8 Mayıs 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

8 Mayıs 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> 1-5-1 , AN vw... değiştir. T Dünyanın Siyasi Manzarası Şarki Akdenizde: on haftalar içinde harp sahasındaki askeri vaziyette ehemmiyetli inkişaf- lar kaydedilmiştir. İki tarafın da kati muharebe irin yeni kuv- vetlerle ve harp o vasıtalariyle vaziyetlerini takviyeye çalıştık» arı hissediliyor, Alman kuvvet. lerinin son günlere kadar bil. hassa tayyare ve motörlü harp vasıtaları bakımından İngiliz - lerden üstün bir vaziyette ol dukları söyleniyor. Fakat Kızıl. deniz yoliyle Amerikadan gel - diği bildirilen mühim miktarda harp malzemesi sayesinde İngi- lizlerin kuvvet muvazenesini kendi lehlerine çevirdikleri tahmin edilmektedir. Yakın bir zamanda bu bölgede kati mu- harebenin o başlamaşına inlize» edilebilir. Sarbi Akdenizde: Misir Imanyanım Gar nizde de harekete mek üzere olduğ Akde. geç- gösleren mvafirkiyetle icin İspanva Fransanın yardımlarına müh tse olduğu muhskkaktır. İspan. yanın yardımı, fileimizce eta n edilmistir. Fransada İse, Almanyaya < hasırhah bitarnflık siva - devam etmek istiven Petain'in siyasetivle ile tem bir isbirliğ tiven Laval ve Ami siyasetlerinin kar w hir vaziyet al. netirelendirmek mive azmettiği hissedilen manvanm artık Fransa mesele. sini de kafi olarek halletmiye karar verdiği anlaşılıyor, Amiral Darlan'ın Pariste Viehv've bir Ahmn Gltimsin -| mn ile döndüğü haber verilmek- | ir. Diğer cihetten Viehv h Paristeki murahh Brinon'un Fransız scrk 1800 Almona vize İNSAN NİÇİ İnsan oğlu dünyaya çırçıplak! geldiği halde neden giyinmiye lüzum görmüş de sonradan başı na giyim yüzünden bu kadar mas raf ve türlü türlü güçlükler aç- maş? Bir rivayete göre, İnsanm gi »meye lüzum görmesi utanma ileri gelmiştir. Bu rivaye-| ve Havva| nazariyesini icat edenlerdir. O- nun için Adem babanın resimle- rini hep, vücudünün bir parçacık | asma yaprağiyle örtülü o-| ak tasvir ederler. Fakat Hav-| "yı tasvir eden en güzel ve en| meshur tablolarda bu en büyük anuyı büsbütün çıplak gö mişlerdir... Bu rivayete inanmak bence caiz değildir, çünkü insa mn vücudü, erkek olsun kadın olsun, tabibatin en güzel şekil lerinden biridir. İnsan oğlunun di vücudünden utanmış olma- sal verilemez. Tabii! çarpık vücutlar başka. | Onlar da zaten sahiplerini ulan. görenleri acındırıralr, rivayete göre de, in neyi o vücudünü ştir. İlkim, e ne, bilhas- asına, güzel gördüğü bavvan lerinden takmış, sonra öldür. | y onlara birünmüs, Tü türlü Jar örerek onlar. den kendisine elbise yapmıstır. Elbi yalnız bu zamanda: ABONE BEDELİ Almanyanın Vichy hüküme. ini, ayni zamanda İspanya va- le de tazyik ve tehdit et- tiği görülmektedir. Büyük İspanya İmparatorlu- ğunu kurmak hülyasında olan müfrit İspanyol masyonalistleri Falanjistlerin, Madritte duvar- Tara beyannameler yapıştırma. ları ve bu beyannamelerde Fransaya ait olan Cezayir, O. ran şehirlerinin ve Fransız Fa- $inin İspanyaya verilmesini İs. temeleri savanı dikkattir. İspanyol Fasında İspanyol as- kerlerinin tahşit edilmesi, Al- man nüfusunun Tancada git- tikce artması, Almanların Fran sız Fasında da askeri ehemmi yeti h lan mevkilere yer - İesmeleri de, bu bölgede pek yakında askeri harekâtın baslı yacağını gösteren slâmetlerdir. Portekiz takviye kı Yesilburun odalarına mesi, Almanların sadece İsnan-| yaya ait olan Kanarya adasını yetinde olduğu hakkındaki ha- berler tecyyüt etmektedir. 5. Rusyada: e kadar devlet teski- BD Hiti icinde resmi bir mev- kii olman Stalinin Sovyetler Birliği Halk Komiserler heveti relsliğine ta süphesiz, günü disesidir. Dünyenm icinde ba hâdiseyi sadece Sov- yetlerin dahili siyasetleriyle a- Tikadar bir mesele olarak tel ki etmek mümkün olmaz. ben ve mahiyetini henüz bilme diğimin hu hâdise, Sovyetlerin bütün dünyayı alökadar cden meselelerde daha faal bir rol oynamiya karar verdiğinin bir işreti olarak telâkki edilehilir. Bugün Hariciye Komiser Mu. avini olan Vişinski de daha faal bir mevkie getirildiği takdirde Sovyetler si müstak- bel inkisafları hakkında daha kuvvetli tahminlerde bulunmak kahil olacaktır. Bir emperyalist harbi olarak telâkki ettiği bu harbe, bürüne kdar karısmıyan ve bu harbin hilbassa sark istikametinde vas ılmamıssı için büylle eavretler sarfeden Sovyetler hüküme Stalin'in gecmesi, arifesinde olduğumuzu göstermektedi M. ANTEN en mühim hâ İzmir Vilâyeti İstikraz Akdedecek TA menlerden gecerek mesine alinmistir. Lâviha esaslarına göre. İzmi vilâveti hususi kefalet etmiye mezun olacaktır en taksitleri le birlikte her sene İzmir idare bütcesine konulacak tahsisatle ödenecektir. N GİYİNİR? değil, her zamanda süslenmek İ- cin vasıta olmasına göre bu ihin- ci rivayet *doğru değilse hile doğruya daha yakın olsa gerek- ir... Kadın elbisesinin herşeyden önce bir süs vasıtası olduğunu, siz kabul etmeseniz de. modanın mevcut olması isbat eder. Moda en ziyade kadin elbisesine hâ dir. Hem de elbisenin seklini rinci rivayeti çıkaranların dedik. leri gibi kadın vücudünü örtmek için değil: kadın vücudünün en güzel yerlerini daha güzel gös- termek üzere tertip eder. Kadın elbisesi, şairlerin dedikleri gibi, hir tablo kadar güzel olan kadın vücudünün kadrosu demektir. Erkek elbisesi vicad'X örtmekle beraber, o da erkek vücudünü süsler... Fakat, giyim niçin icat edilmiş olursa olsun yavaş yavaş insanın vücudünü dışardaki mubhitin te-| soğuktan ve srcakt: yağmurlardan, aza edecek ve muştur, Vâksn, tabiatin â bazı hekimler elbise insan oğlu nu aslından çıkarmıs, tüylerini döktürmüş, cildini nazikleştirmiş ve bunların neticesi olayak vücü- dü, dısard muhite karsı da- yanamıvacak bir hale getirmiş tir, derler, Onların dedikleri de haksız d ildir, Bununla beraber meden insan kendini dısardaki muhitin tesirleriden korumak mive mecburdur. sirlerinden, rütubetten, den muhal keyfiveti, hic | bugünkü vaziveti | /— Çünkü: — a — Amerikan yardımı art- makta ve İngiltereye varmak» tadır, ; ? — İngiltere, Almân deni- yaltı üslerine 1 hava ve kuvvetlefini | seferber $ iştir, İngiltere yeni gizli si- lâhları kullanmaktadır. İnlıliz Besi rakamlara göre ngiliz gemi kayıplarında İ şimdiden azalma başlamıştır. Küs: halinde yapılan bom- bardımanlar © ve istilâ te- | sebbüsü bir netice vermeyince, | Almanya, İngiltereyi vik altı silâhına avdet et- Miş bulunuyor, Hedef, İngiliz ia- mani olarak adayı aç bi- k ve Amerikan yardımının yaya ulaşmasına mani ol Mmaktır, Görünüşe göre Almanya. nin nihaf zafere ulaşması için ca tutunabileceği yol da u sebeple, tipkt Von Tripitz'in 1917 de denizaltı harbinin kıya- sıya bir şekilde idamesini emret- tiği gibi, 1914 Martından itibaren İde İngiliz limanlarına yaklaşan gemilere karşı müthiş bir hücum nış bulunuyor. a, Atlantik harbinde larına olduğu kadar, kor San gemilerine de gi fak olabilecek mi? Aşağıda mü- tehassınların kanaatlesinden de e ederek bunu tef *»* ğe z amirallik dı n 2 Martta biten hafta sonun- da: Britanyanın ticaret gemisi o- larak 141,314 tonilâtoluk “bir kayıbı olduğunu ilân etmesi hayli düşündürücü bir haber telâkki e- dilmişti, Harbin bidavetindenberi gemi zayiatına ait rakamların en yükseği bu olmuştu. İlkbahar zu olarak Goebbels'in ağ- zından #ik sık ilân edilen taarruz ra vaziyet tabii seyrine girdi. Bumu takip Churehili, fette, üç htelbahirinin batırıldığını er verdi. 19 Martta biten, haftanm so- nunda, Britanyaya, müttefiklere aflara ait ticaret gemile- 98,832 ton- Ve Amirallik, 16 Martta /713 tonu geçmi yeniden normal bir hadde girmiştir. Unutmıyalım ki, 1917 Nisanın. da, ve Amerikanın harbe girişi sıralarında, büyük Amiral Von Pripitz'in tahtelbahirleri 880.000 ton İngiliz gemisini denizin dibi- ne İndirmislerd bugünkü barte, AL manya, hiç bir zaman bu mikda- rın yarısını bile batıramamıstır. Su ana kadar, İngilizlerin, müt- le ların, - gemi kayıplarının vasatisi, 62 bin ton arasındadır. | la, Mart ayında, kayıp mik darı, bu rakamları bir mikdar aş mıştı. Fakat gittikçe artan Ame-| rikan yardımı neticesinde, İngi-| liz gemilerinin hergün muntaza- man çoğaldığını da gözden uzak tutmamak lâzımdır. kayıbın €s- kiye nisbetle biraz fazla olusunun sebebi de, Almanyanın, bütün kuvvetleriyle tam bir taarruz ha- linde bulunmasıdır. nların iddialarına n hava hücumları, ticaret ilerinin seyrüseferi bakım dan büyük bir tehlike arzetme- dan fazla değil nferit ha rdir. Hatrâ, Alman haro e mileri tarafından deniz nakliye kollarına yavılan taarruzlar da vaziyeti ciddi telâkki ettirecek e ehemmiyeti haiz görül- merektedir. Fakat bunlara mü- abil büyük bir tehlike teskil et- mek vasfını muhafaza evliven e silâh tahtelbahirlerden barettir. * €stroyerlerin o himayesinde ğmen, deniz nakliye kol- htelbahir taarruzları kar. As | tahtelbahir üslerini NIZI E DE © re 77 | keri Tetkikler Atlantik Muharebesi C Almanya Kazanamaz! ni lıyan İngiliz ın denizaltılar İL ty sısında oldukça acı tecrübeler ge- | sayesinde, lâzım gelen tedafüi si- | lâhlar bulunmuştur, ve kullanıl-| maktadır. Fakat, buna rağmen her hafta, İngiliz kayıplarının mikdarını rakamlarla bildiren A- mirallik, batırılmış Almam tahtel bahirlerinden hiç bahsetmemek tedir. Halk bu cihetin saklanısı , milli müdafan icabatından b ketumiyet saymakla müteselli- dir, İ Yalnız, İngiltere, Alman tah. telbahirlerini batırmak için, on- ların Atlantiğe girmelerini bek lemiyor, ve Alman tahtelbahirle- rini kendi yerlerinde, kendi üs- lerinde bombardıman ediyor. İn- riliz hava nezaretinin resmi teb- Hiğleri, Lorient, ve Brest üze! tonlarla bomba (o Yağdırıldığını bildiriyor. Bu iki liman, Fransanın isga- denberi, Almatranın baslıca teşkil etmek-| tedir, Lord Halifax tarafından da te vit olunan bir habere göre; yük- sek tonlu Alınan tahtelbahirleri, Amerika sahillerinin yakınlarına kadar sokulmuşlardır. Bunların maksatları, Amerikadan İngilte- reye malzeme götüren gemi kafi- lelerine, yeni düny limanların- dan çıktıkları anlarda taarruz et- mekti. Bu vaziyet karşısında, dev <ibi Amerikan bombardıman ta: yareleri, Yalnız Amerikan sahil- leri yakınlarında değil, Atlantik de, mühim bir kısmı üze- rinde ucmiya başladılar. Unutul- ın ki, tayyare, tahtelbahirle rin öldürücü bir düsmanıdır. Ve Denizüs' hafi? kruvazörler tayyare bombalarını boşaltır bo- smişlerdir. Vâkta bu tecrübeler | saltmaz, tahtelbahir denizin di-| gâhların bulunduğu ıtahrip vazifelerini bindedir. Büyük Lunderland deniz tay-| yareleri, her sabah Ingiliz liman- | larından havalanmakta, ve keşif) uçuşları yapmaktadır. Bunların maksatları ayni zamanda, düşma- Bin deniz nakliyatına ve tahtelba: rlerine karşı acılan kavgada da ha faa) ve daha oynamaktır. u sahada, her gün, ya yükünü taşıyan mus bir cok Al rine raslanmakta Tayyareler, dev cüsseli kuşlar gibi denize inmekte gemilerin mürettebalnı tonlay: kurtarmaktadır. Bu tayyareler ayni zamanda, kazazede tutmaları lâzım gelen yolu termekte ve onları kendi yelerine İngiliz Hin na götürmektedir Ticaret gemilerinin husuşunda b himayesi ki teyyareler, sa manla destroyörlerden bile daha faydalı olacaklardı? » kirasi Imanyanın kısa bir zaman rfında yüzlerce denizaltı gemisi bulunacağı hakkındaki id- dislar karşısında salâhiyettar bir İngiliz mütehassısı Alman tez- gâhlarından her ay ancak 10 de nizaltısı çıkabileceğini izah edi- yor, Tabil zamanlarda Alman $ tihsal kabiliyeti 6 - 8 deniz al s1 arasındadır. İngiliz hava kuvvetinin Bre- iz nakliye kafilesi htelbehirlere hücum nın Atlan- korsanlar da, ter- mıntakada başardıkları alümdur. Binaenaleyh o Alman denizalir imalâtının harp zama- nında azalmış olması lâzım gelir. Fakat en geni: ir hesapla ve aksini kabul ederek, deniz altıs Da İâzim olan ince âletlerim in- sası, ayda ancak 10 denizaltısının meydana gelmesine müsaittir. en ve Kiel lima İngilterenin . bu rakam kadar enizaltı batırmadığı iddia edile- Mez, İngiliz filosu da yeni bir âl it röportajlar 'n bahsedilmek- tedir, İsmi, “Denizaltı arayış ko- mite” sinin (İngilizce) ilk harfle- rinden müteşekkil olan “Asdie”, p gemisinin bir nevi gizli ku- gıdır. “Asdic” makinesine ma: lik olan gemi, denizaltısınin ha- reke ni, satıhta ve gündüzün olduğundan farksızca takip ede bilir, Mütareke akabinde; bir Fran- sız müstemilekesinden kalkan ve Malta yolunu tutan bir tahtelba” hir, vüzlerce kilometre imtidadım- ca bir destroyer tarafından ta- kip olunmuştu. Ve her an, destro- yere raslayıp imha olunmaktan korkan bu tahtelbabir, su sathı- na çıkar çıkmaz, kendisini takip eden âmânsız düşmaniyle karşı- laştı: Destroyerin. tahtelbahiri o ana kadar batırmavışı, hüviyeti- katiyetle tesbit etmek iste- mesindendi. Nitekim, bir düsman tahtelbahiri olduğuna kanaat ge- tirir getirmez. onu derhal, mu. Bir Felâketin Felsefesi kümdarı Kambiz, Menfis kalesini düşürerek Mısır Firavu- meniti esir etikten s ra onu tezlil etmeyi düşündü Sehrin dışında bir yer hazırlala- rak mağlüp bükümdarı bütün maiyetiyle oraya gönderdi. Ka derin cilvelerine karsı Psamenit' in ne dereceye kadar mukavemet edeeeğini anlamak istiyordu. Kralın önünden evvelâ hür i- | ken esir olan Mısırın asil ailelerine mensup kızları geçirdiler. Hepsi esirlere mahsuş elbise giymişler, ağlıyarak, feryat ederek ellerinde testilerle su ta. sımıya götürülüyorlsrdr, En baş» ta Firavunun kendi kırı yürü- yordu. Ciğer parelerini o halde gören babalar bağrışmıya başla- dılar. Hükümdar, başı kaldırdı, baktı ve hiç sesini çıkarmadı. Göz yaşlariyle geçen bu matem alayından sonra zincir şakırtıları işitildiz Mısırın en büyük familyaları na mensup iki bin delikanli bo- yunlarında lâlelerle birbirlerine bağlı ve ağızları tıkalı olduğu halde mızraklı askerlerle müh ir, M dürülen Midilli gemicilerine mu- kabil idam edilmek üzere siya- setgâha sevkolunuyorlardı. Fars hâkimleri katledilen ber miciye karsı ön Mısırlının idamı» na hükmetmişlerdi. Bu ölüm alayının basinda da Kralın oğlu bulunuyordu, Yavrularının ölüme götürüldü. Eünü görenler saçlarını başlarını yolarak, sinelerini döverek gözle rinden yağmur gibi göz yaşları döktüler, Feryatlanı ayyuka çık- tı, Hükümdar hiç #sini Çıkarma. dı. Sanki belâ ve felâket onu taş gibi dondurmuştu. Kafile zincir şakırtıları içinde uzaklaştıktan sonra İhtiyar bir a. dam göründü: Bu Palafderelere bürünmüz, elindeki değheğe da: arak istilâ ordulürınn müuha- fiz askerlerine doğru dini uza ir nci idi, Kimi titreyen bu el/ bir kır bae vuruyor, kimi d€ bİr Jokma ekmek atıyordu. Mubafızların ortaşnda bulü- nan esir hükümlar, dileciye hak- . Birdenbire bir feryt kopaf” Ni — Amirte! Dostum. Sen mi- sin? Bunu söylerken göslerinden slar akıyor, en büyük felâket yükü üstüne devrilmiş gibi hıç. | kırarak teessürden iki kat olu | yordu, Dilenci de diz çökmüs, «- na karşı ellerini #atarak artık kalmıyan sönük bakıyor ve çevap veri, İ dökülecek yaş gözleriy yordu: #vet benim, Ve bak ne hal deyim?, Bu hadiseyi söylediler. darttı. , — Kızın Âdi bir esir derek sine indi. Oğlun ölüme mahküm edildi bir tetssür gösterme din, sana Yabancı olan bir dilenciye karş, neden bu İtürlü hareket ettin? İ . — Uğradığım felâketler o s2iz dostumun basına Kelek belâya nisbetle hiçtir. Bir iman, #bti- yarlık başladığı Zamah ihtisam ve refahtan o dilenciliğ? düserse, onun haline ağlamalı, Cünkü di İ yada gördüğünden vâd ilmak kös İ dar acı bir şey yoktur. ş derhal Kambiz'e sirini Muğuruna ça den m 2 inci aşar, m 18 güeğlik pe sayısı Zonguldak * i GARİP — Orhan Vetitnii -w ir hakkında düşünetler w se aş len ibarettir. iğ > * DENİZ MECMUASI reşrediler bu dı muanm. 280 in ANKARA SPOR İ çemaştr. * LA TURGU!E KEMALİSTE — Matbuat Umum Müdürlüğü dan 1k! ayda bir parlik iâğrt üzeri, ne memleket resimleriyle Beşredili; fransızca bir eserdir, 42 imei muma rası, çıkmıştır. * İlim, #kf», senımt sap. 100 üncü Sayı Ankarada çığın — auasrdır, çikrmiytr. * kadder âkibetine uğrattı. Mavamı Sa, 4 10) ÜLKÜ — Haikevleri ve T İları kültür dergisidir. 99 usin, Ankarada çakmis

Bu sayıdan diğer sayfalar: