21 Şubat 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

21 Şubat 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— ZU ŞUBAT 957 Sayın Halkımızdan Bir Dilek Şu kış günlerinde Çocuk Esirgeme Kurumundan yar- dim bekliyen ve aylarca sı cak yemek yüzü görmedik leri için sararıp solan — yüz- lerce fakir çocuk vardır. Bunların imdadına koşmak hiç Şşüphesiz hepimiz için bir yurt ve vicdan borcudur. Ulusun yardımına — kalmış olan bu — zavallı kimsesiz Yavrulardan (100) okul ço- suğunu; — Çocuk Esirgeme Kurumu bir aydanberi sıcak Yemekle beslemektedir. Bu Yardım daha beş altı ay de- Yam edecektir. Tek başımıza yapama”ı” #imız yardımı Kurum toplu olarak yapmakta ve binlerce fakir ve kimsesizin imdadına Yetişmekte olduğundan sizle- Tin de bu yavruların bulun- dukları acıklı durumdan kur- farılması — için keseceğiniz kurban etlerinden bir par Çasını kavurma — yapmak Üzere — müracant — edecek Olan Kurum memuruna ver- Menizi yüksek hamiyet ve tevkatinizden dileriz. Fakir talebe diye geçme- Meliyiz. Bunlara yapıla tak yardım, hiç şüpesiz ha- yarlı işlerin en — hayırlısıdır. Kurumu bu işte yalnız birak- | Mmamak — ödevi de sayın halkımızın, yani - doğrudan döğrüya bizimdir. Bu ödevi tadece hükümetten bekle Mmeğe hakkımız yoktur. Bü- lün medeni memleketlerde Bu gibi sosyal yardım işleri- hi en — ziyade halk yapar. nevi yardımları hükü- Metten beklemiyelim. Çün kü okullarda binbir güçlük okun ve bir şeyler çalışan yavrular bizimdir, hepimizindir. Bu Bun içindir ki — bu yardım İşini öz ödevimiz olarak bil- Meliyiz. Fakirlerimiz çoktur. Bun- lara yardımda — bulunmanın nekadar güç oldu dünu düşünme'iyiz. Kurum dan yardım bekliyen yüzler <e fakiri üç beş hayir sahi- in verdiği ianeden |baş geliri olmıyan bir kurum; Szun müddet bLesliyemez ürüm her yıl üç bine Yakın Çocuğa türlü türlü Yardımlarda bulunuyor, sa - liğını körüyor. Babalık va Vifesi görüyor. Öksüz çocu- uklara hayat sünuyor, yedi tiyor, lıç.ülyoı, geydiriyor, sızların ilâcını — veriyor. d"'ııınııılıı-ı bakıyor, oku tüyor ve yurda hayırlı bir Evlüt olarak yetiştiriyor Fakat bu işler — mevcut tçe imkânlarına göre ya Pilabiliyor. Okallarda kuru ekmek ile geçinerek okuyan daha Yüzlerce fakir çocuk Vardır. Gıdasız tahsilin tam Olmasına imkân yoktur. Bu Zavallıları da kurtarmak için Urban etlerinden istifadeyi düşündük. Bu suretle halkı :ını yapacağı değerli yar- mla — fakir yavrulara daha bol yemek verilecek, alori artacak, çocukların Sayısı coğallılacak ve bu Pe yavrular, yapılan şu Yardımdan pek çok istifade *lmiş olacak ve dolayısile Memleketi koruyacak pek Kapıyı vurdum: —- Giriniz.. Balyanın sayın kaymaka mi Hakkı Öneyler, bizi gü" ler bir yüzle karşıladı, dört elif miktarı uzuyan bir: — Oo000. dan sonra, boş geldiniz, dedi ve yer gös- terdi. Sigaralarımızı içerken ko: nuşuyoruz. Sayın kaymaka: mın yüzünde, Balıkesirli ar- kadaşlarına kavuşmaktan mütevellit derin bir. mem- nuniyetin izleri görünüyor. — Balıkesir. Diyor, orası- ni;hiç unutamam. Hayatı- min üç seneye yakın bir zamanı orada geçti. Bu gü zel şehre Git birçok — tatlı hâtıra ve intibalarım — var.. Sizi görünce Balıkesiri gör müş kadar sevindim. — Balyayı nasıl buluyor: sunuz! — Güzel memleket. Et rafımızı kuşatan şu dağların bışka bir güzelliği var Kış manzarası daha güzeldir İklim itibarile de çok sağlam. dir. Bunu anlamak için gö zlerinizi dışarıya çevirmeniz kâfidir. Evlerin kiremitleri ni görüyor musunız? Hepsi kıpkırmızı.. Burada rutubet ten eser yoktur. — Şehirde iktisadi hayat | nasıl? — Vaktile oldukça düz- günmüş fakat şimdi, male sef biraz sarsılmış vaziyet tedir Biliyorsunuz ki Balya bir maden şehridir. ve her şeyden evvel bir iş ve — işçi memleketidir. Vaktile 20 işçinin gördüğü bır işi şim- di bir makineye gördürü- yorlar. Bu sebeple amele adedi tenakus etmiştir. Bir vakitler 2000 den fazla am- elesi olan madenler, bugün 300 kişi ile idare edilmek- tedir. Tabil bunun, iktisadi hayat üzerine çok büyük tesirleri vardır. Buna rağ men hayat çok ucuzdur. Ev kiraları ehvendir. Belediye nin dikkat ve ihtimamile gıda maddelerini temiz ve ucuz olarak tedarik etmek mümkündür. — Şehrin avayişi?. — Gayet mükemmel Ka sabamızda gürültü, patırtı dan eser yoktur. Herker bi- yal samimiyet havası miş insanlar çok Türk yavrusu kurtarıl mış olacaktır. Yardım herzaman para ile olmaz Vereceğiniz bir par- ça elin para kadar değeri vardır. Karnı tok, sırtı pek çocuğumuzun yanında kar- nı aç, üstü başı çıplak, kan sz, ciliz bir. Türk çocı.ıiu götmeğe hangimiz taham mül edebiliriz. Bu zavallı ların acınacak hallerine kim göz yumabilir, kim ku- lağını tıkayabilir” Yurdunu seven herker; fakir ve kimsesiz Türk ço cuğunu korumağı öz vazife bilmeli ve elden geldiği kadar yardımını esirgeme melidir. Ancak — çocukları sağlâm olan bir ulus yarı sından emin olabilir. Balıkesir Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı Dr. Kâmtl Seslioğlu BALYADA 10 SAAT HAKKI, ÖNEYLER dir. Birbirlerini kardeş gibi| severler, içtimal hayata ge. | lince: Bir gençlik kulübümüz | ve 90 kadarda Gzası Gençlerimizin mühim bir kısmı işçi olduğu ve gece evine yorgun döndüğü ertesi sabah da erkenden va. zifesinin başında bulunma- ğa mecbur olduğu için, ge ce bayatımız pek yoktur. Bununla beraber — aramsra maçlar, müsabakalar - filân tertip edilmektedir. Bundan sonra — Balıkesir Halkevinin bizi yalnız bı var. ve | şakmıyacağından emin bu- lunuyoruz Sayın valimizin ve Hal kevi arkadaşlarımızın kıymetli yardımlarile, esasen birbiri- ne pek yakın olan bu iki şehri birleştirirsek kendimi- zi bahtiyar , addedeceğiz Hem niçin olmasın canım! Aradak! mesafe nedir? Hiç olmazsa 15 günde bir Balya yı ziyaret etmek hiçde fena bir şey olmaz. Hem Balya hlar memnun kalırlar hem Balıkesirliler hava - tebdili yapmış olurlar. — Balya için ne tasav vurlarınız var? — Henüz vazifeye başlı- yalı çok bir zaman olmadı. Bakalım Aartık, bir şeyler yapmağa çalışacağız İyi — bir — idareci, kemmel bir. kanun ada- mı — olan — genç kay makamın görlerinde, tuttuğu işi başaran bir iradenin ışı: ği vardı. Kendisini fazla ra hatsız etmemek için ayrıl dık. Hükümet dairesinin ön: önde, Halkevi bandosu nö- bet vurüyor. Birçok halk birikmiş Balıkesirli gençleri takdirle dinliyorlardı Akşam Parti binasında güzel bir sofra hazırlanmış tı. Yemekler yenildi. Başta kaymakam, belediye ve Pa rül reisi Bay Abdullah, Bal- ya şirketi müdürü Bay Mü mtaz ve ziraat memuru Bay Ruhfan misafirlerini ağırla: mak için büyük bir emek sarfed!'yorlar. Fırsattan lsti. fade belediye başkanına $0 kuldum: Şehriniz hakkında Tü rk Diline biraz malümat: — Ne söyliyeyim? — İşte görüyorsunuz Şehrimizin re fah ve saadetine — çalışıyo ruz. Evet. Hakikaten öyle. So- kaklar tertemiz, cadde boy- larına çam ve aşılı akasya fidanları dikiliyor. Balyada bu kısa misafirlik içinde te- dkik edilip öğrenilmesi ka bil olmıyan birçok yenilik ler ve güzellikler var. Yemekten sonra mekpte salonuna gidildi. Yüzlerce mü- ÇDİLİ Krop Favbrikasına on vapur yap- tırıyoruz, Almanyanın Krupp tez gâhlarına ısmarlanan vapur larımıza ait mukavele P palas otelinde imzalanmıştır. Perapalasta evvel â yemek yenmiş ve saat 14,30 da mukavele hükümetimiz namına İktisad Vekili Ce'âl Bayar, Krupp tezgâhları na mına da mümessil Hagemenn tarafından — imzalanmıştır. Evvelce üzerinde mu tabık kalınan 6 vapura Mer- sin Upt bir vepur ilâve edi lerek 7 vapur için kati. Ka radeniz hattına mabhsus 3 va- pvr için de ilk mukaveleler imzalanmış, Akay ve körfez için imzalanacak 4 — vapur için de bir protokol yapılmış- tır. Ismarlanan yeni vapurla mımızan Marmara hattında çalışacak "tipte olanlar bu mukavelenin imzasından (3 #ay sonra, Mersin hattı tipinde olanlar 15 ay sonra ve Ka radeniz hattı tipinde olanlar da 17 ay sonra teslim edi- lecektir. Marmara hattında çalışacak vapurlar biner ton- luk ve 17 şer mil söratinde, Mersin hattında işliyecekler üç biner ton ve 13,5 mil sü ratinde, Karadeniz hattında çalışacaklar da beşer bin ton ve 16,5 mil süratinde olacak lardır. Bütün vapurlar 9 milyon liraya çıkacaktır. Yapılacak vapurlar mod” ern konforu ve yolcuların bütün ihtiyaçlarını karşılıya cak kısımlarını ve tertibatı haliz olacaklardır. Ayrıca Ka radeniz hattında - işliyecek hava tertibatlı ambarlar bu lunacektır. Mukavelenin imzasından sonra İktisad Vekili Celâl Bayar Dolmabahçe sarayına giderek Başvekil İsmet İnö nüne mülâki olmuştur. İkti sat Vekili mukavelenin su- retini Başvekile takdim ede- rek izahat vermiştir. halk daha bir saat evvelden salonu doldurmuştu. Birçok şık ve zarif bayanlar göze | halledilmiş değildir Teşkilâtıesasiye kanununda değişen Maddelerin müzakere zabıtları: Atatürkün İstediğiGibi Bu Umdelerle Milletimizi Mu- asır Medeniyet Seviyesinin Fev. kine Çıkacağız. Türk yaşamıştır: Milliyetçi olduğu müddetçe., Türk ya- bukuku medeniye haricinde insanlar yoktur. Ve öteden üeri yoktur. Müslümanlık mülkiyeti bir akidei diniye olarak kabul ettiği için biz de ve bütün müslüman me mleketlerinde herkes mülk sahibi olabilir ve alıp sata bilir. Meselâ Rusyadaki Mir vsulü gibi bir usul bizde yo ktur. Orada muazzam bir kütle mülk sahibi olmaktan alıp satmaktan mahrumdur. Bizde halk az çok mal mülk sahibidir. Şimdi çiftçiyi top- rak sahibi yapmak istiyoruz. Çiftçi, bilirsiniz ki, esbabı mucibede de yazıldığı gibi, çift ile meşgul olan halka derler Çift sürer, kendi ara zisi yoktur, başkasının a zisinde ortak olarak çalışır. Yahut da az arazisi vardır. Zannediyorum ki maksat bu nevi çiftçileri toprak sahibi yapn aktır. Zannetmiyorum ki bunlardan başka kimse leri de ve çifiçi amelesini de toprak sahibi yapmak meselesi mevzuubahis olsun. Böyle olursa o zaman ha- yvanını, alât edevatını evini, tohumunu ve müte. davil sermayesini de vermek lâzım gelecektir. (Vereceğiz sesleri). Müsaade buyurunuz zannediyorum ki buna kiç mmül edemez ve bu, dün- yanın biçbir. yerinde böyle Fabri kaya amele lâzım olduğu gibi, toprağı işlemeğe de amele — lâzımdır. Bilhassa ameleyi toprağa çivilemek çarpıyor, Halkevi cazının şuh ve coşkun temposuna uyarak nerde ise fırlıyacaklarmış gi bi yerlerinde duramıyorlar. İlkokul baş öğretmeni Bay Zahidin (Çocuk) nutku dinleyiciler - tarafın- dan hararetle — alkış'andı Bay Zahit, fakir ve kimse- *'z çocuklara yardım mak sadile yapılan ve oldukça iyi b'r. menfaat de temin edilen bu hayırlı işten do layı halka, Balıkesir valisine, Balya kaymakamına, Parti ve Belediye başkanına, Balı- kesir Halkevi başkan ve me nsuplarına teşekkürlerini sundu Müteakıben film başladı. (Çelyoskin) fılmi, Miki fare ve Balıkesir manzaraları.. — Elektrik — voltajından dolayı ses - üzerinde husule gelen değişikliğe — rağmen zevkle seyredildi Bundan sonra, Halkevi te- msil kolu gençleri tarafından Yamanoğulları adındaki bir perdelik müzikli komedi ve ayrıca bir. perdelik Yanlış Hesap komedisi oynandı ve alkışlandı. Gece saat 2 de Balıkesire hareket edildi. — | M. Gözalan l mevzulu ve onu toprakta tutmak çok zor bir meseledir. Onun için bence, bu verilse bile, dedi- z ğim gibi, onu toprağa bağ- lamak çok zor olacaktır. Ve gene zannediyorum ki ara- dan seneler geçince gene bu topraklar başka ellere dev rolunacaktır. Binaenaleyh ha Tedilmesi lâzım gelen mese- le, bugün elinde sapanı olan çift süren ve başkasının ya- nında ortakçılık yapan ve yahut arazisi az kısmen var başkasının yanında ortakçı- hk yapan çiftçiyi toprak sa hibi yapmaktır. Bu mesele Cumhuruyet Hükümetinin, zannederim, İzmirin İstirda dından sonra oralarda ka lan metrük araziyi muhtaç lara dağıtmasından başlar. Diğer taraftan Ziraat Ban kası da çiftçiyi arazi sahibi yapmak için taksitlendirme usulünü ihdas etmiştir. Ben zannediyorum ki bu mesele Teşkilâtı Esasiyede yapılacak olan bu tadilât değer şeye, parasını peşin vermek cihe tinden bir tadili istilzam ede cek kadar büyük bir mese le değildir. Bilhassa şimdi yapılan tadilâtta bedeli de. H şamıştır: Devlstçi olduğu müddetçe.. Türk yaşamıştır: Ancak kendi varlığının esaslarını kendi Tuhundan çı- kardığı müddetçe... yapılacak kanunda tesbit edi leceğine göre, vatandaşlara değer bahası verilmiyecek demektir Muazzam bir mesele kar: gısında isek, halledilmesi lâ zim gelen iş, bazı memle- ketlerde olduğu gibi, muaz: zam bir kütleyi birden bire arazi sahibi yapacak isek, o vakit her tedbiri. alalım. Amma ben böyle bir vazi yeti görmediğim için tasar: ruf emniyetinin inkişaf etm. esi çok İâzım olan bu mem- lekette emniyetsizlik ve is- tikrarsızlık tevlid edesek va- ziyetleri düşünmek — ve me. zürayi de elden bırakmamak lâzımdır. Onun için bir ta- raftan Hükümet kendi cep- hesinden, meselâ 20 senede ödenmek üzere ufak — faizli bir hazine bonosu çıkarmak suretile, diğer taraftan Zira- at Bankası büyük toprak sahiplerile köylü —arasında mutavassıtlık rolünü yapm- ak süretile bu iş halledilir. Arzettiğim gibi uıgikl yo: lunda hızlı yürümeğe mec- bur olan bir milletiz. Tasar ruf ve mülkiyette emniyet- sizlik ve istikrarsızlık vere- bilecek işlerden tevakki et- mek İâzımdır. Zira bu em- | niyet her tarakkinin hem bir Devletin Hazinesi taha, | kaynağı hem temelidir zan- nındayım. HÜSNU KİTAPÇI (Muğ la — Bendeniz de lâyiha hükümlerini okuyarak edin- diğim ihtisası yüksek huzu: runuzda arzetmek üzere Ççı- kıiyorum. Kısaca — arzedece- gim, kıymetli vakitlerinizi sul istimal etmiyeceğim. İkinci maddeye ilâve edi- len vasıflar şu demektir ki mevkil iktidarı elinde bulu- nduran C, H, P. şimdiye ka- dar programında umde ola rak kabul ettiği bu vasıfları millete mal ediyor. Atatürk gibi yüksek bir deha ve onun kiymetli ar kadaşları, kanuna, Teşkilâtı Esasiye kanununa girmemiş olsaydı. dahi, bu İşi yürüt mek kudret ve kabiliyette olduklarını şimdiye kadar âki filiyatlarile göstermişlerdir. Binaenaleyh bu noktai naza- rdan bir faidei âmeliyesi yok gibi görünüyorsa da, Türk Milletinin ki ebed müddet tir gelecek nezillerimizin en iyi bir tarzda bir millet ve hükümet teşkil edebilmesi işin lâzım gelen vasıflarla mücehhez ol—asını göster- mek ve hu vazifeleri kenai lerine emanet etmek itiba rile bu vasıfların ve bu um- delerin Teşkilâtı Esasiyeye girmesini bendeniz muvafık görmüyorum. SONU VAR

Bu sayıdan diğer sayfalar: