9 Nisan 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SKSK a SO b ' ULUS r " ;-4-1;—"3;" GONUN IÇ TZDEN | Acı bir kayıb (Ü Seğir HaYaTI || Kamutayın dünkü toplantısında gae G 9 nisan 9 nisan, büyük türk mimarı Sinan'ın yıldönümüdür. En büyüğün- dgn gelmiş, geçmiş gerçek büyüklerinin adını saygı ile anmasını öğren- miş olan Kemalist Türkiye'nin birçok yerlerinde bugün koca üstadın adı saygı ve sevgi ile anılacaktır. Bence Sinanım bir minare, bir kubbe, bir şadırvan, bir köprü gibi asırların üzerinde payidar olacak sanatının en karakteristik tarafı, bü- tün bunlarım milli bir heyecanla yaratılmasındadır: O, birer bal mumu teslimiyetiyle kendisine ram olan mermer yığınlarına güzelliğin ve ih- tişamın bütün renk, şekil ve endamımı verirken sanatını milletinin ve mamur görmek istediği vatanınım emrine vermeği, bu eserlerle kendi ulusunun başka milletlerden üstün olduğunu ispat etmeği düşünmüş- tü. Sinanın bu iddiasını Süleymaniyenin, Selimiyenin taştan dilinden dinlemek eğer size kâfi görünmezse büyük mimarın kendi yazdığı ki- tabdaki şu cümlede okuyabılırsmız “Bildiğiniz cih ühendisleri var makdurlarını sarfetseler böyle bir ueıı aıînı bınnıuıdan âciz kalacaklardır.., Koca Sinan, inin, h h bütün sınırlarında çar- pışmış, yurdunu kanç karış gezip görmüş ve her gittiği yerde ölmez eserler Milletin her obıısmdan kucak kucak toplanmış sevgi, heyecan, ıstı- rap ve gurur biribirine karışarak onun ölmez eserlerine temel olmuştur. Onun için onun eserleri kendi milleti gibi yüksek başlıdır. Büyük Önderin kurtardığı vatanın ırçok perîallrmdı ufuklnm si- luet çizen eserlerin kur ilk K ın saygı 8' ti si, eskilerin farkma bile varmadıkları 9 nisan gününün bir heyecan gü- nü olması bu yüzdendir. — Nurettin ARTAM İstanbulda Bir sahtekârlık şebekesi yakalandı Okuma, yazma bilmiyenlere — Şahadetname veriyorlarmış! " İstanbulda epey zamandanberi çalış- ta olduğu anlaşılan bir sahtekârlık ;kesi yakal Şebekeni ihim mikdarda halk derıhzrıeıî şeha- ;tnamesi yaptığı ve bunları para ile attığı anlaşılmıştır. Ele başıları tev- gif edilmiştir. Sahtekârirk şebekesinin — faaliyeti |- hakkında şu malümat verilmektedir: İstanbul emniyet direktörü B. Salih Kılıç belediye nizamlarına riayet et- miyen şoförlerin yakalanarak emniyet direktörlüğüne gtirilmelerine dair bir emir vermiştir .Bu suretle yakalanan |— şoförler direktörlüğün h Mari ayındaki fahsilât fazlası 1938 mart ayı sonunda devlet vari- datından 207.655.074 lirası hâliyeden ve 12.188.937 lirası da sabıkadan ol- mak üzere 219.845,011 lira tahsilât ya- pılmıştır. Mart 1938 aymın geçen senenin ay- nr ayındaki tahsilâta nazaran fazlası 22.020.237 liraya baliğ olmaktadır. Çankırı mebusu B. Mustafa Önsay dün vefat etti Çankırı Mebusu Merhum Bay Mustafa Önsay Kamutay'ın dünkü toplantısından sonra çok acıklı bir hâdise olmuş, Çankırr Mebusu B. Mustafa Önsay, küçük bir baygınlık geçirdikten son- ra ansızın vefat etmiştir, Dün akşam üzeri büyük bir teessür- le haber aldığımız bu ölüm, Ankara- ya çabucak yayılmış ve her duyanı derin bir acıya boğmuştur. Merhum, dünkü celsede görüşülen bazı memurların tekaüdlükleri hak- kındaki kanun münasebetiyle kürsü- de beyanatta bulunmuş ve tezi kabul edilmişti. Bundan sonra B. Mustafa Önsay bazı — arkadaşlariyle birlikte mu.bıu muhırnn bulunduğu maliye i salonuna gitmiş orada üze- Yurdda faydalı yağmurlar devam ediyor Dün şehrimizde hava sabahleyin kapalı, öğleden sonra çok bulutlu geç- miştir, En düşük ısı 3, en yüksek 1sı da 11 dir. Yurdda doğu ve cenub doğusu böl- geleriyle Orta Anadolunun doğu kısım- larında hava kapalı ve yağışlı, orta A - sinde bulunurlarken aralarından biri diğer birinin cebinden 50 liraya yakın para çalmıştır. Hırsız sorguya çekil- miş, cebleri araştırılmış ve kâğıdları da halk dershanelerine aid bir bul Bunun ne B olduğu sorulunca hırsız: — Orta mekteb şehadetnameıı de- B üzerine lar şüp- ri 301 garb kermi bt diğer yerlerde de kısmen bulutlu geç- miştir. Sonylrmiddrtuıtlçindemo de- vam eden faydalı yağış! rine bir fenalık gelmiştir. Fakat bi- raz sonra, oradan da kalkarak kütüp- hanenin bitişiğindeki parlamentolar birliği odasına çıkmıştır. Burada tek- rar bir fenalık hissetmiş ve bir kol- tuğa yığılarak, gözlerini hayata kapa- mıştır. Bay Mustafa — Önsay, bütün Kurumlarda: B. Şede şerefine çay İstanbul alman arkeoloji enstitüsü direktörü B. Şede, Berlindeki alman arkeoloji enstitüsü başkanlığına tayin edilmiştir. Bu münasebetle B. Şede Kültür Bakanına ve Türk Tarih Ku- rumuna vedâ için Ankaraya gelmiş ve şerefine Türk Tarih Kurumu dün ak - şam halkevinde bir çay ziyafeti ver- miştir. Bu ziyafette Kültür Bakanı B, Saffet Arıkan, Türk Tarih Kurumu Asbaşkanı Profesör Bayan Âfet, Türk Dil Kurumu Genel Sekreteri Burdur mebusu B. İbrahim Necmi Dilmen, Maraş mebusu B. Hasan Reşid Tan- kut, diğer birçok mebuslar, Kültür Bakanlığı ileri gelenleri, Türk Tarih Kurumu üyeleri, birçok münevverle - rimiz hazır bulunmuşlardır. Bay Şede umumi harbdan önce pro- fesör Vaygand'ın asistanı sıfatile Si - sam adasında (Milet ve didinia) haf - riyatlarına iştirak etmiş, umumi hrab- da ihtiyat topçu zabiti olarak Türki - yede hizmet etmiş; harbdan sonra bir müddet Trovadada çalışmış; daha sonra Ankaradaki klâsik mâbedi kaza- rak bunun Milâddan önce ikinci asır- da yapılan bir Helenistik mâbedsoldu- ğunu isbat etmiştir. B. Şede, Kütahyaya tâbi Çandar Hisardaki Tezani kasabasını meyda- na çıkarmış ve İzmitte araştırmalar yapmıştır. Halkevinde : Hukuk llmini Yayma Kuru- munun konferansı Büuğün Halkevinde hukuk ilmini yayma kurumunun seri konferansla- rıma devam olunacaktır. Bugünkü konferans İstanbul hu- kuk fakültesi profesörlerinden Erzu- rum mebusu Dr. Saim — Ali Dilemre tarafından “Vefata sebebiyet kararla- rında (Muaccillik) nisbetlerinin ta- yini ve tbikleri,, ü- zerinde verilecektir. Hava Kurumu balosu Türk Hava Kurumunun hazırladığı balo bugün halkevinde verilecektir. Kurumun mahdud mikdarda bastırdı- ğı biletler büyük bir rağbetle karşı- lanmış ve hemen hemen mevcudu kal- derli ailesine ve Mh baş sağı diler. ttt Bay Mustafa Önsay 1882 yılında Selânikte doğmuş, İstanbul hukuk fa- kültesinden mezün olmuş ve ihtısa- sını maliyeden yapmıştır.. Evliydi ve beş çocuğu vardı. Milli mücadelenin ilk günlerindenberi devlet — teşkilâ- tında muhtelif vazifeler almış — ve hepsinde büyük bir liyakat göstermiş- tir. Anl ilk şehir emaneti teş- ye bıraktıkları su mikdarı; Siirdde 17, Tohddı 15 Ispartada 13, Beyşehir ve Kayseride 10, Dörtyolda 9, Sivas ve Erzurumda 7, Kastamonu ve Kırşe- hirde 5, Çorumda 4, Malatya ve Cey- handı S. xmyıdı 2 diğer yağış gören 1 ki kadardır. Yurdda helenıniı ve tahkikatı derinleşti lerdir. Şoför kendisine bu sahte ;ehı- detnameyi tedarik eden adamın isminı vermiştir. O adam bulunmuş, o da suç- lu olarak Kültür direktörlüğünde bir memur ismi vermiştir. İkinci şube memurları, bü suretle para ile sahte şehadetname alanların sayısını tesbit etmiştir. Bu sayı, umul- duğundan pek fazladır. Üsküdar mual- limlerinden Zeki adlı bir zat da ,aynı suçla ilgili görülerek tevkif olunmuş- tur, İstanbul belediyesi cenazeleri kendi vasıfalariyle gömecek İstanbul, 8 (Telefonla) — Cenaze - lerin belediyeye aid vasıtalarla gö- mülmesi için bir müddetten beri ya- pılmakta olan hazırlıklar bitmiştir, Bundan sonra istiyenlerin cenazesini belediye kendi vasıtasiyle techiz ve tekfin edecektir. Bunun için biri Ka - dıköyünde, diğeri de Fatihde olmak üzere iki merkez kurulmuştur. - Bu işbeş sınıf üzerine tanzim 0- lunmuştur. Birinci sinıf cenazelerin masrafı 200, ikincilerin 100, üçüncüle- rin 50, dördüncülerin 30 ve beşincile - rin 15 liradır. Sınıflar cenazeye lâhid yaptırılıp yaptırılmamasını ve lâhdin cinsine göre ayrılmıştır. Bir batında üç çocuk Bursa 8 (Telefon) — Burada Çukur mahallede oturan süt tozu fabrikası iş / çilerinden Cemalin bir batında üç ço- — cuğu dünyaya gelmiştir. Çocuklar ve — anıfeleri sıhattedirler. Üçüzlerin isim- lerı Celâl, Cihad ve Cenlı homııı,tur 'x.._ en düşük ısılar İstanbul ve Karsta 5, Erzurum ve Kocaelide 1, Edirne, Bolu ve Yalovada 2, İzmirde 3, Çorumda 4, Muğlada 5, Kırşehirde 6, Trabzonda 7 derecedir. En yüksek ısılar da Eskişehirde 11lı Konyada 13, İzmir ve Diyarbakırda 14, İslahiyede 15, Edirne ve Antalyada 10, Adanada 18 derecedir. kilâtında muhasebe müdürlüğü yap- mıştı. Mebusluktan evvelki son vazi- fesi de İstanbul maliye mürakibliğiy- di. Merhum Kamutaydaki vazifesi üze- rinde de büyük bir dikkat ve titizlik- le çalışırdı. Maliye encümeni mazba- ta muharrirliğinde bulunduğu müd- det zarfında, bir çok malf — kanunlar münasebetiyle kürsüden etraflı izahat vermiş ve arkadaşlarıni tatmin etmiş- tir. Bir müddettenberi esasen rahatsız bulunuyordu.. Bu yazdanberi ara sıra üzerine fenalık gelir fakat o bunları pek ehemiyetli telâkki etmezdi. ihtimamlara ve gayretlere — rağmen | Mamıştır. maalesef kumrıımamxşur. |Tertib heyeti, evelee de yazdığımız ULUS, K ke- | gibi, bâl eğlence si te- min edecek bir çok ı&pü:hı hazırla- mıştır, Ankara palasın paviyonunda çalışmakta olan artistler bu akşam ba- loya gelerek en iyi numaralarını gös- tereceklerdir. Bundan başka halkın kendi kendine eğlenmesine mani ol- mıyacak numaralar da hazırlanmıştır, Ucuz bif büfe davetlilerin emrine ha- zır bulundurulacak, diğer taraftan bir piyango köşesinde tâli denemeye de imkân verilecektir. Baloda şimdiye kadar görülmiyen bir müsabaka yapılacaktır. Dans ve moda hususundaki bilgileri yüksek o- lan bir jüri heyeti balonun ilk saatle- rinden itibaren davetlilerin tuvaletle- rini ve danslarını gizlice tetkik ede- cekler ve birincilik kazananları müna- sip bir zamanda ilân edeceklerdir. Konser Yarın saat 18 de Bayan Stangl ve B. Kemal Susad tarafından halkevinde verilecek konser Bayan Stangl'in ra- hatsızlığı dolayısiyle bir hafta geri bı- rakılmıştır. Konferans Dün saat 18 de İstanbul ünivı itesi | - Sinan günü tertib edildiği zamandan beri Ankara Dün görüşülen ve kabul edilen kanun İlâyihaları Kamutay dün B. Fikret Sılay'ın başk rak aske- lığında t rt ve mülki tekaüd kanununun 26 ve 43 üncü maddesinin tefsiri hakkındaki mazbata ile Türkiye - Letonya ticaret mukavelename- sinin tasdikine aid kanun lâyihasını müzakere ve kabul etmiştir. Bugün bütün İtalyadan ithal edilecek bazı eşyaya ve gene Türkiye - İtalya ticaret anlaş- üteallik olarak İcra Vekilleri memlekette Sinanın ölümünün 350 inci yılı anılacak Bugün bütün memlekette büyük türk mimarı Koca Sinanın ölümünün 350 inci yıldönümü dolayısiyle bir tö- ren yapılacaktır. Milli inşa kabiliyetinin, asırların bütün tahrip hassalarına rağmen halâ ayakta ve benzeri yapılamaz eserleri- ni memlekete cömertçe hediye etmiş olan bu dâhi türk sanatkârının hâtıra- sınt anmak için Ankara halkevi de zengin bir proğram tertib etmiştir. Saat on beşte başlayacak olan prog- ram şudur: 1- Sinanın biyografisi (Türk Tarih Kurumu sekreteri B, Uluğ İğdemir ta- rafından), 2 - Sinanı yetiştiren muhit: Halim Baki Kanter. 3 - Trakyadaki Sinan eserlerinin si- neması, 4 - Halkevi tarafından hazırlanan, Sinanın eserlerinden mürekkep sergi- nin gezilmesi, Ankara Halkevi, tören dolayısiyle Sinan eserlerinden ikisinin güzel bi- rer albümünü bastırmıştır. Trakya u- müum müfettişi Gi. Kâzım Dirik, eserle- rinin korunmasına ve hiç birisinin en ufak bir tahribe uğramamasına büyük bir ehemiyet verdiği Sinanın, Trakya- daki eserlerine aid zengin dekorlu filmler göndermiştir. General ayrıca, Ankara halkına Sinan hâtırası olarak, idden güzel hazırl $ 3000 resim hediye etmiştir. Bunlar yarın dağıtı- lacaktır. nin heyecanla an- dığı günlerden biridir. Bütün sanat sevenlerin ve Sinanın milli kabiliyeti- temsil eden dehâsına hayran olanla- rın kutladığı 9 nisanın, bugün de tam bir gönül birliği içinde geçeceği şüp- hesizdir. Ankara Halkevi, törene bü- tün başşehirlileri davet etmektedir. büyük bir dinleyici kütlesi önünde ve- rilmiştir. Güzel bir mevzu etrafında verilen konferans dinleyicilerin bü- tün alâkalarını üzerine çekmiş ve so- nunda sürekli alkışlanmıştır. Konfe- rans profesörün eski asi larından Heyetince alınan kararlarla Türkiye - Japonya ticaret anlaşmasının tasdiki- ne aid kanun lâyihalariyle ordu subay- ları heyetinin tariflerine aid kanunun “B"” fıkrasına ek kanun lâyihasının bi- rinci müzakerelerini yapmıştır. Bu sonuncu kanun lâyihası ile tas- vib edilmekte olan hükümlere göre: 2162 sayılı kanunun üçüncü madde- sinin “B” fıkrası aşağıdaki gibi değiş- tirilmiştir: “B” fıkrası; her üç zümreye seçilen- lere birer sene tahsil kıdemi verilir. Birinci ve ikinci zümreye seçilenler kıta ve “kurmay,, stajına tâbi tutulur- lar, Bunlardan iki sene içinde kıtada ve “Kurmay” vazifelerinde ehliyet göstererek liyakatleri tasdik edilenle- re iki sene daha kıdem zammı verilir. “Bu zammıh bir senesiyle - bir evel- ki rütbesinde dahi-terfi derecesine girenlerin bu kıdemleri yeni ve eski rütbelerinde birer sene olarak yürütü- lür.,, Bu iki senelik kıdemi alacaklardan verilecek tezi muvaffakiyetle yazan ve liyakatleri üst taraf âmirleri tarafın- dan sırasiyle tasdik olunanlara töz ta- limatı şartlarına uygun olarak bir se- ne daha kıdem zammı verilir. Üçüncü zümreye “kurmay” yardımcı vazifele- re seçilmiş olanlara bir seneden başka kıdem zammı verilmediği gibi bunlar “i da tâbi tutulmazl Bu tıdilâttın tevellüd edecek vazi- yetin netayicinden hasıl olacak geçmiş aid nasıp tashihind hiç bir suretle muhassasat verilmez. Kamutay pazartesi günü toplana- caktır. Kamulay encümenlerinde Kamutay encümenlerinde dün aşa- ğıdaki mevzular müzakere edilmiştir. Adliye encümeninde : Ödünç para verme işleri hakkında- ki 2279 sayılı kanuna ek kanun lâyiha- sı müzakere edilmiştir. Arzuhal encümeninde : Encümene verilen arzuhallerden r ye alınmış olanlar hakkında B. Nusret Hızır tarafından düzgün bir ifade ile türkçeye çevrilmiştir. Köy gezisi Dün saat 17.30 da Ankara Halkevi köycülük şubesi civar köylerde bir dolaşma yapmış ve köylülerle yakın- dan alâkalanmışlardır. Bu köyler ara- sında Balgat ve civarındaki köyler vardır. Temsil Dün gece halkevi temsil kolu tara- fından (Kavga sonu) adlı iki perdelik K di kalabalık bir seyirci kitlesi ö- umumi filozofi ve mantık ordinaryüs profesörü Dr. Hans Rayhenbah tara- nünde muvaffakiyetle temsil edilmiş ve sonunda alkışlanmıştır. Aynı oyun fından halkevinde verilen konferans daha sekiz kere tekrarlanacaktır. KAKAUKU KUKU KKK KUKU KA RA AOA RU KU KUK UU KU KUKU GKOKO U K AR AAA KUKOA KA ARAASA A KA UUKU UNU KUK UK AAA KK KKO AO GU NU KA KORUNUUNUKAKK UK URA KA AAA AO UUU AA R UKU O KA K ULA K LK Ç vi D Ururdadan Son terkibler Rahmetli Ahmed Haşim'in “Gu- rabahanei İlaklakan” isimli eseri / çıktığı zaman yazdığım bir fikrada “bu yabancı terkib, edebiyatımızda son şarklı terkibdir.,, demiştim. Seneler, bu hükmümü zaman za« man doğru, zaman zaman yalan çı- kardı. * Önümde bulunan ileri bir dergi- de okuduğum bir yazı, yeniden be- ni yalanlamaktadır. Bu dergide eski bir bulgar başve- kilinin ölümü mü betile y bir yazının ilk satırlarında a!!lı.rı tarafımdan kırmızı kalemle çizil- miş terkiblere ve eski kelimelere baknız : “Meşrutiyeti idare” , “Abdülha- midi sani" , “tahayyülât” , “kanunu esasi” , “ilhakiyle tev'em” . İşin garibi, bu satırların muhar- riri yaşlı bir zat da değildir ve genç« liğini her zaman büyük bir tevazula söyler. Gurabahanei laklakan gibi bun- ların da son terkibler olduğunu um- mağa devam edelim. — T. İ. İspanyada bahar ! Son telgraflar, Frankist'lerin Barselona'ya elektrik veren ener- ji L y » eT aç * Ç cıımhıınyotçılennı karanlıkta bı- raktıklarını haber veriyor, Şu halde, bir iki gecedir, Barse- lona, hükümetçi İspanyanın talii gibi kararmış demektir. Halbuki Akdenizin bu güneş, yemiş ve çiçek ülkesinde ilkbahar yeni başlıyor. Acaba bir ispanyol sülli prüdon'u çıkıp Aragon kırla- rında açan beyaz çiçeklerde kır- mızı lekelr arayacak mıdır? Frankoya tarafdar olan Avru- pa gazeteleri, ispanyol hükümet- çilerine “kızıllar,, adını veriyor- lar. Cumhuriyetçilerin bayrağın- daki renk ve ellerinin ucundaki yııııırık, belki de buna hak verdi- Lıkin, ister bu taraf, ister öte taraf galebe etsin, bu kadar kan döküldükten sonra neticede İs- panyanın bir kızıl İspanya hıhaı PUZEE ĞUT Hakini dit Damga ve tarih ! Yumurtaların üzerinde damga ile basılmış tarihler vardır; bun- lardan onların kaç günlük olduğu- nu koöhntrol edebilirsiniz . Son zamanlarda konserve ku- tularmın üzerine de hangi tarihte Z_—'.“.ik yapıldıklarının yazılması kararı 6 werilmiştir, Şeyhi'nin Harname'sine : Günün bötede 1 Si ;u- idi bir hari zaifü nizar kollarına, yahud şapkalarına mu- 'ük elinden kati şikeste vü zar ayyen birer alâmet koyarak kaç Diye giren ve gene aynı de: lduklarını göstermeleri Önlamn büğl Vç vağsa ıuııl olsaydı, ne yapardık ? Bize bu fakrü ihtiyaç neden? Ş TP Bir cehalet kurbanı ! Diye sızlanan eşek, her ıçmlıılün ıonı;cıını, meşakkat Pa Saray'ın Yeni mahallesinde te- Vekâletlerden davet edilen salâhiyetli müdürler dinlendikten sonra bu arzu- haller karara bağlanmıştır. Dahiliye encümeninde : Köy & bazı nin değı;tırılmeıme ve mezkür kanuna yeni hükümler eklenmesine rhir olan kanun lâyihasının müzaleresine de- vam edilmiştir. Divanı Muhas-bat encümeninde : Eylöl: ikinciteşrin 1937 aylarına âld raporun tetkik ve müzakeresine de- vam olunmuş ve mezkür rapor inta; edilmiştir. İktısad encümeninde : Mahrukat kanununun lâyihası mü- zakere edilmiştir. Milli Müdafaa encümeninde : Adela l- İskân kanununa ek kanun lâyihası- — nın müzakeresine devam edilmiştir. Antakya konsolosu Antakya Başkonsolosu B. Firuz Ke- sim, görülen lüzum Üüzerine vekâlet emrine alınmıştır. —— Lord Goşens Atinaya gitti *. eli B (T ia€, İ ) 'a T ingiliz sermayedarlarından ve osman - Ix banl n Londra $ merkezi min, ülün ekeci Hüseyin, kendi yaptığı bir bır sembolü olırıl: e bomb ılı Tokııı dmıınden balık Son günlerde zavallı eşek, man- 1 lind zum veya mensur bir edebiyat ki- P“hy."kdl:';::m? kopınıın':: tabına değil, fakat yeniden gaze- — h,eb olmuş. te sütunlarına girdi: İstanbulda Karagümrükte Sultan mahalle- sinde bir eşek mezbahası meyda- na çıkarıldığı için. Zavallı hayvanı yük altımda in- lettiğimiz kâfi değil mi ki, bir de, bıçak altına yatırıyoruz ? İ A F LAG Bunu teknik ve bilgi eksiği ile iş yapmağa kalkışmanın bir ceza- sı, bir âkıbeti olmak üzere kayde- diyoruz. Con Ahmedin cehaleti kendisi- ne maddi bir zarar vermemişti; fakat tenekeci Ahmed cehaletine kurban gitmiştir, A üt 'k müdürlerinden Lord Göşens Ankara- dan sonra şehrimizde de bazı temas- larda bulunmuştur. Bu arada, uyuştu- rucu maddeler inhisarı genel direktö- rü B. Hamza Osman da Lord'la bir müddet görüşmüştür. Lord Goşens bu sabahki vapurla Pire'ye hareket etmiştir. Orada da hususi şekilde bazı temaslarda bulu- nacak ve doğruca memleketine döne - cektir. ötürü cej Yi AA —0 — m n KT MA R TÇ zz

Bu sayıdan diğer sayfalar: