16 Nisan 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

16 Nisan 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Birinci resimde Hayriye Lisesi oyuncularını, ikinci resimde de Haydarpaşa Lisesi oyuncu. "TAN Şild Alâka İle i,, Maçları Seyredildi Istanbul Lisesi Galatasarayı > Yendi Boğaziçi Istiklâli Kazandı Dünkü milli küme maçından bir görünüş Mektepliler Tan şildi müsabâkala- rına dün iki üç bini aşan bir irci kütlesi önünde devam edildi, Maçla rın hepsi çok heyecanlı oldu. Bu sıkı kârşılaşma ümit edilmiyen bir netie ile Istanbul Erkek lisesi şampiyona nn &n kuvvetli namzetlerinden Ga- latasarayı, ve Boğaziçi lisesi Istiklâl Hsesini tasfiyeye uğrattılar. Hayriye Misesi ile Haydarpaşa da çok çetin bir karşılaşmadan sonra temdide rağ- men yenişemeden berabere kaldılar. Galatasaray - İstanbul Lisesi Tik karşılaşmayı Galatasaray - Is- tanbul liseleri yaptılar. Bu maçın neticesi Galatasaray lehine olarak tahmin ediliyordu. Her iki takım sahada şu kadrolar-| la yer aldılar: İstanbul Lisesi; Fikret - Hayri, Nu- ri - Ahmet, Kâzım, Hamdun - Yunus, Cezmi, Mükerrem. Cihat, Muharrem. Galatasaray: Fazıl - Ali, Faruk - Abit, Halil, Talât - Melih, Aydın, Refik, Metin, Nuri. Galatasarayın golü İ Tik dakikalar karşılıklı hücümlar- | Ja geçiyordu. Dördüncü dakikada Sa- imden açılan hücumda Galatasaray sağ açığı takımına ilk golü kazandır. dı. Bundan sonra hücuma geçen Is- tanbulsporlular arka arkaya yaptık- ları hücumlarda bir türlü beraberli- ği temin edemiyorladı. İstanbul Lisesinin beraberliği Nihayet 18 inci dakikada kale ö- nünde olan kasdi bir hareket bir pe paltıya sebebiyet verdi ve Mükerrem beraberliği temin etti. Devre 1 - 1 be- raberlikle neticelendi. İstanbul Lisesinin ikinci golü İkinci devrde çok seri başladı. 1s- tonbul liseliler beraberliği bozan ikinci gölü kazandılar. Bu gole Gala- tasaraylılar Aydının ayağı ile muka- bele ettiler ve bu suretle oyun bera- ere vaziyete girdi. Oyun bundan son ra çok heyecanlı bir şekil aldı, Karşılıklı hücumlardan birisinde Istanbul lisesi bir gol daha kazana- rak beraberliği bozdu ve neticede 3-2 |Istanbul lisesi maçı kazanarak Gala- tasarayı tasfiyeye uğrattı, | Boğaziçi ve Istiklâl Hiselerinin bu maçı mektepliler arasında büyük bir slâka uyandırmakta idi, Sahada şu kadrolarla yer aldılar: N Boğaziçi: Cihat - Bülend, Sürey- ya - Enis, Osman, Necdet Sabri, İ Mustafa, Niyazi, Abdullahı Bilgi | istiklâl: Muzaffer - Şeref, Celâl -| Fethi, Hüseyin, Sırrı - Yekta, Sadi, | Kadri, Tarık, Ragıp. Oyun çok seri başladı. Mütevazin cereyan ediyordu. Devre ortalarına doğru Boğaziçi oyunda hâkim olma- ğa başladı. Fakat bu hâkimiyet neti ce vermedi ve devre berabezlikle ne- | ticelendi Boğaziçinin ilk golü kinei devreye Boğaziçi muhakkak galip gelmek azmile başladı ve bir hücumda birinci gollerini kazandılar. Boğaziçinin ikinci golü Bunu ikinci Boğaziçi golü takip et- ti. Bundan sonra oyun Boğaziçinin hâkimiyeti altına girdi. Üçüncü ve dördüncü goller İki gol daha kazanan Boğaziçi ma- çı 4 — O kazanarak Istiklâli tasfiye- ye uğrattı. » Erkek okullar arasındaki voleybol karşılâşmalarnda ( Işık OKabataşa, Haydarpaşa Şişliye, Sanat okulu er- kek öğretmene galip geldiler. Kızlar oarasındaki maçlarda da Kandilli kız lisesi, Kız muallimi, 1- nönü Yüce Ulküyü yendiler. İ Dün Kadıköy Fenerbahçe stadın- da Fenerbahçe ve Doğanspor karşı- laştılar. Sarı lâclvertliler çok rahat bir oyunla Doğansporu 5 - 1 gibi bir farkla mağlüp ettiler, Takımlar sahaya çıktıkları vakit, şu kadrolarla oldukları görüldü: Fenerbahçe: Hüsamettin - Muzaf- fer, Lebip - M. Reşat, Aytan, Esat - Semih, Yaşar, Ali Rıza, Naci, Basri Doğanspor: Omer - Abdullah, Ir fan, Abbas, Macit, Sait - Wâmit, Mek met, Fuat, Yusuf, Sabri Fenerbahçe müdafi Yaşardan, İz» mirliler de Fethiden mahrum bulu- İnuyorlardı. Oyun Fenerlilerin hücumile başla- dı. Müdafaada kesilen bu hücumdan sonra, İzmirliler mukabil bir hücum aptılar ve neticesiz kaldı. Biraz son- Ta sarı İâcivertliler oyunda hâkim ol- dular ve maç İzmir misif sahasında oynanmağa başladı. Fenerin lk golü ei a) Beşinci dakikada soldan açılan bir Fener hücumunda top sağa geçti. Top sağdan ortaya geldi. Naci yetişerek kale direğinin içini sıyıran bir şütle ilk Fener golünü yaptı Doğansporun beraberliği Fenerbahçelilerin bu gölünü Fener golleri takip edeceği zannediliyordu. Fakat bütün tahminler hilafına ols- rak üç dakika sonra bir İzmir hucu- munda Mehmet, Hüsamettinin tered- İdüdünden istifade ederek beraberliği İtemin eden golü kaydetti. Bu gol Fenerbahçelileri harekete getirdi. Oyun tekrar İzmir nısıf saha- isına girdi. Bu arada Fenerbahçe Na- Galatasaray - İstanbul Lisesi maçından bir görünüş Milli Küme Dün Fener Doğansporu 5-1 Mağlüp Etti Maçları cinin ayağı ile bir gol kaydetti. Fakat hakem bu golü ofsayd saydı. İzmirlilerin de fasılalı hücumlar- la Fenerbahçe müdafaasını sıkıştır. dıkları oluyordu. Bilhassa Fuat Iz - mir takımında göze çarpan bir oyun | çıkarıyordu. Fenerin ikinci golü Fenerbahçeliler sıkı bir hücumda bir korner kazandılar, Basrinin attı- Ai bu kornerde top kale önüne düş tü, Kargaşalık esnasında İzmir '<alö- cisi topa yanlış bir yumruk attı ve top falsolu bir şekilde Izmir ağlarına Vtakıldı. | Fenerin üçüncü golü İ Bu ikinei golden sonra bir Fener hücumunda Ali Rıza Naciden aldığı pasla üçüncü Fener golünü de yaptı Devre 3 - 1 Fenerin galibiyetile ni- hayetlendi. Izmirliler ikinci devreye çok canlı başladılar. Fakat sarı lâcivertliler hâ- kimiyeti almakta gecikmediler. Biraz sonra oyun tamamile Fenerbahçe hâkimiyeti altına girdi. | Fenerlilerin dördüncü golleri 23 üncü dakikada Naci müsait bir vaziyette yakaladığı topu Izmir ağla- rına atarak dördüncü golü kazandır- dı. vi. Fenerin beşinci golü 38 inci dakikada Saimden açılan İ bir Fener hücumunda top ortaya gel- di. Ali Riza bir kafa vuruşile kaleci- | nin elleri arasından beşinci ve son golünü yaptı ve maç ta bu süretle 5 - 1 Fenerin galibiyeti ile neticelendi. Dün. piyasamıza yalnız Mahsulleri Ofisi tarafından bir mik- 5.25 kuruştan, sertler beş kuşuştan verilmiştir. Yemlik çuvalla arpalar 4.21, sarı mısırlar 4.26 - 427, kuru bakla 402.5. iç ceviz 74 kuruştan sa tılmıştır. Bir parti ince afyon kilo: 7 liradan verilmiştir. e Anadoludan 45 ton pamuk getirilmiş satılmamıştır. Son hafta içinde şeh rimize 1491 ton buğday, 3509 ton arpa, 616 ton mısır, 37 ton çavdar gelmiş ve satılmıştır. Haftalık piya sa vaziyeti şudur: BUĞDAY: Hafla içinde muhtelif W- manlardan, Anadoludan ve Trakyadan şehrimize ceman 1431 ton buğday gelmiş- ir. Memleketin ihtiyacından ez olan bu miktarı, Anadolunun belli başlı 14 kadar up değirmenlerinden gelen unlar telân etmektedir. Bu itibarla buğday satışları #teksizlik İçinde geçmiştir. ARPA: Havaların müsalt şilmesi, f/- atlarını teretfiüne mâni olmaktadır. Diğer taraftan ecnebi memleketlerden talepler #lmakla ber#ber vaziyeti hezira dolayisile leri yeni taahhütlere girişe- Gelen mallar yeri sarfiyat için satılmaktadır. ÇAVDAR: Bu mala; dış piyasa. lardan alicilar çıkmış dan fistler bir miktar yükselmiştir. Ehemmiyetli stok yoktur. MISIR: San iki hafta zarfında ehemmi- yesli partiler ihraç edilen bu mahsı müzün satışlarına bir durgunluk ârız muştur. Pintlar 5 pars kadar gerilemiş- tir. TİFTİK: Bu hafta zarfında tiff satış muameleleri olmamış ve hemen hemen hareketsiz bir şekilde geçmiştir. İhracat sılar, vaziyetin tavazzuhunu beklemekte tar buğday getirilmiş ve yumuşaklar | şehrimize 133 ton un. 36 ton nohut. se de henüz | 16-4-939 EKONOMİ Son Bir Hafta Içindeki Piyasa Hareketleri Toprak — İ : İ i ! 15-4-99 ! İ ve Lordra s0 Nevyork 126.8925 İ Pari 22050 İ bülüne 6.0825 Cenevre 284075 , Amsterdam 612590 Berlin 0.7050 İ Brüksel 2131 İ Atina 1.0025 Soya 146 Modriğ 14.035 Varşova 33.1816 İ Budapeşte 249675 | Bükreş 0.9060 İ Belerad 28025 İ Yokohama 34.62 Stokholm 3056 İ Moskova 28.9023 i ESHAM VE TAHVİN.AT i 20— İ 19— si 1908 İ #51808 Harine tahvili 96— Anadolu Demiryolu Mü- messi) peşin dirler. Piyasa durgundur. Satış ismen fi- atları gösterilmiştir. YAPAK: İhracat için Karacabey min- takasında yetişen yarım kan kıvırcık cins Yapaklarından 180 balya miktarında sa- tılmıştır. Yerli fabrikalarımızda 200 bal- ya kadar Anadolu malı satın almışlardır. AV DERİSİ: Piyasada hiçbir faaliyet görülmemiştir. İhracata mahküm olan av derilerimize Almanya, Fransa ve Ameri- kadan İslep çıkması o beklenmektedir. Vaziyet sakindir. işlerine karışmıyacağına dair: minat,, vermişti. Bir aralık Almanya, ortaya çıkan rivayetlerden o kuşkulanan Avustur- ya hükümetine: “Teminat,, vermişti. Bir aralık yine Almanya, bir ta- arruza uğrıyacağını hesaplıyan Çe- koslovakyaya: “Teminat, vermişti. Ve bir aralık, İtalya, bugün yerin- de kanlı yeller esen Arnavutluğa: “Teminat,, vermişti. Şimdi de yine İtalyanın Yunanis- tana, ve yine Almanyanın Romanya- ya, Yugoslavyaya verdikleri şeyin a- di şadur: “— Teminat!, Artık, “Teminat,, almış olan mil. letlerin akıbetlerine bakıp ta, “Te- minat,, ın lügatteki değil, hayattaki mânasını mamış olan kimse kal- mamıştır sanırım: Dün sokakta, iki Yatandaş arasında geçen bir konuş- inledim. Bunlardan birisi, di- mayı gerine: “ — Sana teminat veririm ki..,, di- ye lâfa başlar başlamaz, öteki hid- detle gürledi: “ — Ağzını topla, patlatırım! Vaydman adında azilıbir katil, veya Staviski adında korkunç bir do- landırıcı türemeden evvel, herhangi bir vatandaşa: Staviski veya Vayd- man diye bitap etmek, bir hakaret mânasına alınarazdı. Fakat bugün, bir vatandaşa: “— Staviski, veya Vaydman de- tı aydan üç seneye kadar cezası vardır: or ki, kelimelerin mâna ları da, hâdiselere göre değişiyor. Ve bugünkü halde, herkese ağır bir küfür gibi gelen kelimelerden birisi de şu olmuştur: yoksa gözünü menin, “— Teminat!,, Dün, arkadaşlardan o hirisinin eli- ne, sahte bir elli kuruşluk geçmiş. Dostumuz, bu kalp elliliği, hiç bir yerden o almadıklarını söyledikten sonra, esefli esefli ilâve etti: “— Dalgınlıkla, ben bunu geçer akçe sanmıştım: Şimdi anlıyorum ki, bu: “Teminat, mişl,, Eğer, dostumun kalp paraya ver- GAZETELERLE ŞAKALAR .. . Teminat a ın Başına Gelenler ! B£ aralık İtalya, Cümhuriyetçi |diği bu isim halk arasında da tsam- İspanya hükümetine, İspanya İmüm ederte;” gazetelerin zabıta sü- “Te-|tunları arasında, şu kabil havadisler İ okuyacağımız günler yakındır: “<— Dün, Alberto adımda bir sabı- kalı, Arnavut Recebe “Teminat,, ve- rirken, cürmü meşhut halinde yaka- landı!,, Bu havadisin serlâvhası da tahmi nen şöyle olacaktır: “Azılı hir teminatçı yakalandı!,, Bunu okuyunca, hep birlikte ede- .ceğimiz dun da elbette şu olacaktır: “— Darısı, daha azılılarının başı- nat, . Hava (!) meselesi Gazetelerde okudum: “Evvelki gin Kütahyadan İstanbula, Mehmet oğlu Hüseyin adında bir vatandaş gelmiş. Bu vatandaş dün, bilmem hangi çar- şıda, cebinden cüzdanını çıkarmak lüzumunu duymuş, Cüzdanında tam 2000 lira para varmış. Mehmet oğlu Hüseyin, cüzdanını açar açmaz, şiddetli bir rüzgâr, bu 2000 liranın 500 lirasmı uçurmuş. Rüzgâra kapı lan paralariyle birlikte, aklı da ba- şından giden biçare vatandaş ta 80- luğu karakolda almış. Polislerimizin, rüzgürdan davacı olan bu vatandaşa ne cevap verdik- lerini bilmiyorum. İhtimal, boyunla- rını acizle bükmüşle, e: İ «. Biz onun işine karışamayın İ Onun izini, değil biz, koca rasathane bile takip edemiyor!,, demişlerdir. Bana kalırsa, Mehmet oğlu Hüse- yinin, rüzgârdan davacı olmıya hiç te hakkı yok. Hem, bu işte kabahatli kendisidir. Eğer ihtiyatlı davranıp evvelki günkü - rasathane raporunu okusaydı, bu akıbete. uğramazdı: Çünkü o raporda, rügârın o gün sert eseceği, ve bazı yerlerde şiddetli “a- nafor,, lar yapacağı yazılıydı. Şimdi, Mehmet oğlu Hüseyine, yapılacak bir tek hareket kalıyor: Derhal bir piyango bileti almak: Belki “hava, merhamete gelir de, 500 lirasını iade eder! Naci Sadullah

Bu sayıdan diğer sayfalar: