20 Kasım 1935 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

20 Kasım 1935 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İkinci Teşrin 20 'lngılterede Sosyalıst- ler Programı Küçük işçi huqun ancak büyük bir makinenin tek bir Üşine yacdım —etmektedir. Halbuki hu makina hazı | endüstri makinesi bozuktur. Bielefeld Bethelde Avfvârte, gazetesinden: dünyada hüküm süren ve bugüne kadar bir: çıkan Bütün çok uğursuzluklar sebep ol “pakd iptilası, şimdi de dünya tarlhindeki emniyetler ni| yeniden takdir ederek bütün Rayretlerile yükselmek iste- yen birkaç devleti birbirine yaklaşlırdı tıpkı Ata türkün Türkiyesi gibi ulusal bir hayat canlatmış ve mo dern bir. devlet olabilmek için çabucak inkişaf ve te- rakki etmeğe İşte bu iki devletle Irak ar asında Cenevrede bir ade Mi tecavüz ve dostluk pak ti imzalanmış Afganistan ve İbnissuud Ar- Abistanının da girmesi kar arlaştırılmıştır. Bu — süretle yakın Asyanın en memleketleri bir blok ha linde birleşerek siyasal ka- rarlar terazisini belki pek ağır bastırabilecek bir kuv vet haline gelmiş bulunuyo- rlar Bu beş devlet, ve Asyanın birleştiği ve ge an İran, başlamıştır. ve buraya önemli Avrupa çen yüz yılın ortasından be ri Avrupa devletlerinin nü hüküm / sürdüğü yerlerde bulunuyorlar fuzlarının İngiltere yüzlerce yil bo gaz içindeki hasta yani Türkün etrafında oyn- adamın anan oyunları idare eden | kuvvet O hasta | adam ki bundan “dectrinai re, lerin hnyretine rağmen çok zende ve elverişli oldu- olmuştu. ğunu isbat etti, İngiltere ça- rhik yutulacağı zaman Türke yardım etmiş fakak menfaaltı icap ettird israfından iği zaman da onu terk etm iştir. Bundan başka. Frans anın Suriyeyi elde ettiği gi- bi İngılleıcde Mısir ve Fili (ı nınıııcı Neclânın biricik düşünce Bi kızını sevmeklen ibaret- ti. Onu uzun. derken göğsünün iltaharla kabardığını bissederdi, Lu bir sene içinde (Belkis| bir den bire serpilip, büyün.üş tü, dolgun vücudü bir genç uzun seyre kız vücudünün bütün güzel- liklerini taşıyordu. onu seyrederken ekseriya dudak'arından onün işiteme yiceği bir söz fısıldardı: Ah! şu kıza, - hayırlı bir kısmet çıkaa.. Evet — arlık Be kisin lenecek zamanı yaklaşıyor du. Neclâ, bir kaç defa Bel kisin fikrini araştıracak ol du ve her defasında - kızını evlenmeğe karşı isteksiz bul du. K zımi, izdivaç tekliflerine karşı isteksiz gören ana, onun kalbinde bir başka sevgilinin ihti- Annesi ev- yaşadığına mal vermekte haklıdır ! Libyayı ve bir çok LE l h Slll llA!ll stini Türkiyeden ayırmış, ve aynı Zamanda hütün harici kendisini müdafaadan aciz olan İran da İngiliz ve Rus hisseleri nin ayınlışında anlaşmazlık hasıl olması yüzünden — bir teklikesine İtalyamın adaları aldıktan sonra Lloyd Ceor- geun — teşviki'e Anadoluya | el uzatmak istediğinden be ri de daha pek çok zaman geçmemişlir. hücumlara karşı savaş patlaması kadar varılmıştır bu nevi paylaşma projele- rinin muvaffak olmasına im Her nekadar bu beş devletin geçirdikleri inkişaf safhaları yer yüzün den farklı iç strüktürleri kân yoktur nekadar dışarıya ve her ve akseden siyasal başka başka isede, bundan yakın şark dev'etlerinin ay- ©i menfaat peşinde koştuk- ları ve icabettiği zaman her hangi bir emperyalizme ka- rşı gelecekleri aşikârdır. Bu gayretlere rağmen,kömürame- gün Habeşistanı tehdit eden akibet, mleket er üzerinde de dola #mıştı. Habeş meselesinin bu paktın daha çabuk imzalan- uzun Taman bu me masında önemli bir rol oy nadığı muhakkaktır. Negus gösterdiği mukavemet bilhâssa yakın şarkta büyük bir hayranlık uyandırmak tadır. Bu b'okun ne gibi tesir'er icra edeceği, ancak bu müstakil iş birliğinin şart ları malüm olduktan sonra tahmin olunabilir. Avrupada ve bilhassa Büyük Pritanya- nın, memleketlerdeki menfaatlerini ilgilendirecek noktaların — bu'unduğundan şüphe yoktur. Esasen İngil - tere son Habeş mese esinde İtalyaya karşı aldığı durum — YAZAN: M. GÖZALAN BÖLÜM Neclâ da, ilk önce bundan | şüphelenmişti. Belkisin bir sevdiği olması ihtimali onu korkuttu. Niçin?. Bunu ken disi de bilmiyordu, her ana böyle bir kuşku karşısında irki ir Neclâ inceleyince korkularında haksız olduğu nu anladı. Belkisin kalbinde hiç bir genç adamın hayalı yoktu biç bir durgun un bu —— biraz Denizler, ilânihaye reketsiz kalmamıştır Bir genç kız ruhu da böy ledir. Onun bir gün bir fır coştmasını veyahut bir ufak kıvılcım'a tutuşma sını beklemek lâzımdır Belkisin kalbine ilk kı vı'cım bir Ağustos akşamı girdi. zaman ve ha- Una ile Yüzbaşının ölümünden iki kuvvetleri sene sonra, Neclâ ( Topka- | TÜRKDİLİ la yakın şarkta büyük sem patiler kazanınışlır. Bunun için Ayrupa i'e Hindistan arasındaki kara yo'u üze rinde İngitterenin ekonomik eğemenliği hakkında şimdiden bir fikir yürütmek kabil de ğildir. İngilterede sosyalistİrin programı Datiy Maily gazstesinden: İngiltere amele partisi li- dri C.R. Att'ce seçim hak kında hülâzeten şun'arı söy- lemektedir Bu intihabat balk için ga yet mühimdir. Zira ha'kın her günkü bayatından baş- ka bir şey değil, onun gelecek beş senelik hayatının edecek bir istikametlir. Va sati bir okuyucunun arzusu nedir? küdret sahibi olmak değil, alışık olduğu hayalı | devam ettirebilmektir. Bugün artık yakın şarkta | Bugün ilmin ilerlemesi sa yesinde bütün halkımız da ha yüksek bir hayat seviye si temin etmek kabildir. Bu na rağmen hiç bir zaman ortalıkta bu derece emniyet- sizlik olmamışlır Tekniğin seri değişiklikleri, ticaret ve endüstrinin kararsızlığı, emin bir iş teminini çok güç kıl maktadır. İşçilerin âtisini temin et mek husuşunda tekaüdiye şeklinde siğorla Şapılan ve biâkis | ne o'acağı tayin | ; Hasının en mühim olanları na halk tarafından ilaresi ni istemektedir. Finans dış ticaret ve toprak işleridir. | Bunlarda | onıra o «Ulus» un dil yazılarından SULUHK- SÜKÜN MEli hükümet kâr peşin: | * Oülüh, Sâkin, - Sükün, “Sökünet » — Sözlerinin eti- moloji, marloloji ve fonetik - bakımından analizi dedir. Bol'uk kara mant te lâkki edildiği için memleke tin bütün anbarları yiyecek maddeleri ile halde bu maddeler az gös termeğe çalışılmıştır. Buğda- yı, patatesi eksik göstermeğe uğraşan bükü met bu suretle bu maddele- eti, sütü, rin fiyatlarım yükse'tmiştir. İki sene içinde patetes fiya ti iki misli artmiş, ve halkın | büyük bir kısmı onsuz yaşa mağa katlanmıştır Yiyeceğimizi temin eden- lerin ufak bir kâr almaları elbetteki tabiidir, lakin bu kadar kişi aç iken yiyeceği | tahdit etmek — budalalıktır. Amele partisi — umumun kârdan — üstün Memleket birçok teda | menfaatini tutacaktır maddelerini dışardan rik etmekte, ve bunun kar- pıliğinin mübim bir. kısmını kömürlerimiz temin etmek tedir. Böyle olduğu — halde kömür amelrsinin çok aşağı bir ücret almasında manâ yoktur. Bu ancak — idaresiz likten ileri gelmektedir lesinin bir çokları bu plânlar | dişinda kalmış'ardır. Yerle rini ve tekâüdiyelerini kay- betmek korkusunu dalma taşıdıkları halde, ekseriyetle | hâlâ bu surelle yaşamaları na sebep olanlar lehinde rey vermektedirler. Küçük işçi bugün ancak büyük bir makinenintek bir dişine yardım - etmektedir. Ha'buki bu makine yani en: | düstri makinesi bozuktur, ve bozuk olan kısmı finans ve kredidir. Ortaya mal çıkar mak arzusunda olan bir sü rü halk vardır, ve bunu is- tihlâk edeceklerde hazırdır; lâkin makine bunları bir ara ya getirmek istememekte- dir Amele partisi idare maki- pı) daki evden (Cihangir) e taşınmak zaruüretinde kaldı. Eğer kendisine kalsaydı, geç- miş günlerin acı ve tat 1 bir çok hâtırasım taşıyan bu ah- şap evden ayrılmak istemez di Onun damı altında, koca- sile baş, başa geçen uzun | bir ömürün heyecanını hus- ediyordu. Fakat, |'elkisin is- rarına dayanamadı 22 ya- şında bir genç kız ruhunun açılma ve genişleme ihtiyaç- oda pek eyi bildiği için, kızının arzusucu - yeril ne getirmekten başka çıkar yol olmadığını düşündü |Cihangir|de; — ufak — bir apartımana taşındılar. Bel kis, bu ufak yuvayı tabla tinin bütün ince zevklerine göre süsledi Ana, kız ortalık kararın <ca, cıvardaki bahçeli kahve- lerden birine .g'derler, geç vakte kadar orada vakit ge- çirirlerdi Bu onlar larını için bir halini almıştı. * .. Bir akşam, Günün eritici itiyat | sıcaklığından sonra, Marma: ranın bir ucundan kopup ge Amele partısi. halkın ken- î dt hayatını yine kendisinin tonzim etmesini istiyor. Ve bunun için sarıh bir p'ân Memleket kredi |sinin nerelere sarfedilğin in- bilinmesi için, banka siste- minin de kontoro'u lâzımdır Toprağımızı da. kontrol et- meliyiz, ve Middlesexde ol. duğu gibi toprak fiyatlarının dehşetli yükse mesine mey- dan vermemeliyiz | çizecektir. Bundan sonrr Major Att lee amele partisinin harp se- beplerinin ortadar kaldırıl mi emniyet taraftarı olduğu, | ve bu uğurda ilâve etmiştır. çalışacağını len ılık bir rözgâr, bötün gün sıcaktan bunalınış gönüllere bir az serinlik ve neşe ser Piyordu, O akçşam, Necdâ evişle rile fazla meşgul olduğu için evde kalmıştı. Belkis ufak kahveye yalnızca geldi. Tah ta parmaklıkların yanındaki masalardan birine olurdu. Buradan, (Fındıklı'ya kadar Uzanan vadiye, yavaş, ya- vaş — bir —akşam — elsi çöküyordu. — Gümüşi — bir revge bürünen |Boğaz| ın öteki yakasında (|Üsküdarlın ışıkları parlamağa başlamış- tı. ( Kızküllesinin ) kırmızı Feneri bir ağustos böceği gibi, ikide birde yanıp sönüyordu. Alkışam postalarını yapan şirket vopurları, arkalarında uzun duman yığınları bira - | karak Boğaza doğru koşu- | yorlardı. Dünyanın pek az | yerinde eşine tesadüf edilen bu akşam dekoru, onu me | mnun ediyordu Fındıklıya inen yamaçlar | da bir mandolinin - sesi işi- tiliyordu. Bir kaç delikanlı bir ağızdan kıvrak bir şarkı | tulturmuşlardı. Dirseklerini tahta parma- klıklara dayanarak gözlerini dolu olduğu | serbest zaman, dir; ması silâhsız'anma ve umu- | SULUK Kelimenin etimolojik şekli (D (2) 6) (4) (uğ 5- us — ul - uh) (1) uğ: Esat köktür; ke limede düşmüştür; “haraket,, | anlamınadır. | (2) us: ( -- a), ektir. Ol | dukça geniş, uzak bir saha- 1 yı ve bu sahada bulunan öbje veya panseyi göslerir O halde: (uğ — ve'; kökle ek kay- naşarak |uğus| oluyor: “ha reketten uzak, mefhus unu | gösterir (8) w': (A D ektir. Mef hummu gayri şahsi kılıyor ve umumileştiriyor. (4) uh: (A bİ manayı ta mamlar, tayin eder, tesbit eder. luğ oe ul - uh| uğusuluh; fonetik icabı, ba ştaki vokal düşerek kelime İsulub| şeklini almıştır. Ori jin manası — “hareketsizlik, sükünet, atalet ve istirahat, tır. Kelimenin Yakut dilinde “solg - suloğ, |) — şekilleri ' görülmektedir. Manası “boş vakit, serbest tatil günü, oloğ suoh Ütil deği, tabirinde görüldüğü gibi. (suluh) kelimesinin başka şekilleri de vardır Mese'â: ı Siley (sileymek) — Atıl kalmak, btil kalmak l — Usal — âtıl | Hİ — Sile (ğ) — oturulan yer IV Uslu (ğ) — sakin v Sili 'ğ» sakin Not: (ğ.y.k) nin aynı kat “egoriden olduğu malümdur ]/ Pekarski: Yakut Lü gali 1T — Büyük Türk Lü- gali «Üygür lelçesi» IH - Radlof. IV. giz lehçesin v Radlof. IV « Kam an İzhçesin «Kır kapadı. Bıhçemn gürültüsü genç kadınların kahkahaları tavla pullarının — çıkardığı donuk tahta sesleri, kulağın- dan si indi Yalnız, haykıran mando linin baygın — nağmelerini, yudum, yudum içmeğe baş- ladı. Tellere vuran her par- mak darbesi, Onun genç kızlık| sinirlerine vuru'uyormuş gi- bi, içinde ezgin bir gıcıklan | ma hissediyordu. — Acaba niçin? Diye dü şündü, sonra; bu İüzun suzca sorulmuş sözün — cevabını vermekten utanır gibi. bi şgını önüne eğdi 22 Yaşında bir genç kızın bu heyecanın sebebini an maması için pek duygusuz ol- ması İâzım gelir. O da; bissediyordu ve his- sed'yordu ki sinirlerini geren bu ezici ve uyuşlturucu arzu bir Jaşk| ibtiyacıdır. Duda- klarında uçuk bir tebessüm- le kendinden geçer gibi ol dü .. — Ayyy. Bir kurt köpeği Belkisin | dayandığı tahta parmaklığa iri pençelerini koyarak. onu korkutmuştu. tam bu sırada geriden bir erkek sesi işitildi; PAIK (Suluh) ke'imesinin yukar- da izah ettiğimiz anlamı ta - mamen fransızca (paix) ke | limenin mavasının aynıdır; PaiX — repos, calme (**| Fransızca (paix) sözü, Lâ tince (pax. pacis) sözünden a'ınmıştır (anclen provençal) dılinde (patz) dır. Bunun etimolojisini Kelime göstere: Him: (1 (2) (3) (4) ap — ağ-- at b az) U) ap: Köktür. Burada manası “hareket, faaliye, tr. (2) ağ: (—- 8) layin ve ifade>eden* ektir; lap — ağl — apağ hareket ve fınli)etln kendisidir. - t). | yapıcı. yap: lıuvvelll aildir. Ken mefhumu | dinden evvelki kelime mef- humunu, uzaklık — bildiren J4) Şüncü ek'|z) mıntakasına atııyor Bu — süretle mef- hum, hareket ve faaliyetten onun aksi olan adalet ve sükünet mefhumuna inkılöp ediyor Kelimenin etimolojik şek linde şu değişiklik'er oluyor: Kökün ve son ekin voka ile İrve okunmaz |ğ| li (ağ| | unsuru düşüyor, kelime |patz| oluyor. Kelimenin orijini Türkçedir Onun Türkçede başaa şeklide vardır: paktaş. İler iki nin etimo'ojik şekillerini alt alta yazalım: D (1 13) fal Patz: (ap J- ağ - at J- az Paktaş: Jap A-ak -- at * aş| Bu iki şekiltetkik olunun kelime- “ ga tamamen birbirinin aynı olduğu görülür Yalnız ikin- ci ekte aynı kategoriden olan &k ve son ekte yine aynı kategoriden olan z ş birbir P'jLarousse |Lütfen çeviriniz| - Neron buraya gel, Terbiyeli köpek sahibinin sözünü dinledi. Geriye sıç rıyarak efendisinin yanına gitti. Belkis başını çevirdiği izaman ıöı '€ri genç hır ıdı mın, gözlerine takı'ıp kaldı.. Arkasında beyaz spor göm leği, ayağında beyaz panta- lonu i'e temiz geyinmiş bir gençdi. Belkisin — kendisine baktığını görünce gülerek: — Neron sizi korkutmuş olmasın hanım efendi. diye sordu — Hayır biraz boş bulun- dum. — Terbiyesizliğini mazur görünüz Köpeğine dönerek: — Neron hanım efendi- | den özür dile. İri kurt kö | peği P an'amış gibi, elendisinin — sözünü Pelkisin ayak larının dibine uzanarak — is- karpinlerini yalamağa baş- ladı. Genç adam - sandalye- sini Belkisin masasına yak- laştırarak: Sizi rahatsız etmiş ol - mayım efendim. Diye itizar etmek istedi. BİTMEDİ -

Bu sayıdan diğer sayfalar: