27 Haziran 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1

27 Haziran 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e amy a EM a e m Memurların kazanç vergisi ihtilâf çıkardı Maliye vekâleti Kusya il ticaretimiz Son günlerde gene Rus- yaya mal gönderen Tür tüccarları feryat ediyorlar. bir takım deri tüccarları iki memleket arasında mev- cut ticaret mukavelesi ab- kâmı dairesinde sevkedil- miş olan mallarının menşei ecnebi ia iddiasile Rusyaya kabu edilmiyerek geri çevrildiğinden ve bu tarz muamele neticesinde müthiş zararlara uğradık” larından şikâyet eyliyorlar- Diğer taraftan bu şikâ yatler yalnız hükümet dai relerini işgal etmekle ak mıyor, şikâyetçiler mab- keme kapılarına da müra- caat ediyor. Vakıa son ; şikâyetlere vazıyet etmiş olan mahke- me henüz resmi kararını wer- memiştir; fakat mahkemece ehli hibre sıfatile teşki olunan heyetin tabkikatı neticesi anlaşılmıştır. Bu netice Türk tüccarlarının haklı olduğunu göstermek- tedir. Rus gümrük memurları tarafından ecnebi malı ol duğu behanesile. reddolu- nan derilerin yerli Türk malı olduğu sabit olmuştur. O halde esasen Türk malı olan derilerin ecnebi malı olduğu iddiası nasıl çıkmiştir? Türk tüccarları: bın zannettikleri gibi Tür- kiye ile Rusya arasında vukubulacak mal mübade- lesini Arkos. şirketine hasr- etmek -maksadile Rus 'me- murları bilerek ve istiye- rek mi böyle (o müşkülât ihdas le Yoksa diğer bazı esbap tesiri altında olarak yapılmış bir hata mı mevzuu bahistir. Her şeyden evvel şunu nazarı dikkate almak lâzım- dir ki bu ihtimallerden ikisi de Türkler için ayni neticeye varır; onun için meseleyi bu noktadan ta- mika hacet yoktur. Biz © memleketimizden Rusyaya ticaret mukavelesi ahkâmı dairesinde mal sev- keden Türk tüccarlarinin haklarının, menfaatlerinin, emniyetlerinin mahfuziyetini isteriz. Ticaret mukavelesi- ne riayet etmek şartile Rus” Yaya mal götüren Türkler Rus memurlarının herhangi bir. muamelesi ve karan üzerine zarara uğrarlarsa musebbipleri tarafından bu zararların tazmin ve telâfi edilmesini isteriz. Aksi tak- tirde Rusya ile ticari mü- basebatimizin inkişafı şöyle dursun, Türk; tüccarlarının zararlarının tevalisi dolayı- sile bu münasebatın idame- sine imkân kalmaz. Bundan da heriki taraf zarar görür. Fikrimizce bu vaziyetin eli surette tetkiki zama- Bildiğimize & nı gelmiştir. göre birer sene müddetle | tömdit edilmek üzre akt “lunan Türk - Rus ticaret mukavelesinin yeniden tet- iki bu günlerde mevzuu bahistir. Binaenaleyh Rus- Ya ile iş yapan Türk tüc- Garlarının o şikâyetleri bu Münasebetle yeniden tetkik “lunarak bunların tekerrür- erine Omâni (o olabilecek #meli tedbirler aranılmalı- dir. Rusyaya mal sövkeden Türk tüccarlarının oraya Vardıkları zaman Türkiye- © hatıra gelmiyen müş- külütlar karşısında kalma- rı için emniyet verici Şârsler bulunmalıdır. Memurlardan kazanç vergisi kesilmesini bildirdi Muhasebeci Hususiye aksi fikirde bulunmaktadır Kesirlerin: tevhidi kanunu tefsire muhtaç görülüyor İstanbul defterdarı Mahascbet hösüsiye müdürü Maliye vekili Şefik B. Cemal B, Saraçoğlu Şükrü B. Haber aldığımıza göre | fıkrasında yazılı olan vez- mömurlardan kazanç ver gisi kesilip okesilmiyeceği hakkında — vilâyet | hususi muhasebesi ile Maliye ve- kâleti. arasında bir ihtilâf çıkmıştır, . Buna sebep te Maliyenin o son günlerd. gönderdiği bir tamimdir. Tamimde, bir hazirandan itibaren - başlanılan, vergi kesirlerinin tevhidi n- daki kanun mücebince me- murlardan yüzde 5 kazanç kesilmesi | bildirilmektedir. Halbuki hususi muhase - be müdürü Cemal Bey, kanunun (tefsire o muhtaç bulunduğunu, vekâletten ge- len tamimin ise tefsir ma- biyetini o taşıyamıyacağını iddia etmekte ve bu se- bepten memurların vüzde beş kazanç ile mükellef olamıyacaklarını . ileri sür- mektedir. Cemal: B. iddiasını şu suretle izah etmektedir: “ Kesirlerin tevhidi. ka- nununun 7 inci maddesin- de şubat 929 târih ve 750 numaralı kazanç kanununun 95 inci maddesinin - birinci Cumartesi günü Yeni tefrikamız başlıyor “Garp cephesind sükünet | hükümfermadır!,, | Son senelerin şaheseri. Almanya, Fransa ve İngil terede bir milyon nüsha satılmış olan yegâne kitap. Harbin bütün hakikat sahnelerini en hissi bir surefte gösteren vekayi mecmuası “Garp cephesindesü- künet berdeyamdır. Acıklı «bir istihzayı. ihtiva eden «bu ; serlâvha salunda kaleme alınmış olan *Erih Marya Remark, ın “kitabının tercem$ini cumartesiden itibaren * Sü- tunlarıfızda okuyunuz. İ nelerden maaş, tahsisat, ücret ve yevmiye alanların (teaddül kanunundan isti- fade ödecekler hariç) kazanç vergileri, ita miktari Üze- rinden */, 5 alınir , denil- mektedir. Halbuki, Maliye vekâleti teadül Kanunu tatbika baş» Janıldlığı için memurları (4,5 kazanca tabi tutuyor. Ka- nun mademki, parantez içine aldığı bir ifade ile memurları bü vergiden ha- Tiç “tutuyor. ve esasen -İ İ LAlitaraı 3 üncü seyıfamızdadır | Yeni takvim ve biz Fatin Efendi Alman maliyecisinin takvimini pek ilmi ve pratik buluyor M. Filip isminde bir Alman tarafından tanzim olunan yeni Komünistler İzmirde mühâkeme ediliyorlar İzmir, 26 (A.A)— Bugün ağır ceza mahkemesinde komünistlere “âit davaya devam edilmiştir. Öğleden evvel ve sonra devam eden celselerde Hüsamettin, Lâz İsmail, Nesim, Ferit, Hüsnü, Selânikli Hüsnü, Çakır Ha- san, İskeçeli Hasan, Selâ - nikli Mehmet, Abbas, Ni- yazi, Ahmet, Serezli Şerif, Halil, Aziz oğlu Mustafa Sıtkı — isticvap © edilmiştir, Muhakemeye salı günü de vam edilecektir. Aslı yok! Übeydullah efendiye: gençlik aşısı yapıldığı tekzip ediliyor Dün bir refikimiz. Übey- Behçet dullah. Efendiye Sabik B. tara- fından gençlik İtalyaya 1s- marladığı- mız harp gemileri Hükümetimiz tarafın- den İtalyan tezgâhlarına sipariş edilen harp sefi- neleri hakkında “İtalya Marinara,, mecmuası & tideki malâmatı veriyor Müdafani Milliye ve- kili İtalyan tezgâhlarına sipariş edilen hap sefi nelerinin inşası için ni- tasdik bat © konusu etmiştir. Sipariş olunan sefayin iki. toprito .mubrbi ile iki açık filo cahtelbahari iç motörbottan iba- ilyan, Fransız ve âhları arasın- rekabet İki torpito muhribi Sam- piyerdarenada tezgâhları, iki tahtelba- hir Monfelkone tezgih- lan tarafindan, ve üç mecuttur. Ansaldo aşısı ya- pıldığını yazmıştır. Kendi - sine mü» raat ei- tiğimiz Sie Oheydellak Efendi Geta: İK BL demen amtamede bu haberi kat'i surette iek- zip etmekid ve üstada yal- nız prostat âmeliyati icra ettiğini söylemektedir. Bi - zim de malümatımız üstadın prostattan mustarip bulun- duğu merkezindedir Bir çok “projelet yapılmış ve bunların tetkiki için. Cemiyeti motörbot Venedikte in- şa edilecektir. Tevfik Bey Avrupadan “ şelirimize &v- det eden Riyeseti cumhur kâribi ümümüsi Tevfik Bey dün Ankaraya hareket etmiş- Ür Dün Cenewreye harekef'eden Hasan, Nusrat, © Abdülkadir beyler Sirkeci istasyonunda takvimin hükümetimize de bil | Akvamda birde komisyon teş- dirdiği yazılmış- : kil © edilmiştir. 1. Takvim hü- Sabık Alman kümet © tarafın» * divanı. muha- dan berayı sebat reisi M. tetkik Rasata- Filip © isminde neye © hâvale bir zata bir edilmiştir. Bey- takvim * lyihasi nelmilel olarak yapmıştı. Bunur kabulü . teklif esasatını bili edilen yeni yorsunüz, Laâyi- takvim aylar hayı komisyona arasındaki fark- verdiği “gibi bü- lan izale et tün bükümetle- mesi — Kibarile re de ; gönder. | çok faideli ve miştir. Bana ha. | şayanı dikkattir. vale edilen bu Takvime göre takvimdir. La- sene 13 aydan yihayı © tetkik ibaret © olacak, Fatin B. ediyorum. ber ay 28 gün, yani 4 hafta Dün Cumhuriyet gazetesinde dan terekküp (edecektir. Bu | bunun rasatanece şayanı kabul saretele ay | başları dalma | görülmediği “hakkında yazılan pazara tesadüf o edecektir. 52 | şeyler doğru değildir. Benböyle baltalık sene 364 gün edecek tir. o Senenin 365 inci günü yilbaşına tahsis edilecek, dört sende bir gelen kebise gün lerde sülh ve o müsalemet bayrami addolurâdaktir. Takvim hakkında rasatane İmüdürümüz Fatin bey gazetemize şu beyanatta bulunmuştur: « Senenin bugün tabi olduğu taksimat ilmi bir esasa müste- nit değildir. Aylar 30.31.28 çeker. Ay başları, sene başi ayni günlere tesadüf “etmez. Bunun bir çok pratik mahzur: len vardır. Takvimin islâhi için senelerden beri sarı mesul bir şey söylemedim. Bu takvim fevkalâde pratiktir . Eski takvi- min bemen bütün mahzurlarını izâle ediyor. Halta ve ay baş- lari muntazam olacak, idari bir çok müşkülüti bertaraf edecektir. Yeni takvimin Yegine mah- zuru, yorlu ve bayram günle rini değiştirmesidir, denilebilir. Bu hibarla mubalelet ve muka- vemele ancak kiliseler tarafından Bu lâyihanın resmi ve bey- nelmilel tekvim olarak kabulü dhetine gelince ba; uzunboylu tetkikat ve tedabire muhtaç bir Hurahhaslarımız Üsera konferansına iştirak için Dün şehrimizden Cenevreye| hareket ettiler Beynelmilel: üsera Koryre- sine iştirak Oödecek mürab- baslarımız : dünkü ekspresle Cönevreye hareket etmişler- dir. Buradan giden murahhas lar Trabzon meb'usu Hasan Şurayı devlet reisi Nüsrat ve “Abdülkadir” Lütfü beyler- den mürekkeptir. Akil Muh tar. bey Avrupada heyete Mühsk o edecektir. Kongre pehlivan oldam bıyıklı, uzun tıraşlı, gözlükl eski pehlivan - liğini batırlatan geniş muzlar ve dik | bir göğüs te yok değil. Osman peh- 9. livana, oObanâ hayatını naklet- mesini söyle - dim. Bir müd- det düşündü, sonra — Nesini an- latayım ki... dedi, — Meselâ, bu güne kadar bir.çok mace ralarımz-olmuş- tur. Seyahatlar yapmışsınız. yerde beğenilmiş. Sonra plâğa da çalmışsınız. İşte bunları anlatın bari... — Eh.. gençlikte birçok yer dolaştık. Arabacılık yaptık, büyüdük; - pehlivan olduk. Türkiyede gezmedik memleket bırakmadım. Hatta bir aralık Mısra da gittim. — Ne münasebötle git miştiniz? — Bir prensle beraber gitmiştim, prens Yusuf Ke- mal Paşa ile. o beni gö“ türmüştü. — Babanız kimdi? — Babam berber Halil Daha doğrusu pala ıyık Halil ağa, Osman pehlivan, burada elile kocaman bıyıklar işa- ret etti, ve: — Babamın * bu kadar bıyıkları vardı, dedi. — Peki, fierelisiniz? — İstanbullu — değilim. Fakat buraya (3) yaşında geldim. (03) harbinde Tır- navadan hicret etik. Gel dik, burada Kadiköyünde yerleştik. Burada" büyüdüm, burada yetiştim. Demin de söylediğim (gibi, Oârabacı oldüm, saz çaldım, ve Ana- doluya -gittim, Düşünüyorum ki, Osman pehlivan gezmiş, tozmuş, binbir: maceraya -âtılmış, atlı sanlı, , dev. > gibi: bir pehlivan. olmuş; fakat sazı- nın esiri olmaktan © bir an bile kurtulamıyarak... Seslerin en incesini, fakat en ulvisini “çıkaran bu: küçü saza, bu dev bedenli, dik bakışlı adam nasıl ram olmuş?. — Plâğa ilk dafa neza- man çaldınız ? — 16-17 sene evvel... Osman Sazınız her pe Osman pehlivanı konservatuvarda buldum. Osman pehlivanın hayatı “ Tırnovada doğdum, 93 harbinde İsminin hicret ettik, burada büyüdüm, arabacı oldum, ve saz çaldım , Düşük ü zaif bir yüz. Fakat onda pehlioan zeybek kıyafetinde vardı, ; orada © çalduştım. Ondan sonra'dâ geçen sene Kolumbiyada çaldım. — Kaç parça? — İl parça. 4 ünde Nebile H. söyledi, ben çal- dim.. 3 tanesi zeybek ha- vasıdır, bunlarıda yalnız sazla çaldım. Diğerlerini ben çaldım, Suphiye H. söyledi. Çaldığım eserler arasında : Vardım, baklım demir kapı sörgülü, , . Kerem, Güvender; Anadolu oyun havası vardır. 5 Eserlerinizden en çok Hâhgisini seversiniz ? — Hepsini. Bugün bi- rini severim, ona doyunca bir başkasını sevmiye baş- larım, “Fakat. hiç birini öbüründen fazla değil... Ne güzel - bir. san'atkâr ifadesi bu.. San'atkâr Os» man pehlivan eserlerini, bir yeşil kaynaktan boşanan berrak sular gibi içiyor ve suya kandım dediği zaman, hâlâ susuzdur, Bir * eserinden öbürüne atlarken, değişen sade» ce kadehtir; yoksa içindeki o berrak mayi değil.. Sordum: — Bu senede plâğa çalacak mısınız? — Evet. Ankara koş- ması, Bartın oyun havaları, Erzurum havaları, birkaç ta Rumeli havası. — Her 'plâk için kaç gem şi KÇorçil) ! hafıratı İİ Bugün dördüncü sayıfamızda başlıyor Takip ediniz -

Bu sayıdan diğer sayfalar: