24 Temmuz 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

24 Temmuz 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

adimi er? İngiltere ve (Corçil) in atıratı Ermeniler « bozan muahedesinde, tarih, Ermenistan kelimesini beyhude yere, arıyacaktr . » Bu sırada müttefikler ilerli yordu. İngiliz, Fransız ve Ame- rika askerleri, Fransada Alman ordularını mağlüp etmişlerdi. İoğiliz-Hint orduları Icakı Filis- tin ve Suriyeyi istilâ etmişlerdi. Törkler Kalkasyada uğrunda bir çok muhataraları < iktiham ettikleri hedeflerine vardıkları zaman, bütün devletleri ve bü- tün teşekkülleri yere #erilmişti. Ermeniler, umumi harpten, pe- sişan olmuş, birçok yerlerde mahvolmüş, kilal,. tehcir ve harp zayıstı yüzünden çok azal- mış bir halde çikmişlerdi.. İki buçuk milyonluk bir milletin 750 bir ferdi mahvolmuşlu. Fakat bu iş. şüphesiz bununla bitmişti. Ermenilerin * duçar oldukları teliketler İngiliz milletine , ve bütüm liberal leme Giadistonin şöhret ve beligetile haber ve- rilmişti. Ermeniler hakkındaki fikirlerde ihtilâf vardı. Bazıları onların uztrabından bahsediyor diğeri onlar'n hata ve kusurları #zerinde tevekkuf ediyordu.Bu. ! vunla beraber garp demokrasi. | lerinin şark ve orta şark işlerine | karşı gösterdikleri | lâkaydiye mukabil Ermeniler - ve Ermeni. İ lerin ıztırapları İngiltere ve | Amerikada malâın idi, Din,insa- niyet ve siyaset , bu elika gah. lerin duçar oldukları mihnetler basit, fakat ölicenp insanların ruhunu tahrik ediyordu, Artık geride kalan Erme | nilerin, milli yurtlarında buzur içinde yaşamak için istedikleri hak ve adelet onlara bahşo- tunacaktı, Ermenilere zulmeden- ler mağlüp edilmişti. | zafer dakinasında dünyanın en muoz- zam milletleri onların dostu idi ve onlara haklarını vermek istiyordu. Beş büyük müttelik devletin iradelerini feraya muktedir. ol mamaları aklâ sığar bir şey değildi. Fakat bu. sabileleri okuyan bulyaya deldırılmıya- caktır. Pariste toplanan müttefikler Ermeni meselesile meşgul olduk- ları sırada, aralarındaki itihat çözülmüş, orduları erimiş, boş kelimelerden başka bir şeye kumanda edilmiyecek bir hale gelmişlerdi. Ermenilerin man- dasını kabul edecek bir devlet bulunmuyordu. İngiltere, Fransa Amerika, İtalya devletleri bu i meseleye bakıyor ve başlarını | sallıyorlardı. . 1920 senesinin martında meclisi Âli bu man- dayı Akvam cemiyetine teklif eti, Fakat param ve. adamı olmyan Akvam cemiyeti derhal bu teklifi reddetti. Sevr muahe- deri kalmıştı. | birçok müfit yazıları ihtiya ediyor. Ağustosun 10 unda devletler benüz tekerrür etmiyen Erme. nilstanın hür ve müstakil olarak tanınmasını İstanbul hükümetine kabul ettirdiler, Sevr müahede- sinin Sğuneu maddesi “Türki yenin, Erzurum, Trabzon, Van, Bitlis ilüyetlerinde Türkiye ile Ermenistan — hududunu tayin hususunda Ağnerika © müttekit hükümetinin reisinin bakemliğini kabul edecek,” onun tatafındari Ermenistanın “denize inmesi için verilecek karara riayet edecekti. Fakat Reis Vilson bu âli vazi- yeli ancak kânmnüevelde ia edebildi. Vilsonun kararı, Erme- nilere, Ruslar - tarafından işgal olunan bütün havaliyi veriyordu. İhtilal. yüzünden Rus ordularının inhilâline kadar, Rusların işza- Bide bulunan bu saha , Erivan cümluriyeine ilâve o edildiği takdirde Ermenilerin milli yordu 60 bin murabba mile varıyordu. o kadar semihane bir suretle tanunmıştıki bu havalide mukim müslümanlar oradaki Rum ve Ermenilere Nazari Ermenistan faik © bulunuyordu. Ermeniler | hakkında yalnız. adelet değil, daha fazlasi temin olunmüştü. Fakat, bu yalnız kâğit üzerinde idi. Takriben bir sene evel, 1920 senesinin könünisanisinde Türkler Kilikyadaki Fransızlara hücum “ederek onları Maraştar niyi farlahp atmışlardı. Mayısta Bolşevikler Erivan eümburiyetini zapt ve istilâ etmişlerdi. Ey. lölde, Erivan, Türk milliyet pervelerine teslim edilmiş Er. meniler, askeri | hareketlerinde hayli imha edilmişlerdi. Kilikyada Fransızların himayesi altında mohtar bir Ermeni viliyetinin teşekkülü ümidi bile zel ol muştu. Teşrinievvelde Fransa, nesini tenvir ediyordu. Ermeni. EE oradaki elli bin Ere i i bütün — Kilikyanın tahliyesini dezuhte eti, Türkiye ile kat sulbü tesis eden Lozan muzhe- — Darülfünunda tes'it iyor Hukuk talebe cemiyetinden 24-7-1929 Çarsünbu günü saat üşe (O Derüllünun kon. ferans salonunda “Lozan sulbu < nun yıl dönümü münâsebe. tle müsamere o yapılacaktır. Meb'us o beyefendiler Darül. fünun talebesinin ve arzu eden zevatın bu büyük gür nün tesidine işürak etmeleri rica olunur. ———— hikayeme gelen eerler Baytar mecmuası Baytur mecmuasının temmuz nus- hasi intişar etmiştir. Mesleğe alt Temmz. Iki devletin ricali Dikkate şayan beyanatta ulunuyorlar Tokyo, 22 (A.A) — M. Stimson ile M. Briandın 1 Rusya hükümetlerine ellog misakını imza sure- tile girmiş oldukları taha- bütler hakkında bir teb- liğde bulunduklarına dair olan haber hariciye naza- reti mehafilinde henüz res- men teeyyüt etmemiştir. Gazeteler, hükümete bü- yük bir ihtiyat ile hareket 6tmesini ve vaziyetin neza- ketinden dölayı Çin - Rus ihtilâfında' kat'i bir hareket tarzı ittihazı hususunda son derecede tedbir ve teenni göstermesini tavsiye etmek» te 22 (AA) — p isi - di ii demiryolları o meselesinin bedbinane haberlerin yeni- den çoğalmasına rağmen, muslihane bir sürette hal- ledilmesi muhtemeldir. Çankayşek, bazı Avrupa hariciye nazırları nezdinde tavassut hareketlerine dahâ bariz bir şekil vermeleri için ısrarda bulunmuştur. Pekin, 22 (AA) — pe Mankip bükümeti in ve Tiyen Çindeki Sovyet amed kon- soloshâne memurlarına pa- saport vermekten imtina etmiştir. Moskova, 22 (A.A)— Ha- riciye komiserliği neşrettiği tebliğde diyor ki: Fransa hükümeti, Sovyet - Çin ih- tilâfını müslihane bir tarz- da halletmek üzere tavas- sutu” teklif etmiştir. Teklif Pariste M. Briyan tarafın- dan sefir M. Dogzlevt ki- ye ve Moskovada M. Her- bette tarafından M. Kara hata yapilmiştir. Bugün Sovyet hükümeti nammna Karahan M. Herbette e cevap vermiş ve bunda demiştir ki; Fransa hükü- metinin bu teklifini takdir etmek lâzım gelir. Fakat 15 temmuz tarihli Sovyet notasına tevfikan | itilâfın elzem şartı olup Çin tarâ- fından ihlâl edilen hukuki esasalın Çin hükümetince isde edilmesi, Fransız tek- Mifini hükümsüz bırakmak- tadır. İlerde tahaddüs et- mesi muhtemel ihtilâfata gelince, Sovyet o hükümeti aksine icbar e edilmedikçe sulhun muhafazasında kim- senin kendisi kadar alâka- dar olmadığını beyan et- mek O mecburiyetindedir. Sovyet hükümetinin sulhun muini olduğundan ve ola- cağından şüphe etmiye hiç. mahal yoktur. Moskova, 22 (A.A) — Fransanın Vaşington sefareti M. Stimsonun diplomatik teşebbüsüne Sovyet hükü - metinin hiç bir cevap ver- mediğini söylemiştir. Tas ajansının tahkikatına naza- ren Sovyet hükümeti, Sov- yet - Çin ihtilâfı dolayısile Amerika hükümetinin her- bangi bir teşebbüsünden baberdar edilmemiştir. Pekin, 23 (A.A) — Sov- yet sefarâti umuru, Alman orta elçiliğine resmi surette tevdi ödilmiştir. Mukdende aktedilen askeri konferans- ta hududun müdafaasına Kirine ve Keiloug Kiang kıtaatı memur edilmiştir. Çünkü Japonların elinde bulunan cenubi Mançuri hattından bilistifade asker sevki imkânı yoktür. Nan- kin hükümeti, — ecnebi mü- dahalesi ile değil, fakat Gemiyeti akvamın tavassutu ile vaziyeti tanzim etmek arzusunda bulunduğunu mübeyyin o beyannameler göndermekte devam ediyor. Paris, 23 (A.A) — Fran- sız gazeteleri, gerek Rusya ve gerek Çinden gelen telgraflar» heriki, tarafın da harbi istemediklerini göstermekte olduğunu yaz- maktadır. “« gün İ8 saatta Yeni Alman trânsatlantiği Atlas Okyanusunu geçerek bütün tekorları kırdı Nevyork,22 ( A.A.) — Bremelr ismindeki yeni büyük Alman üsatlanliği saat on beşi iki geçe Nevyork i Bremeti Atlas Okyauusunu Gö “haline Nevyork, 23 (A.A.y< Möruilahia vapıru buraya muvasalat elliği zaman kaptanı Bremen im kaptanının Atlas Ozyanısu saya- hatinde kazanmış olduğu rekördan dolayı tebrik . etmiştir. Ajni zamanda Oynard kumpanyası umumi müdürü de Alman seyrise- fain kumpanyası müdürünü. telgrafla tebrik etmiştir. Amerikada 1500- mahpus isyan etti Piatisburg ( Nevyork )"22 (AA ) — Cinston Dannemora hapisanesinde mevkuflardan- 1500: kadarı -bugün- isyan etmiş, gardiyanlardan ikisini yaralamış “VE “alelyeyi tutuşlurmuşlur. Tülek ve mitralyözle müsellili yüze ygardiyan huzur ve sökünu İade etmiştir. > Asilerle mücâdele 5 saat devam etmiştir. Ateiye- lerde” çıkarılan yângular çabuk söndürülmüştür. Mevkaflardan iki ölmüş, yirmi kişi de yaralanmıştır. Atinada | Ağustos için hazırlık Atina, 22 (A.A,) — Hükümet Ağustosun birincigünü sükün Ve intizanım muhafazası İçin #htiyati tedbirler almıya karar ver- misli, i Alman başvekilinin: sıkhali .memauniyetbahş Beriin, 22 (A.A) — M. Müllerin sıhhi vaziyeti, İlastalığımn eheminiyetine mazaran, mümkün mertebe memnuniyeti calptir. Meşhur bir piyano üstadı öldü . Paris,22 (A.A. )— Konseryatuvar muallimlerinden meşhur Piyasist Edouard Risler ölmüştür. Paris, 22'(A.A) — İspanya kıralı Parise gelmiştir. z İrandaki kıyam kan dökülmeden bastırıldı Paris, 22 (A.A.) — İran orta elçiliği tarafından neşredilen bir tebliğde geçen ay başlıyan muhtelif “kıyamların hemen her yerde kar dökülmeksizin nihayet bulduğunu bildirilmektedir. Almanyada komünistler gene tek durmuyorlar Berlin, 22 (A.A) — Memleketin muhtelif yerlerinde bilhassa, Breslâvda zabıta ile komünistler afasında çarpışmalar olmuştur. Breslâvda birçok yaralı Vardır. Almanya sesli filimlerin. ithalini menetti Berlin, 22 (A.A.) — Sesli Amerikan filimlerinin ithali, ret mahkemesinin bir kârarı üzerine muvakkaten ir Cihana bir nazar Şu yirminci asır insanlari ne yaman şeyler! Azimleri önün- de dağlar eriyor denizler kuru- yor, hava boyun iğiyor! Daha 1929 da yani bundan topu topu yirmi sene evvel biri kalkıp ta: « Istanbuldan Çanak kâleye tayyare ile gideceğim. » demiş olsaydı, her kes ona deli mâzarı ile bakardı. Yirmi senelik bir müddet yetişti. Şimdi tayyare ile devri alemler yapılıyor, bahrı muhit ler aşılıyor, günlerce İlavada duruluyur . Aceba bundan yirmi sonra yani 1949 da neler yapı fa bilecek?.. Bunu tahmin de- ğacak çocuğun kız ve ya erkek olacağını keşiften çok güç! Şimdilik oOortada -ati için büsulü beklenilen bir. mesele var. Oda arzdan kamare seya- Bat edebilmektir. Bu meseleyi “bir çok fen adamları tadkik ve tamik ediyor. Maamalılı neticeye varması nok- tasından birincilik Almanlara düşüyor. Alman profesöflerinden «Oberte daha 1923 te bir eser kaleme alınıştı. Profesörün idissnca arzdan kemere bir havai fişek göndermesi pekalâ mümküm- dür. Eğer saniyede. beş kilometre mesafe kat eden bir alet keşi- olunsa. bu alet hem arzdan kamere gidip hem de oradan âvdet edebilirmiş. Profesörün hesaplarını sevgili karilerime uzun uzun sayıp dökerek o kafalarım şişirmiye Müze “görmiyorum. o Henüz ihtimalâtr hesabiyeye boğulmuş kalmış bir meselenin. atsiz mechulları arasında bögüzleş maği erbabına brakalım. Yalnız şu kadarım wzede tüm ki protesörün kavlince ha- li hazırda bir cismin cazibeli arziye hâriciin çıkttasını temin edecek şiddette bir maddi infilakiye yoktur. Halbuki bir havai fişek git tikçe tesrii - hareket etmek şar- tile bavantır azaldığı tabakalar- da süratini ziyadeleştirir ve tabakai nesimiyenin tezyikine gilebe çilebilir. Ancak meselenin en ziyade düşündüren noktası şudur; Sa- niyede on kilometre sör'ati giden bir nakliye vasılası av det ederken ayni süratie döne“ ceği 've' havai nesimi tabakası İren tertibatına kâfi gelmiye- ceği cihetle vasıtai nakliyenin avdette arz üzerinde hurda- haş olması mühakkaktır. Bundan başka aletteki gazlar, sür'alın tesiri talıında, kelli bin derecei harareti bulacak: lardır, İşte Alman alimi bu mahzur» lara çare arıyor. Şimdiye kudar olan tetesbüleri oderece ilerile- miştirki imuvaffakıyetinin mükâfa- İcu geçen senenin Kamere yit- mek teşebbüslerine muhassas « Rep Mirş» mükâfatı kendişine verildi. Profesör « Obert neticeye ermiye çalışa dursun. Bizde istikbalde « Kamere bir bilet » alarak şöyle bir tenezzüh yap- mağa (o hazırlanalım! Virminci sene “| asrı medeniyet Dul Bakalım daha neler doğuracak! Dürbin —— -—— ELA Mişigan gölünde bir facia Şikago, 25 (A.A )—Mişigan gölünde dün akşam iki vapur son sür'ate giderlerken müsade- me etmişler ve neticede 19 kişi in harp etmi mu? ” Bugünküdilimiz') —71- 7 j Lâtin harilerinin kabulünden | karşı şiddetle müdi sonra bu harflerin mahiyeti ica- | kalıraman olarak . bı olarak Türkçe kelimelerin güzelce yazılmasından, ve Türk- Geye girmiş olan Arapça ve Acemce gibi yabancı kelimelerin © kader iyi yazılâmamasından dolayı dilde kendiliğinden ve dilin asıl öz varlığına doğru hayırlı bir değişiklik husule gel- miye başladı. Bu değişiklik şüphesiz lisamn kerdine gelinmesine, istikbalini kazanmasına doğru başlanmış olan ilimli bir cereyanın'daha ilerlemesine doğru şuurlu bir İuz verecektir. Bunun için dilimizin şimdiye kadar geçirmiş ve geçirmiye başlamış olduğu tekâmül dev- telerine kuşbakışı bir göz gez- dirdikten ve bu tekâmül merha- lelerini aşarken nasıl gitgide kendine doğru gelmeye başlar dığnı, yabancı (unsurlardan sıyrıldığını gözdükten sonra bu en tabii ve kendiliğinden olan en doğru cereyana ilim gözü ile bakarken bu cereyana lisa» Gınuz için daha semereli bir Sığra sokmak üzere nasıl ça- İişmak lâzım. geleceğini tetkik edelim, Dilmizin en meydanda olan ve her keş için anlaşılacak bir tarzda gözüken tekâmülünde de yet hayatımızın üm noktası,ve Av- rnoa medeniyetine uymak İitsü- sunda İlk adımların atılabilme- ye başlarmış olduğunu gördü- ğgümüz Tanzimat x» tarihini bir devir fosılası sayabiliri Filhakika dilimizin yürüdüğü yol tanzimiattan başka, (anzi- attan .#oura ise- ikinci devre- lere taksimini nazara alınak- sızın » başka türlüdür. Tanzimattan evvel vukun ma- lüm olduğu üzere «lisan osma- nis olânea kuvvetile dilimize bökim, ve asıl Türkçe tnsurla- n içiide boğacak bir zabita ile ve bütün kaidelerile kendi sullasını idame etmekte olduğu devirdir. Gene vukuu malüm olduğu üzere bu devirde xMil- M disan medlülü henüz hiç bir iz gösterebilecek bir halde bus lunmadığı içir disamn güzell Zi, yüksekliği hep Arapça ve Acemce unsurlar lisanda nekadar bol, ve. gerip Tügatler bir yazıda ne kadar çok bulunursa © yazi 0 kadar mükemmel say birdi. Bütün cemiyet müssise lerinde «o vakta göre - baş İatnış olan medeniyetçe değişik» lik Tisanda Ja tanzimat ile başlamış, ve ondan Sonra görülmekte olan yazılarda artık! milliyet duygusunun « henüz Şuursuz olmakla beraber - ilk izleri gözükmeye, ve bu duy- gunun Ooverdiği tesiri diğcre müesseselerde olduğu gibi lisan müesşesesinde o artık o cemiyet bayatının dili olmak ilibarile müllet hayalıru ifade edecek bir vasıta olmak mahiyetini almaya başlamış olduğu kendili gös termiştir denebilir. Raşta Koca Reşit paşa ölmek üzere o Z0manın bazı edipleri bu hayırı çereyana OÖnayak olmuşlar, ve bu suretle dilin bir cemiyet müessesesi olmak itibarile kendi milletçe olan var- lıkları beyan etmeye yarar bir vasıta olduğu sezilmeyi, ve ar- tık lisanı ketimeleri an'anelerin vermekte oldukları hurafeleri değil, yaşamakta olan şeniyeti ifade elmek faydalı bir unsur olduğu meydana çıkmaya baş- Jamıştır. Bu tanzimat ve tanzimattan hemen sönraki ilk lisan deği- $iklik devrinin Reşit paşa, Şina- si elendi, Vefik paşı, Süley- mau paşa gibi milli erleri afa- sında bu fikri muarızlarına e m ye mmm aki akli ikm mali görüyoruz. Ni <lisam osmani» di mutlak hakimiyeti gibi lunduğu bir zamanda edebiyat kültürünü ta ki edebiyat çığırında tabii kendisi de en lancı upsurlarla bezi dilin en yüksek bir list Bi özretilerek büyümüş” ma delil olarik Namuk Bin yazınış olduğu «B fer» adlı eseri göstel Namuk Kemal bu e$£ dana hoymakla kend c eski tarzda kuvvetii Bİ olduğunu ve elisani il deki derin vukufunu #Üğ | Fakat böyle olmaklâ 1 kendisinde uyanmaya © olan « mili vicdan: ş'$ sinde kullanılması özi dilin kendi öz lisanı © sezmiş ve ö tarzda yal mmıya başlamakla bera yazının bu üslüp ie K en doğru bir yol olup" sahle bir tarz olduğunu İ deki lisan mütaassıplarM ği kahramanca müdafaa © İşte bu suretledir ki d , di bünyesindeki bu eyi bu tekâmüi manevi bün de kendini göstermiş v€ Teyamn Namık Kemal if i na nefili ettiği feyiz İl€ e tımızda o vakte kadar işidilmemiş olan « vatan İğ © humu meydana çıkmış VE) lece « ümmete devrinde ği © ru birinci adım atılmi; Bu ilk adımı Yeyzimi ve bunun meticesi olarsfiği det Paşanın « Kısası enbi sonra Mithat o Eleninili romanları gibi eserler m” çıkmaya başlamıştır. Fakat tabidir ki bu sahipleri bütün eli kale” lari arkaşından sürükle! v mayıp gene eski zibi ç muhafaza edenler kendi larında sabit kalmışlardı" Namük Kemal - / Hâmit devrinden sonrâ “4 «edebiyatı cedides GE lisanın daha kendine © 1 geldiğini, ve her ne kadi” biyatı cedide» ciler de olanca kuvvetle meyi mamış, Halit Ziya * O Fikret devri ediplerindö sahssinda ba milletçilii şuurlu bir inkişafı © kendini göstermemiş beraber, cereyanm deki doğruluğun verdiği, ne geçilemez tesirin $ bunların lisanında da “ i N me cereyanı devam ©! Bu devreden sonra © Tük» ön daha geniş bif “4 bütün cemiyet mi ğ bendini göstermesi, hile. lâptan sonra cemiyet vE 5 Türk varlığından başk&* ii olmamasının anlaşılmıy4 ması lisanda müllileşme 8 mına daha feyizli bir Mİ miştir. Şimdi bu cereyandi yi hart inkılâbından sonr* nin nasıl iştilade ede“ zula meydana koymuğ için, bugün Jisan sahi” türlü gidişin: 1 — Osmanheacılık 2 — Tasliyeciliki 3 — Türkçecilik Diye ayira bileci yi üç mezhebin meycnt söyleyerk, «bu mesi hangisinin dilimizin tekâmülüne hizmet

Bu sayıdan diğer sayfalar: