3 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

3 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarımız Ege mıntakasında üzüm piyasa- çalışmak üzre, İş ve Ziraat ları tarafından kurulan, Tariş, kurumu, / direktörü B. İamail I, birkaç gündenberi şeh- ral ilgili yerlere bu çalışmalarının — neticesi larda bulunmuştur. berlere göre, bu yıl im başlangıcından 21 ilkkânun kadar İzmir borsasında 69 565 bin kilo üzüm satılmıştır. Yim piyasaya çıkığı günden bu kadar — satın aldığı / üzüm üzüm gönderilmiştir. Bu rakam, 'yıl 27 milyon 524 bin kilo idi. (yarıdan çok fark, rekolte fazla- ve Ekonomi bakanlığının al- iyi tedbirlerden doğmaktadır. — Türk üzümleri için en iyi dış p: “zar, Almanyadır. Bu yıl Almanya biz- 29 küsur milyon kilo mal almış . Geçen yıl 17 milyon küsur kilo almışlardı. İngiltereye geçen lın 6 milyon kilosuna karşılık 12 kilo üzüm gönderilmiştir. Bu Holanda, Belçika, Norveç iyondan başlayan — ve bir buçuk silyon kiloya kadar üzüm — satın a- “yeni piyasalar da temin edilmiş- Hiatlar normaldir. Son haftalar. piyasada bir değişiklik olmamış- uır. Önümüzdeki haftalarda / piyasa- iyeniden hararetleneceği — küvvetle « ktadır. Hamburgda 100 ki> başına, cif Hamburg olmak üzere, üzümlerine 18-19 türk lirası ve- Eh Londrada türk sultaniye üzümle- i üzerine muameleler yapılmakta - hır. Neşredilen rakamlara — göre İn- yıl'başına kadar 12 bin tom iz üzüm satılmıştır. İkinci satılacak mikdarın da bu ye- (2) Or, r: (. 4 ) ekidir. Ana cök mefhumunun herhangi bir sa- | ha veya nokta üzerinde tesebbüt : tekarrürünü gösterir. / (Oğ * or — oğor) ve (lğ 4 1r — Iğır) ) kelimeleri bareketin ve amanın mukarrer bir şekil anla- İ gelir. Dilimizde bugün dahi yi tali” anlamına gelen ve eski izde “zaman” manası- | llıiı de yazılı bulunan (3) de bundan başka | Bu halde (0ı+vı Hok Ogorok) ve (İğ —i 4 ik ) şekillerinde ana kök kendi- ensonra gelen ve tekarrür veren elemanla kaynaşa- baştaki vokal de düşerek | — kelimelerin son morfolojik ve fo- metik şekilleri elde elilmiş olur ki | anlar da - (ROK) ve (RIK) tan “Bunların manalarına gelince, a- kökün M numaralı ” manasına göre de bu keli- * “zamanın herhangi / muay- « ve mukarrer bir parçası” de- — |imek olur ki “sene” de bundan iba- eçenlerde neşre elerde İslav dillerinde ar , aydınlık, fecir, ateş, se- ' manalarına gelen birkaç keli; in Türkçe “yaruk — yaruğ” iyle benzerlerine bağlı ol- “Kader ve sene” manalarına (3) Divanü Lügat-it-Türk c. 1, vLUs |İİÇ HABERLER İSTANBUL TELEFONLARI Yakalanan tarikatcılar İstanbal, 2 — ik yi tanbul pol 15 kişilik bir heye- ile uğraşmaktadır. Bun- lardan birkaçı tevkif edildi Muallimler birliğinin ka panması kararı etrafında İstanbul, 2 — Muallimler dün hal- kevinde toplandılar ve birliğin feshi hakkındaki kararın varid olamıyaca. üma karar verdiler. Üniversitenin profesör kadrosu İstanbul, 2 — İstanbul sinde yapancı profesörlerinin bazıl rının mükaveleleriz başka memleketlere - gidecekl doçentlerden bazılarının Bağda, maları burada üniversitenin profe- sör kadrosunun zayıflıyacağı hakkın. da şayinlar orta, Yakalanan kaçakçılar Geçen bir hafta içinde gümrük muhafaaz örgütü, biri ölü 64 kı çı, 3127 kilo gümrük, 66 kilo inbisar 264 defter si- , 1 tabanca, 107 zeçirmiştir. ——— künu tutacağı umulmaktadır. Bu sa. 'tış geçen sene satışından çok fazla- dır. Son günlerde İzmirden Anverse yüklenen bir parti sultaniye üzümü- 'nün Londra piyasasına gönderilip sa- tılmakta olduğu bildirilmektedir. gelen “Rok” un eski devirlerde gök (— güneş ve felek) mefhum- İayiyik bağlı etürremae yokuu. Bununla, — beraber biz bu kelimeyi Türk Dili hazinesinde “arım” kelimeleriyle karşılaştıra- lım; Urah: hüküm, karar, emir, yük- sek makamdan çıkan ferman (4). İrk: Kehanet, fal (5), tali (6). İras, Ris: tali, baht (7). frım: Kehanet, fal, hurafe (8). Bu kelimelerin hepsinde “Keha- net, tali” mefhumları vardır. Eti- molojik analizlerinde de ikinci ynsur “v. - r” dir. Bunları “Rok”. la karşılaştıralır () (2) (3) Rok : (oğ & or 4 ok) Urah: (uğ H ur 4 ah) İrk : Çiğ-bar 4 ik) drs : (ağ b ar 4 158) İrim : Çiğ 4 ae b am) Bütün bu kelimelerin kökü “V. &4 ğ 4 v 4 T” dir. Fonetik icabı olarak ana kökün kaynaşmasiyle #w. — r” şekline girdikten sonra bu türkçe kökten muhtelif diller- de muhtelif kelimeler türemiştir. Bu kök bütün Türk - lehçelerinde “ar” (— yır, cır) halinde hâlâ ya- ,ımıldıdıır 'Ir (türkü), kehanet, nn sesi, söz, sihir, kader, ta- hüküm, karar, zaman — (güneş humları it ler semantik itibariyle - bir Bundan dolayıdır ki rusçadaki 'ROK” kelimesinin çıktığı Türk- çe “İrk” kökünden “narekat” (— çağırmak, ad vermek, tekdir etmek); “narak” (— muayyen bir 141 Pekarski, Yakut Lügati, s. 3064. () Divanü Lügat - it - Türk c. I, s. 45. A. Steinin Mirana ve Tun- huanga'da elde ettiği Orhon yazı. le yazılan 104 sahilelik “İRIK BİTiR (—al, kehanet kitabı)”- 'nın adını da batırlayınız. 16) Radlott, c. I. s. 1370 D1 * 1 $. 1368. ) O . Tİ.s.1370, Emniyet işlerinde tayinler Emniyet işleri genel direktörlüğü -i şube direktörü B. Faik Köksal, yeni kurulan, Tünceli yet direktörlüğüne; dış bakanlığı bı rinci daire birinci şube direktörü B. Celâl Tevfik, emniyet işleri genel di- rektörlüğü dördüncü şube müdürlü- üüne; İstanbul vilayeti emniyet birin. ci şube direktör yardımcısı B. Sabri Erik, Erzincan vilâyeti ve ikinci şu be direktör yardımcısı B. Akın Levhi, Bolu vilayeti ikin: murluklarma; Bolu vilayeti emniyet sınıf emniyet me- memuru B. Fahri Torun, İstanbul vi- düyı h Si diektor yardımcısı ikinci şubesi direktör” yardır İstanbul emniyet üçüncü şube- İhsan / Güven, birinci şube direktör - yardımcılış makil suretile tayin edilmişlerdi Hukuk İlmini Yay ma Kurumunun Ankara radyosundaki İseri konferansları bu akşam saat 19,30 da “Boşanma, Boşanma sebeb- leri, Boşanmada haksız olanla- rın mesuliyeti ve bu mesuliyetin derecesi” mevzulu konferansı- 'nı verecektir. hüküm, kaide); müddet, karar, (kehanet, is- tikbalden haber veren ilâhlar, bu ilâhların hizmetinde bulunan kâ- hinler, yüksek adamların karar- ları) manalarma olarak kullan- dıkları “Oraculum” kelimesinin sonundaki “um”, lâtin dilinde isimlerin bazı hallerini - gösteren eklerden biridir. Bu itibarla - keli- menin asıl şekli, bugün garp dil- lerinde- kullanılan “Oracle” dır. Bu kelime de Türk kültürü ve Türk kültü ile gelmiş olan bir türkçe kelimedir. Kökü “Irk” du Bunun türkçedeki benzeri “Irkıl”- dır ki Türk mitolojisinde meşhür bir kâhin, filezof ve hakimin adı olarak geçer. “Oğuzname” 'nin Reşidettin ta- rafından farsça yazılan parçalarma göre “Türk türe ve âyinleri koyan Bilge İrkıl hoca olmuştur”. Ebulgazi Bahadır. Han'ın x- k “Şecerei Türk” ve gerek “Şecerci Terakime” adlı eserlerinde Irkıl Atanın Türk bilgesi olduğu yazıl. mıştır (9). “Oğuzname” nin uygurca met- ninde “İrkd” adı geçmiyorsa da İslâm dini çerçevesine gi Yakıt Türklerinde ve Orhon Türk kültürü tesiri altında yaşamış ve onların bazı ananelerini saklam ş olan Buryat'larda “İrkıl” kültü bugünedeğin yaşamaktadır. Yakut'ların inanmalarına göre ilk “Kam”ın adı An Argıl'dır (10). Buna dair şöyle bir yürüm (men- kıbe) de söylerler: “An Argıl pek güçlü “oyun' V) Abulgazi “Şecerci Türk” (Desmaison neşri) s. 25-26 “Şece- rei Terakime" (Yazma eserden fotoğraf, varak 32) de bu adın (Argıl) ya kate değer. H0) Pekarski, Yakut Dili Lü- gati, 145; Potanin, Vostoç. Moti- vi, $69 (not). Devlet tiyatrosu için uzman geliyor Devlet tarafından kurulacak ©- lan temsil okulu ile tiyatro ve oper: hakkında etüdler yaparak rapor ver- mek ve icabında bu iş için angaje e- dilmek üzere getirilmesine karar ve- rilmiş olan Zürih devlet tiyatrosu baş rejisörü B. Karl Eybert'in şubat, sonlarına doğru şehrimize - geleceği- ni öğreniyoruz. Daha evelce Berlin Rayhş operası baş rejisörlüğünde de bulunmuş olan bu. sanatkâr, gerek tiyatro ve gerek opera vadisinde yüksek ehliyetiyle tanınmış, Milani operasında ve sair yerlerde birçok e- serlerin ilk defa sahneye vazını üze- rine almış olan milletlerarası değerde ir ve idare adamıdır. Aynı zamanda çok muvaffak bir organizatör olan B. Karl Eybert'ten gürk tiyatrosunun temel atılışında büyük faydalar temin edeceğimiz muhakkaktı Adana klevland pamuğu ekiyor 2 ÇALA.) — Bu yıl A evasının büyük bir kısmında (Klev. land) pamuğu ekilecektir. Bunun i- çin şimdiden tedbirler alınmıştır. E- kim sahası Adananın şimalinden ge- çen demiryolundan başlıyarak ceni ba, denize kadar uzanan S0 kilomet- relik bir dır. Dün ovanın bir kı inin iştirakiyle halkevinde bir top- Tantı yapıldı. Bu toplantıda - bilhassa tohum dağıtma işleri ve tohumun ka- rışarak dejenere olmama: cak tedbirler konuşuldu, rildi. den al- 'dın? Yaptıklarını hangi Tanrının “gücü ve inaniyle yapıyorsun?” di- ye sordu. “An Argıl — “Ben hiç bir Tan- “yı tanımıyorum. Her işi kendi gü- “cüm ve kendime inanla yapıyo- “dedi. Tanrılar Tanrısı kızdı ve “An Argıl” 1 kargayıp (lânet ede- 'rek) ateşe att. Güçlü Kamın teni “ateşin dokunmasiyle dağıldı, git- parçası dağa çıktı, kurba- kilığına girdi. Büyük Kamlar “bu kurbağadan - türemişlerdir... “Da)r Buryat'larda Irgıl Böge (Kâ- hin) kültü vardır. Bunun andacı olarak bir ongun yapmışlardır. Bu “Ongun” un / önünde- ırladıkları ırlarda (İlâhilerde) “Irgıl Böze”- yi anarlar (12). Görülüyor ki Romalıların “Ora- cul (um) " ları Türklerin “Trkul” veya “Argıl” ımdan başka bir şey değildir. “Oraculum”, “İrkil” ve “Argıl” olojik analizle- ancak lâtince kelimelerin soneki Şkesdinişii Giçi öküağen bir şey değildir. Bu analizi karşılaştırırken şu noktalara da dikkat edilmelidir: 1— Türkçe “V. 4 ğ F o.b” ır) kökünden gelen kelimele- üç yıl ( “Jivaya Starina” /V.). (72) Potanin OSZM. IV, 117. culum: (Oğ 4 or Hak 4 ul - um) İrkil : Çağ n ak l4 ) argıl :(ağ HarHağı l4 -) Görülüyor ki etimolojik fark | İş kumbarasından Kazanan talililer 'Türkiye İş bankasının kumbarsdı küçük cari hesı unda, 1 batta çekilen piyangoda 2.000 türk hirasını Kadıköy ajensından B. Mar- ko kazanmıştır. Keşandaki hastane açıldı Yurdumuza gölen ve gelecek - lan göçmenlerin hi durumlarını 15- lah için kızılay cemiyeti - tarafından Trakyada açılmasına karar verilen dört hastaneden Keşandaki 30 ya- taklı hazırlıkları bitirilmiş ve hastane dündenberi işe başlamıştır. hastanenin bütün Işık söndürme denemeleri Zafranbolu. 2 (A.A.) — Dün Kai baye. ti bara ışık söndürme tecrübesi yapılmıştır. Tecrübe muvaffakiyetle sonuçlan- Ankara radyosu 19.35 Hukuk ilmi yayımı 19.45 — Hafif musiki 2020 Ajans haberleri 20.35 — Ankarapalas orkestrası İstanbul Radyosu 18.— - Tokatliyandan nakil. tel- 19.— — Haberler 19.15 — Oda musikisi. Kentet. Çocuk hastalıkları müte- hassısı Dr. Âli Şükrü tarafından ço- cuk esirgeme kurumu namma kon- ferans: (Çocukların kış hastalıkla- rından korunması) 20.30 Stüdyo caz tango ve or- kestra grupları, 21.30 Son haberler Saat 22 den sonra Anadolu ajan- sının gazetelere mahsus havadis ser- işaret; Tüya tabiri” — manasma' “Ipağa” kelimesi kullanılır. Hal “Yoru” dur (13). 2 — Çuvaş lehçesinde “Irı? “Ira” kelimesi “iyi ruhlar - lar” zümresine verilen addır. “İrr kuri” talili olmak demektir (14). 3 — Yakutçada “İra ve İrâ” ke- limeleri vardır. “Bir işi vukuun- dan önce sezme (hissi - kablel vu- ku), kader, Fal, tali” manalarına gelir (15). b — Bugün muhtelif Türk leh- çelerinde şarkı ve türkü manası- na kullanılan “er”, Yakutçada “ma”, Kırgızcada “Şaman ilâhi- leri” ve Yakutçada “Hamne” ve “Mezamir” “Hahlara hamdü sena” manalarında da kullanılır. (16). Şüphesizdir ki “wr” (ığ 4 ar) n eski manası “ilâhm sesi” dir. 5 — Avrupa dillerinde müzik havası, melodi anlamlarına kulla- nılan “air, arie aria” kelimeleri de bu Türkçe kelimelerle beraber tetkik edilmelidir. Bunun kökü de Türkçedeki “er” ve “ırsa” da aran. malıdır (17). 6 — Türkçedeki manasına Yunancadaki “Hrizmos” (— kehanet) kelime- sinin kökü de budur. Abdülkadir İNAN LE3) Vladimirtsev. Mogol yazı dilinin ve Halha lehçesinin muka- yeseli grameri, s. 204. L14) Aşmarin. Çuvaş Lügati, HI. 61-64. (25) Pekarski, Yakut Lügati, s. 3808. (16) Aynı eser, s. 3823. LI7) Kluge bu kelimeyi “subst. Fem. des latin. Adj. aerius “zur Luftgehörig”: di Lutt ist Trüge- rin des Klangs" diye izah ediyor (Btym. Wörter. der deut. Spra- che, s.23).€

Bu sayıdan diğer sayfalar: