11 Eylül 1935 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

11 Eylül 1935 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

h. Hayır hayır sen Ağlama Ağlama güzel çocuk ağla Sana ağlamak hiç yakış- | iyor.. Göz yaşların penbe — Yanaklarını kirletiyor gibi ge liyor EBana, O — yanaklarda 8Ööz yaşı değil gülüşler oyna a daha güzel olursun. Penbe sdadaklarından kırık hıçkırık-| Tin yerine şuh kuhkahalar Sıksa genç'iğinin tadını daha İçten sezersin, Ey ağlıyan güzel çocuk!.: Neden sen kendini gamla & hürüyorsun böyle?. Söyle Yoksa sevgilindenmi ayrıl-, din? — Yazık... Söyle Aşkın sana ihanet mi etti? en de beraber” ağlıyayım. Üİkimizin hiçkirildâri, iki ma- — üm kalbin eninleri bize bir Müsiki tadı verir belki. — Bilmeni ben kendi hiçki Tiklarımı bir (Senföni) tadı © imrenerek dinliyorum & ağ'ama :,Seıı daha pek getnç, toy bir ';hcukıur.. Belki hıçkırıkla Tn sana hayatı damla dam: kadehi ’R—lçirlvn bir zehr » kbıııı — Dinle. Eğer âşıksan, be- Dim kaygımla senin iztıta- ı'İllın kaynakları aynı © benden çıkacak olan hıçkı "ıkları dinle. Belki - onlarc renin ( gamlı “Rön ünde bir bahar rürgân Ribi eser Sen de belki seni — Ühütan sevgini unulursun. < Sende belki benim içten “Belen hıçkırıklarımı dinliye Tek — yaralı bir gön'ün nası| Ağladığını öğrenirsin Ey güz. ! çocuk!, ı Gençliğini ağlıyarak Be- Şirme İşıklı gözlerin kan Anmasın senin Pen ağlıya Yim şen dinle, Sana ağlamak hiç yaraş Tiyor — Ne vakit benim gi- azlırabım kendisi olursan #zaman sana gön ün ağla dl!&cek Ağlıyacaksın . .. Hiıçkırık sana okadar tat © ge'ecek ki, ondan ayrıl ,'."lk İstemiyeceksin. ise Göz yaşların sana haya n tadını kâdeh kadeh içen ir bahtiyar tadı verecek Ey güzel çocuk! Yetişir sen ağlama. Kar hda aşkın bütün inkisarı Gyalleri e yıpranmış Blkaye; * <3 Yara Be'kis için;> İlhan: böyle bir brâk değildi İlhama se- #nde, her dinlenişte başka Diz ta' çinyulan çarkıların l**ııırııın'ıiı vardı. Her du Yuşunda harikülâde Yeni bir şarkı dinler Ouyordü güzel, gibi Ona, bütün erkekler bu Bit süs &ç Bte tapan aç tilkiler.. Genç Z, bir piliç gibi, Anatlar ananın Adin; yalnız eşi için sevi- le » N ve yalnız etine gör di kilen zaval ı, — müda AbİDRİ bir | titkilerdi. | altında ge'işirken '_. | Onlaraf göz dikah tilkilerdi. Yabancı gazetelerde gördüklerimiz. | i oA NML TELOE TU AAA aN Giornale D. İtalin kiz İngilterenin arzusiyle top- lanan Paris Üçler Konfera- nsı, bir kaç kere içtima et- tikten sonra, nihayet birbi. riyle uyuşması kabil diyor olmu yan tez'er karşısında bulun duğunu gördü ve fanliyetine nihayet verdi. Esasen — bu evelden belli bir şeydi İtalya- Uluslar Sosyetesi min istikbali — Mussolitinin | elindedir diyen Times gaze tesi ile hemfikir deği'dir us'ar Soösyetestinin istik - balini elinde tutanlar. Japo nyanın Mançuriyi Çint | işgalinden sonra dahi yaşı yabilen Uluslar Sosyetesinin sebebi vücudunu bugün ba- rbar ve nizamsız bir devle tin anüdafâasnida — görmek istiyenlerdir. Öyle bir dev let ki, kendisine sabir. bir tezini karşısında ve sınız tesbit etmemiş, medeni uluslar müdafaadan âciz bu'unarak para ile yabancı 'delege sa tan alınışlır. Avrupada barış ve nizam korkan memleketlere gelince. bun arın ren'ist vic danları, İtalyan dostluğunu bu hususta o'duğu garantileri anlamakta — güç: lük çekmez Ve bu gara ntiler. — kirbirini tutmıyan tefsirlere yol açan —Ulus'ar Sosyetesi paktının - garan tilerinden daha sağlamdır. Çünkü bunlar; hakiki, va: ve derhal barekete | getirilmesi — kabil - sağlam kuvvetlere istinad etmekte: | dir. Pariste için vermiş kalara meydana — çıkan fıkir farkları, şekle aid pve teferrüntı alâkadar eden bir ihtilâf — değil, fakat eka- | Pata bir ihtilâftır. Bu ihtilaf | yanın istediğinin | Japonyayar bulacaktır. Fra. ——— — gönül, hiç bir z&man yaşsız | | duramıyan bir çift göz, ve | her daim hıçkırmavı arıyan | | penbe dudaklar var | Onlar ağlasın.. l Közim Feyzi” salar YAZAN: Mi N bir mahluktu. Bir piliç ka- nadı kadar güçsüz ko'larını yumruk o'arak kullanamaz dı. İlk zamanlar: Bu da önlar - gibidir! diye düşünmüştü Geçen gü nler Ühanth bütün erkek'er gibi olmadığını görtermiyor mıdı? İlhan da, ete tapan bir hkayvan kuduzluğu yok tu Belkis, yıllarca sonra me- Üktebe dönebilmişti. Onun, yemyeşil gözlerine bakarken Viçindeki kirli yerlerini - ve | hdedir. Avrupa Bunamış Sinirli İhtiyarlara Dönmüş. "l!ımıiyvı Faansız Rus kıskacı - arasında sıkışık bir haldedir,. “İtalya içirlâzim olan şey kendi emviyetitir.., hakikat — ile hayalıham ara sındaki farktır. İtalya — için en lâzım — olan şey kendi emniyetidir. Halbuki seneleredenberi etrafındaki araziyi tehdit etmek ve iş- gal etmek için silâh kullu nan Habeşistanı silâhtan te- erit için müteşddid yollar mevcut mudur” Uluslar So- syetesi hu sişt yapabilir “ mi? bi âkis Cenevre, Ha evel Hayır. beşistanı - tutmıya — müte | mayildir. Halbuki bu, İtal- taban tâ bana zıttıdır Buügünkü İtalyan - Habeş ihti âfı, bir medeniyet me- Tekrar pacağını biliyor ve girdiği yoldan. pervasız yü tüyecektir. Lavaro Fascistaya göre de: Cenevre tesanüdü, içinde facalar saklıyan bir hayal dır. Harbten evel bu mahut Uluslar Sosyetesi yoktu, fa kat Avrupa, Japon emper- yalizminin önüne — geçmek Çibe bir nizam ver- mek için anlaşabildi. edelim: ve Bu anlaşma. bugün mev eat değildir. İngilizler, AT rikada bir göcü elim zde bulundurmakta iarar - ede lim derken öbür taraftan Hint yo'unda — karşısında nsa; Ren - nehri - kemrandaj hareketsiz durmak mecburi yetindedir. Almanya, Faran sız. Rus kıskacı arasında sıkışık bir haldedir. Hattâ | Rusya. bir taraftan Avrupa | sınırlannda — hareketsizliğe mecbur — bırakılmışken öbür tarafta şarki Çin demiryo lunu satmakta ve bu su retle Mıkadonun — Generall yol açmaktadır. Avrupanın' hali, sinirleş miş, bunalmış ve akim ka! mış ihtiyazların acıklı vazi yetine benzemektedir. Duçe, bu sıhada da hakikatı elden görmüştür. Eğer Av arına ev- Yıllarca sonra yine mek- | tebe dönebilmişti Cördü ki, mektebde herşey yerli yeri Sevmek, acımak. Kararan hiç bir tarafı yok- tu Vakit vakit, temiz - deli- kanlının kayatına - karıştığı için suçlu buluyordu. kendi ni. Z Belkis, bit yarasa idi Ak-, çök- fırlayip şam karanlığı çöker mez, deliklerinden &v arıyan yarasalardan Kaldırım kadınlığını, yü zünde, fena bir günün yaf tası olarak taşıyordu Onu sevmem, — onün düşüvüyordu, kimi vakil . Kimi vakit de Aramızda herşey bit | ' melidi! diyordu. - ı rüpa, kendi içinde ufak bir tesanüt bulamaz e. — tefes sühe başlıyacaktır Eğer Avrupa bu vaziyele geldi ise İtalyanın da, mu hakkak bu ihtiyarlara has vaziyete düşmesi lüzımı gel mez. İtalya gençtir ve tari hini yaşıyacaktır. Popolo D'İtalia diyor ki: Roma ve Stresa misak'a ranın ruhuna sadık kalmak Avrupada het türlü tehlikeli sergüzeştlere mani Asyanın sükünuna yardım etmek, Afriıkada sökünetsi zliğin ve kargaşaılık'arın en son unsurlarını ortadan kal dırmak, bütün bunları yap mak, - herhalde - Londrada düşünülen işlerden daha su- olmak Ihpervernibir iş yapmak de mektir R Bunu anlamıyanlar, varsın anlamasınlar. Meçhul istik balin bugün uyüşük baldeki tehlikelerini görmiyenler varsın görmesinler. İtalyan ” ulusu gibi bir ulus karşısın da adi birarkı müdalaa ede- nlec varsa biz ne yapalım. Biz. sonuna kadar gidece- ğiz ve işlikbal İtalyaya hak verecektir. Mussol'ni diyor ki Vard Prise “Deyli Te legraf muhabiri, Soruyor: — Durumunuzda bir de. Kişme Üümit etmek — ihtima li mevcut mudur? a Mussolini cevap veriyor: Hayır “ta ki Habesis tan yola gele. — Doğu Afrikadan Fran- sız hükümetinin - sizi tama- serbest — bırakmasına. mukabil Fransa ile Tünusta vesair yerlerde olan bütün ihbilâflarımızı doğru mudüyr? 4 7 İkincikânun — 1935 anlaşmaları mucibince Fra- nsa ile aramızdaki — bütün ihtilâfların hal'edilmiş o'du- ğu doğrudur. Habeşistanı ilhak etmek için dayandığı- nız noktalar nedir? Fransanın yarısı kadar olan-bir toprağa malik ol mamıze mukabil nüfusumuz 50 milyonu geçmektedir. Vaktile istifade bir halde - bu'unan mıntakaları kabili — istifade bir vaziyete getirdik. — Lib yada andtak mahdut bir ar- aziye men edilemez bütün malik — bulunuyoruz, | Hebeşistan bize büyük bir mahreç teşkil " edecek Kaç kere bu karar'a onu nla karşı'aşdı. Yüz yüzegev lince söyliyemedi, di ki; Bön kirli bir. kadınım, içimde temiz şeyler olmak la beraber ya bu damga, bu yüzümdeki eliketi — unüta: ım birbirimizi . N Sana, döndüğüm bu çir kef denizinde bir can — kur- taran simidine sarılır gli_ı[ sa- Seni bu " çâ- murların içine almıyacağım Benden uzaklaş.. Ne kadar hızla uzak'aşmak mümkün se. o kadar hızla birbirimizi diyeme- rıe mıyacağım, uzaklaş. tanımamış - ola | hm, Senin, llk sevgin kalp için bir. vaka değildir. Dişe | bİ fldan gibidir. Daha çok seyarların olacak. Gönlün bir fidan gıbi, her seyyar * bik - f başka tomurcuk verecek. Beni sepden aldığım bu temiz hnatıralarla kirli ha ya- hallettiğiniz | İtalyaya | (Bışl_ırıh birincı sayfada ) | Hiyor.. Bir dakika sonra sürekli bir alkış .. Monoloğ bitmiş.. Arkasından, yine: Tak, tak. tak!, Telâş iki misli arıtı kat, artık herkes hazır . Fa Komedi başlıyalı beri, ben Muammer ve bayanı mak odasının balkonunda Kkönüşüyoruz Bayan: — Müammer, diyor; Er:- tuğrul Muhsin; buraya — bir gecelik için olarak yaj rejisör getiri'lşe, acaba, ne yapar? Ne'yapacak, Allah be lânızı versin, der ve hepimi Zi bireecer-birer, kulâğımı” adan tularak dışarı fırlatır.. Hep beraber gülüyoruz. * Ve artık sahnede işi bit miş olan bayan Hü'ya, Da tülbedaiye ait halıralarını an'alıyor.. Söz, Balıkesirin - sularına intikal etmişti. Kendisi, Ba- hkesirin sularım, hiç mi hiç beğenmiyor! YVallabi, saçlarım ka zik gibi o'du . Sular © kadar kireçli-ki, f Bağırsaklarımız betonla | şacak adela., bıyı bir Kocası, — sakalını ğgıni koparırken, nükte yapmak istedi: Tamam, günde birkaç tane de yutarız. sana bağırsaklarımızda mü çakıl al kömmel bir betonarme.. Kamediyi içerden seyret meği - düşündüm — Falkon- | dan ayrılarak sahne arka- sına geçtim Kapı oralığından her şeyi “bundan bütün dünyada İs. detifa eyliyeceklir. Müstemlike bütün safhalarile meydana atmak sırası gelmişlir. Bu bütün medeni devletlerin meselelerin! ve bilhassa dünya servetle- | rinin islismarından — haksız sürelte mahrum edilenlerin hepsinin Bununla şistanı likeciliğine menfaatındadır beraber — Habe- İtalyatı — müstem- açılır açılmaz, İtalyama bütün müstemlike | arzuları derhal tamamen ta- tmin edilmiş olacaktır. Şimdi artık geri döneme- yiz. Doğu Afrikasındaki sekiz yüz bin İtalyân silâhı kendi- hığinden patlar t içinde, temiz bir bayat süreceğim Ve bir gün, onun, — her şeyi anlıyacağım düşündük çe çıldirivordü. — Ergeç öğrenecek . Pir gibi karanlıkta ne kâdür yağışabilirim? Evet, bir yarasa gibi, ka ranlıkta öe kadar yaşıyabi lirdi? Işığa çıkmak iâzım ge- lecekti bir gün.. O zaman. sırtındakı herşey” askısı ko pmuş perde gibi, aya.: kları dibine düşüverecekti. lşış © zaman, — bütür iç yüzü, bütün çıp'aklığı — ile meydana dökülüverecekti. Be kit bunları düşünürken. keridini boğuluyorum — sanı yordu g ” Vakit vakit; bir. vicdan işi sayıyordu bu hali, Bu, sevdiği delikanlı için, ne ka- dar ağırdı yarasa | Şehirde gez_??ı_tiie.r görebiliyorum.. Amca rolü ndeki, kulisdekilere: — Şimdi, dedi, ben gire- ceğim. , Arkamdan! voyvoo, voyyoo:diye bağırın. . hay- di, başlayın. . — Vooyvosol. Voeyvoool. Tam bu sırada, Yeğen rolün- deki sahneye giriverdi. Amcayi görmeyin .. Yahu, ne yaptı bu?. | Canım bunun yaptığı da eş- eklik doğrusu.. Çık olan Nazım, çık... Heyyy! Yönliş” girdin be.. Sıra benimdi. Öteki, bir söz söylemeden sahneden çıktı. . Biraz - eyeli tahne arka- sında şeğeni için — söyleme diğini bırakmıyan amca, şi- mdi,sahnede yeğeni ile sar maş do'aş olmeş: - Ah yiğenim, yiğenim benim .. Bak Bursa gibi ye- rden, seni görmek için ta buraya geldim... Diye haykırıyordu .. Perdeci sızlanmağa la — Eyvaaah... Sandaliye leri töim perdanin geçeceği yere koymuşlar... Perde ka- panmıyacak. . Çocuklar, heyyy çocuklar, şu sandaliyeleri çekin... Ya- hu Perdeyi kapıyacağım.. Çekin şunları .. Her şey bittikten yine Makyaj odasına tim: baş- sonra, geç Muammer, dedim; altı ' gecedir. oyniya öyniya le- maeit plâvına döndürdüğü- nüz şu “Özyurt; piyesini, daha kaç akşam oynayaca- ksanız? Vallahi - tahamülüm kalmadı, azizim - Daha bir gece — oynarsak şrakadak düşüp bayılırım... Bayan Hüâlya, alaylı tar- zda: A, niye öyle söylü- | yorsun Muammer?.. Dur ba | kalım, daha beşikteki ço- cuklar görmedi... Onlar için de bir gece oy- nıyacağız.. -Bakmayin siz Muammere... Biz evlâdı va. tan için çalışıyoruz. Kocam | milliyetperver değildir am- ma (!) Ben milliyetperve- FİM ... * İstanbulda “Lüks hayat, m seksen gece oynandı. . Balıkesirde “Öz- yurt, altı gece oynanmış, çok mu? Hem deHalkevinde; | parasız tarafından. . Mehmet Tuğrul — ZŞ |Sopereti, ta .. Pelkis o gece, geç vakte kadar uyuyamadı. Boğazını. bır el sikiyordü sanki: Başı, çekiçle — vurul- muş bir çan gibi. hiç dur- mada uğulduyordu Dudaklarına kadar gelen biçkırıkları güç - tutuyordu. Ağlıyabilseydi bir .. Hıçkıra hıçkıra, katıla ka- tıla ağlıyabilseydi. Öyle sa niyordu ki ancak göz yaşları içindeki cehennemin sıcak lığını alabilirdi Bu güneşli, aydınlık da mlalıklardaki içlilik hiç bir dost sözünde yoktur. En bü yük ad ve gücümüzdür; göz yaşlarımız, içimizdeki cehe- nnemi, ancak göz mahreç- lerimizle boşaltsaydık dışarı, L y ailkiei Günler. haftalar.. ( Bitmedi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: