” aa da GÜ ! | v f AT AAA TTTT SAYFA 6 ada a ULUS. 13 HAZİRAN 1936 CUMARTE* _İJ BU A b KA Noşdr N D ALAN GT Basın Birliği konferansı Çalışmalarına devam - ediyor (Başı 1. inci sayfada) buluşmak üzere samimi bir surette ay- cılmâları akabinde toplanmaktadır. Balkan basın birliği niçin kuruluyor? Buğün niçin bir balkan antantı ba- sın birliği kuruyoruz? Böyle bir birlik kuruyoruz, çünkü, sıyasal anlaşmalar, bunlara günlük ha- dise mahiyetini devamlı surette vere- cek basın anlaşmalariyle genişletilmez ve adına “gazete” denen modern haya- tın bu lüzumlu yolüyle alâkalı millet- lerin günlük — hayatlarına karışmağa başlamaz ise, bu anlaşmalar ne kadar kıymetli vesikalar ve mükemmel kombi- mezonlar teşkil ederlerse etsinler, ni- hayet mücerret yapılar halinde kalır- lar. Sıyasal bir anlaşmayı gazeteler kabul etmezse... Müsaade ederseniz daha sarih suret- te ifadeimeram edeceğim: Siyasal bir anlaşma, basın tarafından kabul edilme- dikçe, nihayet bir inşaat plânıdır. asıl inşaat, basının faaliyeti ile başlıyacak- tır, Boyuna seyir halinde bulunan canlı bir inşaat da düşünlilemez. Onun için, basın mümessilleri, siyasal bir anlaşma yapanların hakiki iş arkadaşıdırlar. Sizlere şunu söylemek isterim ki, bu suretle hayat vereceğiniz anlaşma, çok güzel bir anlaşmadır ve bu anlaşma güzel olduğu kadar da sağlamdır. *“Balkan antantı fikri güzeldir.,, Balkan antantı fikri güzeldir, çün- kü, bu fikir, başkalarının hakkına saygı “gibi asil bir teahhüde dayanmaktadır. *Başkalarının hakkına o derece saygı ki, -balkan antantı azalarının, bu azalık sı- fatiyle olan hakları, henüz aza olmıyan- larınkinden fazla değildir. Balkan an- tantı fikri güzeldir, çünkü bu antant, ismi ihtilâl ve harb kelimeleri ile mü- teradif olan bir bölgeye emniyet ve sü- kün duygusu, eskiden ancak karışık- lık ve tezat bulunan bir yere ahenk mefhumu getirmiştir. Balkan antantı fikri güzeldir, çünkü blokumuzun te- şekkülünden beri, yeni bir şey kurmuş “olduğumuz hissini duymuyoruz, Duy- duğumuz his, biribirimizi nihayet bul- du fırmuz hissidir ) Bunun antanu memleketlerinin birbirine benzeyen çehreleri Filhakika balkan antantı hacısı gibi leketlerinizin hepsini birçok defa- lar gezdiğim ve bütün hükümet merkez- lerinizi ziyaret ettiğimdenberi ne ka- dar çok dikkat verici manzaralarla kar- şılaştım. Bu manzaralar hala fikrimde- dir. Niçin türkler ancak emniyet ve sevgi hissi telkin ederler, niçin Ana- dolu bizim kendi memleketimizin bazı köşelerine ve bilhassa benim doğdu- ğum köyü hatırlatır? ve g derece hatır- latır ki, Türkiyede bulunduğum zaman- lar ben kendimi kendi vatanımda his- sederim. Niçin elenlerin kanaatkâr ha- yatı, R ğ tâ ya köylüsünü z lığını bana hatırlatır ? Niçin romen âdet- lerinin bir çoğu Yugoslavyada yu- goslav âdeti olarak sayılır? Hem de o derece sayılır ki, yugoslav dostlarımla onların kendi memleketlerinde milli saydıkları ve bizim kendi memleketi- mizde milli saydığımız şeyler üzerinde daima münakaşa ederim. Böyle münakaşalarda römen vatan- lara baktığımız zaman diyoruz ki; “— İstediğiniz kadar, kendi menfaatlerinizin icabı saydığınız yolda yürüyünüz, şunu biliniz ki bizim için sizler de ayledensi- niZ.,, “Balkanlarda harb patlamıyacaktır!” Fakat, balkan antantı fikri yalnız gü- zel değildir, aynı zamanda eşsiz bir sağlamlığı da haizdir. Avrupada olan bi- tenlere kaygılı bir gözle bakıyoruz. Bir çok Avrupa bölgelerinde sulhu bozabile- cek bazı tehlikeler görüyoruz. Cereyan- lar ve mukabil cereyanlar, hareketler ve aksülameller müşahade ediyoruz. Fakat bütün cesaret bu cesaret kırıcı tetkika rağmen dünyaya haykırabiliriz: Burada, Balkanlarda, harb patlamıyacaktır. Pat- lamıyacaktır, çünkü atamızda biribirimi- zi ayıran bir şey yoktur. Eğer bu harb başka taraftan gelirse, şurasını da bütün dünya bilir ki, sınırlarımızı ve hakkımı. zı müdafaa için hepimiz birleşeceğiz. “*Balkan antantı sağlamdır !”” Balkan antantı sağlamdır, çünkü kü- çük antant gibi antantımız da kendi men- faatlerinin siyasasını güdmektedir. Mil- li menfaatlerimizin esiri olmakla bera- ber, mukabilinde hiç bir kimsenin de emri altında değiliz. Biz, istisnasız bü- tün devletlerin, Fransanın, İngilterenin, İtalyanın, Almanyanın, Sovyetler Birli- ğinin ve diğerlerinin dostluğunu isti- yoruz. Bu devletlerin teker teker hepsi- ne karşı kendileriyle barış ve dostluk i- çinde yaşamak hakkındaki samimi ar- zumuzun müsbet delillerini vermeğe ha. zırız. Fakat buna mukabil, bu devletlerin hiç birisine karşı, hattâ bütün büyük dev- letlerin heyeti umumiyesine karşı, dev- letler arasındaki müsavat prensipinden, yani kendi kendimizin amiri olmak hak- kından fedakârlık yapamavız. Ve bizim hakkımızda bizim tasyihimi» olmadan a- hnacak hic bir kararı hiç bir zaman ' bul etmemeğe karar vermiş bulunuyo- rTuz. Pragdan Ankaraya kadar 70 milyon sulh müdafü... Başka başka çerçeveler içinde, kü- çük antant ve balkan antantı, aynı hede- fi güdmektedirler.Bu iki antantın üst- üste gelmesi ile Prag'dan Ankaraya ka- dar sulhun emrinde 70 milyon müdafi vardır. Fakat bizler. sulhu sevmekle be. raber, körükörüne sulheu da değiliz. Şu- nu da biliyoruz ki sulhu devam ettir- mek için, harbe hazırlanmaktan ve lü- zumu da harb yapmakl korku- muz yoktur diyebilmekten daha emin bir çare yoktur. Sulh zihniyetine saygı Gene şunu da biliyoruz ki, bütün mil- letler sulha aynı derecede yüksek bir aşkla bağlıdırlar. İstisnasız bütün dev- letlerin sulhcu zihniyetini saygı ile se- lâmlarız. Fakat bugünkü Avrupa hari- tasına bakarken ve birbirleriyle vuruşa- cak olan kuvvetlerin muvazenesi mesele- sini gözden geçirirken şunu müşahade etmekten kendimi alamıyorum ki bazıla- rı, eğer bir harb patlarsa, bunun — bazı şartlar altında ve bazı istikamete doğru tehlikesiz ve neticesiz zehabına düşmüş- lerdir. Balkan antantının, şerefli cihetle- rinden biri de üzerinde böyle bir mesu- liyeti çökmüş olarak bırakmadığıdır. Kendi menfaatleri tehlikede bulunduğu balkan £i hemen bu husus- severi sıfatiyle şahlanan hey ancak o memleketin müttefiki bulundu- ğumu hatırlıyarak zabtederim. Çünkü ittifak, yardım demektir, fakat tecavüz değil, ; Balkan milletleri: Bir tek aile.. Bütün bunların sebebi şudur: Çün- kü bizler, balkan milletleri, bir tek AY- leyiz. Vaktiyle tarihin felâketleri bu ay- leyi parçalamıştı. Fakat şimdi her gün - beraber bulundukça şunu görüyoruz ki, dostluğun iyiliklerinden istifade edebil- mek için daha önce itimad telkin etme- leri lâzım gelen yabancılarla münasebet halinde değiliz, münasebette bulunduğu- muz insanlar, kendi sevgi haklarını isti- yen kardeşlerimizdir. Balkan milletleri- nin bu tam birliği o derece kuvvetlidir ki bizim birliğimize hala dahil olmamış- ta her türlü teşvik verici telmih ve şa- yiaları daima dağıtmıştır. “Basın delegelerinin vazifesi büyük ve asildir.., Basın delegeleri olan sizlerin vazife- niz büyük ve asildir. Vicdanımızın emri altında bu vazifenizi yapınız ve sulhun idamesi için çalışınız. Aralarımızdaki andlaşmalardan, statülerimizden ve za- man zaman çıkardığımız tebliğlerden çı- kan direktiflere bugün size bütün kal- bimle söylediğim sözlerden çıkan mana- ları da ilâve edebilrsiniz. Bugün benim bir tek kederim vardır, o da hepinize ayrı ayrı bütün benliğimi verebilmek i- çin bir çok parçalara ayrılamadığımdır.., B. Titülesko'nun bu nutkundan son- ra, elen, türk ve yugoslav basın direktör- T.S.K. Başkanı General Ali Hikmet Ayerdemin «Ulus) a söyledikleri (Başı 1. inci sayfada) çülük zihniyeti olduğunu kabul edersek bunun böyle bir futbol ajanının azliyle bitecek işlerden olamıyacağı da aşikârdır. Çünkü bunun kökünün daha derinlerde bulunacağı muhakkaktır. Fakat kurumumuz bu işle de yakından meşgul olacak ve bunu behemhal ortadan kaldırmağa azimle çalışa- caktır. Her halde bundan böyle “türk sporunda kulüpçülük” değil, sade- ce “Kardeş kulüplerde sporculuk” yaşatılacak ve bunun için her ne lâzımsa yapılacaktır. Şunu da ilâve edeyim ki ben bunu söylerken; yeni nizamname- mizin (Türk gençliğinde vahdet ve muhabbet) istiyen yüksek esas- larına ve bu kulüpçülük dediko- dularından usanan münevver İs- tanbul gençliğinin ve “Temiz spor” aşkiyle yanan bütün sporcularının bana ilham veren ruh ve iradele- rine dayanıyor ve bunlardan al- dığım kuvvete güvenerek böyle söylüyorum.” Belediyeler Fen Heyeti niçin kuruldu (Başı 1. inci sayfada) sip addedemezdi. Onun için bu mem- leketin temiz suyunu, başvekilimin söylediği prensip dahilinde temin e- debilmek için, evvelemirde su işini e- le aldık. Projeleri hazırlanmış - olan belediyelerden Adana, Tarsus, ve Mersinin sularını ihale ettik. Bu me- yanda Silifke, Ceyhan ve Osmaniye- nin projelerini de tasdik ettik. Elde tetkik edilmekte olan Kütahya ve Er- dek belediyelerinin su işleri vardır. Diğerleri için de gazetelerde ilânatta bulunduk. Memleketin belediyeleri- nin suyunu toptan veyahut bölgelere ayırarak mıntakavi olarak veyahut yegân yegân olarak talip olanlara be- lediye bankasının teminatı dahilinde devletin vermeğe hazır olduğunu ilân ettik. Şimdiden bir takım talipler çık- tı. Çok tahmin ederim ki bu tertip sa- yesinde nüfusu on binden fazla olan belediyelerin suyu on seneye var- madan istediğimiz fenni ve sıhi şe- raiti haiz olarak temin edilmiş olsun. Ancak bunu yapabilmek için Dahiliye vekâletinin elinde gene ©o kanunun derpiş ettiği bir heyeti fenniyenin bu- lunması lâzımdı. Bir fen heyeti Böyle bir heyeti Hattâ bu Seyhan ve havalisi sularını verdiğimiz vakit tabiidir ki devletin fenniyemiz yok, Zecri tedbirlerin kalkması, kaçınılmaz * . bir iş olmuştur (Başı 1. inci sayfada) sanılmaktadır. Öğrenildiğine göre bu de- liller, ne Şili muhtırasına, ne Arjantin'in yapmış olduğu tesebbüse, ne de İtalya'- va karşı tatbik edilmekte olan zecri ted- birlerin kaldırılması için bir mazeret ve- silesi, bir bah teşkil edebilecek olan cenubi Amerika devletlerinin umumi hattı hareketine istinad etmektedir. İngiliz delilleri İngilz'lerin delilleri, müsbet ve sağ- lara istinad . — Zecri tedbirler, artık vaki veya şafi bir ilâç sayılamaz. 2. — Bu tedbirleri bir “ceza,, mahi- yetinde muhafaza etmek çok tehlikeli o- lur. Bu mahfiller, güdülmesi lâzım gelen usulün aşağıdaki usul olacağını söyle- mektedirler: Milletler cemiyeti konseyi, bir takım tavsiyelet hazırlryacak ve bunlar asamh- leye lacaktır. Asamble, £ 1 bir komisyon kuracak, bu komisyon da zec. ri tedbirlerin kaldırılması ve fakat Ha beşistan'ın ilhakının — tanınmaması tay- siyesinde bulunacaktır. Zecri tedbirlerin kalkacağına bir delil Londra, 12 (A.A.) — B. Çember- leyn'in çarşamba günü söylemiş olduğu nutuk ile B. Baldvin'in dün avam kama- rasında zecri tedbirler hakkında yapmış olduğu beyanatı bütün gazeteler mez- kür tedbirlerin kaldırrdlacağının birer alğ- meti saymaktadırlar. İngilterenin sıvasası Londra, 12 (A.A.) — Niyuz Kronikl gazetesi yazıyor: İngiliz hükümetinin muayyen bir dış siyasası yoktur. O sa- dece hâdiseleri beklemektedir. Fransız hütümeti İngilterenin enerük bir teşeb- büsüne vardım edecektir: İnsiliz hükü- meti de bir fransız tesebbüsüne yar- dım edecektir. Her ikisi de İtalya ile Al- marnvanın. tezlerinin sakatlığına kani ol. malarmı beklemektedirler. lam decektir: leri de birer nutuk söyliyerek — kendi memleketleri basınlarının büyük bir se- vinçle “Balkan antantı birliği”ne iltihak etmekte olduklarını bildirmişlerdir. Toplantıdan sonra, delegeler, davetli hulundukları Türkiye elçiliğine gitmiş- lerdir. Elçimizin çay ziyafeti Bükreş, 12 (A.A.) — Balkan Basın Konferansının açılış celsesinden sonra, Türkiye Orta Elçisi, elçilik salonların- da bir çay ziyafeti vermiştir. Ziyafette B. Titülesko ile Dış İşleri Müsteşarı B. Savel Radulesko, Balkan devletleri , elçileri, basın delegeleri ve romanyalı ve yabancı basın er,kânı hazır bulun- muşlardır.. ve hükümetin mürakab i esas bir şart ittihaz etmiştik. Fakat bunu ya- pacak bir heyeti fenniyemiz olmadığı için Nafıa vekâletine müracaat ettik. Nafıa vekâletinin de işlerinin ne ka- dar çok olduğunu bilirsiniz. Fakat ge- ne memleketin bir hizmeti olarak bu- nu kabul etti. Ve Adana Nafıa Müdü- rünü bu işe memur etti. O sayededir ki, Adana Mersin ve Tarsusun suları mürakabe edilebilmektedir. Gerek bi ze verilen projelerin tetkiki, gerek verdiğimiz ihalelerin mürakabesi i- çin elde böyle bir fen heyetinin bu- lunmasına ihtiyaç vardır. Bunu da doğrudan doğruya belediye işlerile a- lâkadar belediye bankasındaki, bele- diyelere tevzi edilecek temettü hisse- lerinden bulmağı hem prensibe, hem işe, hem vaziyete daha muvafık bul- duk. Tasvibini arzettiğimiz h budur. Doğrudan doğruya belediyele- rin belediyeler bankasındaki temet- “tü hisseleri mukabilinde - ki senede 40-50 bini bulmaktadır. Bu sene 30 bindir - Dahiliye vekâletinde bir fen heyeti teşkil edilecektir. Ondan son- “radır ki Kitapçı Hüsnünün dediği gi- bi ve hepimizin kafasında bir istif- ham hattı gibi duran belediyelerimi- zin imarı keyfiyetinin fenni şartlara mütabık olarak halli yoluna girmiş o- lacağız. Bunu biz arzettiğim gibi da- ha hayatta iken behemehal yapma- lıyız. Babalarımızdan aldığımız nok- sanları çocuklarımıza nakletmemeli- yiz. Çünkü çocuklarımızın istikbalde yapacağı çok büyük işler vardır. , Bu itibarla bu kanunun lütfen müs taceliyetle kabulünü rica ederim, D. D. YOLLARI VE LİMANLARI UMUM MÜDÜRLÜĞÜ S. A. KOMİSYONU İLANLARI: İLAN Yapılacağı evvelce ilân edilmiş , bulunan muhtelif malezem ek- siltme günlerinde; görülen lüzum üzerine aşağıda gösterildiği şe- kilde değişiklikler yapılmıştır. Eksiltme saatinde değişiylik yoktur. Değişen Yeniden tayin eksiltme EKSİLTME MEVZUU edilen eksilt- günleri z :. me günü 15/6/936 Hurda dökme 30/6//936 15/6/936 Hurda dökme 30/6/936 16/6/936 Çelikler - 29/6/936 17/6/936 Kereste 24/6/936 18/6/936- Lâstikler, Ebonit kutular, dinamo kayış- ları, kontrol saatleri yedekleri. 1/7/936 22/6/936 Bezirler, Neft, Vernik, Sigatif, Emaye boya 7/7/936 24/6/936 Üstübeçler, Toz boya, Grafitler. 10/7/936 25/6/936 - İlâçlar 6/7/936 26/6/936 Üstüpü 8/7/936 29/6/936 Amyant klingrit ve kordamyantlar, trans- misyon kayışları, muşamba linoleom ve pegamoitler. 15/7/936 30/6/936 Sabunlar, Soda, Sud kostik, 16/7/936 1/7/936 Karbolineum amonyak, Trikloretilen 17/7/936 2/7/936 Hamızlar, Göztası. 17/7/936 (1342) 1—2431 Elektrik Şirketinden: Cebeciye giden yüksek tevettür havaj hattının kabloya tahvili dolayısile aşağıda yazılı gün, saat ve yerlerde cereyanın kesileceği ilân olunur: 14.6.1936 pazar günü saat 7 den 15 kadar, Otobüs garajı, Öncebeci, Cebeci, Harita Umum Müdürlüğü 15.6.936 pazartesi günü saat 7 den 8 kadar, Otobüs garajı, Cebeci, Harita Umum Müdürlüğü Saat 7 den 15 kadar Öncebeci, - 16.9.936 salr günü saat 7 den 8 kadar, ğ Otobüs garajı, Öncebeci, Cebeci, Harita Umum Müdürlüğü 17.6.9036 carşamba pünü saat 6 dan 10 kadar, Otobüs garajı, Öncebeci, Cebeci, Saat 6 dan 15 kadar, Harita Umum Müdürlüğü 1—2450 ANKARA LEVAZIM ÂMİRLİĞİ SATIN ALMA KOMİSYONU İLANLARI “İLAN 1 — Garnizon eratının ihtiyacı için 11000 kilo sabun 29 haziran 936 tarihine müsadif pazartesi günü saat on beşte açık eksiltme u- sulü ile almmacaktır. Sabunun 4180 lira olup ilk teminatı 313 lira S€ gi kuruştur. 2 — Münakasa Ankara levazım âmirliği satın alma komisyonunda yapılacaktır. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 2. 3. inci maddelerin: deki vesikalarla belli gün ve saatte teminatı muvakkate makbuzları ile mezkür komisyona müracaatları. (1344) İLAN 1—2445 1 — Bayramiç tüm garnizonu ihtiyacı için 17100 kilo pirinç ka- Dalı zarfla satın alınacaktır. 2 — Pirincin beher kilosuna 26 kuruş 25 santim fiat biçilmiştir. 3 — İhalesi 26.6.936 cuma günü saat on dört buçuktadır. 4 — Evsaf ve seraiti Ankara levazım âmirliği satır alma komis- yonunda da pörülür. $ — Eksiltmeye gireceklerin 2490 numaralı kanunun 2. 3. inci marldesine göre istenilen vesaikle beraber 337 lira teminatı ile bel- li gün ve saatte Bayramiç tüm satın alma komisyonuna müracaat ey- lemeleri. 6 — Verilecek teminat bir saat evel makhırrTarını komisyona ver- meleri, (1345) 1—2446 ANKARA İFLAS MEMURLUĞUNDAN: (230, 231, 232, 233, 234) iflâsta ikinci toplanma ilânı, Ankara Bent deresinde Tabakane mahallesinde Kayserili Süley- ma anartımanında 1001 çeşit kundura mağazası sahibi müflis Hü- seyin Avni iflâs idresince alacak ve istihkak iddialarının tahkik ve tetkik muamelesi bitmiş ve icra ve iflâs kanununun 206 ve 207 inci maddelerine tevfikan tetkika hazır bulundurulmuştur. Müflis ala- caklılarına karşı konkordato teklif etmiş olduğundan bu cihetin müzakeresi ve kanunen yapılması lâzım gelen ikinci toplanma için 3/7/936 tarihine müsadif cuma günü saat 14 de alacaklıların An- iflâs dairesinde hazır bulunmaları ilân olunur. 1—2440