği malümdur. Çobanın Mustafa ile karşılaşacağı 24 Temmuza kadar parmakları £ lacak mıdır? şampiyonu Çoban Mehmet | Bu sümlin cevabını ancak hekim verebilir? Diğer taraftan da parmak- İlanını sakatlığı yüzünden idmanı K miş olan Çoban, on gün sonra Musta- İfa gibi kuvvetli bir rakibe karsı id mansız bir vaziyette çıkmak isteye- cek midir? Burasını da Çobanın imanlarını i- dare eden klüp kaptanı söyliyebilir! Fakat malümattan, bir gazeteci olarak çıke râcağımız netice sudur: muayyen tarihi ası ihti olan 24 Temmuzda yapılma: ali çok kuvvetlidi o ————ee—.—— Alman « İsviçre Atletizm Teması Pazar günü Almanyanın Frankfurt şehrinde Almanya - İsviçre milli atle- tizm takımları karşılaşmış ve bu kar-| şlaşma Almanların 50 sayıya karşi 108 puvan gibi kahir bir galebesile ne ticelenmiştir. Yağlı Güreşler Türk Hava Kurumu Eyüp İlçesin- den: Kurumumuz menfaatine 24-7-038 tarihine rastlıyan pazar günü Eyüp Ortaokul bahçesinde yağlı güreşler tertip edilmiştir. Başa bir tay, büyük ortaya bir tosun, küçük ortaya bir koç, ve desteye üç adet kuzu mükâfat konulmuştur. Heyecanlı bir spor gü- nü yaşamak eistyenlerin bu güreşe gelmelerini rica ve tavsiye ederiz. Rekor Kırma Tecrübeleri T. 5. K. İstanbul Bölgesi Atletizm Ajanlığından: 17 Temmuz pazar günü saat 16,30 da Kadıköy Stadında yapılacak rekor kırma tecrübelerine aşağıda isimleri yazili atletler davet olunurlar: Kategori 4: Uzun atlama Cemal F. B. Çaroğlu A: S. Kategori 3: 300 M. koşu: Muzaffer H. 5. Fethi B. J. K. Ki- üm K. P. Maryo A. D. Merih F.B. Salt G. 5. Kategori 3: 4Xx100 m. Haydarpaşa Spor, Akın Spor. Kategori 1: 300 M. Koşu: Gören Güneş, Zare İst Spor, Kemal 5.5. Mehmed G. $. Faruk G. 5. Füru- zan F.B. Kategori 1: 4X1500: Kemal (Kocaeli) Galip (Kocaeli) Galip (Ankara) Artan (İst) Recep (İst) İbrahim (İst.) Hakkı (İst.) Sarkis (İst.) Bütün kategoriler 200 Mania Neriman H. 5. - Ali G, S. - Marna- kis T. YY. K. Gediz - Eskişehirle rabere Kaldı Büyük bir kafile ile Eskişehire gi- derek Eskişehir futboleüleri ile kar- şılaşan Gediz sporcuları büyük bir varlık göstererek 1 - 1 berabere kajl- mışlardir. Anadolu Klübünün Kongresi Anadolu klübünden: K'übümüzün sehelik kongresi 16-7. 1938 cumartesi günü saat 17 de Şem- sipaşada klüp merkezinde yapılacak. tır. Sayın azamızın teşrifleri rica ©- lunur, Merkezi Avrupa Kupası Maçları Bir aydanberi devam eden Merkezi Avrupa kupası maclarımın bu haft yalnız üç tanesi yapılmıştır. Prağda ! yana tehir larda maçı tarafeynin srzusi edilmiştir. ai yazıyoruz: To rinoda: Juventüs 4 - Kladno 2. Ceno- | vada: Cenova 3 - Rapid 0. Bükreşte; Franşvoroş 5 - Ripensiya 4 Kongreye Davet Barutgücünün ikinci yıl kongres 16-71-1938 cumartesi günü saat (14) de Bakırköy Halkevi salonunda yapıla- celi cak ve yeni idare heyeti seçilecektir. Güçlülerin mezkür gün ve saatte $a- onda bulunmaları, Vefa Klübünün Kongresi İdare heyeti intihabı için tehir e- dilen kongremiz 17 Temmuz Pazar günü sabah saat 10 da Şehzadebaşın da Letafet apartımanında tekrar ya- pılacağından sayın Üyelerin leri bilhassa rica olunur. teşrit- | Şmeling Ringden nan Alman şampiyonu Şmelingi Av maruz kalmıştır. lıyan gazetecilere Şmeling: “ — İstirahate çok ihtiyacım var arda sıraladığımız bu Çoban Mehmet - Mustafa maçının yapılması icap eden Slavya - Ambroz- üzerine Yapılan diğer maç- Joe Luizle yaptığı maçta sakatla- rupaya taşıyan Almanların Trans At Tentiği Şerburg limanına geldiği za- man vapur gazetecilerin hücumuna Kendisini uzandığı sezlengta yaka- R Tenis Âleminde Büyük Bir Sürpriz iu iğ Dünya Şampiyonu İki Amerikalı İki Yugoslav Tenisçiye Yenildi Dün Belgraddan gelen Ajans haber leri son Vimbildin müsabakalarında Bütün hasımlarını yenerek dü ni almış olan Amerikalı meşhur tenis- çi (Bac - Budge) un Yugoslav oyun- cularından (Kukulyeviç) e 7-5 ve 15- 13 yenildiğini, arkadaşı yine Ameri- kalı Makonun da yine Yugoslavyalı (Punçeç) e 9-7, 6-3 ve 4-6 mağlüp ol- duğunu bildiriyor. İki Balkan sporcusunun dünya şampiyonların yenmiş olmasından do layı memnun olduğumuzu saklamaya lüzum yoktur. Türk tenisçilerinden çoğu bu iki Yugoslav oyuncuyu pekâlâ tanırlar. (Budge) u yenmiş olan Kukulyeviç 930 ve müteakıp senelerde Atinada yapılmış olan Balkan tenis turnuva- #ına iştirak ederek Suat. Sedat ve rinden mürekkep olan bizim ten lerle karşılaşmış bir oyuncudur. O 28 man gerçi Balkanların iyi oyuncula;, rından ve hattâ Belkan şampiyonu da olmuş olan Kukulyeviçte beynelmi- lel bir öytüncu kumaşı görünmüyordu. Buna mukabil (Mako) yu yendiği dirilen (Puçeç) son Vimbildin müsa» bakalarında enternasyonal venerek yarı finale kadar varmıştı (Punçeç) bundan üç dört sene evvel ırkadaşı Şaferle birlikte şehrimize ge lerek bizimkilerle karşılaşmıştı. Ana dolu Ajansının verdiği haberde bir Jgüna t tafsilât olmamasına rağmen ik! Amerikalının mağlübiyeti şöyle cere olsa gerektir. Yugoslavlar en kuvvetli oyuncuları olan Punçeç'e Amerikalının zayıfı o- lan Makoyu vererek bir galebe temin etmek ve (Budge) a (Kukulyeviç) i kurban vermek istemişler ve İyi bir teasdüf eseri olan (Budge) un çok fe- na bir günü (Kukulyevic) in çok ii bir. gününe gelmiş ve boyu uzun bir adam olan Kukulyeviz nimâğlüp te nis sampiyonunu yenmiştir. Balkanlı spor arksdaşlarımızı bu çok mühim gelebelerinden dolayı teb rik etmeliyiz l Şehemini Klübü Yeniden Faaliyete Geçiyor Memleketimizde ilk spor hareket- leri başladığı zaman teşekkül etmiş o- len “Şehremini İdman Yurdu” bir aralık “Süleymaniye İdman Yurdu- Milli mücadele yıllarında uzuyları vak etmiş olan bu klübümüz faaliyetini muvakkat bir zaman için durdurmuş ve uzuvlarınm bir kısmı da “Şehremini Necmi İstik- İli" klübü adiyle bir klüp tesis ede- İrek Topkapı İdman Yurdile birlikte çalışmalarına devam etmişti, Bu kere öğrendiğimize göre eski u- zuvlarım da bir araya toplamak su- retile “Şehremini İdman Yurdu” ye- niden faaliyet sahasına geçmiştir. Çekilmiyecek mi? oğlu Halkevi temsil salonunda göste- Şmelingin vapurun şezlongunda alınan resmi mi tedavi ettireceğim * demistir. “Boksu birakucuk misiniz?" suzli- ne de: “Bu hususta henüz kati bir ka- rarım yoktur. Faket karım muhakkak surette terketmekliğim için ısrar edi- imdiden daha birçok teklifler karşısında kaldım. Snorcutuk hisle- rim karımın ısrarlarına galebe zaldı takdirde bana teklifte bulunan Tom- Memleketime giderek bir mitddet din |mi Far veya Bradökla karşılaşmaklı- leneceğim ve sakatlanan belkemiği- | ğım ihtimali vardır." demiştir | SEP 'İ Bir Semtin Derdi İ N. Y. imzasile aldığımız bir mektupla şöyle deniyot: “Ben, Şişlide oturuyorum, Be- şiktaşta da, hiç olınazsa hafta- da hir defa ziyaret otmiye mec- bur oti nis şampiyonu olan ve nâmağlüp adı || İ Şimdiki halde Lü saniye. | 14 saniye. Vatandaşla Mülâkat bulunduğum akrabalarım “yor. Tabii, yaz kiş, sık sık Beşiktaşa gidiyorum, Tramvaydan, otobüsten inin- ce, ilk adımlarımı attığım tram vay caddesi temiz.. Fakat sola sa- pıp ta Aile bahçesinin önünden Köyiçine girince evvelâ kaldı- rımlarda yalpalâmiya ( başlıyo- rum. Biraz sonra, un fabrikası zarasile karşılaşıyorum, yol ar- tık kaldırımsız ve tor, toprak sahasından başka bir şey değil dir. Düşününüz: Tâ, Ihlamaer de- resine kadar uzanan bu yolu, şın çamurda. yazın toz, toprak. ia geçmek ne azaplı bir şeydir! Bu caddede oturanların, yez kış çektikleri bu ıstıraplarından haşka, diğer büyük bir dertleri de var: Yazın, sıcakların en bu- || naltıcı saatlerinde, herkesin a- zacık havaya can attığı zaman. | larda pencerelerini | mecburiyetleri, Bu caddedeki evlerin pencere- lerini açmıya imkân mı var? Hasretle beklenen en küçük bir esinti, sokakta toz anaforları ya: | BARR açamamak piyor ve sokağın tozlarını pen- | eerelerden odalara dolduruyor. Orada oturan akrabalarıma #- | cıdığım için, belediyenin him «| metini dilemenizi temenni et- mekten kendimi alamıyorum... bnzas te iki ecrine in her istedi Mç bulunmaz. Öte kine gidersin, ilâç bulurur, ekseriya iâ- & verecek adam bulunmaz. Ehliyetname- #iz bir çırak, en mühim reçeteleri hazır- Birçok kimseler #lâçlarını Gaziantep , veya Urfamın bir kazası olan Birecik- te yaptırıyorlar, Halk bu yüzden sıkıntı Birçok tözült mâsraf ediyor. Alak, darlarin Be fse bir eyre Yetmatarız ni dileriz, Pis sula Beşiktaşta, vardır. cekiyar. dikkat etmeli Misirlibahçede 25 numaralı emekli öğretmen Zekiye Re- hükümet da iresinin karşısında bir sücudan 15 kuruş mukabilinde hiz galon iyi su aldım firlerimle bersher içtik. Fakat, derhal hatsız olduk. Cünkü bize iyi sw diye verilen su kartşık, fena bir sa idi. Adada iyi su bulmak çok müşkül. Bu güznl #nyfiye yerinde hulkın İyi si bulmakta mü çekmesi doğru mudur? Üstelik Eslen su için 15 güruş veriliyor. Altikadarların nazarı dikkatini cekmeni- zi dilerim... —————————— Spor Filmi İstanbul Spor Klübünden: 'Trakya Umum! Müfettişliği tum 2- telyesi tarafından filme alınan klü- bümüzün son Trakya seyahati ve spor temas ve hareketlerile Trakyanın kal kınması, İstanbul ve Atina Üniversi- | tesi gençlerinin Trakyayı ziyaretleri- ne Trakya ve Ege askeri manevrala | rına ve Mimar Sinanın Trakyadaki e-| serlerine ait filmler 14 Temmuz Per- şembe günü akşamı sast 20,30 da Bey k ecektir. Klüp mensuplarının teşrif. lerini rica ederim Bisikletle Fransa Turu Her sene daha fazla alâka gören ve Fransanın bir nevi Spor bayramı te- lâkki edilen bisikletle Fransa turu- nun 5 Temmuzda başladığı malüm- dur. Her sene takip edilen istikame-| tin ters tarafından başlanan bu sene- ki turun ilk etaplarında bu müsabaka ların favorileri olan İtalyan ve Belçi- ka bisikletçiler kendilerini fazla sık madıklarından birinci vaziyette değii lerdir, Ancak bu bisikletçiler dağlık arazilerde hakiki kudretlerini göstere ceklerinden turun o zaman kimin tâ- rafından kazanılacağı belli olacaktır la gelmektedir. Umumi tasnifte ilk beş kişi şu sırayı takip etmektedirler 1 — Jan Mojaros (Lük.) 28 saat 29 dakika 14 saniye. 2 — Vekkerling (Alm) 28 saat 29 dakika 46 saniye. 3 — Lediik (F.) 28 saat 30 dakika 6 4 — Gosma (P.) 28 saat 30 dakika 5— saniye. Many (F.) 28 saat 30 dakika 14 düften vazgeçiniz, 14-7-938 AMAR AAA ARA ARAMA DA BASEN ERA AA Üç Günlük Hikây # TARLAYA ÇEVRİLEN $ Yazan : Mae nai > e Ahlamışlar köyü, kasabadan De İldeğirmen yoluna sapınca, yaya , bütün bir gün, eşek sır- e böyle üç saat tutar. De- Birmeni kıvrılıp Delisuyu yan ta- rafınıza alır almaz kendinizi bir- denbire kel tepeler, dımdızlak tar- lalar arasında bulursunuz. Ne bir yonca, ne katır tırnaklarına tesa- le vakit ne tesadüf ederseniz vay halinize!, Yollarda insan değil, it bile gözük- mez, kervan geçmez, bulut gölgesi düşmez, kuş uçmaz. Ahlamışlar köyü lun nihayetindeydi. böyle bir yo- Köye vardıktan sonra iş değiş- « Za ten, Ahlamışa yola düşüp te köye uğrıyacak olanlar, dağlık taşlık u- zayıp giden miş olsa yine neyseliyim ne! yola, “hele bir nihaye- te varalım!., diye katlanırlar; ve Delideğirmeni işleten ihtiyar, Ah- lamışlar hakkında hüçbir şey lememişse, kafalarında güllük gü- Histanlık bir memleket hayal edip dururlardı. Yalnız köyü sorgu sual edince, ihtiyarın kıs kıs içinden gül ümmü iii e Aklamışlar allahin bir azabıydı doğrusu.. Yol bir türlü, k risi başka bir t lemez, sapan sürmez topraklar tünde bir asırdır çalışan Ahlamı lilar köylerini imkânı yok dam e- dememişler; hele burunlarının di- binde şarıl şarıl dağlardan akarak kaybolan Delisuyu tarlalarına ge tirememişler gitmişti işte... Köye ilk girenlerin, bütün kaba- hati Ahlamışlılarda bulacaklarına şüphe yoktu. Köy meydanı yaz başlangıcında gübrelerden geçil mez; sineklerden atlanmazdı. Ah- lamışhılara bunu söylediğiniz va- “hele bir yaz başlasın!,, der- ; “ne gübre kalacak, ne haşe- Ahlamışlılar el birliği ile burasını öyle bir temize yazacak- lar kil...., İşin hakikati, mışlıların, yaz başlangıcı için belki de hakları var reler... dı. Köyün gübreliği yoktu; herkes ister istemez ahırından boşalacak pisliği köy meydanlığına döküyor; temizlik için de yazın gelmesini bekliyordu. Amma yaz gelir gel- mez Ahlamışlıların başka işleri çi- kiyor;; ya dua için tepelere tırma- nıyorlar; :yahut yiyeceklerini baş- ka yerlerde aramıya | çıkıyorlar; gübrelik te bir sinek yatağı halin- de kalıp gidiyordu. Eğer, tekrar birisi çıkarak Ahlamışlılara bunu hatırlatırsa: ““. Ne yapalım; diye cevap ve- rirlerdi: Ahlamiş böyle yaratılmış.. Temizlik için ne bir suyu ver; ne de bir deresi Ahlamışın!,, Şu da muhakkak ki, köye ne e dip edip su getirmeyi Ahlamıslılar akıllarından çıkarmıyorlardı. Öyle zannediyorlardı ki su gelir gelmez dımdızlak tarlalar nasıl birdenbire uyanıp bütün Ahlamış yemyeşil bir cennete dönecekse, Ahlsmış köylülerinin tabiati de birdenbire değişiverecek.. Ne köyün meydan- lığına artık kova kova gübre döke- cekler; ne sinek Uçuracaklar; ne de ellerinden hiçbir şey gelmediği için “Sal anasını! diyerek köy meydanlığındaki tek kavak ağacı altına yan gelip oturacaklar... H- a, Ahlamış yepyeni bir köy; Ah- Kenan Hulâsi ii lamışlılar yepyeni bir insöf gidiverecekler... İlle ve Lâkin, Ahlamışli Allahın dağında başı boş ak yu köylerine bir getirmeni sini bulsalar!. Bir aralık Ahlamışın başı” gelen muhlar valiye söz açil lından geçirmedi değildi. müdürü ile kaymakamı bir atlıyarak valiye yerden & larla diller döktü; bin bir di tirdi amma vali yine dinlemişin biriydi. Muhtat cek güz Ahlamışa uğrari detmiş, fakat arkasından mf söyle bir çıkmaza sokmayı mal etmemişti, “— Köy yollarını Ahisi emece ile hele bir yapagö" su kolaylı, Valinin sözü Ahlamışlı!af” o kadar da şaşırmamıştı Muhtarın yola çıktığı gün girmene kadar kendisini uğ köy ibtiyarları, bunu çok de velden aralarında konuş” muhtarın kulağını bükmüş vüzde, ,bir.bile ihti mak Onun anlamakla ai memişlerdi. $u köy vüdeesliğ tenzim edip, dişlerinden WE rından artırıp, Şu suyu kendi : Hizlerile getirebiliyorlar mi” sa Delisuyun tarlalarına ba lü akıtılacağı yok vesselâm!” * hlamışa yarım saat öteği rulacak bir bakır # fabrikası ilk zamanlar hiç Kİ köyde pek alâkadar etmedi mışa çekidüzen köy muhtarı bile bakır fabrikasını, Ahlamışlıların ed vermiye lerine yontup istifade çıkar bir iş görmüyor; oğlu vali, diyordu; yine pr kezın ayağını... onun için bi lamış muhtarı olduğu halde mışin ilerisinde, tepelerin en ne yakın, büyüdükçe iri bir * Bini alan bakır madeni fabii aldırış etmediler. Yalnız © fabrikada çalışmak için ol göndedmeyi de ihmal et “Ne olur, ne olmaz diyordüi de vali Ahlamışlıların bast bir çorap örmiye kalkarsa!” yüzden evlâtlığın fabrika?” şimak için yazdırmış: fakat e. lerin hiç birini ne teşvik © de buna taraftar çıkmıştı” mışlıların da muhtarlar piz See halleri yoktu Y# ir gün, aşağı yukari o# işi duyulduktan İkİ . ra, muhtarın sabah vakti €" yola çıkıp akşam gün b9* sonra köye dönen evlâtlıği ir üstü, dili bir karış dışarda * vesinin önünde birdenbir* verdi: — Ne var ülen it?.. Zel gibi ne koşüyon öyle Muhtar, evlâtlığını hiç ? bu kadar heyecan mel nü hatırlamıyordu: piri” — Diyiversane ülen; gİYİ şimdi ayağımın altına. (De

Bu sayıdan diğer sayfalar: