2 Eylül 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

2 Eylül 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i EYLÜL 1935 PAZARTESİ lçerde dışarda spor (Başı 1 inci sayfada) Dün Kırıkkale gücü ile Ankara gü- cü arasında bir futbol maçı yapıldı. Bu bagün seyirci nedense pek azdı. Am- kara Gücünün dokuruncu yıldönümünü kutlama töreninde bulummak üzere ge- len kırkıkaleliler temiz bir kılıkla alana Hava kurumu maçlari İstanbul, 1 (A.A.) — Türk hava ma. rumu için hazırlanan kupa maçlarına bugün devam edildi. Arnavutköy - ikin- €i küme karması arasındaki birinci maç 2.2 beraberlikte bitti. Oyun yarım sant Avcılar yürüyüş Halinde gıktılar ve halkı selâmladılar. Onlardan sonra ankaragüçlüler alanda yerlerini akdılar, Her zamanki tören yapılarak o. yun başladı. Daha ilk dakikadan itibaren anka ragüçlülerin üstünlüğü altında geçen oyan 1.4 kırkkaleli konukların — yenil- moesiyle bitti. Yalnız kırıkkaleliler dört gol yedikleri halde yılmadan, usanma- dan oynadılar. İki yıl önceki oyunları- na göre takımlarında bilgi ve tekniğin yerleşmekte olduğunu gördük. Ful.bolu iyi öğrenmeleri için sıkstık Ankara ta. kımlariyik maç yapmalarını tavsiye c- deriz. Kırıkkaleliler bugün yerlerine döneceklerdir. Atletizm birincilikleri İstanbul, 1 (A.A.) — Türkiye atle tlam birinciliklerine dün de Kadıköyün- de Fener stadında devam edilmiştir. Ahınan teknik sonuçlar şunlardır: 200 metre. — İstanbuldan Raif bi. rinci “rekor 23,, İstanbuldan Selim i. kinci, İstanbuldan Fikret üçüncü. Gülle. — İstanbuldan Ateş İbrahim bişinci “rekor 12.725,, İstanbuldan Vey- «i ikinci, İstanbuldan Kangelides üçün- cü 110 mania, — İstanbuldan Raşid bi. rinci “rekor 16-5,, Bursadan Kadri ikin. €i, Ankaradan Saib üçüncü. 400 metre. — İstanbuldan Mehmed Ali birinci *53,8,, İstanbuldan Ziya i- kinci, İstanbuldan Cemal üçüncü, Üç adım. — İstanbuldan Pulyos bi- rinci “13.87, İstanbuldan — Zeki ikinci, Edirneden Hüseyin Fikri üçüncü. Cırıt. — İstanbuldan Karakay birin. €i "53.345.. İstanbuldan Necdet ikinci, İstanbuldan Nedim üçüncü. 10000 metre. — İstanbuldar Nemzi birinci “35,15,1,, İzmirden İbtahim i. k İstanbuldan Niyazi üçüncü. 1500 metre. — Kocailinden Receb birinci “4,17.2,, Ankaradan Galip ikin- €i, İstanbuldan Teo üçüncü. Diks, — İstanbuldan Veysi birinci *43,30 yeni Türkiye rekoru,, Tatanbul- dan Naili ikinci. 4x100 bayrak. — İstanbul birinci *468,, Ankara ikinci, Bursa üçüncü. uzatıldı. Bu zamatda Arnavutköylüler 3 gol atarak sonuçu 5.2 kazandılar. İkânci maç Beşiktaş - Süleymaniye arasında oynandı. Birinci bölümde Hakkının attığı gol bir tarafa bırakılır- ga iki taraf da denk oynadılar. Fakat Beşiktaş ikinci bölümde oldukça kuv. vetli esen rüzgürı arkasına alarak bir Üstünlük kurdu ve daha dört gol atarak maçı 5-0 kazandı. Tstanbul, 1 (A.A.) — Hava kurumu kupa maçlarında Güneş Kurtuluşu 1-6, Galatasaray Şişliyi 1.0 yendiler. Alan gek kalabalıktı Tüze bakanı B. Şükrü Saraçoğlu da seyirciler arasında idi. Romonya bisiklet turu Bükreş, 1 ÇALA.) — Dün, Romanya bisiklet turunun altıncı etabı. Aradea ile Clij arasında 151 kilometre üzerin- den koşulmuştur. Koşuyu, romanyalı Tudose, roman- yalı Turn, yugoslav Oragaç, türk Kür. kor, lehistanlı Lipniski, romanyalhı Di. nu Stefan, romanyalı Goögan, yugoslav Panningen, romanyalı Marmocca ve türk Abdullah hep birlikte 5 saat 24 da- kika ve 36 saniyede bitirmişlerdir. Ferdi genel tasnif şudur: Yugoslavyalı Gragaç, 32 saat 3? da- kika 24 saniye, Romanyalı Mormocca, 32 saat 50 da. kika 15 saniyc, Romanyatı Tudose, 32 saat 58 daki. ka 46 saniye, Yugoslavyalı Davidoc 32 saat 59 da- kika 45 saniye, Lehistanlı Daniel 33 saat 1 dakika 36 saniye, Yugoslavyalı dokika 21 saniye, 'Türk Abdullah, 33 $aat 14 dakika 2 saniye, “ Romanyalı Dobrin, 33 saat 20 daki- ka 45 saniye, Romanyalı Nikuliç 38 saat 21 daki. ka 42 saniye, Romanyalı Satanof, 33 saat 30 daki. ka 30 saniye Paninger 33 saat & L_Memleket Postası Ankaranın eşsiz "ezegı Kızılcahamam Bu yeşil ilçe her gün biraz daha bayındırlanıyor Emniyet direktörlüğünün karşısın - daki Çankırı otelinde, ber gün büyük bir kaynaşma göze çarpar. Elinde kü - Çük eşyaları, ardında bavullu hamalla- riyle bir çok yolcumun Gtobüslere yer- Teşmeğe uğraştığı görülür, Bu otobüsler merkeze 105 kilomet. re ötedeki, Ankaranın en güzel ilçele- rinden biri olan Kımlcahamama gider. Çelik ve kükürtlü iki hamam ve gü- zel çamlıklariyle tanmmış olan Kızılca. hamama bu aylarda günde 3 —4 oto - büs gidiyor. 12 yıl önce İki hamam ve iki evden başka bir şeyi olmıyan Kızılcahamam buğgün 184 beyaz badanalı, 2 — 3 katlı, düzenli evleri ve 850 nüfusiyle sevimli bir ilçemizdir. Yazın hamamlardan fayda görme v gezme ergesiyle elenlerle kalabalık ar- Kızitcahamam'ın tıyor, yerliler evlerinin alt katlarına gekilerek, üst katlarını kiraya veriyor - lar. Meselâ üç odalı, mutfaklı bir evin aylığı 10 —İ5S lira aramındadır . Burada Kızılcahamam palas ve ye - ni çamlık gibi geceliği 40 kuruş olan temiz ve güzel otciler de var. Zonguldak — Ankara elektrik yolu Kızılcahamamdan geçecek ve Kızılca . hamam elektriğe kavuştuğu zaman büs- bütün güxllneoeküı Şehrin içinde bulunan iki hamamı özel yönetge seneliğini 2160 liraya ki raya vermiş, fakat — hamamların her ikisi de bakımsır ve pek ilkel bir hal. dedir . Bir ay kadar önce Ekonomi Bakan. liğı hamamların — sularını — çözeleti. k için almış, halk hamamların Ekonomi Bakanlığına geçmesini ve bu işe bir dü- zen verilmesini diliyor. Hamamlara gitmelik 10 kuruş, ge - nel soyunma yerinde hazırlandıktan sonra, dipte bulunan ve kenarında otu- racak yerleri olmuyan, karanlık koca bir havuza giriliyor. Hamamı işleten Baym anlattığına göre: Kükürtlü ha- mamın sıcaklığı 40 çeliklininki 38 de rece imiş ve daha hamamın sağında, solunda pek çok su varmış. Bu sular boşuboşuna akıyor ve fayda görülemi - yormuş, eğer burası genişletilir, güzel Bir otel, ayrı ayrı soyunma ve banyo yerleriyle temiz bir bamam ya; Kızılçanın, daha çok romatizma ve ka. d hastalıkları için sağlık verici b genel görünüşü mamlarına gelenlerin sayısının şimdi kinden çok olacağı besbelli imiş. İlçeden bir saat ötede Acısu adı ve- rilen bir yerde, kayalar arasından kar. bonatlı sular çıkıyor. Halk bu suya ye- ker ve limon katarak gazoz yapıyor. Bir tepenin üzerinde yerden - kaynıyan suların bulunduğu yere bir havuz ya pılmış, oldukça sıcak olan bu üstü açık havuza girmek için yakın köylerden gelenler eksik değil. Hele Kızılcada o. turan hamamcılar için burası bir ge - zinti yeri oluyor. Uzun sal arabaları - nın iki tarafına sıralanılıyor, sepetlere yemekler yerleştiriliyor, acısuyun yo- u tutuluvar. SAYIFA 5 —e AA AARLARERARA AAAT ÇATT ÇERENEŞNRRL NOT ŞETEANARR A Ça aa amamn Yakın köylerin çobanları anlatıyor - lar, bir sürüde uyuz hastahığı ol zaman, . Ççoban davarını acıstıyun kayalar üzerind Ti bir tortuyla davarı çamr tepenin östündeki havuzda vanlarda hiç bir şeyi kal bu çamur hayvanların yarala iyi edermiş. Acısuya gidenler deri hastalıkla na tutuları bir çok köylü evvelâ kayalar üzer tan sonra beş, on dak za girdiklerini görürler. Acısudan başka ilçeye 3 saat ötede bir de Sey hamamı var. Denilebilir ki Sey Kızılcanın en temiz, suyu bol ve güzel hamamıdır. ve şehirlinin çamurlandık - ötedoöki havu. Sey hamammmın bulunduğu yerde bir kaç evle, oldulça geniş bir cami Ötedenberi cuma günleri burada pa - sar kurulur ve yakın köylüler ihtiyaç - larımı bu pazardan elde ederler Sey hamamı — Kızılcadakinden çok daha geniş dâha temiz ve suyu boldur. yanyana bulunan kadınlar ve erkekler kısımlarının sularından biri kükürtlü, öteki çelikli ve derecesi 38 dir. Öğle. Gen önce ve sonra değişme ile kadınlar ve erkekler her iki taraftan da faydala- nıyorlar. Sey hamamı da Kızılcaya gidenler için cuma günleri güzel bir gezinti ye- ri oluyor. Atlar, yaylılar, sal arabaları ve otobüsler halkı ucuz denilebilecek bir para ile buraya taşıyorlar, Kızılcada güzel bir de yatı okulu var, var, Akgam üzerleri halk sepetlerine yi- yeceklerini yerleştiriyor, şehrin pek yakınında bulunan küçük ve büyük s0- ğuk sulara gidiyorlar, çamdan yapıl . mış Çotura adı verilen destilere soğuk sular dolduruluyor, bir kaç kozalak bir kenarda kibritleniyor, taze etler şişle- re geçriliyor, güzel koku ve cırırtılar içinde durmadan yeniliyor... Günde bazan beş öğünü bulan bu iştahlı yemekler kilo oluyor. Az zaman- da burada şişmanlamak pek kolay, şiş- manlıktan acınanlara da hamamlar bi. rebir, 40 derecelik sıcak su içinde dur- madan ter döklülüyor ve insan daha ha- mamın kapısından çakarken eridiğini seziyor. Buraya çoluk çocuğuyla — gelerek çamlar altında, güzel su başlarında ça. dır kuran ayleler de var. Hamamlar düzeltilse, yeni yol bit- *e ve bir de aralarında bir birlik kuran ve çok zaman gezginlere para İşlerinde zorluk çıkaran çok yüklü otobüsler kontrol altıma alınsa Kızılcahamam az zamanda Ankaranın en güzel yazlama yerlerinden biri ve yurdun ileci bir il- gesi olacak. ŞERİF GÜRO: Tefrika. 18 —— gLUS’un romanı: Levis ve Iren Yazan : Pol MORAN Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Çok neşeli eski bir çapkın olan Lazari- Ges ufak tefek işlerle uğraşır, dost karıları- nı gözler veya gezdirir ve dediği gibi “iki armud arasında,, veya “ölü mevsim baş- layınca,, yatar uyurdu; o kadar ki Prens dö Valdek bir gecelik emrine vermiş olduğu bir köşkten onu çıkarabilmek için, iki yıl sonra, köşkü yıktırmak zorunda kalmıştı. İş isterdi ve iş bulununca “borç alarak da- ha çok para kazanıyorum,, derdi... Miğrefini çıkarıp, elektrik çıngırağı kor- donları gibi üzerinde üç tel saçın kıvrıldığı başını eğerek Levis'i selâmladı. Konuşur- larken Levis Yunanistana ve İren'e sözü ge- tirdi: Lazarides: — Nasıl tanımam? diye bağırdı. Daha çocukluğundan tanırım. Eks'de, Navtaym'"- da, Çalçomaciyore'de ona kaç kere rastla- dım. “Ç,; li kelimeleri, Triyeste rumlarına venediklilerden kalma şive ile hep “Z, gibi söylüyordu. Sonra devam etti: — İren, ters bir ihtiyar olan, uşakları dö- ğüp kokotlara beşer franklık paralar dağı- tari ve onlar tarafından “baba,, diye ;nâm- lan babasına bakardı. Daha sonraları, bü: yüp serpilmiş, genç kız olmuş İreni Rıınıdl gördüm. Orada, bahası denilecek kadar yaş- l bir adam olan yeğenlerinden Perikles A- postolatos'la evlendi. Adamcağız, iki yıl ka- dar oluyor, işlerinin kötü gitmesinden dola- yı, kendini öldürüverdi. Vasi olduğu için bü- tün şahsiğ serveti hep alacaklılara gitti. Fa- kat modern bir kadın olan İren, yeğenlerinin de yardımı ile iş hayatma atılrp kısa bir za- manda borçlarını ödedi ve yeniden zen:ln oldu. Yunanlılık âleminde böyle bir şey gö- rülmüş değildi. İren değerli bir çocuktur, ancak ömrü neşeli geçmemiştir. Bizim eski üsüle göre büyütülen kızların luyauıu siz pırlılllcr bilmezsiniz, Yalnız Pistevo'ye, bi- zim amentümüzü Bğretmek için papasların Levis — Halbuki ben Marsilyada, Kadnel cad- desindeki tenis kortunda pek cok rüm kızla- rı gördüm.. — Marsilya rumları, fransızlara hoş gö- Tünmek istiyen ve orada kendilerine ortak- verdi: lar arayan burjuvalardır. Onların, Triyeste gibi eski yunan şehirlerile bir ilgisi yoktur. Oradakiler kapalı aristokratlardır, bildik- lerini okurlar ve başkalarına kız vermezler. oma ardından koşan kücük italyan kontlarını orada kapı dışarı ederler ve bu- rundan konuşan, Viyana zevkinde nişan ar- maganları gönderen kapkara, koskocaman tekelerle evlenirler. Bunda gülünecek taraf yoktur. O sevimli küçük kızları akla geurı niz ve süzgün gözlerile Gombros'un, nişan- İmın ardısıra — Akdenizdeki göçmen sar dalyalar gibi, bir yerden başka bir yere, hep birlikte kalkıp giden ayleleri de peşlerinde aolduğu halde — vurd değiştirdiklerini düşü nünüz: bahtsızlar, birden bire büyük sırm öğrenir, hemen gebe kalır, yer yüzünde gö- rünmez olurlar. Bunlerı söyliyen Lazarides avucunda tat- tuğu yumuşak bir derinin içine üfledi, deri yeşil bir ördek biçimi aldıktan sonra, kulak tırmalayıcı sesler çıkararak, masanın üzerin- den uçup bir çatal darbesi altınmda, gitti, ile- ride can verdi. Evin odaları içinde, bir Amerika banka direktörünün geyikliğini ettiği bir sürek avı- mıı:"gw iğitüleri arasında, konuşmaları da ke- &l . Vanyeri ağarırken, Lazarides'le Levis bacaklarını ıslak kaldırımlara, başını da bu- lutlara dayamış uyuyan Eyfel kulesinin al tında biribirinden ayrıldılar. Lazarides evi ne, çok önemli bir işi üzerine almış olarak dönüyordu: Levis, San Luçido madenlerin toptan veya yarı yarıya satmak için görüş. mek üzere Triyesteye gitmesini ondan rica etmişti. Ne cevap alacaktı? (Sonu var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: