16 Kasım 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

16 Kasım 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 SÖNTEŞRİN. 1935 CUMARTESİ İngiliz seçimi haberleri E ikinci sayfada l ON ALTİNCI YIL. No: 5140 Adımız, andımızdır Heryerde 5 lnıru—_ İngiltere seçiminde hükümet partisi kazandı Hükümet: 420 - Ayrıklar: 177 B. Makdonald kaybetti - B. Loyd Corç, oğlu ve kızı seçildiler - yirmi dokuz kadından üçü kazandı “Ülus,,un dil yazıları Dyuluva Londra, 15 (A:A.) — Bu ak- şam 615 daireden 597 sinin seçim neticesi öğrenilmiştir. Diğer neti- celer yarın ve belki de daha sonra belli olacaktır. Şimdiye kadar hü- Gündelik BUĞDAY İŞLERİ ö Kemal ÜNAL Cumuriyetin ilk yıllarında, bü- yük yoğaltıcı şehirlerimiz yaban- cı unu yiyordu. Orta ve Doğu A- nadoluda ise, üretmen kendi çev- resindeki iç pazarın yoğaltabildi- ği ölçüde buğday yetiştiriyordu. Bu ölçü kbylııyu çok çalışmaktan ve toprağa iyi an alıko- yıcak kadar dardı. Cumuriyet buğdayımıza değer verdi. Alınan tedbir yalnız ucuz yabancı mala kapıları kapatmak olmadı. Demiryolu sıyasası yurd i- çinde büyük yoğaltım yerlerinde kendi buğdayımızın yeter bir de- ğgerle satılmasını sağladı ve bu, üretimi artırdı. Kendi tedbirlerimizle birlikte arsıulusal ekonomik — durum, her yerde olduğu gibi bizde de buğ- dayı bollaştırdı ve ucuzlattı. Bu ucuzluğa, cumuriyet — yıllarının koruyucu düzenlerile eski dar ya- şayıştan uzaklaşmış olan türk köylüsü, artı': katlanamazdı. Hü- kümet yeni bir tedbirle buğdayı -korudu. Yurdun birçok yerlerin- de devlet hesabına yapılan alım- lar, değeri tuttu. Ancak bu alım- larla stokları, silo ve an- barlarla elde tutabilirdik. Bunla- rin sayısı ise henüz, alınan tedbi- rin genişliği derecesinde değildi. Bu zorağladır ki buğdayların bir azı elden çıkmış bulunuyor. Bu yılım yağmursuzluğu bıı( dayı koruma tedbirine yeni bir yön verdi. Uretııınuı az ürün el- de edişi değeri yükseltmiş idi, ar- tık fiatı değil, tohumunu da top- raktan alamamış olan ve yeni yı- la kadar yiyeceği olmayan bir kı- sım çiftçilerimizi korumak gerek- Ü. " Üzün azlığı ile fiatın yükselişi her zaman ihtikâr hırsını kabartır. Bunun işlerinden şehirlerde gün- lük kazancı az olan yurddaşların ekmeğini kurtarmak gerektir. Hü- kümet son bir kararla buğday sto- kunun çoğudu bu ihtikârı önleme- ye ayırmıştır. Kalanı da muhtaç çiftçilerimizle yeni üretim alanına (Sonu 6. cı sayıfada) wwwwwwwwvwvwwww; kümet partileri 420,, muhalefet 177 mebusluk — kazanmışlardır. Muhafazakârlar 397, ulusal libe- raller (Saymen) 30, ulusal işçiler 8, müstakil hükümetçiler 3. Muhaliflerin kazançları şu su- retle taksim olunmuştur: İşçiler 152, müstakil işçiler 4, liberaller (Samuel hizbi) 15, libe- rallar (Loyd George hizbi) 4, ko- münist 1. . Buna göre hükümetin şimdiye kadar kazandığı ekseriyet 243 dür. Kadın namzetlerin kazanama- dıklarından dolayı suratları asık- tır. Mukayyed seçicilerin yarısın- dan fazlası kadın olduğu halde 29 namzedden ancak üç kadın nam- zet kazanmıştır. Seçim, ingiliz liberalizminin ö- lüme mahküm olduğu hakkındaki kanaatları teyid etmiştir. Liberal Hder Sir Herbert Samuel kazana- madıktan Başka, İiberaller, beşi işçiler lehine olmak üzere yedi mevki daha kaybetmişlerdir. İtalyan tayyareleri n AA AA Habeş kuvvetlerini Asmara, 15 (A.A.) — Reuter ajansı aytarı bildiriyor: Bir italyan hava filosu Makal- le şimalinde ve Antalo ile Bouia arasında kamp kurmuş olan 500 habeş askerinden mürekkeb bir Kamutay D. D. Yolları barem Kanununu kabul etti Kanun bir çok yeni esas- lar taşımaktadır. Kamutay dün — Refet Canıtez'in başkanlığında toplanmıştır. Kamu » tayın 935 yılı birinciteşrin ayı hesa « br hakkında Kamutay - hesablarının tetkiki komisyonu raporu okunmuş ve kabul edilmiştir. Vakıflar Genel Direktörlüğü 932 yılı büdce kaâanunu- nun 5 inci maddesinin ikinci fıkrası - nın değiştirilmesi ve posta, telgraf ve Devlet Demiryolları ve Limanları iş « letme genel direktörlüğü memur ve müstahdemlerinin barem kanunu pro- jesinin ikinci görüşülmesi yapılarak kabul edilmiştir. Yeni kanunun esasları Dün Kamutayda Devlet Demir- (Sonu 5. inci sayfada) Sıvas -Erzurum istikra .4._ zı kaydına başlanıyor Sıvas - Erzurum demiryolu istikrazının dört buçuk milyon Kralık ikinci tertibin kaydı işine bu ayın 20 sinde başlanacak ve 5 birinci kânunda bitecektir. İstikrazın faizi yüzde 7 dir. 20 lira itibari kıymetteki tahvilin ihrac fiatı 19 liradır. Kuponlar itfa oluncaya kadar her türlü vergiden muaftır ve artırmada, eksiltmelerde teminat olarak itibari kıymetler üzerinden başa- baş kabul edileceklerdir. Bu tahviller: Bıııkmq paraya en çok gelirin, yurdun bayındırlığına en büyük hizmetin sembolüdür, bombardıman etti düşman kuvvetini bombardımân etmiştir. Santi koluna yetişmeğe çalışan Danakil kolunun Azbi'nin işgali i ıçın düşmanla yaptığı bir çarpışmada yerli neferlerder ?0 İtalya kıralı ve B. Musolini Habeş imparatoru tayyarede kişi ölmüş, 50 kişi yaralanmıştır. -Bundan başka 4 italyan zabiti de yaralanmıştır. Habeş harbı Son haberler 6. ncı sayıfadadır. “Dua, duva,, sözü ile « ilâhi,, tabirinin etimoloji, morfoloji, ioaetik bakımından - analizi DUA, DUVA Kelimenin ikı söylenişinin eti- molojik şekillerini altalta yaza- km: (i AT : (ud 4 uğ 4 ağ); yahut (ud 4 uğ * av) H — Dava: (ud 4 uv 4 ağ) (1) Ud: Köktür. “Yüksek, bü- yük, kuüdret, sahip, Allah” anlam- larınadır. (2) Uğ, uv: “Ses, sada, söz” an- lamını ifade eden köktür ( “uk, uy” gibi). Ud 4 uğ — uduğ — .,duğ, ve ud - vv — uduv —. , düv: “ud” kökünün işaret ettiğimiz anlamla- riyle alâkalı söz demektir. (3) Ağ,av: (.& 8) ve(. &- v); ektir. Kelimenin manasını tayin ve ifade eder. O halde Pa Dağağ - dağari -— De vağ: Allaha hitap edilen söz de- mektir. |— Dua Kelimelerin morfolojik ve eti- molojik bakımdan kaynaşmış şe- killerini yazalım: Duağ, Duav - Duâ; Duvağ - Duvâ. 'Not: I — Kelime - Arapçada (Arap harfleriyle imlâsı derhatır edilirse) bir “hemze” ile nihayet bulur. Araplar bu Türk kelimesi- nin etimolojisini bilmedikleri için şöyle bir tefsir yaparlar: “Kelime aslında “duav” idi; (vav), (elif) ten sonra geldiği için (hemze) ye tebdil olu- nur,, (*). Arap dilinde, bu yolda- ki “ilâl ve idgam” lar çoktur. Halbuki mesele hiç te böyle de- ğildir. Bu hakikati, kelimenin türkçe yukarda yazılmış olduğu- nu gördüğümüz etimolojik şekil- leri açık bir surette göstermekte- dir. Yukarda gördük ki (1) inci ke- limenin iki şekli vardır: 1 — (Ud 4 uğ * ağ). İşte A- rap harflerinden “hemze" ile gös- terilebilen bu kelimenin sonunda- ki “g” dir. 2 — (Ud 4 uğ * av): Kelime- nin, bu şeklinde ise orta yerdeki (&) düşüyor, fakat sondaki (v) tabil yerinde kalıyor. Kelimenin ikinci bir şekli de bu sure e (Duav) olmuş oluyor. Biz- de b ı ikinci şekil metrüktür. Biz (dua) ve (duva) şekillerini kul- lanırız: “Dııı duva ederim; du- vacıyım” gibi, Not: 2 — Kelimenin manasını Arapça lügatlerden — başlıcaları şöyle izah eder: (1) Kığırmak ve okumak — ve kavle ve kelama — “dua” der- ler (**) ; (2) Ragbetullahi Taalâ mana- sınadır ki niyaz ve iptihalle Hak Taalâ dergâhından hayır ve rah- met ricasından ibarettir. (***) (*) Ahterii Kebir (**) Ahterli Kebir Tes&) Kamus Tercemesi . (3) üncü parçalar tamamen biribi- - Yakut Dili Lügatinden şu kelime- Not: 3 — (Dua) kelimesinde kök olan (ud) un “Allah” anlam-- 'na geldiğini işaret ettik. “Âbid, zâhid, müttaki ve Allahtan kor- kan" manasma olan “idgü” (***") sözünde de aynı kök (id) şeklin- de görünmektedir. Pekarskinin Yakut Dili Lüga- tinde “Büretçe” olarak — (tagha) sözünde de kök, vokali düşmüş (©) şeklinde bulunmaktadır. Bu kelimenin Yakut Lügatindeki an- lamını söylemeden evvel kelimeyi etimolojik şekli üzerine mütalâa edelim ve bunun altına (dua) ke- limesinin etimolojik şeklini de yazalım: (D (2) (3) (©) (ut 4 uğ 4 ah 4 ağ) (ad buğ tağ t -) Bu iki şekilde (1) inci, (2) inci, rinin aynıdır. Anlamları ve rolleri birdir. Demek oluyor ki (tugha — duağ) dır. (Tugha) sözünden son- ra gelen son ek, (ağ — a.), başlı başına bir mefhum ifade eden ob- İeyi gösterir. O obje Allah'a niyaz neticesi hasıl olan şeydir. Fayda, menfaat, hayır, eyilik, yani insan- ların saadetine hizmet eden her şey, Not: 4 — Profesör Pekaraki'nin yi de analiz edelim: İtıktağ. Keli- menin etimolojik şeklini, (dua) ve (tugha) kelimelerinin etimolo- Jik şekilleri altına yazalım: (D (2) () () Ze EERSN 'ug u Ttktağ: (t — ik 4 1t * ağ) * Bu kelimelerin kuruluşlarının bııolduiuıııı&üm&ııbü- menin manasını (1) It: Yüksek, bıııuk. kudret, sahip, Allah; izzet, şeref. (2) Ik: Kökün anlamımı ken- dinde tecelli ettiren obje, (3) It: (. — t), ektir. Yapıcılık, yaptırıcılık, yapılmış olmaklık an- lamında kuvvetli faildir. Yani kendinden evelki (1t - k — stık) sözünün gösterdiği manaları ya- pan, yaptıran, harekete getiren âmildir. , (4) Ağ: (. * &), bilindiği gibi, kelimeyi tesbit ve manayı tayin eder ektir. O halde “Hıkıtağ”: “İzaz etme, şereflendirme, hürmet et- me, medih ve sitayiş etme, tazim ve tekrim etme, bir şeye tapma, secde etme, * Sayıfayı çeviriniz - (****) Büyük Türk lügati “Ka- zan lchçesi" ğBeşmcı Dil Anketımızı E beşinci sayıfada okuyunuz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: