19 Mayıs 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

19 Mayıs 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 1 Sana 2800 Kr, 750 y ie " —-” gs“ w ” 1 " .. e” Adres değiştirmek (28) kuruştur Harkof ve Kerç Muharebeleri Yazan: M. ANTEN ee ve Harkot berpkeri dünya efkâri umumiyesini en çok D- glendiren meseleler olarak devam ©- diyor, Alman resmi tebliği, Kerç şeh- rinin ve İlmanının işgal edildiğini ve bu yarımadadaki Kızılımdu kuvvet- lerinin imha veya este edildiğini bir- kaç defa ilân ettiği halde, son Sor- yet tebliğleri Ruslarm Kerç şehri ci- arında hâlâ mukavemet (ettiklerini Jâirmektedir. Almanlarm Kerç ta- arrusu irter beklenen büyük taarru- sun başlangnet, ister buna bir hazır- lık harekeli olsun, Almanlar, ba ka- dar dar bir sahada munzam zehli kuvvetler ve binlerce tayyare hare- kete geçirmiş olmalarina rağmen, on sünlük bir gayretten sonra ancak elli miş kilometre | lertiyebilmişlerdir. Su keyfiyet, bu tanrrumn geçen s8 eki yıldırcn barbine hiç de benze- nediğini göstermektedir. Almanların Kerç'de çok miktarda kuvvet ve harp rslsemesi yığarak, kaş ricati dola- siyle Alman milletinin bozulan ms neviyatmi yükseltmek maksadiyle bir muvaffakiyet kazanmak istedikleri issedilmektedir. Bunun için bütün mihver matbusü, bu mahalli mahi- etteki muvatfakıyeti büyük bir za- fer olarak İlân etmektedirler, Kıflordunun o Harkof taarruzu da, #lmdiki halde, geniş ölçüde bir tanr- ruz hareketi olarak görünmemekte- dir, Müttefik kaynaktarmdan gelen be- *rlere göre Almanlar Harkot böl- inde, Kafkasyaya karşı büyük bir orruza geçmek makssdiyle pek cok ktarda harp malzemesi | tahşlt et- işlerdir. Mareşal Timocenko Alman arın bü hazırlıklarını bozmak ve bü sarruza mâni olmak maksadiyle der- il bartkete geçmek Tliumuu duy- vuştur, Bununla beraber, bu tasrruz nxişmt edebildiği takdirde, Alman edularınin sağ cenahlarinm tehlike e düyeceği ve hattâ Kızılordunun koi işgal eğerek taarrumu dahs eriye doğru inkişaf ettirebilirse, bir ni Tagamrok'a dayanan, bir kem: da Kırmda bulunan Alman kuvvob- lerinin umünd bir rieate mecbur ol- maları ihtimali de yok değildir. İngiliz kaynaklarından verilen ma- ymata göre 180 kilometrelik bir ephe boyunca vukua, gelen bu taar- razda Sovyet kuvvetleri 20 — 60 ki- gnetre derinliğinde ilerlemişlerdir ve imdiye kadar 12,006 Alman askeri, 00 tank, 200 top ve 700 kamyon tah ip etmişlerdir. Bumlardan başka yüz- lerce top, mitralyün, tank iğinam ei- mişlerdir. Almanlar ba tsarraru dardurmak maksadiyle büyük £ mikdarda ihtiyat otörlü kuvvetlerini kullanımya mec. bur kalmışlardır. Yine ayni kaynakta ra göre Bu cephede Rusların çok bö yük Klin Voroşilof tipindeki tanklarla beraber 50 tonluk üç kuleli Ameriken tankları ve İngilizlerin Valentin ti gindeki tankları iştirak etmektedir. Kasları pike tayyareleriyle beraber en son sizlem (İsgili; ve Amerikan tayyareleri de Alman motörlü vasıta. larının tahtibinde büyük bir rol oy- namaktadırlar, Gene İkinci Cephe Şark ceşhesinde harekât şiddetler. diği bir sırada İngiltere ve Amerika- da, Esinci cephe açılması meselesi & sesinde daha büyük bir ssrarla datuk maktadır. $. Crippa, söylediği yeni bir nntuk- ta ba cephenin açtimasını bütün süt. tefiklerin istediğini, | fakrt düşmana faydalı maltmat vermemek için bunan ne şaman açılacağını söylemiyeceğini, bildirdikten sonra Sovyet Rusyaya son haddine kadar o yardımda bulunuldu. inu Hâve etmiştir. Bir Amerikan telgrafın göre kış ayları içinde şimal Ymanları vasrtasiy. Sovyet Rusyaya 1,5 milyon ton a) kırlağında harp malzemesi gönderik