22 Temmuz 1941 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

22 Temmuz 1941 tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

W Tetrika: 1 Bu sarhoş askerle Yazan : KANDEMİR 7 rin önünde koluma girip beni kurtaran adam kimdi? Biz yaylım ateş ve bir son ne- Birden arkâma hızla — çarpan bir ağırlıkla sarsıldım ve dönüp bakmıya vakit bulamadan, — iki geniş kuvvetli kolla simsiki a zildim. O anda, kendi kendime (ne bena ölüyorum yarabbil...) diyordum. Karşımdaki silâhlılar bağı rak oldukları yerde dardular. Gözlerim karanyordu. Votka tebehhuratından husüle — gelmiş bir bulutun kesafeti içinde nele- san kesiliyordu. Bürnumun — dibinde; gözlü, pos bıyıklı, sakalı uzamış, kaza kalpağının kenarlarından kükülleri fırlamış bir vahşi çehre farkettim. Bu patlak, kanlı göz- ler, korkutan bir mahmurlukla gözlerime mıhlanmıştı. Beni kıs- kıyrak kavrıyan kollar Yüzüme, yiyecekmiş gibi —uzun uzun baklıktan sonra karşıdaki askerlere döndü, salyalarını sa- ça saça onlara bir şeyler bağırdı ve bir kazak elbisesine bürün- müş iri vücudünü bana siper eder gibi dimdik tutmuya çalışa- sak koluma girdi: — Kardaş, dedi, tanıdım se- nil Şimdi, yalpa vuran bu sarho- şun kolunda ben dum. Yüzüme bir daha, bir daha baktı. Ve bir daha; fakat her tarafo duyurmak istediği bir se- Ve bağırdı — Tanıdım seni... Türk kar- dâşt... Ve yalmız ceplerine daldırdr ip ellerini, bir hayli uğraşarak birer şişe ile çıkardı: — Buyur, dedi, votka mı is- tersin, şarap mmı?... Onu gören askerler de ceple- rindeki şişeleri çıkarmışlar, dik- möşlerdi. Bir korkulu rüyadan gibi şaşkındım. Nereye laş? — Limana gitmek — istiyor- dum. uyanır gidiyoramm — Türk — Denize mi? Tekrar kolunu koluma gzeçirdi ve sarsıla sarsıla yürümiye baş- İadık. Önlerinden geçerken —ar- kerlere — gülümsiyerek — baktım. Onlar da bana - keyifli - keyilli Bakışlar İpini söktüğüm pek çoğumuz, daha nasil otu- vup kalkılacağını, nasıl konu « şulacağını.... iyice bilmiyoruz. Kitap bize itiyat değil, şuur bu şuuru itiyada çevir - mek için terbiyeni ptan ön ce davranması, kitapla beraber v-luıınu. kitapltan sonra da ü Çocuktan ayırmaması hıuudıı Bunun için müfredat programlarımızda — muaşerel derslerine de küçük bir yer ve- yilmesini Fazla bulur musunuz? Bizim gibi muaşeretine mede- miyet ve kıt'a değiştirten Teketlerde buna aynca ihliyaç | wardır, sanıyorum. Arkı Sertelli'nin aydınlık, sade sevimli kitabı, muaşeretin — bir tedrie mevzuu olabileceği dü- şüncesini bize ilham ediyor. Bu meselenin üstünde biraz dura- bilsek... derim. Edeb Ya buluyor, — Konuyurken davarda | Bördüğü bir tablo nazarıdikbatini eelbediyor v8 kaça aldığını sorus yör. Arkadaşının — verdiği cevap gadür? <Aşkım, senetim ve kaya- t pahasına...> Ferdi, bundan sonra kendisini Şi siyerele gelm arkadarma | 'Maı anlatıyor: Üç #eme evvel bu tablö bir ©. talyede kanırlanıyor we bir genç İer modellik ediyordu. Yine bir gün yessam Ziyayı riyareta gitmiştim. oi Ziyonan kemşiresi Hediha idi., Bir kanlı | gevşedi. | de sendeliyor- | laşımız İskender Fahri- | ve | /bir şeyler söylüyorlar ve ellerile selâmlar veriyorlardı. Biraz ev- vel canımı almıya bazırlı lan bü adamlar şimdi bi av gözleme kiçin yine karşı köşe- nin kuytu bir kenarına sığınmıya gidiyorlarda. (1) — Denizde ne — yapacakaın kardaş? Vapurlara gitmek mümkün mü acaba? — Vapurlara m?... Arka dağlardan deniz İgülleler yağıyor — bak, inüsün seslerini ? — Bir kolayını bulamaz m yız dersin? Hangi kayık denize açılır ba havada?... Kayıkçı nerede? Çıksa da vapurlara — kaç saatle varabilir? Bol para versek? — Para pula bakan kim bu İzün? Emret sana dilediğini ya- payım. Ama denize açılacak yi- ğit yok. Dedim ya, açılsa da |vapurlar nerede? — Nerede? | —O kadar uzaktalar ki... Hem neredeyse kalkıp gdecek - ler, İstim üstünde duruyorlar, Ne yapsam acaba? — İnanmazsan gel — kıyıya kadar gidelim. Cözlerinle gör denizi. Boş caddeyi kolkala, ikide birde durarak aşarken beni bu badireden kurtaran bu heybetli sarhoşa da merak etmiyor değil- dim, Kimdi bu? Beni mereden ıııııyoıd-n Bir türlü ona (sen kismin kardeş?) diyemiyordum. O ise kırk yıllık dost imişiz gibi konuşuyordu. Aradan bu kadar zaman geç- ti, hâlâ beni muhakkak bir ölüm- den kurtaran bu halâskârın kim olduğunu öğrenemedim. Sahile. vardığımız zaman, meç- kul dosta hak vermemek elimde elmadı. Bütün gemiler, zırhlılar postalar, şilepler ufka yaklaşacak kadar uzaklaşmışlardı. O kadar ki, biribirlerinden ayırt edilemi- yorlardı. Sabille onların arasın- daki sakin deniz zaman zaman İdüşen mezmilerle yer yer yanlı- yor ve fışkırıyordu. Kolumdaki, bu göstererek Buyur, dedi, hereye gide- ceksin? — Fakat bu toplar niye atl- yov kime karşı? Tuhaf soruyorsun kardaş... | k kimin kimden haberi var kid... Gürcü topçusu rasigele |savuruyor işte. Artık karar vermek - zamanı gelmişti: — Dönelim bari,.. dedim. — Gel gümrükten geçelim. arka taraftan daha vyahat gideriz, Sahildeki gümrük- binasının büyük kapısını çaldı. Gürcüce bir şeyler bağırdı. Açılan kepi- dan geçtik... Arka taraftan do- laşarak kıyıdaki bulvara vardık. Derinden bir ses geliyor. - İn- san, hayvan sesi değil, uğultu gi- bi bir şey... Durduk, kulak ver- dik. — Bir motör... Ağaçların arasından — denize doğru koştuk. Oracıkta, — sahilin |bu en koylu yerinde bir motör vardı. Yal k üçük —bir İtalyan motörü. bir genç mülâzun ve üç Sakın! boyuna işitmiyor manzarayı (Devamı ver) müddet senra salna indik ve Zi- yanan validesi de dahil olduğu hal- da kepfmiz horaretk bir senat mü. makaşasına — başladık. Bu sırada Mediha, piyanoda benim eserlerim- den «Bona vaadediniz> romanıım çalmanı ütedi.> Odanın bir piyano, mukabil zam bir konsol ve ayna işgal e- diyordu. Duvarlarda — Ziyanın peyzajları asılı idi, Konsolun sa- |ümda, Miralay rütbesini taşıyan pos biyikli bir bahriye subayı reâmi vardı. Ziya bana göz kırparak: — Peyzajlardan başkasıni bu lüd'h abtıramadım. Annem çıp- Lozan barışının 18inci yıldönümü Butun gurdda olduğu gibi, üniversitede de parlak merasımle kutlanacak Pi temmüz perşembe günü Lazan barışının 18 iaci yıldünümü kutla nacaktır. Üniversite gençliği de bu büyük günÜ merasimle tesit edecektir. Bu münasebetle 26 temaruzda, Üniver - tite merkea binasında yapılacak rene İstikiâi e başhanacak, Birbirine giren kamyon ve tramvaylar Fatihte vukubulan bu kazada yaralananlar oldu Dün saat 11 raddelerinde bir kam yön Fatihte iki tramv kalmiş ve hasarık — uğramıştır yolculardat bir Bayanla-2 aylık bir Ççocak yaralanmışlardır. Patih £ Harbiye arasında” işliyen 45 numaralı tramvay arabasımı ar- kadan takip eden şoför Ömerin ida- resindeki 4271 numaralı kamyon buz yüklü olduğu halde süratini fazla: laştırarak soldan tramvayı xeçmek istemiştir. Tam bü surada karşı ta- raftan ikinci bir Fatih . Harbiye tramvayı gelmiştir. Şoförün süratli bir manevra İle 45 mumaralı tramvayın önüne geç- | mesi ieap etmişae de kamyon yüklü olduğu için Ömer buna mu - vaffak olumuyarak tramvaya şiddet- le çarpmıştır. Musademe netlcesinde 45 nüma rabı tramvayın sahanlığı parçalan - da bulunan yolculardan işleri — kâmilen — kırılmış, Kamer adında bir kadının İze kol- | ları arasında tottuğu 3 aylık çocuğu | sarsıntı esnasında — ellerinden yere iüşerek yaralanmıştır Yaralılar Cerrahpaşa hastanesine | kaldırılmışlardır. | Kamıyon kismen hasara v va geför yaralanmıştır. başlanmıştır. Adliyedar Taksi değnekçisini öldürenlerin muhakemesi Bir müddet evvel Beşiktaşta taksi değnekçisi Tevfiki kukançlık yüzün- | den öldüren İlhami ile arkadaşı Cev- | mukakemelerine düm de İkinel | “Ağırcezada devam olunmuş, — şahit | 1 olarak Tevfikin — öldürül sahibesi Adalet dinlenilmiştir. let demilgtir. kiz «— Gece yavısı kapı zorlanır gibi oldu ve biraz sonra da kısa beylu bir adam çıkıp gitti. Başka bir şey | im.> Mühakeme, — şahitlerin — celbi için | başka bir güne bırakılmıştır Tahsildar saçunu itiraf etti | Belediye tahsildarlığı yaptığı sıra- | larda zimmetine 438 Vira geçirerek tevkif olunan Cemilin muhakemesi- ve dün Asliye İkinci Cezada başlan- muştar. Suçlu, hiçbir. mahkümda görülme miş bir soğukkanlılıkla suçumu itlen | etmiş ve: | Bvet, demiştir, bu parayı zim- metime geçirdiğim doğrudur. Çünkü | karım / ve çocuğum — Mastalarımıştı. | * Para lâzım oldu, sarfettim. Mahkeme, suçlunün. tahliye tale- bini reddetmiş ve duruşmayı başka Bir güne bırakmıştır. ! Ada- lak kadın tablolarının, babamın resmi yanında bile, bulunmasına tahammül edemezdi, dedi. Nimet hanım bu lâtileyi güle- yek karşıladı: — Rahmetli baban mutaassıp adaradı... İnsan resimlerine ta- hammül edemezdi o kadar. Beyefendi de sanacak ki kanç olan benim... Ziya annesine takılmakta de- vam etti: — Anneciğim sen, ne zaman bana model olmayı kabul ede- ceksin? Şöyle soyunup döküne- vek.. Ha? limet hanım, ük defa görüş- ü bir misalir yanında, çıplak- lıktan bahsedilmesini sahte — Lir| hicapla muaheze etti. — Bak utanmaza, Bir evde bir çıplak yetmez mi? dedi. Sonra ilâve etti: — Her kadın soyunmaktan açılıp saçılmaktan haz di kis- -? tör Cemil Bilsel «Lesanı wiçin ada lhend Tokgüzün hitabelerile an- vuz?> mutkü ile buzünün ehemmi- yetini tebarüt etsirecektir Adli bakımı denbek, Ordu Mi m Lesan, avukak gö-| zile Lozan, gazeteci gözile La: Prof, Tahir Taner, Baro Reisi n da Prof. Iatılacaktır. lversiteli iki yenç te — gençlik e Lesamı tebarüz ettirecekler - Lezan günü Halkevlerinde de kut- leri yapılacaktır lama Armatörler Birliğinin umumi heyet toplantısı Armatörler Birliğinin | Kefeli handaki — merkezinde y mıştır. Toplantıda faaliyet raporları İki resim, toplantıy tler ) kâye senelik * tazla | mumi heyet toplantısı dün Birliğin | edimiştir. Bundan sanra yeni idare | yapıl - Morg kokuyor Tendri Efköy gütetesi Yom İşteri Müdürtüğüne Aşağıdaki şikliyetir vem yazCLEnİZE del rımla ricü & Tıbbi Adli müesseses rında oturmaktayım. yamanlarda mühte- saygıla- Fakat son mereda biriken c& setler, havaların sicaklığı dolüyı- sile şiddele taaffün etmekle ve civardakileri rahatam etmektedir. Alâkadarların nazarı dikkatini ceibederek bir sağlık mücstesesi. nin bu neviden gayri sıhhi meydan vermemesini rica © üşlene derim. İmaa büzce mahfuadur. Mangala düşerek yanan î çocuk- öldü Bir kaç gün gevel Ortaköyde Hak. | Hiya Vekili Faik kı adında birisinin biz buçak yaşın- mangala düşerek | bir kaç gün istirahatten ssara tek- mesine ki Ağır sürette sabah hastanede l doktorunca mum ne ruhsat verilmiştir. aldırı! « n kıscağta, dön | okunmuş ve eski idare heyeti Tora | eti seçimi yapılmıştır. Yukarıda- termektedir. Tramyay idaresinin birikmiş paraları Bir gazete, idaresinin bi- rikmiş parasının İmar İşine sarfedi- | katta bunun hiçbir aslı 0) | dürilmiştir. Belediyenin birikmiş bulukan ve pebeke- tevsi “ve Tçlef parası Htn” isla masrafı olarak ayrılan iki milyon | yadan galat olduğu anlaşılmaktadır! Tramvay idüresinin iki hülde mde 4 milyonr 140 bin lirası var. Bunün 1 milyon 200 bin İirası amele yardım sandığının, 800 bin li- vası Ihtiyat ükçesi, 2 milyon İirası yukarıda yazdığımız gibi yebeke Bindi *& DARİLİYE VEKİLİ YALO. VAYA GİTTİ — Şehrimize istira- hat etmek üzere gelmiş alan Dahi. trak, dün sabah Yalovaya gitmiştir. — Veki Burada | rar şehrimize h | ir VALİ GELDİ — Cumartesi İgünü Yalevaya gitmiş olan Vali ve e | Belediye Reisi Doktor Lütfi Ç | dün sabah şehrimize dönmüştür. *& ADLİYE VEKİLİNİN TET- | KİKLERİ — Adliye Vekili Hasan Yüzmek bilmediğinden — | Menemencioğlü dün öğleden —sonra boğulmuş Dün sabah Kumkapı dalgakırani önünde 16 yaşında bir erkek çoc cesedi bulunmuş, tır. © mek ge. dan yapılan defnine Tuhsat verilmiştir. Adliye doktoru Tabiat rakların lar döküldüğü, yerler ve girkinliklerini bütün — çiplı arzetlikleri zaman onları mantosuna sarar, — örter, Ağaçlar da beyaz çiçekleri tarafın. müayenesini müteakip | naf ağaçlar aklığile karın gizler. ve buzdan gerdanlıklarile memnun olurlar. Bundan dolayı soyunmaktan, yaşlılar biselerden hoşlanırlar. gençler güzel el- Bu zeki kadını içimden alkış- ladım, Cehren ise bir riyakârlıkla: — Fakat dim, siz henüz yapı İmevsimine gelmiş değ: ona medeni O ellerile «Hayır, hayır> işa reti yaparak sözümü kesti: — Genç dostum dedi. yaşımdaki kadınlar bakik: na karşısında kendilerine F etmiş, göz yaşı dök Benim ali ay- çoktan müşler- jda Adliyeye gelmiş, burada bir sant kı-lır meşgul olmuştur. — Vekli, bu Vesnada — İstanbul — Vali ve Belediye İRetsi Lütfi Kırdanı da kabul etmiş- ahile çıkarılmış- | tir. Hazan Menemencioğlu yarın sahibinin bir mektebe gir- | Samki ekspresle Ankara, ve İstanbula selen Lülebar- | tİr. | gazın Gündağdu mahallesinden Ömer | ir OTOMOBİL ALTINDA KAL- vülu Hasan olduğu ve yüzmek üzere | denize girerek boğalduğu anlaşılmış- | V Y DI Anm mda bir din dün eni Postane öÖnünden yeçerken yo- ör Ahmedin idaresİndeki otomodl. li alında kalmış, mühtelif yerle- rinden ağır surette yaralanarak Es- asi kaldırılmıştır. Şo> Vdür yakalanmıştır. "|halde bulunamadı Dün adliyeye verilen muhtekirler Noksan fatura ile bisiklet satan biri yakalandı Fiyat Murakabe Komisyonu dün öğleden senra Mantaka Ticaret Mü- dürlüğünde toplanarak bazı ihtikâr vakalarına ait tahkikat evrakımı tet- kik etmiş ve karara bağlamıştır. Taksim Feridiye sokak 17 numa- rada Yugoclav tebaasından Nikola Lamoroviç, tanesi 75 liradan satlığı bisikletler için 50 lira üzerinden fa> türa vermiş ve bu suretle 11 bisik. Tet için 550 ln-ı alması icap ederken T . Suçlu. Adliyeye tir. Bundan başka — Bankalar caddesi sarada Nur Elektrik Evi 6 ymetinde olan merdiven ato- tiğinl 26 Hraya sattığından, An- kara caddesinde de iki bakkal şeker d kâğıtlarımı yüksek (- ihtikâr yaptıklarından Rdll yeye işlerdir. İktısat haberlerlı Odunun kilosu perakende olarak 100 para kabe Komi xak kilo Hle darını da Yeri narha göre oduncular bir kil odunu 100 paraya satacaklardır. Amonyak şişelerinin fiyatları yükseldi Buz dolapla: yak dolu şişeli fan 500 kuruşa kadar yükselmiştir. Banların dahilden — temin — edilmesi tkikler yapılmaktadır. Temini kurüş- ter Surpagop definesi Derinlik beş metre olduğu Sürpagon mezarlığında aranmak- olan define meydana çıhrı] 4 derln beş, metreyi geç Gele draNayomler Mülyoaluk definenin sahihi, .düne lde edilmeyince ev- velet kenditine mürecast ederek de- fineyi alile koymuş gibi bulacağını töylemiş alan iİhtiyar tabakatüları mütehasaıs Rasun teklifini kabule macebur olmuştur. Bu adama da çı- kacak paradan 610 hisse verilecek- tir. Bo hususa sağlamlaştırmak için noterde de bir sened yapılmıştır. <Tabakatüları — profesörü> bugün husust Aletlerle araştırmalarına baş Tiyacaktır. Ancak bu ameliye esna- İngiliz kabinesi ve harp ngitere kabinesinde —geniş mikyasta mühim değişiklik- ler yapıldı. Kabinenin en nafiz â- H * İ görünen bellibe, 'ben hoyu bomünlet Rurya e he yu kapitalist devlet İngiltere ara- Amda” büz kablammişi bi | kın aktedilmiş olmasıdır. Bu ü tifaka göre İngilizlerle Bolşevik - ler bir safta mücadele edecekler- dir. Sulhb aktedildiği zaman Sov- -İyetler Birliği ile İngiliz imparator i Sovyetler Birliği eski ve - yeni Rusyanın güttüğü siyasi ge yeleri İngiltereye kabul ettirecek- tir. Bunların başlıcası — Rusyanın kapalı denizlerden açık denizlere çıbnuını Bittir. İngiliz - Bolşevik ittifakı İngilk- tere devlet adamları ve halkı için işbirliğine ssik ve hikmeti bir türlü anlaşıla- mamıştır. Vinston Çörçil, yirmi sene ev- wel Bolşevizmi imha için her ça- veye baş vurmuş, Mürman sahili- ne .ııuıd.ı İngiliz ordusunu Pet- resburgun üzerine sevketmişti. Bu ordu borulduktan sonra Ka radenizden ilerliyen Çarlık taraf- tarı General Denikin ile Amiral sında bafriyat yerine kimsenin so - kulmamasını şart koşmaktadır. — İşe nezaret etmekte olan memurların da üzerlerinde hiçbir. madeni eşya bu- Tunmaması da İstenmektedir. Hattâ © kadar ki, ağzında altın diş alan bir kimsenin bile âletlerin hasrasiyetin! bozacağı söyleniyor. «Tabakatüları profesörüs ne bun. dan başka Bakırkâyünden de bir mü racazt vukubulmuş ve mevcut oldu. Pu söylenilen bir defineyi meydana çıkarması İstenilmi |Emriyet Ü. Müdürü şehrimize geldi Emniyet Umum Müdürü —Osman Sabri Adal, dün sabuh Ankaradan şehrimize gelmiştir. Umum Müdür, mühtelif işler üzerinde izahat almış- tır, Osman Sabri Adal, şehrimizde bir kaç gün daha kalacaktır. ————————. le böyle yapar. Top- jlarıma beyaz çiçeklerini döşemi isü çiçekler ve yaprak- | ye başladı. Bu bir hazin bahadır. Bütün bunları acı sümle söylemişti. Muahaze eden edâsi insana ağır gelmiyordu. Ziya bana: — Annem çıplaklığın kendi- sidir, dedi, Onu, konuştukça da- ha iyi anlıyacaksın... Odaya Mediha girdi. Beyaz ve sade bir sob giymiş- ti. İri kırmızı dü; bu be- İyazlık üzerinde mercan damlası İgibi duruyordu. Sarı saçları bir hanımefendi, de- 'ihimalle dağılmış hissini vermek- dökümü | le beraber, dıkhüı_ hıkılm:ı |melerin ışığı vurmuş gibi yanak- larında renkler vardı Annesine doğru laştılar. | Nimet hanım onu yanakların- Artık egençliğin olanı genç- |dan öptü. Sonra kollarından be kendi yaşlarına ait n İkandilürinöz abuışlardır. olanı Bizim Fakat benim yaşımdaki kadınlar boşlandığımız şeyler artık hür- için en makulu örtünmektir. rakmaksızın saydu: — Nasıl, resim ilerliyor mu? Medihanın daha renklendiği- İmet görmek olabilir. Tabiat saç- İnl farkettim, bir tebes- | — Belli olmaz ki annel Bazan tablo biterken imha edil- diğini ve yeniden başladığımızı bilmez misin? Ziya gülerek atıldı: — Keşlinde yanılmadın. Me- diha... Tabloya yeniden başlı- | yacağız. Bu dela caşk ve ilham> Kızma, hayat bu zaten Mediha- cığım. Bitirmeden, — yeniden başla: Ben de Medihaya olabilmek için, ukala bir talebesi gibi: — Güzelliği uriyanların müş | külpesentliğini hoş görmek zım, Sanatkâr tanım gibi hiçbir | zaman, bitiremiyecek. Mediha müşteki bir lisanla: — Sanatkârlar o halde, Allah gibi, noksan kulların ve yarım eserlerin doğmasına müsaade et- sinler. Zira Allahı da, onları da evvelâ modeller inkât ve terkede gekler... Hepimiz kahkaha ile güldük. (Deyamı var) ıuhılıp felsefe a A LĞ öti 1 — llli ĞNÜ z nni BĞ he S l ıı-* Bit —insanım ıınıu e b nn sağlamlığı ile ölçülmez. He- yeti umumiyesinin sağlamlığı ile öliçülür. İnaanı tarkip eden bütün cihazlar, bütün uzuvlar birihiri- me yakın ve biribirine uygrun de- recede sahhatli ve kuvvetli olur. sa o İnsan sağlam sayılır. Bir devletin değeri de bir insanın sağlamlığına benzer. Devleti teşkil eden unsurlar ne derece sağlam — ve dasl a. o devlelin değeri do » nikbette yük. sek olur. Her bütün, parçalardan teşek- Külceder, Parçaların — hepsi iyi, sağlam ve biribirine uygun elur- aa © bütün mükemmel olur. Ber gey hakkıada doğru olan bu kalde devlet hakkında da ay- ni derecerle dağrüdür. V nn v Ğdi z v LO 8i

Bu sayıdan diğer sayfalar: