April 12, 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

April 12, 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 12.4.939 EFARI Gündelik Gazete ni TAN'ın hedefi: Haber- de, fikirde, herşeyde temiz, dürüm, samimi olmak, £ karlin gezetesi olmıya çalışmaktır. ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1 Sene (o 2800 Kr. 6 Ay " 1400 Kr. 750 , 400 , 3 Ay 150. iây Millelerarası posta ittihadına dahil olmıyan memleketler için abone bedeli. müddet sırssiyle 30, 16, 9. 3,5 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Cevap için mektuplar 10 kurup we pul ilâvesi lâzımdır. KİA LİLA İSİNİN Neşriyat Kongresi G enç Maarif Vekilimiz kültür hayatımıza yeni bir istikamet verecek mühim iki teşebbüste bulun- du: Biri temmuz başlangıcında top- lanacak olan Maarif Şürası, diğeri Yine o ay içinde toplanacağı tahmin edilen Neşriyat Kongresi, Bu iki teşebbüsün de muvaffak olması için Maarif Vekili, alâkadar- İarın fikir ve dileklerini toplayarak İşe başladı. Memleketin her tarafın- da muallimler grup grup içtimalar yaparak ihtiyaçlarım ve dileklerini tesbit ettiler. Şimdi de Neşriyat Kon- gresi için toplantılar yapılıyor ve murahhaslar seçiliyor. Fakat doğrusunu söyliyelim ki bu toplantılarda işe lâzun olduğu ciddiyet ve ehemmiyet verilmedi. Muallimler ekseriya bir şüraya mev- zu teşkil edemiyecek basit idari me- selelerle meşgul oldular. Maaş, ter- fi ve saire gibi küçük meselelere te- mas ettiler, Neşriyat Kongresi için yapılan hazırlıklarda da ayni lâübaliliği gö- rüyoruz. Evvelki gün İstanbul Ma - arif müdüriyetinde yapılan bir top- Jantıda meemuncılar namına kongre- ye iştirak edecek murahhasları seç- Bu murahhasların ikisi de mec - muncılığa kenarından temas'eden ar. kadaşlardır. Mecmuacıların dertleri- »İ, ihtiyaçlarını yakından bilmezler ve kongrede mecmuacıları temsil e demezler. Anlaşılıyor ki İstanbulda neşri” yat işi ile meşgul olan müessese ve kimseler, Neşriyat Kongresinin ya maksadını anlamamışlardır, yahut da bu kongreye ehemmiyet vermemek- tedirler, Çünkü evvelki toplantıda mecmuacılardan hemen de kimse bulunmamış, hazırlığa kimse iştirak etmemiştir. Kitapçılar arasında da menfi bir hava estiğini veya estiril- mek İstendiğini seziyoruz. Halbuki neşriyatın organize ol - ması yalnız memleketin ktltür haya- ta bakımından değil, bütün neşriyat mliessese ve o müteşebbislerinin de menfaati hakımından lüzumlu ve za- ruridir. İş gayet ciddidir. Vekâletin bu teşehbüsüne lâyık olduğu ehem- miyeti vererek hazırlıklarına iştirak «tmek, ve kongrenin muvaffak ol - masını temin etınek hepimizin hor- cudur. Para İle Satın Almak İstemişler İtalyanlar Arnavutluğu işgal et- “meden evvel para ile satın almak te- #ebbüsünde bulunmuş. Daha şubat ayında İtalya Arnavutluğa Giro İs- minde birini göndermiş. Bu adam Ar- tavutlukta kral Zogo aleyhine bir Suikast tertibine memurmuş. Bu maksatla da bir Arnavuda 50 bin Türk lirası vermiş, Bu teşebbüs muvaffak olmayın * ca doğrudan doğruya Kral Zogoyu Para ile satın almağa teşebbüs etmiş- ler ve Krala mukavemetsiz Arnavut- luğu teslim etmesi için 20 milyon al- tin frank teklif etmişler. Fakat Kralın cevabı şu olmuş: “Arnavutluğu ancak vüöcudleri- mizin üzerinden geçerek fethedebi- lirsiniz.” İtalyanlar Habeşistan imparato - Tunu da böyle para İle satın almağa teşebbüs etmişler, fakat onda da muvaffak olamamışlardı. Demek ki memleketler para İle satın alınamıyor, ancak kuvvet önün- de boyun eğmeğe mecbur edilebili- Yorlar, Vatan para ile satılır mı? Bu da İtalyan telâkkisi, Versay Muahedesi yüzünden bugünkü hale gelen Avrupa perişan bir halde Lloyd George'a cıkısıyor : — Seni gidi yumurcak seni, gördün mü başıma getirdiğin felâketleri Balkanların Anahtarı ROMANYA Bugün bütün Balkanların anah- tarı Romanyadır. o Çekaslovakya- nın işgalinden sonra Almanların AR manya İle iktsadi bir yapmakla iktifa ettiler, O vakit. tenberi vaziyet çok (değişmiştir. Romanya top âğzındadır. İngilte- renin Romanya ile anlaşma teşeb- büsleri karşısında oAlmanyanın tekrar bir emrivâkie teşebbüs et- mesi ihtimali vardır ; Bu vaziyette de ne olacak? ğer Romanya milli istiklâli- ni mutlaka silâhla koruya- caksa, netice ne olur? Transilvanyaya yığılan 200 bin kişilik Romen ordusu Alman ileri hareketini önliyebilir mi? Balkan paktı devletleri; — taah- | bütlerini yerine getirmeğe karar vermiş olduklarına göre, bu kuy- vetlerin de Romanyaya müzahe- reti dfvayı ne dereceye kadar mü- vaffak edebilir? Eğer Balkan devletleri müştere- ken Karpatlarda ve Transilvanya» da istiklâllerini müdafaa ederler- se, galebe hangi tarafta Kalır? ir harbin zaferi, nihayetsiz tesadüflerin ve ( ihtimâlle- rin muhassalası olduğuna göre, netice hakkında sarih bir karar verilemezse de, tehlike karşısında milli silâhını patlatan bir Roman- Yanın, Avrupada “Aman yardı mima koşunuz!,, diye yalvaran bir Romanyadan ziyade müzahir bu lacağı ilk plânda kabul edilebilir. Bü hal, bittabi Almanyanın mağ- lübiyeti demek olur. Fakat büyük Avrupa devletleri lükayıt kalacak olurlarsa, Sovyet- ler Şarktan ve Fransızlar Garp - tan Almanyayı “askeri bir tazyik altına almıyacak olurlarsa Bal - kanlar ye yapabilirler? Evvelâ Romanyayı ele alalım: Nüfusu: 19160,000. Hazari ordu: 225 bin, tank 700 Hava kuvvetleri: 800 uçak ve 12,000 pilot, makinist ve asker. Deniz kuvveti: Mecmuü 10314 tonluk 9 küçük gemi — 5,839 ne- fer ve subay. Romanyada askerlik 21 yaşın- dan 50 yaşına kadar mecburidir. Talim görmüş ibtiyatların yekünu 15 milyondur. Sefer ordusu, se ferberlik ilânı akabinde tam teç - hizatlı kırk fırkadan mürekkeptir TAN ki, ilk hatta, yarım milyon süngü sevkedebilir, Romanya, küçük itilâf devletle- rinin silâhlanmaları için harp 50- nu, Fransası tarafından yıllarca, yapılan büyük mali yardımlardan fazla istifade etmiş bir devlettir. Fransız mali yardımı — Kİ karşı- hiğı yalmız askeri ittifaktı — her yıl 700 — 900 milyon franga var “ maktaydı. Bu para ile Romanya, ordusu - nun bopçu kuvvetini bir hayli art- tırmış ve fırkanın ateş kabiliyeti çok yükseltilmiştir. Bu memleket te uçak kuvvetleri, ber fedakârli $ı yapmağa âmade bir «skeri se- ciyeye sahiptir D irt yıl önce, Macaristan ile mülga Avusturyanın silâh- lanma, hürriyeti aradıkları gün - lerde, küçük itilâf devletleri harp kuvvetlerini yeknesak - silâhlarla teçhiz etmek arzusuna düşmüş - erdi. Bratislavada yapılan konsey içtimaında Skoda fabrikası o ma- mülatının o Yugoslavya, Romanya ve Çek ordularında müştereken ve münhastran kullanılması tahtı Kka- Tara alınmıştı. Bu kârar, Çeklerin menfaatleri- ne kredi açmamaları, ancak peşin döviz mukabilinde satış yapmak arzusunda ısrar etmeleri yüzün - den tatbik edilememişti. Şu anda, bu Bratislaya kararı- nın tatbik edilememiş olmasını Romanyanın lehine saymak lâzım- dır. Ya edilseydi? Bütün silâhları Skoda malı olan bir Romanya, bu fabrikanın Almanya eline geçtiği anda cephanesiz ve yedeksiz kal- mıya mahküm olmaz mıydı? Türkiyenin resmi salnamelerde gösterilen kuvveti: 16,600,000 nüfus. Hazari ordu: 280,000, 500 tayyare 8383 pilot ve asker. Deniz kuvveti 55,220 ton- luk 21 gemiden mürekkep. 9200 efrat ve subay, ugoslavya: 14,950,000 nüfus. Hazari or- du: 148 bin kişi, Hava kuvveti: 830 tayyare. 6000 pilot ve asker . Deniz kuvveti: 9512 tonluk 14 gemi. 7000 mürettebat. Sefer ordusu birinci hatta, 800 bin kişi yollar, Çıkaracağı bütün kuvvet 2,5 milyon. 800 tank. Yunanistana gelince: Nüfus; 7 milyon. Hazari ordü: 85 bin. Hava kuvveti 150 tayyare, 3250 pilot ve asker. Deniz kuvve- *i mecmüu 41.000 tonluk 30 ge- mi. Mürettebat 4535. 50 tank. Demek oluyor ki, Bulkan dev - letlerinin kuvvetleri yekünu şu- dur: 2200 uçak. 2000 tank. 10,000 havacı. Derhal sevkedilecek ordu 1 milyon 900 bin. Bütün kara harp kuvveti: 8 milyon asker. Berlin erkânıharbiyesi o rakam vermekte gayet dikkatli olduğu i- çin, — Almanların kuvvetleri ise Garp devletleri istihbarat teşk Jâtlarının, raporlarına göre, şöyle hesap edilebiliyor: Muvazzaf ordu: 60 fırka — ki, üçü zırhlı ve mobörleştirilmiştir. İyi talim görmüş ibtiyatlar: 55 fırka, iyi talim görmemiş ihtiyatlar: 25 fırka, Almanların her harpte, hariku- lâide kuvvetli bir topçuya malik oldukları muhakkaktır. Umumi Harpte Makenzen bü - cumlarını muvaffak eden 1870 de Sedan zaferini odoğuran sebep, bep Alman topçusu olmuştur. Büyük Harbin ilk yıllarında, büyük Berta'nın Fransaya saçtı- ğı dehşet malümdur. Fakat ne ka- darı topçu? Bu malüm değil. Ma- lüm olan yalnız zırhlı firkaların toplarıdır. Her zırhlı fırkada 1400 mitralyöz ve küçüklü, (büyüklü 500 top varmıs. ,. az | GÖOPÜŞLEPİ Bir Gence j Cevap Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Ü niversiteden İ, Taşkan imzasile « bir mektup aldım, Bunun müstear bir isim olduğu muhakkak. Çünkü davasını pervasızca müdafaa eden adam, imza yerine sarih adresis ni ve hüviyetini beraber koyar. Üni- versiteden olduğu da malüm değil | Muhatabim kimse, ne ise, beni çok- luk alâkadar etmez. Fakat yazdığı İsözlerle alâkadarım. Diyor ki: “Bem ötedenberi Tan gazetesini tercihan okumaktayım, Bence Tanın mümtaz İcephesi halkın hissiyatına tercüman olmaktı, Fakat şu son aylarda bu va zilesinin yanında hoşumuza gitme - İyen başka yazılarla da karşılaşıyo - ruz, Bu yüzden bir çok arkadaşlar Tan'ı okumaz olduk. Meselâ dünkü yazınızda İspanyadan, kızıl İspanya dan bahsediyorsunuz. Bu isyan çıktı çıkalı Cümhuriyetçi demeyelim de | kızıl İspanyollara taraftar lisan kuk | lanıyorsunuz. Eğer bu isyana İspan- yol milleti de iştirak etmemiş olsay- di bugünkü netice husule gelmezdi. Ecnebi yardımı ile bu koca ülke bu şekli almazdı. Niçin onları demokrâr. silere dahil ederek müdafaa ediyor- sunuz?” Bu gencin sorduğu sualin cevabi- nı hâdisat o kadar süratle verdi ki, ben burada ne yazsam bu kadar kav vetle cevap yerme kudretini göstere- mem, , Çocuğum, İspanyada mücadele başladığı za- man meşru bir Cümhuriyet hüküme- ti iktidar mevklindeydi. Ve bu hü - kümet daha evvelce yaptığı mücade- lelerle kral Alfonsu devirmiş, İspan- yada eclimhuriyet ilân etmişti. Salta- nattan düşen kral ve kral taraf « tarları cümhuriyet aleyhine mficade» le açtılar. Son günlerdeki mücadele kralcılarla, cümhuriyetçiler arasın - da bir mücadeleydi. Buna kizil ismi: ni veren, bu rejimin âleyhtarları, ve İspanyada istilâ emeli besleyen deve letlerdi. Bu propaganda ile dünyayi kandırmağa çalıştılar, bu İnanan dan biri de sen olmuşsun yavrum. — Bizim rejimimiz cümhuriyet te jimidir. Ben de cümhuriyet tarafta - rıyım. İspanyadaki cümhuriyetçileri müdafaa ederken bu kanaati müda- faa ederim. İspanyada kızıllar da var, Fakat bu mücadelede ancak bir yardımcı rol oynadılar. Dava cüm - huriyetçilerin davasıydı. Cümhuri yetçiler mağlüp olduktan sonra, ce nebi devletler İspanyadan çıkmadı. lar. Bilâkis Cebelitarıkı tahkim etti. ler, şimdi açılacik bir harpte, de mekrasilere karşı mücadele edecek » ler, i Biz belki de bu harbe girmiyece- giz. Fakat girersek odemokrasilere karşı cephe alanlara karşı harbe git memiz çok muhtemeldir. Biz de de- mokrasiler cephesine daha yakiniz. 1938 sonunda Çeklerin 1450 tay. | Eğer ben bu tehlikeyi daha evvelden Yaresi olduğu söylenmişti. Bun. | görmüş, İspanyolların dünya sulhü- İar ve 2000 Çek tankı ile bütün |nü ve demokrasileri müdafaa ettiği. Çek topçusu ağır ve hafif mitral. |ni söylemişsem hata mı etmişim ? yözleri de şimdi Almanlardadır. | Hata etmediğimi hâdisat çabuk isbat Fakat Almanya bu kuvvetler - (etti. Yarın acaba kimlerle dövüşece- den bir kısmını Fransa hududun- | &iz? Hiç ndün mü?.. da,bir kısmını Lehistanın karşısın | (o Kafanı biraz yorar, hâdisatı ya » da veya Baltıklarda her hangi bir | Kından takip edersen, sen mi, ben mi sürprize karşı ayıracağı için Bal. | hangimiz yanıldık daha iyi anlarsın. kanlardaki o barekât ordusu ilk | Kafamı yumşak bir kâğıt gibi, silin. günlerde bir milyonu ve harp de. | dirin altına yayma, beynini yassıya vamında sltı yedi milyonu asla ge- |çevirir geçerler. Kendin ol, çemez. dünya hâdiselerini kendi gözünle, Bu da gösteriyor ki, Almanya | memleketinin menfaati bakımından belki çok kuvvetlidir. Fakat Bal- /gör. kanları ezip geçebilecek bir âske- | (o Tan'ı okumamak tehdidi bana ri kudret değildir. Eğer Balkanlı. | viz gelir. Tan gazetesi manifatura lar, Bulkanların âli menfaatlerini | dükküni, ben de basma satan tezgâh- zamanında ve yerinde o korumak | tar değilim. Ben fikirlerimi ve kana» hünerini bilirlerse, ve hakikaten | atlerimi ri Almanya karşısında müttehit bir | harekete kalkışırlarsa, Potedam | Konyada Yeni ve Eski Eserler dan Karpatlara kadar şişe şişe u- laşan Alman emrivâkilerine tek başlarına nihayet verebilirler. Konya (TAN) — Yeni yeni resmi | a binalar. büyük ve konforlu hususi a- partımanlarla şehrimizin çehresi da» Silifkede Bir Orman ha güzelleşip değişmektedir. Yeni Memuru Öldürüldü inşaat esnasında, tarihi kıymetleri Silifke — b be me. | Pulunan eski #serlerin her hangi su- muru Ziya bıçakla öldürülmüş, ce retle zarar görmemesine dikkat e Z rin dilmektedir. ? sedi köprüye yakın bir yerde ve yol K kemi mein çeri aramanda Piyango ” Karaman (TAN) — İdman yurdu, Şoför Rıza isminde birl, katl O-İkendi menfaatine bir esya piyangosu! mak zanniyle tutulmuş ve cürmü-| hazırlamıştır. Piyango 7 mayısta meşhut mahkemesine verilmiştir. İHalkevinde çekilecektir. Rivayet bu... Yine yalnız rivayete göre, tank mevcudu 3000 dir. Fransız askeri mubarrirleri, başta Generil Ba- ratler, Alman ordusunun bir yıl Bonra 200 fırkaya çıkarılacağını, 6000 ilk sa? tayyaresine malik ol- duğunu ve Alman tayyare fabri- kalarının ayda 1000 vayyare ve 2000 motör yaptıklarını yazmak- tadırlar. Yine bunlar Almanyanın tank mecmuunu 10,000 e çıkar - mak için tedbir almakta olduğu - nu da söylemektedirler. ek ordusunun bütün malze- mesi Almanlara geçtiği &- çin, Çek neferleri Alman ordusu- nur hesabına katılaması? bile, yıl- larca dökülen Fransız altınlarının eseri olan vasıtalardan Almanla- rın istifade edecekleri muhakkak- tur. Çek ordsunda 1937 de 14i mek- tep ve 560 tayyare vardı. Bunla rın bir kısmı yenileştirilmiş ve

Bu sayıdan diğer sayfalar: