— %ünüşler E(—l;biyatın Kurun arkadaşımız, kendilerine dev- letçe aylık bağlanması suretiyle resim Sanatkârlarımızın korunması düşünül - düğü hakkındaki haber üzerine, bazi edebiyatçılarımızın, böyle bir yardı - Tmın edebiyata da teşmili için müracâ- atta bulunacaklarından bahsediyor. Edebiyatın korunması meselesi, €5- ki bir münakaşa mevzuudur. Esasta ih- tilâf yoktur. Edebiyatı korumanın bir ihtiyaç ve hattâ zaruret olduğunda he- men bütün düşünürlerimiz birleşmek - tedir. Ancak bu yardımın şekli ve ma- hiyeti ne olmalıdır? İşte bu noktada fikirler arasında oldukça büyük faTE - ların belirdiğini görmekteyiz. a ebiyatçıların, asli mesleklerin - den ayrı sahalarda kendilerini harca - Mamaları ve bütün çalışma zamanların! edebi sahaya hasredebilmeleri 1976 devlet tarafmdan bu işle mife!_endı y Tilmiş birer memur haline getirilmesi, Muayyen bir aylığa bağlanmaları, ede- biyatın ilerlemesi için ideal bir yardım Şekli sayrlabilir mi? Eğer edebiyat kunduracılık veya bankacılık gibi bir iş sahası o?saydı, böyle bir hal şeklini çok mümkün Ve hattâ makul telakki edebilirdik. Bir kunduracıdan veya bir bankatı- dan, mesai saatleri içinde muayyen Mmikdarda iş îsteyebiîirsiniz. Fakat blî edebiyatçıyı böyle mikdarla ve haîta herhangi bir ölçüyle tahdid etmek müm- kün müdür? Tabitdir ki bayır. Bir kü- Şük şiir için aylarca çalışan sanatkör- ler yanında, ön günde bir roman yaza- Cak kadar velüd muharrirler vardır. Koca hacimli bir romanım mini mini bir Şiirden daha kıymetli olduğunu iddia ğrgani tahvil- leri ikramiye e . ve amortileri .b%üîda Cumhuriyet Merkez ada yapılan — ikramiyeli üzde aa îa;;;bîiî:ı;“mâş Ergani istikra?ı zinci ikrami ordlfncü amorti va seki- larak 86.7 iye keşidesinde ikramiye 0- -789 numaralı tahvile 30 bin li- Tan. 0273 numaralı tahvile 15 bin Hira, 898 numaralı tahvile 3 bin Tira, 19.182 mumaralı tahvile 3 bin lira, 196.67E Numaralı tahvile 3 bin Tira, 87.370 nu- Maralr tahvile 909 lira, 96.261 numara- : tahvile 909 lira, 134.756 — numaralı tahvile 909 lira, 137473 numaralı tah- Vile 909 lira, 155.980 — numaralı tah- Vile 909 lira, 161884 numaralı tahvile 909 Hra isabet eylemiş ve bunlardan başka 289 aded ayrı numaralı tahvile 120 şer liralık ikramiye çıkmıştır. Ayrıca 5.400 tane tahvil numarasına Smorti isabet etmiştir. Keşide disteletinin Merkez bankası, Hlaukası merker ve gübeletiyle ©a ö M G ae aA korunması | etmek için de elimizde bir miyar yok- Tn Ucbiyatta kalitenin her şeyden mühim olduğunu asla hatırdan çıkara- mayız. Şu halde edebiyatçının çalışma- darını mikdarla tahdid etmek muınkîin geğildir. Fakat, dcvlet,.ıyhk şeklinde ödeyeceği parayı, hiç bir h:rşılîk dü * şüncesi olmadan, ve bu karşılığı ken- di mürakabesi altına almadan elbette ki vermemekte haklıdır. Bundan bışh, devletten alacağı — maaşla kendısme sağlam bir irad temin eden ve'dehıyı_t;ı. artık okurların ve onların mümessili o- lan kitaberların alâkasını hiç itibara al- ilir. Halbuki rekabet ve ğ endişesi, kalite için kuvvetli bir mües- sir ve âmildir. Bütün bu düşünceleri göz önünde tutarak, edebiyatçıların aylıklı memur haline getirilmelerinin lehinde buluna- mayız. z Bizce, edebiyatı korumak için en doğru ve verimli şekil, edebiyatçıyı de- ğil, eseri mükâfatlandırmaktır. Bunun- Hiyetlerini kolaylaştıracak — her türlü yardımlara mazhar etmek, memleketi gezmelerini ve ü kılmak, türlü imtiyazlardan faydalan- dırmak çok yerinde tedbirler olur. Fakat bunun dışında, edebiyatçıyı eser vermeye teşvik etmek şancak Oo e- serin neşrini ve sahibine maddi bir ka- zanç getirmesini temin etmekle müm - kün olur. Edebi eseri değerlendirmek içir-> esasen mevcud olan neşriyata yardım faslını, bilhassa edebi eserler gözönünde tutularak genişletmek kâfi bir tedbir olabilir. YAŞAR NABİ Amerikada linç kalkıyor Vaşington, 16 (A.A.) — Cemüb dev. letleri delegelerinin, şiddetli muhalefe- tine rağmen parlâmento İinç usulünü tatbik edenlerin cezalandırılmasını, fe- ileral hükü müdahalesini ve ihmal- leri görülen polis memurlarının şiddetli cezıa'ara çarptırılmasını derpiş eden ka. nun lâyihasını 119 reye karşı 276 reyle 'kabul etmiştir. Proje, senatoya gönderi- lecektir. Kontrol başlıyor Londra, 16 (A.A.) — İspanya kıyı- ları ile sınırlarının kontrolü için bütün tedbirler alınmış bulunduğundan, karış- mazlık komitesi, kontrol plânının 19 - 4 - 1937 pazartesi günü saat 24 de yü- rürlüğe konulmasına karar vermiştir. Reis Lord Plimut'un batırlatması üzerine italyan delegesi halen İspanya- da harbetmekte olan gönüllülerin geri çekilmesi mı inin yeniden münakl şasına hazır © lduğunu bildirmiştir « Sovyet delegesi ile, buna mukabil, karışmazlık anlaşmasına karşı yapılan ihlâller hakkında Walansia hükümetinin yaptığı şikâyetin görüşülmesini — iste- Sandıklarından tedariki mümkündür. mekten vaz gegmeğiınbuıeulüıül la birlikte edebiyatçıları, mesleki faa- | reaksiyon yaptı ve kadın, her şeyi an- İ A - Grereli Tn Di LApeele raahalşdaz Belgradda (Başı 1. inci sayfada) —Ri M SA siyetine İsmet İnönünün hazır bulunuşu unutulmaz bir hâtıra o- larak bağlanıyor. Belgradda bir türk evinin olmamasına İnönünün c_.'laha uzun müddet razı olmıyaca- ğını öğrenmek bizi sevindiriyor. Bugün tekmil gazeteler Ople- naç, Avela ziyaretlerinin resimleri ve tafsilâtiyle doludur. Oplenaç yugoslav hânedanının mezarları bulunan dağ başıdır. Burada muazzam denebilir bir kilise inşa olunmuştur. İsmet İnönü Kıral A- leksandrın pek yeni olan mezarı başında, onun pek taze olan hâtı- ralariyle mahzun, bir müddet eğil- di. Oplenaç Sırbistan hürriyetinin beşiğine bakıyor. Ve gidip gelir- ken hânedanım kurucusu Kara Jorjun köyünden geçiliyor. Avala tepeıı ise meçhul yugoslav aske- rinin anıtına hasredilmiştir. Uzun ı_nmndanhen' ordunun a- riyle çalışılmakta olan bu muh- teşem anıt beşyüz bin türk lirasına maloluyor. Meşhur hırvat heykel- traşı Mestroviç'in sekiz heykelin- den beşi yerine konmuştur. İstan- bulda en iyi anıt yerini arıyanlar acaba Çamlıcayı düşünmüyorlar mı? Falih Rıfkı ATAY Düzeltme — Evelki günkü bir nu- maralr yugoslav mektubunun sonundaki yugoslav muharririnin yazısında (Tuna köylüsü) sözü (Tuz köylüsü) olarak çıkmıştır, düzeltiriz. Paris sergisi Mayısın ikinci yarısında açılacak Paris, 16 (A.A.) — Paris sergisi propaganda genel direktörü B. Pier Mortig, basın delegelerine sergiye aid inşaatın şimdiki vaziyetine göre, ser- ginin mayıs ayınm âkinci yarısında a- çılacağı düşüncesinde — bulunduğunu söylemiştir. B. Mortiye, fazla izahat vermek- ten çekinmiş ve açış kararnamesinin nulacağını söylemiş ve bir çok devlet- lerin sergiye iştiraki kabul ettiklerini haber vermiştir. B. Löbrön'ün imzasmma 24 nisanda su- * (Başı 1. inci sayfada) leketin endüstriyel ve ekonomük faaliye. ti içinde alabileceği yere göre verilecek; yani yaşama kabiliyeti olan, iyi ve ucuz mal çıkaran memleketin diğer endüstri. sinin ekonomik faaliyetlerine engel ol mıyan ve onları bilâkis kuvvetlendiren müesseseler kurulabilecektir. Kurma mü- saadesi alabilmek için şart olan unsurlar memleketin ekonomik muvazenesinin da- ima canlı ve hâkim bir halde bulunması- na yardım edecektir, Bu esaslar sayesin-; de memleket ihtiyacının normal ve suni vasıflarla ve ferdi zenginleşme gayele. riyle tahdid edilmesinin önüne geçile- cek ve müesseselere devlet murakabesi altında meşru bir rekabet sahası açılacak. tır, Projenin esasları Projenin ihtiva ettiği esaslara göre: daimi veya müayyen zamanlarda içinde makina veya aletler veya tezgâhlar yar. dımiyle herhangi bir madde veya kud- retin evsaf veya eşkâlini kısmen veya tamamen kuvvetlendirmek suretiyle top- lu imalât vücuda getiren veya bu mak. sada tahsis edilen yerler ile her nevi ma. den ocakları, tamirhaneler bu kanuna göre endüstri müessesesi addolunacaktır. Teşviki sanayi kanununun neşrinden itibaren geçen on senelik bir müddet içinde memleket endüstrisinde genel o. larak müşahede edilen terakki ve inki. şaf merhaleleri göz önüne alınmış, bun- lara muvazi olarak endüstri müessesele. ri bu proje ile iki sınıfa ayrılmıştır. On beygir kuvvetinde ve bir senede 3000 gündelik mikdarında işçi çalıştıran veya muharrik kuvveti — olmayıp bir se. nede 6000 gündelik mikdarında işçi ça- lıştıran müesseselerle en az 500000 lira sermaye ile müesses olup 200000 lira ser- maye ile müesses muharrik kuvvete, te- mizleme işletme veya eritme tesisatına malik bulunan maden ocakları birinci sınıf addolunmaktadır. Bu süretle birin. ci sınıf olarak kabul edilmiş olan mücs- seselerin işçi yevmiyesi mikdarı teşviki sanayi kanununa bakarak iki misline çı- karılmış, muharrik kuvvet ise gene on beygirde bırakılmıştır. Muharrik kuvveti olmayıp işçi mik- darı günde onu geçen weya muharrik kuvveti olup bir sene - içinde gündelik mikdarı 750 yi geçen müesseseler, tez- gâh ve el ile dokumacılık, halıcılık, tri- kotaj, urgancılık, dantelacılık ve emsali ghiigleryıpwiıçilaiblr&ıiçiı. de toplu çalışan müesseseler ikinci sınıf addolunmuşlardır. Muafiyetler ve tenzilât Projenin endüstriyel müesseseler için kabul etmekte olduğu muafiyet ve tenzi- lâta gelince; Birinci ve ikinci sımıf addolunan mü- esseseler kazanç, arari ve müsakkafat düstriyel mücsseseler vücuda — getirmek için kurulan şirketlerin senedleri, tah. villeri damga resminden muaf olacak- Endusirımızın ınkıŞarı için mühim bir proje yüzde otuz tenzilât göreceklerdir. En. düstri müessesesi vücuda getirmek şar. tiyle kurma müsaadesi almış olanlara en az üzerinde on beş sene endüstriyel iş yapmak şartiyle meccanen arsa verilebi. lecektir. Yurdumuzda — yetişmiyen ham maddeleri yetiştirmek üzere 25 sene müddetle imtiyaz verilebilecektir. Yur. dun iç taraflarında kurulacak — endüstri müesseseleri himaye olunacak, bu mües. seselerin yaptıkları mallar bazı şartlar- la devletin ve belediyelerin mübayaasın- da tercih olunacaktır. Projenin ihtiva ettiği diğer muafiyet esasları ise fab- rikaların ve diğer endüstri —müessesele. rinin inşa ve tevsi levazımr ile makina, alât ve edevatını ve bunların yedek ve tecdid parçalarını, muharrik ve mütehar- Tik kuvvetlerine aid alât ve levazımı, müessese ve fabrikaların iptidat madde. lerini ihtiva etmektedir. .ije Kamutayca kabul — olunup ka. nuniyet kesbederek neşrolunduktan son. ra şimdiki ruhsatnameli müesseseler bu ruhsatnamelerini üç ay içinde değiştire- ceklerdir. Bunlardan başka proje kurma müsaadesinin alınması we muafiyetten faydalanma şekillerini ve cezaf hükümle« rini ihtiva etmektedir. Hâmide aid hatıralar ve yazılar fıkralar nükteler toplanıyor Ankara, 16 (A.A.) C. H. Partisi Genel Sekreterliğinden ri- ca olunur : Büyük Şairimiz Abdülhak Hâ- mid'i tebcil etmek, onun hatıra- sını daima hafızalarda ve kütüp- hanelerde muhafaza etmek - için ona aid hatıraları, fotografları, ondan menkul fıkraları, nüktele- ri, mektubları bir cikd halinde AASAAABAA vv YYW âa İ £ : İ zatlara şimdiden teşekkür eder- ken bunları Ankarada C. H. Par- tisi Genel Sekreterliği adresine yollamalarını rica ederiz. Arzu edenlere Hâmidi in mek- Dd l d d GA AA AAA | Iarr kahşeleri alındıktan sonra i- , J ade edilecektir. Ş ü ..:..:::.0....0.............:. h: RADYO : * te..LLL..L.L...... ... ... .......... ANKARA: ÜÖğle neşriyatı: 13.30 « 13.50 Muhtelif plâk neşriyatı. 13.50 « 14.15 Plâk: Türk musikisi ve halk şar- kıları, 14.15 « 14.30 Dahili ve harizi ha- berler Akşam neşriyatı: 18.30 - 18.85 Plâk neşriyatı. 18.35 - 19.10 Çocuklara ka- ragöz (Küçük Ali). 19.10 - 19.39 Türk musikisi ve halk şarkıları (Servet Ad. nan ve arkadaşları) 19.30 — 19.45 Saat ayarı ve arabça neşriyat. 19.45 » £0,15 Türk musikisi ve halk şarkıları (Hik- met Rıza ve arkadaşları). 20.15 » 20.30 Hukuki konuşma (Dr. Fahri Ecevid) tır. Endüstriyel müessesel Bakanl heyeti karariyle; kullanacakları tuz, is. pirto ve mevaddı infilâkiyeyi yüzde elli tenzilâtla alabilecekler, — nakledecekl ri eşya için deniz yolları we demiryolla- rı gibi bütün devlet makil vasıtalarında Ç(Ameliyat ve tedavide TIZa. larını almak mecburiyeti). 20.30 » 21.00 Türk musikisi ve halk şarkıları (Salâ- haddin ve tanburi Örner). 21.00 - 21.15 Metfhtelif Ajans haberleri. 21.15 - 21.55 21.55 - 22.00 Yarınki plâk neşriyatı. proğgram ve marşı. Bu sözler, uzun acıların yıpratmış olduğu Ben, Pariste kahvenin koyu- pişirildiğini Telrika ı;or. 31 dert, kat, hakikat şu idi ki, tabiatın bir ha- ihtiyar ananın çehresini güldürdü, Mösyö des Grassins'den işitmiştim. a ladı. Fa K, * - ç i ol rine bağ i : ve koy. » tasreseri olarak biribi bağlı olan meşhur Eugönie sordu: kahve k İ h p 'a e macar kıiZ kardeşlerin hayatı bile bir pençe- — Onu beğeniyor musun? — İyi ama kahveyi nereden bulayım. u g e n İ “<esinde her gün birlikte yaşayan, kilise- Madam Grandet sadece bir gülümseyiş- — Satın al. d et âe beraber olan, aynı hava içinde beraber u- Te cevab verdi. Ve, biran sustuktan sonra, — Ya Mösyö Grandet'ye tesadüf eder- qczii"iaı'-' eyanımıımg_kunnkikldafSanünü dCğqçL Euçak>s=ü9: sem? ğ K z Madam Grandet kızının başını alıp göğ - — Yoksa onu şimdiden seviyor musun? — Çayırlarını görmeye gitti. t ae Gayayarakı Bu fena olur, — Öyle ise koşup alayım. Mum aldığım Yiime: Hoksek'de BSİTİİ. . « «0 (ORGRİ eai yavram! dedi. — Fena mı? Neder ? Senin hoşuna gidi - zaman bakkal benden evde bir fevkalâdelik Türkçeye çeviren: Nasuhi 7 Bu sözleri işiten genç kız başını kaldırdı, yor; Nanon'un hoşuna gidiyor; neden be- olup olmadığını sordu. Bütün şehir, daha İhti i eldiven - 1 icticvab etti ve gizli fikirle- nim hoşuma gitmesin? Haydi anne, kahvaltı şimdiden, hep bizden bahsediyor. lerini Glar, şapkasınn Koi anları elleri- onu DGT SEMİRERRĞ g masasınt hazırlıyalım. Madam Grandet: ç takîîdğemmd îâ:î,îî âüzelterek çıkı. —Ti keg:n neden Hindistan'a göndermeli? Eug&nie örmekte olduğu işi fırlattı, ana- — Eğer baban bunların farkımna - varacak Eniepaî:;ıaile yalnız ka yi Bu felâketten sonrâ burada kalmamalı aSi ga g sa n vi SAa ü boğuluyorum, diye ba- * vim en yakın akrabamız değil mi? — Sen delisin!. — _ — Döverse dövsün! Btrdı. Hiç b;f—'mg'm- kmemiş o WEnvct kızım, dediğin pek tabit ise de Sözleriyle onu taklid etti. K Madam Grandet, cevab olarak, gözlerini a di yle ıztırab çe AA B — “a düşündükleri olmak lâzım. O dü- Fakat kızının çılgınlığını haklı göster- semaya kaldırmakla iktifa etti. Nanon başlı- gı,,q_& Grand_et, mmmbol bol hava al- bahan;n biz de riayet etmeliyiz. : mek istiyerek o çıı_gmhg_ı da iştirâk etti. — gını alıp gı!ştı. Eugeönie beyaz masa örtüleri dud,_ Pençereyi açtı, ona şünce mıuı. biri takozlu kanapesine, diğe Eugönie Nanon'u çağırdı. getirdi, gidip tavan arasından, vaktiyle ku- B Rş . Ana B izce oturup gene İŞ İŞ- — Ne istiyorsunuz Madmazel? rutmuş olduğu üzüm salkımlarından birka- ç ;:ğ bir. aâ îâma' üçük kolmg“n:r wı De n göstermiş oldu- cak_ I;Ianoııöğle yemeğine kavymak buluna- çını aldı. Koridordan geçerken yeğenini "0 yım, a donuk lemeğte baŞİ_I Yarla kalbi anlaşmadan dola- mı: y z uyuıdnmamık._ h için hafifçe yürüdü ve kapı - Guı—-u-nnmîna kadar zahiren sakin v:nx, me Ö hayranlığa dı:gykae’ onun elini alıp İhtiyar hizmetçi: - mımn önünde durup onun muntazam teneffl?üıs— buhr İ — Öğle yemeğine, evet, cevabını verdi. — lerini dinlemekten kendini alamadı. — Peki, öyle ise cna koyu bir kahve yap. (Sonu var)