miştir, İran yolu ile gönderileri malze meler ba yeküna dahil değildir, Anglo « Sukson gazeteleri ikinci cephenin açılmasının deniz nakil va srtalarmın mikdarı le çok yakından Saman içindir ki incil moi Bunun içindir programda bilhassa son zamanlarda büyük inkişaflar o kaydolunmaktadır. J H HH ekonomisinin en zor taraf larmdan biri istihlâki karşıla. Miyan zaruri ihliyaç maddelerinin iç timai adalet ölçüsiyle tevzti fiyat ar taşının saruretler üzerine çıkarılma. Basıdar. Harp ekonomisinde | servetin ha yat seviyesi farkı doğuran rolü, mev. cudu normal İhtiyacı karşilamıyan gıda ve giyim madlöleri üzerinde durmalıdır, Bu da ancak istihlâk mü. rakaberiyle temin olunab'lir. İstiklâk mürakabesi, filli fiyat kon- trolünün de tek yoludur, Arsın te lebi karşılamadığı yerde istihlâk mü. rakabe edilmez ise fiyatım kontro lüne asla imkân yoktur. Aksi iddi. lar kiğıt Üzerinde kalmıya mahküm. dur, Kendimizi aldatmaktan başka fayda vermez. Kâr hadlerinin tesbiti, buna tecavüzün en şiddetli ceza hü- kümlerine bağlanması gibi tedbirler, sü üzerine yazılmış yazıya benzer, Fiyat yükselişinin sn mühim une Ta, isteği karşılanmıyan noksanlıktır. Bu noksan müstehlike müsavi fada kârlkla taksim edilmediği takdirde. müstehliki letifçilik, taciri geniş ka. zanç harm bakımından melek faczet tiğimiz halde bile ve tevzi adale kurmıya ve me de aftışı önlemiye imkân yoktur, Normal ihtiyaçların. dan yapacakları fedakârlık nisbetini bilmiyen iyi niyetli müstehlikin mu tat mikdarda ihtiyaç maddesi alması -ibtiyaer karşılamıyan eşyalardr en sona kalanları bu maddelerden tama: men mahrum bırakabilir. Nerede aldı ki müstahsil, fabrikaer, tacir ve müstehlikten başlıyarak her genel halkı bu kadar fevkelbeşer telâkki etmiye imkân bulunsun. ** İsthlük mürakabesi; dile kolay gelen bir işir. Henüz seviyesi derecede yükselmemiş, me. lık zaruretlerin! duymamış, ferdi hod gimliktan feragati biran hatırdan ge. girmemiş İnsanlardan mürekkep bir —emiyette bu usulün & ğ meydandadır, Bu kusuru cemiyete yüklemek çok ham olur, Fakat çokluğu böyle olun ca azlığı cemiyet üstündeki ba leke Yi kaldırması mümkün değilör. Biz, bire benzemiyen o cemiyeflerde iyi Netice veren usulleri, bünyemizin ka biliyetine bakmadan #ynen almanın yararlarını şimdiye kadar acı duya. fak anlamış bir milletiz. “İdiosyngrasie” bazı en iyi Hâçlara karşı maddi bünyede hasıl bir re aksiyon doğurursa içtimai ve iktısi. A bünyelerinde başka bünyelerinde &. Yİ netice veren tedbirlere karşı “idio. #yngrasle” «i vardr. Bizde, terrik besiz ilmin büyük bates: bu basit hakikati anlamamaktı veyahut anlı mak İstememesindedir. » İ öhlâk mürakabesi ancak vesika veyahut yeni tabiriyle karne we Myle temin olunabilir, Memleketimi. sin büyük şehirlerinde mahdut mad. deler üstünde biraz zahmetle tatbik kabiliyeti olan ba usulün, köylere kadar götürülmesi mümkün değillir, Bu realite göz önünde tutulduğu takdirde karne usulü memleketimizin her köşesinde tatbik kabiliyeti olan bir tedbir olümaz, Karne usulü de ber yere götürü Temezse biltün içtimal smıfları ku caklıyan koruyucu tedbirleri kurmak imkânsızdır. Hayata çeçmiyecek teorik, şömuk İü telhirlerin kuru tesellisi ile yaşan maktan, halkın bu nevi icrsata kars emniyetini o kaybemekense en çok mustarip smıfı fülen koruyacak der deni cemiyetlerin. karşılıklı fedakâr. ——. çerçeve! tedbirler tercih edilmelidir. Alp yürüyen hayat pahalılığında Tefrika No, 32 Ve nihayet Büyük (o Rritanya ile Hindistan Türkiyeye karşı yalnız başlarma dövüşmüşler, bütün ağırlı- ğa yalnız başlarma mukavemet &t- mişlerdi, Mezopotamyada 400,090 ve Pilintinde 300/000 kişilik ordularımız hareket halindeydiler, Bu kuvvetler Türk ordulartnın dörtte üçünü imha etmişler ve harekette e bulundukları bütün havaliyi istilâ etmişlerdi, İşte üç buçuk senelik bir geyret- ten, topyekün 1.750,00 kişi kaybet - tikten, altı buçuk milyon tonluk ge- imiz battıktan sonra elde ettiğimiz Amerikalılar, “Hürriyet gemisi 4* is. mini verdikleri tek tipteki nakliye ve- purlarmın inşa müddetini çok azalt #uşlardır. Şimdi bir geminin 90 gür de ingasr mümkün olmaktadır, Hattâ, bir Amerikan tezgâhı 60 br gemiyi tamamlamak suretiyle rekor kırmıştır. Haber verildiğine göre, ö- nümüzdeki hafta içinde Amerikada 80 yeni gemi birden denize indirilecektir. Litvinof yaptığı bir beyanatta Ame. #kanm barp gâyrelletinden menmuai. yetle bahsetmiş ve haftada 1000 tay- yarenin yapıldığını ve sene sonunda 3 milyon tayyarecinin yetişmiş olaca ğı söylemiştir. Fort tayyare fabrikası faaliyete başlamıştır. 12000 metre uzunluğunda ve 400 metre o genişliğinde olan ve 000 smele çalıştıran bu fabrika ge ce ve gündüz faaliyette bulunarak sa. atte bir tayyare yapmıya başlamıştır, netice, Bu olaylar ve bu rakamlar gelecek nesillerin hayranlığını çelbe- decektir. Müstefik ordularm genel ilerleme. lerine ait ilk safha 3 Eylölde bitmiş sayılabilir. Fakat Bapayme'da kaza - nlan muvaffa'nıyet dahs mühim bir safhanm açılmakta olduğunu başlı mandan Foch'a ilham etmişti Müttetiklerin üçlü müthiş taarruz- ları haztrlandı, Bunlardan biri Me- jiüres istikametinde Fransız ve Ame- rikellar tarafından, diğeri Maubeuge istikametinde | İngilirler tarafından, üçüncüsü Gand istikametinde bu &ç müttefik tarafından yapılacaktı, Bu tamrruzun tarih! Eylülün sonu olarak tayin edildi, Bu tasrrüzların ilki ve en mühimmi Amerikalilar tarafmdan Saint Mihisl üzerinden (yapılmıştır. Alman ve Avusturyalı işgal İcuvvet - arp Ekonomisinde Kooperatiflerin Rolü Fiyatlar Nasıl —— çöfend Mürakabe Edilebilir? (Döküld Me e R. Yazan: Nazmi Topçuoğlu en çok müteessir Olan sınıf, geliri değişmiyendir. Bugün bu srufın (4 len korunması lâzımdı?, Harplen ev. velki huyut seviyesini tutabilecek ka. dar geliri artanları şimdilik ihmal etmekle içtimmi adaletsirlik olmıya, cağım söylemek mübalâğalı değildir. Hayat pahali; Me mücadele pilin. larımızı bu müsbet sahaya indirecek kadar tevarun (o götürmek İmkân bulabildiğimiz takdirde bugünkü ı» tırabın büyük bir kısmını ortadan kaldırmış oluruz, İşte istihlik kooperatifleri bu sö- hada çok muvaffakıyet vaadeden or ganlardan biridir. Danimarka müşter biitün dün. yada, kooperatif hareketi evvelâ ize thlâk sahasında başlamış en büyük muvaffakiyet ve genişlemesini bura, da göztermiştir. Memleketimizde, ba alandaki tecrübe vesefle söylemek lâzımdır kk taklitten İleri geceme miştir. Ankara memurlar kooperati fi, İstanbal Belediye Memurlar Ko- Operatifi, Denizyolları Kooperatifi gibi,,, Hele kooperatitçilikle hiç a. lâkam olmaksızın İstanbulda koope. ratif ünvanını taşıyan bekkaliye mü. esseveleri, profasıları dnlalete sevke. decek sahte ünvanlar başka bir gey değildir. Ankara Memurlar Kooperatifi kın mer mahdut o mesuliyetli | sermaye sirketi ve kemen de kooperatflir. Bu, bizim kitaba uydurma zihni yetimizden çıkmış sermeye ve koo. peratif balltası bir şeydir. Harpten evvel ba milessese bugünkü vazi, İstihlâk Mürakabesi Fiili Fiyat Kontrolünün Tek Yoludur. Arzın Talebi Karşılamadığı Yerde İstihlâk Mürakabe Edilmezse Fiyatıda Kontrol Edilemez. Aksi İddialar Kâğıt Üzerinde Kalmıya Mahkümdur, Kendimizi Aldatmaktan Başka Fayda Vermez yetini iyi bilmiyorum. ortaklarına veresiye mal vermek sureliyle hem kenline silâh çekmiş ve hem de s5 tihlâik kooperatifini kısmen bir kre di kooperatifi büline sokmuştur, Hab baki İngiliz kooperatiiçiliği istihlâk sahasında peşin müsmeleyi koopera. tilçiliğin değişmez esaslarından biri telâkki eder, İstanbul Belediye Memurları Ka. operatifi daha büyük bir dalâlete dü serek bu güzel teşebbüsü maaş kır. mâ müessesesi haline getirmiştir, Bu kooperatifler doğdukları gündenberi koltuk değneği ile yürüyen âli birer iklısadi müessese olmaktan kartala. mamışlardır. Bizde istihlik kooperatiflerinin muvaffak olamaması İş başında iyi militanların — bul prensiplere sadakatsizliktendir. rel maslahat, kitaba uydurma zihni yeti prensipleri yıkmakta, doğuşunda veya yürüyüşünde müesseseleri de- jenere etmektedir. Mevcut istihlâk kooperatifleri sizlerinin şartlarına uygun miesse. seler olsaydı buğün değişmez gelirli hizmet erbabınm toplu bulunduğu Ankara, İstanbul gibi baş şehirleri. mizde, bu zümrenin bugünkü slm. tılarıcın büyük kısmı hafifletilir, bu alanda genişleme ve gelişmenin sağı lam temeli, canlı misali olabilirdi, Harp zamanında faaliyetini yalnız ortaklarına tahsin o edecek İstiblâk kooperatifleri, mahdut ortak allele rin gıda ve giyim maddelerini günlin #aruretlerile miltenasip mikdarda ör. taklarının gelirine elverişli güdümlü bir Fatla temin edebilirdi Harbin ne kadar devam edeceği belli olmadı. İma göre istiklâk kooperatifleri teş. kilât bugün hâlâ ehemmiyetle ös tünde durulması zaruri mevzulardan biridir, HKTISADI YORUYUŞ sen) LOKMAN KANDA TUZ Ba sene kış mevsimi şiddeti olduğu gibi, yazın sıcaklarda öyle olacakmış, diye rivayet ediyorlar... Bu rivayetin doğru çıkacağına şimdiden kimse hile. medemetse de, bir tareftan böyük muharebenin, bir taraftan du dünyanın bazı yerlerinde zelzelelerin hâlâ de vam ethekte olduğuna bakılırsa, güne sin lekesi hâlâ kaybolmadığı anlaşıldı. dinden, kış mevsiminde çiddetli se duklara sebep olan ülkenin yaz mevsi- minde de ş#idetli sıcaklara sebep © lncağı rivayeti büsbütün de yabana 2. alamaz. , Şiddetli scaklarm fens tesirlerin. den biri de kanda tuz misbetini azalt, mak olur. Şiddetli sıcağın insana bay gınlık verdiğini / herkes bilir, Bunda doğrudan doğruya swcağm tesiri varsa da, cak İnsanım kanındaki tuzun hir betini azaltarak da baygınlığı arttırır. İnsana kuvvet veren, böbrekler ür- tündeki guddelerdir, Onlar da tusle işlerler, taz bulamayınca vöcede bil hassa ağalelere kuvvet veremezler. Onun için kanımızm etyunda onların işine yetişecek nisbetle tuz bulunmas' tâzımdır. Bu nisbet mormal de, binde 5,60 gram yakınlarında, yani bi. caz daha fazla, biraz daha eksik ola. cak devam eder... Kanrmızda tuzun işi zaten, yalnız böbrekler üzerinde god. deleri işletmek değildir. Tur, vücudün çindeki sulu maddelerin dönüp dolap. ması, vicudün yolunda beslenmesi £- çin de Türemladar, Terin de tuzlu olduğuna, şüphesiz. bilirsinir.. İnsan (şiddetli sıcaklarda cok terleyince çokça da tur çıkarını ZAr Jeri burada baskına uğramışlar, müt- tetikler arasında muvasala derhal te- min olunmuştur, 18 Eylülde 3 ve 4 üncü İngiliz or- doları külli kuvvetleri. Hindenburg mevzilerine yüklendiler, Bu savaş çok çetin oldu, İngilizler beş kilomet- re ilerliyerek 12,000 esir ve 100 top aldılar, Fakat büyük rayiain uğra- muşlardı, Bu sırada İngiliz orduları- nm sağtndan bir baskın hereketi yâ” pan Fransmlar, o Almanların ricat plânlarını bozmuş ve o muvaffakayeti temin etmişit, 10 Eylül 1918 gecesi Hindenburg hatti 30 kilometre eninde ve 11 kilo- metre derinliğinde yarılmış ve bu hs- reket İngiliz Genereli Halg'in eline 18,500 esir ve: 300 silâh geçirmişti, Eylülün başından 9 İlkteşrine kadar İngiliz rayiatı 200,000 içindeydi, Erin- denburg hattımı ele geçirmek için Ta- pilin taarruz 5500 subay ve 133,700 ere mal olmuştu, Merkezde ve Iki cennhtaki taarruz Almanların aradaki hatları da tahli- yeye mecbur etti ve müttefik ordulür onlarla sıkı teması muhafaza ederek takibe koyuldular, Bu tanrrüz ve bü takip Almanların YE YETEN AZALIRSA... “Terle tur çıktıkça kanım terkibindeki tiz azalır... İmsan terlediklen sonra sıhhatlerine dikkatli olanlar vücutlr irmr karuladıktan sonra dikkatli © Buyanlar kurulmadan. bir çok en çer, O su kana karıştıktan sonra ka vüyu çoğalacağından, o vakit kandaki tuzun nisbeti daha azalır... Onan için şiddetli sıcaklarda © insana baygınlık gelirse, yalnız su içmek fayda ver mez. Kandaki tuzun fazlaca çıkması yal mız terlemekle olmaz. Fazla toz çık| masma sebep olan hastalıklar, rahat- sızlıklar da vardır... Sonra da çok ter. lemek yalmz şiddetli sıcaktan gelmez. Meselâ sporcular, srcak olmıyan mev. simde urun müddet spor yaptık. ları vakit çok terlediklerinden onların kanımda da tuz nisbeti azalır. Sporcu lar kanlarımdaki tuz nisbetinin arak masmdan dolayı bayılmasalar bile, (kendilerine büyük bir yorgunluk ge lir... O büyük yorgunluğu geçirmek İ- çin sporculara tuzlu su içirirler, Sporcu olmıyanlarm yazım şiddetli mıcakların tesiriyle, yahut başka her) hangi bir mevsimde ve herhangi bir sebepten, çok terliyerek, kuvvetsiz, halsiz kaldıkları vakit tazlu su içmeyi batırlarına getirirlerse iyi olar. Bir litre suyun içersine bir kahve kaşığı kadar tur katmak yetişir... Yirmi dörü sazt içinde insan © turlu sudan İki litre kadır içebilir. Tuzlu su içerek kandaki turun / nisbetini arttırmaya vakit olmazsa, hekim yetişir, tuzlu suyu doğrudan doğruya kan damar. arma şırmga eder, ER! ittifakına dahli olanlar Üzerinde der- hal tesirini göstermiye başladı, Evve- ti Bulgarlarm cephesi söküldü. Alman muksvemetine indirilen katl darbenin daha usaklarda tesiri ol- mamak kabil değildi, Müttefikler ev- velâ birbirinin arkasından gelen Al man zaferlerinin, nihai bir zafer ol- masına üni cirakla fktifaya mec- bur olmuşlardı, Bütün bu zaferler Almanlara kati neticeyi temin ede- medi, Şimdi sira onları yıkmıya gel- mişti, Fakat büyük muveffrkayetler side eden bu kuvvetli çemberi kır” mak kolay iş değildi, Apenk bu çer- berin zayif halkaları vardı, Bu bal- kalardan biri Bulgar halkasıdır, Pil- bakika bu halka kopmak üzereydi Bu halka kopunca o kalın ve kud- petii zincirin bağları gevşiyecekti, Bulgarların inhilâli, orada Bulgar- lara yapılan tasrruzların bir neticer! olmamıştır. Fransada Alman ordula- emin uğradıkları mağtübiyetler bu inhildilin ve maneviyat bozgunluğu - Bun başlıca #railiydi, 15 Eylülde Bul. garlarm bu hali gözönüne alınarak Selinlirten Üstüp şehrine doğru bir Ileri hareket tertip ettik, Bu taarrı- ru yapan ordu, dünyanin en karışık “gi ŞEHİRDEN RÖPORTAJLAR iği üğü Buğdayları Bir ok hane çeri girdiz — Beyefendi, dedi, siz milletin gözü, kr lağı, dilieiniz; görüp, işilecek, yazacaksınız. Bu kebazeliği niye görmüyor, niye duymuyor, niye yazmıyorsunuz. Dut iş billül gibi sesinizi kesmiz. gö kiz yummaş oturuyorsunuz. Sinirli riyaretçiyi teskin ettim, © turn: — Ne var, ne olmuş? Diye sordum., — Ne olacak efendim, dedi şura. da, burnunuzun dibinde, Sarsyburnan. da, denize vapurlar dolusu buğday dö küyorlar da hiç tınmuyorsumuz, biz, günde yüz elli gramcık ekmekle hı- #r neşir olup darurken böyle tonlar ca buğdaym lyan zebil olması günah değil mi? — Herhalde bir yanlışmız olacak, buğdayı denize dökmezler. Hele isi cahat edin, bir tahik'k edelim bakalım, — Tahkike ne lüzum var efendim. Şuradan on kuruş verip atlayın kayığa, gidin bakın Saraybürmana, — Hâlâ dökliyorlar mı? — Hayır, dökmüşler, gitmiş, — Kayıkla gidersek ne görürüz? — Buğday denizin yüzünde, yüzüp duruyor, Gözlerinizle görür, bir de fotoğraf çeker, isbatı milden eder. siniz. Güldüm: — Size yanlışınız olacak demiştim, haklı imişim. Buğday denizin yüzün. de durmaz, batar, O buğday değil, pi rinç kabuğudur, o Fabrikada içindeki pirinci almışlar, kabuğunu denize dök. #nüşler, akıntı Haliçten çıkarmış, © vaya götürmüş, *» Gnl ritimında serbestçe konu şuyorlar: — Bandırma iskelesine kokudan va. vur yaraşamıyormuş. Arpaları çürüt müşler, denize o dökmüşler, onlar da kokmuş, bütün sahil leş gibi ou yormuş. — Ya Derince sahili buğday dolu, — Konya silosunda böün buğday #mlenmiş, hepsini gübre diye tarla lara dökmüşler, — Başımıza bir toprak ofistir çık- tu, bize mahsu'ü küflendirip yediriyor. Evvelki gün bir ekmek aldım, vallahi İ yenilir, yutulur şey değildi. Bir dilim ekmekte küfsüz bir lokma bulamadım. — Hn önü iskelesini. Karsköy sö hilini görmedin mi? Haydarpaşadan 6ökülen küflü buğdayları dalgalar sö rüklemiş, hepsini Köprü altıma yay- Lo » İN Dikici oldağu | tramvayda si Görme arpa, bir arkadaşrna hiç Yazan: SAİD KES İçin Denize İddia Edilen n Hikâyesi Sinirli Ziyaretçinin Anlattıkları — Galata Rıhtımındaki Konuşma — Bir Bakkal Tramvayda Neler Söylüyordu? — Aslı Olmayan Şayialar — Din 92 kuruş tan bir çuval pirinç aldım. Yüzden bi LER | rer ikişer okka bütü müşterilere dağıt tm. Dükkünda dar. duramayız ki, — Yahu niye böyle bu? — Niye olâcak, kardeşim, hepsi © e sınbarında çürüülüyor, Trakyaya gönderilen 300 ton pirinci evvelki gün Trakya ticcarları Antalya ambarı va sıtasiyle iade etmişler. Sebep? Çünkü hepsi küflenmiş, çürümüş, Yenmez has le gelmiş, — Acaip. — Acaip ya, Şurada Unkapanmda bir ardiye var, içinde 300 çuval bul gur var. Küflenmiş, Tavuklar bile ye miyor... — Sebep?, — Sebebi var mı beyahu, Dağıtma. yorlar ibadullaha,, Olduğu yerde çürü vüp gidiyor. Vallahi burün Vali bana in versin, İstanbulda böyle 20. 30 bin çuval çürümekle olan mal bula yam, SE yü muhavereler teker teker bütün İstanbul halkı | tarafından iki üç aydır durmadan işitilen ve dinle ailen rivayetlerdir, Piç birinin aslı olmasma İmkân bulunmamasına rağ men içimizde bunlara inanmıyanımız. da pe kazdır, Pilhakika fırmcmnın hiy lesi yüzünden yediğimiz küflü ekmek, deniz yüzünde gördüğümüz çeltik ka. buğu, isim, adresi sikredilerek anlatı, lan hikâye bilgiçlik satme kistiyen ka. ğırkıların uydurdukları bu rivayet leri bir dereceye kadar doğraya çıkan rr gibi oluyor. Fakat her aklı başım da adam bilir ki, bilbassa böyle sa manda denize değil tonlarca, bir ta neçik bile buğday, arpa, darı, hasıl yiyecek namına bir yey atılmaz. Bir kere bunlarm — küflenmesine meydan verilmez, Sonra da küflenmesi için 28. man yoktur, Çünkü mahsul her gün #77 Devamı; Sa, 4, Sü. 1 Pek Meraklı ve heyecanlı Roman KESİK BAŞ Büyük MM Remsncimiz Üstad HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ih en son basılan bir romanı ©- İup her srıf halk arasmda pek çok okunmakta ve #atılmakta dır, Okuyucu eline aldığı bu ro- manı okuyup bitirmeden rahat etmemekte ve Romanın sonunu heyecanla takip etmektedir. Te- miz bir rureite basilmiştir. Pirate VE kret HİLMİ KİATBEVİ Üü aramama 9 Baş Rolde Yezen: W.Ohmechili, TAS Çevi ordusu idi, İçinde Fransızlar," İngiliz- ler, Sırplar ve Venizelosçu Yunanlı” lar vardı. Bu karışık ve malzemesi voksun ordu, dağlık Bulgar hududuna doğru yürüdü, Bulgar hududu 17 Bul- fr #irkası ve 2 Türk fırkasiyle Al- man lopçusu tarafından tutuluyordu, Vâkıa bu kuvvet kâfiydi, Fakat Bul garlar artık dövüşmek niyetinde de- gildiler. Bulgaristan harbe girerken, verdiği kati kararm ayni bir ha- rsret ve tehalikle mücadeleyi terket- Hi, Zaten daha Haziran İçinde Başve- killeri Malinof'un bareketleri Berlin- de endişe uyandirmiş ve Alman po- titika adamlarını büyük bir faaliyete sürüklemişti, Ancak Birleşik Ameri- ka Bulgaristania münasebalını kesme miş olduğu için, hâli Sofyada bulu- nan mümessiileri Bulgar hükümeti terinde onlardan daha büyük bir te- ve nüluz göstermişti, Bulgar askerleri mütlefiklere gayet haf bir mukavemet gösterdikten #onra, geri çekildiler ve hemen ocak- larına dönerok hasada yetişmek ar- sunu izhar ettiler, Bu dik baş köylüler, Almanlarm masihatine Xa: sağırdılar, Cepheyi takviye İçin kah- ramanca İlerliyen Alman askerlerine Bu Akşam ŞİĞMER Sinemasında Büyük bir kahramanlık destanı müessir ve hissi bir mevzuv olan ve ŞOPEN'in bestelediği “BÜYÜK POLONYA, musiki harikası üzerine çevrilen Tehlikeli Güzel ve fevkalâde filmin! takdim edecektir mumi keyecanını tevlid ve büyük bir alâka İle tal bir şaheserdir. ANTON WOOLBRUCK » Yerlerinizi evvelden aldırınız ammumumuuyi | Mehtap reilerin w- ip edilecek Karşı Bulgarlar dorinne bir tavır al tuşlar, hattâ ricst helinde olan bari taburlar yollara saplanıp kalan Al- man topları kurtarmışlardı, Palmt cephe tutmıya ve barbe atılmiya ge- lince, Bulgarlar artık bundan bahse- dildiğini bile duymak İstemiyorlardı Mütareke İstiyorlar... 26 Eylül gecesi bir Bulgar zabiti e- linde beyaz bir bayrak olduğu halde General Mine'nin karargâhins geldi ve sulh müzakerelerini yapmıya me- mur bir heyetin gelmesine kadar 49 saatlik bir mütareke akdini başka - mandanr namina istedi, 28 Eyiüide Bulgaristan, ordusunun terhisini ka- yilsz şarisz olarak kabul etti, Bun- dan başka İstllâ ettiği toprakları tab- liye etmiye, bütün nakil vasıtalar! emrimize teslim etmiye, muhasameti kesmiye, demiryollarrı ve toprakla- vu ileride yapdacık harekât için müttefik kuvvetlere açik bulundur - mıya hazırdı, riste bulunuyordum. Orada derki işin sona erdiğine hükmedildi, Fiba. ika 20 Eyiilde Dudendorfun teşeb- büsiyle Spa'da bir konferans toplar: dı, Birleşik Amerika Relsi Vüson'un prensipleri Almanlara Ümit vermişti Son üç büyük savaşın aldiğı gekii G- zerine Hindenburg da 1 İlkteşrinde mütareke teklifinin ertesi gününden iibaren kabul olunmasını İstedi, (Devamı var) EB KViMDEN (BiR YAPRAK Yazan: ULUNAY Geetin pek bakı olarak “idi kanlı,, da derler, Bu itibarla müsemmanın karakter Üzerinde yaptı ğ: tesir dolayısiyle (gençliğin bizde vaktiyle inkişaf etirilmemiş bir çok hakları vardı. Kanınm deli olduğu tas” edilmekle beraber © zman genç. — Ağır ol, Okka çek, batman sayı sınlari, Denilit ve mükemmel bir genç yöyüe tarif edilirdi: — Mektebinde eve gelir gelmez soyunur, gecelik enlarisini giyer, köye minderine oturur, elinden kitap düş. mer, Küçüklüğündenberi bir gün ak vans ile oyun oynadığını görmedik; melek gibi çocuktur, vesselâm... Halbuki meziyet addedilen bu past tıklık çocuğun tabillikten uzaklaşmış Bir aptal mamzedi olduğuna en büyük delildir. Cervaj. ateşli, uyanık çocuğun adr “haşarı, ele avuca erğmar,, dır. Onun zekâ taşan nuzarları için “gözleri vel fecri okuyor, derler, Aykırı görünen meylileri için yakası açılmadı bed dualar karanır: , — İlâhi, bir şeycik demem, Boyon devrilsin de sürüm sürüm sürün ine. allah, Yine kümesin dammdaki kire mitleri hurdahaş etmiş... Akşam babası gelsin de sana gösterir, Halbuki bir çocuk için yaramazlık, kırıp dökmek, hatâ ziyankârlık bir haktır. Bunları yapa yapa yetişecek, büyüyecek, hayat mücadelesinin tabii ameli tahsilini böyle tamamlıyacak. Delikanlılık vaktiyle bu hakimı ken, di kendine fethetmek zaruretinde kak mıştı, Kendi kendine teşkilâteer kar. ma karışık bir Idmen programı yap aştı, Bunun için “spor” denilen "to. levwuk ve galebe, ye dayanan hayat hazırlığına © program içinde bir Su. tikamet veriyorda, Mezarlıklarda kestane, çitlenbik 2 #açlarına tırmanarak kuş yuvaları bozmak, boş arsalarda uçurtma uçer. mak; bitişik - mahallelerdeki yolâey ların uçurtmalarma o İp dolaştermek, mahalle mahalle, semt semt tegkilât yaparak “taş sılası” na çıkmak helvacmın camekânını kırmak; “esti. ler alayım, (diye bağıran yahudiye “sen öl de ben kalayım!” diye cevip vermek, sakanın — kırbasını delmek, semt semi gezen o meczupları: “Dal Salih! Camisi var, Minaresi yok!,, dive büsbütün delirtmek, kuş lokumcumun tablamı da devirmek, Meşhur divane Fatmayı “guguk!” diye zivanadan çe kartarak küfretirmek,. OO zamanın sporlarından saylrrâr, İstanbulda tulumbacılığa bu derece revaç veren yine inkişaf ettirilmemiş sporculuğun önüne | çeçilemiyen koş. mak ve diğer mahallelerin tulumbala. cırt geride bırakmak hevesidir. Bu rejim gençliğin haklarını böyle dolambaçlı surette tanımama meydan vermiyor. Onun her hakkımı tanıyor ve onun gelişmesine vor kuvvetle yardım ediyor. Bu bakımdan Cümhü- Tiyet rejiminin gençleri, hakikaten bây' tamlarımı kutlulamakta haklıdırlar, Gençlik bayramı demekle bu güzel günün yalniz musyyen bir yaşta olaö- lara tahsis edilmesini doğru bulmuyo “ rum, Sıhhati yerinde olan her zinde adam gençtir, Bu itibarla bu bayram hepimizin bayramı sayılır Vapurlara Fazla Yolcu Alınmıyacak Liman Relslipi; liman içinde çalı” cw vapurlarma fazla yele İ bindiğini gözönüne — slsrak evvelki sün bir kontrol yaptırmıştır. Bügün kü bayram münasebetiyle de kontrolu ler yapılacak ve gerilere fazla yolcu İalımmamasinn itina edilecektir. Bu maksatla kohtrol kadrosu genişletile- | sektir, —— Hapishanede Yatan Bir Hırsıza Yeniden Hapis Kararları Verildi Bir hırsılık suçundan Üsküdar mahkemesinde fç sene hapse mah- küm edilen meshur sabıklaardan Recep, cezaevine girince dahs başı İse meilhim harsızlıkları meydana çö. - nun üzerine yeniden imi m ve duruşması İstan» bul ikinci asliye ceza mahkemesin i* yapılan Recebin muhakemesi dün bi. miştir, Recep yeniden B sene BR“ Mi gün hapse mahküm edilmiştir, İaşe Müdürlüğü Yeni Binasına Taşındı Bölge İaşe Müdürlüğü dördürcü Vakıf hana nakledilmiş ve faaliyete geçmiştir. Dün Fiyat Mürakabe Ke misyonu burada tonlandığı gibi, ye teşkilât için müsabaka ila aliaet yüksek mektep mozurlarnın da im tihamı yapılmıştır. İmtihana otuz ye kişi girmiştir. Mürakabe memürls Min muhtelif maddeler üzerinde a- raştırmalarına Odevam (etiğiisterdi; Mürakabe Komisyonu da bazı İht kâr mevruları Üzerinde kararlar ver “aliştir. Tahtakalede firme: Mustafa nin hamur odasında fasilve ve Boku” unlariyle pasta yapan Tahir, Eyüp Süleyman ve Niko adl: dört ağiadar cürmümeşhut halinde yakelanmiştır. mlm ni vr Trakya Umumi Müfettişi Vazifesine Döndü Edieme (TAN) — Anbaradaki U. Müfe işler ve Valiler tepiumizyme İştirak ede VU. Mülemi, Vekili Sabri O Oney şesrimie

Bu sayıdan diğer sayfalar: