16 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

16 Nisan 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4: Sovyet - Japon Paktının Akisleri (Başı Sa. 3 te) Avrupadaki vazi- yetleri kuvvetlenmiştir. menfaatler | temin ?aktın Tesirleri : İ beynelmilel vaziyette de. Hiştirdiği hazı şevler vardır: 1 — Bu pakt, harbin Avrupa. da siklet merkezini -muvakka- ten dahi olsa garplen sarka doğru getirdiği bir zamanda Sovyetlerin, muhtemel Herhan, ete karşı, uzük sark- taki hudutlarnın emniytini te- min etmiştir ve bü bakımdan, harbin yakın sarka sirayeti ih- tmalini azaltmıştır. 2 — Bu pakt Janonyaya çok |” fazla bir menfsst temin elm değildir. Cünkü, esasen Japon ile Amerika arasında bir harp çıktığı takdirde Sovyetlerin faatlerine uygu ket takip edecekleri anlasılıyor- du. Binaenaleyh o Japonya, bu paktın imzasından evvel do, karşılasacağı bütün müskülleri ve tehlikeleri göze aldıktan son ra, Amerikaya karşı harp açabi- lirdi... ileyh, paktın zasiyle vaziyette bu bakımdan büyük bir değişiklik hasıl olma, mastar, Ancak, Sovyetler Çine yar: dımlarını kestikleri © takdirde, hu paktın Japonya için daha faydalı bir hale geleceği de mu- hakkaktır, Bu yardımın kesilmesi mese- esinin, San - Kay - Sek'in Cin komünistlerin karşı vaziyetine bağlı olduğu tahmin edilebili, Malümdur ki, Sovyetler Cine, pon emperyalizminin istilâsını durdurmak maksadiyle San - . Sek'in Çin komünistleri işbirliği yapmaya karar ver- diği zaman yardıma başlamıştır. Sovyetler, komünistleri ezerek istikbalde İngiliz ve Amerikalı. | lar ile birleşerek kendilerine! karst hareket etmesini muhte - mel gördükleri San-Kay-Şek'e yardıma o devamı zararlı göre- bilirler... Hülâsa, uzak şarkta Japonya. nın Amerikaya karşı harekete geçmesi, böyle bir hareketin do- ğuracağı in tehlikeleri göze aldığı zaman mümkün olacak- tır. Sovyetlerle imzaladığı pakt, bu tehlikelerden ancak birini muvakkaten ortadan kaldırmış. tr, M. ANTEN a Muş Orta Okulu Fransızca Muallimliği Muş 'TAN) — Ortaokulda ağık bulunan fransızca muallimliğine, merhum Dr. Aptullah Cevdetin oğlu ve Erzurum İisesi fransızca muallimi Cevdet Karlıdağ tayin dilmiş, vazifesin: —— Bozüyükte Bir Cinayet Bozöyük, (TAN) — Pazarçi- «ğın Beşikli mahallesinden Demir ci İsmail, Sürürabat köyüne &- küz salın almıya gitmiş, fakat bir daha dönmemiştir. Ismailin iki gün sonra ölüsü bulunmuştur. Kim tarafından öldürüldüğü tah-| kik edilmektedir. — Hiç urmmam... Şu eve bak. oda... Fıkara herifler, karınlarını yorlar, İstermisin Sakallı: “Haydi alt kapıyal, diye kovalasın! Artık belâ, tezek Tah, Billah evi basar, zorla alırım. — Öyle ya.. Bir'de bağırsınlar. lup üstümüze yürüsün. Sultan da çömeldi. Bir müddet yemek yiyenleri seyrettiler. Ağız- ! i Başı 1 incide kesilmiştir. Fakat Yugos- Brup grup, münferit, faka zam surette o Almanları kar mleketin henüz işgal edilen. im sunlarını karış ka Wi tedir. 4 bu musnnldane müke- vemetler, Alman. ordüsuna ezeyee pahalıya da mal olmaktadır, İşte gim- di, Almanların bu orduların kudreti Saslı bir bücüma geçmek prensibini takip ettikleri anlaşılmaktadır 2 — Almanlar, gk adımda Selânik, Mantstır gibi mühim yerleri elde wi miş, Arnavutluk. hududünda İtsiyan- larla birleşmiş, Ollmpos dağı başlıyarak Arnavutluğa kadar esas müdafaa hattına kadar mıştır. Fukat yıldırım Uzanan dayan- Bu itibarla, Almanlar şimdi işgel et- tikleri sahada bir toraftan geri hida- malını: tanzim ve ikmul etmeye, diğer tarafta da yeni taarruzu daşarabile- cek kuvvetleri kahşit etmeye çalış- inaktadır, Bunun için Romenyadan Bulgaristana ve Bulgarıstandan du iş gal edilen yerlere mütemadiyen yeni ku r sevkedilmektedir. Bazi tahminlere göre, Almanların “İ ASKERİ VAZİYET İ Akmen iyiularınık. Solman sende İ hakiknen henüz bir haber almamadı- İsi aldıklarını ve neler düşündüklerini » i Yunanistan ve Yugoslevyada harekât span kuvvetleri 60 ile 86 Gırka ke- indır, Yeniden getirilmekte kviye kıtaları bundan heriştir, Hülâsa, Balkanlarda müttetiklerle Alınanlar arasmda cereyan edecek ve Balkan harbinir metizesi üzerinde 7ğ- essir biz rol oynuyacak olan büyük ta- aruz henüz başlamamıştır. $ de yazdığımız gid: olan rasmda mevzii mahiyet- te çarpışmalar olmali ŞIMALİ AFRIKADA — Son gelen haneriere göre, Almanlar Misi dahi» | nde ilk müstahkem mevki olan um'u da zaptetmişlerdir. Ancak, Mısırda yapmakta oldukları harekâi Kından bu meviçiin düşmesiyle, müs“ sökbel Mar müdafaasını deir müta- lek yürütmek mevsimsiz olur, Çünkü, kuvvetlerinin bu müde- winek Üzere nerede mev- Baya Seri bilmiyoruz, Esasen, şarki Afrixadan Afısıra kuvvet ç celbedilinceye kadar Almanlar biraz dahs ilerleseler dahi bu, Süveyş ve Kahiremin tehlikeye girdiği manasını İfade etmez, Çünkü, İlgplizlerin bu takviye kıtaları gelin- ceye kadar bir kaç kilometre daha i- çeri çekilmeleri, sanra düşmanla harbi kabul etmeleri ihtimali çok kuvvetli- dir, Genç Askeri Doktorlar Gülhanede stajlarını bitiren muvazzaf askeri tıbbiyeliler ile yedek dişçi, eczücı ve kimyayer- lerin and içme töreni, dün ss - bah saat 10 da askeri tıbbiye o - kulunda yapılmıştır. Merasim - de örfi idare komutanı Orgene- Yal Ali Rıza Artunkal, Istanbul komutanı, Üniversite rektörü ve güzide bir davetli kütlesi hazır bulunmuştur. Ordumuza iltihak edecek olan genç mezunların hep bir ağız - dan söyledikleri istiklâl marşı ile merasime başlanmıştır. Bunu ta kiben okulun. dahiliye müdürü Dr. Albay Edip Opan heyecân- İı bir nutuk söylemiş ve ezcümle demiştir ki: — “Türk ordusunda vazife al mış olan sizler bu vazifenizde| her müşkülü yenerek ve her fe- dakârlığı göze alarak vatan ve millet uğrunda bütün mevcudi - yetinizle çalışacağınıza ve icabın da canınızı bile feda edeceğinize and ii için burada toplan - mış bulunuyorsunuz. Siz hazer ve sefer dinlemiyen ve saldırmıya müsaii bir zemin bulur bulmaz Babasetini yapmı - ya müheyya düşmanların kar» Şısındasınız. Bu düşmanların ya - Taları, topların, tüfeklerin açtık” lan yaralardan çok ağırdır. Ni - tekim eski muharebelerde has - talıklardan ölenlerin sâyısı bu si lâhların açtıkları yaralardan ö - lenlere nisbetle daha çok olduğu istatistiklerle sabit Arkadaşlar! Ebedi Şefimiz A - tatürkün tayin ve tesbit ettiği Milli Şefimizin de ebedileştir - mek, kemalleştirmek için ileri doğru hız verdiği ideal etrafında birleşerek şuurla, sür'atle hedefi- hize koşunuz. Devletimizi, cemi- yetimizi ulaşılmaz ve dokunul - maz bir kale yapınız! Hepinize muvaffakiyetler dilerim, Bundan sonra yemin merasi - mi yapılmış ve genç doktorlar Bir gözlü, bir güçle doyuru- gibi tüter. Val- .« Köylü bir 0- Yazan: rirler öyle ya... Hocalar sahavetli olur. Ağız Propagandası- na Kulaklarımızı Tıkayalım Başı 1 incide mıza çevrilen bu zehirli silâha karsı maneviyatımızı mücehhez İbulundurmak ihtiyacındayız. Bil. hassa bugünlerde kendinizi meç- hul ve zararlı propagandalardan korumak için şunlara dikkat et- menizi tavsiye ederiz: 1 — Yabancı radyolarda her isitfiğinize inanmayınız, Radyo bugün en mühim harp ve pro- İpaganda silâhı olmuştur, Yabancı iradyolarda söylenenlerin dörtte üçü ya propaganda veya mlibalâ. ğadır, 2 — İsittiğiniz herhangi hir) habere hemen inanmayınız. Bu- nun hususi maksatlarla isan edil. İ miş olması ihtimalini daima g j önünde bulundurunuz. | 7 — Dofruluğuna emin olma dizimiz baltâ doğruluğuna kani | olduğunuz Herhangi bir Haberi! İ başkalarına söylemeviniz. Bu ha-| berin düşmanın kulağına kadar gitmeyeceğini bilemezsiniz. 4 — Mahiyeti ve memba lâm olmıyan rivayet ve dediko: dulara kulak asmayınız. | 5 — Bu zamanda ağzımın tut- mak, kulaklarımızı kapamak mühim vatani ovazifelerimizden biridir. 6 — Ne düşmanın propaganda- sına esir olunuz, ne de yardım e- der vaziyete düşünüz. komutanlarının önünde bir geçit) resmi yapmışlardır. Bu sıfada örfi idare komutanı gençlere ilti- fat etmiş ve hepsine muvalfakı- yet temennisinde bulunmuştur. Merasim, bu suretle nihayet bul- muştur. nç doktorlarımıza vazifsle - me muvaffakıyetler temenni e- Z. iday, fasulye, patates, fındık sa- TAN İhracat İşleri Alman sizara fabrikaları nâ-) den 2 miiyon Liralık tütün almak çekilişinde için alâkadarlarla müzakereler -| bin lira k de bulunmaktadır. Almanlar. bu/ ların isimleri tütünlere mukabil kimyevi mad-| Yirmi de ve ilâç vereceklerdir. Buna alt anlasma bir kaç güne kadar) imza edilecektir. İhracatı kontrol Yusu Taj İhracatı kontrol dairesi, mısır kepek, tiftik, arpa, cavdar, bUğ numarada Şaki bun, zeytin, zeytinyağı, © nohut. yumurta, barsak gibi maddelerin satış ve esas fiyatları hakkında er on beş gunde bir, ticaret mın taka müdürlüğüne bir #apor ve- recektir, bundan maksat, bu gibi maddelerin fiyatlarını kontrol etmektir. İ selâm, Elâzığd ve Veron, Dün muhtelif memleketlere 800 bin liralık ihracat yapılmış tır. İsviçcreve 400 bin liralık tün, Macaristana 110 bin lira lık pamuk gönderilmistir. İkin- ci derecede kalan maddeler af yon, barsak, ve deri gibi madde lerdir. Iktisat Müsteşarı — Tktısat Ve| kâleti müsteşarı Nihat Odabaşı oğlu, dün Ankaradan şehrimize gelmiş, mıntaka iktisat müdüirlü- günde muhtelif mevzuları tetkik halkına Yarın mati Seyi muvaffakıy etmiştir. 2 r Artistler: Ankonsiyans Satışlar oO(ğ Büyük mac. İçin Yeni Bir Karar Ankara, 15 (TAN) — İhracı sansa tâbi tutulan maddelerle | bunlara tatbik edilecek esaslar hakkındaki talimatnamenin 4 ün # cü maddesindeki o Ankonsiyans satışlar için müracaatlar doğru- dan doğruya Ticaret Vekâleti dış ticaret dairesi reisliğine gön- derilecektir. Vekâletce lüzum görülen malların bu sekilde sa tışlarına müsaade edilece! MELEK Sinemasında SİNEMA memleketimizde ilk defa olarık TÜRKÇE v İPEK Si NEN | sw KIVIRCIK PAŞA Yalnz TAKSİM Sin ma şer bin lira ka: Akşebir hastanesinde ( çavuş ile Mustafa kızı Yalçın, Karadeniz E | Orhanlar mahallesinde esi İmet Ataman ve 34 arkad. İtanbulda Kumkapı mahallesinde Zeki Avar, Ust İdar Selâmsız Bektaş midiye gemisinde Izmirli Abd vine Elâzığda kund. w Zültikar. Ist dereboyunda 7 numarada seyyar satıcı Ali Selimi İ Sefa çeşmesi sokağı 19 numarad. MAMA Yl; en büyük filmi ÇEMBERLİTAŞ SİNEMASINDA I- AÇILMAMIŞ İstanbul Halkının Mahbubu... DEANNA DURBİN'in Amansız Rakibi GLORİA JEAN'ın e N Milli Piyangonun 7 Nisan Talilileri Milli Piyangonun 7 Nisan pa-| terzi Kirkor İradoryan mına bir grup, memleketimiz -| zartesi günü Ankarada yapılan irmişer bin ve an talihli vatan Beşer bin lira kazananlar: Balıkesirde halk sineması ma - $ İkinisti Niyazi Çetin Yalçın eşi Mâ sume, Bandırmada, Bandırma pa- manlar: | las altında Tar berberi Hayri, hademe | ranboluda Bulat köyü öğretmeni Fatma Belkis, Fethiyede bakkal lisi | Şükrü Demirtaş ve Yusuf Dön - ci Ah | mez, Karaman piyade alayı bö - 15-İlük 12 de Eşref Şahin çavus. hatsin | Milli Piyango İdaresinin halkı r ir öğrenilmi Musl sokak 23 ir Sezer, İzmit Ha- ten cesaret alarak 23 Nisan bay ramı günü Ankarada çekilmek üzere çok zengin plânlı bir fev- kalâde piyango tertip ettiği ha - ber alınmıştır. Bu piyangonun bü ük ikramiyesi (30,000) iradı. Tam biletler iki, yarım biletler r| bir lira olup Türkiyenin her te rafında satışa çıkarılmıştır. a Bayan Bay: tanbulda Ortaköy Çakmak. i sayın İsbanbu) “<* MENMMNE Mk im eden İstanbulun en büyük sineması Telefon 22510 takdi inelerden itibaren senenin 2 büyük filmi birden KONCA redenleri teshir edecek en büyük şaheseri LÜTFEN DİKKAT: Bu film bu sene Beyoğlunda en büyük et kazanan mevsimin en güzel filmi olduğunu bil- âirmeyi bir borç telâkki ederiz. zi KURDUN : WARREN WİLLEAM - İDA LUPİNA eraperest, Balkanlı milyoner Spiro ve arkadaşları- nın. Amerikadaki büyük sergüzeştleri. Baştan başa heyecan ve dehset adisleri PARAMUNT (Türkçe) a 19 Nisan Cumartesi günü akşamı FRANSIZ Tiyatrosunda Halk San'atkârı NAŞİT ve Arkadaşları YABAN GÜLLERİ Komedi 3 Perde Varyete - Solo - Düette . Caz gs BU AKŞAM rar means sarar amm MAK ARAS Fransızca Sözlü ve Renkli SON 5 SENENİN EN MUAZZAM FİLMİ TEKNİĞİNİN EN SON SÖZLÜ AMUS BORCU (KAHRAMAN FEDAİ On binlerce figüran — Müthiş ve heyecanlı sahneler — Muhtesem bir aşk ve vazife filmi DİKKAT: Bu gece icin loca kalmamıştır. Nu- maralı koltuklar erkenden aldirılmalıdır. Telefon: 40868 NAMUS BORCU (KAHRAMAN FEDAİ Filmini e RENKLİ nüshası yarın matinelerden itibaren EMASINDA emasında Gösterilmektedir sana Cemalettın Mahır lafı sulanıyor, yutkundukça boğazları sızlıyordu. Bekir, sanki Sultanla evvelce konuşup karar © vermiş de, sonra caymış gibi başını eğdi: — Açlıktan gebersem ekmek istiyemem... Dini- me imanıma istiyemem kız. Zâten böyle köyün köylüsü adama ekmek vermez. — Ben isterim. — Olmaz. Lâfa bak!. Köy dileneilerinin rezil halleri Bekirir, yözle- ri önüne geldi. Bir lokma ekmek uğruns, birine boyun bükmektense, ucından ölmek daha kolaydı. “ Akşam kızıllığı içinde büsbütün kararan dete- ye buklu, Çömeldiği yerden kalkmamak için ken- di kendine gayret ediyor gibi elleriyle ayak bi- leklerini sım sıkı tutmuştu. Köy dilencilerinden sonra sıska merkepleri, yularsız beygirleri ve kul çadırlariyle köy köy dolaşan çingeneleri hatırladı: “Çingene erkeği ça- 'dırda oturur, elek örer. Köylerde karısına, kızına © saltırır, Karıyı gönderip dilendirmek, satıcılık et- #irmek çingenelere mahsus. Saman istiyen çingene karlarının çoğunu (Bayındır) da delikanlılar, © “gir de al”,, diye samanlığa yatın yatınverirler. Karı sumanı bak ederken herif te çadırda bağla- m” çalar... *#kir boğazımı temizliyerek tükürdü. Kadın © «rayı eve taşıyordu, Kendi kendine: © — Olur mu ulan... Hiç olmaz. Dedi. Sakallı herif, kadının getirdiği ibrikle abdest| Bekir: “Kanlar, neden böyle utanmaz olur”, Id. Başındaki beyaz takkenin üstüne kasketini,| diye düşündü. © yerek avludan çıktı. Sultan yavaşça: — Herif besbelli imam, dedi, biraz ekmek; yeleğinin üzerine de cüppe gibi uzün bir şey zl Bekir, boynunu sert sert kaşıdı: — Kim demiş, asıl hocalar domuzdur. — Sen bizim Bayındının hocasına ne bakarsın. Hep hocalarda ona mı benzer. — Lâ yzattın. Dur bakalım. . Sultan, biraz daha ısrar ederse, Bekirin, mek istemesine ses çıkarmıyacağını anlamıştı — Hele istiyelim Bekir, dedi, ben Tim. Sen de görünmeden eve yaklaş. karşı çıktın, herif camiye gitti. Evde başka erkek olsa sofraya buyur ederlerdi. Ne dersin. Bekir, ümitsiz etrafına bakındı. Süratle gece olu yordu. “Biraz sonra, yol, iz, kapanacak... Nereye gider, ne bulursun? Gördün mü belâyı!,, kaşları - nı çatarak sordu: — Karı ekmek verir mi? — Belki verir! ck -| — Hiç ummam... Sultan biraz bekledi yumuşacık yalvardı: — Belki verir kız... Ne olurmuş? Susuzluktan boğazım kurudu. Ekmek vermezse kocukarıdan su isterim. — Haydi, git bakalım rezil... Lâkin çok yanaş- mal. Sultan çekinmeden yürüdü. Yorgunluğuna tağ-| men bal şalvarı oynak oynak kımıldıyor, bir elile| örtüsünü ağzının üstünde düzeltirken öteki eli, yanında uslu uslu sallanıyordu. Kocakarı, Sultanı görünce bağırmağa başlıyan küçük bir köpeği kovaladı. Bir şeyler konuşluk- tan sonra beraber eve girdiler. Bekir, kulağının yanında vızlayan sivri sinek- GÜL İNSANLARI No: 36 leri eliyle dağıtıp ensesini kaşıyarak öyle durdu. Rüzgürd: belliydi. Köyde tütünsüz kaldıkları zaman, püsküllerini sarp içtikleri aklına kalktı Mısır tarlasına girdi. Yanında kar: olm Bı için serbestlemişti. Önce el yordamiyle, kuru ider *ste -|muş püskülleri seçip topluyordu. Sonra Sultana Ü; Kişiye, /ekmek vermezlerse bir tenha köşede ateş yakıp! pişirmek üzere fazla | hışırdatmamağa o çalışarak sekiz on koçan mısır kırdı. Eski yerine döndüğü yakit, Sultan halâ gelme- mişti. Birden bire gösterip kızı sevindirmek içii mısırları mendile buğlıyarak bir kenara sakladı. Sultan avludan çıkınca, bu tarafa geldiğini ko- cakarı anlamasın diye aşağıdan dolaştı. Bekir, kendine güvenerek sordu: Ekmek verdiler mi kız? İyiden iyiye bastıran karanlıkta Sultanın yüz! gülüyordu: Sus Bekir! Ne iyi karı imiş hocanın karısı “Karnım aç, yolda kaldım, anacığım... na bakma... Bu köyün kabağı pek tatl. Ustüa; yağlı yoğurt döküvetdi, hocanın karısı. < n Zi etmiş! — Lâkin sen burada açsın, diye boğazımdan SE lldırma:. Iyi daydun mu artık; — Doydum. Sultan, elini göğsüne sokup biraz yufka ekmeği çıkardı. — işte bukadar çaldım. Sofranın kenanından in mısır saplarının hışırtısı duyüluyor- du. Buralara bir damla bile yağmur düşmediği, misr saplanındaki tozların sap sarı durmasından asar) geldi. Hemen dedimdi. Beni içeri aldı. “Kabak pişirdim. Kısmet seninmiş İBuyur, otur... dedi. Tarlalarının bayırda olduğu- kucağına düşürüverdim. Katrımı doyurunca &y-| tdan ekmek istiyemedim, öyle ya... İ — İyi etmişsin. Karnı doyduğu için Sultan yorgunluğunu daha :ok hissetmeğe başlamıştı. Elinin tersile ağzını örterek esnedi. — Şimdi yola çıkacak mıyız? Bekir, üç dürt lokmada tükenen ekmekten sonra mısırları pişirip yemeden yürüyemiyeceğini anlıyordu: — Dur hele, dedi. Ben de bir mendil mısır aşır! dırm, Ekmek iyi imiş. Eyvallah... Lâkin dişimin| arasına gitmedi. Bir ıssız yer bulalım, musir pişi- relim, sonrasına Allah kerim. Geriye dönüp tekrar dereye inmeğe başladılar. Geldikleri tarafa doğru, köyden €pey uzakla - şınca Bekir, kuytu bir yer buldu. Burada yüksek kayalar, dere yatağını üç köşe duvar gibi sarmış- tı. Kumlar yumuşacıktı. Kenarlarda, ateş yakmı- ya yarıyacak kuru dikenler, çalılar vardı, İlekir larla bir ocak yaptı. baş Burada otururuz, dedi, öldüm açlıktan. köyün adı neymiş, sordun mu? — Çukurca köy, — İşittiğim yer değil — Ben de işitmedim. Sultan, mısırları hamarat hamarat soyup ste- şin üstüne sıraladı Gevrek çırpılar çıtırdıyarak o yanıyor, elevleri kayalara ve derenin incecik yüzüne vuruyordu. Ateşin karşısına yan yana oturmuşlardı. Hiç hareket etmeden, hiç konuşmadan mısırların ki- zarmasını beklediler. Bekir, bütün mısırlar; yese doymıyacak kader aç olduğunu zannediyordu. Halbuki iştikanı ka- i, Üçüncü koçanı artık wurmıyor, tar«'eri svucuna ufalıyarak tek tek ağzma atıyordu. Ra . cakları, kolları oynak yerlerinden kesilmiş gi biydi. abileri çıkardığını görünce Sultan sordv: — Doydun mu? — Doydum. Bu n 8 Arkası var ) -İmızdan götdüğü büyük rağbet -| | BUGUNKU PROGRAM 18,45 Çocuk saati 10,19 Çicuk müziğ İ 800 Program İ s0m Haberler 8,18 Müzik TP.) (10,50 Haberler |oOÖz 9,00 Ev kadmı | i945 Konuşma O$, İ * 1050 Müzik 20,15 Radyo N (1230 Sast üvarı Gazetesi | İk | Şarkılar 20445 Saz ' 1250 Haberler © |21,10 Konuşma On 13,05 Halk türküle | 21.25 Koşma ve İt 1400 Salon semailer o Oğş orkesiresi İlan Bende € ” 22,30 Haberler | İ1a00 Progrim oo |2245 Carbanı (Pİ 18,03 Müzik (PL) İ2330 Kapanış / Dillerde dolaşan Asrın nefis harikası: BU KADIN Türkçe sözlü HEDY LAMAR" ın şaşalı şaheseri | inelerden itiberen bugün mi ALEMDA | DE BAŞLADI. İ Programa ilâve olarak! Ğİ SALTANAT KURBANLARI | k i —E '(İMARMARA da): Şe anl Bütün dünyaca omeshur, İl milyonlarca insanı teshir et. gi“ miş aşkın beğeniyi destanını İl” iri MANON LESKO Türkçe sözlü AYRICA: ol Sinema dünyasının en şuh ve en güzeli J ALİCE FAY'ın E iKİ ATEŞİ ARASINDA |: BAŞLADI. emmi” > ; GM ÇUGÜN GEMMA R Matinelerden itibaren KADIKÖY OPERA Sinemasında Türkçe Sözlü GÖNÜL VERDİM filmini takdim edecektir. : a roman BU Soldan Sağa: 1 — Bir meyve - Bir psikoloji tâbiri 2 — Serbest bırakmak « Namaz vaktini bildi- rir 3 — Güvey - Erimekten emir 4 — Bir sayı - Ustüne öteberi ko- nur $ — Ters okunursa: Geri ver mek 6 — Hane - Demiryolu - İç, Ters okunursa: Bir nota 7 — Af- diyeti olan şey - Lâhze, kısa zaman 8 — Politika 9 — Bir mü- harip devletin hükümet muf'kezi- Ters okunursa; Yukandan Aşsoğu 1 — Az bulu nur, seçme - Bir şart edatı 2 — Karadenizdedir - Yapıcağına sö | isteribulda gir semt : Ci * n & ame # 3 Br ca; Sayı - Sart odalı 6 — Erkek, | mert » Gökle buurur 7 — zaf» usvcanu - Gelceca zaman 8 — Ku Tuuu kadireie yetişmiş büyük bir falıh - Bır sayı 9 — Ters o- kunurse: Fazine, gizli hazing - Bir şart ödatı, y k hk

Bu sayıdan diğer sayfalar: