14 Nisan 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

14 Nisan 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ea 3ERDİ SAYIFA 4 kında toplanacağı ve toplantının, kuv « wetli iktimallere göre Londra'da yapılar cağı üğrenilmiştir. Sir Saymen'in söyledikleri Roma, 13 (A-A.) — Gazetelerin yaz- dıklarına göre Sir Saymen alman gaze tecileriyle konuşarak İngilterenin Avus Kuryanın — içsel işlerine karışılmaması Mmaddesinde Almanyanın arzu edeceği İzahatı vermeğe hazış bulunduğunu söy femiştir. İngiliz bakanı bu izahat Almanyaca memnuniyete değer görülmezse İnz ” - re'nin "karışmamak,, hakkında İtalya ve Fransa ile bir anlaşma yapmağa karar wermiş olduğunu da ayrıca bildirmiştir. Alman gazeteleri ingiliz sıyasa- sını övüyorlar Berlin, 13 (A.A.) — Doyçe Alge - mayne Zaytung: Almanyanın bir Doğu galdırmamak andlaşmasına girmeye ha- zır olduğu yolundaki söylediklerini mu- tahhasların manevi kuvvetlerini önemli olarak yükseltmiş olan verimli b': hadi- ve olarak adlandırmaktadır. Lokal Anzeiger, İngilterenin kendi görüşüne bağlı kalmış olduğunu yaz « maktadır. Almanyanın Avrupa - barışı « nın korunması yolunda iş birliğinde bu- Yunması tehlikeye konulmamak şartiyle tç devletten ber birinin - birtakım tah- didlerle . kendine yaraşır yolu güdebi « Heceği ihsas edilmiştir. Bu gazete diyor ki: $ *— Konferansın dünkü zarlı uğraş masından sonraki konuşmalarını kısal - tarak anlatmak gerekirse İngilterenin arabuluculuğu ortalığı — aydınlatmıştır. Şu halde konferansın Avrupanın hava- sma yeni yeni bulutlar getirtmesinden korkmak doğru değildir.., Parliner Tageblat diyor ki: “Konfr. gansın ikinci günü konuşmalarını kısa- ca anlatmak gerekirse denilebilir ki İn- gilterenin aracılığı fransanın uluslar der neğindeki teşebüsü işinde büyük bir u- vaffakiyet kazanmıştı. Uluslar deraeği konseyinin üç dev - letin Versay'a göre Almanyaya karşı bir karar almaktan vaz geçmesini ve sö- rumun genel olarak ileri eÜrülecek bir Gdüşünce ile tasfiye edilmesini gerçek- leşmiş olarak görebiliriz. Son toplantı Stresa, 19 (ALA.) — Konferansın son bölümü saat 9,30 da başlamıştır. Son Kücleriyle çalışan murahhasler, işlerini bitirmişseler de öğleden sonra bir otu - rum Jdaha yapılmasına gereklik olması Aktimali vardır. Böylelikle murarbaslar JPazartesiden önce Stresa'dan ayrılami- yacaklardır. Bu sabahki konuşmalarda şu saddeler vardı: 1 — Almanyanın uluslar derneğine dönmesi sorumu, 2 — Avusturya, Macaristan ve Bul. Bgaristonın — silahlarının arttırılmaşına Gdair anlaşma sorumu, 3 — Ortaavrupa andlaşması ve A- wusturya sorumu, İtalya hükümeti yakında Almanya Bükümetine Ortaavrupa andlaşmasın. (daki şaldırmayanı maddesini tarif eden we Almanya tarafından istenilmiş olan Bir nota günderecektir, Şimdi yenilmesi gereken önemli bir zorluk kalryor ki o da ileride andlaş- maların bir taraflı olarak bozulmasın- da baş vurulacak ökonomik ve mali müeyyideler sorumudur. Dün bu sorumlar konuşulduğu s- rada fransızlarla Italyanlar bu alanda Bidişlerini aydınlatmaları için ingiliz- ler üzerinde bir tazyikte bulunmuşlar- 64 da ingilizler bu götüşlerini belli et memişlerdir. Royter ajansının diplomatik bildir- meni diyor kit: Bununla beraber uluslar derneği- Hin vereceği kararın gerçek bir kuvvet. e olmaması iktimal içinde olmakla be- raber bu kararı devletlerin ileride tek ,taraflı bozmaları ve yeni yükümler has Hnde ne yapmıya hazır olduklarına da- ir aydınlanmış olmaları gerekir. Fransız gazeteleri durumu eyi » Paris, 13 (A.A.) — Gazeteler Stre. sadaki dünkü sonuçlardan çok sevinç. Hdir; Pransanın Cenevreye baş vurul. Amatına ingilizlerin de katılmalarını B. Flanden ve Laval için dikkate değer bir muvaffakiyet sayryorlar, Pötl Parişiyen diyor ki: B. Flan- Gdenin sarerlmaz döleni ile nihayet c devleiçe bazırlanan proje tesbit edil. miştir. Bu projeye göre Almanya yeni- den and Bozuculuğa kalkışırsa kendisi- ekarşı, yapacağını tamamlamadan, malt ve ökonomik abloka yapılacaktır. Uluslar derneğinin bütün Üüyeleri ile Kellog andlaşmasını imzalamış olması dolayısile Amerikaya da projederi ha- ber verilmiştir. Maten, Jurnal, Figaro ve Övre ga- zeteleri, Fransa, İngiltere ve İtalya tar rafından elbirliği ile teklit olunduğu için uluslar derneği konseyinin bu pro- jeyi tasvib edeceğini sanıyorlar, Gene aynı güzeteler, mayıs ayı içe- risinde Ruma'da bir Tuna konferansı- nn toplanacağını tahmin - etmektedir- ler, Bu gazeteler son olarak diyorlar ki: Almanlar; Fransa, İngiltere ve İtalya arasındaki birliği bozmayı hiç bir za- man başaramamışlardır. Görülen iş çok düzgündür. Stresanın yarattığı hava ya- şıyacaktır.,, Tam sol partinin organı olan Popu- ler gazetesine göre Stresanın faydalı te- sirleri görülecektir. Bu gazete; İleri #ürdüğümüz metodun, bu suretle tesiri eyice anlaşılmıştır.,, diyor. Almanya is- terse kendisiyle birlikte gerektiği za- man da ona karşı olarak barışın kurul- masına çalışmalıdar. Herbalde B. Hit- ler silahlarını teslim edecektir.,, İngiliz gazetelerinin yazdıkları Londra, 13 (A A.) — Gazetelerin ge- nel görüşünü anlatan Times gazetesi, Stresa konferansının kendilerini tehli- kede gören devletleri biribirlerine ya- kınlaştıracağını yazınaktadır. Times — Almanyanın Uluslar Der- neğine dönmesini dilemekte ve bunun için bazı umudlar bulundukça elbirli- ğiyle çalışılması gereğini işaret etmok- tedir. Deyli Meyi, Stresanın Almanyanın da gireceği geniş ölçüde bir konferan- sın başlangıcı olduğunu yazmaktadır. Deyli Telgraf'a göre ingiliz politi- kasının başlıca kaygısı Almanyanın U- Tuslar Derneğine dönüşünü temin et- mektir. Bu gazete Almanyanın koydu- Bu şu gartları bhatırlatmaktadır : Müstemlekelere ve mandalara sahib olmak. Öte yandan, gazeteler Alman- yanın kusey doğusu andlaşmasına gir- mek önergesini ihtiyatla karşılamakta- dır. Deyli Telgraf bunun için diyor ki: Teklif edilen saldırmama andlaşmaları, gimdilik andlaşmaların maddeleri ka- dar teminat vermekten uzaktırlar, Al- manya, Fransa, Rusya ve Çekoslovak- ya arasında konuşulmakta olan doğu ikarşılıklı yardım andlaşmasını, barışı korumayı güden müşterek çalışmaya bir engel sayamaz.., Almanyanın hareketi bir manevra imiş Paris, 13 (A.A.) — Havas'ın Stresa- daki bildirmenine göre Avusturya so- rümiyle ilgili Ülkelerin iştirakleriyle yakında bir konferansın — toplanması muhtemeldir. Almanyanın bir doğu sal- dırmamak andlaşması için olan sözle- ti üzerine ingiliz kükümetinin Alman- yanın ingiliz fikirleri hakkında Ber- linde malümat elde etmesi gerekecek- tir. Halbuki Fransa Dış Bakant bu ye- ni tahkikatın sonucunu beklemeksizin fransız » sövyet anlaşmasını — imza et- mek Üzere ay sonundan önce Mosakova- ya gidecektir. Jurnal ve başka bir takımı gazeteler Almanyanın hareketinin yeni bir ma- nevra olduğunu yazıyorlar, Pöti Pari- ziyen'e göre bu manevra hükümsüz bırakılacaktır, Taymis'in iki sorusu Londra, 13 (A.A.) — Stresa konfe. ransı hakkındaki duyukları tahlil edan Taymis gazetesi diyor ki , “üç devletin Almanyayı ilerdeki konuşmalara çağır « mak arzuları bellidir. Avrupa - işlerinin caktır. Almanya müsavi hakları olan bir ulas tanınmadıkça, gerçek — bir. barışa varmak imkânsızdır. Almanya, istekleri ni daha tam olarak söylememiştir ve hu kuk birliğini elde ettikten soora bu İ-- tekleri söyliyecektir. Rayh, müsavi bir güc olarak tanınmadıkça hiç bir nokta aydınlanamıyacaktır. İki noktanın şimdi den kotarılması gerektir. Almanyanm uluslar derneğine yeniden dönmesi için koyacağı şartlar mutedil olacak mı? Sal- dırımları iktimali olanın plânlarını boza cak en iyi güvenlik sistemi hangisidir ., (Somt 6 rmmcr sayıfada) JLUS hamumyın duku toplanlısı (Başı 1 inci sayıfada) yon lirası paralıdır. Geriye kalan 6 milyon Hirası resmi kurumlarındır. Pos- ta işleri de (8) milyon lirayı aşmakta- dir. Ve bunun da 6 milyon Hrası dev. let kurumlarına aiddir. Bunâ karyı birçok işlerimiz vardır. Tabii dikkatinizi çekmiştir. Bütün ge- Hrimiz 6 milyon lira kadar bir paradır ve bu para ile de koskoca Ülkede 600 merkezi idare etmek zorundayız. Bu para hizmete yetmemektedir. Öteyan- dan Ülkenin ökonomik ve ticari duru- mu daha fazla hizmete ihtiyac göster- diği gibi süel işleri başarmakta bu ka- dar işi de 3500 kişilik bir işmen kad. rosu İle çevirmekteyiz. İşlerin daha düzgün olarak çevril- meti para işidir. Büdecenin genel duru- mu dolayısile bu yıl tatbikine girişe- ceğimiz işleri geri bıraktık, Şimdi ya- pılacak bütün işleri anlatayım: Bakanlar kuruluna iki kanun tuk- lif ettik ve hükümet büdcesinden pow ta nakliyatı ile telgraf muhabere para- larının şimdilik üçte birinin verilme- sini istedik. Sayın katınıza gelecek olan bu ka- nunu onayacağınızı uinuyorum, Bugün telefon dünyada Ökonomik ve sosyal bir vasıta sayıldığı halde yurdumuzda sayısı pek azdır. Bu bakımdan — tedbir almak gerekliğini yakından — duyuyo- ruz. Şimdilik telefon hatlarının batrı vilayetlerinedoğru gitmesini pek gerekli buluyoruz. Koyduğumuz bir miktar para iİle pek önemli merkez- leri biribirine bağlıyacağız. Telgraf, telefon hatlarını kablo ha- linde toprak altına almayı pek lürum- lu görmekteyiz. Bugün merkezde sayı- « S — 6 olan mühabere hatlarını kar- gılıklı olanak 20 ye çıkarmak, konuşma Aletlerini pekiştirmek, her dakika leti- yenlere konuşma imkârlarımnı verebil- meyi zarur! ödevlerimizden sayıyoruz. Posta, telgraf ve telefan işlerinin Özel önemi her türlü anlatma ve iza - hın Üstünde olan bir mefhumdur. Do- ğunun bütün telgraf ve telefon konuş- maları Ülkemizden geçmek mecburiye- tindedir. Geçmiş devirlerin değer ver- mediği bu İşin başarılması bir transit Folü yapması dolayısile ülkeye bir ge- lir kaynağı olacaktır. Bu işe harcana. €ak paranın fazlasile gelir getireceği- ne olan inanımızla bu yıl bu kadar, fa- kat gelecek yıl daha küvvetli - kanum- larla katımıza çıkarak hıh işe başirya- cağır., Bay Çetinkaya bundan sonra pos- ta ve telgraf memurlarının aldığı ma- aşları söyliyerek yorucu ve yıpratıcı bir çalışma ile hayatlarını aynı zaman- da bir yurd işi olan mesleklerine bağ- Yamış memurların bilgi, teknik bakı- mından da İHerlemelerine çalışıldığını, maaşlarının barem derecelerine göre düzeltileceğini, bunun için de bir teş- kilatlanma kadrosu hazırlandığını, yük- sek mühendis okulasında üç yıl; ve Üç yıl da posta idarelerinde çalışarak is- tenilen değerde genç, bilgili memurlar yetiştirileceğini söylemiştir. Bayındır- lik bakanımızım sık sık alkışlanan iza hatından sonra «öz alan Süleyman Sır- rı Öziç (Yozgad) Bay - Çetinkaya'nın her tuttuğu işi başardığının İzerlerile meydanda olduğunu; bütün bu işlerin €er geç halledileceğini; yalnız - telgraf memurlarından zencirleme kefalet da- layısile kesilen paraya bir çare bulun- masını diledi. Bay Çetinkaya, bunun için kamutaya hazırlanmış olan kanu- nun sunulacağın: söyledi ve kanunun genel durumu Gzerinde başka söz İsti- yen olmadığından maddelere geçildi ve büdcenin onandığı anlaşıldı. Posta ve telgraf ve telefon idaresi « nin 1935 yür masrafı karşılığı olarak 6 milyon 132.800 Hra tabhsisat verilmekte ve geliri de 6 milyon 132.800 lira olarak kestirilmektedir. İdarenin 1935 yılı büdcesi geçen yıl büdcesine göre $77.123 lira fazladır. Ve bu büdce le Genel Müdürlüğün önü » mürzdeki yıl içinde yapacağı işler ara » sanda; Ankara — İstanbul telefon hat tının düzeltilme ve pekiştirilmesi, An . karada bir genel müdürlük binası yap » tırılması gibi işler bulunmaktdır. temini Garbta fikir - A YU * R i M NISAN 1935 B hareketle Bugünkü Felemengin sıyasal ve ökonomik yaziyeli , *“Revue de Paris,, soa sayısında Fe « lemenge dair, bellibaşlı yetlerini ter » cüme eylediğimiz gayet gözel bir ya- zı ceşrediyor: Felemengin ökonomik faaliyeti, dış ticaretine ald şu rakamlarla bulasa & » ditebilir : 1928 de mübadelelerin yekü « nu, fransız dış Ücaretinin yarısı de « mek olan 50 milyar frangı bulmuştu, Felemenk ahalisi Fransa ahalifsinin beş te biri olduğuna göre nüfus başına ti « caret nisbeti, Fransada 2,550 frank iken Felemenkte 6,120 franktır ve İngilte re, Almanya, Belçika ve Birleşik dev - letlerinkinden yüksektir. Felemenk, asırlardanberi sarsıntısız ve macerasız çalışmış olup serveti nis- beten dünyanın en mühim — servetidir. Bu memlekette birikmiş sermayeler hak kında bir fikir vermek — için Fransada tescil edilmiş iradlar yekünu 49 milyar frank iken Felemenâte 41 milyara çık- tığını söylemek kâfidir. 1 milyon fran- ga kadar iradı olan kimselerin adedi Fransada 12000 ise Felemenkte 10.000 1 milyondan fazla iradı olanlar da Fran sada 404, Felemenkte 764 düz. Bu memleket faaliyetinin teşkil et- tiği ahenkli manzumede ferdin tabiatle mücadelesi de belli başlı bir yer tutar. Urun zaman “tedatül,, olan bu müca - dele şon zamanlarda “tecavüzi, bir ma- biyet almıştır, şöyle — ki: Meselâ 1918 de çıkartılar bir kanun ile koca bir de- nizin, yani Zuyderzee'nin ortadan kab- dırılması kararlaştırılmıştı. Bu deni « zin büyüklüğü #.500 kilometre murab- bar, derinlik vasetisi 10 metredir. İn » sanların giriştiği işlerin en muazzam - larından biri olan bu kurutma ameliye sini başarmak için evvelü Zuyderzeeyi şimal denizinden 30 kilometre uzunlu. ğunda ve B0 metre genişliğinde bir sed- le ayırmak lazımgeldi. Şimdi bu sed - din üzerinde güzel köyler peyda olmuş, yollar yapılmış , demiryolu yapılmakta bulunmuştur. İçerde kalan sular, mu - azzam tulumbalarla denize akıtılmış ve Felemenk, büyükçe bir vilayet kadar toprak kazanmıştır. Felemenk Hindistanında vaziyet fe- na olup metropol ökonomisini tehdid edecek mahiyettedir. Orada buhranın cebhelerinden biri, Felemenk sermayesi yatırılmasının azalmış olmasıdır. Bun- dan başka, sermayenin temin ettiği ka zanelar pek mühim bir nisbette düş « müştür. Felemenk Hindistanma yar pılan ihracat 928 de 1.750.000.000 frangı bulmüşken 1932 de 470 milyona inmiş- ti. Devam etmekte olan bu tedeaninin başlıca eebebi japon rekabetidir. Japonyanın Felemenk müstemleke- lerine yakın olması ona büyük bir ü tünlük temin ettiği gibi maliyet Hat larının, Avrupa sanayiinin rekabet e « demiyeceği nisbette aşağı olması da İşi- ni kolaylaştırıyor. Japonların bugün giriştikleri “ticari taarruz, un mukad- der sonucu ne olacağını anlamak için gök beklemek lazım gelecektir 3 Onlar, yalnız Felemengi değil, yalnız bütün Avrupa memleketlerini Felemeniz Hin. distanı piyasalarından — atacaklardır, Yerlilerin giydiği elbisenin felemenk « ten gelen kumaşı yirmi frank kadar tu. tuyordu. Japonlar ayar — kumaşı 7 1-2 franga satıyorlar. Bu yüzden felemenk pamuklu sanayii pek büyük — zararlar görmektedir , Müstemleke variyeti sıyasal bakım- dan da fenadır. Japonyada petrol bulun maz, Halbuki Felemengin Borneo ada- gında fevkalade zengin petrol kuyuları —————H ——— hakkında Başbakanlık tezkereleri ve Tüze komisyonu mazbataları okunarak onandı. Kamutay'ın 934 yılı birinci —kânun ve 935 yılı ikincikânun ve şubat ayla- TI hesabları hakkında Kamutay hesab- larmın tetkik komisyonu mazbatası ve tekaüd, yetim aylıklarınan umum mu- hasebe kanununun 93 üncü maddesine göre zaman geçmesi suretiyle haktan düşüp düşmiyeceğine datr mazbatanın divanı mubasebat komisyonuna — veril- mesi onandı. Kamutay pazartesi günü toplanacali- Bundan sonra bazı — ölüm cezaları | vr. yar. Bir harb çıktığı takdirde petitl Felemenkte hüküm süren bubran d pek şiddetli olup ökonominin her alit frnı sarmış bulunuyor. — Felemenkdilel | sanayilerini refah senelerindeki — taleb | yekünundan çok fazla bir taleb için KUf — muşlardı. Halbuki dış pazarlar birdeli | bire kapandı ve her memleket şimdiyt 7 kadar dışardan aldığı malları mümleüü mertebe kendi toprağında tedarik #N mek yoluna girdi. Bu sayede 1928 il8 | 1933 seneleri arasında yumurta ihzacif S tr 612 milyon franktan 220 milyonük — #irat mahsuller ihracatı 6& milyar frenf | ten 2 milyar 790 milyon franga, huldt #a Felemenk dış ticareti beş sene ıç” 3 de yirmi milyar franktan 7 milyar M milyon franga düşmüştür. Yekünu 7 milyar 300 milyon ırı»k olan büdcesinin açığı 2 1-2 milyardılı — İşsiz adedi ise işçilerin üçte biri mi$ * | betinde, yani 400.000 kişidir x.x Felemengin nüfusu geçen asırdan * beri artmığtı. Daha 1850 de ancak $ | milyona yakın iken 1932 de 8 milyolt — dan fazlaya çıkınıştı. Rotterdam il€ # Amstordam arasındaki 80 kilometıc a M pek dar sahanın nüfusu 2,500,000 dife — Ahalisi nüfusu bu derece kesif olan © havalideki şehirler en ziyade 17 inei , asırda inkişaf evmişlerdi, Felemenkli her şeyden evel bir iş & damıdır. Ötedenberi pek büyük işlert | girişmiş ve onlara bütün mevcudiyeti" — ni vakfetmiş olan felemenkli, bütrüü gün çalışmayı &det edinmiştir. Akçıtdı evinde, günün yegüne “esaslı,, yeme * ğini yedikten sonra misafir kabul edefe Görüştüğü kimselerin çoğundan bif menfaat veya fayda bekler. Felementll maksadsız, faydasız bir dostluğu anla * | maz ve lüzumunu bile duymaz. On:ü İçin olacak ki pek güç dost olur, Fakat olursa ondan daha sadılkı, daha samimis « bulunmaz, j Felemenkli evine çok — düşkündür. Bu uzun geceli, rüzgârlı, sisli memsö — kette evin başka bir tadı vardır. Büyük bir itina ile yerleştirdiği ve süslediği evinde en güzel sanat eserlerine tesn « düf edilir. Bilhasta kozmopplit — olan felemenkli, kendinde ingiliz, alman ve — fransız kültürlerinin bir sentezini yap- mauştır. Onün zihniyeti de dinine göre de ğişir. Memlekette 48 muhtelif mezheli vardır. Ekseriyet $ milyonla protestan« Jarda olup bunlardan sonra katoliklet (2,500,000) gelir. Yahudilerin adedi 125,000 kişidir. Bundan başka 1 milyon eei hağazdei, kadar “dinsiz,, olup dinsizlik halkıa | genc unsurlarında ve hele — gehirlerde gok ilerlemektedir. x. Felemenklilerin ötedenberi Bir sö « gü vardır; “Küçük bir nlusun bi olabildiği her işde büyük olalım,, de ler, Teslim etmek lazımdır ki Felemena, gin üç asırlık tarihi bu sözü yerina ge$ tirdiklerini isbat eylemiştir. Nitekimti WEE | 4 bu memleketin uluslar arasında tuttut ğu yer,püfusunun ve toprağırın kendil ne temin edebileceği yerden çok bü « yüktür, Başka Ülkeler servetlerini topt raklarında bulmuşlardır. Halbuki felat menk bütün servetini kendi eliyle meyp — dana getirdi. Şüphesizdir ki Felemenk bugün tes kâmülünün tehlikeli bir devresine gin miş bulunuyor. O, geçirmekte olduğus muz buhrandan, daha doğrusu değişme — #afhasından müteccssirdir. Fakat fırtıs mayı haber veren bulutların biriktiğini ıüı—kdoğnıiıuıluunıyıhmbv- ,ıuk kuvvetler bulunduğunu da dü « M gerektir. Bu kuvvetlerin baş « lıcası 1 ketin henliz eksilmeğe vüf tutmamış olan servetidir. Son sencieii zarfında, aksülamel gösteren bünyesi © nin sağlam olduğu anlaşıldı. Ümid ct — meli ki daba şiddetli sarsmlılar kosste sında, eski sarsıntıların zayıflattığı bW bünyenin Mlıncllln faynı derecrde ıuvınııııyq olacaktıf. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: