1 Temmuz 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

1 Temmuz 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 TEMMUZ 1940 TAN BEDELİ > ABONE Türkiye Ecnebi zac0 Kr. 1500 se © 40 * ittihadına 1400 Kr. 79: » “ wo vene say Say vay Mülletlererası poata yan memleketler için abone bedeli müddet sıresiyle 30, 18, 9, 8,8 Tiradır, Abane be- deli pesindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Cevap İçin mektup» Isra 10 kuruşluk pul düvesi İksumdar. Nöbetçi Eczaneler #Xeşmekeşi İ B” semtlerde, (bilhassa ! B Kadıköyünde bir kaç ec- zahanenin ifasile mükellef bulun. uınduğu hizmeti yapmadıkları id- dia ediliyor. Asağıdaki satırlar, bir muhar- tir arkadaşın maruz kaldığı hay- Yete şayan lâübaliliğin acı ifade- sidir: “Kadıköyündeyim, sabaha kar- si sast 5.45... Doktorun verdiği reçeteyi hemen yaptırmak zarü- reti hasıl oldu. Altıyol ağzındaki Merkez eczahanesi vitrininde a- sıl duran levha, (Büyük Eczaha- ne) ile (Üçler Eczahanesi) nin nöbetçi olduğumu bildiriyor. eczahaneye doğru İler- | lerken yol üstündeki Kemal Muh | tar eezahanesine bakıyorum, Bu €ezahane de, Söğütlüçeşmedeki Osman, Muvakkithanede- aadet sezahanelerinin nöbet si olduğunu ilân ediyor. ihayet büyük eczahaneye gi > diyorum, Nöbetçi levhasında Ha- lit ve Kadıköy eczahanelerinin »öbetçi olduğu yazılıdır. Hulü yanı, on- larin vaziyetlerini düşünerek fa- cianın bu birinci perdesini indi. #iniz, Neden sonra Kadıköy eczaha- İ hesnin nöbetçi olduğunu unlıyo- rum, Eczahune sahibi Hi İ eciör, Polis meduru 1175 İsmail m ikametgâhma Turrutla cez: Bidiypzuz. Bin bir ricadan sonra | kendisini alıyor, cezahaneye gö- türüyor, ilâcı yaptırabiliyorur.” Simdi soruyoruz. Kadıköy gibi kalabalık bir muhitte görülen bu nübelçi eezahane keşmekesi- hin mesulleri kimlerdir? Kalkın hayatını yakından alâ- kadar eden bu asıl olurda bir nizam ve İntizam altına 80. kulamaz? | * | Plâj Sahipleri Kurtarma Vasıtası Bulundurmalıdır | irkaç gün evvel yaz mev- l siminin hize hayli zarar İveven bir derdinden bahsetmiş, İblâjlardaki deniz kazalarına kar- 1 tedbir alınması lüzumuna işa t ederek denize girip te boğu- n bir garsonun sıhhi imdat a- vbarna vaktinde , bindirileme- ii yüzünden uğradığı feci ökr ti anlatmıştık. Belediyemizin kiymetli Sıhhat üdürü, hu mesele üzerine tet. 5, ikât yapmış, bir taraftan da Plâjlardu alınacak kurtarma ted. bizlerini etüde başlamıştır, i Belediyeden aldığımız malü. ata göre, Üsküdar sıhhi imdat #/bmehili, vaka günü saat 1210 /12.15 arasında Moda deniz ha- Jmından garsonu almış, Hay. başa Nümune hastabanesine nürmüştür. Su malâmattan anlaşılıyor ki, ie üre ahi imdat otomobili gecikme. ) Yetişebilmiş ve biçare garson Tahanede ölmüştür. öy, © Vi hidise karşısında belediye» “a gösterdiği alâka ve hassasi- ii yot takdirle karşılamamak müm değildir. Bunu kaydederken sala sahiplerinin kurtarma ve- mı <<Ü tedarikine mecbur tutulma» Li Anda israrla duruyoruz. Edirne Askerlik Li Kampları Bitti 4 Edime, (TAN)'— Askerlik ta. i- İtilerini görmek üzere yirmi ünden beri kampa çıkmış olan »Edirne lisesi talebesiyle erkek meesllim okulu telebesi bügün ta Jim devresini ikmal ederek dön. müşlerdir. Bu münasebetle talim göre gençlerimiz, Atatürk anıtına me Fasimle bir çelenk koymuslardır. Bukovina'da Sucevitza manastır kilisesi Dobruca, Transilvanya, Bukovina ve Besarabya Dobruca Şe on günlerde ismi sik sık geçen Dobruca, Roman. yanın cenubu şarkisinde, şi. malde ve garpta Tuma neb. rile, şarkta Karadenizle çevril- miş bir mıntakadır. Rumenler, Rumen milletinin burada doğ. duğuna inanırlar. Bunun için. dir ki, (Anavatan) adını ver- dikleri Dobruca onlar için, kud. si bir ehemmiyeti haizdir. Ve yine bunun içindir ki, Rumen milleti, Dobruca Uğrunda bir. çok harplere girmiş, ve (Anava. tan)t elden çıkarmamak icin, milyonlarca Rumenin katını dökmekten kaçınmamıştı Cenup tarafı Bulgaristan hu- dudu üzerinde bulunan Dobru- ca, Tulçi, (Tulees), Köstence, Durostor ve Pazarcık isimli dört eyaletten müte; 2300 kilometre murabbar mes. hasr, ve 700 bin nüf İhtiyar, alçak dağlardan, az Arızalı, şiddetli rüzgâtlara ma. Tuz yaylalardan mürekkep olan | / el MON DERE İN İ CENEVRE MEKTUBU İ Dobruca iyi sulanabilen yerle- rinde pek münbittir, Arazinin mühim bir Kısmı ormanlarla kaplıdır. Köylüleri, hububat ekmekle iştigal eder. ler, Fakat Romanya, bu mınta. kadan mühim miktarda habur bat ihraç edemez. Tulçi elvarın. da bir bakır madeni, ve bazı kömür ocakları varsa da, bun. ların kıymetleri pek fazla de- Bildir. ) Rez en ehemmi- yetli sayılan yeri, bütün Romanyanm başlıca ihracat li. manı olan Köstencedir. Kışın şiddetli soğuklarda, Tuna ağız- ları buzlarla kapandığı vak Romanyanm Karadenizle rabr. tasını Köstence muhafaza eder, Bunun içindir ki, Dobrucanın, Romanya için, iktisadi ehemmi- yeti de son derece mühimdir. Köstence ile Romanyanın petrol ocaklar: arasında petrol naklini temineden demir boruls” düz sermiştir. Köstence, Tunayı Çer novoda da büyük bir köprü üze. rinden geçen bir demiryolu ile Bükreşe de bağlıdır. Besarabya'da, Hotin kalesinin yakından görünüşü Bu bakımdan, Dobruca, Ro. manyanın, kalbinden kopacak sayılır. Bir diğer hat, şimnlden ce nuba gider ve Tulçi'yi Bulgaris. tanın Varna limanına birleşti. tir Dohrucada ahali pek kari. sıktır, Orada, Rumenlerden baş ka pek çok Türk ve Bulgar bu. lunur. Cihan Harbinden sonra Romunya, Makedonyadaki U. 'shlardan bir çoğunu getirip Dobrucaya yerleştirmiş, bu su. retle orada Rumen ekseriyeti- nin teessüsünü istemiştir. Dobrucayt istiyen Bulgarlar da, orada bir çok Bulgarlar bu. lunmasını bahane etmektedir. Fakat Dobruca davasında, Ru. menlerin sulh yoluna yanaşa- caklarım ummak, saydığımız bakımlardan imkânsız görül mektedirt Bukovina G ürgenler memleketi ma. nasına gelen Bukovina, tarihi âbidelerinin zenginliğile de meşhurdur. bm el LR hea er iy Mütarekenin lmzası Arifesinde Fransada Cekevre, 21 vo buğün akşama kadar İsviçreye geçip s1. ğınmış olan Fransız subay ve erlerinin sayısı 70 bini bulmuş. tur, Bunların silâhları alınmış, kendileri o kamplara götürül müştür, * Fransız ordusunu böyle sığın. tıya mahküm bir viziyete düş. müş görmek acıklığır. Fakat, bugünkü Fransanın İç vaziyeti. ne dair olarak gelmekte olan haberler daha acıklıdır. Bu haberlere göre Fransa, hâ. lâ kanayan bir yara halindedir; ancak bu yara enfektedir; ka. Emer sızılar başlıyacak. ir, Geçen pazar günü, Roynaud. nun istifasından sopra, Mareşal Pötâin' İngilizlerden ise, AL manlarla anlaşmayı Zye edin. miş olan politikacılara güvene. rek Almanlardan münferit sulh isteme esasında bir İstikrar te. min etmiş bulunuyordu. Lâkin daha o gece, ve bütün ertesi gönü, büyük bir politik eeroyan, ihtiyar Mare$ali yolun. dan çevirmeğe muvaffak oldu. Mebusan ve Âyan reisleri ile, aralarında General Weygand'ın da bulunduğu bağı Generaller, Fransanın şerefsiz şartlarla tes. lim olması kararım Yenmişler. di. (Bu hususta, Avam Kama- yası Âzsemden olun Mister Churchill'in Bordeaux'da bu. Jundurduğu General Peass'ın faaliyetinin de müessir olduğu söyleniyor.) Kabineden bilhassa Chautemps, Dahiliye Nazırı Po. maret, Hariciye Nazıı Boudoin, Nafia Nazırı Fövrier, bu fikri benimsediler. Orduya yeni bir emir verilmek üyere idi. Dava. yı emri vâki haline getirmek i. çin Boudoin'in radyoda söyledi. ği nutku hatırlarsınız. Hariciye Nazırı, Fransa namına, ve bü. ylik kargaşalık içinde ifadeyo imkân bulamamakla beraber, bütün Fransızların tek istedik. leri şey olduğu muhakkak olan şerefli bir sulhten başka türlü. sönü kabul etmiye imkân bu. lunmadığını söylüyordu. U nutuk, Pötain'in mütla- reke aksiyonunu bomba. Jamakta idi, Mareşalin mevkii sarsılmıştı. Nitekim o günün ak şamı Lebrun'a istifasını bile verdi. Lâkin, bir defa mütareke teklifi yapılmıştı. Pötain ihti. yar yaşında yüklendiği mesuli. yeti sırtından atamazdı, O za. man, Fransanın şerefini, hattâ toprağından da üstün tutanlar, susmıya ve bu İhtİlâf etrafında bir şey söylememeğe mecbur oldular. Arada Fransanın iç kaynayı. sının birçok şehirlerde teza- bürler gösterdiği sâyi olmuş. Başgösteren Ihtilâflar ve inanılacak haberler gelmi. yor.*Yalnız Mareşalin dün sa. bah şafak vakti radyo ile nes rettiği mesaj, Fransanın tehli. keli iç vaziyetini izah edebilir, Mareşa), “Büyük ihtilâl zama nındaki gibi yığın halinde isyan ederek göğüs ve süngü ile kar- şı durmak imkânı yoktur; ma. teriyel lâzımdır. Mevcudun ço. ğunu kaybettik. Elimizde kalan fabrikalarımızı işleterek kömü. rümüz yok,, diyordu. Bu sözle. ri, şerefsiz mütarekeyi istemi. yen Fransız ruhunu yatıştır. mak için, enerjiden kelmış in. saplar söylüyordu. Bu sözler o ruhu yatıştıracak mı? Fransada, Fransanın yalnız ana topraktan ibaret olmadığı. nı, düşmanla çarpışacak kudre. tin toplanabileceği başka Fran. sız toprakları da mevcut oldu- ğunu bilenler, bunu unutanlar. dan elbette çok daha fazladır. Nitekim gelen haberler, Fran sada bir kaynaşma olduğunu gösteriyor. Alman membaların. dan alınan bir habere göte, bu umumi istikame'sizlik arasında, bazı büyük şehirlerde, bu arada Liyonda yahudiler aleyhinde nümayişler olmuş, yahudi ma. Zazaları tahrip edilmiştir. Fra sizların ecnebi memlekete git. meleri yasak . olduğu halde, Fransa hükümeti, yahudi ırkın. dan Fransızlara pasaport ver. #or. Bu hususta İsvicreve kati mektedir. C.C. — Şimdi Sovyet orduları tara. Bukov: şarki Avrupanın kapısı me indedir, en mühim ve en kç metli yeri de, Çarnoviç'tir. Ra menlerin Umumi Harp da, Avusturyalılardan 2 bu yer, askeri bakımdan dı gör. bi Avrupadan Balkanlara giren en ehemmiyetli kapıdır. Transilvanya ae Umur Harp sönüm verilen kadar, ve 1867 den 1918 e kader Macarların elinde idi, 'Trensilvanya, Moramures'ten, müteşekkildi Bugün, Transilvanyada, muh. telif milletlere, dinlere ve kül. türlere mensup insanlar otur maktadır. Bu da, bu memleke. tin, asırlar boyunca, elden ele geçmesinin neticesidir. Transilvanyanın, (Trdosilvan ya) ismini taşıyan kısmında, 1.857.973 Rumen, 826.796 Ma. car, 237.206 Alman, 65.123 Mu. sevi vardır. Transilvanyaya dehil bulu- nan Crişana ve Maramores'te ise, Rumenlerin yekünu 1 mil. yon 87.463, Macarların sayıs 929.076, o Almanların sayısı 88.226, Musevilerin yekünu ise |” 102.042 dir. Rumen nüfusunun. ekseriyet teşkil etmesine rağmen, Tran. silvanyayr . uzun müddet işgal- leri altında bulundurdukları 4 çin « kendi malları sayan Ma- carlar, Umumi Harbin bit günderberi, Rumenlere diş bi. lemektedirler. Şimdi onlar da, kendi Versailles'ları saydıkları 'Trisnon muahedesini yirtmek, ve Transilvanyayı ilhak etmek emelindedirler. Fakat Romanya, bu talebe de Besarabya Ss ovyetler yine Harbi U- mümide (kaybettikleri Besarabyayı da nihayet yeni. den ellerine geçirmiş bulunu. yorlar, 1930 istatistiklerine göre, Be. sazabyanın 2.863.409 kişilik nü- fusunun 1.609.235 i Rumen 661.173 ü Rus, 266.165 i Yahu. di, 163.214 ü Bulgar, 80275 Alman, ve 137440 1 muhtelif milletiere mensuptur. Romanyanın, - bir sayfiye 6. lan Transilvanya ile Bukovina gibi - en kalabalık yerlerinden birisi de Basarabyadır ve Besa. rabya, ayni zamanda, Roman. yarın en münbit topraklı kıs. mıdır, Sovyetler, Versailles muahe- desinin kendilerine yüklediği son ve en ehemmiyetli püfüzü de ortadan kolaylıkla kaldırmış bulunuyorlar. 2 Göz Telefona Al F runsa yollarının hicret e. den otomobil! kamy lar, bisikletler ve yaya halkla İ dolduğu bugünlerde bu diyarlar- | dan insanın içini kan ağlatan ha- berler gelmektedir. İki gün ev. | bu felöket diyarından Lon aya gelen bir İngiliz gazetecisi gözü ile gördüğü şöyle bir vakayf anlatıyor: Üç otomobilin leniyordük. denberi bizim bozuk | de, yollarda sürük irdiğimiz ufak bir köyde yol üzerinde bahçeli bir kahveye resigeldik. Bir parça bir şey içmek ve biraz yorgunluk almak üzere buraya girdik. Hem kahvelerimizi içiyor, hem de yoldan bir nehir gibi akan ©.| tomobilli ve yaya muhacir kafi. elerini seyrediyorduk, Bir aralık yolun öbür taralında kırmızı renkli bir Ford durdu. İçinden orta boylu, şişmanca 45 lik bir adam çikti. Kahveye doğru gek | miye başladı. Otomobilin içinde karısı ve dört tanede çocuğu vardı, | Kahveye gelen adam, bir kaç lane sandviçle birer fincan sütlü kahve ısmarladı, bunları hazırla. malarını, kendisinin alıp otomobi le götüreceğini söyledi ve sonra| cilerini yıkamak üzere binaya girdi. İ Onâsn henüz gözlerimizi ayır İ mıştık ki, tepemizde bir uğultu duyduk. Düşman tayyâreleri bu. | rada da yetişmişti. Biraz ateş edip gittiler. Hepi- miz kafamızı masamizin altna sokmuştuk. Çünkü kaçmıya va kit bulamamıştık. Tekrar kafa. | razı kaldırdığımız zaman Ni ndaki kırmızı ot laki bir hendeğe duk. İçindekiler parça parça ol. muşlardı Her şeyden bihaber olan baba şu dakikada dı. a çıkıyordu. Afal afal etra- İns bakıp ta otomobili yerinde ınca evvelâ hayre'ten ve sonra da vaziyeti anlayınca (ee. İsüründen dona kaldı Kaşla göz a- İ rasında onu dünyaya bağlıyan en İ kuvvetli rabıtelar kopuvermişti. Adamcağız oradaki iskemleye yı- ğülip kalıvermişti. Şimai İngiltere hükümeti, Al. manyadan fevkalâde tayyare hü. cumlar: beklemektedir ve bu #€- beple de her türlü hava tehlike. İsine karşı fevkalâde tedbirler Rivayete göre, Davut pey- gamber uzun ömürlü olmak için ihtiyar yaşında genç kızlarla evlendiği için, onu kendilerine örnek tutan yaşlı erkekler ara- da sırada işitilir... Buna karşılık yaşça kendilerinden büyük ka. dınlarla evlenen delikanlılar, az duyulursa da, — bildi. ğiniz misalden dolayı — onu da uğurlu sayanlar vardır. Bu türlü evlenmelere, şahsi bakımdan, kimsenin bir diyece- ği olamaz. İki gönül bir olunca, onların işine kimse karışamaz... Fakat o evlenmelerden doğacak çocuklar ve onlardan gelecek nesiller düşünülünce, iş değişir. Çünkü çocukların soy hastalığı. nı çıkaran ve bütün nesli boz- mak tehlikesine karşı koyan Se. beplerden biri de böyle, anne i. Te babanın yaşları arasında nis. bet gözetilmeden evlenmelerdir. Soy bakımından en tehlikeli, si, annenin babadan daha yaşlı olmasıdır. En yeni istatistikler. den birine göre, bilhassa sinir. ler cümlesi üzerinde meydin» çıkan (meselâ aptallık) hastalık arın sebepleri yade göze çarpan babadan yaşlı annelerdir... Bu da, han veya partıman o hevesile yaşlıca bir delikanlıların kulaklarına küpe olacak bir şeydir. Öyleleri doğacak çocu) larının istikbalini önceden | te. min etmeyi düşündüklerini id. din ederlerse de, çocuklara sağ. lık bakımından pek çürük bir istikbal bazırlamıs olurlar. Çocukların sağlık istikhali düşünülünce; babanın anneden daima biraz yaslı olması lâzım. dır, Eskiden, hirbirlerile evle. necek genç kızla erkeğin arasın. da ne kadar yağ farkı bulunma. sı Tâzim olduğunu bilmek icin. yon. | tecrübeleri de unutmamıştır. ** Telefona Aldırmıyanlar “İdoğru koşar.. Anne İle Babanın Yaşları Arasında dırmıyanlar mıştır. Bu meyanda Holsadadağ İngiliz hükümeti düşman yarelerinin müsait meydan ve $0 selere irmesine mâni olmak İĞİM şöyle bir tedbir almıştır. Bu yanda olan şoselere yüzlerce tomuhil ve kamyon yığmal Bunları biribirinden 40 - 50 re arayla koymaktadır. Böylelikle bu yollardan naklıve geçmekle devam edebi lir. Fakat tayyarelerin inmesi müsait meydan kalmaz. İngilti bir müddettenberi bunu tatl etmektedir. a ovyet Rusyanın Rom dan Besarabyayı isti ceği çoktanberi söylenip dur du. Fakat bâdise, o kadar seri bi surette olmuştur ki, telgrafla telefonlar işlemişler, notalar gi miş, gitmiş ve iki hükümet ari sında Besarabyanin Rusyaya ti ei kine karar verilmiştir. Hattâ E ordularinın mukavemetsiz B rabyaya girmesi kabul edilmiş tir. Beri tarafta hudutta şöyle bi vaka olmuştur: Buradaki bir muhafız kulübeğ sinde bir kaç muhafız öturmul lar, çene çalmakta, ortada do şan rivayetlerden bahsetm dirler. Bu esnada nefes nefese 5 gen len nöbetçi Rusların hududu gi Üklerini bilgrir. Herkes silâhlara sarılır. Bire birer dışarıya fırlarlar. Kulü de kalan en son nefer dışarıyı çıkmak üzere iken, telefon çalapi O, bir an tereddüt oder, Kapıyi İçi rahat tekrar geri döner, telefonu & fakat, yine kararından vaz çer ve konuşmadan, dışarıya / den arkadaşlarının yanına ko; Açık Kalan telefondan * geler şöyle bir ses, boş kalan kulüb de çınlamaktadır: ğ — Ateş sema: Rus ordu dövüşme.. Alo, alo. Ateş ma! Burası umumi karargâl işittiniz mi, ateş açmaf.. Giden muhafızların hiçbirie geri gelmemiştir. Eğer o telefoji beş dakika evvel gelmiş olsa; yahut ta ahizeyi kulağına & götüren nefer son dakikada rinden caymasaydı; bugün B neferlerin. hepsi sağ olacaktı... LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ uzun uzadıya hesaplar yap nisbetler kurarlardı, Bu ların uzun ve derin yapi! rından olacak ki, ev onları gözönüne getiren men hiç bulunmazdı. En basit hesap, anne İle bal arasında en az dört ve on yaş arasında bir fark lunmasını gözetmektir. tabii, genç kız için on erkek için de yirmi iki dan sonra... İhtiyar çocuklarının çek def cılız ve zayıf olduklarını herki bilir. Buna karşılık — daima soy bakımından — on sekiz yök sından aşağı bir anne İle, İFM iki yaşından asağı bir ba çocukları da iyi bir soy mazlar... İnsan oğlu babasından de annesinin çocuğu olduğu çin soy bakımından annenin Yi «1 babanın yasından daha miyetlidir. En iyi, soy hastahıl larına en az 'stidat gösteren sil, on sekizle, otuz ve nihay otuz beş yaş arasında bü senelerin çocuklarıdı Hele bir annenin ilk nu doğurduğu yas secikizmezii hastalığına istidat ihtimali tar. Bir kere otuz yasına kada hiç çocuğu olmamış bir " yol » çan türlü türlü ârzeler çil Hep yeni istatistiklere soy hastalıklarının sebepleri rasında annelelerin ilk eoe rını otuzundan — sonra dünyan getirmis olmaları. viirde 95 betinde hulunmustur. © Kazlarınızın ve torunlarımız! selâmetini © düşünürseniz. | mühim nisbeti gözönünde tarsınız... ğun hastalıklı almasına

Bu sayıdan diğer sayfalar: