6 Haziran 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

6 Haziran 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6-6-940 6 HAZİRAN 940 p Için mektup- luk pul ilâvesi lâzımdır. €nerbahçe, Kadıköy ve ci. var halkının bir teferrüç » Etrafta bol bol parklar 1 için bu civar halkı, ya- ak günlerinde ancak bura. Ya ve nefes alır. Böyle bir yerinin, halkın huzur ve atini temin edecek bir şek. ulması tabiidir ki, umumi tlere hizmet eden mücs- rin vazifelerinden biridir. m dütşü. Fenarbahçeye tek oldum. Kalamış koyu. p tablatin elile süslediği bu dekoruna denizden bak. zaman, güzelliğin bu kadı 1 karşısmda, zevk ve le kaldıni. Sanatkâr bir im elinden çıkmış gibi, de- ortasına ağaçlarile, beyaz İ minicik kulesile bir korde. İbi uzanan yeşilli toprak par- | seyrine doyulmaz bir levha Bözlerimde canlı idi. Fakat Birdiğim zaman, zengin hâ- İm, kayalara çarpmış bir Bibi kırıldı. Yabani ısırgan- Ürümdüş yollarından geçer İaaffün salan sahilinde kz. zin kenara çarpan dalgala rken, gazinosunun yağmur Yas tutmuş masalarına, san- rma bakarken, bir süpür. ü görmemiş toz, toprak İ- berişan b, hazin hazin murıldandım: bu kadar mühmel? İzin kanunlarına bile hâ. lan insan zekâsı, enerjisi, niçin tahlatin elile boya- ii tabloya bir tek fırça dar- İle vurmamış... Yere bak. etrafıma baktım, denize , göğe baktım ve tabiatten im... Istanbul yalnız Beya- Ydanından, Taksim mey- dan mi ibare”ir? Güzelim » beden bu kadar mühmel? * İmtihanları İİ ttemekteplerin e eleme im. tihanlarında riyaziye sual. talebe seviyesinden yük- Kiya etrafında yapılan şi. ler hâlâ devam ediyor. tekrar tetkiki için verilen Üzerine, bazı mekteplerde n heyetleri bu karara uy» ve birinci suali yanlışsız Suali ise kısmen yapabilen | * geçirmişlerdir. Fakat di- azı mekteplerdeki imtihan tri bu moktai nazarı kabul işler, ancak birinci ve İ- #kali pürüzsüz yapanları hususunda israr etmiş. > Bu suretle, mağdur olan Din manev le cimek İçin evri Hehiden tetkiki maksadile €mir, İmtihan heyetleri. isterek hareket etmemesi m daha fena netice ver- lebeler arasında ikilik ha- iştir. Çünkü yüzde İki ve. işinin bile muvaffak ola- W gören talebeler, kendi nl az, çok teselli etmek» Fakat, imtihan evrakla. azı mekteplerde yeniden #dilerek bir kısım talebe- silmesi, diğer bir kısmı. bu haktan istifade ettiril. bu kabil yavruların Yatların berbat etmiş, #hhatleri üzerinde suj te- ek vaziyetler meydana #tir. Çünkü, ikinci tetkik- &ra 1655 talebe geçirilmiş, İİ eylül devresine bırakıl. >, Halbuki bazı mektepler- 1655 e dahil edilen talebe- İyi veyahut ayni derece. han vermiş olanlar baş. eplerde | İkmale bırakıl. talebeyi asıl müteessir yekta da budur. Pal Maarif Vekilinin bu me. bizzat meşgul olacağını ksızlığı tamir için icap nirleri vereceğini Umit e- topraklarma ba-| ÖR esindeki harekâta dair resimler: Alman molörize kuvvetlerine karşı büyük muvaffakıyetler gösteren Fransız tankları. ALMANYANIN ( “Times, he arelesinin cep- muhabiri yaziyor, / LMAN orduları, Belğika hududundan Manş Ji. manlarına varmakla ilk hedef. lerini tahakkuk ettirmişlerdir. Almanlar İngiliz seferi kuvve. tini, Fransız kuvayi külliyesin. den ayırmış, mühim Fransız kuvvetlerini dağıtmış ve bazı kuvvetleri tecrit etmişlerdir. Bu suretle yıldırım harbi hak. kismen doğru olduğu anlaşılmıştır. Almanlar, yeni bir tekniği is. tismar ediyor ve müttefikler bu yeni tekniğe mukabele ede. memiş bulunuyorlar. Son haf. taların tecrübeleri bunu göster. miş ve tâbiyevi tefevvuk AL iştir. ım oharbinin en belli başlı hususiyetlerinden bi. ri topların çok az kullanılması. dilik bombardıman tay. topun yerini almıştır. Çünkü uzun menzilli ve kolay kolay bareket eden top vazife. sini görüyor. Ve bu top, cephe. deki askeri kuvvetlere karşı kullanıldığı gibi cephe gerisin. deki muvasala hatlarına karşı da kullanılmaktadır. * * 'Nİ harbin ikinci hususi. yeti, Polonyalıları da in eden tank kuvvetleri, nin daha çok yüksek bir tarzda tanzim edilmiş olan kuvvetlere karşı da tesirini göstermiş ol. masıdır; Almanlar, piyâde kuv. vetlerle motörize kolların bir. Yeni Harp Tekn Motörize kuvvetlerin yeni harpteki muhtelif vazilelerinden biri de cani likte hareketini tasvip etmi. yorlar. Çünkü piyadelerin bir. İikte hareketi yüzünden, hare. kâtın geciktiğine hasmın da kendini bildiğine kanidirler, Buna mukabil, tank ile zırhlı otomobil tahkimatı ve sahra müdafaasını yikmakta, tank dâfii hendekleri ve çukurları geride bırakarak müdafaasız sahalara ilerlemekte, daha son. ra istediği yolu bulmaktadır. Tanklar, muhtaç oldukları petrolü temin en ve maki, ne bakımından ciddi bir hasara uğramadıktan sonra, ihtiyat tahşidatını, yol ağızlarım, de. miryolu merkezlerini, levazım depolarını, karargâh üslerini atları taşımaktır. , bunu bir dereceye kadar muhit içinden temine kân vardır, Yolların, köprülerin sistema. tik tahribi tankların hareketini, iyor, fakat durdu. ramıyor, klar, muvakkat köprüler üzerinden geçiyor, tar. lalara saparak kara ma rinden korunuyorlar. 4 * pAPAŞÜTİSTLER son iki hafta zarfındaki tank ha- harekâtın kolaylaştırmışlardır. Kara ve hava kuvvetlerile teş. riki mesai eden ve hasım cep- hesinin gerisine bırakılan para. şütistler, motörize kıtaların gö- rünmesi üzerine bunlara piya. Paraşüt Harbinin Kısa Bir Tarihi your kuşların boşlukta durduğunu ve ilerlediği, mi gören insanların kıskançlık duyguları neticesinde başvurul. muş ve biraz da enerji ve zekâ bakımından üstünlük güden bir harekettir. Ne yazık ki zekâsını kullanan ve muvaffak olan in. san, oğlu uçuşun tarihini yaz- mağa başladığı günden bugüne kadar didindi durdu ve fakat kuşları tam münasile taklide muvaflak olamadı. Kanat çırp» ile yapılacak normal uçuş pervane dönüşile dır. Zekânın bu üstünlü sanları havalandırmıştır. Büyük Harp güzel dersler verdi. Hava çocuklarına, geçmiş olanlarla iftihar kazandıracak elemanlar hediye etti. Bir Rich. toffen'in harpçiliğine, bir Na. varre'in kantarisine, bir Fonck'. un atıcılığına, bir Guyenemer'in cesaretine bugün bile imrenmi. yen hava çocuğu yok gibidir. Göklerin yüksekliğine göre on. ların toprak tevazularını uçmı, yanlar kıskanırlar. PRAK müdafaasını her şeyden üstün tutarak yükseklerde savaşan tayyareci. İerin en kıymetli karakteri şüp- hesiz ki vefakâr ve fedakâr 0. luşlarıdır. Gizli vazifelerin en ehemmiyetlisini Büyük Harpte havacılar o başardı. Bugünün harbinin yeni bir silâhidiye karşımıza çıkan paraşütü kıta. ların tarihçesini yazmağı başlı, Yazan A. Ahıskalı yan yine Cihan savaşının haya çocukları olmuştur. 1914 . 1918 yıllarında gizli vazifeler alan kurmay zabitleri.. ni cephe gerisine, köyler civarı. na birakmak ve bunların vazife. leri sona erince tekrar geri ge- tirmek üzere ehemmiyetli uçuş seferleri yapılmıştı. Bu başarı. larda gidip gelmemek ihtimali. nin kuvvetli oluşuna rağmen gönüllü sayısı pek çoktu, Ken. disine emniyet edilen vazife sa. hibini indireceği civarda önce. den tasarlanmış bir iki düzlük bulunsa bile, düşmanin hâkimi. yeti altında ve en fena şartlar içinde yapılan bu iniş ve kalkış. larda muvaffakıyetin başta ge. len şartı havacının feda ve sonra da mesleki kabiliyeti. dir. Bu gibi vazifelerde tanm. mış bazı uçucuların daha ileri giderek arkadaşının tam bir em. niyete kavuştuğunu görmeden ve kanaat getirmeden geri dön. miyenlerine tesadüf edildiği gibi, sıkışık vaziyetinde bir sa. atlik uçuş arkadaşını kurtarma yolunda hayatını istihkar eden. ler de olmuştur. İŞTE bu gibi vazifelerin ço. alması ve bilhassa yaban. cı bir tayyarenin iniş meydanı arıyarak bir müddet sonra gö den kaybolup tekrar geldiği is! kamete yükselerek uzaklaşması büyük bir hedef teşkil etmekte ve şüphe uyandırmakta idi. Bu gibi hallerde pusular kurularak vazifedarlar avlandı. İz bırak. madan, elemanların indikleri mıntakanın katiyetle tesbitine mâni olmak için bilhassa gece. leri yapılan uçuşlarda hususi hizmet ajanları paraşütle bira. kıldı. Yalnız geri alınmaları için inişler yapıldı. Tek kişilerin paraşütle inerek yaptıkları hususi vazifeler ye. rine bugün toplu bir halde si. lâhlı kıtalar sevkediliyor. Dü. nün gizli kuvveti artık ateş kuv. veti olarak cepheler gerisinde çalışmağa başladı. Bu tâbiye şekli yepyeni bir buluş değildir. Fakat toplu olarak ve umulmi. yan bir zamanda baskın yapmış olması ilk anlardaki muvaffa. kiyet yüzdesinin kabarık olu. şuna yardım etmiştir. Alman tedbirler bu baskınların işe ya. ramıyacak bir hale getirilme- sinde âmil olmağa başlamıştır. Büyük Harbin tayyare ile düşman hatları gerisine ajan in. dirme keyfiyeti kısa bir zaman. da baltalanarak yerine paraşüt. ler geçirilmişti, Yeni harbin de paraşütlü kıtaları ayvlanmağa ve iş göremez bir hale gelmeğe başlayınca bunun yerini tuta. cak baskıncı tâbiyeler buluna. cakır. . wn iği de müzaheretini lor. Geceleri ücra köşelere birakı. lan paraşütistler, ormanlara gi. rerek saklanıyor ve faaliyete geçmelerini temin edecek daki. kayı bekliyorlar. Bunlar hem casusluk, hem çetecilik, hem sabotajcılık işlerini görüyorlar Mükemmel bir terbiye gören tistler, en müthiş düş- temin ediyor. mandırlar ve İngiltere ile Fran. | * sadâ bunlara karşı alınan ted. birler çok mühimdir. Diğer taraftan Alman pro. pagandası halkın maneviyatını bozmak için uğraşıyor ve bu yüzden hudut üzerindeki halk büyük bir telâş gösteriyor, hat. tâ tehlikenin başgöstermesin. den evvel tahliyeye teşebbüs e. diyor. Bu hareketler iktisadi birçok kayıplara ve yolların muhacir. lerle kapanmasına sebep ol maktadır. * * LMANLARIN Meuse'den Somme'a ilerlemeleri s1. rasında bombardıman tayyare. lerile birlikte hareket eden tanklar mühim bir rol oynamiş. lardır. Bu silâhin tesirinden koru manın çarelerini düşünmek mi him bir meseledir. Çünkü 2ik. zak hendekler buna karşı gel. meğe kâfi değildir. Bununla be. raber Almanlar yüzlerce tank kaybetmişlerdir. Fakat aldıkla. rı neticeler de mühimdir. Müt. tetikler, bugün bu işi halletmek mecburiyetindedirler. ULMAC Bugünkü Bulmacamız 22.3 4 5 e7 g9 SOLDAN SAĞA: 1 — Bir deniz - Bir zamir, 2 — Göstermek - Tarihi bir yer, 3 — Her za - İçilir. 4 — Tşk - Kabahat $ — Sorgu. 6 — Bir renk » Ateş tu-| tuhur, 7 — Bir oyun - Eski. 8 — Ya- kin değil - Bir nota. 9 — Romanimiz- dn geç m » Lezzet YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Hazım cihazı - Dört yanı mu 2 — Fasıla - Göz rengi, 3 — Bir erkek ismi « Bir meyva, 4 — Göğüste bu- Yunur - Geşmiş zaman. $ — Meydan - Bir heyvan. & — Ters okunursa sanat minasma gelir - Hizmelkâr, 7 — İskeambilde birli - Vakti bildirir. 8 — Yaramaz değil » Belli etmek, ihsas. 0 — Ramazanda olur « Bağlamak, . DÜNKÜ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ SOLDAN SAĞA: 1 Safa -O - EL 3 — Ama - Alak, 3 —Kaşrrİ.0,4 İzin Ütü 5 — Osman - Na, 6 — Amtalya, 7 — Merek $ — Malta - La, D— Ar» Ana, YUKARDAN AŞAĞI © 1 — Seki - Aşma, 2. — Afinzen - Ar. 3 — Faşist, Ar - Alman, 6 — Ot - Ünye. 7 -Ar.s—Ek-Ün-Al. Anka, 4 — Anma - Ta. 5 — Yanlış İlâç İçmiş kak biri de, müayyen gün lerde içki içmeyi meneder. Bir yandan böyle “mühim günlerde sarhoş bir yandan da alkolü daha hü- zumlu yerlerde kullanmak için a. nan bu tedbir yüzünden, 15 aki Fransuanın başına bir felâket gelmiştir en rahatsız- dir ve bu sebeple her gün üç| saatte bir lezzeti şaraba çok ben. ziyen ve şarap renginde bir ilâç içer. Geçen gün yine sabah saat sekizde başlıyarak, akşam ona kadar bu ilâçtan her üç sastte | bir, bir bardak içiyor. Saat on. da son ilâcını da içtikten sonra, Fransuanın üzerine tuhaf bir hal gelmiştir. Başı döhmeğe başla- miş; içinden gülmek ve eğlen. mek gelmiştir. Yatağına gidece. gine, kimseye sezdirmeden Fran- sun sokağa çıkmış ve nâralar a- tarak dolaşmıya başlamıştır. Bi- raz sonra Fransuayı yakalıyan polisler, onu sarhoş olmakla it-| ham etmişler. O İse, aksini iddia! etmiştir. İşin tuhafı, Fransuanın ağzı leş gibi şarap kokmaktadır. Bu esnada Franşuanın babasi da evde biraz Ş Bir de bakar İ bomboştur. Tesadüfen hemen o. rada onun yanında duran ve şi- şesi de tapkı şarap şişesine ben- İziyen Fransuanm ilâcr ise; açıl mamış bile. Yani Fransua sabah. tenberi şarap içmektedir. Hemen ransadaki yeni kanunlar. l | iv lamayınca; polise telefon eder ve vaziyeti anlar. Fransua da he. men orada, o polis karakolunda. dır, Tabii mesele anlaşılır, Ba- bası gelir, Fransuayı alıp evine| götürür. Fakat şimdi Fransua, Yazan: Sevim SERTEL “8 ğun önüne geçmek için, | va | çinde dolaşıyorduk; | Frsnsuayı arıyan babası, omü bu-| & şarabm lezzetini almış! Çocuk olsun, büyük olsun her kes arada sırada hava tebdilin. den, yerini değiştirmekten isti. fode eder. Dünyanın en güzel havalı iklimlerinden sayılan bir yerde bile insan uzun müddet kalınca gevşer, vücudünün mu- kavemeti azalırda fena İklim sayılan başka bir yere gidip te o rada bir müddet kalırsa vücu. dü düzelir. Tücut sağlığı bir taraftan da muhitin değişmesine bağlıdır. İnsan daima ayni sıcaklık dere. cesinde tutulan bir fahrikada ça. lıştığı vakit vereceği mahsul a- zalır. Fabrikanın ; sıcaklığı gün. de bir kaç defa değiştirilirse iş gilerin mahsulü artar... Bu nı ceyi tecrübelerle ispat eden A. merikalılar fikir işinin bile mu: hitin değişmesiyle daha iyile, gine dikkat etmişlerdir. Meselâ üniversite talebesi kütüphane lerinde oturup çalıştıkları vakit kütüphanenin. sıcaklığı daima ayni derecede kalırsa talebenin çalışması güçleşir, sıcaklık de. Tecesi arada sırada değiştirilirse talebe daha kolay çalışır, tetkik ettiği meseleleri daha kolaylık. Ja halleder. Eski zaman hekimleri —hava tebdilinin lüzumunu ve faydası nı kabul etmekle beraber— in- İ san mademki vücudünün steak. | Biğını daima hemen hemen ayni derecede muhafaza eden bir hay vandır, o halde muhitinin sıcak. lığı da daima ayni derecede kal. malıdır, derler ve hasta odala- rını dalma ayni sıcaklıkta mu- hafaza etmiye çalışırlardı. Hal. buki hekimlik bilgileri ileri çe anlaşıldı ki, insan vücudünün sıcaklığı daima ayni detecede muhafaza ettiği için muhitinin değişmesi lâzımdır. Çünkü in. sanda muhitin o değişmelerine karşı vücudün sıcaklığmı daima ayni derecede muhafaza edecek mükemmel bir cihaz vardır. Vü- endün sağlığı da bu cihazım da. ima işlemesine bağlıdır. Muhit daima ayni halde kalırsa o cihaz tenbelleşir, nihayet hiç işlemez alur. O işlemeyince de vücudün sağlığı bozulur, mukavemeti bo. zulur, çabuk hastalanır. Hava tebdilinin herkese lâzım olması da gene o cihazın iyi işle. mesi içindir. Bir muhitin sart. ları yalnız sıcaklıktan ibaret de ğildir. Simdiye kadar bildiği. - Traş Olan Rahibe iie e Rahibe & -ansada da Beşinci Kolgji Cil la mücadele son raddaği süphe üzerine yabalığığı haddi kasabı yoktur, KEİ münasebetle Miss Seddon da” ından geçen şöyle bir vaka “Ben Seddan'a yakın bir göl hastırda otururum. Almanlai şehre yaklaştığını duyunca men hepimiz kuçmıya başladığı Ben de garajdaki otomobil atladım ve denize doğru sül İğe başladım. Yollara dökülmüğü halkın arasından geçtim. D İken Alman bombardıman tayyağ ii releri bize yetişti. Onlar “i zl tıkça, otomobilden iniyor, şi dekler içinde ağaçların zi saklanıyor, tehlike geçince & rar yoluma devam ediyordu Bir seferinde de yol kenarındı bir ormana iltica ettim. Derki burada beni Fransız askerliği yakaladı. Neye uğradığımı ani madım. Beni, yaka paça etdi sürükliye, sürükliye karurgühlğ rına götürdüler. Üzerimi aradi İler, Sonradan vaziyet anlaşılmiğIığI İk tl bu sefer beni bana şöyle bir hik Tuhterem rahibe, size yapıbığiği ğumız kaba muameleden dolayi tekrar tekrar özür dileriz, faj artık gözlerimizle gördüğümüzü de inunamaz bir hale geldik. Beğ velki gün yine bu ormanlar “iü uzaktan a misafir. ediğiii e anlattıla ize dönük bir rahibe göğü al dük. Kendisine de ne görelim! Muhterem rahibe hanım; elini ustrası traş olmuyor mu? Taği tebdili kıyafet etmiş. bu Almi casusunu yakaladıktan sonra hihelere de inanamaz olduk.,, yaklaşınca, li il belde kaldıkça vücudün şartlarına karşı müdafaa cil tembelleşir, bozulur. Vücut hi talanır, Bereket versin ki, insanlar bağ 1 va tebdili lüzumunu pek eski 288 | manlardanberi hissetmiş oldul larından hava tebdili her yeri cari bir usuldür. Bedevilerin sık yer değiştirmelerin le, toprağın kirlenmesinden dsi layı daha temiz yerlere gitmi ihtiyacına hamlederlerd muhit şartların değ için insanın tabii olarak hisset Ni tiği ihtiyaca atfetmek daha doğulu rudur. Delili de şehirlerde yersiğiil leşmiş medeni insanların da bil ihtiyacı hissetmeleridir.. Medet ni bir yerde hava tebdili usulüği nün ilk defa, Anadolunun en esi ki medeniyet merkezi olan Kayi seri şehrinde —eski adıyla Kas neş— başlamış olduğu sağlı bilgisi tarihinde yazılıdır. Bütün dünyanın daima faydalı olaraltiğ tanıdığı bu wsmlün ilkin biziyiği yurdumuzda çıkmış olması diğ bizim için iftihar edilecek ve has va tebdili usulüne daha ziyade) rağbet göslermemize sebep olas cak bir şeydir... Çocuk yeni teşekktl etmekteiiiii olan bir vücut demek olduğunü dan hava tebdiline ihtiyacı bü? yük olanların ihtiyacından das ha ziyadedir. Onun, bütün vileuğ dü gibi, daima gelişmetke olan muhit şartlarına mukavemet cisiği hazının iyi İşlemesi muhitinini değişmesine bağlıdır. O cihaz me kadar iyi işlerse çocuğun hasta, lıklara karşı tabii mukavemeti de o kadar iyi olur. Bazı hastas lıklar, çocuk yer değiştirince hes? men kaybolur: Meselâ pek küs çük çocuklardaki ekzema hasta. bızı, boğmaca öksürüğü hasta gi bj... Hava tebdili yerini hiç seçme. Sü den herhangi bir yere gitmek bis ğiği ir. Hazal yer ogul nun bünyesine göre seçilirse has < va tebdilinin faydası elbette daziğı) ha iyi ve daha emin olur. Zatemiaji hava tebdili yerinin seçilmesi delgi pek karışık iş değildir. Deniz kenarı ile yüksek yerleri ayırt etmek yetişir. Deniz havası ile yüksek yer havasının farklarını öğrenmek isterseniz bu yazılara İ bir kaç gün tahammüj etmenizi rica edeceğim. J

Bu sayıdan diğer sayfalar: