7 Ağustos 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

7 Ağustos 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Niçin böyle siyahlar giydin, Mvrum?.. Diye, mırıldanmıştı. Dilârâ, başın: önüne eğmişti. lerini dolduran yaşları, efen- imize göstermek İstememişti. — Nasil giymiyeyim, efendi- iz?.. Sizden ve efendimden ayrı- rum. Diyebilmişti, Belki, başka şeyler de söyliye- İskti. Fakat, son sözleri bile bo- İazında düğümlendiği için, başını isbütün eğerek süküt etmişti. Efendimiz, onu teselli etmek $in bazı şeyler. söylemişti. Hat- /, çok büyük bir nezaket ve in- Mniyet göstermiş; | — Zannederim, yemek hazır, Üel yavrum, beraber yemek yiye- İm. Demişti Saraylarda, hastalık hiç hoşlanıl- Miyan bir şeydir. En ehemmiyet- z bir hastalık bile, herkesin kak İine bir ihtiraz ve ürküntü verir. usus, OOsman Hanedanının “büyük, küçük— bütün erkânı, Mastalıktan son derecede korkar- “ir; ve hastalara karşı gayet muh- İtriz davranırlar. Bu halleri bildiğimiz için, efen- dimizin o akşam Dilârüyu sofra- hha alıp yemek yemesine hayret | #tmiştik. il Y emek esnasında da efendimiz ; çok nazik hareket | etmiş. | Bo küçük bir çekingenlik eseri Röstermemiş.. Bütül erik“ müğ” İ deti, tatlı ve teselli verici sözler- k geçmişti. Yemekten sonra efendimiz; — Dilârü!.. Gidiyorsun. İnşal- lâh, yakında, tam bir afiyetle av- İet edersin.. Fakat, bu akşamın hatırası olmak üzere, bize bir şar- ki söyle, Demişti. (Başsazende) olan (Dürrünab) İ Diyanoya oturmuştu. Dilârü da, | Diyanoya dayanarak ayakta dur- Muştu. ;. Dürrünab, evvelâ kısa bir tak- *im yapmıştı. Onu müteâkıp, Di- İârü şu şarkıya başlamıştı. Doktar!.. Ne için, © Nabzrmı aldın ele söyle? Yeşhis olunur mu, Gönülün yâresi böyle?.. Çek hançerini vurma sakın, Yireme yâre... Teşhis olunur mu... * Artık, hazin bir figan haline ge Dilârünun. sesi, birdenbire ke- tilmişti, Devam eden piyanonun esine, . yürekler . parçaliyan bir İıçkırma refakat etmişti. © Efendimiz derhal yerinden kalk- Mış. Hakikaten kalbinden yaralı 9lan Dilârünun yanına gitmiş; — Üzülme, yavrum. Bizim kalb | lerimizi de hün ediyorsun. İnşel- , güle güle gider, güle güle ge- “esin. Diye, saçlarını sevmiş; sonra bi- 28 dönerek: — Götürün. İstirahat etsin. Diye, emretmişti, |, O Gece, hemen her odada, kesik | Kesik hıçkırık sesleri işitilmişti. | Ve ertesi gün de, zavallı Dilârü, | Fem kapısının binek taşına ya- Başmış olan perdeleri inik araba- Ya kadar, ayni seslerle takip edil- Mişti, Sonradan haber aldığımıza gö- Te Abdültamit, Dilâriya Yıldız erinden birinde, güzel ve ha- Yadar bir oda tahsis etmiş. İçinde bir hayli altın para bulunan kıy- Mettar bir çekmece göndermiş. i hekimlerinden EMİ ütün Gece, Kesik Kesik ıçkırık Sesleri Duyuldu Yazan: ZİYA ŞAKİR — Niçin böyle siyahlar giydin yavrum?, meşhur doktorlar. getirterek toda- visine ihtimam göstermiş. Fakat bunların hiçbiri, zavallı Dilârünün o hazin akıbetini tebdil edememiş. Dört ay kadar Yıldiz Sarayında yaşıyan bu kâlbi yaralı genç kadın; nihayet günün birinde, zeval bu- lan bir yıldız gibi sönüp gitmiş. Dilârâkun © ölümü, hepimizin kalbinde acıklı bir iz bırakmıştı Herkesin üzerinde, hassasiyeti nis- betinde bir tesir yapmıştı. Fakat Salâhattii Efendi okadar mütees- sir olmuştu ki; günlerce yeme miş, “içmemiş, uyumümiş; hüngür hüngür ağlamıştı. Onu hiçbir şey- le oyalamak mümkün olâmamıştı. Artık aradan seneler. geçip te içimize düşen bu ateşin-âcısı biraz geçer gibi olunca, o zaman kalble- rimizi başka bir ateş dağlamıştı. Aliye Sultan; “küçük bir soğuk algınlığı geçirdikten sdnra, bir tür. lü iflâh olamamıştı. Hastalıktan hiçbir eser kalmamasına reğmen, | yavaş yavaş, zayıflamıya başla mıştı. Çocuklarına karşı son derece | de düşkün'olan efendimizi, büyük bir telâş almıştı. Derhal Yıldız Sarayına haberler gönderilmiş; doktorlar getirtilmiş; henüz 14 <- 15 yaşlarında bulu- nan Sultan, büyük bir dikkatle muayeneden geçirilmişti. Doktorlar; aldıkları talimata bi- naen, konsultasyonun neticesini söylememişlerdi. Fakat bir iki gün sonra Cevher Ağa gelmiş. Başka- dinefendiyi görerek: — Doktorlar, Sultan Hazretle- rinin elğerlerini biraz zayıf bul muşlar. Tebdilhavaya lüzum gö- | rüyorlar..:Vâkıâ hastalık 'ehem- miyetsiz birşey ise de; Şevketme- ap elendimiz büyük alâka göster- diler. Sultan . Hazretlerinin . Yu- dızda tebdilihava etmesini müna- sip gördüler. Kendilerine, ayrıca daire hazırlattılar. Bugün yarın Kendisini yukarı aldiracaklar. Demişti, Bu haber, efendimizin üzerin- de çok acı bir tesir husule getir- mişti. Evlâdından ayrılmak iste- memişti. Fakat, vaziyetin tehlike- «i karşısında mukadlderata boyun eğmek mecburiyetini hissetmiş.. Derin teessür içinde, Aliye Sulta- ni Yıldız Sarayına göndermişti. Sultanın gittiği gün, saray âde- tâ mateme girmişti. Günlerce hiç kimsenin yüzü ve dudakları gül memişti. Efendimiz, haftalarca o- dasından çıkmamış, kimselere gö- rünmernişti. Yıldız Sarayından sık sik haber. ler geliyor; Sultanın tedavisine son derece ehemmiyetle devam e- dildiği . işitiliyordu. Fakat gelen haberler, Sultanın ifakatinden ü- “mit verici bir şekilde değildi. Ni-. da kara haberi gelmişti... Artık, vaziyeti tasvire lüzum yok. Bu a- cı haber, kalbimizin derinleşen ya» raları üzerine, büsbütün tuz, biber ekmişti. F akat.. Ne de olsa, insanız. Bütün bu hâdiseler, üzeri- mizde mühim tesirler (bırak- makla beraber, günler (geçtikçe hayatımız yine mutat olan tabii ce- reyana girmişti, Bsasen hiç bir hâdise, sarayın vöziyetini değiştirmiyordu. Her #0y. tıpkı sessiz ve ağır bir sel gi- bi, ayni mecrada akıp gidiyordu. Ve, herkes halinden memnun gö- rünüYordu. (Devamı var) İCİIRACAN SARAYINDASBYIL BESİNCİ MURADIN HAYATI SERGİLER : Dünya Sergisi İçin Nümuneler .Seçiliyor Nevyork beynelmilel yapılacak Türkiye standları için! milli müzelerden seçilen eşya ve nümüneler birer birer tasnif edile- rek herbiri hakkında ayrıca izahatlı etiketler hazırlanacaktır. Sergi için Türkiye mahsulât, ma- mulât, ve masnuatından seçilecek muhtelif nümünelerin toplanmasına da başlanılmıştır. Muhtelif sergilerde teşhir edilmiş bazı nümunelerin Novyork sergisi- ne gönderilmemesi ve cihanşümul olan bu sergi için şimdiye kadar sergisinde | “GÜNLÜK İİ >... PIYASA | Gümrüğü Ziraat bankası yumuşak buğday» larından 115 bin kilo 8,28 kuruştan ve sert buğdaylarından 90 bin kilo 5,29 kuruştan satmıştır. Tüccar mah yurmuşaklardan 60 bin kilo 6-535 kuruş arasında ve sertlerden 30 bin kilo 5,19 kuruştan verilmiştir * Kızıleaların Kilosu 5;27-5,30 kuruş» tar. Yemlik çüvalkı arpalar 420 ve Anadolu srpaları 4,07 kuruştan satılmıştır. Çavdar rilmiştir. Trakyanın kuruşa çuvallı Kuş” yemlerinden 30 bin kiloluk bir par- & 8,05-6,10 kuruştan satılmıştır. * Çanakkale ve Biga muntakalarinin Kalburlanmış nohutlarından bir par ti 6:38 İcuruştarı, keçi kıllarının ki- losu 56 kuruştan, yemeklik zeytin yağlarının kilosu 39 kuruştan salıl- Tamer teşhir edilmemiş nadide eşya ile en güzel mahsulât ve muhtelif sanayi €şyasının ayrılması muvafık görül- mektedir. Yarım Türkofiste Nevyork sergisi için matbuat erkânı ile bir likte komisyon toplanacaktır. Saat 14 de toplanacak olan bu kömisyonda sergi komiseri Suad Şakir, toplantıya davetli olanlarla sergi hakkında görüşmeler yapacak tır. Yerli Mallar Sergisi Kapanıyor Yerli mllar sergisi bugün saat 21 de kapanacaktır. Bu suretle onuncu ve sonuncu senenin sergi devresi ta- İmamlanmış oluyor. On senelik ser- giciliğin sanayiin inkişafı bakımın- İdan memlekete kazandırdığı fayda- lar çok büyüktür. MiMi sanayi birliği meslek ve sa- nat hayatında bu verimli yol ile sa- nayi erbabını en esaslı bir gayeye yaklaştırmağa muvaffak olmuştur. İ Sanatkârlar sergi yüzünden mal- larının teşhirini, kıymetlendirilme- sini; propagandasını yapmağı öğren dikleri gibi; halkın yerli “mallara İrağbet göstermesine de yardım. et- mişlerdir. On sekiz günde sergiyi gezenle- rin miktarı geçen senelerden İazla- dır. Bu miktar beş yüz bini bulmuş- tur. Gelecek sene şehrimiz yeni bir sergi görecektir. Bu da çok zengin daimi bir sergi olacaktır. SICAKLARDA Çokça tuzla Yemek her mevsim- de lezzetli olür. Bununla beraber sıcaklarda pek S9k kimse, çok su içirir, çok terletir; biraz da karnı şişirir ve rahatsiZ Verir, diye tuzlu yemekten çekinirler. Çok su içmekten Ve çokça terle mekten korkarsan!”, böyle düşün- - Halbuki bu terlemek pek te Tena birşey değildir. Kanı temizle- diğini hatıra getirmek İstemezse- niz bile terlemek İnsana serinlik verir, O halde çokça *U İCmek te, çok terlettiiğinden dolayı, pek İcna sayılmamalıdır. Zeten biş gi- cak mevsimde lüzumundan az su içmek lüzumundan fazla İSMekten daha zararlı olur. Yalnız çokça su içmek ve Çokça terlemek, bakımından bile sicak. demektir. Fi adarcıkla | kalmaz. halsizliği giderir, insana derman verir, p Tuzun kuvvet ve derman verdiği pek eski zamanlardan beri, sad“f© görgü üzerin» bilinir. Bir arak hurada yazmıştım, belki hatırlar sınız: Sporcular yoruldukları v4“ onlara tuzlu su içirmek pek iyi bir usul diye tanınmastır. Halsizliğin türlü türlü sebepleri vardır, fakat çok defa dahili gud- delerin çıkardıkları hormonların , Bunlar öbrok üstünde ki guddenin dışardaki kısmından çıkan hormon bulunur, Bu hor- mon szalınca insan dermansız ka- lir. itekim o hormonun en büyük kliği demek olan Adison hâs- talığında derinin kararmasından ziyade derin halsizlik göze çarpar. Bu hormonun eksilmesinden ni çin dermansızlık geldiği de iyice anlaşılmıştır; Kanda tuz nisbeti TUZLU YEMEK azlığından ileri gelen halsizliğe karşı koyar. Daha iyisi, şüphesiz, tuzlu su içmek yahut damarlara doğrudan doğruya tuzlu serum şi- rınga etmektir, Fakat bu bis rincisini sporculara, ikincisini de hastalarına tatbik etmek üzere, he kimlere bırakarak O yemeklerinizi biraz fazla tuzlarsınız. Bu mevsimde halsiz kalmamak için tuz yemenin en iyi şekli ka- vun üzerine tuz ekmektir. Tuzlu kavun pek lezzetli birşey olmakla beraber, kavuna tuz ekmekten hoş lanmıyanlar, hattâ yemeklerini çok tuzlu yemeyi sevmiyenler de vardır, Onlara da, sıcaklarda der- m. kalmamak icin, kase içeri- sinde tuz yutmak kalır: Halsizli ğin derecesine göre günde beş, nl- ti gram tuz, Şu kadar ki yazın olsun, kış için- de olsun tuzlu yemek, tuz yutmal için böbreklerin sağlam, olması şarttır. Böbrek üstündeki gudde- nin çıkardığı hormotun Gksikliği- ne tuzla karşı koyacağım, diye böbreğin kendisini bozmak elbet- te doğru olamaz. Böbrek hastalık» larında tuzun zararını zaten bilir- siz. Bu hormonun eksikliğinden ge len halsizliğe karşı çok tuzlu, fa- kat az polaslı yemek lâzımdır. Po we £ok yemekleri hatırlatacağım: *. balık, tavuk, patates, bezelye, Asulye, ısnanak ve kuru yemişler... Bt yemeklerinin sıcaklarda halsiz 'p;ermesi biraz da potastandır. 'otası çok yemeklerin hepsin- den. tabii, püsbütün vazgeçilemez, bepsinden vazgecince £ yenilebile- cek Pek az şey kalır. Bir de potas. 4 sebzeler jr defa üstüste kayna» tılır89 © madde pek azalır. O zn- > ip sebzenin, bilmem, tadı ka ır mi: miştir, IÇ PİYASALARDA : Bu Yıl Fındık Fiyatları Daha Yükselecek Fındık piyasası yükselmiştir. Ün- yenin iç tombul fındıklarından 938 mahsulü 5040 kilo ve yine teslimi şartile kilosu 82 kuruştan satılmış- tır. Bu sene fındıkların yüksele- ceği söyleniyor. 938 mahsulünün bir kısmı ilk bahar sonlarında bozul- müş olduğu için bu seneki rekolte geçen senedeh azdır. Rekoltenin ka- ti olarak nisbeti henüz tamâmen İtahmin edilmemiştir. Patlayıcı Maddelerin Nakli İçin Oksijen, hidrojen ve asetilen gibi maddelerin nakliyatında her türlü tehlikenin önüne geçmek maksadile İdemiryolları idaresi her ayın birin- ei ve beşinci günleri bu maddelerin perakende olarak nakli için yük trenlerinin arkasına hususi birer vagon bağlanmasına karar vermiş tir. Bu gibi maddeleri havi vagon- ları nakleden trenler İlk kalktıkla- ri istasyondan daima merkezi haber dar edeceklerdir. yi il kğ SANAYİ: Çorap Nizamnamesi Tekrar Değiştirildi Tabii ipek ve suni ipekten yapı- İan kadın çoraplarının standard ni- zamnamesinde bazı tadilât yapılmış ve alâkadarlara tebliğ edilmiştir. Tadilât bu gibi çorapların kalitele- ri üzerinde ve çorapların tabii ve suni ipekten yapıldığına göre ince- likleri ve kalınlıkları o bakımından yapılmıştır. Çorapların denyesi asgari olarak tabil ipekli çoraplarda 13-15 bir kat ve suni ipeklilerde 45 olarak kabul edilmiştir. Çorapların topuk, burun ve taban kısımlarının kuvvetli ol- masi için bu kısımların iki katlı ola- rak yapılması mecburidir. "BORSA as | ! : İ i 6—8—938 İ | i ÇEKLER İ Londra 620 İ İ Nevyori 120.60 İ Paris 2475 İ İ Milâno 6,68a5 | İ Cenevre 280715 i Amsterdam 6,2075 | İ Berlin So,rı İ Prüksel 20,7015 | İ Atina 1139 | İ Sotya eyi Praj 4 | Madrit si i | Varşova 2,63 Budapeşte m0 | Bükreş 0,932) | | Belgrad 28573 İ Yokohumu 26,105 İ Stokholm 31065 İ İ Moskova i i Fame ESMAM ve TAHVİLÂT ! Türk borcu 1 vadeli İ Türk borcu 1 peşin i Merkerb 19,0 | 19,10 .......aaieaeskakanaaaeae İndirilen Maddeler İcra vekilleri heyetince kabul edi len kararnameye göre gümrük Te- simleri indirilen iptidai maddeler şunlardır: o Parçalanmamış, © gayri mamul kuru kursak, İktisat Vekâ- letinin müsaadesi alınarak kirli Me- rinos yapağı, renkli ve bira için malt, pancar tohumu, çam yağı, şerbetçi otu (İHublon), Korozo ile Tagva (o cevizleri fahmı (o nebati, Karbor hazırlanmış fiçı tahsta- Isı, servet ipliği, kauçuk, çelik çu- buk, çelik tel, çelik boru, bakır ve pirinç çubuk, levha, boru, ve tel, çinko levha, bakır nikel, çinkodan mürekkep nikel halitası levha halin- de, Volfram, elektrik kaynak işle- rinde müstamel Elektrot, izabe kok kömürü, kibritiyeti hadid, üstübeç mürdesenk, hamızı tutya, ultra ma- Tin, madeni ve uzvi boyalar, potas mürekkebatından bazıları, kiyanos sodyum, okzalat sodyum, karbonat sudyom, diğer bazı kimya maddele- rile karbit, şap, göztaşı, arsenik hamizı azot, olein, klor hamizi kib- riti hamizı klor, aseton, teleol, glise- rin vesair tabsbette ve sanayide kullanilan kimya maddeleridir. Hariçten Getirilecek Talaşlar Yumurta talaşları gümrük tarife kanununun 14 üncü maddesine müs teniden tanzim edilen ve her sene bütçesine bağlanan cetvelde mu- vakkat kabul wsulünden istifade edecek maddelerden sayılırken bu talaşların hiçbir ameliye görmeksi- zin yalnız fırınlandıklan sonra yu- murta ambalâjıinda kullanılması dolayısile 938 senesi cetveline konul mamıştır. Bu vaziyet karşısında ha- riçten bu maksatla getirilecek yu- murta talaşlarının muvakkat mtaf- lik rejimine göre muamele görmesi kararlaştırılmıştır. Kavun ve Karpuz Fiyatları Karpuz ve kavun mıntakaların- da kuraklığın devam etmesi yüzün- den mahsulün az bir kısmı zarar görmüştür. Bu yüzden her ene bu ayda pek ucuzlayan karpuz ve ka- vunların fiyatları düşmemiştir. NAZİLLİDE : Köy Sağlık İşlerinde Çalışmalar Nazilli, (TAN) — Buraya bağlı 90 köyden 81 inde köy kanunu tatbik edilmektedir. Bu köylerde, 21011 i kadın ve 18849 u erkek olarak 39860 nüfus yaşamakta, bunların yılda ö- dedikleri devlet ve hususi muhasebe vergisi 17317 lirayı bulmaktadır. 937 yılı köy büdceleri yekünu 118021 lirayı bulduğu halde, icra e dilen ince tetkikattan sonra yapılan yeni bütçelerin tutarı 84165 lira- dan ibarettir. Bunda 17552 lira İme- ce, 516 lira hâsılat geliri vardır. Para tahsilâtının 38680 lirası ida- Tİ, 6480 lirası zirai ve iktisadi işlere, 10081 lirası kültür, 8103 lirası sağ- bik, 8420 lirası nafıa işlerine ayrıl. mıştır. Pamuk Mahsulü İyi Nazilli, (TAN) — Pamuk zeriya- ta, havaların yağışlı gitmesi vüzün- den bu yıl geçen senedekinden bi- raz noksan olmuştur. O Maamafih mahsul çok ve iyi yetiştiği için re- koltenin geçen senedekini de geçe- ceği tahmin olunmaktadır. Su Az Geliyor Nazilli, (PAN) — Buradaki su a7- lığı, İzmirden getirtilen Şaşal suyu ile telâfi edilmektedir. Bardağı bir kuruştan heryerde aşlama Şaşal su- yu bulmak kabil olmaktadır. Son günlerde sıcaklar artmış, 38. — 42 dere arasında değiştiği görülmüş tür, Kar bolluğu, sıcaklara karşı dur mıya vardım etmektedir. * Nazilli, (TAN) —Belediye, elek trik cereyanını gece yarısından bii

Bu sayıdan diğer sayfalar: