3 Mart 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

3 Mart 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3.3.9040 3 MART 940 ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 100 Ke 200 Kr m » 1500 w » sw » 1.0 * so * 1 Sene 8 ay sAy Vay Milletleraranı porta ikilhadına dahil olmıyan memleketler icin abane üdlet surasiyle 30 VE © 35 Uradır. Abone bedeli meşindir Adres değiştirmek 25 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi Yzımdır. Ki Tİ TA İLİM Çocuklarımız İçin Üniformanın Lüzumu Tenis, ve pürüzsüz üslüp sahi. bi münevver bir okuyucumuz, bize çok şayanı dikkat bir mektup göndermiş. M. Çaka imzasını taşıyan bu mektubu, — ihtiva ettiği orijinal temenniye tamamile iştirak ettiğimiz için — sütunumuza ynen, ve fazla söz İlâvı we bile lüzum görmeden geçiriyoruz: “.- Bizde âdettir: Her hangi bir hâdise üzerinde umulmadık bir has- sasiyet gösteririz. Fakat, maales bir alev gibi parlayıp, sönen bu sasiyet, yerini derhal, müsamahakâr bir atalete terkeder. Geçenlerde, bir kaç talebenin, uygunsuz bir yerde, ahlikiye tarafından yakala ması, bir mesele oldu. Bunun üzeri. ne sütun sütun yazı yazıldı. O zaman alınması İstenilen tedbirlerin, müsbet bir netice doğurduğunu — gazete sütunlarına aksetmese bi. le — çoğumuzun gözlerine batan ve hepimizi müteessir eden bazı uygun. suz hallere şahit olup duruyoruz. Biz, bunu ortaya atmakla, bütün bir zümreyi istihdaf etmyioruz. Yal Bız, bunların İçinde öyle hâdiseler var ki, tedbirlerinin ihmal olunması, bizi büyük zararlara sokabilir, Bu neden böyle oluyor? Bizce bunun asıl sebebi, çocuğun. —— en çok ihtimam istiyen — mektep dışındaki hayatını lâ kontrol e- demeyişimizdir. Ve mektepli ile mek. tepsizi tefrik edemediğimiz müddet. 8 bü hal, böylece sürüp g'detekiir. Elimizde, talebe ile diğerlerini m yırdedebilmem'ze | yarıyabilecek bir İsrika var mı? Yok. Çünkü yalnız bi kasket, talebe sanılmak istiyenler ta. rafından kolaylıkla edinilebilen ve talebe olduklarını gizlemek istiyen. ler tarafından da, kolaylıkla baştan atılabilen bir alâmettir. O halde ne yapalım? Bizce, yapılacak şey, talebeye yek. nesak bir üniforma giydirmekten Ii. barettir. Bu suretle, mektep kaçak. larını, ahlâken memnu yerlere girip, çıkanları, kılık kıyafetleri bozuk 0. lanları mümkün mertebe anlar, tanır ve bir çok kötü vakaları önlemek imkânını buluruz. Esasen, davamız, ceralandırmak değil, suç işlenmesine mâni olmak. tr. Yeter ki, bu üniforma tedbirini de, kasket meselesine döndürmiye. lim; ve e'ddiyetle takip edelim, Vikiâ bugün, çocuğunu mektepte okutabilen her bahtiyar ana, baba, evlâdını iç çamaşırı ile gezdirmiyor. Fakat çocukların sırtlarına giydiri. len esvapların tedarikinde çek'ien güçlükler düşünülürse, bir üniforma lüzumu daha kolay kabul edilir. He. le zengin çocuklarından ve eden e merakının fakir bütçeli yl GİY e ettiği faciayı da tasay. vur eylersek, üniformanın ne kadar faydalı olacağını derhal teslim ede. tiz. Toptan yaptırılacağı için ucuza, yani her keseye Uygun bir fiyata al edilebilecek olan bu üniforma. lardan biz, şu faydaları göreb'liri 1 — Sevgi ve vehdetin artması, 3 — Cemiyet hislerinin kuvvetlen. mesi, 3 — İzzeti eği” ve ve Pir lişmesi, 4 — İçtimai se. X kii kalkması, 5 — Üni, formaların cazibesi Ee rağbetin çoğalması, m ni orta halli silele. rin rahat bir nefes sa pi Yerli kumaş sarfiyatının artması, Ee Takkeli erimeleri kolaylıkla kontrol ve Pr i in, üzörlerinde daha Güz a le nr üniforması var di ii ibarile, . İbn İni gin orta mektep ve liselerin İS© iz a şiddetle ihtiyaçları . Yüksek mektepler? çok senelerini resmi de ve sıkı bir disiplin * cek, olanlarda, o zaman diğimiz hasletler lâyıkile stmix bulunacaktır. i gelince, bir ir ltında geçire. kadar, iste. hiç sanmı. | yoruz: Nitekim, hemen her gün| Afrodit Rüyama Gird vet, fakat bunu hemen Freud o nazariyesine uydurarak tatmin edileme- miş cinsi meylin derinden tep mesi ve uykumda tecellisi şeklinde âlimcesine, daha doğ rusu ukalâcasına tefsire kal- kışmamalı, bir “psyehosexua- lite,, mevzuu yapmamalı, Af. roditi şu sırada rüyada gör- mekten tabii ne olabilir? Değil bir hüsün ilâhaesinin Nemrud veya Haceae'in bile ismi her gazetede onunki kadar yer tut- sa, duvar ilânlarına geçse, aylarca süren atışma ve duruşma vesilesi olsa idi uykumda pek tablidir ki, efsane ve tarihin bu sevimsiz ve zalim simslarile de karşılaşabilir. dim. İyi ki, müstehcen davasına Afrodit sebep oldu. Yoksa hayali- me güzellik perisinin zambak ve limon çiçeği neşreden rayihal vü- cudü yerine Nemrud'un av eti ve fena tabaklanmış deri, Haccac'ın hacıyağ ve deve kılı kokan vücut. ları girecek, fikrime ve yatağıma kümes ve ahir havası sinecekti, Kitabın müellifine, mülercim, tabi, bilhassa davacısına teşekkür- lerimi arzederim. Çoktandır uy- kumdaki ziyaretçiler hiç te bedii güzellikte, lâtif ve cana yakın ol. mıyan dünya devlet adamlarıydı; Kâh Bay Hitler kulağımın dibinde “Hayat sahası!,, diye haykırıyor, kâh Bay Stalin pos bıyıklarının al tından bir şeyler homurdanıyor, kâh Chamberlain dişlek ve zoraki tel ile başını sallıyor, kâh m de keyfi du. Zaten Matbuat heyeti Fransa. dan dönüp te yazılarda Majinö hat- tı tasvirlerine gayret göstereli ge- celeri yeraltı seyahatlerinden zih. nimi kurtaramıyordum. Bir delik- ten öbürüne giriyor, bir asansör. den ötekine atlıyor, bir vagondan başkasına sıçrıyor, acaip acaip ma. kineler arasından geçiyor, başları- ni göke uzatıp ateş püskürdükten sonra, yine toprağa gömülen top- larla, yuvarlana yuvarlana, çelik. ten çığ gibi insanın gözünde mü- temadiyen büyüyüp irileşen tank- larla, tankların kanatlanmışı tay. yarelerle haşır, neşir oluyor, kan ter içinde kalıyordum. ün gece, nihayet bütun bu Politika ve harp manzars- larından kurtuldum, bir de bak- tım ki, Egenin durgun suları göke, gökü denize benziyen masmavi, a. Paydınlık, yeşil yamaçlı bir ufak koyundayım. Enginden yana bir köpüklü dalga, bir kocaman İsti- ridye getiriyor, bu istiridye kıyıya yanaşıyor, üst kapağı usulcacık şıliyor ve içinden Nedim gibi “A. man, elâman!,, diye inliyeceğim geliyor - bir âfeti can zuhur ediyor. Niyetim onu adamakıllı tarif ve tasvir ise de zaten bin bir matbunt davasile başını kaşımıya vakti kal- mamış olan adalet makamlarını Yormak ve üzmek istemem, vazge. Şiyorum, işi hayal kuvvetinize bi- rakıyorum. İşte bu, bedeninde sırma sa: dan başka libası olmıyan taah Şöyle bir silkiniyor, geriniyor, kumsala iniyor ve bir sabah bu. ğusu gibi süzülerek bana doğru ka- YP geliyor. Artık karşımdadır; dikkat ediyorum, hafifçe üzüntülü ve pek yakışmakla beraber olduk- Şa da küskündür; — Beni tanıdın, değil: mi, diye başlıyor. el ve kalem b'rliğile ta. ninmaz hale soktuğunuzAfrodit be- nim, Beni Pier Luis'in romanile veya müdafilerimle hasımlarımın leh ve aleyhte yazıp söyledikleri makale ve nutuklarla anlatmak İstiyenlere, anlattık ve anladık sa- ara dargınım. Sizler beni en Yazan: Refik Halid Râbarık ve cismani tarafımdan, göğsümden, kalçalarımdan, kolla. rımdan ve karnımdan, maddi gü- zelliğimden tanıyorsunuz: Titien, Velaskoz, Botticelli ve Cabanel'in tabloları veya Milo kasabasında bu- lunmuş heykelinde.. ben sadece, hüsün ve şehvet timsali değilim, hem Urania'yım, yani ilâhi aşkım, hem de Pandenos, yani süfli aşk... İzdivaç ilâhesi olan Menf'dia da benim; fahişeler hâmisi Hetera da yine ben! Pontla ismile deniz- lerin ve Nikafor adıyla zaferlerin Mâhı olduğum gibi... Dalgaların i- çinden çıktığım için bana Anadi men de derler, deniz köpüğünden yaratıldığım için Afro da! Bir İs. de Floradır: Çiçek açış; bir is- mim de Feronia'dır: Feyiz ve be- reket! Libentina da benim: Zevk; Gentriks de: Ana... Zafer demek o. lan Vikiriks yine benim bir ismim- dir, (Görüyorsunuz ki. ben yeği kat gökyüzünden yedi kat yer dibine kadar hükmü yürüyen bir varlığım. Aşkın her çeşidinde beni buluyorsunuz; geçici olanında ve ebediyete erişeninde; bir fahişe gönülünde ve bir ana yüreğinde! Baharda ağaçlar çiçeklenince her dalda ben duruyorum. yazın ekin- ler sararınca her başakin yine ben! Dalgalarla kıyılara vurup seslenen ve köpüklerde aynaşıp hışıldayan benim musikim, benim cilvemdir. Zafer uğultusunda benden bir nağ. me, zevk ve safa coşkunluğunda yine benim sinrimden bir beste vardır. Her "Aman!,, ve her “Oh!,, da beni araymız, aşk açlığında ve karın tokluğunda! Arının balında, gül yaprağının alında, şeftali ağacının dalında yi. ne ben varım; ben ted, renk ve” meyvayım. Nar tanelerinin yoku- tunda, olgun incirlerin dolgunlu. ğunda, kehribar ayvaların oyukla- rında, duvarlara tırmanan sarma- şıkların cesaretinde, bülbülün ya. nık sesinde ve çamların iç çek de bana benzeyiş, beni bat bulacaksınız; bana bir varmak iş- teyiş sezeceksiniz. Bir kuyumcu en hünerli ve de. gerli eserini, en seçme taşlarla yontup işlerken benim boynuma yakıştıracakmış gibi çalışır keltraş, ressam, mimar, şair de be- ni memnun etmiye çalışır. Beni düşünür. Asıl ilham kayn nim. La Jöconde'un tebes de Vinci beni koymuştur; Dante'ye Beatris suretine girerek aşkı ve de. hayı ben verdim. Goeti Verther'in nin Sapho'su, Lamartine'in E'viri benim başka başka siretlerimin a- kisleridir, şulemin oynaşan gölge. İeridir. Derin, melül, çılgın, İvrsl vaya ilâhi her türlü aşk, benim bü. yük aşkımın ayrı ayrı cins toprak- ta yer bırakmış izleridir. Dim tarihini bağrmaa taşı yan da benim: Antoine be. Kicopatra ismi altinda... Napoleon'u da başka başka isim- lerle hükmür zın hatıra deli Yüz çeşit isimi şamaktay'ım. Medeniyet benim yüzümden ke- mal derecesini bulmuya çalışmıştır. Çiçekler neden böyle, göz nuru ve alın teri döklüren himmetler ve “ıstıfa,, larla katmerleşmiş, çeşit. lenmiş, kokularını baygınlaştırmış, renklerini kadifeleştirmiştir? Göğ. NEDEN DEVAM EDER? Idrarın çokluğu devamlı olun- ca ve gerçekten çok olduğu, yal nız göz kararile değil, ölçü İle de anlaşılınca onun neden ileri gel. diğini tayin etmek, tabit, tahlil va- poruyla birlikte müracaat edeceği. niz bekime aittir Bununla beraber, idrarı devam. 4 olarak arttıran sebepler hakkin- da kend'niz de bir fikir edinebilir. siniz. Bu sebepleri bilince insan hekimine gittiği vakit daha iyi ma- lümat verir ve teşh'sin daha cabuk konulmasına yardım etmiş olur. Bazı ailelerde, idrarın çokluğu irsi bir hâdisedir. Bir anadan ve babadan doğan kardeşlerin bir ka- çı fazla idrar ederler ve bu hassa onların çocuklarına da geçer. İdra- rın çokluğu pek uzun sürmekle be. raber pek te merak edilecek bir şey değildir. Yalnız, çocuklukta başladığından, anneler için, dadı. lar için şüphesiz pek sıkıntılı bir iş olur, İdrarın devamlı surette artması bilhassa şekerli diyabet hastalığı. nın alâmetidir. Bu hastalıkta se suzluk hissi 'drarın çoğalmasından önce duyulduğu İçin insan susuz. luk hissine ehemmiyet vermezse idrarın çokluğunu içtiği suyun çokluğuna atfeder. Bazıları da sü- suzluk duygusuna ehemmiyet ve miyerek çok su içmekten çek'nir. ler. Halbuki idrar —çok su içenler- deki derecede değilse de — y'ne bi. raz artar. Çünkü kanında şeker nisbeti fazla olan insan çok su'iç- mese de kandaki fazla şeker nesiç- lerdeki suyu çeker ve idrar gene artar, Bir de şekersiz divabet hastalığı vardır. Bunda kanda şeker olmadığı halde insan pek çok idrar çıkarır (15 — 20 Iltreve kadar) ve onun yerine pek te çok su içer. Diyabet hastalığı —ekerli ol. sun, şekersiz olsun— idrarı göze çarpacak derecede arttırdığından idrar çokluğunun © hastalıktan ileri geld'ğini tahmin etmek &o- laydır. Bir tara olmakla heraber ması tahili raporunun bir ân önce alınması lüzumunu haber verir. İdrarın artmasına dikkat etme. nin ehemmiyeti böhrek hastalıkları için daha büyüktür. Bu hastalık. larda idrarın “fazlalığı pek ziyade büyük olmadığından dkkat et. mek daha güçtür. Meselâ normal olarak iki litre yerine günde üç litre su çıkarmak rize çarpmıva- bilir, insan buna dikkat etse bile, kendini üşüttüğüne, yahut çok. ça su içtiğine atfedeb'lir, halbuki böbrek hastalığı sık sık ve çokça idrar çıkarmakla baslar. Onun için, kırkından sonra idrarın sık ve çokça gelmesi herkesin gözüne çarnması lâzım gelen bir şeydir. Daha yaşlılıkta sik ve cak idrar prostatın şişmiye başladığını ha. ber verir, Bu 'şe dikkat etmekten gencler de müstağni kalamaz. Çünkti —be. reket versin, nadir olan— böbrek. lerde verem ve” cershatli böbrek hastalıklarının da ilk alâmetleri idrarın çoğalmasıdır. Hele insan geceleri sık #ık idrara kalkınca, hangi yaşta olursa olsun, buna e- hemmiyet vererek İdenrı hemen tonlayıp tahlil ettirmel'dir. İdrar daha bir cok hastalıklarda çoğulır. Fakat onlar idrarı arttır. madan önce insamı vatağa yatırdı. Kından idrarın çoğalın coğalmadı. Em düsünmek büsbütün hekim işidir. Burada söylemek isterliğim ayakta gezerken sağlıklarını kort. mavı dilsiinerlere, onun bozulmak Ürare hulenduğunu haber varan alâmetleri bildirmektir, o Mektupla reçete fstiyen yahut ilâç soran okuyucularıma —mek- tuplarında cevap Için pul olsa da— cevap yazamıvacağımı bir kere daha haber vermiye mecbur olu; sümde yer alabilsin diye.. Bah çelerde neden tarhlar ince kum döşeli, kameriyeler, çardaklar, per- gola'lar, havuzlar ve fiskıyelerle süslenmiştir? Dol ğ konmuştur, neden içkiler tesirli, lezzetli ve sarhoş ed mü açması ve bana kari duy arzuları kamçılaması için! Saray. lar ve sahilhaneler, endam aynı ve yaldızlı sedirler, çift lân- dolar ve dört çifte kayıklar, Boğa. ve Sâdabat, uzun etekli elbi. seler ve elpençe divan duran Ne- dimeler, bütün tabiat ve sanat ih- tişamı, ziynet benli rçevem'r, kizil alevde, engine süzülen beyaz yelkende, sedef dişli tebessümde ve erimiş billüru andıran göz ya» şında, elmasın mavi şimşekli ışık oyununda, denize vuraa ay sel sinde, şeftalinin diri etinde, yase- minin nazlı teninde, İne'nin hareli kabuğunda, hejsindelFakat ben yal nız dişe dokunan, göze görünen ve sığan bir maddi unsur de- ğilim. Ben fikirleri işlerin sanat e- serlerine can veren kudsi ruhum, anasırın ve nesillerin can eviyim; imi hareketi yaşatan çağlayanım. böceğ'n ağzından ipeği be. nim için çaldılar, samurun kürkünü benim omuzlar:ma koymak için al. Sulnün Bekçısı © İTürkiyedir 3.3-““ Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel gperer Refik Saydam, geçen ak. an radyoda millete yaptığı hitabede, Türkiyenin harbe gre. mek için verdiği kararda sonuna kas dar dayanacağını, ancak kati ve Z8- ruri bir ihtiyaç baş gösterdiği zaman bu kararı bozab'leceğini bildirdi. Ka- ti ve zaruri ihtiyaç, ancak hudutla. rımızım tecavüze uğraması, milli İs. tiklâlimizin tehlikeye maruz bırakıl. masıdır. Böyle bir vaziyet karşısında Tür! in de kendini müdafaa için harbe girmesi gayet tabiidir. Fakat kulak gazetesi, gerek mem. leket dahilin», gerek haricinde, Türkiyenin dala h'çbir taarruz vâki olmadığı halde dahi harbe girmeğe hazırlandığını ilân ediyor, bir çok misaller de gösteriyor. Açık neşriyat ile yapamadığı propagandayı, mem. ba: meçbul havadisler veren ajans. lar ve uydurma havadis yaymakla mükellef propaganda teşkilâtlarile kulaktan kulağa yaymakta, gazete. lerin. ve matbu meşriyatın kat kat İevkine çıkmaktadır. Bu yanbş ha. vadislerin memleket dahilinde yaptı. Eı akisler, hariçte yaptığı akisler, | Türkiyeyi hiç te niyet etmediği hal. de bir harp taraftarı gibi gösteriyor. Halbuk!, Cümhurreisimiz İsmet İ- nönü, daha ilk Cümhur riyasetine İ geçtiği gün söylediği nutukta, sulhü İ müdafi için göstereceğimiz azmi İ- zah ettiği gibi, bundan sonraki nu. tukları ve hattâ yaptığı muahedeler. le de bu azmini göstermiştir. Doktor Refik Saydamm son nutku, bu ka. rarda küçük bir inhiraf dahi vâki mı, harp kararı vermekte gösterilecek titizlik, büyük bir irade İ ve ısrarla bildiriyor. Türkiye, İstiklâl Biücadelesinden sonra kendine yalnız bir hedef kabul etm'şti. Bu hedef, istiklâl sağlam te. meller üzerine oturtmak için, asırla. rm bıraktığı geriliği önlemek, sana. yii, ziraati, kültürü yüksek bir millet olarak insanlık camiasına katılmak. tı. Ön altı senelik Cümhuriyet dev. , İzinde yeni bir Türk devletinin esas. mahsul v at beni ha Bir pudra kutusu açıbirken havas ya serpilen, güzel kokulu toz şize beni düşündürmez, beni istetmez mi? Bahar manzarasile karşılaş Eziyetimin bi ki mın bile lezzeti vardır. Yalnız be. nim uğrumda can feda edenlerin dudaklarında keyfe benziyen tatlı bir ölüm kırışığı görebilirsiniz. Hat- tâ çoğu defa, demez misiniz: Sen olmasaydın eğer, öksüz kalırdı &- sârım? akat ben, Zâunedildiği gibi İÜ yalnız yataktaki inilti deği. lim; beşikten gelen sesim de! Yal. nız içki meclisinde rübab çalmam; salıncak başında da'ninni söylerim! Tanıdın mı şimdi beni? Afrodite baktım, tasdi salladım: — Evet, dedim, tanıdım. Sen de- diğin gibi her şeysin, fakat demin saydığın İsimlerin en kestirmesini, en kısa ve doğrusunu söylemedin: Sen “Ki sın! Hüsün ilâhının yüzünde bir te- bessüm belirdi, eğildi, verdiğim şerefli isimden dolayı olacak, al. nimda dudakların'n temasını duy- dum ve uyanıp Fin harbine dair son tebliği okumamuk için sımsıkı gözlerimi yumdum. İstanbul - Ankara Otomobil Yolculuğu Kızılcahamamda Gerede şosesinin inşası için güzergâhın tesbitine baş- lanılınıştır. Bu yol, bir sene sonra ta. mamlanmış olacaktır. İzmit, Hendek, le başımı Düzce, Bolu ve Geredenin Ankara ile ruvasalasını temin eden bu yolun yavaş yavaş İstanbula karlar temdit edileceği ve Karabük İları kuruldu, Bunun en feyizli seme. relerini toplıyacağımız güne eriştk. İ Yaptıklarımızı dalma az bularak, gözlerimizi daima dahs ileriye çevir. dik. Sonsuz b'r hizla koştuğumuz to. kâmül yolunda bizi durdurncak an. cak harp vardı. Onu istemedik, iste. miyoruz, istemiyeceğiz. Harpten bek. lediğim'z hiçbir menfaat yoktur. Bu kemali ancak sulhün bize temin etti. ği huzur ve sükün içinde bulacağız. Harbe karşı millet olarak, devlet 0. larak nefretimizi zaman zaman gös- terdik. Türkiye milletler arasında sulhün en büyük müdafiidir. Fakat harp zaruri bir ihtiyaç olarak kapı. mıza dayanıp velirse, vereceğimiz c&.. vap şiphe yok ki, mldafandır. Harbin bu kapıya gelip, davanma. için yapabileceğimi doktor Refik © karşı bütün tedb'rlerin fakat gelmesi muhtemel karşı da hazırlanılacağını söylemek. le, Türkiyenin sulhü nasıl höyük bir arimle müdafaaya hazırlandığını bil diriyor, Tecavüz olmadıkça harp et #iz. Şarkta sulhü muhafaza biz'm e. Vmizdedir, fakat tecaviirii durdurmak elimizde değildir. $'mdilik ufuklarda hiç bir tecavüz alâmeti olmadığına röre, Türkiyede snlh emniyet alim. demktir, sulhün bekcisi de Tür. k'yedir. —————— Mehmet Hamdi Hâlâ Konuşamıyor * Birkaç gün evvel Ege vapuru. 2 numaralı ambarında, muhtelif yerlerinden ağır yaralı olarak bulu. nan ve Beyoğlu hastanesinde tedavi edilmekte olan Rizeli Rüten oğlu Mehmet Hamdi henüz ifade vereme. mistir. Bunun için kendisinin kaza neticesinde mi, yoksa barka birisi tarafından mı bu hale getirildiği an- lasılamamıştır. Yaralının elleri ve gözleri ile yap. tığı bir takım İsaretlerden onun beşe ka birisi tarafından ambara atıldığı anlaşılmaktadır. Mehmet HMamdiyi | tedavi eden doktor, onvn snesk üç gün sonra konuşabileceğini ; söyle miştir. kyk iş Sinemalarda Yeni Tarife Belediye daimi encümeni yı fabrikasında | bit edilen tarife etrafında istihsal edilen katrandan istifade edi. | ların yapt'kları itirazları tetkik et. lerek katranlı şose haline getirileceği | miye başlamıştır. Encümen henüz bir haber alınmıştır. Bu yol, İstanbula | karar vermemiş olmakla beraber es. kadar uzatıldığı takdirde güzergâhta- | ki kararında ısrar edeceği söylene ki kasabalarda tcari hareketin arta-| mektedir. Maamafih sinemacılara yer cağı, İstanbul . Ankara otomobil yol. | rilen mühlet dün bitmiştir Bugün. culuğunun da 5 - 6 #aâte ineceği ü-|den itibaren yeni tarifeyi tatbik ot. © ii ebmeitei

Bu sayıdan diğer sayfalar: