25 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

25 Şubat 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN “OKUYUC MEKTUPLARI E Inhisarlar Idaresinin mmumn|Bir Şikâyete Cevabı da yeniden iriln düzeltilm tir © Muallim Mektepleri | Başı 5 incide) USEZT pamaetlrin, çocüklerm zekâ, Beiye vE | *le tatbik eyl > mani unda smeli iktidarlar temin tatbik edebilecek bir muallimin iğimiz şekilde bir fikri teşekküle Hizımdır. B o mmnv BUGÜN CIKTI Cep Kitapları Neşriyatının 19 uncu Kitabı da Çıktı İnhisarlar umum lâzım olduğu kanan - İs müdürlüğünden... |luyoruz. Bu yüzden romatizma ol - l a dum. Yirmi şubatta izinli olarak eve gittim ve bu romatizma derdinden i İpe İşime bir gün geç gittim ak intifer «den | dı almak için su servisindeki âmiri me çıktı i tekdir etti yet etti ğımız bir mektupta #şekküle gelince, evve- lâ her muallim mektebi İçin en küvvetli ve tecrübeli muallim. ler t ndan İdare edilen bir m zaman be -İSonra da enspektöre ş Şimdi beni bu kış kıyamette ko aklar mı acaba? Denizbank su olduğunu Namzetlerin, bi pedagoji ve p kat mek ilimlerinin at mektebine söylemek Nin stiyorum ervisi amelesinden biri vu değildir. edil plerinde a kisim - kında basit, ki- | Zengin bir kütüphaneye sahip olmak isterseniz Cep «Kitaplarına abone olunuz. Şartları: Senelik abone 8 li. ra, altı aylık abone 47/; lira. senelik abonelere küçük bir kütüphane hediye edilir. Harikzede mazbatası Milli mücadele senelerinde düş - nan evimi yakmıştı. Hükümetimiz buna mukabil bana 4700 lira kıyme. | Adres: Ankara caddesi, Reşidefendi hanı, birinci kat. 105 Posta kutusu 97 iaebil Bi | eni Kitap İtinde bir harikzede mazbatası verdi « (Bu mazhala on altı senedenberi elim i xi İdedir. Kime miiracant ettimse: bekle zamanı var; dediler. Bu bir hak vestire fhtiva artişi yo- İniçin gecikiyor? Hak de değildir. İdare-| hatalar ni maddelerin undun, ca erir doğru ram tütün *en irak yoktur. İbuna ma Tütün kk idelin ise im fizik mevzul da ir tatbikatını gör - i ce ç e emsal ri bldii tini k 7 İnme nik b acak bocalamaların ve fay, »elerin önüne geçecek azandırmaktır. Bi n verilmiştir? vinde Kuşadalı Hasan Kuburoğlu İzmir ce eleri nlmister. Buna Yemeklerinizin lezzet ve ne- rübe metodu da Aksi takdirde, hiç bir ha - ekabül etmiyen kuru for - fasetini, ancak lardır. | »-| CEVAPLARIMIZ. : ettir. Bunu er man ve Itiyat temin eder Bunun içindir ki, çok iyi kulla üne a a ir de yda ellere da ” cl deki madan evvel hastalıklı dal ve KE he eee Dereden şel- | yapraklardan nüriüne el izmleri için iddi tedbir. İme iz. Hast İ tesbit ettirdi memurun; "İmaktadır. kulla RAHARATINI Kullanmakla umumi kültürleri gelen bir zamanı, şüphesiz faydalı Miblikmce 3 temin ameli mü- o. edebilirsiniz. odlu bir tarzda tasnif et - ezir 5 tidarıdır. 15 gramlık Salep ve baharat Paketleri her yerde : lanılan il lim mekteplerinin bugün Ihassa de azadi ti esnasinda çal cinsini tayin et mümkün rında bu teknikle, metodlu r : i take atbikatına verilmiş olan zamanın | Ge71ide hasta oluyoruz içind < k bir k kümür dersleri. | —— ————— hdeğ yesin esmesi giy Bir“) Denizbankın, su, servisinde. ve, 19 ar nde çalışıyorum. V Denizbankın isınmamız için vermek faydalı yoruz. nek m sik bir “teknikle t ve vesik numaralı su gemi ardır, Ağaçlar rdır. Bundarı etkik için ehemmiy verdiği la kömür bu işe tahsis olunmuyor. Biz de deniz Üstünde üşüyor ve hasta e-İm Ticari ve Sınai | Muhasebe Bilgileri Süleyman F. ŞAHİNBAŞ “İPEKİŞ,, Muhasebecisi Cari hesaplar - Ticari senetler Muhasebe - a hesapları - Muha e Maliye h pları - Bilânço 300 Sayfa 150 Kuruştur. YENİ KİTAPÇI Nail ÇAKIRHAN ara Ci 5 W didaktik d ir. Ameli v mel Keşif bedeli 1069 lira 2 İmalât sı Mehmet ağa medresesinin ta! Divanyolunda Darüssüade ağa- ık eksiltmeye konulmuştur. Ke- Müdürlüğünde görülebilir. istekliler adan başka Fen işleri Müdürlüğünden fen ehliyet ve Ticaret odası vesikalarile 81 lira 70 kuruşluk akbuz veya mektubile beraber 13/3/930 Pazartesi İle SABAH, ÖĞLE ve AKŞA Her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırcalayınız. ji ve pedag: ne tamamiyle diğer m alacaklı bir pedinmoğie * ilk teminat mı 14 buçuk ünü olduğunu bilen Vurgun, ses çıkarmadı cağızlar şarap bedelinin » versinler. Zaten koca ni anlamıştı. Çatlak se: — Haberin var mı? — Seher kü teriden hangisi dansa kaldıracak ta bir kup ısmar- hyacak diye, gizli gizli fal açıyorlar. Bu fal ente- bir köşesini düğümlerler, rırlar, o Karşı masada oturan i biri masadaki iki kişinin sa- düğüm çık Başka bir kız rsa işi iştir. Çık- payla eyi tek başına içemiyeceği- i güzel eskisi: e yirmisini ğında kaldıracaksa dört uçtan bir ç mazsa, öbürünün falına bakılır. Vurgun (Benim falıma tenezzül edip te bakmaz- ler) diye yürüdü. Tam be ülü çananımdan! — Alay etmeyiniz de, söyliyeyim. Meli Tstanbu- la gelmiş. Bugün gördüm. Bir taksiden indi. Kre- mer Palas oteline girdi. Hattâ şaştım bile, o pat Garsonun gelip gidişinden çatırdıyan çürük tah- talarından geniş aralıklarından kalım dalga sesleri geliyor. Çarpık çurpuk direklere çarpan şarıltısında senfonik bir ahenk var, Garson vakitsiz müşterisinin gelişine O neleri ve kimleri görmemişti Neyzeni, Andelibi tanıyan bu kıranta iht gun'un da onlardan biri olduğunu anlamaktı Lâf açtı, maziden konuştu ve beş on daki- ka sonra iki dost olarak diz dize oturdular, Fakat garsonda mesleki intizam vardı, vazife zamanında ve bile içmiyordu. o Vurgun bu mesleki vazife smda gizli gizli utandı. Fakat üzüntüye kapı mamak için hemen gramofonu açtırdı. En eski çap- kın havalarını çaldırdı. Yırtık kunduralı çorapsız, paltosuz mahalle çocuklarına çukulata, gazoz, fıs- Keyfi yerinde bir kenar (o zengini gibi saatler geçirdi. suların şaşmıyor. Yarıcılıkta ve sanatte cu asırd, Bohem hayatı on dokuzun- mış. Şimdi eskimiş olan bu r ayıp sayılıyor ve her kâ- suratına kapanıyor. Şik gezen, sosyeteye giren sekizinci sınıf bir ressamın tablosu şaheser diye ka- pışılı bu kıratta bir müzisyenin o derme çatma bir beste taslağı göklere çıkarılıyor. Hele bir kaç banka direktörü ile dost olan mubarririn yanında TEFRİKA No. 50 Göte, Şiller, Gorki, Tagor se ırın © solundadır. O halde ne yapmalı? Intizama girmeli ve çalış malı. Ötesi yok! Gece kar durdu, Kartal tarafından pirinç dan sinisi bir ay doğdu. Yine böyle bir kış, yine böyle bir ay.. Fakat o seferki Kasımpaşa sırtların- da batıyordu. Tatlı tatlı küfürleştiğini hatırladı. dan sonra? Ondan sonrasını değil de, öncesini hatırladı. Balodaki kadın. Bu kadın kim? diye $0- ruşturduğu © kadın... — Git karşımdan kadın! Seni bilmiyorum! Gör medim? Tanımıyorum! Ay yılışık yılışık sırıtıyor. Deminki sert dalgalar s kış gülüyor. Kalktı Gecenin bu vaktinde, kılği düzgünce bir adam, biraz da çakır keyif olursa, Gedikpaşanın üst taraf larında bir taksiye binerse, (o “Şoför! Beyoğluna,, derse, o şoför, o adamı ya bir bar kapısına götürür, ır. Çünkü öyle bi mey- ya bir sokak köşesine bır: gecenin bü vaktinde ıhlamur almak, etmek için oraya gitmez. Vurgun'un arabası da Eflâtım - Bar'ın kapısında durdu. İndi ve “Mukaddere boyun eğmek akıl kâ- ndır,, diye gülümsiyerek girdi. Kış olmasına rağmen barın iki salonu da epeyce tenhaydı. Kimi saçlarını papatya, rya, ve çocuk sarısına boyatmış... Kimi alaminyum, fon, tiftik beyazına bürünmüş.. Morlu, yeşilli, pens beli kadınlar küme küme oturmuşlar. Uç beş müş adam hasta ziyaret garson çepeçevre serdi. Her garson kendi mın na davetetti Oda, kendi beğendiği bir kenara oturdu. Bir sade kahve ile bir soda veler isteyince garsonlar, itibardan vaz geçerek dağıldılar ve bir ihtiyarcası lütfen getir mişçesine istediklerini getirdi, koymadı, âdeta burnuna doğru İterce Süslü ve renkli kadınla kahveyi sodayi görünce, başlarını bir du çevirip bakmadılar. Halbuki aşa- Bı yukarı dörtte üçünü yakından tanırdı. Müşteri- sizlik besbelli bir neşesizlik getirmiş, somurtan s0- murtana. Danseden iki üç çift bile dostlar alış ve- rişte görsün diye ayak sürüyorlar. Kahvesini bitirinceye ( katlar açıkta duran soda hâlâ çok keskindi. Yumuşatmak için bir şişe beyaz dömisek şarapla biraz yemiş getirtti, Tek başına bir bar müşterisi, Şişesi yedi buçuk liraya şarap ve tabağı iki buçuk liraya yemiş! Görülmemiş, veya bin yılda bir gö- rülmüş şey! Daha ilk bardağın ilk yudumunu içerken yan ta- raftan ince bir ses: — Birdenbire farkında olmadım pardon Boş geldiniz. — Öyle olsun kızım. İçkiden ve sigaradan pürüzlenmiş başka bir ses: — Madam Meli'den haber var mı? — Ne Meli'si? Kim 0? — Bize de mi? Açık söylenmez, geleyim de ku- lağına söyliyeyim, — A, ben de öğrenmek isterim. İki kadın masaya çöktüler. Bu gelişin şarap için üsta ötelde ne işi var sürtüğün? — Sen Meli'yi nereden tanıyorsun? — Atinada Apolon - Bar'da beraber © çalıştık. Konsomasyon yaptıramadıktan başka rezaletler er karıyordu. Kovdular. — Benim onu tanıd — Kendi söyledi. Iki sene sizi miş. m inle beraber nuz, Atinalara ka iz da O size yüz ımış.. Neler de neler. Ne münasebetle barda çalışıyordu? — Görüyorum, pek meraklısı nlattığına gö- re Paris'teki artistlik akademisinden (diplomalı imiş. Önce amatörmüş. Sizden ayrılıp o delikanlı ile gidince ne olmuşsa olmuş delikanlı bir gün pa- Fasını pulunu aşırınca kaybolmuş. — Delikanlı mı dedin? — Sonra bana Beyrutta gösterdi. Beyrutts Ek fazail barında çalışırken oraya gelirdi. iç, yirmi beş yaşında bir Suriyeli. — Beyruta da mı gitti? — Delikanlının peşinden. Paraların için. Ama santim alamadıktan başka (o huysuzluğu yüzünden hudut dışına çıkardılar. Dün de Bevoğ lunda gördüm. O da beni apaçık gördüğü halde ba şıni çevirdi. Şıllık! Bana selâm verseydi, sa: şılık mı verecektim, tenezzül etmem! Yârenlik kızışmıştı. Üçüncü şişeden sonra, k şampanya açıldı. — Garson! Dikkat et, param yetişmezse mam, yasa- onun için ölüyormuş dar ardınca koşmuşsu başka birisini peydahl, vermemi Yirmi kurtarmak ki kar de karış» (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: