ğ VN LT FŞ Perde perde yükseleri 4 Ü i Dünkü. toplantıda da dil işi üzerinde hararetli münakaşalar cereyan etti Cumhurteisimiz Ku üyelerine bir çay (Başı 1 inci sayfada ga çalışanların pusasız uu .ı &n .....)m.u Tini sordu. Genel Sekreter, umuümiyetle parasız çalışıldığını, fakat hiç bir yer - den geliri olmiyanlar için bir tahaisat ayrılabileceğini söyledi. Sağır kel'in sesi Dil Kuüku.. sudl Yaptı - Bi toplantıda Mmebuslarımızdan B. Sü - reyya Örgeevren ile B. İbrahim Necmi Dilmen arasında genizden okunan “n' bahsi üzerinde ,bir münakaşa geçmişti. Dün de söz alan B. Süreyya Örgeevren GARIN GN Vesni ayıtı mevzua temas etti. Sözlerine; bu arkadasiyle — anla söyliyerek Daslıyan hatip dedi ki: — Ses, bir lehçe, şive, hançere işi değildir. Konuşma, anlama ve anlatma bahislerinde sesin büyük kuvveti var - dir. Genizden gelen “n" — sayın Genel Sekreterin dün telâffuz” ettiği gibi *ni,, değll — bu sesin yazı İle tesbitine #mkân yöktur. CÇünkü alfabemizde eski Bağır keli gösterecek bir harf mevcut » değkildir. Böyle müstesna sesler yabancı dil - * lerde de vardır. Fransızlar bazı sesleri, birkaç harfi birleştirmek suretiyle mey- dana — gelirmişlerdir: ganyan, — senyor Bibi... Genizden gelen “n" sesi bize lâzım - dızi Bu sesin Türk dilinden koğulamaz olduğunu misallerle anlatayım: “Bu aş yenlimiez”, “bu pehlivan — yenilmez., eümlelerini tahli! edelim: Diyen hatip bu ibarelerdeki yenilmez kelimeleri —üzerinde durdu — ve “evini yaktı,, misaliği de vererek, sağır kefin Besi üzerinde geniş izah yaptı, fikirleri- ni söyledi ve sözlerini şöyle bitird: — Bu işin üzerinde dikkatle durmak, incelemeler yapmak lâzımdır. Dil Ku-, rumunun gelecek Kurultaya kadar bu isi incelemesini — ve buna lüzum olup olmadığı hakkında bir neticeye varma- sını teklif ve temenmi ediyorum.,, —— Hararetli münakaşalar B. Süreyya Ürgeevrenin — vü wexlili hararetli münakaşalara — yol açlı. Söz alan hatiplerden B. Salm Ali Dilemre, tam foönelik alfabenin 400 harfi geçti - gini söyledikten sonca — B. Süreyya'nın misallerini ele aldiı ve bu arada “bu hi zaman *“bu pehlivan mağlübedilmez,, mânası - na geleceğinin tabil olduğunu, alfahe - mizdeki harfleri çoğaltmanın doğru ol- F bizim rin en iyisi olduğunu anlattı. Şair Halit Fahri Ozansoy da aymı te- gi müdafaa ettikten sonra Treis, sözü Esat Mahmut Karakurt'a vendlk İstanbul şivesi sesiyle ateşli bir konuşma yaparak şiddetle alkışla . nan genç edip ve avukat bilhassa dedi ki; — Bu, sadece konuşma ve ses bah - &idir. Hangi şehrin şivesiyle konusaca- ğiz; mesele budur. Ben şimdiye kadar esas zanne- diyordum, Esasen memleketin her ta - rafındaki konuşma — şekillerinin hepsini birden kabul ve tatbika imkân yoktür. Diğer memleketlerde de — böyledir. Pa- risiimin konuşması marsilyalının — diline benzemez; londralı, iskoçyalının konüş- masından güç anlar. Böylece, en çok konuşulan geklin; merkezl yerlerin, kalabalık — şehirlerin şivesini kabul etmek lâzımdır." Cünkü böyle yerlerde oturanlar — dil üzerinde - daha çok çalışıyor, daha hassas davra- # niyor, Buünü mühit yapıyor. Bilhassa kadınların ağzından incelmiş lisanı din- Jemek ne güzel şeydir! Hülâsa, en gü- zel konusan sehrin şivesini almalıyız. iy . Anka- ra da olahilir. Ben Kurultaydan bunu rica ediyorum: biz hangi şiveyi esna alacakız? Bilhassa bu meselenin üze - rTinde durmak lâzımdır...,, Bu konu üzerinde daha bazı hatipler mMmütalealarını — söylediler. Neticede B. Süreyya Örgeevren'in teklifi reye kon- rulfay verdi Dünkü Çay ziyafetinde Milli Şef B.B. İbrahim Necmi Dilmen ve Şevket Aziz Kansu ile birlikte ünkü çay ziyaftinde Başvekilimiz Kurultay delegeleriyle görüşürken | derinden İstanbul'da Milli oyunlar festivali dün förenle açıldı İstanbul, 14 a.a. — Milli oyunlar fes- ttvalinin bugün yapılan -açış törenine gelen ziyaretçileri selâmlhıyarak sözle . rine başlıyan BEminönü Halkevi Relsi Dr. Yavuz * Abadan ezcümle — demiştir ki: “— Bügünkü şartlar içinde müteva- zi de olsa bir milil oyunlar — festivali- ni mümkün kılan en esalı sebebi, yur- dumüzün huzur ve sükün —havasında aramak — gerektir. Milletler arasında ;| karşılıklı sevgi ve sşaygı esasına daya- nan tedbirli ve azimli siyasetin nimet- ak her alanda ol- duğu gibi mülli kültürümüzün inkişafı- na alt gayretleri de kesmemeyi hattâ azaltmamayı bir ödev sayıyoruz. Halk- evlerimiz, Genel Sekreterilğin — yerinde bir direktifi ile mdll! oyunlar üzerinde Hdnalı bir çalışmaya davet edilmiş bu- lunuyor. Gerçekten miülll oyunlar, halkın hiz- metinde bulunan her miülessesenin 18- rarlâ üzerinde durması gereken bir mevzudür, Çünkü milli oyunlar, türkü- ler ve sağre milli bünyenin — tabil sey- rinden olgunlaşmış halk kültürünün en seçkin unsurlarıdır. Bunlari yaratan, geliştiren jek tek sanatkârların mün - ferit dehaları değli, halk — birliklerinin heraberlik duygu ve şuurüdur. Bu bâ- kımdan en yüksek ruhi kiymetleri ko - ruyan, belirten milli oyunlar, ileye, işe bağlılık ehliyet ve kabiliyete hünmet duüygularını beslerler. Halkın birlikle beraberliğini — kuvvetlendirirler. — Fordi, gahsl menfaatler üstünde umuml kiıy - metlere ilgi ve saygıyı sağlarlar, Bügün burada seyredeceğimiz oyun . ların hepsinde gözünüze çarpacak ek - |sik Ve kusurlar ne olursa olsun bunla- l rın müşterek, uzun bir tarih binliği. di- lek ve ülkü yekpareliği halinde yük- |selen türklüğün ruhl kıymet, kabiliyet | ve iştiyaklarından bazılarını açığa vur- | duklarından şüphe edilemez. Bunlarda |bör yatdan milletimizin Tuh hazinesin- | deki zenginlik ve tenevvüe ait saşmaz | belgelerin, diğer yandan ırkımızın şeca- Bt, mertlik, besalet, canlılık, âhenk sevgisi gibi hâsletlerden örülmüs değle- mez özünü göreceğiz. Nihayet bu hare- ketlerde Türklüğü büyük - insanlık cd.- miasına bağlıyan ana hatlar belinecek- tir.,, dedikten sonra festivalin gerçek - leşmesine yardım eden zevata ve tesek- küllere ayrı ayrı teşekkür' etmiş ve ge- celi gündüzlü çalışan fikir ve iş nrka- övmüş ve festi - alfabele- Dil Kurultayının, dünkü celsesinde Maarif Vekilimizin verdiği kapanış nutku (Başr 1 inci sayfada) leri yerinde buldunuz. Bunlara — devam e eceğiz.* Lügat için ileri turduğunuı if- şüphe etmem ki, hepinizin hatırına, Türk yazarları gelmiştir. Fikirde ve sanatta yaratıcı qlmısı gereken kalem — tutarlar, dil ne kadar bağlanırlarsa kirler, konuşmal Üü tindı k.'ıybol - lerinin o kadar ömürlü, millet- için- önergeler miyacak, * Dil bilincini, Türk gençliğine öğre - tim yoluyla uyandırmakta etrkisi en ile- ri olan terimler için gösterdiğiniz dik- kati, çalışarak ve daha ileri Safhalarına götürerek gevapsız bırakmıyacağız. * Başta Üniversitelerimiz olduğu hal - de bütün bilim kurumları ve adamları emek vererek, sekiz on sene — içi de Türk ilminin ve tekniğinin milli görü - nüşte dilini yapacağız. Bununla, her me- deni dil gibi Türkçe de her düşünceyi, sağı solu belli sınırı çizilmiş kelimeler içinde söyliyebilecek hâale gelecektir. Dil Kurumunun çalışmaları Arkadaşlarım, Dil Kurumu iankılâpçı ruhiyle Türk kültürüne ve kültür adamlarına elinden gelen yardımı yapmaktadır ve yapacak: tır. Onun kleri, ilk vasfiyle unsur du ve reidedildi. Saat 12 ye Reis beş dakika istirahat — için celseyi tatil etti. Miülli Şefimizin Kurultaya iltifatları İkinci celsevi Maarif Vekilimiz, Ku- Teltay Başkanı B. Hasan-âli Yücel aç- tı. Gelen evrak arasında Relsicumhuru- muz, Milli Şef İsmet inönü'nün Kurul- $ay üyelenini çaya düveti Vardı. B. İb- rahim Necmi Dilmen kürsüye — gelerak Reisicumhurumuzun — bu büyük iltifat. Jarının Kurultayı sevinc icinde bıraktı- fjnmı söyledi ve bütün üyeler namına teşekkürlerini arzederken — arkadaşları- nan düygülarına — tercliman — olduğunu ifade etti ve şiddetle alkışlardı. Bundan sonra Haâlkevleri namına B. Abdülkadir Karahan kücük bir hitabe- de bulundu. — Bunu, Malâtya'dan gelen üyelerden Bayan Melâhat Sezen'in oku- duğu şitr takibetti. Genel Merkez Kurulu Sön olarak, Genel Merkez Kurulu se- gimi yapılması hakkında retsliğe 61 im- zalı bir takrir verildi. Yapılır geç'm sonunda — Genel — Sekreterliğe — İbrahim Necmi Dilmen, saymarlığa Besim Ata ' Jay, Azalıklara Hasan Reşit Tankur, Mehmet AH Ağakay, Ömer Asım ÂAk- soy, Kemalettin Kamu, Natm Onat, Ah- — met Cevat Emre, Fuat Köseraif, İsma- X Hakkı Baltacıoğlu — ve Ahmet Küutsi 'Tecerin seçildikleri anlaşıldı. Gemlel Merkez Kurulu 7 âzadan mü fekkepti. Bu defa dokuza çıkarılmış ve #kl yeni üyeliğe İsmall Hakkı Baltacı Odlu Tle Ahmet Kütsi Tecer secilmisler Giç. Diğer T Aza ise vazife görmekte olan üyeler idi Ki. bu yıl tekrar Genei Merkez Kurulung Üye seçilmislerdir. Recimler bittikten sonmma Maarif Ve Kilimiz B Hasan-AH Yürel kürsüye ge * İerek ayri Giltimlerim a aldığımız ka şame nulkunu vermiştir. verici, yol gösterici ve hazırlayıcıdır. Dil hareketine tertip ve düzen vermek için var kuvvetiyle çalışan bu Kurumun, ken- di konusunda fazla duyguüluü oluşunu ta- biül bulmalısınız. Dil dâvamızın umumi karargâhı, orasıdıri Yaldız şunu da ha- tırdan çıkarmamalıdır. ki, biz, zevkın hür oluşunu ve ilmin özgürlüğünü pren- sip olarak tutmakta ve yetine getirmek - teyiz. Maarif Vekillerinin Dil Kurumu Baş- kanlığiyle de ödevlenmes noktada tam ahengin yerine getirilmesi düşünce siyle Şeflerimiz tarafından istenmiş doğ- ru ve mânalı bir tedbirdir. Maarif Veki- li olarak devletin öğretim ve eğitim işini yapan kimse; mesulü bulunduğu bütün bilim organlarını Dil Kurumunun Baş- kanı olarak elbette daha salâhiyetle' ve daha tesirli idare edebilir. Bunun güzel misallerini, son senelerin maarif — tarihi de ve milletler içinde © kadar değerli olacağında şüphe etmezler. Siyasi ve edebi yazılarda Falih Rıfkı Atay gibi, siyasi makalelerde Necmeddin Sadak gi- bi, tercümelerde Nurullah Ataç - gibi; felsefe yazılarında Şekip Tunç gibi, bi- lim kitaplarında Kemal Cenap gibi at - kadaşlarımızla, burada ayrıca. adlarını qyımıdığınıı üzüldüğüm diğer pek çok bu yoldaki hi ni, naçiz-takdirlerimle anarım. Türk ya - zarları, son dil bayramında Büyük Şefi- mizin millete hitabederek yazdığı beyan- namede söyledikleri şu hakikati ellerine her kalem alışlarında bir kere daha dü- şünmelidirler : “Ulusa söz işittiren — her, d, vali açarak sözlerini şöyle bitirmiştir: Bu festtvalin mülll ve beşeri kıymet- lerimizi belirten daha mutlu törenlere mesut bir bashkangıç olmasını dilenim.,, , 'Törende İstanbul Vali ve Belediye İaşe Müsteşarlığı ve Dağılma Ofisi dün lâğvedildi (Başı 1 inci sayfada) maktadır. İaşe teşkilâtında çalışan memur ve müstahdemler eldeki *İş- lerin yapılması, devir ve teslimine kadar işlerine devam edecekler ve işleri bittikçe Vekillikçe ilişiklerinin kesildiği kendilerine — bildirilecektir. İaşe teşkilâtı 1942 takvim yılı kadro ve masraflarına karşılık, olarak ay- rılan 1,5 milyon lira ile idare mas- rafları için ayrılan 400 bin liradan memur ve müstahdemlerin tahakkuk etmiş ve edecek ücrteleri, harcırah- lnrı ve dlğer masrafları ile açıkta göre ve- dil işinde bir tek “yabancı kelimenin ek- sik olmasını, özenmiye değer bir zevk saysa birçok sıkıntıyı hiç farketmeden Miülli Şefe minnet ve şükran Arkadaşlar, » Dördüncü Türk Dil Kurultay üs- tüne aldığı işler, şu anda bitmiş bulu - nuyor. Kalan büyük bir vazifemiz var; ©o da, bizi, devlet ve millet işleninde hiç rilmesi IAzınuelen aylıklar, tazminat ve teşkilâtın'idare masrafları ile va- Hliliklerde açıkta kalmış laşe teşkilâ- tı mensuplarının kanuna göre veril- mesi lâzımgelen aylık ve tazminat- ları ve devir teslim İşinde çalışmış olanlara 1 ağustos tarihine kadar iş- lemiş olan maaş ve ücretleri ödene- cektir. Geriye kâlan miktar iaşe iş- leri görmek üzere alınan kadro ve Hariciye Vekâleti Umumi Kâfiplik & ikinci muavinliği Son — Hariciye terfileri arasında Kâtibi Umumi İ- kinci Muavini Cevdet Dülger'in derecesi Masla- hatgüzarlığa yük- seltilmiştir. Cevdet Dülger 1921 senesinde Mülkiye mektebi- ni bitirmiş ve der- hal Ankara'ya ha- reketle 1921 tari- hinde Dahiliye Vekâletine — inti- sap etmiştir. Milli bolu, Kocaeli, — İstanbul İstihbarat Müdürlüklerini, 1923 senesinde Mat- buat Şubesi Müdürlüğünü, 1924 te Anadolu Ajansı Umum Müdür Mua- vinliğini ifa eylemiştir. Aynı senede Hariciye Vekâletine geçerek Londra, Paris Büyük Elçilikleri kâtipliklerin- de ve Kahire, Bükreş — Elçilikleri Bâşkâtipliklerinde bulunmuş ve son defa — Paris Başkonsolosluğundan merkezde Kâtibi — Umumilik İkinci Muavinlik mnkamma terfi edilmiş- tir. mücadelede İne- İndiltere'ye de bir "mafbuat heyeli gidiyor İngiltere Hükümetinin dâveti ;1 - zerine bir Türk matbuat heyerinin İngiltere'yi ziyareti kararlaşmıştır. Heyette şu zatlar vardır : Yeni Sabah gazetesi Başmuhar - riri Hüseyin Cahit Yalçın, Tan ga - zetesi Başmuharriri Zekeriya Sertel, Vatan gazetesi Başmuharriri Ahmet Emin Yalman. İkdam gazetesi Baş- muharriri Abidin Daver, Ulus ga - zetesi muharrirlerinden Ahmet Şük- rü Esmer. Heyet Mısır yoliyle İngiltere'ye gidecektir. Heyetin oradan Ameri - ka'yı da ziyareti umulmaktadır. Ağır işçi kartı almak istiyenlere 1 — Ağır işçi kartı Belediye İk - tisat — Muuuüriügğünde teşkil — edi- len komisyon taralından — verilecek vesika mukadilinde Halk Uağıtma Bırliklerince dağılılacakutır. Bir şah- sa bü vesikanın verilebilmesi için ; A) Ağır işçi çalışlıran resini veya hususi muesseserer hukmi veya ha - kıki şahısıarın cecvel halinde, B) öSerbesi çanşanların bızzat be- ı ve bu b e Kemal Cenap, Biyoloji ve Dil devrimi ... Dün Maarif Vekilinin güzel bir söyleviyle sona eren Dördüncü Dil Kurultayında çok heyecanlı sözler, çok yerinde mütalealar, göz önünde bulundumlması gerekli duşımoelef tEelği çevirdik; düşündük, taşındık; nihayet Türkün yavaşlığa tahammül etmiyen birlik vicdanı haykırdı: — Acele et, hamle yap; değiş, durmadan değiş! İstikrar ölüye, ha- reket ve değişim canlıya yakışır! Türk gencini yetiştirmiş, hiç b üze- rimizde bıtak heyecanı, Binl. armağan ettiği düşünüş tarzını unut - miyacağız. Onun için bu demeçlerin ve söy - levlenn lıepsmı burada incelemeyi, canlı lel k gö- binlerce hastaya şifa dağıtmış — olan bir Profesör, büyük bir yetki ile yap- tığı bu teşhisle dil dâvasının çare ve şıfısım da göstermiş oluyordu. Onu i gelen bir onayla alkışladık. nül dilerdi. Buna imkân — bulunamıyacağına göre, bugün burada onlardan bit ta- nesinden, sayın bilgin Profesör Doktor O, geniş bir emniyetle sözüne devam etti: “Burada bana bakan gözleriniz - de 18 mılyon Türkün ve köylünün EİR? Kemal Cenab'in & konu olarak ele alacağım. Yurdun içinde ve dışındaki tıp âleminin seçkin bir şahsiyeti olan üstat, dil dâvasının da sayılı savaşçılarındandır. Konu olarak ele almak istediğim veciz konferansta da onun bu iki me- ziyeti, kısa satırlar içinde binibiriyle ne kadar bağdaşmıştı; dinliyenler tak- dir etmişlerdir. Üstadın konferansında biyoloji ile dil iki kamunu bitibirine destek oldu. Kemal Cenap dedi ki : “ Sözüme biyolojinin bir kanunu ile başlamak isterim. Dünyada yaşı- yan çcıu tipte bütün mıhluklar mu- uya uya geli lerdir. La - mark ve Darvin, bu olayı, neticede birleşmek üzere, ayrı iki görüşle izah ettiler. Muhite uyma denilen bu kanuna göre en basit veya en karmaşık ya - pili canlılarda otganik yapı ve ona bağlı olarak organik ödevler sabit de- ğildir. Muhit şartı değiştikçe hayat be- lirtisinin tarzı ve organların şekli de- Bişmiştir. Fakat istenilirse bu kanun, dil devriminin hızlıcılık ve yavaşçı- lik şeklinde biribirine karşı iki cere- yan lehinde kullanılabilir. Darvin'e göre tekâmül ve evrim kesiksiz ve tedrici, Lamark'a göre kesikli ve siç- rayıcı olmuştur. Herhangi oluş kabul edilirse edilsin, netice aynt olmuş ve canlılar âlerpi bugün bile durmadan inkılâbetmekte bulunmuştur.” Üstat, konferansında bundan son- ra Darvin'i ve Lamark'ı karşılaştırıp sordu: “Bu inkılâpta Lamark'çı mı, yoksa Darvin'ci olalım? Yani inkılâp yavaş mı yürüsün, yoksa hızlı ve ham- leli mi?” Sonta dinamik, enerjik ve devrim- ci bir Türk bilginine yaraşan şu ce - vabı verdi: “Bu meseleyi yıllardanberi evirdik, i görüyor gibiyim.” Üııu, dâvayı inceleyip açıkladık- tan sonra gene engin bilgisinin haz- nesinden bize bir başka biyoloji ka - nunu sundu ki onun yordamı ile de gene dil devriminde tutmamız gere « ken yol aydınlanıyordu. Sayin Doktor dedi ki : “Tıpta ânafilâksi denilen bir me sele vardır ve şundan ibarettir: Suda biraz yumurta akı eritip de bir insa- nın veya bir hayvanın derisi altına şı- rınga ediniz. Bundan bir aksaklık gö- rülmiyebilir.. Fakat aynı hayvana veya insana aradan kısa veya uzun bir za- man, hattâ, yıllar geçtikten sonra için- de zerre kadar yumurta akı bulunan bir sudan bir damla şırınga ederseniz bazan ölüm tehlikesi bile gösteren de- rin aksaklıklar meydana gelir. İşte bu olaya anafilâksi denir.” Sonra bu anafilâksi meselesini di- Timizin bünyesine tatbik eden bilgini» miz şu sonuca vardı: "Bize Arapça, Farsça gibi yaban- a dıller şu ve)ı bu hkırle_ görenek- le, edi şır l şırıngalana © hale geldik kı bugün Türkün vücudu bunların artık zerres sine tahammül edemiyor, Milli bünyemiz anafilâksi duru - rmaudadır. Sakın olmaya ki bir zerre yabancı dil katılsın!” İşte adını milletlerarası eserler - de de övünerek okuduğumuz Türk ve Türkçü bir bilginimiz bize hem bil- gi, hem de heyecan veren hitabesinde dil düvasının manzarasını bilim dili ile böyle anlattı. Bu dâvada gevşek davrananlar, tes reddüdedenler, bu izaha ayak uydur- sunlar, çünkü bunu yapmamayı müm- kün kılabilmek için bilim — taşlariyle kurulmuş bir kaleyi devirmek lâzım gelecektir. T meler uüzerinde yapı - vYacak telkikat nwcuınue o şansın ağır işçılık vaslınin tüsüik edinmesi lazımdır, 2 — Resmi veya hususi müesse. selerle hükmli —veya hakiki — şahıslar tarafından Cetvet nalinde verilecek bu beyannamceıcr; cetvelin bağş tâara- Tına : 1) Müessese veya iş yerinin mev- İ “ 4) Yapılan işin mahiyeti, 8B) İş sahibi veya iş verenin hü « viyeli yazuıdıkLan sonra agır ışçi Vvasğ- Tında olan — İşçilerin adı ve soyadı, doğgüm yer ve tarini: oturdüğü ye- rın adresi ve yazılı olduğu Kiwik Uü- Bıtma barliği, çalışlığı yer, işe gir- tıği tarih, yaptığı işin nev'i yazılacak ve cetvelin âltında da bü işlerin her ne suüret ve sebeple olursa olsun mü- esseseden ayrılmasında, elinden ağır işçi kartnı almak, başka biri tara- iindan kullanılmasına meydan ver - memek ve bu karneleri Belediye İk- tisat Müdürlüğündeki daimi büroya iade etmek hususu teahhür edilecek- lür, 38 — Serbest ağır işçiler ise dol - duracakları beyannameleri evyel e- mirde birlik veya cemiyetleri varsa buclara, yoksa emniyet teşkilâtına tasdik ettirdiklen sonra komisyona vereceklerdir. Komisyonca ağır işçi — oldukları tasdik edilenler alacakları vesikaları Halk dağıtma Birliklerine vererek mukabilinde ağır işçi kartlarını ala- caklardır, Ağır işçilik vasfımı kaybedenler, kartlarını Belediye Iktisat Müdür - lüğüne iade etmiye — mecburdurlar. Aksi takdirde haklarında — (haksız istihlâk) suçundan dolayı takibat ya- pılacaktır. Serbest işçiler dolduracakları be- l idare aflarına sarfol ktır. Aym kax-ırlı teşkil edilecek olan H servisi ve — Propa- bir zaman yalnız bıtakmıyan, tecrübesi- nin, bilgisinin, asil ruhunun ve yol gös- terici zekâsının bütün veriminden fay - dalandıran, en yakın ilgisini, milletinin her ferdine, her imkândan istifade ede - rek tattıran Millt Şefimiz ve Cumhurre- isimiz İnönü'nün Kurultayın çalışmaları- na lütfedip gösterdikleri büyük itinaya hepimizin içinden gelen minnet ve şük- ranı belirtmektir, Kurultayın üyelerini, evlerinde ka - bul ederek onlarla daha yakından temas arzusunu gosıetmdm, bu mmım ve ;d: arp ganda Servisi kadroları şunlardır: Bir tane 600 liralık Harp Ekono- misi Servisi Şefi, üç tane 500 liralık müşavir, iki tane 210 liralık rapor- tör, 1 tane 120 liralık memur, 1 tane 600 liralık Propaganda'Servisi Şefi, iki tane 500 liralık müşavir, 1 tane 210 liralık raportör, 1 tane 120 lira- lik memur, 10 tane 300 liralık mü- fettiş, 1 tane 300 liralık hükük mü- şaviri ve 3 müşavir, 3 tane 260 1l- ralık ve 3 tane de'210 liralık rapor- tör, T tane 100 liralık memüur veya daktilo, Di Ofisi tarafından yapılmış hepinize veriyor. Coğrafya f Türk Dili Merkez Kuruluna gelinciye kadar coğrafya kongresinden, gramer esasları ve terimleri, geniş bir anket ve dikkatli çalışmış bir topluluktan, felse- fe terimleri, felsefe okutan en yüksek bilginlerimizi de içine almış bir heyet - ten geçmiştir. Bu usul, Kuruma, ihtısa - sında salâhiyetli insanların fikirlerini ol- RBün getirmiş, salâhiyetli bilginlerimiz de bütün fikirletini ve kaygılarımı söy- liyebilmişlerdir. Coğrafya kitapları — ve bu sene ilk okula ve ortalara vereceğimiz gramer kitapları, bu yolun dikkatle ta- kibi sayesindedir ki; dün burada konu - şan Öğretmen arkadaşlarımın şimdiye ka- dar uğradıkları sıkıntıları yok edecek - tır. Milli Sefimizin beyartnamelerindeki , bir hakikat " Sayin üyeler, Zevkte hür oluş prensipini söylerkeu * !ıg ” ranı bü Şu le, kendim kadar sizlerin de duygularını- zı'dile getirdiğime inaniyorum. mukaveleler Ticaret Ofisine devrolu- nacaktır. Ofisteki memurlar da laşe yannı 18.8-942 tarihinden iti. baren Çankaya — kaymakamlığı, Za- bitai Belediye Başkomiserliği, Dum- lupınar Polis Merkezi, Doğanbey, Demirfırka Polis Merkezleriyle Ce- beci Nahiye Müdürlüğü veya İkti- sat Müdürlüğündeki daimi bürodan alacaklardır., Halkın nazarı dikkatine Eylül ekmek karlları evlere dağılılacak Ankara Vâliliğinden : 1 — Eylül karneleri 15-8-1942 ta- rihinden sonra hajk dağıtma birlik- lerince halka evlerinde dağıtılacak - tır. 2 — İdare heyetleri evlere akşam saat 18 - 20 arasında gideceklerdir. 0 saatlerde de herkesin evinde bu - Ekmek kartları evlere dağıtılacak Bu işte mufemeflere düşen vazifeler nelerdir! Ankara Valiliğinden : 1 — 18. 8, 942 salı günü akşami saat 19 dan itibaren eylül ekmek karneleri halk dağıtma — birlikleri tarafından evlere götürülecektir. 2 — Karne dağıtma işi 18. 8, 948 Aakşamı başlıyacak ve 24., 8. 942 ak“ şamı sona erecektir, Bu itibarla 88 yın Ankara halkının yukarıda yazı” lı gün ve saallerde evlerinde bu * temin dliyle de bir- likler idare heyerleri dağıtma baş - lamadan bir iki gün önce bölgeleri içinde bulunan halkı bekçiler vası - tasiyle haberdar edeceklerdir. 3 — Dağıtma esnasında evlerinde bülunmıyanlar karnelerini birliklerin tesbit ettikleri çalışma saatinde bir- liklerin çalışma yerlerinden alacak - lardır. 4 — Birliklere kayıt edilmemiş o- lanlara ekmek karnesi verilmiyecek- tir. Bu gibiler bir an evvel mensup oldukları birliklere kaydedilmelidir- ler. $ — Fazla izahat almak istiyenler- den Çankaya kazası bölgesi içinde oturanlar Çankaya Kaymakamlığı i- le Cebeci Nahiye Müdürlüğüne ve Belediye —Zabıta Başkomiserliğine merkezde olanlar Anafartalar, Dum- lupınar ve Demirfırka polisg mer - kezlerine ve halk dağıtma birlikleri merkez bürosuna ya bizzat gitmek veya telefon etmek suretiyle iste - dikleri izahatı alabileceklerdir. 6 — Müracağt yerlerinin telefon numaraları aşağıda yazılılır. T — Ağır işçiler belediyeden ala- cakları vesika ile birliklerden ek - mek karnelerini alacaklardır. Birlik- ler ağır işçi olduğuna dair belediye- nin vereceği vesikayı göstermiyen - :iero dağır işçi karnesi vermiyecekler- lir, 8 — Alınacak ekmek karnelerinin ıyi muha.fazı edilmesi ve karnelerini karne kinci bir karne alamıyacaklarını bîr ki memur ve Yeni Genel Merkez Kurul önü- nüzde kutlar ve kendisine başarılar di - lerim. Hepinize en termı dılelılefle sev- gilerimi söyliyerek Dil Ku - rultayını n Tecrübesiz güreşçiler arasında serbest güreş teşvik müsabakaları yapılacak B. T. Ankara Bölgesi Güreş Ajan- Uuğından: * Senelik çalışma programımıza gö- hükümler gibi Bir ataşemiliter öldü Rio de Janeiro, 14 a.a. — Arjan- tin Ate ri albay Camilo Gay dün gece Gavea yolu üzerinde Gruta mevkiinde ölü olarak bu- lunmüuştur. Burası geceleri — ekseri- yetle çok issız bir yerdir. maâkla mümkün olabilir. Bu madde hü- kümlerine riayet etmeleri sayın halk- tan Tüca olunur. Madde 4 — Halkın sükün ve rahatı- nı kaçıracak — işler yapmak — yasaktır. Gece Za- manı sayılan saate kadar — #okaklarda ve bina içlerinde bağırıp cağırmak, cilik almamış olan ıüreocüer iştirâk edecektir. Tartıya saat 9 da müsabakaya da 0 da l £ Bir kilo toli re 16 ağustos pazar günü stady leriyle sızıtıyı mucip hallerde bulumnu « lamaz. Madde. 91 — Dar olan yaya kaldı- daki güreş çalışma yerinde bölg tecrübesiz gürşeçileri — arasında bir serbest güreş teşvi.k müssbukm ya- ktır. Bu kupası güreş musahakalarmı kadar bir defa birincilik ve iki defa ikin- kabul Müsabaka hakeml ri: Necati Tokbudak, Necmi Tolu- nay, Enver Baturbaygil, Zihni Tes- ticloğlu. Kurs müdavimleri de yar- dımcı hakem olarak bulünacaklar- Timında icin veya başka bir sebeple durarak ve yahut — iki kişlden fazla yan yana kol kola yürüyenek baş- kalarının — yürüyüp gecmelerine —enzel olmak yasaktır. ZisE kere daha halkın nazarı ıttılâına ar- Bu madde icaplarının yerine getiril- zediyorum. mediği şikâyet ve müşahedelerden an- 9 — Misafir karneleri belediyece laşılmaktadır. Belde hududu iktisat müdür mi- Üstah- | oturan huzur ve istira - | safir bürosundan alınacaktır. Tei Ht 10 — Birliklere dağ a sayın hal güçlük - melerini ve yukarıda yazılı husu - sata riayet etmesini rica ederim. Müracaat 'yerlerinin telefon numaraları T. No, 1 Halk Dağıtma Birlikleri Merkez Bürosu 1489 2 — Çankaya Kaymakamlığı 6983 8— Anafartalar Polis Mer- kezi 1486 &— Dumlupınar Polis Mer . . kezi 1869 5— Demirfırka Polis Mer- kezi 1277 6— Çankaya Belediye Zabı- ta Başkomiserliği 6847 7 — Ceheci Nahiye Müdür- lüğü 3156 larını yanların bırlıklnrmin çalışma yerlerine mü- racaat ederek karnelerini almaları" nı bir kere daha rica ederim. . 3 — 15. 8. 942 cumartesi gilnüi |* le 16. 8. 942 pazar günü birlikler İ- dare heyetlerinden gönderilecek bi* rer mütemet âzaya ekmek karnele” ri mazbata mukabilinde verilecek” tir. Buna binaen 1 a) Yenişehir, Mnltepe, Kavaklı * dere, Dikmen, Bahçeli Evler, Cebe* ci, Mamak semetlerindeki birlikle- rin mutemet Azaları yukarıda yazılf günlerde Çankaya Kaymakamlığınt. merkezde bulunan yani Ankara icit” de kurulan birliklerin mutemet âZâ* sı Belediye İktisat —Müdürlüğünde Mmüresekkil Halk Dağıtma Birlikle” ti Merkez hürosuna karnelerini almaf üzere müracaat edeceklerdir. b) Karneler birliklerin mühürlerivs le mühürlendikten sonra halka daği” tılacaktır. €) Her birliğin mutemet Azası hif- liğine ait karneyi almak için Belediy? ve Çankaya kaymakamlığına gelirkef! 15-8.942 tarihine kadar vukubulacak nüfus tahavvülAtına göre büyük ve kl- çük ve ağır İŞçİ ayrı ayrı arîsterllm'k şŞardtiyle son mevcut beraber getirile” cektir. Muğlada sürekli yağmurlar Muğla, 14 aa — Uzun müddet” beri devam eden kuraklık dün öğlEe den sonra yağan sürekli yağmurlar” la sona ermiştir. Bu yağmurlardı ot ve bostanlar çok istifade tir. Kepek satışı Ankara Valiliğinden: Ellerinde kepek alma kartı olAM” el lar 15. 8: 942 cumartesi günü evv? ce adları bildirilen dükkânlara BİĞZ” rek (5) sayılı kupon karşılığı d! Ğ, kânlarındaki tasdikli listelerde X4 zılı miktarlar dalresinde kepek S& alabilirler. / Doğum Sümerbank Müfettişlerinden FEİ” yaz Işıl'ın dün gece bir oğlu düMYÜ; ya geldiğini haber aldık. Murat ae verilen yavrüya uzup ömürler re ' ç menni eder, ebeveynini tebrik Ti