29 Temmuz 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

29 Temmuz 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<< 29.7.940 > TEMMUZ 1940 SAN , ÜNE seneki Ecnebi a İsene (o 2800 Kr. . ,$ Ay 160 ” » 3Ay s0 z tay e posta dttikmeiann ân memleketler için li müddet swrasiyle ri Uiradır. Abone be» NT. Adres değiştirmek ip 5 Cevap için mektup- © kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. —— NN Sularile Bostanlar İstkikat yapmış, ve an- ki, evveler menedilmesine ğ bir çok bostanlarda mah- #ularile sulanmaktadır. Ve ÜL #âitanı gübre makamında de, İstanbulun oseneler- kurtulemadığımız müzmin ha lâğımia sulanan bos- Miyetii bir yer iğmel edip 5 Halbuki ikide birde kendi- Bivet olunan vu boztanların | vendir, «Yerleri malüm- İk /9e kontrol edilmeleri, ka- İadar küifetti değildir. Ve ber trile anlaşılmaktadır ki, an ihmal olunması yü“ lan uğradığı zarar bü- e İalde, büyük zararları önli- İÇ WR bu küçük vazife niçin a ul sebebi, belediyenin köh- pp Odik bir sistem vermeme- Keçmek İçin dalma, 74- Metini, yaranın açılmasını * Ve bu, yalnız iiğım suyu tan meselesinde değil, de, pahne gazino işinde kei hrmam, daktormz plâğ, de da ve duha bir çok böyledir. Bu sistem- , Saha bir çok dertlerden İk VE da aşikârdır. Bütün Dan- Maltmdur, Ve yezine meç” İN ne zan kurtulacağı? vr, pie İn ve Otelsizlik m, nize göre, yakında açıla- , Yan İzmir #uarma, bugüne Ny «örcekleri anlaşılan mil- hi, © biri bulmuş. Dünyanın ir belediyesinin, fuara a İbot temin edebilmesi süp- | İeğer bir muvaffakıyettir İn etli bir organizasyonun, İL eril bie propagandanın mü- Meesigir, 0 İzmir ataziamyoral Nari e Edenler arasında biz de var- "ozan dikkatimizi en fazla İs, otel buhranı idi, Bu büh- Yabancı ziyaretçilerden 4 bile, hususi evlere İİ. İzmire gezip görmi- "iye gelmiş olan ecnebilerin ekten hoşnut kalmadık- Stirür bir vâkıâ değildir. Ve etlerinde. anlatfıkları intiba- i wn lehinde bir tesir u- Mr. İzmir gehrinin, feali- —k bahsolunan maruf ve belediye relsi var, Biz, Ahibi zata bu nektâyı ha- KAP geleceğine kaniiz. Hat Sin onun tarafından daha İmiş bulunduğunu da sanı- temenni ederiz ki, bu gidecekleri ayni âkıbe- koruyacak tedbirler de . “Arasında sk sk görürsünüz! Pehlivan, falanca pehli- > okur, Öteki pehlivan, ken- A okuyana afili bir cevap| #lâkasım uyandıracak hele | danışıklı bir müsabü- ayet bulur, K, Mze görülür ki, senelerden- Mide, biribirlerine bu su- “ okuyan pehlivanlar, eyni İh, Görülür ki, o pehliyanları ğa malüm organiza- pehlivanlar gibi hiç de- “8 halkı istismarın Türkiye- #hal olünmuüş modem İN erhangi bir kanun 'müda- yerini kitaba uy- çi kolaylıkla eyırmaları M,* bu danışıklı dövüş kahrs- anes: kendi fe izle kavuşabileceğimiz ! A, #ünhünü daha erken kavre- “> bugün bizim yaptığımız Malıkı ikaz etmeyi bir zah- Adada istilâya karşı her türlü tedbir alınmıştır, Resim, bir ağır makineli tüfek mevziini gösteriyor. İngiltereye Taarruz Muvaffak Olur mu? Div askeri edebiyatı, bu. günlerde bir tek mevzu et. rafında konuşmakla meşguldür: “Almanya İngiltere adalarına ta. arruz edecek mi? Edecekse, bunu nerede ve nasıl yapucak?,, Almanların, bizzat kendilerini de-hayrete sürüklemiş ölân, yıl dirim zaferleri, bazı kimseleri AL man süratine, Alman tekniğine © kadar inandırmıştır ki, İngilte. renin derhal işgal edilebileceğini söyliyenlere rastlamak mümkün oluyor. Bunlara göre: Ortada bir Norveç ihracı var. dir, Almanlar geniş bir deniz ge- çerek, Norveçe denizden ve hava dan nasıl ihraç yaptılarsa; bunün aynini İngiliz adalarına da yap- maları mümkündür. Halbuki, bir bakışta insanı te- reddüde sevkeden bu basit fikir, üzerinde duruldukça kolaylıkla aydınlanıyor, 1 — Norveç sahilleri, bir Ak man ihracma karşı müdafaaya hazırlanmamıştı. Almanların böy. le bir maksadı olduğunu, Norveç kükümeti belki de maksadın tat, bikatile birlikte anlamış bulunu- yordu. 2 — Norveç, mahdut orduşile her hangi bir taarruzu Karsılıya. mıyacaktı. Buna rağmen, İngiliz. lerin: yardımını istememiş, sonra- dan bu işte pek geç kalmıştı. Şu halde ortada Almanyanın lehine olarak ezici bir üstünlük vardı. 3 — Norveçe baskın şeklinde Yapılan ihraç, İngiliz donanması. nin asıl tesirinden masun bulunu- yordu. Ağızı mayin tarlalarile tı- kanmış Baltık torbasında Alman deniz harekâtı oldukça serbesi ii liyor, olsa olsa hava taarruzile hırpalanıyordu. u halde bütün bu avantaj. lara reağmen, Alman do- nanmasınm verdiği büyük zayiat ve İngilterenin kendi İsteğile çe. kilmesi üzerine, Almanların ko. layew kazandıkları Norveç zaferi, İngiliz adalarma yapılacak bir ih- racin ölçüsü olmaktan çok uzak. tir, İngiliz adaları, istihkâmcılık iL. minin bütün esaslarma dayamla- rak tahkim edilmiş bir haldedir, Modern askerlik bilgisinde, ih. Taç yapmak istiyen bir düşmanı karaya ayak basmadan tepelemek esas olduğuna göre, İngiliz ordu. sunu, adaya yap:lacak her hangi bir ihraç hareketini bu esas da- hilinde karşılamıya hazırlarımış kabul etmek akla en uygun gelen bir düşüncedir. Almanların buna karşı ne gibi tedbirler almış olabilecekleri me. rak edilecek bir şeydir. İng'lizler düşmanı denizden çıkarmamak is. terken, acaba Almanlar mutlaka karaya ayak basmak için neler düşünmüş olabilirler? Diyorlar ki: Seri Alman mayin dökersi ge- mileri, geniş mayin hamülelerini birdenbire Bouloğne ile Hastings arasına, Şimelde de meselâ, Os. tende ile Ramsgade dökerek ge. niş mayin barajları vücude geti- receklerdir. Bu büyük barajların ortasında kalan temiz bölgeden küçük bahri vasıtalarla ve birden — — YAZAN —— Sezai Attilâ bire baskın şeklinde İngiltere sa. hillerine çıkaran bir köprü başı tutarak, sonra bunu tıpkı Polon- ya ve Fransa harekâtında gördü- ğümüz şekilde mükemmel bir benkle genişleterek o taarruzlarını İngiltere topraklarında ileriye gö- türeceklerdir. ine diyorlar ki: Y Binlerce tayyare birdenbi- re İngiliz müdafaa tesislerinin arkazına kolordular halinde para- şütçü indirecek, bunları havadan beslemek, havadan cephane ve mühimmat Ikmal etmek suretile tutturmıya muvaffik olacaktır. Her iki düşüncenin de nihayet birer fantezi olabileceklerini ise, bize realiteler göstermektedir. İngiliz hava kuvvetlerile, İngi- Yiz donanması, Manş'da mütema. diyen devriye halindedirler, Deni. zin yüzünde bir balık hareket et- se, bunu derin bir tecessüsle ya- kından takip ettiğine şüphe ede. miyeceğimiz İngiliz gözetlemesi- nin, Almanlarin mayin dökme ha. reketlerine — seyirci kalacaklarını beklemek doğru: değildir. Sahil projektörlerinin omütevali işığile bir gündüz gibi aydınlanan Manş üzerinde bu hareketi gecenin ka. ranlığma gömülerek yapmak ts mümkün görünmüyor. Almanların mâyin batajlarını yaparak, kendilerini İngiltereye isal edecek bir deniz koridoru vücude getirdiklerini kabul ede- lima, Bu koridorda asker taşıyacak küçük gemiler nasıl tedarik edi. lecektir. Bir ar İçin, bu korlido- run teeâis ettiğini, Alman burada mebzulen küçük gemi de bulduklarım ve bu gemileri sahi- le yerleğtirecekleri yeri de uzun menzilli topların ateşile himaye ederek, ihraç kuvvetlerini İngiliz sahillerine (o yaklaştırdıklarını da kabul edelim. Sahil müdafaasına tahsis edil. milyonluk İngiliz kuvvetleri. , gittikçe bariz üstünlük göste- ren İngiliz hava kuvvetlerini bun. lara ilâveten mühteşem İngiliz armadasımı ellerini, kolların: bağ. lıvarak Almanları seyre dalmış bir vaziyette tahayyül etmek aklı selimin kârı olmasa gerektir. H” dan ihrac gelince: Va- sati bir kolordu indirmek lâzımdır ki, bunlar vasılasile bir mevki işgal edilsin ve denizden yapılacak mütemmim harekâtla karadaki mevzi arasında bir iş. birliği vücude getirilebilsin. Bu kuvvet orta bir tahminle, 50,000 kişiden az olmaz. Bunları havadan beslemek, hava yölile bunlara ait cephane ve mühim. mat ikmalini yaratmak işi, hiçbir tarafında kolaylık görülmiyen bir hayal telâkki edilebilir. Her ikisini akordederek, hare- kâta havadan ve denizden avni Zamanda. başlamak keyfiyeti, in. sanâ daha cazip geliyor. Fekat paraşütçü nakliyatı için vasat 2000 tayvar& bunların himayesi £ | çin de vâsali 4000 av kullanmak lâzım gelecektir. Bu kesafet İçinde yapılacak hâva ha- rekât ve muharebelerinin ve niha. yet o paraşütçüleri Ingiliz dali bataryaları ile İngiliz avcıları kar. şsinde, yerdeki İngiliz müdafaası Üzerine serpmenin ne demek ol- duğu kisa bir mülühaza ile kendi. liğinden anlaşılır. Bunlar, her ne pöhasına olursa olsun, İngiltereye inseler dahi, bunları mütemadiyen hava yolile beslemek imkânı mevcut olamaz. İngiliz adalarının Almanlar ta. rafından işgali bahsini, şimdilik Almanya için teklikeli bir oyun kabul etmek günün en doğru fik- ri olabilir. Nitekim Anadolu Ajan. sınım 25/Temmuz/940 tarihinde Reuter'den naklen verdiği bir ha. ber de Alman erkânı arasında, bu yüzden; ihtilâflar çıktığı bildiril. mekte ve Göring, Göbbels ve Koi. telin İngiltereye hücum yapık maması bahsinde israr etmekte bulunduklarını söylemektedi İtalyan donanması tarafından da en küçük bir yardıma mazhar olamıyacak bir deniz hareketine, Hitlerin bir macera arar gibi ka. Tör vermesi beklenemiyeceğine göre, muharebenin nasıl bir cere- yan alacağı gerçekten merak edi- lecek bir şey olur. Yaşlılıkta yakından göremeyip te göz. Yük takmayı herkes kabul edecse de yağ. hlıktan önce, hattâ çocuklakta yakındır görememek çok kimselere haylice garip gelir. Herkesin bildiğine göre yakından görememek yaşlı gözlerin şanıdır. Genç. lerin gözünde bir bozukluk olursa, an. cak uzaktan görmek mümkün olamaz. O. na da miyop detler, Elbette bilirsiniz ki göz bir fotoğraf makinesine —daha doğrusu fotoğraf ma kinesi göze— benzer. Fotoğraf makine. sinde objektif ile film arasmdaki mesa, ie tam münasip olduğu vakit fotoğraf re, simleri met olarak çıktığı gibi, gözde 2. dene ile gözün gören tabakası arasmda mesafe tam kıvamında olunca göz de —senelikte— uzaktan ve yakından her. şeyi net olarak görür, Fakat bu mesafe bazılarında tam keramında olmaz. Kİ, misinde fazla uzunca olur, uzak göre, mez, Öyle göze miyop derler. Kimisinde fazlara kma olar, yakmdan göremez, böyle göze de ipermetrop derler. Yaşlılıkta görün yakmdan görememe, si gözün fazla kısa olmasından değil, göz adesesinin yakına veya uzağa bakıldığı, na göre genişleyip o daralamamasındar, dır. Fotoğraf makinesinde objektif bir düğmeyle ileriye geriye gider, yahut bir adese önüne başkası getirilir. Göz ade. sesi de küçücük adalesiyle genişler, da, ralır, uzağı ve yakını görür, Yaşlılıkta 9 küçücük adale yorulmuş bulunduğundan göze yakından göstermek için takalliş edemez... Genç görü kıvamından ksa olursa © küçücük adile kuvvetle takallüs eder, sahibine yakını da net olarak gösterir. Fakat bu da az, çok uzun bir müddet TayyareKarşısında Balonculuk Iflâs Etmiş Sayılabilir! YAZAN: A. pin tarihi çok AHISKAL kiye dayanır, Mongolfiye biraderlerin zafe. riyle inkişafa başlıyan bu vasıla tayyareciliğin tekâmülünde en büyük rolü oynan layyarenin boy ö vadan hafif vasıtaların muvaffak olacağında ıstır. Havadan hafif olan balonla havadan ağir olan. üşmesi fen adamlarmı ikiye ayırmıştır. Bir kısmı ha ısrar. ederlerken, diğer tarafta bazıları da havadan ağır uçuş âletlerinin üstünlük göstereceği. ni iddia ediyorlardı. bu havadan hafif ve hava. r nazariyecileri didinirken, ri galebe o çalacağini müjdeliyen benzin motörleri mey. dana çıkarıldı. Her İki nâ; ler de karşılıklı sevinmişlerdi.. Ne de olsa, yapacakları uçuş ve$rta- larma istikamet ve hiz verecek kuvvet müşterekti. Hele su mo- törlerin buhar ve elektrik motör- lerine nazaran hafif oluşu, balon tarafini o tutanların iddialarına kuvvet verdi. Tetkikler devam etti ve hangi tarafın kali galebeyi temine mu- vaffak olduğunda kati bir karar verilmemiş iken, Cihan Harbi cat. ta. Balonun askerlik bakımından, layyareye bu vadide #nderliği vardı, Daha önceleri balon taras. sut işlerinde kullanılmışu, Bk hassa yegâne meziyetini devemli bir tarassut kulesi vazifesini be satmakla göstermişti. Buna mu. kabil kolay avlanıyordu. Tayyare ise, şakuli tarassuda yaradığı gi- Hi- müteharrik oluşu, uzaklara kadar gitmesine yartyor ve yer si. lâhları tarafından muharebe dışı edilmesi güç oluyordu. B üyük Harple son harp ara- sında tayyarecilik o kadar ileri gitti ki, . balorculuğun buna yetişmesine imkân bulunmadı ve balonlar yardımcı sinif olarak or- duda bırakıldı. Hazarda yapılan denemelerden sonra barikat işin. den başka bir şeye yaramıyacağı tesbit edilerek ihmal edildi... Almanların jeplinlere verdikle. ri kiymet ve inşaatındaki teknik muvaflakıyetler bugün için böşu- na harcanmış kabul edilebilirler. Çünkü, uzun seferler ve fazla yük taşıma kabiliyeti, bugünün seri ve dteş kudreti fazla tayyareleri karşısında avlanması kolay, ken. dini müdafaadan âciz bir hedef o- larak balonları iflâsa doğru sü- rüklemekte önayak oldu. Fransızlar, daha ziyade balonu topçu atışlarının tanziminde sa. bit tarassut kulesi halinde kullan. mayı düşünüyorlardı. Zamanın KMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ Yakından Göremiyen Gençler için, Sonra —insan daha yaşlanmadan— adale yorulur. Görün ksalığı meydana çıkar; yakmdan göremez olur, Bazılarında gözün kısa! pek fazla olur, O zaman kücücük adalenin gayre, ti bu fazla kısalığı kaybettiremez, İnsan daha kenç yaşta iken, hattâ çocuklukta, yaşlılar gibi, yakmdan göremez. Böyle farla kısalik çocuklukta mey. dana çıkınca, çocuk kendisi İyice ayırt edemediğinden, ne uzaktan ne de yakm. dun göremediğini söyler, Evde büyük annesi yahut büyük babası var da gör. lük takıyorsa çocuğun yakından göre, meğiğini anlamak kolay olur; Yaşlı gör. düğünü takınca çocuk ta iyi görüp.. Ev. de gözlük takan yaşlı bir kimse bulun. maymca, çocuğa uzağa ve yakma ayrı ayrı baktırarak dikkat etmelidir: Yakına baktığı vakit uzağa baktığı vakitten da, ha ziyade dumanlı gördüğünü #öyler, Bir de, yakmdan göremiyen genç göz çok defa küçük olur, Göz çukuru içine gömtülmtş “gibi, orada fit fır döner Halbuki uzüktan göremiyen genç göz. iri, göz çukurundan dışarıya fırlıyor. muş gibi ve hareketleri ağır olur, Uzak. tan göremiyen miyoplardan bir çoğunun patlak gözlü olduğuna, şüphesiz, dikka etmişsinizdir. Bundan başka uzaktan gö. temiyen gös! dâhi iyi göreceğini uma. rak göz kapaklarını biribirine yal #rp aralıktan bakar, Yakından göremiyen genç gözler de! care —yaşkı kimselerde olduğu gibi—| gözlük laktırmaktır, Fakat çocuk gölü! olursa gözlüğü ber vakit taşryacaktır | Çocuk biribiri arkazmdan yakma, uzağa baktığında gözlüğü dima takmazsa göz, lerinin yorgunluğu artar, diğ İngilterede kullanılan Baraj balonları hareket harbi bura da imkân ver- medi. Balonculuk artık silâklıktan çıkmış oldu. İngiltere memleket müdafaasın. da balonları barikat işinde kul lanmıya başlamış bulunuyor. Düş man tarafından geceleri oyapıla- cak taarruzlara karşı müdafaa ted biri mahiyetinde-uçurulan muh. telif cinslerdeki balonlar birbirle- rine ve hepsi ayrı ayrı toprağa ço. ik tellerle bağlanarak, yerden göğe doğru gerilmiş bir ağ teşkil etmektedir. Baskın yapacak lay. yareler, gecenin körlüğünde bu ağlara takılarak düşecektir. Tay- yare filolarınm uçuş irtifaları ba. rikat balonlarının irtifandan az olduğu takdirde,” bu faraziyenin muvaffakiyet ihtimali mevcuttur. Aksi halde balonların üstünden geçecek filolar için hiçbir tehlike bahis mevzuu olamaz. Burada mü dafaa eden tarafın biricik kâzan. cı, taarruz eden tayyarelerin mu- ayyen bir irtifadan aşağıda uç mamalarıdır. Bu irtifa farkı, ya. pılacak bonibardımanın isabet sıb- hat! üzerinde bir-tesir yapar, fa- kat esaslı olarak taarruzu defede. mez. İş, yine müdafan teşkilâtın- da yer almış bulunan balarya ve tayyarelere kalır. pr merakı mucip olan bir taraf vardır: Barikat balonlarının irtifa ne olabilir?.. Ve işte bu nokta,mldafaanın ba. lonlarla gerilecek çelik ağlara bel. bağlayıp, obağlıyamıyacağını 67, çok izaha kâfi gelebilir. Bu irtifa balon cinslerine, tek veya çift o- larak kullanıldıklarma göre deği- şir., Vasati olarak iki bin ve İki bin beş yüz metre arasını kabul etmek lâzımdir. Buna göre, taar. tuz eden tarufin üç bin metreden uçması zarurldir.. Unutmamalıdır. ki, teyyareler için bu İrtifa, gün- düz uçuşlarında normal olmakla beraber, gece uçuşlarında fazla. dır.. Şu halde barikat balon.arı- nın mevcudiyeti düşmana korku vermekle beraber, muayyen bir irtifedan aşağıda uçurtmaz. Bu da müdafaa balaryalarının işleri- nl bir dereceye kadar kolaylaştı. rr. Yardımcı olarak müdafan terti. batında tutunabilen balonculuk, teyyarenin afacanlığı karşısında çok ürkek ve çelimsiz kalmıştır. İflâs eden bütün varlıkları önün- de, balonun erişilemiyen tok re. koru irtifadır. Yirmi iki bin met. relerde dolaşan bu rakam. hiç te mağlüp olacağa benzemiyor. Pe- lonculuk bununla teselli bulmalı- dır...

Bu sayıdan diğer sayfalar: