30 Nisan 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

30 Nisan 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30.4.9400 30 NİSAN 940 IAN ASONE BEDELİ Türkiye Genebi | 140 Kr 2800 1600 se ” wo * Yletler badına dahü oiniysn için aböne siyle 390, 18, *, ğ G Cumartesi günü çok ne. i yecanlı bir içtimu ukteden İx bul Barosu Umumi Heyeti, mes. beki müşkülleri görüşürken asından ikisinin mühim, alâkalı ve un zamandanberi halli —neden- mümkün olamamış teklifleriyle İesut Selen tarafın Genç avukat ;efimiz hakkında ağıza gg inmıy acak o televvühatta o bulunu. er, buna muttali olan gazeteciler, 0- bn suçunu alâkadarlara duyurmak götaksadıyle meşrettikleri zaman, dava Açmak cesaretini gösleriyor. Üstelik “İendini müdafaa edecek bir avukat e p- Yine hir gazete, memlekette eene- whi propagandasına mâni olmak mak wadiyle neşriyat yapıyor. Bu propa- « Tandayı idnre eden ecnebi bir banka, “nu neşriyattan dolayı bu gazete 0- İeşhine adli takibat yaptırmak isti. )or ve kendi maksadına hizmet ede- iebilecek bir avukat buluyor.,, Bu avukatların, Türk Cümhuriye. in prensiplerini müdafan eden iglürk gazetecilerini mahküm ettir- için çalışmaktan çekinmediğini rsi, ine ilâve eden Mesut Selen, # heslek ve baro tarihimizde hakiki ““İerdi haykırmak suretiyle bilerek ve ” İllmiyerek işlenen ba büyük halan wİskerrüirüne meydan verilmemesini e İtemiş ve Türklüğün âli menfaatleri w yliğnd& çalışanların; “Türk topra. nda, Türk aleyhinde çalışmak cür- Üİtini gösterenlerin maksatlarına ç. klebilecek avukat bulamamaları icap Mttiğini çok sarih şekilde anlatmıştır. —İ Heyecan ve hassasiyetini takdirle Jâd etmiye mecbur olduğu Avukat, senelerdenberi sürüp gelen tün arkadaşları. e) ,. Jereümun olmakla i a hemleket meselesi üzerinde tevak. kuf edilmesinde âmil olmuştur. , İstanbul Barosunun halini salâhi- Yeti dışında gördi bu iş, ümit ede. ” tiz ki, kanuni müevvidelerle derhal teyit edilsin, « |, Türkün davasına İnananlar için, Türkün havasını teneffüs edenler ğçin, ve nihayet Türkiyenin cennet »praklarında oturanlar için, bizden şka türlü o düşünmiye, ve bizden a türlü duymiya imkân var mı. n 4 gni. yeri Mumay e “sark vin yzmunlara ke- otoyolunda 8. ir kaıfından ile- B e mesele. Saya sütun. ner. Her 4 farazn | : > kıy. atak. güz va- Masumiyetini. ancak dolduracağı sonra ispat edip meydana çı” ratak bir günahsızla izzeti nefsini, YSİYet ve şerefini zaten korumaya pe<bur bulunan bir zavallının ke. #PS€ ile teşhir edilmemelerini » teklif sahibinin söylediği gibi, fePİMİZİN hakkıdı N İlk Tahsil Çağındaki Çocukların Tahriri | İk tahsil çağındaki çocukların g muamelesi bitmiş ve fişler gPlüarık neticenin tesbitine bsğ- WMi$tir. Raktmların tayininden son r) Maarif Vekületinin bu sene açacö- İ İ ği Mekteplerin miktarı belli olacsk | © vi öğretmen ihtiyaçınz göre tedbirler pr Geçen sene “Hermis,,de yapılan araşlırmalardan iki görünüş: Petrol kampı ve sondaj ameliyesi esnasında TÜRKİYEDE PETROL ARAŞTIRMALARI (Cevat Eyüp salâhiyetli ve de- ğerli petrol mütehassıslarımızdan biridir, Petrol arama teşkilâtının başında senelerce yorulmak bilme- den çalışmıştır. Onun bu gayreti, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü. nün bu defaki muvaffakıyetinde, şüphesiz, büyük bir âmil olmuştur. M.T. A. Meemusından iktibas et. tiğimiz aşağıdaki makalesi, şimdi. ye kadar yapılan petrol araştırma. ları hakkında okuyucularımıza u- mumi bir fikir vermiye yarıya- caktır.) * D ünya Harbinden evvel memleketimizde pet- rol işlerine gösterilen alâka, 1897 de Halil Rifat Paşaya Mürefte civarında verilen im- tiyazın yabancı ellere satıl- ması ve satın alan kumpanya tarafından 36 - 102 metre de- rinliğiride dört Kuyu açılması ve anlaşamamazlık yüzünden Halil Rifat Paşaya dönen im- tiyazın tekrar bir Avusturya- uya ve ondan sonra da bir A- merikalıya satılması teşebbüs- lerinden ibarettir. Açılan dört kuyudan Hora (Hoş. köy) civarında birinden günde 1 - 2 ton petrol istihsal edildiği, lâkin bir haftadan az bir zamanda bu is- tihsalin kesildiği kaydedilebilir. Bu kuyu elân bir. miktar petrol gösterir. Büyük Harple Bağdat Demiryo- )u Şirketi hesabına Walter Sehweer Musul, Zaho, Kayyare civarında bazı etüdler yaptığı gibi Ruslar, Van mıntakasını işgal ettikleri za- man da göl etrafında bazi tetkik. lor yapmış ve Kurzot mevkiinde bir müddet iki küçük gemiyi işle. tecek kadar petrol çıkarmışlardı. 7 ürk topraklarında o petrol mevzuuna lâyık olduğu e- henimiyetin verilmesi 1925 te Lu- cius tarafından yapılan genel is- tikşaf ile 1926 da bir petrol kanu. nu yapılmasile başlar. Bunu 1929 ve 1930 da malüm petrol emare. lerinin daha esaslı tetkiki ve ni. heyet 1933 de hükmi şahsiyeli bir Petrol Arama idaresi teşkili takip etmiştir. Bu idarenin yaptığı ince- leme neticesi olarak Mardin . Siirt vilâyetlerinde petrol bulunma ih. tlmali görüldüğünden © Basbirin strüktürü üzerinde ciddi bir son- daj ameliyesi başlatılmış ve bu *islare 1935 de teşekkül eden Maden Tetkik ve Arama Enstitüsünün bir uzvu olarak çalışmasına devâm et. mi$ ve 1936 da Basbirin Kuyusunu 1027 metre derinliğe getirdikten sour5 kuyuyu terkederek sondaj makinelerini Gercüşün Hermis Köyü civarına nakletmiştir. Basbi- rin sondu)ında yalnız biraz kuru- muş asfalt je suya tesadüf edil. mişse de İkinci sondaj noktası olan Hermiste 100 metreden itibaren müteaddit gaz), asfalt ve peteol #marelerine rastlanmıştır. Her ne kadar Hermis kuyusunda iktısadi bir vaziyet tebellür etmemişse de Mardin . Siirt mıntakasına veri. len ehemmiyetin boş'olmadığı ve bu mıntakada bulunarn strüktür. lerden birinin müsait şartları için. de daha iyi toparlıyarak Memleke. tin ihtiyacına kâfi, ve belki ihraç mataı olacak. bir betrol Miktarı YAZAN: Cevat Ejüp Taşman vereceği ihtimali artmıştır. Pilha. kika ilişik Basbirin ve Hermis ku- yularının makisları Bahreyr dası kuyularınınkilerle mukayese edildikte dikkati çeken bir ben. zerlik kendini arzeder. Bu muka- yesede Mâestichtien tabakalarının Rahreynde 235 metre, Basbirinde 216 metre, Hermisde 222 metre oi- duğu görülür. Bahreynin mühim petrol seviyesi bu tabakaların al. tında olduğu gibi Hermisde de en iyi tezahür bu tabakaların ultında- Ki gazin meydana çıkması olmuş, ve bu gaz üç dört hafta kazanlar. da yakılmıştır. Hermis kuyusu bu gazönn başka . oldukça “iyi mayi petrol akıntısı da göstermiştir Merdin - Siirt mıntkasında sondaj ile aranılacak yerler şimdiki halde Kerbent, Ramal, R Kale ve Beşiri strüktürleridir. e Tetkikatı- mız devam ettikçe sondaj ile aran- mast icap edecek noktaların arta. cağına, şimdiden hükmedilebilirler Gen faaliyeti neticesi pet. rol bulunması ihtimsli olan yerlere Adana mıntakası ilâve e. dilmelidir. Mardin - Siirt strüktür- 'eri astalt eğası üzerinden pek de makbul addedilmiyen kürtlü petrolünü bize Adana ise, Topallı mevk rüldüğü gibi, parafin den iyi petrol vermek ihtimaller'ni ihtiva eder. Adanada Hocalı köyü civarındaki strüktürün aldatıcı bir strliktür olması ihtimali göz önüne könârak burada sismik metodu ile Jeofizik araştırmalar yapıldı buradaki vaziyelin bir strüktür ol- ması ihtimali artt. Lâkin yapıla. cak #ondajın iki bin metre veya daha derin olması düşürcesi ile İrakın kü- verebilir, sondaj yapmadan küçük s#tüktü. rel lar yapılması zıldı. Memnuniyetle 8 bilir ki, bu sondajlsrdan çi karotların mikropa'eonte kiki neticesinde Hocalı Kubb: yalnız zahiri olmayıp hakiki old ğu anlaşıldı. Burada önümüzdeki sone yeni Rotary makinesi ile bir derin sondaj yapılacaktır. Ehemmiyetli petrol bulma ihti. mslinin pek az olmasına rağmen Göl İşletmesi için faydalı olacağı karar- tene. düşüncesi ile Vanın Kürzot civa rında galeri açmakla, küçük son- daj açmakla oradaki tezahürün kıy» metlendirilmesine çalışılıyor. Ge. çan sene burada, bir kaç hafta, günde 100 125 litre petrol hazır. lanan havuzlarda toplanmıştı. Top- Jantı mecmuu 4 tona baliğ oldu i- se de kışın galerilerin çökmesi ve petrolün soğuktan sertleşmesi, de- renin aylarca karla örtülü kalması sebebile altı kış ayında ancak 37 teneke mazot toplanabildi, Bu min. taka büsbütün terkedilmeden ev. vel üzerinde biraz daha uğraşıla- caktır. iğer bir suna 'Trakyadır. Bu. rada Mürefte etrafında ilk açılan kuyumuz 126 metrede bir miktar benzin ihtiva eden gaz vör- di. Günde 80 bin metre mikâbı o. larak bar şaz bir kaç gün son. ra 40 bi şe de 5 1/2 atmas. ferlik tu. © «si sene sonra bile © lân 5 stmosferdir, Bu güzel ema. reyi tevsi için bu kuyunun etrafin. da 6 sondaj yapılmış ve sahanın yalnız mahalli ısınma ve ışık ihti. yacına kâfi gelebileceği anlaşıl. mıştır. Bunvr'. beraber İlerisi i çin bin derinliğinde bir sondajı «de yapılması dü- şünülebili. Burada yalnız hulâsa olarak de. nebilir ki, arazinin kırık olmasi hasebile iktisadi bir havzanın Mü. | MERADLMRKNIDIC AMED BOY VE GIDA Ku zamanda gençlerin boyu, önceki nesillere nisbetle, daha uzun olduğuna hemen her yerde dikkat edilmişse de bazı memleketlerde islatistiklerle tesbit edilmiştir Meselâ, askere alınma yaşına ge- len gençlerin boyu vasati hesapla Danimarkada ve İsveçte 1840 ile 1926 seneleri arasinda & santimet re; Norveçte 1800 ile 1900 arasın. da 10 satinmetre; Holandada 1850 ile 1907 arasında 12 santimetre da- ha uzamıştır. Norveçte mekteplerde 1926 dan 1935 yılına kadar her beş senede ir defa çocukların bovr © ngırl. £ı üzerinde yapılan © tetkikler da- ha ehemmiyetlidir. Bu tetkikler kız ve erkek çocuklar üzerinde, bir de, bedava okunan mektepler. le paralı okunan mekteplerde ayrı ayrı yapılmıştır. Kız çocukların boyu, bedava mekteplerde boyları vasati olarak 1920 senesinde 145,62 santimetre ağırlıkları 37,40 kilo, paralı mek. teplerde boyları 149,36, ağırlıkla. rı 39,59 olduğu her beş yılda yeni- den yapılan ölçülerde daima arta. rak 1935 yılında bedava mektepler de 153 santimetre, ağırlıkları 43,28, parâlı mekteplerde boyları 157,42, ağırlıkları 44,50 kilo olmuştur. Tu. bii, başka başka senelerde olmak- : beraber hepsi ayni yaşta çocuk- ar, Erkek çocuklarda da on beş yıl içinde gene ayni nisbetlerde boy ve ağırlık ığı, paralı mektep- lerde bedava mekteplerden dahe ziyade. Bedava mekteplerle paralı mek. teplerdeki fark, çocukların men sup oldukları aileler arasındaki iç. timai fark demektir. Zaten istatis. tik dutulmıyan başka memleket. lerde de refah içinde yaşıyan ajle- lerde cocukların, baska sınıf halk. tan olan aile çocuklarından daha ziyade uzadıklarına dikkat edil. miştir. Çocukların boyu gittikçe daha uzun olmasının sebepleri hakkında türlü türlü nazariye kurulduğunu, bir aralık burada yazmıştım. Norveç mekteplerinde yapılan tetkikler bu uzamanın yemek far- kından ileri geldiğini ispat etmiş gibi görünmektedir. Çocukların ön ceki nesillere nisbetle daha uzun olması heryerde yemek rejimleri. nin, ilmi keşiflere göre ıslah edil. mesinden ileri geliyor. Refah için. de yaşıyan aileler yemekte sağlık kaidelerine daha iyi dikkat edebil. diklerinden onların çocukları dâ- ha ziyade uzuyorlar. Zaten bu cihet te gene Norveç. ie tecrübeyle İspat edilmiştir. Os. lo şehrindeki halk mektepleri iki grupa ayrılarak birinde çocuklara bol fakat gelişi güzel yemekler, ö- tekinde daha az fakat vitaminleri ve madenleri bakımından daha he. saplı yemekler o yedirilmiş. İkinci grupta hesaplı yemek yiyen gocuk. ların boyu ötekilere nisbetle kız- larda yüzde 140, erkek çocuklarda yüzde 48 nisbetinde daha ziyade u- zamışı.. Demek ki çocukların (o sağlığı çok kalori verecek bol yemekten ziyade o kalorilerden istifade etti. ren vitai lerle madenlere bağlı. Burada sık sık ortaya çıkardığım belki haylice cnnmırzı sıkmama se. bep olan vitaminler ve madenler bahsinin büsbütün nazari şeyler olmadığı bu suretle hir kere daha sabit olmaktadır. Çocuklar beşeriyetin istikbali ol. duğuna göre, onlarm sağlığı —de. mek ki beşeriyein istikbali emin olması — vitaminlere ve maderle. re bağlı demektir. reftede bulunması ihtimali azdır. Yalnız Mürefte teressüplerinin ay. ni veya benzerleri Tekirdağ ile İs. elo AYNI Avukatların Şikâyeti Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel ) ü Bsronun bu İlet Kölamnda bir kısım avukatlar, adliye makinesindeki bazı bozukluklardan şikâyet ettiler. Bu şikâyetlerin bir kısmı avukatların kendi mesleki ha. yatlarına sit olmakla beraber, aliye. ye düşen iş sahiplerini de alâkadar e den kısımları vardır. Amirleri veyâ memurları vakti verinde bulmak, iş sahiplerini tayin edilen zamandan bir iki saat sonra, korldolarda bek- leştikten sonra davet etmek, İşlerde gösterilecek sürat şüphesiz herkesi alâkadar eder. Fakat bu şikâyetlerin başı ve sl bence, hâkimlerden, adliyede çalışan memurlardan ziyade, adliye teşkilâ. tındaki çalışma o metodu! yanir. .Cürmümeşhut mahkemelerinin, hat. tâ münferit hâkimli mahkemelerin adliye teşkilâtında sürati temin etti, ğini zannediyorum. Eğer eskiye mis. bet edersek, adliyemizde bir sürat gör memek mümkün değildir. Buna rağ- men daha süratle iş görülemez mi? sörülebilir. Ben hukukçu ve adli- yeci değilim. Avukatların şikâyetini mucip olan noktaların teferrünt ve esastaki isabetlerinin derecesini tah. min edemem. Fakat ara sıra işi mah. kemelere düşen bir muharrir, ve ay- si zamanda “Teşkilâttaki çalışma metodu,, nu tetkik etmiş bir içtimai. talebesi sıfatiyle bu husustaki görüşlerimi kaydedebilirim. Bence adliyenin bozukluğu dosya odasında başlar. Tesadüfen bir gür bu dosya odasına düşüvermiştim, O rada rafların üzerine ehram gibi di. zilen dosyaları, raflara yerleşeme. dosyaları gödüğüm zaman hayret ve ibretle bakakaldım. Bu dosyaların muhafazasından maksat, icap etiği zaman hâkimlerin, avukatların, es. habı mesalihin bu dosyalardan ken. dilerine lâzım olan malümatı çika- rabilmeleri: Fakat bu kadar ipti. İ dai bir şeki biribiri üzerine yığıl- İmiş, senelik dosyaların içinden nasıl İ çıkarlar, düşündüm, düşündüm bu. lamadım. Sicil usulü, dosya usulü artık İçti. maiyatın bulduğu, en büyük res- mi müesseseden en küçük ticaret müessesesine kadar her yerde tatbik edilen bir usuldür. Dosyalarım dahi ilmi usullerle tasnif edemiyen bir adliye mekanizmasının, modern bir teşkilât olmadığına bu dosya odasını gördüğüm dakika hükmetmiştim. Adliye binası, adliyenin modem bir şekilde teşkilâtlandırılması, için- de çalışanlara sürati ve milessiriyeti temini edecek maddelerin birincisi. dir. Fakat bütün bu teşkilâtları ya. parken adliyenin bütçesini göz önün. den ayıramayız. Adliye binasınır şimdiye kadar yapılamaması, belk' bir ihmaldir, fakat bu teşkilâtın ya. pılamamasının en büyük âmili büt tanbu! - Edirne demiryolu arasın. İçe darlığı olsa gerek. Hâkimlerine da bulunması ihtimaline dayana. rak Trakyada araştırmalar yapıl. miş ve Hayrabolu batısında Kaba. hüyük Tepe mevkiinde bir araş- tırma sondajına başlanmıstır. Bu sondaj işlerine takaddüm ©. den safhayı da anlatmak faydali o- lur. Türkiyenin ümümi gezisi, Lu. civs, Mason, Taşman ve Paige ta- rafından 1925, 1929, 1930, 1933 de İlayda B0, memurlarına tedricen ine. rek asgari ücret veren adliyede, ve. rilen ücretle, alınan randımanı hesap ettiğimiz zman gerek hâkimlere gerek umum memurlara karşı şikâ. yetten evvel, büyük bir hürmet borç. Tu olduğumuzu unutmamak lâzım. Diyeceksiniz ki, hâkimin veya me- İmurun maaşının bu işte ne dahli var? Çok... Eğer bir hâkim günde o» yapılmıştır. Luclus Şırnak Cizre a- |beş, yirmi veya daha ziyade davaya rası ve Mürefte müstesna olarak memlekette petrol bulmak ihtima- li görmemiştir. Mason ayni menfi düşüncelere iştirak etmekle bera- ber daha ileri giderek Mürefte ve Mardin mıntakasını da iktisadi petrol bulunması ihtimali olmıyan mıntakalar kategorisine koymuş. tur. Taşman, İran ve İraktan ge. len Kürt Alpleri temadisi addettiği Toros duğları etekleri sonunda je. olojik tetkikat ileri götürülürse sondaja değer yerler bulunabilece. ğini ve misal olarak Nuseybin şi. malindeki dağları gösterdi. Palge, Mason fikrine iştirakle memleke. tin isaret edilen yerlerinde petrol ihtimali olmadığını iddia etti. aziyet bu halde iken teşek. kül eden Petrol Arama Gru puna jeoloğ Moses yaptığı aylarca süren etüdlerden sonra Taşmanın fiktini takviye eder neticelere var. #dı ve Mardinin Basbirin noktasın. da sondaja başlandı. Moses'den başka diğer jeoloğlar, Kirk, Max- 44)if yerlerinde çalışmışlardır. A- *dânâ ve Gaziantep mıntakası To. ros dağları eteklerini tetkik ns. zariyesini takiben Kirk'e verilen vazife neticesi daha ziyade tetkik edildikten sonra sondaja değebilir diye ksifiye edilmiştir. Maxson Şırnak, Beytüşşebab, Hakâri, Çal, Oramar, Gevar, Başkale gibi doğu “Devamı 7 ineldei son, Pöley, Graig memleketin muh. bakıyorsa, bu evrakı didik didik o. kumıya mecbursa, yanında bu dosya, sasını hazırlıyan o yardımcısı yoksa, gecelerini dahi bu işe veriyorsa, bu hâkimin bütçe darlığı yüzünden işini kolaylaştıran mekanizma tamam ku. rulmamış demektir. Az maaş alan bir hâkimin herhangi bir davada vicdani hılâfına hüküm vermiyeceğini, maas azlığının sujistimallere yol açmıya. cağını çok geniş bir hüsnü zanla, kati bir emniyetle iddia etsek dahi, ta mamen imkânsız olduğunu söyliye. meyiz. Bu kadar ağır bir yük, ve bü. yük bir mesuliyet ultında yaşıyan adliye mensuplarının hayatlarındaki esi, bütün dünya hukuk. çok düşündürmüş, ve mem, lekette hâkimlere verilen ücret, me. selesinde büyük bir dikkat ve İtins ile durmuşlardır. Sürati temin etmek için de, çalış ma usullerinde, ilmi esaslara dayan. mak zarureti vardır, Avrupa adliye. sinde nasıldır bilmiyorum, Amerika. da mahkemelerin süratini temin içir her hâkimin maiyetinde hukuk me. runu veya talebesi bir asistanı var. dır, Her günkü davanın, 6 güne ka dar gelen seyrini en kısa bir şekilde hulâsa ederek hazırlar, Hâkimi, her dava dosyasını her mahkeme günü okumak külfetinden kurtarır. Hattâ hukuk talebesi bu işi, gönüllü olarak pratik görmek, ve mektepte okudu. ğu derselere teerübi bir hazırlık yap. mak için üzerine alır. Elinden geçen (Lütlen Savfavı Ceviriniz) İyip te, yerden tavana kadar yükselen . ları okuyup kendine davanın hulâ.

Bu sayıdan diğer sayfalar: