9 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

9 Nisan 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: ULUNAY Bu kolpodan sonra sırta kuma" ra geldi, Nafinin havas küvvetiy- le “rulet, te çikacak numaraları evvelden bileceğini tahmin eden kumarbazlardan biri bir gün ü- fürükçüye müracaat etti, Nafi u- zun uzadıya hesaplar yaptı, za yiçeler tertip etti, bir çok rakam İar döktü, nihayeti — Bugün dokuz adedi mer - gupür! dedi. Kumar müptelâsı bü güzel ü- mitle Montekarloya koştu. Girer girmez 9, 19, 29 numaraya koy- du, kazandı. Tesadüfün bu garip cilvesi derhal ağızdan ağıza ya vıldı. Artık bakıcıya fikir sormak ü- zere müracaat edenlerin ardı ara- $ı kesilmiyordu. Nafinin bu ticareti böyle bir buruk sene kadar devam etti, Fakat aksi olacak kumara İpti- © ös olan müşterilerden biri bir komiserin karısı idi. Kocasının senelerdenberi biriktirdiği para- yı bir ay içinde üfürükçünün ke- hanetine feda etti, Komiser ne büyük mahrumi - yetler mukabilinde bir tarafa ko- yabildiği bütün servetinin böyle mahvolduğunu öğrenince büyü- cüye tırnağını taktı. Nafi hakkın- da idareten Fransadan ihraç ka- rarı verildi, Bir sabah iki memur üfürük- çüyü odasından aldılar ve trene bindirerek Italya hududuna ka- dar götürdüler, “Nafi zenaatine alt Tevazmam hiç birini uhttmamıştı!. Bir Tereddi Heykeli H erkes lâkırdı arasında deli- lerden (o bahsederlerken, “zır deli, zırzir deli, hınzır deli, diyerek cinneti üç sınıfa ayırır. Jar. Zır deli bildiğimiz adamakıllı delidir. Hattâ eski heccav şair- Jerden biri, divanıhümayun kale- mine tayin edilen tanınmış deli- lerden biri için, tamiyeli bir ta. rih yazmış: Salr sözünde haklıdır i : i “Divâne geldi zır deli!,, Demiş. İkinci sınıftan olan zır. © zır deliye gelince; bu. delilikler çenelerine tesir edenlere alem ol. muştur. * Bir de hünge deli denilen ü. cüncü kisim vardır ki, ne timar. haneye kapânacak kadar üzgin, ne de sözü dinlenecek kadar a- kıllıdır. Burada bahsetmek İste- diğim Mısırlı prens Memo bu üç deliliği bir arava getirerek çıka. nlan keskin hülâsam bir ham. lede nuş etmiş bir tereddi nü- munesidir, üyük babası, bütün serveti. ni yemiş, bitirmişti. Fekat bu «zengin ülkenin sahibi olanın sul. © bünden gelmek saadeti nhrette © tebsir edilen cennet'in dünyevi © Dir sekli olduğu için bu altın ka. © deler öyle değme israf, fbzar, hat- — İl iflâs rüzgirleriyle yıkılır şey- ler değildi. — Haberiniz var mı? Filân prens Montekarlo'da bu #ene elli © bin İnmiliz lirası kaybetmiş!. — Duydunuz mu? Falan prens varını. yoğunu falan artiste yedir © miş. Âdeta hasır üstünde kal mmişl,, F — Rivavete göre filân prensin © bütün emlâki elinden gitmis. © o Aktamdan sabaha yiyeceği yok- must : Bütün bu dedikodulardan sön- ya yine o prensler Parisin kibar bir mhasllesinde mükemmel dö. seli, dayalı bir soartıman tutar. Jar ve refah icinde yaşarlar. Son. ra anlasılır ki, bitip tükendiği zannedilen 6 servetten yine ay- da üç dört yüz İngiliz Lirası va. ridat temin edecek kadar bir kı. rıntı kalmıştır. O zaman cemi - yette bütün rolleri para yemek- *en baska bir sey olmıyan bu “nukut katilleri, avda üc yüz Co İnciliz lirası varidatı bövük bir © dakru zerüret gibi söylerler. Kader böyle imis!. İnsan oldum!.. dememeli, “Ne ola. © erğim?. demeli. Daha dün pa 36 ya. Dilencilik kolay. Bizim gibi enayi bol olduktan sonra bunun sermayesi bir yüz kızartmaktan ibaret! Tamamen iflâs etmiş zannedi. lenler birdenbire Karun hazine- sine konmuş gibi para sarfetmi- ye başlarlar. O zaman yine de. dikodu başlar: — Heberiniz ver mı? Filân prens yok muydu? Hani, Mon - iekarlo'da geçen sene elli bin İn- İgiliz Vites kaybetmiştir. Uzak- tan bir halası varmış, ölmüş, simdi tamam bes yüz bin İngiliz lirası miras yemiş... — Duydunuz mu? Varını, yo. Bunu falan artiste yedirip hasır üstünde kalan filân prens yok- muydu? Simdiye kadar vakıf a- razisi hakkında yaptığı devayı kazanmış. Nakit olarak bir bu- çuk milyon almıs... — Bütün emlâkini spekülüs. von yaparak, “fulusü ahmere, muhtaç kaldığı söylenen filânm nehir kenarındaki sarayının ar. sasına bir sirket talip olmus Simdi artık denizde kum! Onda Ve hayatta herkesin maruz kalabileceği değişiklikler onlar. da mütemadiyen çekilen, ilerli- yen servet dalgaları şeklinde vu. kubuluyordu. #* emo da böyle idi. Büyük babası biraderivle arasın. da zuhur eden ihtilâf üzerine, bütün haklarından feragat mu- 'kabilinde aldığı iki milvon İndi- liz lirasiyle Parise gelmis. Bu parayı birkaç sene içinde yemiş, bitirmişti, Bu milvoher pasanm Avruna hayatı hâlâ Perisin eski sefahat albümlerinde inanılmaz bir efsa. ne eibi yasar. Meselâ bir gün büyük bir an. fikaçı dükkânına gitmis. psyet kıymetli bir vazo görmük. fiva- tını sormus; dükkünct müisteri-! nin kıyafetini beğenmediğinden olacak: — Çok vahahdır. Senin ala. cağın şey değildir! demis. Paşa elindeki bastonu vazoya vurup varcaladıktan sonra: — Şimdi fiyatın sörleyiniz. XI, parastat vereyim! demis, Offenbach'ın operetlerivle bü. yük bir şöhret kazanan o devrin .entanınmıs aktristlerinden Hor- tans Şneyder, ağuşunu bütün Avrupa hükümdarlarına açtığı için, aktrisin yatağı, “prenslerin gecit yeri.. diye anılmışta, Pasa güzelliği ile, işvesiyle bü- tün Parisi teshir eden bu lâtif kadını yakından tanımak istedi. ünden Bâşanın gönderdiği haberi mad. di bir mizana vurarak tipki va- zosunu kırdıran antikacı gibi ce- gü vap verdi: — Paşayı vatağıma kabul et. mek için bin İngiliz Tirası öste ri iy... Pasa muvafakat etti, Aktrisin mükellef apartımanına geldi. Sa- londa biraz konustuklan sonra. oasanın üzerine bin liralık ceki bıraktı. Ondan sonra kendisine rafakat eden weağım çağırdı. Hortans Şneyder'e: fArkası var) Babasının Adını Almış germ İzzet Sedes intihal yapma- | dığını isbat edemeyince, faa imkânını bulamıyan her mahlük gi- bi taarruza geçiyor, ve şu satırlar ya- ziyar “. Benim, 14 Mart 1041 tarihli mecmuasnÜa çıktı, Bu yazıda şöyle diyordum: “ex Dün, geç vakit bizim Ahmet Aslanla evâ geliyorduk, Küşabaşında bir gölge beli- di. Ahmet Aslan korkudan düşüp bayıldı, - Mükerrer sabıkalılardan birine mahkemede sordu: vel, tirr,, Bitim vap verdi: “Naruslul,, - İd muştur, “Soyadları, başlıklı bir yazım Adın Bet, Sabıkalı cevap verdi “A sordu: “Sayadın?,, Sabıkalı c9- kişi konüşu- Pazar Günü Yapılacak Denemeler Tecrübe Yerlerinde Nakil Vasıtaları İşletilmiyecek Geçen pazar günü yapılması ka rarlaştırılan pasif korunma de- remeleri bazı hazırlıkların nok- sanlığı yüzünden tehir edilmişti. Son elınan karara göre, deneme önümüzdeki pazar günü Saat 10 la 12 arasında Usküdarda, 15 le 17 arasında da Eminönü kazasın- da yapılacaktır. Denemenin başladığı, halka ve pasif korunma ekiplerine yalınız o kaza dahilindeki alrâm odü- düklerinin çalınması ile bildirile- cektir, Alârm işaretinin verilme- sini müteakip, yalnız deneme- nin yapıldığı kazanın sınırları da- hilinde seyir halinde bulunan bü- tün nakil vasıtaları oldukları yer de durup yolcularını indirecek- lerdir, Bu yolcularla sokaklar- da bulunan halk, tıpkı geçen de- nerelerde olduğu gibi, evlerine veya €n yakın sığınaklara kuşa « caklardır. vE Bu denemeler için hazırlanan plân, bütün ekiplerden gizli tu- tulmaktadır, Ekipler ancak pasif korunma Amiri olan kaza emniyet âmirlerinin emirlerine intizar ©- deceklerdir. Emniyet âmirleri al tığı, iperit Vw iğer Thi gi zehirlendiği, tah- rip bombaları düştüğü farzedi - len yerleri arcak deneme, başla- dıktan sonra telefonla ekiplere bildirecektir. Eminönünde yapılacak deneme esnasıntla Sirkeci garından hiç bir tren hareket etmiyecektir. İs- tanbula gelen trenler de deneme- nin yapıldığı kaza hudutlarına ge- lir gelmez duracaklardır. 'Bu denemelerde her çeşit Dpa- &if korunma ekipleri vazife ala -| caktır. Üsküdarda yapılacak de- nemede ayrıca paraşütçülere kar- şı korunma tecrübesi de yapıla” caktır. Tecrübelerin ne kadar ve kaç saat devam edeceği henüz malüm değildir. Yeni tulumbalar alınıyor Viâyet selerberlik müdürlüğü yeniden 35 yanıgın tulumbası ile 10 bin metre hortum ve bir mik- tar dabiğ âlârm düdüğü “sipariş etmiştir, Bütün bunların önümüz deki hafta içinde tedarik eğilme si temin edilmiştir. © ere Avrupa Harbi ve Gümrük Varidatı Avrüpada harbin başlaması ü- zerine normal ticaret imkânları azalmış ve-bu da gümrük vari: datı üzerine tesir elmişti. Evvel ce ayda 5 milyon ile 7 milyon a- rasında tehalüf eden İstanbul artış e Kânunusanide bir ayi varidatı 2 miyon 800 bin, şubatta 2 milyon 900 bin, martta 2 milyon 350 bin liraya i İçinde bulunduğu - bul - miyetli tedir. yükselmiştir. muz ayın ilk haftasında gü varidatımız 640 bin lirayı müda- “Saka, yor: etil, lerle devam ederek, beni de ittiham edi- “— Ben, yine “Şka, mocmüssnm 17 İ- Köneikânun 1041 tarihli sayımda “Makne ve zamk,, başledı bir yapımda şöyle diyordum: “Hayır, MIM) #imlerimiz içir bu, im- tihalden de beter bir şeydir: “3 Nisan 1941 tarihli “TAN, Naci Sadullah bana bu kelimelerle | hücüm TAN imtihanlara Ait Son Karar Dün Bildirildi İmtihanlar, Orta Okullarda 22 ve Liselerde 21 Nisanda Başlıyacak, 6 Mayısta Bitecektir Maarif Vekâleti bu ders yılı bi-| gün lise bitirme oİmtihanlarının rinci imtihan devresi hakkında bir karar neşretmiştir. Bu karar-! da imtihanların: nasıl yapılacağı ve imtihan komisyonlarının ne suretle teşkil edileceği bildiri- mekte, orta okullarla, lise ve san'at okullarının imtihan gün- leri tesbit edilmektedir. Bu ka- tara göre; orta okullarla liseler ve öğretmen okullarmda kurula- cak imtihan komisyonları zaruret görüldüğü tekdirde ikişer âzadan teşekkül edebilecek, yalnız dev- let orta okul Oimtihanının sözlü kısmına münhasır olmak üzere i- ki âzanında bulur maması halinde sözlü şekil yazılıya çevrilerek im- tihan bir zat tarafından yapıla - caktır. Bu takdirde imtihan evre kı mektepte saklanacaktır. Orta okulların son sınıflarında &leme imtihanlarına 22 nisanda ve türkçe dersinden ertesi gün tabiat bilgisi, cumar- tesi günü de melamatik dersin - den imtihan yapılacaktır. 28 ni- san pazartesi sabahı eleme imti- hanları neticeteri talebeye bildi Filecek, 30 nisan çarşamba güni âe sözlü imtihanlara başlanacak- tr. Liselerin son sınıflarında ise ta- Yebe 21 nisan pazarteri günü lise bitirme imtihanlarına tâbi tutu- lacaktır, İmtihanlar 6 mayıs sah günü akşamı sona erecek, ertesi PİYASADA: Karışık Kahveler İçin Tetkikat Yapılıyor Fiyatları mürakabe bürosü, Ka- Tışık kahve satışları hakkında tet- kikat yapmaktadır, Belediye ni») zamnamesi karışık kahve satış larını menetmektedir. Fiyatları mürakabe bürosu, içinde nobüt ve arpa miklârı etiketle len kahvelerin de serbest bir su- vette satılmanı hususunda beledi-| yenin fikrini sormaktadır. Mü- rakabs bürosu kahveleri hakkında da ayrı bir fiyat tes bit edecektir. Fiyatları müraksbe bürosu, ka- ay ve nişadır fiyatların tesbit etmek için tetkiklere başlamıştır. Bundan hırdavat eşyasının fiyatları hakkında da alâkadar - lardan malümat almaktadir. Bu oyanın fiyatlarım tesbit edecek» tir. IHTIKAR YAPANLAR — Ga- Intada Mataracılar sokağında tor- Bacı Koço, yedi liralık demiri on beş liraya satmıştır, Tütün güm- üğü civarında, Adem isminde biri de karışık kahve satmıştır. Her iki muhtekir de adliyeye ve- rilmiştir. DUNKU İHRACAT — Dün İngiltereye bir miloyn liralık ti€- tik ihraç edilmiştir. Bundan baş- ka Almanya, Romanya, Bulga - neticeleri tebliğ edilecektir. Öğretmenler hakkında karar Maarif Vekâleti, öğretmenlerin mazeretsiz ve mezuniyetsiz ola - rak bir haftadan az süren devam» sızlıklarının önüne geçilmesi için “ders ücreti kesme, cezasının maarif müdürleri ve orta derece deki okullar müdürleri tarafın- dan tatbik edilmesini alikadarla- kabule şayan mazereti olmadan e epi » sınıfta dersten başka bir şey- le meşgul olmak, bir ay içinde ki defadan ziyade derse geç gek mek gibi hallerde, öğretmenle” rin ders ücreti kesilecektir. İftihar kitabı Maarif Vekâleti bir “Iftihar ki- tabı, neşretmeğe karar vermiş ve | mekteplere gönderdiği bir tamim-| de, bu ders Yılı İftihar listesine Pansiyonlu İlk Okullar | Hakkında Karar Bu Hususta Şehir Meclisinde Dün Münakaşalar “Oldu Dün toplanan Şehir meclisin- Ge, pansiyonlu ilk okullarda vi- lâyet hesabına okutulacak talehe- nin kayıt ve kabul sureti hakkın- da hâzırlanan talimatnamenin müzakeresine başlanmıştır. Tali- matnamede pansiyonlu ilk okul- lara almacak talebelerin vilâyet hududu dahilinde doğmüş bu- İunması kaydı konulmuştur. Bu kayıt âza tarafından muhtelif şekillerde tenkit edilmiştir. Bün- İa rarasında Istanbulda doğmann hiç kimseye imtiyaz bahşetmiye- ire ceğini ve doğumu nerede olursa olsun aranan evsafı haiz olanların bu okullura alınması fikrini ileri sürenler bulunmuş, ve madde- nin tadili istenmiştir. Yapılan münakaşalardan senra bu mad- de; İstanbulda ikamet eden ve Is- tanbul vilâyeti nüfusuna kayde dilenlerin çocuklarının pansiyon- İu ilk okullara alınması şeklin- de kabul edilmiştir. Diğer mad- delerin müzakeresinden sonra ta İlmatname aynen kabul' edilmiş- tir, Bu talimatnameye göre; Da- rülâcezedeki (kreşte (yetişmiş adı ilmiş bulunan talebe- hakkında malümatı ihtiva ©-| den fişlerin hazırlanmasını ve; 15 ma; kadar Vekâlete gön derilmesini bildirmiştir. | 19 Mayıs şenliklerine alt prog-| Tanı hazırlamak üzere dün 8a-| bah vali muavininin Ti; de! bir toplantı yapılmıştır. Bu sene- ki şenliklere Üniversiteliler de iştirak edeceklerdir. BELEDİYEDE: Sinema ve Asansör Muayenesi Bitti Sinemalarda yı teftişler ikmal edilmiştir. Bu teftiş neti- cesi sinemalarda görülen noksan- Isrın bu yaz mevsiminde tama - men ikmal edilmesi için kayma- kamlara malümat verilecek ve muayyen müddette noksanlarını tarmamlamıyan sinemalar kapatı- euktır. Sine inist- leri de 15 nisanda imtihaa tabi tutulacak gerek Tuhsatiyesi olan, getekse henüz Tuhsatiye alımı yanlar imtihanda muvaffak ol 'duktan sonra birer vesika alacak lardır, Vesikayı hâmil olmıyan- lar sinema makinistliği yapamı- yacaktır. Diğer taraftan asansörlerin mu ayönesi de tamamlanmıştır. Son günlerde yapılan kontrollerde bir) çok ruhsatsız asahsör bulunmuş- tur. muameleye başlanmıştır. Suriyeden Yapılacak İthalâta Ait Bir Karar Ankara, 8 (TAN) — Deniz yo- iiyle nakliyat zorluğundan dola-| ie” yı Suriyeden yurdumuza ithal Bunlar hakkında derhel) ; veya Darülâcezede tah sil çağına gelmiş normal vaziyet- te olan çocuklarla kimsesiz Ç0- cukları kurtarma yurdunda nor- mal bir duruma gelenler, anasız ve babasız. vlânler ve bukacsk kimseleri bulunmuıyanlar, baba- lafı şehit, anaları fakir düşmüş o- lanlar, vilâyet hesabına pansiyon” Mı ilk okullarda okutulacaktır.) Bu seneki bütçede bu okullar i- çin yalsız 15 bin liralık tahs sat ayrıldığından, yeni yıldan İtiba- Ten bu paranın 30 bin liraya cr karılması kararlaşlırılmıştır. Bu seneden itibaren Eylül aylarında vali müavininin riyüsötinde top- lanacak bir komisyon, bü mek- teplere girmek istiyenlerin vazi- yetlerini tetkik edecek ve yüz ç0- cuk hakkında karar veretektir. Ticaret Ofisi Dün Ticaret ofisi umum müdür muavinliğine sabık Nevyork ti- ra mümessili Mazhar, ikinci musvinliğe Tevfik Meçek, İt halât müdürlüğüne, Alpullu şe - sabık mi ker üdürlerinden Haydar Mehmet tayin edilmiş > tir. Otis dünden itibafen, Bahçe- kapıdaki Kutlu hanında işe baş- lamıştır. Ticaret ofisi ve iaşe imüsteşarlığının diğer teşkilâtın - da çalışacak memurlara, tazmi - hi bir para verilecekti, şarlığı, tasarruf maksadiyle, şim- dilik memurlara börem haricin- de tazminat nâmı altında bir para vermemeyi prensip olarak kabul etmiştir. Ba itibarla bu gibi te- .küllerdeki memurlar, diğer Bir Sual Yazan: Naci Sadullah ğer gazinoları, sinemaları, ti- . yatroları, barları ve çeşit çeşit eğlence yerlerini tıklım tik- lim dolduran halkın neşesine bü- karsanız, Struma vüdisinde gür leyen top seslerinin Edirmeden du yulmadığım, ve İşkodraya kadar gelen muharebenin henüz kutup» larda geçtiğini sanırsınız, Ve eğer bu şuurlu, bu uyanık ve bu keyiili lükaydinin köküne eğlirseniz, orada Mehmetçiğin bir çift çelik süngü gibi parlıyan göz. lerini görürsünüz. Kendi dilini konuşan insanlara en kolay inanan mahlük, Meh metçiktir. O, vaktiyle köyünden kaldırı- lp cephe cephe süründürüldüğü zaman, niçin dövüştüğünü bile bilmiyordu. Falih Rıfkının dediği gibi, Os- imanlı imparatorluğu, Mehmetçi- gi, Yemen çöllerinde tıpkı poker fişi gibi kumarda harcamıştı. Fa. kat bütün bunlar bile, Mehmet, ğin kahraman olmasına engel teş- kil edemedi, Bugün, o, yine cephededir. Fa- kat, Mehmetçik, harp etmeye başladığı gündenberi, ikinci defa. dır ki, elindeki silâhla neyi mü- dafan edeceğini biliyor. Çünkü Anadolunun Anadolu olduğu gün denberi, devlet ilk defadır ki, Mehmetçiğe bir üvey baba mün- melesi yerine, bir öz ana şefkati gösleriyor. Anadolu Anadolu olalıdanberi ilk defadır ki, devlet mümessille- ri, köy köy dolaşıp, Mehmetçiğe, yarın başlaması muhtemel görü- nen bir harbin sebeplerini sayı- yorlar, Ve Mehmetcik, ilk defa- dir ki, düşmanına niçin düşman olduğunu biliyor. Anadoluya son gidişimde, on- lardan bir çokları ile uzun uzadı- ya konuşmanın safasını yine tat- mıştım. İçlerinden birine sordü- dum sual de şuydu: “— Mehmet, yine harp olacak diyorlar: Ne dersin?” Mehmet evvelâ yalnız; “— Ederiz evelallah!” dedi. Fakat bu cevabı veren Mehme- din çehresine bakınca, yarın ona düşman olacaklar hesabına tâ i- kadar titremekten ken- dimi alamadım: Belliydi ki Meh- medin, kendisini asırlardanberi, ikide birde, anasından, bacisin- dan, avradmdan, yavrüsündan, ve ocağından ayırıp cephelere sü- rükleyen o “düşman” isimli müz'- iç ve bir at sineği kadar sırmaşık müteenvize karsı beslediği haklı öfke, harikulâde köklüydü. Sim» di ne zaman, Mehmetçiğin bir gün yine silâha sarılncağını dü- şünsem, onün süngüsü önüne ka- tılacak biçsreler hesabına ayrı dehşet- le ürperirim. Çünkü bu sefer, da- vasına inanan Mehmetçik, asır. ların biriktirdiği bir kinle; ve düşmünunin kökünü kuruturca- sına dövüşecektir, z5 Ben, imanlı M bu ME ri ile dövüşeceğini e gün: “—Ederiz devlet dairelerindeki memurlar gibi maaş ve ücret alacaklardır. edilecek narenciye meyvelerin Meydamekbez yolu ile gönderil- ristana 200 bin liralık deri, ve) mesine mecburiyet hâsıl olduğu taze balık gönderilmiştir. ölene ven Snlaşılmıştır. Bu sebeple bu kâ- verdiği cevapta: , bir pırlantayı da soramazsımız. şuyt “.- Alman taarruzu, Beleş Gümüleineye kadar uzanan bir hat ü- zerinde devam ediyor!,, Halbuki, ajanslar, ruza başladıkları andan itibaren “Beleş, bildiriyor! Anlaşılıyor ki, tanda, apka Polonyada, Holandada, veya Fransada olduğu harp kazanamıyacaklar! amm ee mmm bil mahsulâtın bu yıl için Mey- dan:ekbez yoliyle ithali Vekiller Heyetince tasdik edilmiştir. Almanların tasar. lar, Yunanis- “beleş, ten XxX Yanmanın mânası! “gön Posta, refikimizin: “Meraklı Belli ki, Refik Halidin pastırmayla başı hoş değil de, kilosunun kaça satıl sualler,, başlıklı sütununda şöyle bir sorgu vard evelallah!” dedikten sonra bem- beyaz dişlerini gıcırdatarak bana sorduğu şu unutulmaz süalin i- <inde okudum: “— Kuzum beyim: Su düsman. düşman dedikleri şeyin bir kökü yok mu ki?” / Valiler Arasında Ankara, 8 (TAN) — Kayseri valiliğine Zonguldak valisi Ha- lit Aksoyun, Zonguldak valiliği. ne Gaziantep valisi Cavit Hun- verin, Gaziantep valiliğine Er. pay valisi b rai Teke- rin, Erzurum inop va lisi Fehmi Dem, Sinop ie ne Çorum velisi Salih Kılıçın, Çorum valiliğine Istanbul enahi- yet müdürü Muzaffer tayinleri yüksek tasdika iktitan etmiştir. ——— —— dığımı bilmiyor, Eğer bunu bilseydi, pas tırmacıların da altınla, pırlantayla Oy- nayan bahtiyarlar arasında bulunduk. larmı bilirdi, Bu itibarla, müsaadesiyle kendisine; yordu: “Haberin var mr? Dün bizim Veti Nişancı, tavşana ateş edip köpeğini o Vur- muş, “Benim bu yazımın “Seks. mecmu. anında intişarından Öç gün sonra, “TAN, Kazetesinde: “Buza isinflerin azizliği, başlığı #lünda ve Refik Halid imzasiyin şu yazı in tişar etli: Vekiller Heyetince Tasvip Edilen Kararnamöler Ankara, 8 (TAN) — Emniyet teşkilât, memur ve müs lerinin kıyafet ve techihzafı ni- zarınameşinin bazı fıkra ve gand- “.— Yanmak we demektir?,, Ayol, bu sualin cevabın o sütünün muharriri ne bilir? . “Son Posta,, refikimiz, gitsin de, bu sanli, galgılı gazino müşterilerinden sor- “ 7n denilen seyi savmadan sarle- derdik. Rusün kala kala ayda üc vüz kör liraya kaldık! Vaktivle son habbesine kadar yedikleri binlerce liranın bir santimi bile bu hasta beseriye- Belli ki, Selâmi İzzet, “intihar,, ke- limesini kullanmanın, yalnız kendisine münhasır bir hak olduğunu sanıyor, filhakika gündelik gazetelerde “intihar, havadislerinin yanılması yasaktır; Fa- kat bu yasak henüz, “intihar, kelime- tin stırıbım hafifleteek bir “.— Ömer Uslu, arkadaşı Mehmet Tune'un ri z N «hnvra sarfediimemiştir. Onlar pe| kafasını bir'ürğrekle yazdığından tevkif © hinldeSanenmmam in kaldıracak İP ya memurdan soracak değiller yaf, e delerinin değiştirilmesi hakkın - bie hasta kadına, ne kimsesiz hir| dilmieir. - aci manen Pakaan gelmeden ban in mikst, vee * yx i çe ve nizamname aile Heye- yavruya şifa verici, ümit bağış. ... imla, : Si ö mi bülbül? 'nsaf buyrulsun! tanik, oder; iy Ki al. İm yam bl ga LUŞ Nİ Sa ama a RİN m e şen ale ça | er PA ğe yim a ml Mn yan ÜD'mariiye ei Matçankaam banrlanan pedi deler der em pal bir ser AE İe ç Selimi İzrete hatırlat - Çapanoğlu. söyle yaz © | e anyya yaptığı seyahatten bak; Zât cetveli hakkındaki karar, em SW, > "Ki kelimeler, intihal olun- - ae va name de Vekiller Heyetince tas. dirler. Ben dün, Selimi İzzetin sorduğu bu Şair bir kuş Bülbül!,, seden havadisin üzerinde şöyle bir set-| dik edilmiştir. Bu kararname a manzlar, istimal olunurlar: Benim Yun Kazara yüz kızartıp ta bir Tok.) suali Refik Halide de tevcih ettim. Mx Pramı 'nüken "selimi ze) Belli ki, Münir Süleyman Çapanoğlu, © levha vard tol an içinde, sh v bida ler tenzilât ma ekmek ikin mürüvvetlerine.| vap verdi: ) anma İzzet i Kullandığın gibi büyük bir büsmüniyet sahibidir. Yahu, ©“ Metiksaş Meskovaya giti, O | Gzbetiirimi gözüme ceren An © bir sedeker ataenk alarlarsn | — “Hayatımda yazdığım yazıların en ** yeslne kuş beyinli şalt “bülbül. miz. . phakikn General Metaksee, “yate-| grupunun sonuna smbalijmz sa, > irin > Yeh O ** yan ölü,, lerdendir; Fakat “Halk” refiki | tlan çimentoların ilâvesi ve “D” crhal etretineandekiara, Herti KOtMMN 0 Deran Mene ARE Dye ediz Heli Alman taarruzuna dair ala iasçt buyurun Arık ralilevek: | grupunun sonuna kiğıttan marn yanarlar: Dun mevssu da Selâmi İzzetinmişi, | fanın yürüdüğüne de inanamayız ya? — | masuraların haliyle bunların — Bıktık. Yahu! Bıktık. Ver- le biter sev değil ki... Calıs. M "nlar efendim! İşleri ne?, Öyle v dl. # tenzilât nisbetinde 9 43 olarak zur görülsün; Yine Refik Haliğ- Naci Sadullah | çayini kararlaştırılmıştır. den bahsedeceğim, Ne yapayım; Fakat Selâmi İzzet, Refik Halide sa- taşmakla Di #azetelerden birisinde oku- kalmıyor, yazısına şu cümle. duğum serlevhalardan birisi de

Bu sayıdan diğer sayfalar: