8 Kasım 1935 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2

8 Kasım 1935 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sosyetede TECİMEL Sosyal (içtimai) hayatlâ tecimel |ticari) ah âkin öne mi büyüktür. Biliyoruz ki; sösyetede —ayrı'an birçok kollar vardır. Bunlar teci mel endüstriel (sınat| olmak üzeru ikı büyük kolda bir- leşirler. sosyetenin yararına ve açılmasına (inkişafıma) yar- dım eden bu kollardan biz yanlız konumuz - olan teci mel ah'âkı ve bu ertiğe bağlı olanların — sosyeteye karşı ödevlerini — ah'âksal bir görgüçten (adeseden| ge- çirecegiz. Evelâ gördüklerimizi söy- liyelim: meselesi . İşte buna ahlâksızlık gös- terişi de diyebiliriz. Pazarlık bir malın değerini tahkik etmek yo'u ile müşteri tara- fından yapılıyorsa bu yön den bir şey diyemeyiz. Fa kat; Pazar'ığa meydan ve ren ve malin — değerinden fazlasını istiyen söylediğimiz çerçeve içinde ka'ır. Halk ile tecimlerimiz buna okadar alışmıştır. ki; pazarlıksız mal satmak ve almak imkânını ortadan kal dırmış'ardır. Ne için? Çünkü; tecimel kontrol ve kurumlar |te- şekkül) yok dinecek kadar az Satan ekonomi usul ve kai lelerini bilmiyor Bir ma- h degerinden fazlaya sat mak ihtirasına — kapılıyor. Hattâ bu yolda ahlâksız'ı- ğın en çirkinlerini yapma- ğa da cesaret ediyor. Ne ha zın gösteriş değil mi? Tecimin dayandığı — en kuvvatli kaide göstermek ve istemekdir. Arz ve talep de- dikleri bu kaidenin anlamı şudür: — Mali, alıcıya entere Jalâka| uyandıracak surette göstermek ve — alırken de eyi olmak ve ekonomi bağ- lara uygun düşürmek de- mektir. Ne yazık ki; ben şahsımıda katarak söyleyo rum: Bu yoldan çok uzağız. Açık gönülle konuşalım: Te- cim hayata girdiğim zaman nefret ettiğim bu ha'lerden uzak kalmak gayretini göz- terdim. Alıcıya gösterdiğim malın tam değerini söyle dim. İnanmadı ve yarı de- #erini verdiği zaman kalbim derinden sızlamıştı Pazarlık yapma Çünkü; © yurtdaş beni bir yalancı, bir şarlatan gibi görüyordu. — Pütün kuvvetimi sarfettim. Muvaf- fak olamadım. * Çünkü; müşteri verdiğim Fiattan müutlaka — tenzilât yapmak istiyordu Düşün düm onu bu hareketinde mazur gördüm Ve anladım ki; biz. tecim haysiyetile yaşamıyoruz. Bu kötü huyu halka biz aşılamışız Et rafıma bakındım. Bizi alım satım işlerinde kont. rol edecek ne — bir kurüm ve nede bir çare var. Niha- yet inceliyerek şu yolu bul dum. Yani o bataklığın içine ben de düştüm. Vasat olarak bulduğum bir yolda yürü- miye başladım. Bugün bu koau üzerinde vicdanım sız hyarak adeta günahını iti- raf eden bir çocuk — gibi- yim AHLÂK (| YAZAN: SELÂHATTİN BASKAN Tecim arkadaşlar “neyapa” lin her yerde böyle, hattâ acunun her yönünde böy ledir , Diyecekler fakat ace le etmesinler, bizde olduğu gibi acunun (dünyanın) her yerinde böyle değildir. Ec nebi ülkelerde tecim işleri sağam mesnetere bağlan- mıştır. Oralarda halkı alda tacak ne bir tecim ve nede buna göz yumacak bir ku rüm. (Teşekkü ) vardır Avrupada — gezenlerimiz anlatıyorlar: Parise, Berline Londraya, — nereya — gitm işlerse; aynı cins ve aynı markalı mali aynı fiata bu Iduklarını söyliyorlar. Eğer bir tecim evi ma'in değeri nden fazlasını isterse hemen üyor. Şu halde biz kontro'suz kalmışız, iht- iraslarımıza bağlı kalarak halkı aldatmak yolunu tutmuşuz Orta ellerin köylü ile al ış verişlerinde bazan tüyleri ürperdecek derecede kölü!- ükler yaptıkları görülüyor. Şu halde: — tecimlerimizden bazıları sosyetenin ahlâkını bozuyor ve sonuçta — haklı olarak müşteriyi şu fikire sürükliyor ( Tecim evi bir öksedir. Onun sahibi de ha ksız kazanç yolunda ihtira- s'a çalışan bir yalançı — bir şarlatandır.) Kanaatini veri yor. Tecimel ahlâktâ ben kaendimizi kabahatli bu uyor ve bunun önüne geçmek için gerekli olan kurumlar n yapılmasını — büyük bir noksan olarak görüyorum. Yine diyecekler ki; “Bir malin diğerinden anlaşılmı yacak derecede farkı vardır. Tuttuğumuz yolda devam etmekte — haklıyız çürkü, müşteri bunu göremiyor Kısaca cevap vere im: Sa- tılan ma'daki farkı Fatura- larımız ve örnekl rimiz'e te eim kuru'una tastik ve böyle bir etiketi, mali değiştirmeden — kullanırsak alıcı bize İnanır: Ve eğer etiketi değiştirdiğimiz za- man bu kurum bizi takip ederse bir daha böyle bir hileyi yapmağa da — kimse cesaret edemez Ve nihayet tecim hayatımız da tam bir haysiyet ve onur'a (şeref e) yaşar, Bizi bu değerli kata çıka- racak bir araç (vasıta) varsa, © da kontrol ve ditiplin (inzi bat) olacaktır. Bu işe önem vermek gerektir. — Çünkü; yapılan kötülük çok göknel (cezrir ve çok kapsaldır. (şa mi'dir) tecim hayatımıza dü zen verecek örğütere |teş- kilâta| çok muhtacız. İbtikâra, — spekülâsyonlar ve salireye ait kanunsel du- rumu, bu hayatın — bütün yüzlerine (safahatına) tatbik etmek için bu yolda kko nomi Bakanlığının bize yardımcı olmasını can dan dllemıllylı. Şüpheli se- rmayeler, müvazeneli işler, hileli yollar işte — ekonomi durümü hirpalıyan — araçlar (vasıtalar) bunlardır. Doğru yu — görmek söylemek ileri - gitmenin biricik yolu- dur. Her it'rafta bir fazlet duygusu ve değeri oldııiu nu da unutmiyalım cerzasını g: ettirir ve Bizim Davalarımız (Baştarafı birinci sayfada) olabilir. Endüstri zenginli ğinin denkliği medeni ihti- yaçların, medeni ve alım kabiliyetin n köy'e re doğrü genişlemesi İile başlıyacaktır. Biz. hepimiz Ankara muhiti köylerinin on yıl önceki ha ini biliriz. Oaun şimdiki halini 9 ilk teşrin geçit alayında gördük. Türk köylüsünün yüksek va sıflarını gösteren — disiplin, nizam ve efendi tavrını bir tarafa bıirakınız. Büyük manzaradan eski yoksulluk ve bitginlik — manzarasının ne kadar eksilmiş olduğuna şüphesiz dikkat Tetmişsiniz dir. Ankara vilâyetinin ka din erkek alaya gelmek is tiyenlerinden fazla — atlıyı geri çevirmiş o'duğunu da hatırlayınız Köyün ve köy'ünün der di büyüktür: Çünkü köy der- di üçte iki Türkiye derdi demektir. Bizim neslimiz ba zı davalardaki vazifesini ya şarken bitirebilir: Belki to runlarımız bile köy vazifesi- ne devam edeceklerdir. Çün: kü o da bittiği vakit, Ata- türk devrimini ana esasları gerçekleşmiş olacaktır. İpti dai bir köy, sıtmalı bir yüz, geri bir. tarla, ve bütün su hazım, kerpiç kabarlıları or tarla kaldıkça Türk devrim- ciliği bütün canlılığını titiz- liğini devam ettirecektir. Köy davası, tek olarak, hiç bir dava halinde basit- leştirilmesi — yani ona ne mektep ne sağ hk davası, ne tohum ıslah davası ne şose, ne demiryol şartların davası, davası, ne su — ne sihbi mesken davası adını koyamayız. Köy — davası, Türk köylüsünün cumuriyet Türkçülüğünün prensiplerine göre inşa edilmesi - davası- dir. Ona tarla sürmekten, türlü — ekincilikten, yimek yemekten, oturup yaşamak- | tan, okumakt.n, ağaç yetiş trmek ve bakmaktan, rad- yosunda musiki dinlemeğe, perdesinde filimi seyretme- ge kadar her şeyi yalnız öğrenmiyeceksiniz. — valnız zorla götürmiyeceksin z: Köylüyü bu teknik, hayat ve kültür değişimleri !e ih tiyaç'andıracaksınız ve köyü geviş ekonomi mekanizma sının işler bir çarkı haline koyarak ona — bu ihtiyaçla- rıni tatmin etmek vasıta'a rını vereceksiniz İşte bizim - yıllardanberi gütmekte o'duğumuz yığın terbiyesi davamızın esas da- yançları bunlardır. Bizde köycülük şehir ve kasaba dan münakaşa o'unur na zari mahiyetini bırakarak, süratle, ameli ve orgenize bir hale getirilmek gerektir. Komşumuz Sovyetlerde hiç bir daireye girmezsiniz ki, orada, kapısı üstünde “yı ğin şubesi, levhası taşıyan bir büro görmiyesiniz Çün kü on'ar devrimin ancak gene bir seviye yüksek iği üstünde tutunacağı fikrinde- dirler. Hedefleri başkadır; usulleri kendi'erine göre ol abilir; Fakat - Cumuriyet de vrimi idea'inin, geniş mily- onları kavrıyan bir seviye yüksek'iği üştünde bakki ve tam güven ve gelişimi- ni bulacağına da şüphe yok- tur. F . R. ATAY TÜRKDİLİ İ.ı İlsürel İlsürel komisyonu — dün | Yarilbay B. Ekrem Yalçınka- | yanın - başkanlığında belli O'an — toplanlısını — yapa- rak İle ait işler üzerinde görüşmeler yapmış ve kar arlar vermiştir. Kasaplar Deresi lııiüıiyııu Çay deresine birleştiriliyor, Uray tarafından Kasap'ar deresini Çayderesine birleş tirmek üzere yapı'an ve ta mam'anan Kanalizasyonun Kasaplar deresi Kanalizas yonuna birleştirilmesi yapıl maktadır. Vu maksadla bu iki Kanalizasyonun birleştiği yere bir bent yapılmaktadır Bu bendin yapılması bitt.k ten sonra Kasap'lar deresi ile Çayderesi birleştirilmiş olacaklır. Bu iş iki güne kadar bitirilecektir. Bu ben- din ağzına birde müteharrik ıskara konacaktır. Diğee taraftan yapı'mak ta olan 350 metre uzunlu- gundaki Nafıa atelyesi cad desi analağımının yapılma sma devam — edilmektedir. Bu lağımın şimdiye kadar 400 metrelik kısımı yapı'mış va kapatı mıştır Öğretmen okulunun müsa- meresi Necatibey öğretmen okulu ve lise talebesi tarafından Cumuriyet bayramında ve- rilen müsamere — programı bu cumartesi günü akşamı halka tekrar edilecektir. Analartalarcaddesinin #çıl-. ması, Anafartalar caddesindeki istamlâk edilecek yerlerin kiymetini taktir etmek için birkaç gündenberi bu işle meşgüul olan heyet dün ça- lışmasını bitirmiştir Yakalanan bir kaçakçı Susığırlığın Yıldız köyün- de Girid'i Ahmet Çavuşun evinde yapılan araştırmada 360 gram mamul bir çuval kadar da gayri mamul esrar bulunmuştur. Kaçakçı şehrimiz — ihtisas mahkemesine gönderilmiştir. idmanbirliği Başkznının is- tifası Türkdili gazetesi yazı iş leri — direktörlüğüne!: ğ İşlerimin çokluğu arasın |& A L E v da Birlik işlerine ve Birliğe E ü faydalı olmiyorum ğ Sporcu arkadaşlarıma da E KA MÇ!LAR ha faydalı olacak bir. Baş |; kan seçmek fırsatını vermiş olmak üzere — İdmanbirliği Başkanlığından çekildiğimin değerli gazeteniz — ulağiyle Birliklilere — ulaştırılmafİnı rica ederim. Uray Yazı İşleri Direktörü: “H. ÖNEY | mizdan) Bursada yapılan bir maçta ” İklncl T rin 8 — sürel - BandırmaFutbol Muh— ! konisyonunu toplatısı teliti Bursalıları Yendi. Bandırma mohteliti - Bursa mühtelitini 3 — | sayı gibi büyük bir farkla yendi. Bandırma, 7 (Özel aytarı Bandırma mınta» kasının futbol muhteliti ile |Bursa mıntakasının futt ol mu htelitlerinin Bursa da bir maç, yapmaları için her iki mın taka arasında yapılan mu- habere mutabık kalınarak kalabalık bir spo reu kafilesi Bursaya gilmiş tir. Bursa mıntakası tarafından sonunde sporcularımız için hazırlanan ötele inilerek bir istirahattan sonra Bursa Ae- arspor kulübünde sporcula rımıza bir akşam — ziyafeti veri miş ve her iki mıntaka geçliği namına hararetli nu> tuklar söy enmiştir Ertesi gön Cumuriyet ba yramı programı veçhile mu ayyen saatte merasime baş landı. Bandırma Halkevi ta- kımı spor elbiseleri'e resmi- gecide ön safta iştirak ede- rek sporcu'arımızın intizam ve yeknesaklığı, seyirciler üzerine uyandırdığı sempali pek çok Aa'kışlandı. Mera- simden sonra hava hafıfce yağmağa başlamıştı. Saat 14 buçukta havanın olmasına rağmen Dursa Ata- türk stadı hıncahınç dolmu- ştu. Bu arada sevgii Bursa İlbayı da Bandı: Halkevi takımlarının maçını seyiretmek için sahayı şere flendirmişlerdi Sahaya evelâ Bursa Hal- kevi takımı beyaz formalari le çıktılar Arkasından Ban dırma Halkevi takımı siyah- karmızı yıldızlı. formaiarile sahaya çıkarak hal- kı selâmladılar Meraşim ve fotograftan sonra saat 15 de maça başlandı a - Bursa müddet | yağmurlu | 15-20 dakika her iki ta kım birbir erine — tehlikeli akınlar yapıyor Ve bir tür* lü gol çıkaramıyarlardı. İlavâ arasıra hufifce yağmakta: | saha da oldukça çamurlu idi: Maç bu şeki'de devam ede* 6 dakika varken Bandırma merkez muhacimi Rıdvanif sağdan ortaladığı topu solif Hüsnü sıkı bir şutla ağla* ra saktı. Bursalılar bunü telâfi için sıkı — hücumlar yapmağa başladılar. Vakıt dar olduğu için birinci devre bİF &fır Bandırmanın galibiyeti ile bitmiştir. İkinci devrede her iki takı” mda bazı değişiklikler yapit: | Çok * sert — oynanıyordui Bu arada Bandırmalılara bif penaltı — oldu Bursalılar bundan islifade ederek be raberliği temin ettiler. 25 inci — dakikada Bandırmâ merkez muhacimi — Rıdvap | Bursa müdafaaşını kolayc& geçerek ikinci göolü — attk Hakem bun ofsayt olarak kabul etti. Bunu müteakiP 5 dakika geçmeden Rıdvail tekrar 15 20 pastan çektil! | sıkı bir şutw Bursa kalecisi tutmıyarak Bandırmanın ikit” ci golü olmuştu. Artık oyu” nun da bitmesine 10 dakikt kalmıştı. Bu arada Bandır- | malılar topu sağdan ıü“' bir ortalema yaptılar. Bursâ kalesi karıştı. — Top Pursâ müdafileri tarafındat kâleye sokkulırak busuretl€ Bursalılar 3 üncü golü kendi kendilerine — yaptılar. Ma€f 13 Bandırma Hal kevinin galibiyeti ile nctice lenmiştir İngiltere Eski Gemile- rinide Silâhlandırıyor.. (Baştarafı birinci sa yfada) fe görmeğe memur edilmiş- tir denilmektedir. 20 inci ve 23 üncü filo tillâlar dokuzar torpit© muh- ribinden mürekkeptir. İstanbul, 7 (Özel) — Man: cester Gardiyan gazetesi sağlam bir membadan a'dı | ğt gü haberi neşretimekledir: İtalya hükümeti deniz ko HAYATTAN ALINA IŞ BU SÜYÜ VAGERA ROMANI PEK YAKINDA TÖRK DİLİNDE OKUYUNUZ!. sasuamunun nferansına Iştirak edecek VE bilhassa şu iki teklifi yapâ” cak ve bun'ar üzerinde 18 rar edecektir: 1 — Cebelüttarık boğa” | zında da Süveyş kanalı içif | cari olan usul ve katdeleri? ı tatbikı 2 — 1921 1922 konferaf sında karar aştırdığı veçhilt Okyanos adalarının Japony* ve Amerika turafından teb km edilmemesi. BÜGECE SAĞLIK Eczaharesi rek birinci devrenin bitmesint — |

Bu sayıdan diğer sayfalar: