21 Temmuz 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

21 Temmuz 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Lus J1 TEMMUZ 1936 SALI »- Ankaranım en hareketli gecesi e $Sokaklar baştan başa dolu; herkes (Montrö> Gözler dolu, göğü göğüs Dün gece Ankara en hareketli d arından birini yaşadı. Resmi binalar Kananmak için resmi haberin gelmesini eklerken hüsusi yapılar çoktan donan. Kpk Hallıçoktan bayram havasına gire l sokaklar baştan başa - kalabalıkla dolmuştu. Bütün sokaklardan dolup ta- Vius 1n denizi, Montröden çelecek haberin heyecanı ile çalkanı yordu. Şehirdeki meydanlar, bahçeler, M gezme ve toplanma yerlerinin hepsi, bir Eri)karargâha, bir fener alayının bir yerde a ferini konuşuyor. ler kabarık, türk milleti sevinç içinde. Montrö zafe- ri, dün gece bü- tün — Ankarayı Şeh- zin her tarafın daki — radyolar Anadolu sınca doğrudan Mon- alının meydanına akı coşturdu. doğruya trö'den “Nasılsın, den önce, “ne zaman imzalanıyor « "haberi nereden alacağız?., diye haykı- Balkonlardan birbirlerine İ rine seslenenler, nereye?, | müntazam — bir programla — neş- rolunan — habere deri dinlemek i- İsviçrenin tulü mev- | Çin rışıyorlardı. sesleniyorlardı ci kaç., yahut “257 yi, 520 yi açın baka- | doldurmuş Her radyo; Montröyü bulmaya, | (4 Fakat bür Montrö haberini almaya açılıyordü. Yar ” HÇ Halkevi önünde $000 kişilik bir ka- | Yrus — meyda, Jabalık, hevecan icinde bekleşiyor. atık- | yonda, Acarürk İ hava sineması ile oyalanarak büyük ye|| müjde saatini gözetliyordu. Saat 11 de Samanpazarı yoluyla Ulus meydanına "iî hareket edildi. Muhafız gücü ve bütün askeri kıtal sokakları lımt, de idi. Resimle- oradaki devamir n meşale alayları da mey | Sarnr gür nn z aA a Gd öaş islürı işe İ ölesada açi halka. Goplaymak | DES iterr Atatürk heykelinin önüne - getirdi. FMT üİ vi sibi donanmıştı. Ciçekler bucün i- itercesine kaplamıştı. — Büyük mevda- mim bilelin vol ağızları, tâ ilerlere kadar “aluvdu. UĞT görakie v N öade bir sekilde süslenmisti. V aron: i : İ işleyör ve halka her dakika büyük İdenin Iakişafına aid haberler veriyor. de Gece yarısına yakın, heyecan son haddini bulmuştu.. Büyük müjdenin 2 ündyo ile verileceği haberi ağızlarda KÜ dolaştı. Rir an, meydan, her alelâde ge- cenin saatinde olduğundan daha sevsiz Oldu; kalabalık, kulak kesilmiş, bütün | gözler radvoya dikilmişti; nihayet bü. Yük mülde gelip yetişti; o sırada hakı kın heyecanını görmeliydi. Bu kadar içten gelen, bu kadar derinden gelen, bu kadar gönülden kopan. coşkunluğa bu yakımlarda dünyarım biç bir yerini de, hir hir meydan şahid - olmamıştar. iyebiliriz. Alkış sesleri bütün şehirde bir yov . sakannlı gürüleüsü, hızı ve bereketi ile çağıldarken; yalr Behcet Kemal Cağ: , bayrakların, çelenklerin ve mıklar ım süsledii Atatürk heykelinin önün. den Anbaraklara şöyle hitab etti: “— Müide türk milletinet Boğazla- ti kale yapıyoruz! Artık, yurd müdaf>> zırhinin delik noktası kalmadı. Ne mutlu türküm diyene : bu gece zaferle- n en gürelini. en insanisini kutlayor Bu gece bütün insanlığın da sevinmesi gerek: dünva sulhu bir veni “teminat daha kazandı: b arları türk beklive cekt Essiz savası ile mazlüm mitletle- ve örnek ve rehi eşsir barmeseverlisile 4 h t olan türk milleti milletlere nek oldu ve bütün dünva- ya veni volu gösterdi ) — Dünyanın türkün gücünden karktu- güN Gu zaman'ar cok oldu. Bu gere dünva- hün türk vücünü saydıürna şahid ol 4Ü Tuz. Türkün gücü, ve barışseverliği ö | nünde büyi gWte baş eğdi'er!. milletler bu gece seygı Türk, bir zamanlar,tarihi hattâ hilkati emri vakiler karşısında bı- İ maku: Dünyanın o sade ve telbin e ) yapamadığı şeyi yapmak cesaretini ve | Meclisinin ubarmı kurtarmak, ve y N n ü A kerm a milletlerin özüne koydu, alnı- | - Bls boğazlacı tarihin kaç devresinde g) Sevrede artık emri vaki yapmanın bir Biz boğazları Anafartalarda bir da: |o bir imrenilir. taraf Türkün kırallıkları kurtardığı zaman- | ha ve ebediyen fethetmiş bir milletiz. , Türk, bu sefer de kimsenin | Jarı biliyoruz. Türk, bu gece Milletler | (Sonu $. inci sayfada) SAYFA 3 Mukavele imzalandı İmza merasimi 35 dakika sürdü Konferans, hazır bulunmıyan üç delegeye sempati- sini bildirmeğe karar verdikten sonra, Dış Bakanımız bi (Başı 1. inci sayfada) tün salona hakim olan heyecanlı hava - nun üstünde bir sesle, uzun müzakere - derden sonra bütün heyeti murahhasa- dar tarafından kabül — edilmiş olan mukavelenamenin ne süretle imza edi- alfabe deceğini anlattı. Murahhaslar tertibiyle imza koyac talebi ürerine umumi karak ilk defa mukaveleyi bulgar mu - rahhasına takdim etti. Bulgar - murah- hasının imzasını aldıktan sonra sıra ile bütün heyeti murahhasalara birer birer götürerek imzalattı. Son olarak yugos- lav murahhasr saat 22 yi 17 geçe im- zasını koydu. Bu süretle birinci nüsha- 'nın imzasr biti. Umumi kâtib diğer nüshaları da ay. ni süretle dolaştırmağa başladı. Mua- hedeleri murahhaslar heyeti murahha- samız tarafından Paristen - getirtilmiş olar. altın kalemlerle imza etmekte idi- ler. Mukavele - metinlerini imza için murahhaslar masa önünde biribirlerini 'takib ederek böylece dolaşıp dururlar- ken, bir yandan bu hâdise foto muha - birleri tarafından tesbit ediliyor, di- iğer yandan da yarın dünyanın dört kö- şesinde beyaz perdeler üzerinde bu hâ- diseyi yaşatacak olan kameraların - bu tarihi anın sessizliğini yırtan muttarid âhengi işitiliyordu. İmza işi tam saat 22,35 e kadar, yani 35 dakika sürdü ve bu iş böylece bitince başkan B. Brus ayağa kalkarak, imzalanmış olan muka- velelerden birinin fransız hazinci evra- kında saklanmak üzere fransız murah - nutuk söyledi. has heyetine teslim edileceğini ve diğer lerinin imza eden diğer murahhas he- yetlere tevdi edileceğini söyliyerek sö » zü Türkiye ikinci murahhası B. Numan Menemencioğluna verı Bay — Nşman — Menemencioğlu mühtelif — sebeblerden — dolayı imzadz hazır bulunamıyan üç murahhas, yani Lord Stanhop, Londra büyük - elçimiz Fethi Okyar ve yunan murahhası Mav- ridis namlarına konferansın sempati ni göstermesini teklif etti. Başkan B. Brus bu teklife tamami - de iştirak ederek, konferansın da aynı fikirde olup olmadığını sordu. Başka - 'nın bu sözlerini müteakib bütün mu - rahhaslar bu teklife iştirdk ettiklerini bildirdiler ve başkan B. Brus konferan- sın bu sempati tezahürünün Lord Stan- hop, Türkiyenin Londra büyük B. Fethi Okyar ve yunan murahhası B. Mavridise ayrı ayrı bildiçileceğini teb- liğ etti ve sözü baş murahhasımız ve Dış İşler Bakanımız Dr. Tevfik Rüştü Aras'a verdi. Milletlerarası siyasi - münasebetleri. mizde çok büyük sempati — uyandırmış olan dış bakanımız, başlangıçta iyi bir hava içinde olmasına rağmen zaman za- elçisi man müşkül anlar geçiren bu beynel - ülsl konferanaf muvaffakiyetle bitir - mek mazhariyetine ermiş olan şahsiye- tine karşı bütün hazır olanların duydu- Hu gıbta ve takdir. nazarları arasında ayağa kalkarak aşağıdaki nutkunu ver- Dış Bakanımızm nutku — Baylar! Mühim ve manâlı bir hâdise vukua gelmiş bulunmaktadır. Birkaç dakika evel kaydetti Sud neticeye varmak için bir aya yakın Bir gayret sarfetmek, icabi atik MAD rin sıkı iş birliği içinde imza- danmıştır. Bundan böyle dünyaya -diyebiliriz ki; milletler her türlü milletlerarası anlaşmanın esasında bulunan iyi niyet ve uzlaşma düşüncesile mütehassis ol- dukları vakit en müşkül meseleler bile hal ve tesviye edilebilir. Ve her biri ta- rafından doğru ve âdilâne maksadlarla sarfedilen gayretler muvaffakiyetle te- tevvüç eder. Bizi anlamış ve Kemalist Türkiye siyasetine milletler arasında karşılıklı itimada, iş birliğine olan imanını tar- sin etmek imkânını vermiş olduğunuz- dan dolayı türk milleti namına teşek- kür ederim. Montrö mukavelesi harbsonu — siyz setinde bir merhale teşkil etmektedir. Burada tezahür eden anlaşma yese dü. şen bir çok yürekleri “kuvvetlendir. mekte, dünyaya yeni bir ümid — ateşi vermekte, sulh davasına yeni bir istir nad noktası temin eylemekte ve Bir ton- zim işi çerçevesini aşarak, milletl>ı arası anlaşma sahasında milletlerin ö nünde dalma genişliyecek olan bir dev- reye nişanesini koymaktadır. Baylar! Bu neticeye erişmek için bizlerden her birimiz tarafından —mü- him tavizlerde bulunmak icab etti, Her halde Türkiye en az tavizlerde - bulu- 'nan devletlerden biri değildir. Mem- Teketim münhasıran milli olabilecek fa- kat bir teşriki mesai neticesi olmasını tercih ettiği tarzı halle erişmek içindir- dir ki en mukaddes haklarında feda- kârlıklara katlanmıştır. Bütün — millet- lerle sulh ve yakınlık siyasetimiz elde edilen netice ile tamamile tatmin edil- miş bulunmaktadır, Ve 'ne bu netice sizlerden her birinizi de tatmin ettiği içindir ki ehemiyeti fevkalâde büyük bir manâ iktisab etmektedir. Boğazların geçişini sizinle ettik. Fakat bu herkes içindir. milletlerin de bazıları doğrudan doğru- Diğer ya, bazıları da manevi müzaharetlerile bize iltihak edecekleri - hususunda Ü- midler perverde ettik. Bu netice ile bizim için olduğu gibi sizler için de herkesin hasret çektiği bu eseri tar hakkuk ettirmiş olduk. Bu salonda vukua gelen mesud hâ- diseden sonra son umumi — toplantıda mümtaz ve aziz reisimizin - söylediği sözlere bir kere daha avdet edeceğim. Baylar! Büyük harbın en kahraman ve aynı zamanda en tahribkâr safhala- rından birini teşkil eden kanlı hâdise- derin Stanley Brus'u — siyanet ederek kendisine burada Boğazlar meselesin muslihane bir tarzda hal ve tesviyesi- 'ne imkân vermiş olmasından - dolayı memnun olmalıyız. Mumaileyhde yalnız milletlerarası müzakerelerin idaresinde dikkati calib bir şahsiyet değil, fakat aynı zamanda herkes için mubabbetkâr bir dost bul- duk. Montrö konferansı onun riyaseti- le şeref bulmuştur ve onun ismi mem- dekette her türkün yüreğinde yer tut muş olan bir davaya bağlı olarak kala caktır. Kendisine samimi ve derin min- nettarlığımızı burada bir kere daha te- yit ederim. Dostum B. Politis, geçen cumartesi günü bize “Türkiyeyi dünya karışsın- da yükselten her şey Türkiyenin dost- Jarı için bir kazançtır. dedi. -Burada temsil edilmekte olan bütün devletler murahhas heyetlerinin karşı göstermiş olduklar memleketime samimi dost- İuk sayesinde elde edilen muvatfakı- yetin derin sebebi, bundan daha iyi surette ifade olunamaz. Baylar, Bundan daha fazla dostane olması- 'na imkân olmıyan bu sözler her biri »nizin bize kendi memleketinin dostlu- ğünu bildiren müzakereleri hulasa et mektedir. Bu sözler aynı zamanda dost- Jarımız ve müttefiklerimize karşı bizim sadık — sürette tercüman olmaktadır. Muhterem - ikin- kendi hissiyatımıza da ci reisimiz memleketlerinizin - davmna teali ve muvaffakiyeti hakkındaki te- mennilerimle birlikte benim bizzat si- ze söylemek istediklerimi belagatla i- fade etmiştir. Bizim mukavele projemsize verdiği yeni şekille işimizi çok ziyade teshil etmiş olan ingiliz murahbas heyetine bilhassa / teşekkürlerimi - bildirmezsem bir kadirnaşinaslık etmiş olurum. Fakar Büyük Britanya murahhas heyeti tara. fından bu derece bir snrerte — Sayfayı çevirinir — döstane

Bu sayıdan diğer sayfalar: