10 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

10 Ocak 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——u Katalonya: Tazrruzu Akim Kaldı (Başı 1 ncide) Cümhuriyetçiler ilerilemeğe de- vam ettikleri takdirde Kurtaba ciya- rında Frankistlerin şimal ile garp arasındaki muvasalalarını kesecek « ler ve hasımların vaziyeti müşkülle- şecektir. Cümhuriyet ordusunun erkânıhsr biye mahfellerinde söylendiğine gö- re Katalonya cephesinde yapılar ta- arruzun bidayetindenberi Frankist - ler 25.000kişi kaybetmişlerdir. Bun- ların arasında ölenler, yaralananlar ve esir ödilenler vardır. Valansiya bombalandı Valansiyadan bildirildiğine göre, gece yarısından sonra saât 12.50 de beş tayyare 100 ilâ 250 kilogram a- ğırlığında 40 tane kadar bomba at. mışlardır. 34 kişi ölmüştür. Bunlar - dan altisi kadın, onu çocuktur. Bun- dan başka 48 kişi de yaralanmıştır. 5 ev harap olmuş, 16 ev hasara uğ- ramıztır. Öğle vakti beş tayyare yanı | bombardıman etmiştir. Bir kişi öl - müş, 7 kisi yaralanmıştır. Frankistler, Burgostan verdikle- Ti malimatta maruz kaldıkları müş- külita rağmen bazı mınlakalarda cu martesi ile pazar günleri arasında 8 mil kadar ilerlemeğe muvaffak ol- duklarını ve dün 1080 esir aldıkları- ni bildiriyor ve Katalonya cephesin- de birkaç kasaba işgal ettiklerini i- Jâve ediyorlar. Tevkif edilen konsolos Saint - Sebastien, 9 (A.A) — Dİ- arle Vasco gazetesi yazıyor: Bavulunda şüpheli diplomatik ev- Tük bulunduğu için Frankist makam ları tarafından tevkif edilmiş olan İngiliz konsolosu kaçarak bir İngiliz vapuruna iltica etmek istemişse de polis tarafından yakalanmıştır. * Londra, 9 (A.A.) — Sabik İspan- ya kraliçesi Ema, yarın Romaya ha- reket edecektir. Kraliçe 15 sonkânun da Romada İtalya prensesi Marin ile prens Louis de Bourbon'un evlenme merasiminde hazır bulunacaktır. Dolaşan bazı şayialara göre sw Bik kraliçe bu seyahatinden istifade ederek birkaç senedenberi ayrı yaşa- dığı sabık kral Alphonse ile barışa- caktır. “ Hükümetçilerin taarruza Estramaodure cephesi 9 (A. A)— Mavas muhabiri bildiriyor: | OJeente Ovejura bölgesindeki cüm kıtaları doğu şimalindeki taz rini artırarak Penarroya etra - #ındaki çenberi sıkıştırmışlardır. Yel) paze şeklinde açılan © eümhuriyetçi kuvvetleri asilerin elinde (bulunan İbölgern gerisinde hem sağ hem sol 'Cenaha ayni zamanda hücum etmiş- erdir. Asiler, geçen ağustosta zaptettik Neri araziyi muhafaza için Asticra ve Cabzea de Buey bölgelerinden takvi- iye kıtaatı getirmişlerdir. , Almaden istikametinde, hükümet giler Monterrubieye hücumlarına de ivam etmektedirler. rine ve Armuda yabancı bakışlar Ja bakıyorlardı. Me Ülger, oklava yutmuş gibi burnunu havaya diki - yor. İstihfafkör bir edayla kuyru- ğunt batıya sürüklüyor. Oriyon, onun ârdısıra çatık kaşla geçiyor. Siriüs somurtuyor, ve ilâç için ol sun bir göz kırpayım demiyor. Kastor ile Polluks gözlerini yer - yüzüne, Armuttan tarafa değil, fakat öte tarafs, karanlıklara çe- virmiş olarak yollarına devam e- diyorlar. Yıldızların hepsi, muh - tacı kalman nâmerdin gözü, ve yü züğün elması düşmüş taş yuvası gibi kararıyorlar. Feri sönmüş 5- lü bakışların cenaze kafilesinin bu göklerdeki resmi geçidi, Armuda üzgü veriyordu. Hele Andromeda yok mu? Kaç kere Armut akşam güverteye bağdaş kurar, Andro - meda da bütün pırıltilarile karşı- sindeki ufka yan gelirdi. Ve ya- rotılışın iki varlığı yüze yüze kar- şılıklı yârenlik ederler, “hoş gel - din! Merhaba! Ay sen orada mı- sın? Yolun açık olsun, diye biri- birlerine bakışlarile sağlık verir- Terdi olmuyordu vesselâm. Armut Nefret Uyandıran Son Kaçakçılık Hâdisesi Baş, tarafı 1 incide cude getirilen kaçakçılık müca- dele teşkilâtına ve bütün devlet- lerin bu mücadeleye iştiraki temin edilmiş olmasına rağmen, zehirli madde kaçakçılığının önüne göçi- lememiştir. Ü üncü mühim beynölmilel gizli teşkilât ta silâh ka- gakçılığıdır. Bu kaçakçılığı ilânı harp etmeden, harp yapma usulü ortaya çıkarmıştır. Ani taarruza uğrıyan Çin, harp ilân edilmeksi- zin, İstilâya uğrıyan Habeşisten silâha muhtaçtı. Bu silâhları dev- letler resmen veremezlerdi. Çün- kü, muhasım taraftan birine yar- dım, bitaraflıklarını obozabilirdi. Fakat bunlara gizlice silâh satmak mümkündü. Gizli olunca da kârı fazla olmak lâzımdı. Bu suretle evvelâ Cenubi Amerikada, sonra Avrupada muazzam sermayeler- le ve ekser'ya silâh fabrikalarının yardımiyle büyük mikyasta silâh kaçakçılığı yapmak üzere beynel- milel teskilâtlar vücude getirildi. İspanya harbi o başlayınca, bu İş daha ziyade vüsat ve ehemmiyet kazandı. Çünkü İspanyada birbi- riyle harp eden iki tarafın da pa- rası vardı, fokat silâh ve mühim- matı yoktu. Beynelmilel silâh ka- çakçıları bu vaziyetten İstifade et- tiler. Pariste büyük bir merkez tesis ettiler ve bütün büyük si- lih fabrikalarından aldıkları si- lâhları İspenyaya sokmağa başla- dılar. Mületler Cemiyeti Ispanyaya yapılan bu silâh yardımlarının mümkün olduğu kadar önüne ge- çebilmek maksadiyle, İngilterenin teklifi üzerine bir ademi müdaha- le komitesi vücude getirmiştir. Bu komite İspanyaya kaçırılan silâh ve mühimmatı güya kontrol edi- yor, Almanya ve İtalyanın açık- tan açığa yardıma devam ettikle- rini gördükçe bu devletleri mesul çalışıyordu. Almanya ve İtalya da, bu var- dımın diğer'devletler tarafından da yapıldığını ispat etmek ihtiyn- emi duydülar. Onlar da fasliyete geçtiler. Ve Sovyet Rusya ile Fran sanın da hükümetçilere el altın- dan yardım etmekte bulundukla- rını iddia ettiler. js bu sırada İspanyaya Tür- kiye hükümeti namına tay- yare satılmakta olduğu hakkında elde edilen bazı malümattan In- giltere hükümeti haberdar edili- yor. Bereket versin ki, hükümetimiz o vakit işe vaziyet etmiş, vekille- rimizin imzalarını taklit ederek Türkiye namına Amerikaya tay- yare siparişi işindeki sahtekârliğı meydana çıkarmış ve bu iddiala- rın varit olmadığını ispat etmiştir. Görülüyor ki, iş deiken beynelmilel haysiyet ve itibariy! alâkadardır ve bu büyük sahtekâr- lığa cüret eden vatan hainleri, devletin dahilde ve hariçte hay- siyetiyle oynamışlardır. Silâh kaçakçıları küstah ve ©e- sur insanlardır. Büyük kazanç hır- #, onların gözlerini kör etmiştir. Vatanlarını satmakta bile beis görmiyecek kadar haristirler. Nitekim harp içinde kendi mein leketlerinin silâh fabrikalarından düşmanlarına silâh satacak kadar hiyanet eseri göstermişlerdir. Beynelmilel siyasetinde daima dürüst, daima temiz kalmış olan | Türkiye Cümburiyetine böyle bir leke sürülmek istenmesi, bütün vatandaşlarda haklı bir nefret u- yandırmıştır. aaa gece ortası yattığı yerden kalktı, ve koşa koşa deniz yolunu tuttu. K ıyıda denizi görünce heyecan dan durduğu yere mihlı kal- dı. Gündüz de güzeldi Önünden apak bulutlara bürünmüş gibi bir yelkenli geçiyordu. Oğlanın gönlün den neş'eli bir kahkaha koptu. De nize parlıyan gözlerle baktı “Ga- Nba canın, yine kayık, armut, ve armut suyu istedi. Ama ne yapa- yım ki elde ne kayık nede ar- mut kaldı. Elimde bir ben kaldım. gırdı. TAN Yarım Milyonluk Kâ Mahut Ekrem Köniğin Daha Bazı Kirlilşlere deGü (Başı 1 neide) Bu adam Paristeki meşhur Haşet müesseselerinin eski (sahiplerinden Bay Jilon'un oğludur. Babasından kalan muazzam serveti macera pe şihde tüketmiş ve nihayet böyle ka- rişık ve bulanık işlere girişmiştir. İEkrem König bu esrarengiz misafi- Tini İstanbulun en büyük otellerine misafir etmiş ve dostlarına mühim bir tiearet adamı olarak tanıtmıştır. Bu Fransızm Ekrem König'in Be yoğlunda Şrk sineması yanmdaki a- partımanma da sık sik uğradığı gö- rülmüstür, Birkaç ay misafiriyle be raber İstanbulda kalan Ekrem Kö- rig yine onunla beraber Psrise dön- müş ve Pol Jilon'un Paris banliyö- sündeki şatosina inmiştir. Amerika Birleşik Hükümetlerin- den alinacak Martin sistemi 40 bom hardıman tavyaresinin bütün plân-| Tarı bu satoda hazırlanmıstır. Ame-| Tika hükfmeti, bu tayvarelerin İn- giltere, Fransa ve Türkiyeden bas- ka devletlere satılmasma müsande| etmemektedir. İste kacakct sebeke, bu tayyareleri Türkiye hükürhetine satın alıyormuş gibi vesikalar uy- durmuşlar, ve tayyarelerden üc par tisini de getirerek Franko hüküme #ne teslim etmislerdir. Bu üç par. #de Ekrem Köna'in hissesine düşen para yarım milyon Tira kadar tah- min edilmektedir. Ekrem König bu karışık işe sokan ve onu beynel- milel kaçakçı şebekeye tavsive eden umumi harpte kendistvle heraber çalışan Alman binbaşısı Fon Könüig- tr. Marsilyaya gönderilen ları tayyareleri Marsilvada "Türk ikümetinin mümessili (1) Ekrem| König'e teslim edeceklerdir. Üç par & bu sekilde Marstiyada Ekrem Kö-| nig'e teslim edilmiş, © da tayyaresi leri Türkiyeye gönderiyormuş gibi Franko © Ilmanlarına o çıkermistir. | Fabrika dördüncü partiyi de Mar- silyaya göndermiş, fakat Ekrem Kö nig orada bulunmadığı için tayyare İler kendisine teslim edilmemistir. Fabrika parasını peşin pesin aldığı Türkiye Cümhuriyeti hükümetine bir cemile yapmak için tayyareleri İstanbula kadar yollamak istemiş, vapurları hareket ettirdikten sonra da Hariciye Vekâlet'ne bir telgraf cekmistir. İşte bu telsrafı, Hariciye Vekâleti memurlarından Ruhi, ev- velce yaptığı anlasma üzerine Ek- rem König'e vermiştir. Ekremin iadesi meselesi Kaçakçılık adi bir suçtur. Fransa hükümetiyle Türkiye Cümhuriyeti arasında adi müerimlerin iadesi için imzalanmış bir mukavele de mevcuttur. Adliye Vekâleti bu mu-! kaveleye dayanarak Hariciye Ve- kâleti vasıtasiyle Ekrem König'i Fransa (hükümetinden istemistir. Müstear pasaportla seyahat ettiği için Fransa zabıtası kendisini yaka- Tıyamamıştır. Yalnız gecenlerde bir otomobil ka zasında hafif yaralanın Ekrem Kö- nig'in hastaneye kaldırılacağı 2a- man cebinden hakiki (hüviyetini gösteren pasanort ve diğer ves'ka- lar çıkmıstır. Yakayı ele vereceğini anlıyan kaçakçı bundan sonra tek- rar kaçmıya muvaffak olmuştur. Şehrimizdeki omalümat, Ekremin bilihare tutulduğu O merkezindedir. Halbuki, Ankarodan gelen bir hebe ire göre, Ekrem König'in bulunup tevkif edildiğine dair, Fransadan he| nüz resmi bir cevap almamamıştir. Tahkikatın yeni safhaları Kacakçılığm yukarda anlattığı miz dış cephelerinden sonra (şimdi de Ankara ve İstanbul birinci sormu birçok işleri varmış. Benden istişar! | rdiği Anlaşılıyor Ankarada ve İstanbulda en çok te- mas ettiği kimselerin isimlerini ve adreslerini öğrenmiştir. Bu arada evvelce Armistrong silâh fabrikaları nm mümessili bulunan merhum Fethinin adamlarından Kemalle İş- tanbul avukatlarından Necip Abdul lash Hamade'nin ve bir gok Avrupa silâh fabrikalarının mümessili bulu- nan Metr Biltoti'nin de Ekrem Kö-| nig'le temasta bulundukları anlaşı-| mistir. 4 Tahkikatı aydınlatacak malümat alınabilir ümidiyle bu zatlarm bil dikleri kendilerinden © sorulmuştur. Kemal; Ekrem König'i Pariste San zelizede bir çok defalar Metri Bili- ati ile basbasa gördüğünü ve bircok silâh fabrikalariyle de temasta bu- lunduğunu © sövlemiştir. o Ankara| müddetumumiliği Kemali dinledik-| ten sonra İstanbul müddelumumi-! liğine ve birinci sorru hükimliğine| birer talimatname göndererek avu- kat Necip Abdullah Hamadeve ve hukuk müsaviri Fransız tebiiyetin- | de Metr? Rillioti'nin İfadelerine miü- raceat edilmesini bildirmistir. Müddeiumumilik ve birinci soryu hâkimliği tarafmdan dinlenen Ne- cip Abdullah Hamade şunları söyle miştir: — Ben Ekrem König'le Ankara- da tanıştım ve konustum. Fakat o- nun kacakerirk İşlerinden hiç ma matım yoktur. Kenalst de hana böy le bir şey acmış değildir. Renim o- nunla temasım ve akbanlığım söyle bir selimlarmaktan İleri gecmez. Sorgu hâkimliği, Necip Abdullah Hamadenin bu ifadesini Ankara bi- rinci sorgu hâkimliğine göndermiş, bir müdelet sonra da kendisi! Anka- raya çağrılarak şahit sıfatiyle tek- rar ifadesi tesbit edilmistir. Ekrem Köniğin teşebbü:leri Metr! Bitotide bildiklerini gördüklerini söyle anlatmıştır: —Ben Ekrem König'i Pariste gör düm, Örn ani ve mahiyette hukuki fikirler sordu. Bir aralık ta bana dedi ki; “— Ben İnsilterede bulunan. Ar- mistrong inşaatı bahriye şirketinin mümessilliğini almak istiyorum. Ba na bu hususta yardım elmenizi is terim. Ben Fransızca b'lirim. Fokat İngilizce bilmem. Beraber Londra. ya gidelim. Beni müasseseye tanrtı. nız. Sizden yardım İstivorum.., Beraber Londraya gittik, #irketle temas etti. Fakat neticesini pek bil- miyorum. Sorgu bâkimliği, Metri Bilotinin ifadesini de Ankara sorgu hâklmli: ğine göndermiştir. Bütün büyük si- lâh fabrikalarının hukuk çmüşavir- liğini yapan bu zatın -söylddiklerin- | den anlaşıldığına göre, Ekrem Kö- nlg'in yaptığı kaçakçılık yalnız tay yare İşlerine münhasır değildir. Ancak, yukarda 'mlerini kay- dettiğimiz zevatın İfadeleri, sırf Ek- rem König ve kaçakçılık hâdisesin- deki rolü hakkında meveni malüma tı öğrenmek maksadiyle alınmış- tır. Yoksa bu işte şahsi! bir alâkala rı mevzuu bahis değildir. Yahudilerin İhracı İçin Yeni Müzakereler Berlin, 9 (A.A.) — Almanyadı! yâşıyan Yahudilerin memleket harici ne çıkarılmaları meselesi hakkında | müzakerelerde bulunmakta o'an Po- lonya delegasyonu. yeni talimat al - mak üzere Varşovava hareket etmiş tir. Öğrenildiğine göre, bu müzüke - reler, müsait hir surette inkişaf et - mektedir, fakat en büyük müşkül, Almanyada mukim olup Almanya dan ihraç edilecek olan Yahudilere ait matlâbatın döviz olarak nakl! me| selesidir. Roma, 9 (A.A) — Yahndi mese- İesi hekkında Amerika büyük olçi- | Hayvan ıslah komisyonlarınca aranı Namzetleri (Başı 1 nclde) mazan Anat, İbrahim ,Âli Balkar, Na- ci Akbay, Fazıl Özelçi, Fazlı Güleç, Talât Hıtay, A. Durmuş Evrendilek, Ali Riza Çevik, Faik Türel, Muhtar Akman, Faik Üstün, Mitat Saylam, Ali Riza Oskay, Abdülhak Savaş, Na el Kıcımar, Rüknettin Nasuhoğlu, Fevzi Toker, Halit Aksoy, Sedat Azi. erim, Ali Server, Nedim Nazmi Gür- men, Süreyya Kip, Salim Gündoğ - Gu, Adil (eski valilerden iskân mü - fettişt), Celâl (Harifiye birinri dai re şefi), İsmail Hakkı Ülkümen, Kâ- zım Sargın, Rüştü Kuray, Besim Ka- dırgan, Avni, Şefik Örüm, Avn! Tü- rel, Rifat"* (eski D. D. Y. umum mü dürü), İbrahim Besen, Edip Cemil Oy hon, Enis Behiç Koryürek. Kemal Galip Balkar, Dr, Ekrem Tok, A. E- sat Albayt, Bekir Şasa, Fahri Bük, Halit “Türkkan, Refet Kutubay, İh- san (eski Ankara mebusu) Ali Ksmal Arar, Fevzi (İsparta valisi). Şüra reisliğine hükümetçe gös- terilen namzetler arasında bulunan Meclis reis vekillerinden Refet Ca- nitez İle Faik Öztürk bunu bir İtimat eseri telâkki etmekle beraber mec- | liste çalışmalarına devamı tercih et- tiklerinden bu işten aflarile listeye dahil edilmemelerini müşterek encü menden rica etmişlerdir. e Encü - men ricalarını kabul etmistir. Mecliste, seçim çarşamba yünü 10-1- 1939 r | Devlet Şürası | İngil z Nazırlâ Romaya Gidiyorlar (Başı 1 Londra 9 (A. A) — Daily” gazetesi, Almanya ile İtalyan” eylülünde gizli bir ittifak oldukların ve bu ittifak iki tarafın yekdiğeri aleyhi veccih herhangi bir ittifak meği teahhüt etmiş olduğunu maktadır. Görüşmelerin hedefi Times gazetesi başmakal" ezcümle diyor ki: Roma konferansı, İngiliz hü tinin diğer bir milletle, münfi İbu memlekette başka bir hük şekli olduğundan dolayı anlaş imtina etmediğini gösteren Y€' delilidir. Ingiliz hükümeti doğ doğruya müzakerelerin birçok leri bertaraf edebileceği kanas dir. İngiltere, Roma — Berlin m rini ikiye bölmek maksadinı tedir. Roma görüşmelerinin muf) bir programı yoktur. B. Chamb zemini yoklamak gayesini İs ediyor. Görüşmeler mühim ve İİ liz — İtalyan anlaşmalarına edecektir ve neticelenmeleri ih# 1 çoktur. Duçe herşeyi göze almış Paris, 9 (A, A.) — Matbuat, © 0 yapılacaktır. : F .. ransız Flcisi (Başı 1 neide) rım, Fransa hükümeti, bu O hususta müsbet bir kanaat edinebilmek ve bir karar yerebilmek için, Suriyeye yeni gönderdiği komiser M. Puhaux' nun vereceği raporu beklemek mec- buriyetindedir Bu itibarla, neticenin ne olacağım kestirebilmek için biraz daha beklemek zarureti vardır!,, Büyük elçi, şu günlerde, Anlara- da, Cümhurreisi İsmet İnönüne iti - mâtnamesini takdim edecektir. * Yeni Fransız sefiri M. Rene Mas- sigli 1888 martında doğmuştur. Yüksek tuhallini tamamladıktan Mğamiy sa senedin RİVİZGY çe miştir. Bu meslekte, harp sonu kon - feranslarının hemen hepsinde murah has olarak bulunmuştur. Bu konfe - vanalarda, şahsiyetinin kuvvetini gös termiş olan M. Rene Massigli Fransız hariciyesinin en kıymetli uzuvların- dan birisidir. Köylüye ve Çiftçiye Satılacak Hayvanlar Ankara, 9 (Tan muhabirinden) — Ordudan çıkarılacak 12 yaşından yu- karı hayvanların köylü ve yetiştirici- ye satılması hakkındaki lâyihanın ikinci maddesi mecliste görüşülür - ken ziraat encümenine iade edilmi ti. Encümen meddeyi şu şekle koya rak umumi heyete sevketmiştir. | “Ordudan çıkarılacak hayvânlar | Ziraat Vekâletinin göstereceği yer - lerde çiftçilere mahalli hayvan ıslah komisyonlarınca tekdir edilecek en ucuz fiyat'a ve sekiz senelik taksitle- re bağlanmak suretile satılır. Ve o yerlere kadar nakilleri için Mili Mü dafaa bütçesine tahsisat konulur. lan vasıfları haiz taliplerin adedi ço- ğaldığı takdirde bunlar arasında ku- ra çekilir. Kısrakları taksitle alanlar tay yetiştirdiklerini ve iki yaşına ke- dar büyüttüklerini mahalli hayvan w'ak komisyonlarına ibraz ve isbat | ettikleri takdirde mütebaki taksitle- ri affedilir, —— Turustaki Nümayiş Hâdisesinin İçyüzü Tunus 9 (A. A.) — Havas: İtalyan gazeteleri, B. Dâladier'nin ikameti es nasında 'Tunusta bazı hâdiseler Vu - kubulduğunu gürültülü bir şekilde kaydetmektedir. Bir kac gün evvel Tunustaki İtalyan konsoloshanesi bu hususta resmi bir teşebbüs yapmış - tır. Bu protesto üzerine umumi vali hâkimiikleriyle o müddelumumilik- lerindeki safhalar hakkımda ma'â-| yapılan mültkota dair emin menha, |neticevi vermistir; mat vereceğiz: sile İtalya haricive nazırı arasında lardan alnan habenlere balkılırsk, tahkikat yaptırmış ve bu tahkikat şu berbain'ın Roma seyahati hakkı” ki tefsirlerine devam etmektedir Figaro “Düçe, her şeye hazif duğunu ve hiç bir şeyden kork ğını Chamberİsin'a anlatmak içif tün cüretini kullanacaktır. Bu oy” tehlikeli olmakla beraber Mussol” bütün melhuz tehlikeleri gözüne” mmustar.., Petit Journal “Transa halli yeni bir dörtler konferansı kabul mez. Fransa ile İtalya arasındaki nasebetlerin herşeyden evvel no bir safhaya girmesi lâzımdır.,, Ordre “Hiç bir ademi müdab formülü İtalya ile Almanyaya İsp' yaya kütle halinde müdahale hakkını veremez. Bu müdahale, V danı tazip etmekte ve Akdenizd müstakbel monfaatlerimizi tehliki Üznmberlaii in, slumoliniye # racaği yegâHs sual şuduf:” “Londra itilâfına uyarak kıtalaf nızı İspanyadan çekecek misiniz, miyecek misiniz?,, diyorlar. Alman gazetelerine göre Alman matbuatı Akdeniz mı lerinin heyeti umumiyesinin Mü zihniyetine uygun bir şekilde Ro da halledilmesi lâzım geldiğini # sürerek İngiliz nazırları üzerinde © yik yapmağa uğraşmaktadır. Montagpost gazetesi “İspanya selesinin gün geçtikçe tebellür ede rek yakında yapılacak olan Roma rüşmelerinin başlıca mevzuunu tef kil edeceğini, kaydettikten sof İ Franco tarafından kazanılacak oi zaferin gölgesinin bu sahada gittik sarih bir şekilde göründüğünü tebi rüz ettirmektedir. e — Filistin Konferansı Murahhasları Toplanıyor Londra, 9 (A.A.) — Yemen kıral! ni nikinel oğlu prens Hüseyin Sey/ Mislâm, kralı Filistin Konfera 0 temsil etmek Üzere yarın tayyare İ Hongkongdan Londraya hareket ed cektir. Prens sekiz ay kadar Jap yada kalmıstır. Arap Kimitesi âzaları Kahire, 9 (A.A.) — Misir basvel W Mahmut Paşa Suriye ve Lübi fevkalâde komiserliğinden Arap kö mitesi Âzasının müftünün başkanlı Rında toplanabilmek üzere Suriyeyf) girmelerine müsaade istihsali için © lan teşebbüslerine devam etmekte “| İngiliz hükümeti, konferansa “| tirak edecek olan Arap delegelerin"! bir an evvel Londrada bulunma'arr na Buşusi bir ehemmiyet atfetcrekte” dir. ———— dirmislerdir. İtalyanların dediği gibi bayrağın 3 kânunusanide yüz kadar müs - yakılmış olduğunu gösteren hiç bif Ekrem König, sahte pasaportla | Müseolini diğer devletlerle ve bilhas |Jüan ve yahudi Tunusta bir İtalyan | delil bulunamamıştır. Esasen terzi * Canımın suyu, armudun suyu sa- |'Türk sınırlarını aştıktan sonra An-| sa Almanya ile temas ettikten sonra | te2isinİN mağazasş önünde nümayişİnin karısı Frensızdır ve kendisi hi na aktı, sana geldim!, diye ba » |kara müddelumumiliği | tahkikatmı| Amerikan muhtırasına cevap vere - derinleştirmiş ve Ekrem König'in cektir. yaparak Fransız bayrağının yanında asılı bulunan İtalyan bayrağını in - bir şikâyette de bulunmamıştır ka hiç bir hâdise vuku bulmamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: