22 Şubat 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

22 Şubat 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AN tsi hzarası İmami ik plânda çelen en mühim hadisesi, hiç şüp- ki Mister Eden'in Mısır katinde İngiltere impa- ğu erkâm harbiye reisi İ Dili ve harp kabinesi Müşavirlerinden mürek- k * heyet bulunan hariciye Eden'in bu ziyareti. hak- nğiliz kaynakları şu taf- Vermektedirler: “İyaretin, Afrikadaki İn- ferinden sonra hasıl olan Pariyete göre, eski İtalya mlekesinin müstakbel şek ida alınacak kararlarla A olabilir, Fakat böyle bir da hariciye nazırının bu i bu kadar basit bir se- ah edilemez. Görünüşe ziyaretle, General Wa- bir ay kadar evvel Atina- Ptiğı ziyaret arasında sıkı fihasebet vardır, Mevzuu kn, İtalyanın yalnız Afri- Meğil, bütün O Akdenizde idir. #ikan kaynakları da şu vermektedirler: Mısırda in General Wavell ordu- h 200 bin kiş . İknanistana gitmek üzere bulunduğu ve Naziler Yu- na hücum etmeden ev- İcilizlerin buradan Bak İ Yolu ile Almanlara karşı fa geçmeleri ihtimal da- bilir, İlatalım ki, harbin baş- fadonberi Eden üç defa |iyaret etmiştir. Birinci minyonlar nazırı sı fırka ilk gelen d #rini selimlamak Pitmişti, mühim olan ikinci seya- p ise, General Wavell ile Ni ordularını karşı yapı- krruz hareketinin plân- $ bit edilmişti. Afrikada bir muvaffakıyet ve sü- "akişaf eden İngiliz taar- e; 'U ziyaretten sonra baş- bi İM biz Gçlincül ziyaretim» , şarki ve orta Akde- k * Balkanlarda çok mü: ABONE Türkiye BEDEL! Ecnebi 140 Kr, mi» “0, we . pano Kr 1800 800 300 him hadiselere intizar etmek İ- çin eiddi sebepler vardır. Ziyaretin Hedefi B" riyaretin hakiki hedef ve maksadı şu suretle hülü- sa edilebilir; İtalya ile sulh yapması ve İngilizlerle ittifakını bozması İ. çin Almanya tarafından siyasi ve askeri tazyik altında bulun- duğu anlaşılan Yunanistana ber türlü yardımda bulunmak; İn- gilterenin Amerika ile beraber Alman istilâsına karşı koyacak- larla beraber olduğunu bildir- mek suretiyle diğer Balkan dev- etlerini takviye etmek, Alman kuyvetlerinin Yuna- nistanı istilâ ederek şarki Akde- niz sahillerine inmelerini ve Yunanistamın hava ve deniz üs- lerine hâkim olmalarım önle. mek maksadiyle İngilterenin üç istikamette harekete geçmesi ih- timali vardı 1 — On iki adayı İsgal etmek ki hu, nisbeten kolay temin e- dilecektir. Esasen şimdiye kadar yapılan İngiliz bombardıman- ları bu adalarda esaslı tahribat yapmıştır ve bu adalarda, kıtlık derecesine yakın yiyecek azlığı başlamıştır. Sicilyanın isgali, Bu ada- ya hâkimiyet, bilhassa Alman hava üslerinin tesisinden sonra, İngiltere icin sarki Akdenizde- ki harp sahnelerinin malzeme ihtiyacını temin etmek bakımın- dan- son derece hayati bir mese- le haline gelmistir. Süphesiz Trabluszarbin zaptı. bu isgali kolaylaştıracaktır. Fakat bunun çok güç ve hir çok fedakârlık. ve esaslı hazırlıkları icap ettiren bir ameliye olduğu da muhakkaktır. Geçenlerde a bazı İnziliz para: nin inmesi, bir kaç giltere adasında v. vaffakıyetli net bildirilen para tecrübeleri, bu bakımdan saya- nı dikkattir. İngiliz kaynakları İngilizlerin bu iş için wxun 2 mandanberi hazırlandı klarını ve artık bunu gizlemeye lüzum gör mediklerini U bildirmektedirler Sicilyaya karsı . faar ne lenemezse de, bunun bu hava! deki Almsn tavvare üsleri tahrip edecek müthis bir ha hava, yapılacağı tah- ir. 3 — Balkan varım adasına as- ker çıkarmak. İnrilizlerin bu iş icin hazırlanmıs bir kac yüz bin gskerleri bulunduğu anlaşılıyor. Bu İngiliz kuvvetleri Selâniğe çıkahildikleri takdirde, Alman ordusunun Efe sahillerine melerine ve Yunan ordusunu sağ etnahtan vurarak umumi ricate mecbur etmelerine mani olmaya calısacaklardır. Bu nsker ihrac ile Romanya petrollerinin bombardıman edil. mesi hareketinin ayni zamnda vukua gelmesi kuvvetle muhte-| M. ANTEN Yaşa ve Boya Göre Rikalnar her ş “re halletmey Ymanların ömrünü ön- ike edebilmek üzere İs * çıkarmışlardır. Bu is- göre zayıfların şiş- Şan daha ziyade yaşadık ilir, Ancak bu istatis- İ ver tutmuş olan rayiflar, yaztalığı olmadan sadece zayıf kalmış or i sişmanlığın tab sm karşı mukavemet) Yahut başlı basına liktır. Onun için Ame 9 böyle toplan istatiş-| he #ayıflığın her şişman- İn olduğunu göster Diz tabii olarak zavıf ka- un ömürlü olduğunu hi NSD o istatistiklere gö- İn liğin tehlikesi kırk bes İl “onra başlar, o da şiş- Yuna göre... İvi metre yetmiş santi- teatağı ölanlar kırk beş ki dikleri vakit santimet- ha, #Fasında fark normal fa, “eden yüzde on olur. öy Yüzde otuzdur. Yani) hgyrehlike... Fark yüzde Bir metre yetmiş sekiz santi- | rine yukarı uzun boylular» da fark yüzde yirmiyi bulursa yüzde kırk, fark yüzde kırk olur- İ sa tehlike yüzde seksen olur.. Böyle toptan hesaplar ancak hayat sigortası şirketlerinin ih- İ mali hesaplarına yarar. Sişman- İ liğın tehlikesi onun kendisinden değil, him uzuvlardan birinde hasıl e- deceği hastalıktan gelir, O uzuv-| anlık va Ens) lardan birine dokunacak yahut | | dokunmıyacak olan şişmanlık da, Lies şişmanlığın halinden belli olu Şişmanların bazıları kanlı can- lı olurlar, Ay gibi yuvarlak yüz lü, kısa boyunlu, yüksek göğüslü yüksek karın, kısa nefesli, fakat İ vene hoplar, zıplar, daima neseli. Böyle şiş nın böbrekleri yolun. da işler, damarlerındaki tansi- von artmamıstır. Önvn için teh- like yüzde seksene . Şişmanlığın bir türlüsü de var, beniz soluk, yüz sismiş gibi, du- daklar biraz morarmış, bacaklar. da hafif sişler, bütün etler gev- sek. Bövle sişman oturduğu ver- de uyuklar, daime meşesiz. Da- | marlarındaki tansiyon yüksek... Böyle şişman böbreklerine dik- | kat eder, yüreğini yormazsı .? İm ie karahi. ilat EN Tayyarelerin faaliyetini takip eden bir radyo istasyonu Pp yere şu kadar... tsy- yare hücum etmiş.. Meselâ düşman gemisine âdeta konacakmış gibi alçaktan uça - rak bombalar atmış, Buna benzer havadisleri o - kürken kendinizi bir dakika tayyarecinin ve: tayyaracilerin yerinde farzediniz. Düşmana hissettirmeden istediğiniz yere varmak için çok yüksekten uç- mağa mecbursunuz. Menzilini- ?e varınca bombardımancı is©- niz bombalarınızı salıvermek i- çin icap eden dereceye ineceksi- niz ve sonra düşman top ve tü- fek menzilinden kaçmak, &izi kurşılamağa ve kovalamağa ge- len düşman tayyarelerinden kurtulmak için tayyarenizin bü- tün sür'ati ile hem yükselmeğe, hem kaçmağa çalışacaksınız. Vazileniz ve ihtisasınız “da- lan bombardımancı,, ise daha büyük tehlikelere maruzsunuz. Emir olarak size tayin edilen her hangi bir yer üzerine ge lince âdeta sakatlanmış ve yö- te düşüyormuş gibi bütün sür'- atinizle yere doğru düşmeğe başlıyacaksınız. Tam “kurban- lik. noktaya yaklaştığınız sırada bir düğmeye dokunarak bütün ölüm bombalarınızı birden bo - şaltacaksınız. Sonra, birden, aza- mi ve son sür'atle düşman kür- şunları, gülleleri, projektörleri, tayyareleri arasından kaçmağa, yükselmeğe © cabalıyacaksınız. Çok kereler tayyareciler “hayat ile ölüm,, arasında bir takım göz kararmaları ve baygınlıklar geçirmektedir. X Biti bu ölüm musabakâsı sırasında maruz kaldığı nız tehlikelerin en büyüğü “yükseklik, ve “sür'at,, tir. Çün kü modern tayyarelerin yapa - bildiği sürat ve çıkabildiği yük- seklik “beşer tahammülü, had- dini çoktan aşmıştır. Halbuki gerek ticaret ve gerek harp her gün daha yüksek ve daha sür'at- li uçabilen tayyarelere ihtiyaç göstermektedir. & Buna göre her gün yeni tip tayyareler ya- ratılmaktadır. Demek ki güçlük artık tayya- Keşif uçuşu yapan bir İngiliz tayyaresinde tayyareci ile rasıt Gönüllü Tayyareciler Tazyikli Kazanlarda Nasıl Yetiştiriliyor ? re yapmakta değil, tayyareci yetiştirmektedir. Bunun için de muhtelif tarzlar ve usuller kul lanılmaktadır. Bunların en ye- nisi ve en moderni “tazyikli zan,, dır, Malümdür ki yükseldikçe ha- va seyrekleşmekte ve oksijen (müvellidülhumuza) azalmakta dır. Tayyarecilerin düçar ol - dukları “yükseklik hastalığı, da bundan ileri gelmektedir ve ilk çare oksijen teneffüsüne mah- sus maskedir; Faket daha yük- sek irtifalarda bunlarda kâfi gelmiyor. Havas değişmiyen çok sık, kuvvetli ve mukavim “hava geçmez,, tayyareci kabin- leri denilen odacıklara ihtiyaç görülmektedir. ER kli kazanlarda hava tazyiği istenildiği gibi a- zaltilabilmektedir. Hayvanlar ü- zerine bir çok tecrübeler yapıl- dıktan sonra şimdi bü kazanlara konul - tikleri kadar - bazan bütün bir gün - havası gittikçe seyrekle - şen bu kazanlarda kalmaktadır- lar. Kendilerine yiyecek veril - mekte ve muhabere telefonla yapılmaktadır. Böylece muhte- lif yüksekliklere göre azalan ha- va tazyikine insanların nasıl te- hammül ettikleri ölçülmekte ve | tesbit edilmektedir. Bu kazan tecrübelerini mu- vaffakıyetle geçiren müstakbel tayyarecilere doğrudah doğruyı tayyareler içinde de, ayrıca tec- rübeler yaptırılmaktadır. Asıl tayyareci maskesiz olduğu hal- de, onu imtihan eden onunla be- raber tayyareye binen “mümey yizler,, maskeli oldukları iç tayyarecinin geçirdiği baygın - Ukları ve sıkıntıları kaydetmek- tedirler Bu Jâboratuvar tecrübeleri sayesinde modern tayyareciliğe kabiliyetli olanlar vakit kaybol- madan ayrılmakta ve tayyareciler hem daha çabuk hem de daha az masrafla yetiş- tirilebilmektedir, vücudün içerisindeki mü» | Otellerdeki Sığınaklar Pi ijamalı Ve Vekiller Kimonolu Kraliçeler ugünkü Londrada, bir gece bayatı, bir barnayatı gibi bir de sığınak hayatı vardır. Avrupanın en asil, zengin ve meşhur aileleri bugün Londra otellerine yerleşmişlerdir. Gün- düzleri serevetlerinin müsaade- sine göre birer lüks hayat ya- şayan bu kibar halk, geceleri bombardımanlar esnasında siği- Baklara sığındılar mı paranın kuvveti birdenbire (ortadan kaybolmaktadır. İlususi sığınakları olanlar pek azdır. Sabık Arnavutluk Kraliçesi Geraldin, celerini Ritz otelinde küçük oğluyle be- raber şahsına mahsus bir böö- rede geçirmektedir. Gece alârmler çalınca otel halkı bu'undukları kiyafetle; kimisi pijamaları, kimisi gece liklerin üzerine geçirdikleri ki- monolariyle sığınaklara inmekte ve şafak vaktine kadar burada kalmaktadırlar, * * Kraliçe Wilhemine “B” iki hafta kadar Clar'dye otelinde kalan Holanda Kraliçesi Wilhelmina gecelerini diğer on kişiyle beraber ufak bir sığınak odasında dar bir ka- napenin üzerinde geçirmiştir. Sığinıklardaki dertlerden bi- ri de horluyanların sebep oldu- gu gürültüdür. Harp başlamaz- dön evvel Londranın en kalaba- lik oteli olan Savoy otelinin $i- fınaklarına horluyanları uyan - dırmak vazifesiyle muvazzaf me mirlar konmuştur. Horluyan'ar bertaraf edildik- ten sonra otel sığınaklarındaki hayat tabii bir şekil almaktadır. Uykuları kaçanlar $essiz sessiz birbirleriyle konuşmaktadırlar. Yekdiğeriyle hiç tanışmamış 0- lanlar bile bu acayip vaziyette birbirleriyle çabucak ahbap ol- “Tehlike 3 yok,, Işareti verilin- ce: bavlar ve bavanlar, paltola- üzerinde Viktorya devrine ait bir elbise ve elinde in sığınağa gidiyor. (Köşede madalyon icindeki Yoflill Wilhelmina'dır.) nı tıkıyarak birer birer adaları. na e Dorehester Otelinde: Dir zamanlar bütün dünya diplomatlarının ve sey- Ritz, Carlton, Savoy, Mayfair gibi otellerin eski İtibarı kal - mamıştır. Bugünün en muteber olan oteli Dorchester'dir. Amerikaya gitmezden evvel Lord ve Lady Halifax bu otelin sekiz odalı bir dairesinde otur- bu odalardan birisini hususi bir | kiliseye çevirmişti. > TAKVİMDEN | (SS3İRYAPRAK Esxilik İlleti ge merakı anlarım. Fakat bu merakın bir antika par- çada taklit edilmesi muhal olan inceliğe karşı hayranlık şeklinde olanını anlarım; yoksa mantıkta kübra, sugra ve netice arar gibi bir kıyas yaparak; Her eski an- tikadır, her antika güzeldir, o halde her eski güzeldir. Dersem s değil mugalata olur. — Ah efendim, ne idi o ko- çu dedikleri arabalar? Simdiki süratli kaplumbağalara benzi; otomobillere benzer mi? Bin ne, etrafını seyrede ede hava ala- rak istediğin yere git! Yahut: — O eski feraceler, yaşmaklar İ çarsaflar... Kadınlığı ne güzel te- barüz ettirirdi! Ve yahut ta: — Evlerdeki harem, selâmlık hayatı ne güzeldi! Eİ, etek öpüş ne esaslı bir terbiye idi! Dersek hiç şüphe yok ki gülünç oluruz. Zira bu antika merakı de- yen yüşlü arabaya hasret çekmek, fe- race ve yasmak devri için Piyer inlemek, çoluk çocu- h!,, gibi fareye, kekliğe benziyen imler vermek. hic süphe yok ki antika merakı değildi Bütün bu maziye ait şeyler an- cak gravür'lerde güzeldir. Hakiki hayata tatbik edilince tahammül edilemez, Meselâ hir arkadasımız gibi es- kiye ve eskiliğe sarıla sarıla ken- dimizi surların dısına cikaralım. Orada geniş bahçeli bir ev yap- tiralım, Rahat edebilir miyiz? Ne gezer! Bir kere kalelerin harici tekmil mezarlıktır. Gecel hafif bir rüzgâr €sse serviler çatır çatır ü- ter.Yıkık kubbelerin altından bay kuşların kahkahaları akseder.Hay di buna eskilik dekorunun hatırı için aile reisi tahammül eylesin. Fakat bütün evdeki coluk çocuk dayanabiliyor mu? Yavaş yavaş dekorun tesiriyle her tarafta ke- fenli hayaller görmeye başlarlar. © bü; bahçeyi tanrim eder- ken kazmasının ucunda bir kuru kafa gören zatın, kemikleri bir tarafa ayırıp yerine taflan dike- bilmesi icin doğrusu cesaret sa- hibi olması ve Ben ken- di hesubıma yapam: Evet! Arkadaşımızın dediği gi- bi oraları cidden sakin yerlerdir. Fakat bu sükün ölüm sükünndur. Dirilere pek yakışmaz. Öldükten sonra ister istemez kavuşulacak il ölmeden niye kendimizi mahküm edelim? Takvimci Istihbarat Nazırı Duff Cooper | ve karısının da ayni otelde dört odalı bir apartımanları vardır. Fakat bu karı koca geceleri, ut lara tahsis edilen zemin katın - daki bir salonda geçirmektedir. ler. Aslında burası otelin ka - dınlara mahsus jimnastik Salo- nudur, Madam Cuürle'nin kızı Eva Curie ve laşe Nazırı Andrew Duncan da otel sakinleri ara- sındaır. Dorchester otelinin bu kadar rağbet görmesine sebep onun askeri mimarlar tarafından sağ. lam bir kale olarak kabul ölün muş olmasıdır. Otelin birinci katiyle zemin katı arasında 1 metre 20 santim kalınlığında bir çimento dolma vardır. Diğer katlar arası da 25 santimetre kalınlığında beton kalıptır. Mutahassıslara göre, otel ü- zerine düşecek 500 kiloluk bir bomba üç kattan daha aşağıys nüfüz edemez, halbuki otel bi- nası 9 kattan daha yüksektir. Mek Stüdyolardaki Sığınaklar yz film şevirn günlerde bir hayli, güç leşmiştir, Buna sebep film çe rilirken bombardıman sebebiyle artist ve rejisörlerin çevirmekte oldukları sahneleri yarıda bıra - kıp sığınaklara gitmeğe mecbur olmalarıdır. , Bir stödyo sığınağında rasge- linen manzara oldukça gülünç- tür. Insana bazan yanlışlıkla bir asır evvelki insanların yaşadığı | bir mahzene girdiği, bazan bir gelebilir ğa İltica ettikleri anda içinde e bulundukları kıyafetlere bağlı dır.» Stüdyo sığınaklarında ihtiy battaniyeler bulundurulmakta | ve bunlar buraya incecik elbise. lerle iltica eden balet kızlarına | ve yahut artistlere verilmekte dir. Bu vazivet ilk zamanlar ar tistlerin sinirlerine dokünuyor idise de. simdi onlar bina da a- Şubeye Beşiktaş As, Şubesinden: Şubemiz- İde kayıtı 1312 doğumlu piyade 55- Hasan oğlu İsmali Soyer (13290) in şube müracaatı, et- mediği takdirde hakkımda 1076 ssyrlı #önunun maddeyi mahsüsunu © büreket edileceği ilân olunur Davet İhtiyat Erat Yoklaması Yerli Eminönü . sekerlik gub. den: 312 Mâ 333 dı un yoklama gü tır. AlAksdarların lerde saat 9 dan 17 ye kadar yok'a- İmâları için nüfus hüviyet kametgâh kâğıdı, bir beye mürucanlları, cüzdanı, fotoğraf ile Şu- sasazüzlzasaasz80ü Haziran Kadıköy Yerli Askerlik Şubesin Subemizde kayıtlı malül subay İve şehit yetimlerinin 941 yoklaması İl Mart #41 tarihinden itibaren S m i casiları ilân olum Sarıyer askerlik şubesinden: Şube- İmizde kayıtlı ve yalnız witün ikrami İyesi alan malâi subay ve erlerle şe İhit yetimlerinin senelik yoklamala- ğından nüfus hüviyet « tariyle birlikte 1 Mart 9 15 Mart 1941 tarihine kadar cumar. di dn her gün öğ- racant Gime-

Bu sayıdan diğer sayfalar: