Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
16, MAYIS 1935 PERŞEMBE Sidney, 15 (A.4A.) — Motörlerinin fe- nâa çalışmasından dolayiı Tasmanya denizi üzerinde tehlike geçiren uçakçı Kinogford »Smit, karaya varabilmiştir. Gi A GA AAA # 4956 -ON ALTINCI YIL, No: Adımız, andımızdır. Her yerde 5 kuruş — TEsdriar Gündelik 10 YIL Betkemizde kullandığımız kelime karşılıklar? şunlardır: Yoksun: Mah- tüm — Güney: Cenub — Etke; Âmil — Kıya: Cinayet — Uyak: Şrar — Ayı- raç: Miyar. Evlerimizde kuş sesi duyacak mıyız? Kıraç dağlarda yeşillik, çorak kırlarda gölge, arık - ve sarı toprak üstünde su - yüzü görecek miyiz? Kireç ve kerpiç ortasında, bü- tün gönüller, tabiat acısı ile yanı - yor. Fakat erkinlik savaşında, bü - tün salgınlara yalçın göğsünü ge- ren yayla, Avrupa kıyılarından İran smırlarma doğrü uzayıp gi - den bütün yurd, hayat ve tabiat' - tan Ânkara kadar yoksundur. An- ' 0 ça diriltecek tılsımı, An - kara'nım bağrında — arıyacağız. Yayla türkü nasıl hiç kimsenin se- zinmediği ruhunu Atatürk'e açtı ise, yayla toprağı, hiç kimsenin bilmediği sarrını gene ona vere - cektir. Yenilmemek için doğan Şef, birgün, Çiftliğin katı ve kuru tar - lasına ilk kazmayı vurdu: Marma- ra köşkü sırtımdan, arkaya Ve öne doğru, sulak, gölgeli ve yeşil tabiata bakmız: Kuş seslerini din- liyerek, gül bahçeleri içinden ge - çiniz. Bütün eser, on yaşındadır. * Bu eser, yurd ölçüsünde bü - yüktür: çünkü yurd ölçüsünde ge- nişliyecektir. Çünkü Ankara'da - | biz yalnız bir çiftlik değil, Es - kişehir'le Van, Kastamonu or- manlarımı yalayan çıplak dağlar - la güney çölleri arasındaki bütün tabiatı kurüyoruz. Ankara'da yur- dun acılarını gönlümüzde duya - rak anladığımız kadar, onun bu acısını gidermek yollarını da bu - luyoruz. Yeşermiyen toprakta me- deniyet bitmez. Kültür gölge altı, bayındırlık su ister. Tabiat olmaz- sa, medeniyet kabuk tutar, kurur ve donar. Akdeniz kıyılarında es- kiden milyonlar barındıran büyü site'lerin yıkıları arasında - dola - şırken, şunu hatırlayınız: Bu me - deniyeti söndüren etkelerin başın- da, tabiat düzeninin bozulması ge- liyor. Orada büyük sitelerden ço- ğu_nu, küçük bataklıklar öldür - Müştür. Olmıyan yerde tabiatı yap - mak, olan yerde tabiata düzen vermek: çiftlik şenliği gününde gönlünüzü ve kafanızı yalnız bu hakikata veriniz. Gittiğiniz yerde su ve ağaç sevgisini dinleştiri - 'lll Nehir kaynaklarında orman sömüren insanlara, yayla kıraçla- rında ağaç yetiştirtiniz; su aratı - nız ve kanal kazdırınız. Çiftlikteki yaratıcılık emeğini görüyorsunuz: Beş on kuruş kaçak este için Türkiye'nin son tabi - atlarımı yıkmağa savaşanların kı - Yasına nasıl göz yumarsmız? Bir ansız şairi: “ Yeşil olmayan Yürd, yurd değildir!,, diyor. Bi - zim daha insaniğ ve daha güzel "El' Uyağımız var: “Yurd sevgisi - nin en büyük ayıracı, yurd tabia - tt için çalışmaktır.., F.R. ATAY B. T, R. Arasın Peştedeki görüşmeleri t Peşte, 15 (A.A.) — Türkiye dış $ler bakanı B.T. Rüştü Aras baş- bakan B, Gömböşle bir saatten konuşmuş ve sonra dış ba- B. De Kanyayı görmüştüs Büyük Kurultayın dünkü günü Ordumuzun kendisinden beklenilen ödevi her an başarma- ğa hazır olduğunu anlatan sözleri coşkun alkışlarla karşilandı Delgeler. şerefin sofra parti hayat 9 “ BİLDİRİĞ C.H.P. Büyük Kurultayı 15. mayıs. 1935 günü I 0 da As- .başkan Abdülhalik Renda - nın başkanlığı altında topla - mağa başladı, Evkaf Genel di- rektörü, Tüze, Gümrük ve İa - hisarlar ve Sü bakanlarının kendilerile ilgili işlerdeki di - yevlerini dinledi. Sü Bakanı Kâzım Özalp'ın, Ordumuzun kendisinden bek- lenen yüksek ödevi her an ba - şarmağa hazır olduğunu an - latan sözleri coşkun alkışlarla karşılandı. Partinin türk ordu: sana güven ve saygısının Su nulmasına ve bu ödevin Sü Bakanı tarafından yapılması na dair çok imzalı bir önerge | oy birliği ile ve sürekli alkış-- lar arasında kabul edilerek toplantı 16. mayıs. 1935 per - şembe günü saat ona bırakıl - lgeler şereflerine Genel Sek- .veter Peker'in hazırlattığı Par-. Hi sofrasında öğle - yemeğini yediler. Bu yemek Parti haya tında unutulmaz bir gösteriğe vesile oldu. Peker ayrıca bildi rilen bir söylev verdi ve bunu bir çok üyelerin sözleri kova - ladı. Partililerin özerliklerin - | deki yüksek ödev ve -mesu?" - | yeti hakkile kavradıklarını gö: teren bu heyecanlı sözler; Par- tilerine devrime ve büyük Öndere inanlarının ve bağlı - leklarının çok canlı've çok iç - ten birer ifadesi oldu. Atatürk'ün ve İnönü'nün ad- ları bir çok defa saygt ile ve alkışlar arasında anıldı. Parti hükümetinin yüksek değ_erlı_ J çalışmalarını öven Ve beşinci dı. . : On üçte İllerden gelen de J J ea Kurultaya kadar geçecek gün- ler içindeki Parti ödevlerinin önemlerini göze çarptıran bu sözler söylendi. n Bu toplantı resmi ağızln.soy- lev vermekten ziyade içli ve dışlı bir arkadaş konusşuşu ve içtenliği içinde ideal duygusu- nun ve heyecanının en son ker- tesine çıktı. Delgeler bir ağızdan marş söyliyerek ayrıldılar. Bundaı! sonra bütün kurultay üyel_:rı Orman çiftliğinde şereflerine yapılan toplantıda bulundular. Akşama doğru çiftliğe gelen saygı ve sevgi duygulariyle se- lâmlanan Atatürk, Parti arka: —-. n- —e ea aa narak dilek raporunu konuş: ! - daşları arasında geç vakte ka dar kaldı. Moskova kqnu'şma. larından iyi sonuçlar bekleniyor Moskova, 15 (A.A.) — B.La - val, BB. Leje, Alfant, Molotof, Litvinof ve Potemkin de hazır Iıu: lundukları balde, B. Stalin'le iki saat konuşmuştur. NOT: Son dakikada Moskova konuşmaları hakkında aldığımız bildiriğ 5. ci sayıfamızdadır. Bay Receb Pekerin .. .. .. * dünkü söylevi — Öz arka- daşlarım, Ankaraya ge- lişiniz vazife ol- duğu andan iti-< baren benim çe- şitli vazifelerim arasında diğer bir vazifem da- ha vardı. Bu da, her gelen arka- daşm — Ankara toprağına ayak bastığı anda elim ile elini göğsüm ile göğsünü sarıp sıkmaktı. (Al - kışlar) Arkadaşlar, bu vazifeyi yapa - madım, yapamadığım yalnız bu - B. R. Peker İ - nu değil; hepinizin'yurt hakkında- ki duygusunu ve oraları için, bu - rası için, bütün yurt için, mutlak bir fayda olduğunda şüphe olmı - yan fikirlerinizi, konuşmalarınızı, dileklerinizi şahsan dinlemeği de ödev sayardım. Bunu içten vazife sayışıma, hepinizin inanı olduğu - na da, zerre isadar şüphem yok - | tur. (Hay hay sesleri) Fakat ar - kadarşlar buna rağmen gördüğü - nüz, sade gördüğünüz değil, için - de bulunup kuvvetlendirdiğiniz ve değerlendirdiğiniz çetin çalışma ların tutucu hali, meşgul edici ha - li, bu söylediğim ödevleri yerine getirmekten beni bıraktı. Bu ek - sikliği önlemek için bir çare diye bugün bu Parti sofrası etrafında buluşmağı düşündüm. Bugünkü (Sonu 4 üncü sayıfada) | dilekler- okun « Jlar, encümeniri e Parti Genel Sekreteri Bay Receb Peker'in hazırladığı. ında unutulmaz bir gösteriye yol verdi Sü Bakanımızın diyevi - dünkü » Kurultayın ıdün sabah yap: tığı . toplantıda muş ve Sü Ba- kanı — General Kâzım Özalp şuİ diyevi vermiş « tirs) — Arkadaş ( . Gendral Kilaiüi mazbatasında yazıldığı gibi in- Özalp şaata ait işler bütçesinin müsaade si nisbetinde ve imkân hasıl - ol - dukça getirilecektir. Buğday gloteni hakkındaki mü- talaa daha ziyade bir kanun mese- lesidir, idare kararnamesine ait buğdayların halkın elinde kalma- masını teminen evsafı mümkün ol- duğu kadar müsait olanlarının sa- tın alınması için emirler verece - ğiz Gebzedeki camide cepane var- nakledilmesine çalışılacaktır. Ya yeni bir bina yaparız ve yahut ora- da başka bir yer göstererek oraya naklederiz. Ve bu dileği yerine getirmeğe çalışırız. Bunlardan baş- betle ordu hakkında- bir kaç söz söylemek isterim. a Arkadaşlar, C.H. partisinin dört se- ne içinde yaptığı yararlı işler hakkında (Sonu 4 üncü sayıfada) Binden fazla çağrı dün Orman Çıftlığı nin onuncu yıldönümünü kutladı Ankaranın açık hava ,yeşillik, ağaç, su ve gazino ihtiyaçlarını karşılayan ve bütün ankaralıların çokiyi tanıdıkları ve sevdikleri Orman çiftliği, yeni Türkiyenin bütün büyük ve şaşırtıcı işleri gi- bi ancak on yıllık bir tarihin sahi- bidir. On yıl önce burası, bakımsız, susuz, ağaçsız, binasız bir bozkır düzlüğü idi. Orman çiftliği, güzel plânı, en ileri tarım yaraçları ve u- sulleri, havuzları, pisinleri, fidan halindeki ormanları, fabrikaları, gazinoları, lokantaları, hayvan bahçesi, gölgeli. asfalt şosaları, bütün bu eşsiz güzelliklerile, on yıl içinde yerin altından fışkıtır gibi ortaya çıktı. : Ankaralılar, bunaltıcı bir sr- caklıkla geçen yaz günlerinin ak- şamlarında burada - serinliyorlar, “bütün tabiğat güzelliklerini, bol süu ve bol ağaç ve hele serin ve te- miz bir hava halinde burada bulu- yorlar, Orman çiftliği yalfiız an- karalılara eşi bulunmaz bir gezme ve eğlenme yeri yaratmakla kal- mamış, ayni zamanda iyi ellerde ve plânlı bir şekilde yönetilecek bir çiftliğin memlekete yapacağı büyük faydaları gösterecek bir ör- nek olmuştur. Yıllardanberi Orman- çiftliği- nin gönül açıcı dekorları içinde en güzel -> unutulmaz dakikalarısı yaşamış olan ankaralılar, çiftlik- lerinin onuncu yıldönümünü, dün büyük bir keyif ve sevinç havası i- çinde kutladılar. : Ankara istasyonundan çiftliğe saat 16.30 ve 17 deiki özel tren kalkacağını bilen çağrımlar gide- cek büyük kalabalıkları düşünerek trende yer bulamamak korküsu ile saat 15.30 dan sonra istasyon- da birikmeye başlamışlardı, 'Tam saat 16.30 da kalkan ilk trenin bütün vağonları hıncahınç bir kalabalıkla dolmuştü. Çağrılı- (Sonu 4. üncü sayıfada) 'Dış en I, bir iştir... Mahallerinde bulunan - dır. Bunların da en kısa - bir za - man zarfında münasip bir yere * ka bir dilek yoktur. Bu münase - Her gün 5- kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Bugün- den başlıyarak, Türkiyede çı- kan gazete ve dergilere veri- len 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan ga- zete artık bu kelimelerin 0s- manlıcalarını kullanmıyacak- tır. BİRİNCİ LİSTE 1. — Hâkim (Souveraine) — Ege- men Hâkimiyet — Egemenlik Misal: Hâkimiyet Milletin - dir — Egemenlik Ulüsundur 2. — Müstakil — Erkin, Bağınsız İstiklâl — Erkinlik; Bağın - sızlık Misal:; 1 - Biz müstakil bir milletin çocuklarıyız — Biz erkin bir ulusun çocukları - yız. İstiklâl mücadelesi — Erkin: dik savaşı 2. - Müstakil Mebuslar a Bağınsız Saylavlar Türkiye'de mahkemeler müs- takildir — Türkiye'de hak- yerleri bağınsızdır. 3. — Sanayi — Endüstri Sımai — Endüstriel 4. — Hür (T. Kö.) — Özgen :'lürrîyet (T. Kö.) — Özgen- Bik SW — 5. — Serbest — Özgür * Misal: Serbest mıntaka — Özgür - bölge “Not: Gazetemize gönderile - cek. arda bu kelimelerin os - manlıcaları kullanılmamasımı rica Dederiz. İran - Afgan sınır an- laşmazlığı kotarıldı Dış Bakanlığı tarafından bil - dirilmiştir: İran ile Afganistan a- rasında mevcut hudud ihti!2”:0n hallinin Türkiye Cumuriyeti hü - kümetinin hakemliğine havalcsi iki hükümet arasında kararlaşmış- tı. Bu maksadı temin için ı - riyet hükümeti tarafından hakem nasbedilmiş wlan orgeneral Fah - reddin Altay mahallinde tetkikat icrasından sonra bu kerre ihtilâFın halli hakkındaki kararını vermiş ve bu karar bugün Hariciye Vekâ- letinde merasimi mahsusa ile Af- gan ve İran Büyük Elçilerine teb - liğ edilmiştir. Karar nasıl verildi? İran ile Afganistan a. ».Indaki sınır anlaşamazlığınım kotarılma - sı için hükümetimizin yarğıç se - çilmesi üzerine — hükümetimizce yargıç atanmış olan Orgeneral Fahreddin Altay'ın yerinde ince - lemeler yaptıktan sonra vermiş ol- (Sonu 5. inci sayıfuda)