5 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

5 Nisan 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

R İstemiyen erkeklere yap- lerinin bu şehri ellerinde tutabile - d cekleri güphı 'ugoslavyada : ösyö Maçek'in uzun uza- dıya düşündükten ve va- #iyeti tetkik ettikten sonra, Ge- al Simoviteh ile işbirliği yap haya karar vermesi ve Belgra- la gelerek vazifesine sadakat nini etmesi, Almanların Yu- oslav birliğini bozmak için sar- ttikleri gayretleri akamete uğ- imaştar, Hırvat liderinin, #ayretler sâyesinde sulhun ko- macağına emniyetini bildiren “ve silâh altına alınan Hrvatla. Yin derhal mutavaat etmelerini tavsiye eden beyannamesi şa- dikkattir. Mösyö Maçek'in, bilhassa, Ge- eral Simoviteh'i sulh lehinde İ#dakârlıklara temayül ettirmek ksadiyle kabineye girmeye azı olduğu hissi hasıl olmakta- he, müşterek Sulhu korumak için terliği hüsnü niyete rağmen, Al- lala Macaristand a, ügosiar hudutlarında büyük man kuvvetleri tahşit edil ları, harbin 090 0 bareket oldu hazırdı yapacağım ilân etmektedirler. Rulgaristandaki Alman kuv- yetleri başkumandanı General List, dün neşretiği bir emri yev« #nide; Almın ordularının Bulga- ristanda mevkilerini almıs bu- Tanduklarını ve artık İngilizlere darbe vurmak zamanı geldiğini beyan etmiştir. Yugoslavya hükümeti, en fe- na ihtimalleri hesaplıyarak, mü- dafsa tedbirleri almakta devam ediyor. Geceleri şehirlerin karar tılması, Belgrad. Zağrep ve Lühliyana'nın açık şehir olarak dm bu tedbirlerden bir kısmı dı Diğer çihelten Mister Roose- velt dünkü #üzeteciler içtima da, Yuzoslavyanın Amerika- dan hazı hare Malzemesi istedi- gini bildirmi Vazivete öne önümüzdeki günlerde Balkanlarda askeri ha- reketlere intiza” #dilebilir, ABONE Türkiye BeoeLi 1409 Ke, ingazinin, sinin, üstün Alman - İtgiyan m lerinin eayiki karsısında, İngi izler tarafından bosaltılması ve terkedilmesi, günün en mühim hadiselerinden bi teşkil et- mektedir. Bu şehrin zaptım mevzuu bah seden İngiliz resi yanlardan vaktiyle miş olan askeri levazim ve ihi-| yat depolarının tahrip edi düşmana ağır zayiat verdirildi- ğini, esasen Binagizinin İngiliz- ler tarafından liman olarak kul- lanılmadığını ve bütü old ranide tatbik edilen taktiğin bu- rada da tatbik edilerek harp sa- hasının kendile: tarafından se- etmektedir. Bu işgalin, ehemmiyetini i- zam etmemekle beraber, mihver devletleri hesabına kaydedile- cek bir muvaffakıyet olduğunu kabul etmek mantıki olur, Alman ve İtalyan kuv- , bu sehri uzun zaman elelrinde tutabilecekleri de şüp- if ro muka- vemetine tesadüf etmedikleri İ- çin. Trablusgarbe doğru ilerile- mek imkânına maliktiler. Fakat, bu sıralarda Almanyanın Re- manyada yaptığı askeri tahsidat karsısında İngiliz erkânı harbi- yesi ve hükümeti, bu kuvvetle- rin hinleree kilametrelik hir sa- haya dağılmasına sebep olacak uzum bir sefer acmanın tehlikeli olacağını düşünerek bu cephede müdafas vaziyetine gecmiye ve kuvvetlerin mühim bir kısmını muhtemel Balkan harp sahnesi için serbest ve toplu bulundur- maya karar vermişti. Bu kuvvetlerden mühim bir kısmının. Habeşistan taarruzla- rında kullanıldığı da anlasılıyor. Bu günlerde Yunanistan ve Yuzoslavyaya karsı başlamak ü-| zere bulunan Alman (sarruzu, bu karardaki isabeti göstermek- tedir, Binrazinin yakında İngiliz kuvvetleri tarafından tekror iş- gal edilmesi imkânsiz değildir. Kuvvetlerini çok | tasarruflu kullanmasını bilen İngilizle geçen sene hem Mısırda hem de Habesistanda bir çok mühim mevkileri ye genis sahaları İtal- yanlara terkederek geri cekil-| likleri hatırlardadır. Fakat altı ay geçmeden Bingaziye kadar i- lerlemisler ve hemen bütün Hi besistanı ellerine gecirmislerdir | Bir kaç haftaya kadar Habe-| sistan tamamiyle tasfiye edil, ten sonra gi kalacak olan, edilen a motörize 0- İan İngiliz kuvvetlerinin Binga- lekrar almaları güç olmuya- «imde, 1000 kilometrelik bir çö- lü, sahile yakın ve İngiliz deniz kuvvetlerinin daimi tehdidi al- tında bulunan bir yolu takip e- (Devamı 4 Erkeklere Erkeklik Hormonu Voronof'un ihtiyarlığı kabul « tiği meşhur ssiların modası geç mişse de, onun Yerine doğrudan Şoğruya erkeklik hormonivle er- kekler üzerinde “tedavi maksa- İldiyle. yapılan tecrübeler gittikçe Soğalmaktadır... Erkeklik hermo. Bunun erkekler üzerinde tesiri de “kadınlar üzerinde olduğu gibi- göre değişir: , Erkek çocuk üzerinde: Çocu- Kun tenasül uzvu bi li Yür, boyu iki misline, kalınlı; bir buçuk misline Çıkar... Cocuk Vaktinden evvel erkek olur... Normal ve bekâr ya Bibi çıkmıştır. hatsızlık. Normal ve evli genelerde: Böy- terinde hormonla tedaviye talip “lan cıkmamıstır. |, Fakat, kendilerini normal bul- Muyan “halsiz” gençler üzezinde *rkeklik hormonunun tesiri pek belli olmustur: “Halsizlik” geçer, Yorgunluk kalmaz, Onların veri ne hayattan hoşnutluk hali ge ir Cahısma kudreti artar, Erkekliğin son haharına eriş Mis olanlar Hatırlasanız gerek r, prostat uzvunun ön taraftaki kısmı her erkekte o kadınlıktan kalan Parçadır. Erkeklik hayatı yorulunca, kadıniıktan kalan bu parça bozulur, sişer ve idrar yo- lunu sıkıştırır. Bir erkeği tında son bahara eriştiği lunun daralmasından belli o'ur. Bu dorlık üzerine erkeklik hor: monunun faydası zaten ereyce samandanberi anlaşılmıştı. Erke- ğin yası ve o yolum darlığı pek i- İerlememis olursa hormon sırın- gaları üzerine yol gittikçe geniş- ler, çünkü prostat küçülür, Bu $1-| Il İ Ancak yaslılıkta o hormondan beklenilecek iyilik o kadardır. Daha #iyadesini ummak kendi kendini - aldatmaktır, Erkeklik hormonu — teda kendisine «o yolun darlığı için. yaptıran za- rif hir zatın e gibi, şırıngalar gelirler, fakat odadan içeriye gir» Demek ki kadınlarda da, lerde de -son bahar erişince- er- keklik hormonununun tesiri ge- celeyin sık sık kalkmadan rahat uyku temin etmektir, , | Üz deniz hükimiy: | | i Hi. Akdenizi” | Sevkulceyşi Vaziyeti ğpsüz tarihçileri ve bilhassa askeri müellif ve münek- kitleri için, Akdeniz, Büyük Bri- tanya imparatorluğunun “can dâ- mar” dir. Bu, ötedenberi böyle idi. İmparatorluklarını deniz hâ- kimiyeti esasları üzerinde kuran İngilizler, deniz hâkimiyeti baki- mından Akdenizin en mühim sâ- ha ve noktalarını arayıp bulmuş- lar ve siyasetlerinin bütün gayret ve meharetini bunları sağlam bir surette #lde bulundurmak gayesi. nin etrafında toplamışlardır. Vâ- kıa. askeri isgal bakımından Ak- denizin bütün üsleri ve askeri li- manları, İngilizlerin elinde değil- dir; bunların bir kısmı ve hattâ Bizerta gibi en mühimlerindenbi. ri, Fransızlara aittir. Son asır zar- fında İtalyanlar da bu denizde kendilerine bir saha açmak iste- mişler ve bunun orta kısmında bütün bütün ehemmiyetsiz olmı- yan bazı mevkileri ele geçirmiş- lerdir. Bütün bunlara rağmen, Akdeniz İngiliz İmparatorluğu” nun “can damarı” olmak husü- İ sundaki ehemmiyetini kaybetme- miştir, Çünkü ie sularda yapılan bir takım zaruri fedakârlıkları rağmen, “Kapılar” İngilizlerin e- iade kalmıs. “Anahtarlar” da İn- amiralliğinin kasalarında a İtana alınmıstır. İngi- W 1, valnız Akde- ın diğer de- nizlerde de, bu “kapı ve anahtar” siyasetine dayanıyor. Gecit yer- leri. boğazlar ve kanallar, elde olduktan sonra bunların etrafın- da akan deniz sularının muhafa zası, donanmava — birakılmıstır: Diğer deniz devletlerinin hie de- gilse ikisinin tonlu kuvvetine faik | gemi üstünlüğüne... » eçen dünya muharebesin- de Akdeniz bastan basa bir İngiliz denizi idi. Akdenizin bah- ri devletleri -Fransa ile İtalya- 70 Günlük Bir Macera B u yesidir. Rey idakenmbe 24 yasında bir makinisttir ve 13 yasındaki Topseot ta bir ahcı yamağı... Ve iste hu iki şah's tarihe gececek müthis bir vâ- kıtanın kahramanlarıdırlar. Rey ve Tonscot bir İnsiliz ti. €aret gemisi olan “Anel. Saxon,. da calısmaktavdılar. Bu semi 21 Ağustosta Asur a- dalarından 1000 mil mesafede batırılmastı. Ru hâdiseden itibaren hasla. rından gecenleri Rey şöyle an. latmaktadır: “Sessiz bir geceydi. Gemimiz vavas yavas ilerlivordu. Bir- denbire beklenmiyen bir top se siyle uyandık. “Veser.. isminde» ki düşman gemisi bize ateş aç- İlk isabet bizim geminin ye- gâne İopunun. öivarina rast geldi. İkinci ve ücüncü seferle. rinde makine odası altüst oldu, bircok gemici öldü, Kaptan köprüsünde cesaretini kaybet- meden calisan kantan, son ne- fesini verinceye kadar gemiyi zikzaklama ile ilerletmekte de. vam etti, Ben dümene geçmis. tim. Fakat ondan da havır vok- tu, Artık gemivi terketmek ten başka çare kalmamıştı. *»» Bizim Sandalın Yolcuları — Top denize düştü! Bu ikinci kaptanın sesiydi. Onün bu haberini telsiz memu. Askeri Muharririmiz Yazıyor İngilizlerin müttefiki idi. Tek düşman donanması olarak Avus- turya « Macaristan imparatorlu- Runun deniz kuvvetleri vardı. Fa- kat bu düsman donanması Adri- yatik denizinden öteye çıkamadı ve çıkamazdı. Acık denizde düş- man olarak tek tük Alman deniz- altılarına tesadüf ediliyordu. Fa- kat bunlar hie bir is göremedi ve spor kabilinden bir kolaylıkla or. tadan kaldırıldı. Bugünkü muharebe baslama- dan bir kac sene evvel İngiliz de- nizeilik mabfillerinde ve hattâ gazetelerinde bile, Akdeniz mese- lesi etrafında bircok münakasalar oldu. Bunların siklet merkezi bu sualin etrafında dönüyordu: Yeni bir harp zuhür eder ve bunda İtalya, İngiltere düsman- ları arasında yer alırsa, acaba Ak- deniz yolunu muhafaza edebile- cek miyiz? Harpten evvel bu susle verilen cevapların çoğu, menfi. ve hattâ bedbinane idi. Bir çok siyaset a- damları, harp zuhurunda Akde- nizin terkedileceğini , söylüvor; Hindistan ve uzak söfkla müna- nakalâtı temin icin Ümit burnun dan gecen atalar yoluna dönmeyi teklif ediyordu. Meğer, bütün münakasa ve bed- binliklerin nihayet bulması için, İtalyanın harbe girmesi İârımmış Fakat harpten evvel İngilterede yapılan bu münakasaların baska bir maksada matuf olduğunu söy. liyenler de vardır. Bunlara göre, güdülen gave. İngiliz efkârı umu- miyesini Akdenizin müdafaası meselesivle alikalandırmak, o nuh dikkat pozarın bu tarafa doğru cekmekmis. Her ne olursa olsun, İtalyanın, Almanyanın ya- nibaşında harbe atılması, Akde- nizde İngiliz müdafaasının pe de- Tece kuvvetli olduğunu fiilen i bata yaradı. Deniz kuvvetlerinin rakam mukayeselerine gör» sarih bir üstünlüğe malik olan İtalya, buna rağmen, ne İngiliz üslerini tehdit edehilmis, ne acık bir de- niz mwharebesi vermek cesaretini göstermis. ne de Afrikadaki müs. temlekelerivle irtibatı bile temin edebilmistir. İtalyanın harbe gir- mesinden itibaren gecen şu on bir avlık müddet zarfında Akde- niz havzasında cereyan eden a$- keri harekâtın bir hülâsasım va- pan “Iournal de Geneve” garete. sinin eskeri muharriri Albay Grosselin. netice itibariyle şu büleme varmıstır: “İngiltere, den, müdafsa edeb —manlarda iye: üldabala olani, radaki deniz ve hava kuvvetlerini ırmak mecburiyetinde bıraklı. İsvicreli askeri münekkidin bu pek abiektif hükmüne bizim ilâ- ve edeceğimiz tek bir satır var- dır; “Ve ayni zamanda İtalyan donanmasını vahim zayiata uğra tarak şimal! Afrika sahillerinde Maress) Grazisni ordusuna karşı müvaffakıyetli bir taarruza bile geçti.” * * üyük Bitanyanın Akdeniz- dek! sevkülcevs vaziv bu derecede kuvvetlendiren baş- hea sebep. Cebelitarık'tan Süvev$ kanalına kadar Akdenizin en mü. him deniz ve hava üslerinin İngi- liz kumandanlığının elinde bu- lunmasından ileri gelmiştir, İngilterenin Akdeniz havzası da yerleşmesi 17 inci asırda Ce- İm zeylet verme belitarık'ın işgaliyle başlamıştı. Cebelitarık, Atlantik okyanusuy- la Akdeniz medhalinde yükselen muazzam bir kayadan ibarı İngilizler bundan bir müddet ev. vel Cebelitarıkla Avrupa kıtasını birbirine birleştiren berzah üze- rinden bir kanal kazarak kayayı tam bir ada haline koymuşlardır. Malta, merkezi Akdeniz mmta- kasında İngilizlerin en mühüm de niz ve hava üssüdür. Son zaman- larda cereyan etmiş harekâtın inkisafı bunu bir kat daha teyit etmistir. İtalyanlar, bu adanın simeli garbisinde bu- lunan Pantelsriz adasında mü- him bir üs vücude getirdikleri halde Malta ehemmiyetini kay- betmemistir. Sarki Akdeniz'de müteaddit askeri üsleri vardır Kıbrıs'ta Famagosta, Misir sahil. lerinde Port - Sait ve İskenderi- ye, Filistinde Hayfa limanları, İn. gilterenin Akdeniz donanmasının mühim bir kısmı İskenderiyede durmaktadır. Süveyş kanalının nedhalinde bulunan Port - Sa de en mühim İngiliz üslerinden birisidir. Kanalın cenüp ucunds kâin Süveyş limaniyle birlikte Port - Sait, Akdenizin sark kapı larını kontrolü altında bulundur maktadır, Britanyanın Akdeniz sevkulceysi sisteminde Anadolu sahillerinden yüz kilometrelik bir mesafede bulunan Kıbrıs mdasi-| nin da ehemmiyeti pek büyüktür İtalya ile Habesistan arasındak muharebeyi müteakin İtalyanlar tarafından Leros adasında hava ve deniz üslerinin vüende petiril mis olması. Kıbrısın ehemmiveti ni bir kat daha arttırmıştır. rada müteaddit tayyare mevdi ları. liman tesisatı ve istihkâ lar vücude getirilmistir. Sarki Ak deni» bölmesinde Havfa limanı de İngiltere için büyük bir ehe (Devamı Sa. Yazan: Sevim SERTEL Tu Spark'ın şu sözleri ta ti: — Radyo işlemiyor! Arkadaşlarımızın çoğu, öL müştü. İndirilen o sandallardan birine 7 kişi; ben, ikinci kap - tan, ahçıbaşı, telsiz memuru, Spark ahıçının 13 yaşındaki ya- mağı Topscot ve daha iki ge. mici bindik. İçeride en sağlam olanlar ben, ikinci kaptan ve bir de kü. çük Topscot idik. Ahçıbaşinın başında büyük bir yara açıl- mıştı, Spark'ın bir ayağı fena halde yanmıştı, Diğer iki ge. mici de gayet ağır iyı. lar, ip et - » > İkinci Kaptan Delirdi Ilahtan bizim sandal yeni tipti, yani tam dört çifte vardı. Spark yaralı aya- ine sirası geldik. da kürek çekti. Tam on gün kızgın güneşin al. tında ve hiçbir rüzgöra rast gelmeden dolaştık. Onuncu gü- nün sonunda Spark'ın ıstırabı © kadar artmıştı ki, en iyi ça. reyi onu denize atmakta bul. duk, Nasıl olsa kurtulmasına imkân voktu, Yorgunluğa karı mukaveme- timiz gittikçe azalıyordu. VU. fukta bir yelkenli görmek ümi. di artık kalmamış gibiydi. On beşinci gündü. Cenubu garbi- ye doğru yol aldığımızı tahmin ediyorduk. Küreklerin manev. ralarını idare etmekte olan i. kinçi kaptan birdenbire deliri- verdi. Önünde kürek çekmekte olan beni bir kenara itti veü. zerimden atlıyarak kendini de. nize attı. İki, öç gün sonra gemiciler- den biri ve ahçıbaşı da ayni â. kibete uğradılar. o Susuzluğa dayanamamış, son birkaç gün zarfında deniz suyu içmişlerdi. Bir sabah ahçı 1 çok sessizdi. Öğlene kadar ir sey söyle. medi. Saat bire doğru birden- bire bağırdığını duyduk... Ben gidiyorum, bol bol, dovn dova su içmiye gidiyorum. Ve hiç kimsenin müdahale. sine sıra vermeden, kaldırdı. kendini denize attı, Ö da gir ni oynatmıstı. Kendisirii “Kur. karmak fĞrumula. mazdı. Topscot ile ikimiz yalnız kal mistik. Bu amansız sevahate 7 gün dayandık. Gök ile deniz arasında güneşin İnsaf- sız hararetiyle kavrularak, dal. gaların insafsız sallantılarına dayanarak, denizin binbir nazı. mı çekerek bir 57 gün gecti ki, bunlar hayatımın en unutul- maz günleri olacaktır. Arasira Oümitsizlikle kürek. leri bırakıyor ve artık bu ii bitmiştir diyorduk. Sonra u- çan kuşlardan aldığımız yeni bir gayrele küreklere sarılı” yorduk. Konusacak mecalimiz bile kalmamıştı. Üzerimizde gi. yecek namına hemen hicbir sey mevcut değildi. Camasırlarım:. zı, hattâ kismen elbiselerimiz! arkadaşlarımızın yaralarını sar» mak için kullanmıştık. Deniz üzerinde bulunduğu. muzun 50 inci günü ufukta bir İngiliz gemisi belirdi, Fekat bi- zi görmeden gelip geçti. hafta daha gecti. Ağustosun 30 uncu günü uzaktan yanıp sö nen bir fener. az sonra da kara gördük. Artık o kurtulmustuk Bahama © adalarından OEğine gelmiştik. araya kadar kürek çeke. cek kuvveti nerede bul. duğumuzu bilmiyorum. Sahil |” de balıkçılar bizi gördüler ve derhal hastaneye (kaldırdılar, M mız artık miha- yete ermişti. Bahama adaları, nın valisi olan Windsor Dükü ertesi günü bizi ziyarete geldi ve"ikimize de'biret saatli bile. zik hediye etti Bu hatırayı ömrümün sonuna kadar kolum- dan çıkarmıyacağım.,, İki hafta kadar hastanede dinlenen Rey simdi ilk vapur. Ja İngiltereve dönmek Pr dedir. Küçük Toscat'a gelin: © hâli hastanede, o amansız 87 günün acısını çıkarmakla; mesgeidür, Bir) e 1 TAKTMDEN | iB a RYAPRAK Büyük Adamlar Galerisi ük adamlar hakkında B 'AN” in açtığı anket, ge- rek fikirlerine müracaat edilen sahsiyetler ve gerek anketin te- mas ettiği mevzular itibariyle pek mühim bir safhaya girmiştir. Büyüklerimizi tanıyalım. kat bu büyükler kimleri yük sıfatına neden hak kazanmış» lardır? Meşhur olmakla büyük olmak arasında hayli fark vardır. Ne adamlarımız vardır ki şöh- bulundukları mesleğin çer dışarı çıkmamıştır, Fa- Bi Üniversitemizin önayak oldu. ğu hu mesele -çok yazık ki- biz de şimdiye kadar ihmal edilmişti İ Bir milletin büyüklerini tanıma: sı, tarihini tanıması demektir. Böyle olduğu halde büyükleri- miz, varlıklarını mensup olduk- ları meslek hududundan harice çıkaramadılar.Onların yad ve tez- kârı için bilmem hangi kabristan- da her an devrilmeye müstait ki- tabesi silinmiş, iğri taşlı hir me- zardan başka bir şey kalmıyor. O da yola kalbolmamışsa Şiirimizin en büyük simaların- dan olan “Nedim” in henüz -sağ- lam olarak- nerede medfun oldu- Eunu bilen yoktur, ersite, Fransızların büyük» lerinin defnine tahsis ettikleri Pantheon'un şimdilik manevi bir seklini tasarlamış oluyor. Bu su- retle büyük adamlar yalnız mes- lektaslarına münhasır kalan ta- nınma hududunu aşacaklardır. | limlerimizi, filezoflarımızı, dok- torlarımızı, sanatkârlarımızı, e- diplerimizi, şairlerimizi tanıyaca- olan askeri| ğZ- Türkün yetiştirdiği büyükler ekseriya yalnız memleketlerine değil, bütün insanlığa mal olacak çapta adamlardı. Bunları bile lâ kaytlığımız yüzünden başka mi letlere kaptirmamıza ramak kal- dı Tüpa, Avicennes namını ver- bni Sinayı hâlâ bir arap ha- evlâna Celâlettin-i. Ru- miyi bir İran filozofu, Hayyamı bir İranlı sair olarak kaydeder, Kullandığı lisanın, defnolund yerin millivet üzerinde bir tesi olur mu? Ösle olsaydı, Ki civarında medfun olan İmrüul Kays'ın Türk olması, Nisabur'da İamedfun olan Hayyamın da İran- İ h olması icap ederdi, larına bizi sahip edecektir. Mev- lânayı tanıvanlar onu sema' eden dervişleriyle bir tarikat şefi ola» rak tanırlar, Halbuki tarikat â- dâp ve erkânı, Mevlâna'dan son- İra, bilhassa Sultan Velet zama- nımda vazedilmi: Mavliza be yatında irfan nesreden felsefe hocasıvdı. Dünyamn het yerinden bu ilim crrağına talipler kosarlar, onun derslerinden te- damı hakiki bü kac kisi vardır? ik adamlar galerisi bir ka- kül olarak kahul edelim İ ve önünde hürmetle »*“telim, Tabiiyet Harçları Ankara, 4 (TAN) — Hükümet, abiiyet muamelâtından alınncı İ harelara dair olan kanunun seki- İ zinci maddesinin değiştirilmesi hakkındaki kenun lüvihasını zee lise göndermistir. Bu tâdile gö re, alınmakta olan harç mikdarı biraz faz'al ktadır. ————— HALKEVLERINDE : KONFERANS Şişli Halkevinden: Bugün saat 21 Halkevimizde profesör avuket Refet Haksrar | tarafından a karşımnda Türkiyenin sunda mühim bir Üsküdar Halkevinden: Pazar günü saat 18 dı Evimiz tarafından 5000 melrelik bir koşu Yaptırılacaktır. Ko- b açı Kayıtlar an bir saat evvel melden beşineiy lara spor mnlze- 'ocuk Bayramı ve haftası çocuk- alnız eğlenmesi için değil, m talak” i ÇOCUĞA ÖZ ANNENİN eg ANNE 3AKIMI, | LAzmDıR ANNE YÜREĞİ mizde |

Bu sayıdan diğer sayfalar: