23 Mayıs 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

23 Mayıs 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gi Kaç İstilâya Uğradı? Defa İskân rit Tarihte | Girit Adası, Milâttan 3000 Sene Evvel © Anadoludan Gelen Muhtelif Türk ) Zümrelerinin Muhacereti İle İlk Olunmuştur Girit adasını gösterir harita Dölike, o Chtonya, Candia, Creta gibi birçok adlar Ja anılan Girit, Şarki Akdenizin en büyük ve &n güzel adaların- dân biridir. Şimalinde bulunan Girit veya Kandiya denizi, adayı Kiklat ve Serigo adasından ayırır; cenubu ise Libia denizi çevirmiştir. Şar- kındaki Karpats denizi adayı Ka- #os, Karpathos (Kerpe) adaların- dan ayırır. Adanın mesahası 58 bin kilometre karedir. Giridin Mora'dan uzaklığı 104; © Afrika kıyılarından 178, Anado- Judan 185 Km. dir. Bu vaziyete göre, Girit, eski » dünyayı teskil eden üç kıtanın ortasında bulunuyor demektir. Şarki Akdenizin, eski medeni- yet dünyasını etrafına almış bu- İlanduğu düşünülecek olursa, bu- hun ortasında ve kılanın kavsa- ğında yeğirmiş bulunan Giridin eski zamandaki tarihi rolü ko- Jaylıkla izah edilmiş olur. Yüzü bulan şehirlerinden do- İnyı eskiden adaya verilmiş olan 'Hekatopolis adı da Giridin par- lak mazisini gösterir. Şimal arzının 35 inci derece- sine tesadüf eden Girit, Avru- panın en cenup pârçası sayılır. Ada, arz dafresine muvazi ol - mak üzere Şark - Garp istikam€- $inde uzanmıştır: En garbında - bulunan Grakusa ve Krio burun İariyle en ziyade sarka sokulmuş bulunan Selmen ve Sidero bu- runları arasında boyu 160 Km. © en geniş yerini teşkil eden Stav- ro ve Lithinos burunları arasın- da genisliği ise 60 Km. dir. Sark- “ta peyda olmuş bulunan Mira- hella, garpta Armiro, girintileri adanın uzun göğdesini daraltm!ş ve üç dr Le e bulunur. irit arazisi, eski Ege kıta- f sının parçalanmış bir sira odağının büyük bir kısmından — baska bir sey değildir. © — Bundan dolayı ada bastan ba- şa dik ve sarp tepelerle kaplan-|” mış, ârızalı bir yer olmuştur. Ba- zan alçalarak bel veren, ba; 2500 metreve yükselen yığı vücude getirmek süretiyle uza nan büyük bir sıradağ adi belkemiğini teskil eder. Dağ “ralarının kıvrımlarında veyahut denizle sırtların arasında derin vadiler ve birbirleriyle kolayca münasebette bulunamıyan dar © we uzunca ovalar. Sarp araziyi parçalamış ve bölmelere ayır- mış bulunur ki, bu vaziyet her © devirde adanın idari birliğini güelestirmie sebep olmustur. Girit, coğrafi mevkiinin neti- Curetis, İnn arttığını gösteren birçok «- serler meydana geldi, ** 400 senesine doğru Akalar (Achaen) Giridi zaptet- mekle beraber medeniyete hür- met ettiler. Daha sonra Girit, Tor (Morien) lerin istilâsına uğ- radı ve o zaman en parlak me- deniyet merkezi olan Knosas tah rip edildi, Tor'ların istilâsından evvel Girit şehrinde bircok kat- hu ve balkonlu evler, ince bir zevkin mahsulü olan resimler duvarları süslüyordu. Hanvanın cenubu garbisinde Polhyremi ve civarındaki su kemerleri, Slimo mevkii ve harabeleri, Resmonun sarkında Mylopotamo kazasında stalâktitlerle süslü olan tuhaf sekliyle büvük bir şöhret kazan: mış olan Melidoni mağarası de tarihi mevkilerdendir. Girit adası sonraları Romelı - lara. Bizanslılara, Araplara, Ve gecmiş ve 17 inci a- sırda Köprülüler zamanında Os- tnanhılar tarafından zaptedilmiş- tir. Osmanlı o İmparatorluğunun zayıllaması üzerine 1861 den i- tibaren adanın Rumları isvana basladılar ve arazinin sarphığı savesinde birçok kanlı muhare- belere rağmen, Osmanlılara kar- <1 durmakta devam (edebildiler. Bununla beraber oda. resmi va- Tiyeti itibariyle 1913 tarihine kadar İmnaratorluğun hikmü altında kaldı, Ancak 1998 den «onrâ adanın idaresi İngiltere, Fransa, Rusya. İtalvadan mürek- ken dört devletin nezareti a girdi. Büyük devletler 1906 de. Gi- rit umumi valisinin secilmesi hususunu Yunan kralına bırak» mak suretivle adayı bir kat da- ha Yunanistana o vaklastırdılar. Nihavet 1912 de Girit ve Yunan meclieleri birlesti. 1913 de vanı- fan Balkan muharehesi ile de Osmanlı İmparatorluğu Girit ü- , asırlar süren bekların- dan vaz gecerek adavı Yunanis- ıp | tana bırakmak o mecburiyetinde kaldı. Askeri Vaziyet (Baş tarafı 1 incide), Paraşütle seker indirerek denizi. $ırı bir adeyı işgel teşebbüsü İlk de- fa yapılmaktadır, Böyle bir hareket bususü Bir teknik ve kabiliyet ister, 1000 kişilik bir alayın nakli için 125 tayyare kullarılır, stili hareketine evvelâ pike uçuş yapan Stuka tey-- yereleri Sle haşlanır, Önde “H. 30. Stuka wyyaresini, paraşlt müfreze- lerini Saşıyan 10 nakliye tayyâresi ta- kip eder. Onlarm arkasmânn da her biri 20 asker nakleden 30 nakil tay- İraresi gelir. Aynen 8 nakliye tayva- esi ile 180,000 kolon fişek, 70 radye makinesi, 30 motosiklet, 367 mitral vör, 6 antitank top gönderilir. Bütün hu sevkiyat 30 dan fazla hücum fay- yaresinin bimsyesi altında yapıdır, Stuka tayyareleri hedeflerine varır varmaz, evveli, bombalarını bırakır, sonra asağı İnerek mitralyözle rine arkaden gelen nakliye tayyare» Verindeki 100 kadar noraşü'eli yere stlar, Almanlar perseitle ntlama sia- temini o kadar İlerletminlerdir ki, verasiteğler atlarken ber 8 saniye- de birbirlerini takip ederler, Bu sa- veda hemen de hep birlikte, fakat birbirine çerrmâlksızn #run halinde ssa2ıya inerler. Her beşte bir nefer- te küçük hir mitralyöz, diiterlerinde tüfek vardır. Tecrübe, akırtıklariyle inen parasütçülerin ekseriya kazaya uürsdiklarini, kol veya “bacaklarım kırdığını göstermistir. Onun icin e- Bırlıklar daha küçük boyda ayrı pas ragütlerle indirilir, Paraşüt müfrezeleri yere İnip sa- haya hâkim olur olmaz, arieadan pi- vade kıtalarını nekleden tayyareler birbirinin ardından karaya fnetek a8- kerlerini başaltırler, Polonyada ve Holandada yanılın tecrübelere | göre, 060 kişilik bir may bir sâat içinde bütün malzemesiyle birlikte harekete geçebilecek bir vaziyete sirec, Almanyada parasütçüleri | yetiştir. mek icin ayrı bir talim ve terbiye u- sulü takip .olunur. Her paraşütçü. birbirini zedelemetlen yere inmek i- ein dert ay talim görür, Bunlara to- pografya dersi verilir, İnecekleri yeri nasil seçerekleri öğretilir, Her para- #itçü işaret vermesini, tayyare ve askerlere yol göstermesini bilmiye mecburdür. Ayrıca indikleri yerlerde zaptedecekleri düşman silâklarımı kut. lanmasını 43. bilmek mecburiyetinde. dirler, Onun Icin paraşütetileri ordu" nun en zak! erleri urasından seçerler. Her 1000 kişilik bir slay len 125 tayyare Tizen olduğuna söre, Alman Yarım 1000 seker indirebilmeleri icin hine yakın tayvere kullandıkları an- Tsdir. Girit kücük bir ada okluğu telin, butsda o kâfi derecede tayyare meydanı yoktur, mevcut tnvvare Üs“ teri de kücüktür, Bu sebeple İngilir- ter kâfi derecede hücum tayyareleri havalandırarak Alman tavyarelerinin hareketlerini işkâle imkân bulama - #naşlardır. Ayni zamanda deniz tâyya- ra gemilerini Stukaların bulunduğu harp sahssma sokmak tehlikeli oldu dü İçin, İnrilizler Akdeniz densnmu- sına menmun tayyare gemilerinden de Giridin müdafassında İstifade edile mernletir. . Süpherir Almanlar Girlde gönder - dikleri bu kuvvetlerle üktita etmiye- yök arkadın deha yeni kuvvetler söndereceklerdir. Çünkü şimdiye ke dar indirilen kuvvetlerin mühim bir kasmı ya öldürülmüş, ya esir edil - mistir, Böyle olmâsa bile 7000 kişi ile 20 — 30 bin kişilik bir kuvvetle müdafaa edilen bir adayı işral müm- kün değildir. Almanlarm asker sevki için küçük ve ser! motörbotlarin de- vizden de nakliyat yapmıya çalıştık- Yarı anlaşılmaktadır. Yalniz dikkate şayan olan nokta iktisadi Hafta Lİ ekl NE e Zirai Mahsullerle İhracat Maddelerimizin un Fiyatlarında Görülen Yükseklik - Bir Haftalık İthalât ve İhracatımız irkaç gündenberi ihracat maddelerimizin fiyatları vükselmektedir. İki hafta evvel 38 kurusa kadar satılan fındık “imdi 52 kurustur. Susam 42 ku- rusa, kuru bakla 13 kurusa kadar satılmaktadır. Bundan baska vağ li tohumlerm. bilhassa keten to- kumunun fiyatı da artmaktadır Bu havadisi verdikten sonra, ha- tıra sü sual gelivor: Acaba, mal- Tarmiz pabalılasıvor mu? Ge- cenlerde gazetelerden birinde, İ hu mevzua temas eden muhar- İrirlerden biri, ziraf mahsulleri - mizin fivatlarının pahahlığındar <ikâyet etmisti. demek oluyor ki bu stalin cevabını, bizden evvel bu <ekflde verenler olmustur. Simdi biz. su #ali sormak mec hürivetindeviz: Mallarımız. zan. "edildiği gibi pahalı mıdır? Bunu, su suretle İzah edebili- riz: Pek tabii olarak, normal za- manlara pisbetle zirai mahsulle- »imizin fiyatları vükselmistir. Cünkü ber sevden evvel istihsal masrafları artmıstır. Kövlü. eld” ettiği mahsulü daha pahalı sart isrla pazsra sevketmekte, eski sine nazaran cuval tedarik etmekterlir. i mah- sullerii malivet fiyatlarının neden arttığını uzun uzadıya İ- “ah edesek değiliz. eöinkt bu ar- tısa âmil olan sebepler meydan- Aadır. Bu vezivet karsısında, zirai mahsullerimizin normal zaman - tarda olduğu kadar ucuza satl- masma imkân voktur. Nitekim hirbir memlekette de malivet fi- vatları harpten evvelki seviyede kalmamıştır. Bövle olduğuna göre, harbin vöcude getirdiği tesirleri hesaha Yatmıvarak, zirni mahsullerimi- vin pahalı: ndan sikâvet et- mekteki mânayı bir türlü arlı- vamıyoruz. akikat halde, zirai mah- sullerimizin fivatları, he- nüz değer fiyatını bulmamıstır. Bu msddeler arasında, düne ka“ dar pek ucuza satılanları bile wardı, meselâ: 8 — 9 kurusa ka- dar kuru bakla, 13 kuruşa kadar nohut satılmıştı. Avrınanın vivecek maddeleri- ne karsı olan ihtiyacı malfimdur. Avrupa memleketlerinin deniza- sırı memleketlerle rabıtası kesil. icin, yiyecek maddeleri, sa- t maddeleri kadar kivmetli bir hale gelmistir. Bu vaziyet karsısında bir avuc rohutla, bir ave civi arasında kiymet itiba- »ivla bir fark olmaması lârımdır. “albuki pivasa münasehetlerin - #e hir böyle değildir. Civi, harp —————— sudur kl, simdiye kadar he Alman ve İtalyan. tebliğleri, ne de Berlin ve Roma radyoları bu teşebbüsten bahsetmemişlerdir, - Anlaşılan Alman kumundanlığı da bu tecrübenin yüz- de yüz muvaffakıyetle nelicelenece - dine kani değildir. Eğer bu teşebbüs akim kalıran, © efikârı umumiyeyt bir hayal sukutuna uğratmamış olmak 1 cin, halkt bu hareketten hsberdar etmemeyi tercih etmiş olaerklardır, Thorp, saçsız başında köğit bir külâh, elinde bir kaynana zırıltısiyle gözüktü; — Merhaba, Krozbi! Th Mösyö Krozbi şaşkına dönmüştü. Kaşla göz a- rasında hazırlamıveren yeni tahtına nefessiz çök- tü. Orkestra, Diksi çalıyordu ve numaralı genç — Hey, Allahım! Sizin burada ne işiniz var, ; kızlar, güvertede çepeçevre yürümeğe başlamış” Thorp: — Maki arasında ahbaplarım var, — Arkadaşlar mı? Yoksa kadınlar mi? ” esi olarak. terihce perlek bir mevki tutmuştur. Girit Milâttan evel 3000 senesinden sonra A- nâdoludan gelen Etiler, Frikler ve Litler gibi muhtelif “Pürk zümrelerinin o muhaceretlerivle ilk defa iskân olunmus ve bütün Fare denizinin öbür adalarına nis- beten medeniyet en evvel bura- * da İnkisaf etmistir. Milâttan evvel 3000 — 2400 — senelerine doğru, Giridin şimal — kıyılarında Mochos (Mohos) mev “kiinde Asyadan gelme braki- 'sefal insanların bakır âletleri ve o mezar tipleri kesfolunmustur. Mücevherler, vazolar, ve daha bircok eserleriyle kerdini göste- “ren bu medeniyet. 2400 senesine doğru maden islerinde büvük bir terakki gösterdi. Artık Girit ge-|. “micileri Anadolu, Misir, Surive İle münasebette bulunuyorlardı Finikelilerden evvel Akdenizi bastan basa #erenler, Girit ve micileri idi. Milâttan evvel 1700 “senesine doğru yine Asyadan gel me diğer bir istilâya uğradı. O ı#alarda Giritte türeyen bi “lâle zamanında veni hir zı mevdana epldiği gibi. bie kat daha inceldi. — Her ikisi de... 'Thorp Nina'yı gözden kaçırmıyor; onun narin vücudürü, temiz gülüşünü, ağlamış gibi zamanda gelmesi beklenen ce" ye karşı İntizar dolu gözlerini takip ediyordu. — Hiç düşündünüz mü, Kro; yığın eşya İle dolu koskocaman satı msn? Krozi ark; — Bu bir müracaat ms? Thorp hafifçe gülümsedi. dolaşmıya başladı! a al 4 nümaraya vers: li o değil mi? Ben muhakkak ona vereceğim, Nina nefes aldıkça kemerindeki gümüşlü sır- malar pırıldıyordu, ve göğsünde! ya çiçekleri, bu sıcak akşam havasında, artık ya- aş yavaş solmağa başlamışlardı. 'un işliyen çenesi, burnunun ucunu gör - derecede sarhoş olan ihtiyar Spar, şefi Mösyö Berg, kendisi ve l şibi birkaç kişiyi kandırabildiyse de, neticede, Thorp" miş na'nın kısım İlan büyük. Li ekseriyetle, o kraliçesi seçildi. Başına Mösyö Krozbi namı ra Krozbi var, Ve onları elden çıkarmak için, ne zahmetlere! katlanıyorsunuz, değil mi? Halbuki... “Merkez"de! linamıyan şeyler de olduğunun farkında adaşının baktığı tarafa baktı, ve ora- da Nina'yı gördü, Pek Iyi anlıyamamıştı; Maamafih hemen! kendini topladı ve oruda bulunanları birer 'biper tarafından, Kraliçelik tacı ve bir çekingenlik ese-| yasaktır!,, Oraya kimse çıkamazdı! kendini herkese nemli ve “o büyük eğlen-! Zbi? Satılık bir bir mağazanız) Mösyö Thorp du. Avukat kendi selolancn sb senizel.. En güze bk ki beyaz garden- Ni- akşamın güzellik Erik'le Lilian ikti, ve |Manhattan'ın 2 yürüyüşüyle güverteyi dolaştı dedi.” Orkestra hafif den geçerken Erik onu, belinden yakalıyarek herkesin daha iyi görebilmesi için, yukarı kaldır. Ni ven altında ayakta göstermek için, o emin manker. i, bir hava çalıyordu, Kendi önün- Krozbiyi evine bırakmak için vapur. 225 inci sokak rıhlımında biraz durduktan sonra, tekrar hareket etti. vapurda kalmıştı, Vakit ilerledik- çe, göğsündeki gardenyalar gibi yavaş yavaş sol - mağa başlıyan Nina için üzülüyordu. 'Erik, ara sıra yanından, bir rüzgâr gibi geçerek: — Nasıl, eğleniyor musun, Lille Spurv? diye|medi sesleniyor ve dansedenlerin anafotuna karışıyor- kendine: — Aptallığı bırak işte! Bu senin için, bulunmaz bir fırsattır... diye söyleniyordu. Genç kadın ha- hoş, kocası onu ihmal ediyor... Bundan bir fırsat nerede bulunur? Nina ile tekrar dansettiler, *Thorp, dansederken onun bütün ağırlğiyle kendini ona bıraktığını hissediyordu. Kırmızı bir İlmba ışığı altında onu jı koymamıştı. Yalnızca: — Bütün bunlar, aptallık Stev! demişti. Sesi yorgun ve kırıktı... O, ümit içinden Ninayı bara doğru sürükledi: — Biraz daha içsek mi, dersiniz? öptü.Nina hemen hiç kar- ten ev buki nohüdu, farkivle dısarıva satıyoruz. Demek oluyor ki, zirat mah -| sullerimizin Avrupadan aldığımız. nasi mamülât nisbetinde fiyat ları yükselmemi . Bilâkis, bu mübadele münasebetlerinde mal larımız değer fiyatını bulmamış- tar. İhracat: wvelki gön Avrupa memle- ketlerine 740 bin Uralık *hracat olmustu, Yalnız Alman- “en 538 bin liralık tütün sev- edilmistir. Almanlarla 10 mil »on liralık bir tütün anlaşması aha vanılacaktır. Bu anlasmav» öre, Almanyadan bova ve sını? naddeler alınacaktır. Hafta içinde tütünden başka -n ziyade satın alınan mallar a- »asında kuru mevvalar bulun - waktavdı, Yukarıda da vazdığı- mız mibi, kuru mevvalarımızdan "ndıön karsı her taraftan talen- ter artmaktadır. Yakın zamanla- “a kadar 38 kurux efhi pek ucuz vir fiyata satılan fındık. #on gün Tarde değer fiyatını bulmustur İhrac edilen maddeler arasında kam afyon. kuru sebzeler de vük bir vekün tutmaktadır. Bil hassa kuru sebzelerden nohut. “e baklava karşı her taraftan ta- "ep vardır. Piyasada kuru fasulye. merci- mak mihi mardelerin fiyatları -rtmaktadır. İki hafta evvel 15 vurusa kadar düsen Trabzon mal ları, simdi 18 kurusa satılmak - *adır. Fiyatların vüleselmesinde - <ans verileceği hakkında bir şa- “la cıkmasıdır. İthalât: thalât bahsinde, kahve tir- yakileri icin bir mülde *alâkki edilebilecek haber sudur: İki güm evvel Misırdan İskende- türle 30 bin çuval kahvenin ge Ni Normal zamanlarda, mem- etimizin kahve ihtivacı 60 bin suvaldı. Bu hesaba göre, son de- fa olarak gelen kahve, piyasada kahve buhranını ortadan keldi- racaktır, Esasep Ticaret Ofisi- nin de elinde 500 cuval kahve Hılunmaktadır. Bundan baska. Mersinde de 600 cuval kadar kahve bulunmaktadır. Acaba, bu kadar kahvemiz o)- duğu halde, vine kahve bulamı- yanlar olacak mı? Bu sualin cevabı da şa olabi- Tir; Sayet kahve tevzlatı mü - kemmel bir surette yapılırsa mevcut kahveler, ihtiyaca kifa- vet edebilir. Hiç kimse kahvesiz kalmaz. Tevziatın mükemmel bir surette yapılması icin simdiden hazırlıklara baslamalıyız. Son günlerde İngiltereden İs- enderuna mühim miktarda mal selmistir. Bunlarm arasında ka- Tav da hulunduğundan bühsedil- mektedir. i Hüseyin Avni, fiyata nisbetle birkac | i fiyatla satın alınıyor. Hal-| kücük bir fiyat | xi seben. bu malın ihracına li- SPok: Bu Haftaki Maçlar sma yarın Seref. pazar güni Fenerbahea stadlarında devam adilecektir. Fenerbahcenir gecen hafta nkarada yantıkları oyunların wans'ı olacaktır. mirsnor takımları öymuscaklar - #ır, Bundan sonra Galatasaray ile Genelerbirliği karsılasacaktır Cezasının kâfi pörülereği hak Uni alvin cihetle, bu hafta alması kuvvetle muhtemeldir. İzmirde Altınordu ve Altay ile karşılaşmak üzere Besiktas ve dırma tarikiyle İzmire hareket sdecektir. Bisikletçilere ziyafet İstenbul Bölgesi 19 Mayıs bay ramı münasebetiyle İstanbul - Edirne - dün öğle vakti Novotni lokan tir. Nese ile yenen yemekten sön- mümessili Süreyya tarafından - |kaymetli hediyeler verilmistir. Yeni Tiftik Fiatları Ankara, 22 (TAN) — Ticaret Vekâleti tiftik fiyatlarını tayin ve tesbit eden kararnameyi ko- ördinasyon heyetine takdim et- mistir. Kararname önümüzdeki günlerde ilân olunacaktır. 'TOPLANTILAP Şişli Hatkevinden: 28 Wayrs Pazsr- tesi günü sat 17 de Evirsiz salonun” da Yardım Sevenler Cemiyeti İstan- bul merkezi adına Halide Nusret Zor- tuna tarafından o (Cephe gerisinde Türk kadmı) mevzuunda bir könfe- vans verilerek va Göşterit, şubemiz #arafından da (Hedef) piyesi temsil edilecektir, Herkez gelebilir, LL Birleşik Amerika Tarihi Tefrikamızı yazılarımızın çok. luğu dolayısiyle bugün koyama- dık. Özür dileriz. Milli küme deplâsman macle- de Bu haftaki maclar Galatasaray İlk olarak Fenerbahce İle De- kında Genel Direktörlükee veri- Vecek karar bir dün yelesi Ne nerli Melihin de takımında ver İstanbulsnor da bu sabah Ban- İstanbul yarışına İsti - rak eden bisikleteiler şerefine tasında bir öğle yemeği vermiş- fa, derece alınlara Federasyon! 2.5.1 — BUGÜNKÜ PROGRAM 730 Program 1840 Şarkılar 7.33 büzik (PL) | 1900 Konuşma 745 Haberler i# 8,00 Müzik çeri | 0918 Tepanyal ba Ms. “ae nn 1830 Haberler : 1945 Orkesiza 1230 Program © | 2009 lee ee 1233 İncesaz a Haberler 2045 Semaller 1300 Müzik (p1,) | 2100 Memleket 13,15 İncesaz çen 18,30 Müzik (px) | 27.10 Temsil x 12.00 Orkestra 11800 Program (o (2230 Haberler 18,03 İncesz O | 2245 Orkestra 1830 Ziraat tak -| 2315 Cazbent vimi 3325 Kapanış MEVLÜD Merzifon tüccarından merhur Murat Ferendecinin oğlu Abbs Ferendecinin ruhuna ithaf olur mak üzere Mayısın 25 inci Ps zi? günü öğle hamazmdan sor ra Üsküdar Doğancılarda par karşısı Nasuhi Tekkesinde rev lüdü şerif kıraat olunacağında' akraba, ahbap ve İhvanı dini teşrifleri rica olunur. Okuyan!z Mehmet Öncü, Duacı Ercüment. TEŞEKKÜR Aramızdan ebedi gaybubetivle bizleri yels ve elemde bırakan refikam, annemiz, kardeşimi Azra Arpat'ın cenaze merasimi- pe bizzat teşrif edenlerle telgraf. mektup ve telefonla hissiyatımı- za İstirak ederek teselli ve tazi- yette bulunmn bilcümle akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı teşek- küre teesstiratımız mani olduğun dan minnet ve şükranımızın arzı. na muhterem gazetenizin tavas» sutunu rica ederiz. Doktor Mehmet Necdet Arpat, tiye Nâzım, Müslüme Reşit, DOĞUM ismi takılmıştır. Ömürlü olsun. HALKEVLERİNDE ; Sarıyer 1941 cumartesi günü sast (1840) dx Evimiz salonunda muharrir Suat Der- viş israfından bir konferans verilen cektir, Herkes gelebilir, » Şehremini | Halkevindeni o Evimiz kütüphanesi pazar günlerinden maa” da her gün öğleden evvel 10 — 13 ye ve öğleden snra 14 — 20 ve kan İdar açtır. gmeezZARAH (MARİE Mevsimin en büyük ve ŞARKSİNEMASIND Emsalsiz bir muveffazryet kazanmakta ve tükdir alkaşlarını topla maktadır, Suareler için Dalma yerlerinizi evvelden aldırınız. Ufa Film LEANDER STUART) en müfiteşem filminde. başkasın... diyordu. ilian gururla güldü: de görebiliyorrmuşsunuz, sini severim. — Üşüyor musun? — Hayır, Aksine, ateşim var. Doğru söylüyordu. Haftalarda! teyli sevmezdi... Lilian'ın o et da güzeldi... kaptan köprüsüne giden merdi- duruyorlardı: — “Çıkmak kıyıda inliyor. ey SOCE ŞEriypor, ziyorsun... Çeviren: Ha - Ça ve ona madeni bir levha hali veriyordu. Erik: — Bugün neler oldu sana, Lilian? Adetâ bam- — “Eski çamaşır, lafımı çöp tenekesine attım, işte o kadar... İle, şaşıyorum, doğrusu; meğer $iz Za cevap Lilian için fazla ağırdı, Cevap ver- Erik kolunu mankeninkinin altına sıkıştırdı: biraz ateşi vardı. Bel kemiğinden aşağı ürperme- ler hissediyordu, Fakat elleri ve yanakları atı gibiydi. Bu, yüzüğün ve ona bağlı, £€lip geçmiş tehlikeli ariların neticesiydi, Erik: — Ateşin bana da geçiyor! dedi... İçmişti, fakat pek te fazla değildi. Çünkü kok- Buna rağmen bir kadını “Tethe,, kalkışabilmesi için, ona bukadarı da kâfiydi, Bü- tün mafsalurında, — Bana üzün zaman naftelinlenip, bir sandı- ğa hapsedilmiş gibi, geliyor sanki bugün. İyiceİsonunda, veya bütün bir haftadan silkelenip, tekrar işe yarar bir hale gelmişe ben-İberaber küçük bir seyahate çıksak? Ne dersiniz? “Bırakın bunları, Erik, Bunlar boş Jâflar... İyors No, 28 le cevap verdi: hissediyorlardı. dolayarak, onu deliyordu: — Sahi mi? Lilian güçlükle işitilebilen gayet yavaş bir s€s- Kendilerin! bir müddet daha tutabildiler, ara- larındaki havanın elektriklenmiş gibi titrediğin Sonra Lilian, kollannı boynun: öptü. Bu, uzun, aç bir öpüştü. Ay, küçük bir bulut parçası arkasında kaybol #uştu, biraz sonra yine göz onun boynundan çektiği zaman, Erik biraz sen tü, Lilan kolların — Buna ne manâ vereyim? Lillan: — Hiç... Hiç bir şey değil! diyerek dışari çıktı, Erik titrek bir sesle; ii — Daha bir dakika! Bir dakika kal, ne olur?, — Siz? Biz kim? diye yalvardı. — Siz, erkekler... Ay bulutların — Konuşurken, yalnız kendime hitep ©dilme-|iki yabancı Stev Thorp: arasından synlıner merdivene gölge düşmüştü. — Buradan geçilemez, Nina. dedi. — Zaten hep böyledir. En güzel, ama en güze! yerlere hep münasebetsiz levhalar asarlar! , Thorp alaylı bir eda ile: — Haydi, haydi!.. dedi. Böyle “sol,, lâfları şim mberi hakikaten |di bırak! "Thorp, lâmba ışı; beyaz kesildiğini manlarda böyle ve sinir sârsıntı- dı. Gerçi Lüsi de dudaklarını boyardı Nina'nın Erik'le Lilism'ı © merdiven altınla gi sını duyuyuordu. Hem de, Allahım! O ne kadarİrüp görmediğini bır türlü kestiremiyordu. Döndüler, ve yan merdivenlerden tekrar bata © İindiler. Her yanda sevişen çiftler görülüyordu. ğında, Nina'nın dudaklarının bem i farketti ve birden bire kafasın- dan acayip bir fikir geçti. Lüsi ile evli olduğu za- şeylerin katiyen farkına varmaz ama... Damdan düşer gibi: Bu teklifi iti — Ne düşünüyorsunuz, Nina? Şöyle bir hafta istifade ederek bana, neden tam bu sırada Yapı Da Selma Arpat, Nâzime Arpat, A. Muharrir ve musahhih Sev. fettin Orhanm, dün bir kız ev- lâdı dünyaya gelmistir. Hüsniye Malkevindeni 74 Mayıs IFAFESİYE ELM PM J i , i , ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: