19 Mayıs 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

19 Mayıs 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SU ASA SİYA. ime men Gl le e mi x rs 3 29.5. AŞ ea 19 MAYİS 1940 ABONE SEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 150 400 1 Sene Ay 2890 Kr. 1600 Bedeli müddet sir 38 liradır, Abone bedeli peşindir. Adres deği nek 25 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk Pul ilivesi Vrtmdsı |SÜNÜNSMESELELERİ") Dikkat ! ahvelerde, lokantalarda, tram- vaylarda, vapurlarda, iki, üç daş bir araya geldi mi, derhal harpten, harbin âkıbetlerinden bahis *çilıyor. Herkes bildiğini, işittiğini Anlatıyor. Bu konuşmalarda bazan © r ihtiyatsız, o kadar tedbirsiz avranıyoruz ki, her söylediğimiz sö- Rün düşman için kıymetli bir malü Matı ihtiva edeceğini umutuyoruz. Görüyoruz ki, bütün memleketler. $e, düşman hesabına çalışan uns A ordudaki askerler kadar büyük İzmetler yapıyorlar, Bütün memle- ler düşmanın beşinci kolu olarak andığı bu kuvvetlere karşı tedbir 'makla meşguldür, Hükümetimiz de WWanıktır ve lâzım gelen tedbirleri tir ve almaktadır. hükümetinkinden hiç te az değildir. Bize düşen vazife ulu orta konuş- Mamak, bildiğimizi ve işittiğimizi İmseye söylememektir. Bildiğimiz VE İşittiğimiz şeylerin ne dereceye r doğru olduğunu bilemeyiz.Fa- kat istemiyerek düşmana bir silâh ek istemiyorsak susmasını Öğ tenmeliyiz, Susmak, bugün her vatandaşın ya. Babileceği hizmetlerin en büyükle- en biridir. Dikkat! Dikkat! İçimizde düşman ir, Ve etrafımızda düşmah dolaş- haktadır. o | ikkat edeceğimiz ikinei nokta bedbinlerin. .bozguncu. hare, Matlerine ehemmiyet vermemek, hat- “ müsamaha göstermemektir. Bodbinler vardır ki, çabuk yese ppilr ve etrafına telâş ) Unlar bilmiyerek halkın mâneviye- ÜNİ Tahnetiyen tehlikeli ve muzur in- ardır. Harbin henüz başlangıcında bulü- İ Meyoruz. Bir tarafın galibiyet veya libiyeti henüz kati neticeyi te den çok uzaktır. İl harbini yaşamış olanlar bilir. w Jar sonunda mağlüp çıkmışlar- e ledern harbin o kadar komplike, en ve âmilleri vardır ki, 75 İlay diselere bakarak hüküm ve. ri daima yanlışlığa sürükler. ap harp bir silâh harbi olduğu ka- bir sinir harbidir de. Sinirleri bozulmakta korumak, mâne. atırhızı hâdiselerin tesirinden ma. » bulundurmak mecburiyetindedir. me Ünkü harpte her vatandaşa dü- milli vazifelerden biri de budur. nüve için bedbinlerin telâş saçan alarına ehemi aa, € ruhumuzu zehirliyen zavallı 'Yakların sözlerine kapılmayımız. o Imanlar 914 harbinde dört senede 6 milyon insan kay- ve harp malzemesi istihlâkine ya uzun müddet karşı dura” Müttefikler, geçen harpte oldu. gibi, bu harpte de senelerce mu- Almanyayı dbinler ve düşmanlar hâdisele ba, Üişına bakarak oramızda propa- mek istiyebilirler. Bu pro. İn sinirleri bozmak, ve bizi İçimizden 'yurmak içindir. t, Dikkat? mizde diişman vardır. Susmatı- ay yin inizi bozulmak. |, e | iz ve sinirlerinizi İ Ağır Yaraladı e Tiköy Karaca sokağında oturan e sebzeci Aziz ile Kurtuluşa gk sokağında oturan Hasan nra- m #lacak yüzünden çıkan bir kav. Hasan Azizi destere ile ensesin. ye yaralamıştır. Yaralı hasta- geye kaldırılmış, suçlu yakalan. Fakat bu işte halka düşen vazife | ki, harbin başlanyıcında muzaffer | man taarruz plânının içyüzü hikâyesini bulacaksınız. ŞCHLIEFFEN TAN l Bugün Garp Cephesinde cereyan etmekte olan büyük dramın içyüzünü arla- mak isterseniz, Refik Halidin aşağıdaki fevkalâde meraklı yazısını okuyunuz. Bu yazıda şimdiye kadar meçhul kalmış bir takım : vesikalara istinaden Al. Plânı Meselesi Yüzü Sargılı Adam 904 senesi baharında, Fransız "askeri istihba- rat dairesine Belçikadaki Li- ege şehrinden “Müntekim,, imzasiyle bir mektup geldi; zarfın içinde Alman erkânı- harbiyesi plânlarına taallü- ku olan gayet ehemmiyetli bir kaç vesika da vardı. Aca- ba bu mektup ve bu vesika- lar bir deli kafasının mahsu- lü veya bir münasebetsizin azizliği mi idi? ? Fakat ne olursa olsun, binde bir ihtimali gözönünde tutarak onu gönderen meçhul adamla temasa girişmek icap ederdi, İkinci şubeye mensup yüzbaşı Lanbling bu İşe memur edildi; arada muhabereler oldu. İlk randevu Parisin büyük | otellerinden birinde verilmişti; za bit kapıdan kimin gireceğini bü yük bir merakla gözlüyordu. Ni. hayet tam saatinde başı, teh'fkeli bir kazadan kurtulmuş gi sergılarile örtülü biri göründü; kırçıl bir bıyıktan ve nüfuzlu, kes. kin gözlerden başka yüzünün biç- bir yeri meydanda değildi. Bu a dam dedi ki: — Kim olduğumu elbette merak ediyorsunuz, hakkınız var. Fakat bunu #öylemiyeceğim ve sizler için” daima meçhul kalacağım. mektu. ba attığım imza yetişir, beni “Mün takim” ismile anarsınız. Ve isim yerleri maharetli bir tarzda siyah kü a örtülmüş bir memuriyet ve hizmet varakası çıkardı; buna nazaran meçhul âda- mun, Alman erkânı harbiyesi istih. barat işlerinde çalışmış olduğu an. laşılmakta idi. Lambling muvafık cevap alamıyacağından körkarak sordu; — Fotoğrafını çıkarmak için bi- * ze bu varakayı muvakkaten vermi. ye razı olur musunuz? — Olurum. Lâkin şayet geri vermezseniz ve yahut isim yerle. rini kapatan siyah kâğıdı kaldırıp ismimi öğrendiğinizin farkına va- rırsam br daha benden bir şey lamazsınız. Münasebetimiz kesilir. İki saat sonra, gizlenmiş satır. lara dokunulmadan varaka iade e- dildi. Yüzü sargılı şahıs, bunun ü. zerine şöyle söyledi: — Yaptığım alçaklığın farkın. dayım; fakat bana karşı daha al- çakça, daha namertee hareket e. dildi. İntikam alıyorum! Biri Brük sel, diğeri Niste olmak Üzere, yine büyük otellerde iki randevu daha tayin edildi ve ayni sarglı çeh. ve İle gelen adam, tevdi ettiği ve- sika ve plânlara mukabil istediği altmış bin Fransız altın frangını alıp ortadan kayboldu. Bu Vesika ve Plânlar Ne İdi? ransa için azami ehemmiye. ti haiz olan bir Alman is. tilâsı plânıydı ki, on sene Sonra (Sehlieffen plân” ismile birinci Ci- ban Harbi esnasında tarihe geçe. | cekti, Sehlleffen kimdir? Alman! erkânıharbiye reisi! Meşhur Moltke bir Fransız — Rus ittifakı karşısında kalındığı tak. dirde Almanyanın ne surette ha- reket etmesi lâzım geldiğini düşi* nürken şöyle bir plân hazırlamıştı: Fransız cephesinde müdafaa, Rus cephesine tecavüz. oKendinden sonra yerine gelen General Val derse de ayni plânı muhafaza edi- yordu. Fakat Sehlieffen, Fransiz askeri kuvvetinin büyümesini ve Rus cephesinin de bir tecavüzle yı. kılması ihtimalinin azalmasını dik. kate alarak o eski plânı tamamile değiştirdi; artık Almanya şark cephesinde müdafaa vaziyeti ala- cak, garpta müthiş bir tecavüze Reçecekti, Tecavüz garpta takarrır ettikten sonra bu plâna nasıl bir şekil ver. mek lâzım geliyordu” Fransanm şark tarafına srrala. dığı istihkâmların kolayca aşılacak mânialardan olmadığı anlaşılıyor» Yazan: Refik Halid du. Sehlieffen bunları çevirmek |. çin esas hücumunu şimalden yap. mak kararını verdi. Zira şimalde kale yoktu, Flandr ovaları büyük harekâta müsaitti ve ayrıca eski istilâ yolları olan nehirler Paris is- tikametinde toplaniyordu. Alman orduları o baştanbaşa (o Belçikayı mümkün olduğu kadar geniş, taş. kın bir şekilde aşacaklar, düşman mukavemetini kıracaklar, Fransa, ya yükleneceklerdi. Schlieffen 1905 senesindeki not larında şunları yazıyordu: “Fransayı, Verdun, Belfort gi. bi harici istihkâmları zaptedile. mez bir müstahkem mev larak telâkki etmeliyiz. Halbuki Dun- kergue — Lille — Maubeuge — Mezieros cephesi, tahkim e edilmiş olmakla beraber bı ihkâmlara, rasında boş yerleri ihtiva eder. İş. te Fransa denilen müstahkem mev. kie girmek teşebbüsünü oralardan yapmaklığımız lâzımdır.” Fakat bu plânın muvaffak olma. sı için Alman sağ cenahının fev. kalâde kudretli, imkân mertebe- sinde korkunç bir kuvvette bulun. ması İktıza ediyordu. Onun için. . dir ki, bütün cephe üzerinde mü. dafaa vaziyeti alıp azami kuv- veti, kati darbeyi vuracak olan sağ censha vermek şarttı. Bunun te, ferruatı, sağ cenaha ayrılan kuv- vetleri gösteren 7 ve 1 numaralı raporlarla beraber, hepsi tamamile hazırlandı. İşte yüzü & hul adamın Fran ğı plân... lar bunlardı, öyle mühim vesika Jardı. Fransa Ne Yaptı? lâm eline geçiren Fransa, P büyük bir şaşkınlığa düştü ve tehlikenin vahametinden ürktü. Zira Almanyanın, harp zuhurunda Garp cephesine yığcağı müthiş bir kuvvetle Liege, Namur, Char. leroi, nihayet Maubeug üzerinden geçip Noyon ve Compiegne yolun. dan Parise yürüyeceğini ve diğer kuvvetlerile de şimali şarkideki Fransız askerlerini durduracağını öğrenmiş oluyordu. O zamana ka- dar, Almanların Lorrairne'den hü. cuma geçeceğini sanmakta olan Fransa erkânı harbiyesi plânlarını değiştirmek mecburiyetinde kal mıştı. Fakat acaba, “Müntakim” ll hakkında hakikati mi rm! ksa içinde hile mi Yen ye ya En emin istihbarat zabitleri hu. duda gönderilerek tahkikata Biri. şildi ve plânın tatbikine doğru AL manyada bazı hazırlıklar yapıldı- ğı meydana çıktı: Belçikaya doğru çift tren hatları, lokomotif garaj. ları, asker irkâbına elverişli rıh. tumlar vesaire... Demek ki, “Müntekim” in sözle- BULMACA BUGÜNKÜ BULMACA 12345678910 SOLDAN SAĞA ve YUKARDAN AŞAĞI ) — Özür © Emmekten emir, 2 — Tahsrri eden « Kör, körlük. 3 — Zulüm eden g Yapan, 4 — Eyilmiş © Evveli yok. 5 — Hükmü slüna almık g Koyver mek, & — Genişlik © Bzmekten fall g Sanat. 7 — Bir harf © Minareyi hatırlatır g Fasıl. B — Sayı © İdum eden, ”B — Giye © Tekarri 10 — Mümanest eden © Müstema, rine ve getirdiği plânlara inanmak için epeyce ciddi sebepler mevcut. tu. Bir kısım erkânı harp büyük. leri plânın doğruluğuna kanaat ha. sıl etmişlerdi: bir kismi ise AL manyanın şimal! şarki hududunu Fransızlara boşalttırmak için bir tuzak kurduklarıns kanidiler. N. hayet ekseriyet bu son fikirde bir- leşti ve Schlieffen plânının sahte. liğine inanılarak şimal cephesi yüz üstü bırakıldı. Cihan Harbi Neyi İspat Etti? 0914 harbi “Müntakim" in tam bir hain olduğunu ve düşmana hakiki plânları sattığını Fransa nazarında isbat etmişti. Zi. ra Belçika üzerinden kopup gelen Alman çığı Schlieffen plânının kuvveden flile çıkışından başka bir şey değildi. Fakat Almanya bir takım hatalar işliyerek plânı so nuna kadar tatbik edemedi ve ni. Hayet Mürne'de akamete uğradı. ğın gördü. v Askeri muharrirler. harfiyen ba- şarılması icap eden tek bir plân yerine, hasıl olan vaziyetlere göre değiştirilebilecek bir seri plân ha. zırlanmasının doğru olduğunu söy- lerler. Sehlieffen plânı mükem- mel tertip edilmişti, lâkin tamami. Je tatbikine imkân bulunamayınca kıymetini kaybedivermişti. Nitekim General Von Kluek'in başka orduları geri bırakarak Pa. risi kuşatmak üzere fazla ilerle mesi, başkumandan Molteke tara. fından verilen ricat emrinin bir Arızaya uğrayıp gecikmeri, Fransız başkümandanının vaziyeti kavra. yarak istifade yolunu bulması yü- zünden plân altüst olmuştu. AL marlar çarcabuk Parise girmek, düsman ordularını çevirmek ve harbi bir kaç ay icinde ser. dirmek hülya; veda et. O, ne ticede de yenildiler. Yeni Harpte Ne Beklenebilir? 940 yılında, işte Almanya, daha mücehhez vasıtalarla hemen, hemen yine'bu Schlleffen plânın tatbike kalkışmıştır. Fransa da şi. malden gelecek düşman hücumla. rina karşı hududunu yine zayıf bı Takmış, Majino hattım şarktaki mükemmel şeklile buraya temdit etmemiştir. Bu benzeyişlsr silsilesi takip edilirse yeni bir Von Kluch hatasıha ve bir Marne muvaffakı. yetine de intizar olunabilir. Tarih tekerrürden ibarettir, der. ler. Fakat, zannediyorum, daha ziva- de, tarih, tarihi hataların tekerrü. ründen ibaret olacak! REFİK HALİDİN Haftalık Müsahabesi Yarınki nüshamızda çıkacaktır. —. İ KARİ MEKTUPLARI | Davutpaşalılar Toprak Yığınlarından Şikâyet Ediyor" “İstanbulun her tarafından çıkan tap- Takları ve çok defa da toprak niyetine ele seşiniş molorları Davutpaşa | sahillerine kamyon “kamyon yiğarlar. İstanbulun, Holarda gibi denizden yer kazanmak da- vasi olup olmadığını bilmem. Fakat, bu iştân, © semtte evi olan bizler ziyan çe- kiyofuz, Çünkü toz, toprüktan evlerimiz- de oluramaz olduk. Bir pencere açmıya Kalkan eve dolan toz yüzünden bir daha tövbe ediyor, Yine yığılan bu toprakların Yü semtteki kanulizasyonu da tıkıyacağı söyleniyor, Bu işin önüne geçilmesini iş- Hyoruz., Davutpaşa Mehmet Yaman . CEVAPLARIMIZ: ———— Beşiktaşta Nihat imzasile mektup gön- deren kariimize; “Gazate sayfalarının tahdit edilmesi ha- sebile göndermiş olduğunuz mektubu der- €e İmkân bulamadık. Özür dileriz. ( iktısadi Hafta ş Son Hâdiselerin Piyasamız H arbin gittikçe büyüme- mesi, dış ticaret müna- sebetlerini tahdit etmektedir. Bundan evvel Norveç, Dani- marka, kısmen İsveçle ticari münasebetlerimiz o kesilmişti. Son hafta içinde de Holanda ve Belçika ile ticari münasebetle- rimizi kaybettik. Bu vaziyet karşısında 41ş ticaret, en ziyade Akdeniz memleketlerine inhisir etmektedir. Amerikaylada ticaret münasebetleri Akdenizde vu. kua gelecek hadiselerin tesiriyle daha durgun bir hale girmiştir. Siresi hadiselerin dış ticaret üze- rindeki umumi tesirlerini daha bariz bir surette izah etmek için, bu halta içinde ihracat maddelerimizin tabi ol duğu şartları, piyasa hareketlerini aşağıya yazıyoruz: Bir Hafta İçinde Neler Sattık? Bu hafta içinde İstanbul fimanm. dan muhtelif memleketlere 1.383.000 lira kiymetinde ihracat yapılmıştır. Bu miktarda taze bâlık en büyük ye- künu teşkil etmektedir. Yayılan bir hesaba göre, taze balik İhracatı, son hafta içinde 250 bin Ji. vadan fazladır. İhracat yine İtalya ve Yunanisiana yapılmaktadır. Bundan böşka Romanyaya 40-50 bin lira kıymetinde çiroz satılmıştır. Diğer ihracat maddeleri arasında yumurta, fındık, av derileri bulun- maktadır, Türkiye - Almanya arasındaki 5 milyon Bralık anlaşma mucibince, yapılan ihracatın son partileri de cu. maârtesi günü bitmişti. Almanyaya sevkedilen son partiyi ayçiçeği tohumu, zeytinyağ teşkil e£. mekteydi, Son hafta içinde ihraç edilen mad. delerden biri de tütündü.. Yalnız Mu suwa 13.574 Hralık tütün satılmıştır. Halbuki bu mevsimde İsveç, Hollan- da, Belçika Türkiyeden mühim mik. tarda tütün almaktaydı. Hullanda he- sabına tütün alan guruplar, bir haf. tedanberi işlerini durdurmuşlardır. Diğer taraftan Şimal denizinde va- pur seferleri emniyet altımda olmadı. ği için, İsveçten talep edilen eşyayı da göndermek mümkün değildir. Bu arada İsveç tütün ve halı ihracatı da pek tabii olarak dürmuştur. Finlan- dadan istenilen tütünleri de sevket. mek imkânı yoktur, Esasen bu men leketlere doğrudan doğruya vapur seferleri kalmamıştır. Belçikadan sipariş edilen arpa ve buğdayı da ihraç etmek mümkün o. lamamıştır. Ilyayla dış ticaret münasabetle- rimiz durgun bir devreye girmiştir. Bunun iki sebebi vardır. Biri, İtalya. yu ihrucat yapan tacirlerimiz, İtal yadaki alacaklarını alamadıklarındn şikâyet etmektedir. Bilhassa yumur. ta tacirlerinin İtalyada 200 bin lira- dan fszla alacakları vardir. Bu su- retle İtalyada bloke paramız gittik. çe artmaktadır. Diğe taraftan İtalyan ihracat mü- esseseleri de kliring şartlarına riayet etmedikleri için, mal göndermiyorlar. İtslyar firmaları mütemadiyen sipa- riş mektuplarına verdikleri cevaplar. da, peşin parayla mal satacakların- dan bahsediyorlar. Halbuki oftada kliring anlaşmasında, böyle bir şart mevcut değildir. İtalyayla işlerin a- zalmasındaki bir sebep te İtalyan si, yasi temayülleridir. Bilhassa harp te- meyülleri, tüccerin İtalyayla yapıla. cak münasebetlerde, daha ihtiyatkâr olmasıns sebep vermektedir. İngiltere ve Fransa ile olan ticari Mmünasebetlerimize gelince, İngiltere. den er ziyade yumurtaya karşı talep vardır. Yalnız son iki gün içinde İn- giltereye 78 bin küsur liralık yumur. ta sevkedilmiştir. İngiltere. Hollanda, Danimarkadan yumurta alamadığı i. çin, bütün yumurta taleplerini Tür- kiyeye yapacaktır. Londra yumurta alan müesseseleri hesabına bir mu- messil, şehrimize gelerek bütün yu. murtacılarla temas etmiştir. İngiliz yumurta mümessili, piyasa- daki bütün yumurtaları kapatmıştır. üzerindeki Tesiri Rekolte Vaziyeti: Piyasayı meşgul eden meseleli biri de, rekolte meselesidir. Bu 8 Anadolunun muhtelif yerlerinde rülen tabii afetlerin mahsul ü dene kadar tesir yaptığını olarak kestirmek mümkün değildir. Maamafih ilk günlerde ortaya çıkar mübalâğalı haberlerin tahakkuk et mediği de anlaşılmıştır. İlk gün tabii âfetlerin, bilhassa ovaların altımda kalması yüzünden mal geçen seneye nisbetle pek az o! Zindan bahsediliyordu. Yapılan tah- minlere göre, tabit afetler en ziyade ovalarda büyük tesirini gösterm Ve bu ovaların bir kısmında da b day zeriyatı yapılamazdı. Diğer taraf tan dağ köyleri böyle bir felâketten uzak kaldığı için, bu şoraiti haiz olan yerlerde mahsul noksanlığı hatıra ge memişti Son günlerde ovalardaki sular kısmen çeklidiği için, bu gibi yer de misır zeriyatı yapılmaktadır. Bilhassa Balıkesir ovalarında M e İzeriyatı geçen seneden fazladır. Bu, yüzden Adapazarından Bandırmaya tohumluk mısır sevkedilmektedir. A Mikadarların ifadesine göre bu sens mıssr mahsulü geçen seneve nisb iki misli fazla olacaktır. Hayvan ve hayvan mahsullerine Hnce, orta Anadoluda ve garbi doludaki tabii âfetlerin hayvan tele, fatına sebebiyet verdiğinden bahsi dilmişti. Halbuki kış uzun sürmekl beraber şiddetli olmamıştı. Bu itib la bu haberlerin mübalâğalı olduğu. na hükmetmek lâzım gelir. Hay. van tcaretile uğraşanların öğrendik. lerine göre, hayvan telefati, ğ her sene vaki olan -telefattan değildir. Tabii afetler neticesi hayvan te lefatı da zannedildiği kadar fazla d ğildir. 4 Yağ, peynir gibi maddelere g ce, hayvanları, yaylâlarda otlak lere çıkarmak kabil olamamıştır. B İyâzden her sene bu mevsimde piya. sada gördüğümüz Trabzon terey; rı bu sene pek azdır. Fiyatlara gelince, geçen sene b mevsimde 80 « 90 kuruşa satilan reyağ şimdi 120-130 kuruştur. M mafih bu fiyat yükselişinde, umumi hayat pahalılığının da tesirlerini ke bul etmek lâzımdır. a İlhalât Maddelerinin Vaziyeti: Piyasada ithalât maddelerinin çen seneye nisbetle pahalı old söylemeğe lüzum yoktur. Bu psl Llikta ibtikârın büyük bir rol © - dığını teslim ettikten sonra, piyasa; geçen seneki kadar mal gelmediğini de unutmamak icap eder. 1930 senesinin Kânunusani ve Ş bat aylurında 18 milyon liralık itha. lât yapılmıştır. Bu senenin bu ayla- tında ise ithslât 10 milyon Bu on miyon liralık ithalât eşyasının. geçen seneye nisbetle daha pah olduğunu kabul ederek, miktar itib riyle bu sene piyasaya az mal g İği nericesine varabiliriz. Pahalılığın sebeplerini tetkik eder- ken, klâsik iktısatcıların arz ve talep kaidelerine hak vermemek mümkün değildir. Piyasaya geçen seneye n betle aşuğı yukarı yarı yarıya arzed mesi, hiç şüphesiz k! pahalı ğa birinci derecede âmil olan bir se- bepür. Evvelce elimizde muazzam toklar de mevcut olmaması da, b fikrimizi töyit eden ikinci bir beptir, : 2 Bu hafta, piyasanın muhtaç oldür ğu maddeler yine gelmemiştir. Bunur' başında deri gelir. Piyasanın muhtaç olduğu madde. lerden biri de demirdir. Demir birli © fi tarafından Amerikadan sipariş edi. len demirler yoldadır. Fakat bu miiz.. tar de ihtiyaca küfi değildir. Maami fih inşaat işleri durduğu içim demir sarfiyatı da azalmıştır. v Bu hafta içinde muhtelif memle. ketlerder kumaş, elektrik malzemesi. #lâç giti maddeler gelmiştir. Net ce 'tibariyle bu hafta ithnlât bakı, murlan da pek durgun germiştir Hüseyin Avni © lün 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: