7 Aralık 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

7 Aralık 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 BİRİNCİKÂNUN 1936 PAZARTESİ Son haberlerimiz üçüncü sayfadadır Başbetke MİLLİ SAHNEYE DOĞRU Falih Rıfkı ATAY Garblı türk edebiyatı, on doku- Zzuncu asrın sonlarına doğru, sahne- ye çıkmağa çalıştı. Hattâ Bursa'da Molyer aynanmıştır. Fakat bu çıkış, daha fazla, bir amatörler gayreti idi. Hattâ halkın, ramazanda camie sü- rülür gibi, tiyatroya sevkedildiği r. Yalmız umumi seviye de- eat sanat ve edebiyat kültürü de henüz çok geri idi ve Hç birinin osmanlı cemiyetinde yeri yoktu. Ondan sonra sahne ölmüş değil- dir: fakat bir taraftan tulüatçılar, di- ğer taraftan alaylı taklideiler elinde sürünübp durmuştur. O kadar ki 1908 Meşrutiyetine kadar, ve ondan bir Müddet sonrası için sahneye çık- mak ayıb telâkki edilmiştir. Esasen sahne türkçesi, türk olmıyan şivele- rin perisan ettiği garib bir lisandı ve yüzü açık sokağa çıkmasına bi- le müsaade olunmıyan kadının sah- nede görünmesine imkân yoktu. Türkçesiz ve kadınsız sahnenin iti- :';:rııılığı çok görülmemek lâzımge- İlk ciddi tesebbüs, sahnenin sanat ve edebivat âlemine kabul edilerek, bir ecnebi mütehassısın idaresi altın- da Darülhedayi'in kurulmasiyle ol- muştur. Bu teşebbüs, ilk - tutuşta- ki ciddiyet pek az devam etmekle beraber, bugün az çok meydanda ne varsa, hep o devirden kalmadır. Mevcud olduğu kadarını her türlü vasıtasızlıklarla mücadele eden bir- kac genç sanat âşıklısına borçluyuz. Konuşmağa zaten istidadr olmryan Osmanlı musikisi, sahneye iskemle ü- Zerine oturup fasıl ahenkleri — yap- mak için cıkmıştır. Yeni ve garblı türk musikisini yaratacak olan ilk a- dım, Atatürk devrinde konservatu varlar kurularak atıldığı gibi, şimdi, gene şef'in iradesini yerine getirmek için çalışan Kültür Bakanı Saffet Arıkan'ın vekilliği zamanımda, An- kara'da temsil ve opera akademisi kurulmuştur. Saffet Arıkan meşhur bir mütehassısı bu işle meşgul ettiği Bibi, musikili ve musikisiz, milli sah- nelerde ebedi sanata hizmet edecek türk gençlerini konservatuvarda o- kutmağa başlamıştır. Bu sanatkâr. lar, devlet tiyatrosunda ve diğer sah- nelerde, hayat ve refahları devlet ta- Fafından temin olunarak, milli kül türün en büyük noksanlarından bi- Tini tamamlryacaklardır. Bu asrın bir milleti icin sahne en büyük zaruretlerden biridir. Onun, medeniyetler kadar eski olan varlığı- Xm, hiç bir zaman zayıflamayan se- beblerini ve ehemiyetlerini tekrar ötmek bile, ayıb sayılabilir. Nihayet, cümhuriyet, yarın Türkiyenin bağrı- 'a basacağı ve kültür tarihimizin en Büzel ananelerinden birini kuracak olan türk gençlerine yetişme imkân- Tarmı hazırlamış bulunuyor: genç kabiliyetler, bu fırsatın kendilerine bıhşedılımş olmasmdaki ehemiyeti anlıyacaklar, ve birkaç sene sonra, bize, başlıca ihtiyaçlarımızdan birini :lı:nîn etmek zevkini duyuracaklar. Yapılmasma başlanacak olan dev- Tet tiyatrosunda, cümhuriyetin şere- Fini artıracak olan devlet sanatkâr. harının yetişmesini sabırsızlıkla bek- lemekte haklıyız. BUGÜN İç sayfalarımızda: #KINCI SAYFADA: .. Haftalık siyasi icmal, iç haberler, ODÇUNCU SAYFA'DA: Dış haberler, politika haberleri: bir Büzel ses, DÖRDÜNCÜ SAYFADA: Yabancr gazetelerde okuduklarımız, 'Ankara: Yeni Türkiyenin kalbi, Bilin. Mmiyen insan. TKRRE AŞAODA Am erıka Sulh konferansında Sancakta seçim,Ha a € B. Hullü bir nutku ve sulh plânı Dün bir nutuk veren ve sulhun — nasıl kurulacağını anlatan Amerika Birleşik devletleri Dış Bakanı Bay Hull Bucnos - Aires, 6 (A.A.) — Sulh konferansında bir nutuk söyliyen B. Kor- del TTull' “muahedeleri ihlâl eden ve har- bt hazırlayan milletler”e şiddetle hücüm (Sonu 5. inci sayfada) —— İSPANYA ADIMIZ, ANDIMIZDIR HATAY HABERLERİ İstanbul'daki arkadaşımız bi- ze dün gece telefonla şu haberleri verdi : İstanbul, 6 — Yarın sabah çıkacak İstanbul gazeteleri Havas Ajansının aşağıdaki telgrafını dercediyorlar: “Berut, 6 (ALA.) — Havas Ajansı bildiriyor: Türk matbuatı - tarafından verilen haberlerin tersine olarak İs. kenderun Sancağında hiç bir şiddet re- jimi tesis edilmemiştir. Bu arazide ör- fi idare ilân edilmemiş, seçim devresi mühim hâdiseler olmaksızın cereyan etmiş, dışardan gelen tahrikâta rağmen nizam muhafaza edilmiştir.” Gazeteler, Antakya'dan aldıkları şu mektubu da, bu telgraf dolayısiyle, neşrediyorlar: Antakya hâdiselerine bizzat şahid olmuş bir arkadaşımızın vermiş oldu- ğu malümatı aynen aşağıya dercediyo- rüz: Ajans Havas bu malümata ne der? Bu malümatı veren arkadaşın imzası mahfuzdur ve malâmatın tamamen doğ- Tu olduğu tesbit edilmiştir. , *“30 teşrinisani 936 pazartesi sabahı saat sekizde hükümet tatil edilerek Mis- hano, Mukopris, Bahsenus gibi birkaç ——— İSYANI Dün Madrid önünde ve bütün cephelerde mühim hatb hareketi ohmıdı Madrid'de bir gece hava bombardımanını gösteren bu resim ilk defa intişar et- miştir. Şehrin merkez kısınına atılan bir hava torpili bir evi bir anda yakmıştır. İttaiyenin yangınmn önüne geçmeğe çalıştığı görülüyor, Madrid, 6 (A.A.) — Bilbao'dan bil. diriliyor: Avala cephesinde Ortuna mınatka- sında hükümetçiler, yeniden — şiddetli bir taarruz icra etmişlerdir. Düşman ricat etmiştir. Cümhuriyetçiler, âsile- rin İzarra mıntakasındaki mevzilerine hâkim olan Ampedro tepelerini işgal etmişlerdir. Villareal cephesinde düş- man, gece bir bombardıman yapmış ise de bir güna tesiri olmamıştır. Hükü. metçilerin bataryalarr, şiddetle muka- belede bulunmuştur. Düşman, hükümet- çilerin Udala'daki mevzilerine karşı büyük bir tazyik yapmış ve ağır zayia- ta uğramıştır. Hükümet kuvvetleri, tamamiyle tah- Hye edilmiş olan ve âsiler tarafından takviyesine çalışılmakta bulunan — Vi- toria şehrine pek yakın bir mesafede bulunmaktadırlar, Madrid önündeki harekette bir durgunluk var 'Talevera dö la Rena, 6 (AA.) — Madrid etrafındaki askeri harekette bir parça durgunluk eseri görülmüştür. (Sonu 5. inci sayfada) vasın tekzibine rağmen tazyik ve tedhiş içinde cereyan etmiştir arab köyünden müzellah jandarmaların muhafazası altında ve kapalı kamyon- Jar içerisinde getirilen ve istifa ettik- leri halde kabul edilmiyerek cebredilen mütehibisanilerle Süveydiye nahiyesin- den gene cebir ve tazyik, ile getirilen birkaç türk - alevi müntehibisanideni ve 45 bin nufuslu Antakya merkezin- den doksan müntehibisaniye mukabil ( Sonu 2, inci sayfada ) HER YERDE 5 KURUŞ Londradan gelen haberler TAğiR ve akisleri Londra, 6 (A.A.) — B. Vinston Çöre çil, bugünkü buhranda sabır ve müsa- maha lehinde yaptığı bir beyanatta ez- cümle demiştir ki: “— Kıral ile parlâmento arasında bir anlaşmazlık mevcud değildir. Parlâ, mento ile hiç bir süretle istişare edilmece. miştir. Ortadaki mesele şudur: Kıral, ik« tidar mevkiündeki kabinenin fikri Üze- rine İstifa temeli midir etmemeli midir? Patlâmentet tejimde böyle bir fikir bir (Sonüu 5. inci :sy!adı) DÜNKÜ AT YARIŞLARI HAVANIN KARLI VE SOĞUK OLMASINA RAĞMEN ÇOk MUNTAZAM VE GÜZEL CEREYAN ETTİ gae Büleeni TaDA v Dünkü yarışlarda da, havanın soğuklu ğuna rağmen, en güler yüzlü ve alâkalı seyirci sayın Başbakanımız ve arkadaşları idi, Dün sonbahar at yarışlarının onun- Güsü yapıldı. Ktraf, bir gece evvel yağan Politika karla bembeyazdı. Gelenler, paltolarının yakalarını kal. dırmışlar, atkılarını boyunlarına sarmış- lardı. Hiç kimse tribünlerde oturmuyor- du. Yer yer yanan açık hava mangalları. nn etrafı daima dolu idi. Başbakanımız İsmet İnönü ve iç ba- kanımız, parti genel sekreteri B. Şükrü Kaya hipodroma gelmişler ve koşuları takib etmişlerdir. Seyircilerin sayısı ge. çen haftalara nazaran azdı. Koşular ev« vwelce ilân ettiğimiz gibi saat 14 de baş- ladı ve program intizamla tatbik edile- rek zamanında bitti. BİRİNCİ KOŞU (Satış koşusu) Düört ve daha yukarı yaşta ve sene zarfında koşu kazanmamış yerli, yarım kan arab ve halis kan arab at ve kısrak- lara mahsustu. İkramiyesi 200 lira idi. Bi rinciye 130, ikinciye 50, üçncüye 20 li- râ verildi. 2200 metrelik bu koşuya, albay Ha- sanın Ceylânı (kilo: 60), B. Kâzımın ( Sonu 6. mor sayfada ) Fenerbahçe -Çeki Karlin maçı Çekler 2 Fener iİ Fenerbahçe daha iyi, fakat çekler de tesirli bir oyun oynadılar. İstanbul, 6 (A.A.) — Çekoslavakya'nın profesyonel Çeki Karlin takımı, ikinci maçını — bugün 'Taksim stadında Fenerbahçe ile yaptı. İlk maçta Galatasaray ile berabere kalan çek profesyonellerinin Fenerbah- genin karşısında ne netice alacağinı me- rak eden bir kalabalık, havanın soğuk olmasına rağmen, Stadı- doldurmuştu. Maamafih yağmur olmadığı ve saha bir gün evveline nazaran bir haylı kurudu- ğu için çok müsaitti.. Saat 1445 de evvelâ çekler sahaya çıktılar. Bugün kırmızı forma ve be. yaz pantalon giymişlerdi..Kısa bir fası- ( Sonu 5. inci sayfada ) .. Ka « Türkiyenin kart gö tdan 5 3Ş ÜU dö viziti Dost bir ingilir gazetecisinden duy« muştum? — İstanbulda birkaç şey, toplu ve e- saslı birkaç şey yapınız, diyordu. İs tanbu! Türkiyenin kart dö vizitidir. Bu sözü İstanbul plânma çalışan şehirci Prost Ankaraya geleceği vakit, tekrar hatrrİryorüm. Cümhuriyet dev- rinde İstanbula halk kesesinden çok, pek çok para dökülmüştür. Cümhuriyet devrinde İstanbulda inşa olunan binae lar, Ankarada yapılanlardan clbette çoktur. Bir defa Cihangirle Şişli arası. hu, sonra İstanbul yangın yetlerini, mi- hayet Anadolu yakasını, ve en nihayet zaten yapılmış olanları düşününüz. Ancak bunlat, şimdiye kadar belki hiç kimsenin küsuru olmuyarak, İstanbul için yeni bir manzara olmamışlardır. çünkü İstanbulun plânı yoktu, Çünkü İstanbulda inşa kontrolu yoktu. Sas dece Taksim meydanı ve mahallesi, mü< tehassıslar ve artistler elinde yapılmış olsaydı, bugünkünden fazla, on para sarfedilmemek şartiyle, Sıraservilerle Sürpagop asrasında bizim Ankaranın Çankaya caddesi kadar göze çarpan bir manzara elde ederdik. İstanbulda ya- pılanlar ise, yine sarfolunandan fazla harcanmıyarak, pek mükemmel mahal- leler grupu halinde canlarırdı. İstanbul o kadar güzel, o kadar ka- biliyetlidir ki orada hiç bir şey geç kalmış değildir. İstanbul plânı, şehrin bütün memleket bakımından ve her tüfe ü devlet şubelerini alâkalandıran bin türlü ehemiyeti düşünülerek, yapı- lit ve birkaç mühim iş toptan tahake kuk ettirilecek olutsa, yabancılarla büe yük cümhuriyet kültürü daha ilk kart dö vizit alıp veriminde tanıştırılmış olurlar, Çünkü, şurası da gerçektir ki, Türkiyeye gelen yabancıların yüzde doksan beşi İstanbuldan geri dönü- yor! » Fatay

Bu sayıdan diğer sayfalar: