27 Eylül 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

27 Eylül 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İmanya Hariciye Nazırıın yı Homayı ziyaretinden son. , flya Hariciye We giti, İspanya Dahiliye m ve İspanya faşistleri hide. ner de Berlindedir. ! Rihbentrop'un Berline dön. ipden sonra, Suner'le görüş v,, daha sonra Hitler'in de 29: kabul etmesi, Kont Ci. bun da Berline koşması, a ereilerin harbi Akdenizde tlendirmek azminde olduk. wi teyit ediyor. Mihvereiler, *eteyi Akdenizden uzaklaş. yek sayesinde harbi kazai arina İnandıkları için, bütün yetlerini Akdenize çevirmek mler. Bu yüzden Akdeniz. tib «him hâdiseler beklemek i. ağ diyor. “ ar Macerası fansız Garbi Afrikasının Merkezi olan Dakar, de- Ve hava yolları üzerinde hâ- 'F vaziyeti haiz, müstah. bir mevkidir. Bu mevkiin Ver eline geçmesi, ana vala. hilamından sonra İmpi #uhun o parçalanmasına se. *lacak darbelerle karşılanaı eza için ağır bir sadme, İn «e kadar Amerika içinde tehlike teşkil ediyordu. ir Pransayı temsil eden Ge. De Gaulle, Fronsayı bu ika korumak ve Fransanın » ek, âlini sağlamlamak ve Fran- , Bİ! mihvere ület olmaktan kur. İçin, Dakar'a girmiye ve da hür Fransaya i ka, Verdi. Dakar'lıların Generale hak arzusunu göstermekte ol. iati'da bu hatlı hareketi ko- ütliracak mahiyette görünü. f akit De Galle'ün berekete “nden sonra Dakarın an. büyük bir askeri hare. Belicesinde — zaptedilebile- Ve. bunun için Fran bizbirlerile | döğüşerek in erinin kanını dökmeleri İN geldiği anlaşılmış, general © maksadı istihdaf etmediği y*ekilmiye karar vermiştir. kar se bundan ibaret olabilir. ii De Gaulle'iin Fransa top- kipa geçmek hususunda ilk uz sünde muvaftakiyetsizli- iç raması, prestijini yüksekte. Yanm Hedefleri : talyan âyan meclisi resi İtalyanın Mısırdaki hedef. “yle anlatınıştır. Süveyş dan mürur hürriyetini bi İyan (emin etmek, Mısırda İ. het ve lisanına eski. tr, Paiz olduğu mevkii ver- talyanın Sudandaki iktısa, 5 tlerini tanıtmak, 4” gazeteleri, İtalyanm bu rinden © bahsederek bun. Misırı istiklâlinden mah. *tmekten başka bir şey ifade “Gini söylüyorlar. Bu söze e" (*Y ilâve etmiye li let A Yoruz, vi alı bu Mikaptan dolayı, yahut İŞE an “irki idim, o da hep amuzlan atkamnda duruyordu da on- > Her nedense, ben o. akşam Sc İngiliz O masalının, yar da ünü düşündüm; ve damar- İN İedç Soşuşan üiremelerle, o adam “dir, diye dönüp dövüp aran- YAN Akrep ortadan kaybol N Me gülerek çinge- yi m #âymiya koyuldu; amma niye İdi, Çilem kse, zavallı Ma- dana hesabına, akrebin kaz Üzme sevdim.) say aramıza adüğümüz zaman, lay lin çizi idi, “Adamantin,, hş gük, bütün yıldızlarla pud- 1 şa tun e bir aya- bu, ÜS attım; binmek üzere iken İye'çe, dehşetli çığlıkla kendimi de ç'latım. Ayağımı, kızağın di- , , lünün altında yatın yumu» #kllsiz, canlı bir gaye basmış SA haykırdı ük, kt canım, nen var? Bir baş- leri We iki bal ZI mama serhoş, lükim avukat; uyuyordu. Nazırı da| Mısıra Karşı İtalyanlar Mist hududunu aş» tıkta sonra buradaki küçük İn- giliz müfrezeleri, stratejik bir ri- cat yapmışlardır. Tahliye edilen yerlerin müdafas harbi bakımın- dan askeri bir tur, i taarruza karşı müdafaa vaziye- tinde olan bir ordunun &si V İli Bingazi (Cy naiks) hudutlarını aşarak 'M toprağına girmişler, İlngilizlerin o müdafaasız birak- İtıkları Solum ve Sidi.el.Barani gibi ehemmiyetsiz biriki sahil noktalarını işgal etmişlerdir. Ro- ma kaynaklarından verilen ma. lümata göre, Bingaziden ve çöl içlerinden üç kola ayrılarak Mu. sıra karşı harekete geçen İtalyan ordusu, takriben yarım milyon- luk bir kuvvettir. Gene aynı kay. naklara göre, İngilizlerin müda. İna ordusu, İngiliz, Hintli, Yeni kı ve Lahistanlı mubhariplerden İ mürekkep olmak üzere, 200 . 230 İbin kişilik, teçhizatı mükemmel İordudur. Gayda'ya göre, buor. İdunun 500 tayyaresi, 1000 ağır ve hafif tankı, onbinlerce maki- neli ve otomatik tüfeği ve pek bol topçu malzemesi vardır. İtal. yan ordusu, bir kısmı motörlü kıtalardan, bir kısımı da deve kol. larından müteşekkildir. İtalyan gazetelerine inanmak lüzim ge- lirse, İngilizlerin 500 tayyareleri.. ne mukabil kendilerinin 3000 tsyyareleri varmış.. * * M Isır cephesile Şarki: Afri. kanın diğer cephelerinde İtalyanların sayı bakımından İn- gilizlere üstün kuvvetlere malik oldukları şüphesizdir. Bu vazi, yette bir fevkalâdelik yoktur. Çünkü, harbin bu devresinde İn. Süveyş kanalın muhafaza ve müdafâasından ibaretir. Halbuki İtalyanlarm geniş fütuhat plân. ları vardır: Mısırda tahaşşüt eden İngiliz ordusunu yerinden söküp -Somalide olduğu gibi- memleke. ti tahliyeye mecbur etmek ve Süveyş kanalını elde etmek sure. tile Akdenizdeki Büyük Britanya donanmasını “bir deniz muhare, besi vermek tehlikesini geçirme, den. buradan uzaklaşmaya icbar etmek. İki ordu arasmda takip edilen gayeler bakımından mühim fark. İar olduğu gibi, iki tarafın elinde mevcut vasıta ve imkânlar bakı. mından da azim farklar mevcut. tur, İngilizlerin stratejik veziyet-| leri, müdafaa harbi bakımından, İtelyanlarm taarruz durumlarına nispetle, kendilerine daha müsa. ittir. Çünk 1) İngiliz ordusunun mevcudu; Yazan £ ANNİE VİVANTI Karşımızda oturmuş, tare gelin Müximoff'un ayağına besrakta olan Vüsili; — Hangi ağam? deği, taz Piliyormun işte, gu beni korku Vastli gülerei — Ha, akrep mi? dedi, Donato Prlhukofi, * * Kiyef'e döndüm, Strelna'dak! ge- cenin macerasım Bozevsky'ye anlat- tun, yapabildiğim kadar espri ila ak- vebi de tasvir etim, Amma Bozeviky gülmedi. Benim Kiyefte bulunmayışın, onu sereş- ürmiş, ölkeliydi, Artık, kardeşçe sev- gi deli, yanıma oturmuyordu. Artık edebiyattan konuşmuyordu. larını, dilsiz kıskançlık ve pasiyon sahneleri yapmakla geçiriyordu. Et- rafında elektrikle dolu olarak duy- duğu o stmosfer içinde, Sonya teyze de örgüsünün iğnelerini Uçaşırıyor, ekşileşip öfkeleniyordu. Kızarmış namuslu yanaklar: iler — Bu Bozevsky'den var geçmek Mârımdır; gitmeliyiz, diyordu, Vasi- tiye ben söyliyeceğim.. Nitekim söyledi de. Vasili İse, her Zelandalı, Avustralyalı, Rodesya- | ve talimi oldukça ilerlemiş bir| İ gilizlerin Şimali Afrikada ehem-! miyet verdikleri yegâne nokta, Ez talyan kıtaları 13 Eylül sa. buralarda | deniz hakimiyeti müdafilerin e-İson İlinde olduğu gibi, Mısırı Hindis. tana ve Asysya bağlayan yollar da gene bunların elindedir. İtalyanlara gelince: 1) Anavatanla o münasebetleri Kesilmiş gibidir; 2) Şarki Afrika. da askeri işgalleri altında bulu: nan vâsi saha (Trablusgarptan #8 Kenya hudutlarma kadar), . ya bancı unsurlarla meskün yerler. İdir; 3) Harp hareketlerini büyük İkisme susuz çöllerden mürekkep sahalar üzerinde, idare etmek mecburiyetindedirler; 4) Uzun süren m belerde, hem asker. lerini, hem malzeme ve teçhizat. İarmi tüketmemek için, seri ha. reket ederek mümkün olduğu kadar kısa bir zaman zarimda İ kati bir netice elde etmeye mec- burdurlar, İngilizler ise, diğer harp cep. helerinde olduğu gibi, Mısırda İve Şarki Afrikada da (muhare- beyi mümkün olduğu kadar w- İzatmak) stratejisine dayanmak imkânına maliktirler. 4* M ısıra karşı ik İtalyan ileri İ hareketi tarihinden on günden fazla geçtiği halde, iki ordu arasında ehemmiyetli bir çarpışma henüz olmamıştır. İtal yanlar hududu aştıktan sonra, ük İngiliz müf. İmışlar, yani ordu kumandan nm emrile geri çekilm Tahliye edilen yerlerin . müda- İfan harbi bakımdan . a: ehemmiyetleri yoktur. Mısır, garptan gelecek bir taarruza kar. şı müdsfaa edecek hir ordunun asıl vazifesi, Marsa Matrub'ta başlamak icap eder. Çünkü, Bin. gazi ile Mısır hudutları arasında müdafaa bakımından askeri bir ehemmiyeti olan ilk nokta, Mar. sa Matruh'tur. Burası nüfus, is- kân ve ikamet şekilleri itibarile, Solum ve Sidiel.Barrani'den farksızdır. Denizden ancak 100 - 150 metre yüksekte nihayetsiz bir çöl yaylasının kenarmda kü. Şücük bir iskân noktası. Susuz. dur. İçine suyu tâ İskenderiyede; taşınır. Küçük tabii bir ko; vardır. Sık sik kum tutar. Marsa Matruh'un bu coğrafi ehemmiyetsizliği yanmda askeri ehemmiyeti oldukça büyüktür ü burası, Mısır devlet miryollarıın garp istiküi İtalyancadan çeviren £ RÜVEYDE SİNANOĞLU $ .... zamanki kısa mütallasımı bildirdi: — Can sikicimniz, Bözevsky'yi kurtlar yesin, di «derek büğajların hazırlanmasını, he pimizin yazlığa gitmemizi emretti. xm Hepimiz yazlığa gittik; Sonya tey- ze İle çocuklur buna pek sevindiler. | Amma, iç sıkıntısından ölmemek için, yeni bir heyecan temin etmiyo mecbur olm & Vasi, bu sefer nişan #tma manisine tutuldu. Sandığı piştovlar, ruveirezler, ka- rabinalariz doldurdu, bütün konışu- ları, rastgele tertip edilmiş olan atış müsabakalarına davet etti. Sabahtan akşama kadar, bahçede, svlida, hattâ evin pencerelerinde de vüzuli silâh pabırdısı işitliyordu. Bir öğle sonu, yakındaki Grigori- evsky'lerin viliâsinden, onların Troy- ka'ları ile, işle doktor Stahl ile Bo- zeveky &a geldiler. Kocam onları büyük bir şenlikle kaçşıladı. İkisini de kucaklıdı, Ki- yef'ten çıkıp gidişlmizin sebebini ta“ mamlle urutmüztu, Bozevsky, beni hömen bir mebhut rikkat kasırgası ile sardı. Bir zaman “dlimantsire,, ve balis olan pasiyonu eri bir| yu | ir | Bir Misir limanına muvasalat eden bir Cenubi Afrika askeri yonudur. Bu yol, 350 ki. İlome ve İskenderiyeden İbaşlayarak Mariut gölü üzerin. den Marsa Matruh'ta nihayetle- nir (1). Bundan mada, İskende. eye doğru düz bir istika, de uzanan bir de asfalt yol vardır ki, Arapların Res (baş dedikleri (Türk coğrafyasında: Burun) denize çıkıntılı bir çok kaya parçalsrmin hemen yanın. İdan geçer: Ras Yerab, Ras Abu, İ Ras ed Dabba vs. istilâya te XX * sır garptan şebbüs edecek bir ordu. nun, en tsbii taarruz İstikameti, bu olabilir, Sudandan yukarıyı doğru bir çıkış taarruzuna nis. petle, bunun elbette tereih edile- cek tarafları vardır. Fakat mah. zurları da az değildir. Evvelâ ta. arruz ordusunun sol cenahı deniz tarafından her an tehdit edilebi- lir, Saniyen İngiliz müdafansı istinat noktalarınm O yakınlığı hascbile, bütün canlılığı ile mü- caktır. Fakat İtal, j istemez, bu yolu ta» kip edeceklerdir. Nitekim gerek ilk hareket hedefleri, gerek Mar. sa Matruh'a karşı mütemadi hava akınları, bunu göstermektedir. Bu vaziyete göre Mısır müdafa. asi halli güç bir mesele teşkil et mez. İngiliz mildafaa ordusu . ge. rtile - va. m bir muvaf, ileçek bir olları yakm düzgündür. İtalyanlara Vesuz cephele #arsmtı, ordularını müthiş” bir felâkete sürükleyebilir. Burada bir çöl ricati faciasına şahit ol. mamız da mümkündüz, || (1) Bu hat 1904 te Hidiv İline Ab- | basın zamanında inşa edilmişti, fır plânlara göre Trüblus ve Tunus üze- rinden Tancer demiryollarına kadar uzallacaktı. Harbi Uiumlida İngiliz. ler hattın büyük kısmın sökerek İ malzemesini Filistinde bize karşı yap İ tıkları askeri demiryolunun inşasın- İda kullanmışlardı. Bundan on beş s0- İne evvel tekrar tamir ve itmam edil. işti, Hat boyunen Marsa Matruh benziyen birçok iskân noktaları da ba vardır ki, isimlerinin bundan son- Taki harp tebliğlerinde geçmesi Şi“ timali vardır; Marmmam, Amrin, Behig, El Amide, B- Ri Alsmin, Sidi Ed Stahl, bebekleri görünemiyecek ka- dar büzük olan çok açık renkli göz- lerile bizi tetkik ediyordu. Kendisini selimliyarak: — Doktor, dedim; riniz ver! Bir kedinin zamanki gözlerine b Stahl, yüzünü bir gö de büzdü! bir e n mesi ki, beni ttretii, Mirildandi: e3€ baktığı ır, akmıyorum, lk ve nisyan girda- bina. Bugünlerde bir gün, bahtiyar olmadığınız zaman, bina geliniz. O dünya ötesi derinliğin, o beni yut- makta olan neşe girdidinin kapısını Size de açayım, Bozevsky, Stahl'a hemen hemen kinli bir bakış atarak haykırdı; — Tanrı bizi korusun!, Başkalan rını da apoğiya kendi cehenneminize cekmek ne kötü istekt. Stahl içini çektiz — Korkunç, biliyorum; amma bu bastalığımızın bir tarafıdır. Benı öfke içinde dinliyordum: — Neden bahsediyorsunuz? Anla- girdaba Bezeveky, kaşlarım çatarak, sözü- nü kesti — Anlımanın Yizumu yok. Stahl, bir kaçık, bir hastadır. Ona kulak asmayınız. Onun öğüdünü gütmeyiniz. Sonra ilâve etti: ğ (DEVAMI VAR) Yİ 3 Keşke Sığınak Yaptırmasaydım Fedakâr Tayyareci ünyanm üçte ikisinin, İn. gilterenin hemen her ta- rafınm kana boyandığı bu sırada bilhassa İngilterede halk aras. et büyük bir iman ve s0. İğukkanlılığa tesadüf edilmekle” İdir. Çiftçi E s'in hikâyesi bun. lardan biridir: içi Eriks ufak bir köyde on işilik ailesile beraber otur. maktadır. Harp başladığı zaman hükümet kendisine haber gön- dermiş; — Vatandaş Eriks; kazmaya, küreğe sarıl, içine başını sokacak bir sığınak yap, demişti, | Eriks bu işe ehemmiyet ver.İX medi ve elini yavaş tuttu. Bir se, nedenberi nihayet geçen gün bi- İzim çiftçinin sığınağı bitti. Aile efradına ellerindeki işleri birak. trip onları beraberine aldı hepsi çiftliğin ta öbür ucundek bu yeraltı mahzenini görmek ü. zere yola çıktılar, İşte tam bu sırada üzerlerinde bir senedenberi ilk defa olmak üzere düşman bombaları vızla- maya başladı. Hemen koşup sipe. re girdiler, Düşman burayı saat. lerle bombaladı ve sonra çekildi gitti, Eriks ailesinde nüfusça zayiat yoktu. Fakat ihtiyar çiftçi iki el- İerini yanlarına vurmakta: — Ah ne ettim de sığınak yap. tım, Tam bir senedir kafamızı al. tına sokacak yerimiz yoktu, düş- man bu taraflara uğramadı. Ben bizim yeraltı yuvasmı bitirir bi. tirmez daha saatine varmadan hemen bombalar üzerimize yağ. maya başladı. Ah keşke sığınak yapmasaydım! Diye döğünmektedir. ve| Fedakâr Tayyareci A. İngiliz tayyareleri İngiltere adaları üzerin. de birbirlerile çarpışmada berde- vamdırlar. Ateş alanlar, taklak atarak yere düşenler; bir hengâ- İmedir gidiyor. İşte geçenlerde gene böyle bir karşılıklı döğüş. İme esnasında şöyle bir vaka ©- İur: Tek başıma ateş eden bir İngi. liz tayyarecisinin tayyaresi ateş alır ve toprağa düşmeye başlar. Bu çok fesi bir vaziyet değildi -a genç zabit hemen paraşütü. arılıp kendini selâmete ata- Fakat nerede olduğunu anla. mak üzere başını pencereden di. $ârı çıkaran İngiliz görür ki şeh- rin çok kalabalık bir semti üze. rindedir, Filvaki kendisi atlıyı 'ak Cunmı kurtaracak ama öbür tarafta tayyarenin düştüğü yerde yangın çıkacak ve bir çok evler, |hatta insanlar ölecek. Bu düşünce ile ateşler içinde bulunan tayyarenin makinesine herşeye rağmen sarılıyor ve tam 20 dakika kan ter içinde hayatı- nı tehlikeye koyarak şehirden u. zaklaşıyor. Nihayet tenha semt. Saatler sonra, ortalığı dole- şan sıhhiye imdat otomobilleri fedakâr tayyareciyi baygın ola. tak buluyorlar. Muhtelif yerle. rinden yaralıdır. Hastanede ken. disile konuşan muhbirlere; — Ben, demiştir, gözüme ölü- mü almasaydım bu sefer yüzlerle insan ölecekti. Böylece onlara da bir şey olmadı, tesadüfen ben de kurtuldum. diye sevinmektedir. LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLER INCE UZUNLARA YEMEK Verem hastalığını ilerleten istidada sebep olan tiroit gaddesi hormonunun fazlalığı vücudün sarfiyatını arttırır. Ömun için ilkin vücudün sarfiyatını bir de lüzumsuz hareketlerle arttırma. mak iyi olurr Spor lüzumsuz hareket- lerden değildir, fakat onun da zayıf, lerim seçmeli, mezeli futbol yerine tenis ince ve uzun boylu olanlara da- ha ziyade yakışır Lüzumsuz hareketlerden çekinmek, oturduğu yerde kalmak ta değildir. İnce ve uzun boylunun algciğerleri de wzam ve geniş olduğundan onları dol, duracak açık, temiz bava, akciğerleri işletecek fakat yormıyacak hafif ger- meler... Bir taraftan da, tiroit guğdesi far. İlalığının sebep olduğu fazla sarfiyata karşı koyacak bol yemek., Ancak bs mizaçta olanların mideleri de pek düzgün gitmez. Onun için bir, iki ö. ğünde bol yemek değil de üç, dört ö- Ende, kilçük hacimde fakat iyi bes Hycek şeyler yemek, kahvaltımı ebemmiyetlice ol. malıdır: Söğüş, kaşar peyniri, ekmek üzerine tereyağı, reçel, yemiş, sütlü çay yahut hafif kahveli süt, Öğle yemeğinde sıcak et... Kızartma oluran daha iyi, fakat salçasır, sebze, ge Bugün tnt, Şarkım ve Mısır'm alp gözle-) makarna yahut pilâv, tatlı. İkindi kahvaltımı: Ekmek zerine tereyağı, bir kâse yoğurt, mevsimine göre yemiş, Akşam yemeğinde çorba, yumurta. sebre yahet makarna veya pilâv, bir de hafif soğukluk, Sabah kahvaltısm- da söğüş bizde ödet olmadığından ta. tammül edilemezse et akşama yenile, bilir, fakat onu sabhleyin yemek da- ha müreccahtır.., Demek ki günde dört öğün, saatle. ri:8 — 12 —41/2 —20. Biberli, baharlı ve salçalr yemek, lerden mümkün olduğu kadar mak, Bunlar troit gaddesinin işini tiroit guddesinin işini arttırır, Alkolün hem karaciğere, hem akel. ğtre dokunduğunü tekrar işitmiye el, bette lüzum görmezsiniz. Yemekleri yavaş yacaş, İyice çiğni Yerek yemenin alı olduğunu şüphesiz bilirsiniz, Yavaş yenilen ye. mek daha iyi hazmedilir, insana nejfe verir. O da iştahr arttırır, YENİ NEŞRİYAT: Yeni Adam — 330 act sayısı delgen bir gekiide çaktı, kudretli san'atkârı FATMA RÜŞDİ 'nin temsili olan Türkçe sazlı ve Sözlü, Arapça garkılı Saadet Yakıcı ve küzün verici şarkılar serefine sadık bir kızm romanı olan olmadığı görülecektir. Bu filmi bütün gençlere tavsiye İlâve olarak: Tayyare ile Misir gösteren Tür İstiklâl K Vatanını müşterek Yuvasi arasında geçen bir facia, Nanmss ve bu filmde Ahlâk ve faziletin mağlüp ederiz. dan getirilen Son Harp harekâtm dece sözlü Hile şose g7 ahramanı düşmanlarına karşi müdafaa eden kalıraman Türkçe sözlü büyük Tarih bundan Büyük ve gerilli' bir Aşk ve Harp Filmi 2 EE emen bahsedecek... MERE e Maziyi Canlandıran. ZAFER SENELERİ İngiliz Kraliçesi VİCTORYA'nn muazzam ve şahane Hükümdar. Zengin ANNA NEAGLE mizansenli emsalsiz bir şaheser. ADOLF WALBROOK Pek yakında SÜMER Sinemasında ” Fatma Rüştü Büyük Bir Bayram “.. Cenahbi şeriflerile çokda daire nişini hançei sohbet ve ne mek lisi mâidei ullet olmuk ki. lârı zamirde müstekin olmağ. Bu yazdığım sözüm ona türkçe bir davettir. Manası da kısaca; “Bize buyurun da görüşelim! demektir. Bunu böyle dememek için: “Görüşme sofracığında mu- habbet ziyaletinin tuzunu birlik. İte yalamak arzusu kalb kilerin. de yerleşmiş olmakla... diyor. Tevekkeli biz asırlarca yerimizde saymamişiz! “Sabah oldu,, demek Için: “Sa bah zamanının horozu meva per. desinden ahenge başladı, deyin. ceye ve bunu da seciler, kafiye ler, ıstılahlarla anlatıncaya km. dar, vakit öğleyi, hatta akşami buldu. Büyle yazanlara eskiden “kâ. tptr doğrusu, Kaleminden kar damlayor!,, derlerdi. Lüzumlu lüzumsuz, hatta Arabın, Acemi kullanmadığı kelimelerle yazıla- - İ omuz süslemeyi bir ustalık sa. İnırdık. Arada Şinasi gibi bir li. İsan inkılâpçısr çıkar, Türk dilini sadeliğe doğru götürmek ister, Fakat vukufları . itibarile lisanı inhisar altına alanlardan yakayı kurtarmak kabil mi? Muallim Naci mektebinden neler çektik! Kazara birisi; “Bendehaneye teş- rif,, dese herkes bir ağızdan: | “Bendehaneyi teşrif!,, diye bağı. rışırlardı, Halbuki bu kadar ka, yıtlara rağmen bir lisan yapabil- mişler mi? Ne gezer. Asırlarca herkes birbirile bilmece söyler gibi konuşmuş. Onlar bir taraf. ta gel zaman", git zaman, ye- rine “İaal zeman, rah zeman, ; bal yemez,, toplarına “asel ne. mihured,, toplar derlerken Türk “ah mehtabını,, , “Babılli kap sını,, pekâlâ kullanmış. Buna ben de taraftarım, çünkü İsanı avam yapar, havas değil © “wa İşte dün kutluladığımız bay. ram sayesinde Türk en sağlam İ milliyet silâhı olan diline sahip oldu. Bunun için bugüne “büyük bayram!,, diyorum. Adamın biri iş için dostuna uşağını göndermiş. Uşak, efendi. yi bahçede bulmuş; lüzim geleni söylemiş. Efendi uşağa çiçeklerin biraz tatir suya ihtiyacmı şöyle anlatmış: — Yek masura ma: İeziz olsa çiçekler neşvünüma bulürdu! Uşak eve dönmüş, efendisinin karşısma çıkmış; — Efendi nasıl? — Vallahi efendim. Galiba pek fena hasta. Bana pek basura mavi bezir yağı koymalı, dedi, zavallıya pek acıdım! Askerlik şleri | Şubeye Davet Patib Askerlik şebesinden: Aşağıda eredi, Göte ve izimieri yazık subayların sn elden şubeye eılracası etmekerli Yedek piyade asteğmen Mostafa oğlu Pülk ir, 5. 4 hesap memura Mehmet Oğlii üeddün pg DİKKAT SÜMER SİNEMASI Buçün matinelerden itibaren Programa ilâveten: Tayyare Postası ile Yeni Mısır- dan gelen TÜRKÇE İZAHATLI Şarkı Karip Hâdise ve hali hazır fevkslâde Aktya- liteleri | gösterecektir, Program Filmiz GAKIMIN İç Şen ve Neş'eli We e Facia rn en pi Haber aldığımıza göre Mistr'm ve tir RÜŞTÜ'nün çer | (Saadet Yuvası) Türkçe Sözlü, Arapça Şarkılı, Facia imi bugünden itibaren TAKSIM Biremarında Gösterilereklir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: