18 Kasım 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

18 Kasım 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—.. Tatil günü | Cumadan pazara dönecek, fakat pazâr gününe cuma denilmesi varit değil Rehiklermiznen o birisinde baltabaşı tatilinin pazara üehvil edileceği ve bunun için de Pazar gününün cuma addedile- ceği şeklinde bir haber görüldü. Bu mesele hakkında bizim yaptığımız tahkikat neticesi şudur: Hafta tatilinin cumadan pazma tabvil edileçeğine yüz- de doksan ihtimal verilebilir. | Bunnn sebebi Avrupanın o tleari ve peki mohafilile münasebetimizin son zaman- larda pek sika bir şekil amemdir. Türkiyede cuma günü tatl yapan meli bir mbessse veya daire en müs tacel i nibayei cumartesi gönü sabah: bir telgrafla halle amarvur olunun, Bu bıllarz, Parsa öğleden score eN Halbuki Avrupada İngiliz halta yapıldığı” için cumartesi günü öğleden sonra müesseseler tatildir , Pazar günü de ber yer kapalıdır. Binaeneley en #bstacel bir iş ta pazartesiye, kalır, Bu mahzur doleyisle cuma tebli yerine tatili ya; kat" Fil apeme yila Yalnız, bunun için her hanği bir bilet şer'iyeye lüzum göserilip pazara cums demek garabeti varit değildir. halı ve çok kiymetli mücevhe- ra'la battaniye ve bir çok ev eş yası elde edilerek polis müdü- riyetine nakledilmiştir. Tahkika- tn tamikinde eşyalardan üç hah Trabyada Fransız sefarethanesin- den, 9 halı Bulgurluda bakkal Halit efendinin evinden, 12 hak Çamlıcada sabık meb'uslardan Haci Arif Beyin evinden, 24 halı k #klıda Hamiyet Hanımdan, 34 Halı kayışdağmea Selâhettin Be- yin “evinden ve 5 halı senayı ve maadin bankası müdürü Sa. dettin B.in esinden, çalındığı anlaşı'mış ve polisçe sahiplerine teslim edilmiştir. Bundan maada huszlar Sahrayı ceditte Harun. B.den kıymettar eşya ve Kokar pınarda Hayri B. in hanesinden diğer eşyelar çaldığlarını ve bun- ları seyyar satıcalara sattıklarını itiraf etmişlerdir. Mücevherlerin kimeait olduğu daha helli olma» mıstır. Eşyalardan bazılrı dava vekili İstefo isminde bir Rumda bu Yunmuştur. o Avukat hırsızların VAKIT ın tefrikası: ... yp -. » RR ARA, VW İyi anlaşılmıyan bir haber: rey eti mahsusa - âli karar hey eli Bu iki hey'etin verdiği kararlar “keenlemyekün” mü sayılacaktır? Dünkü o refiklerimizden birinde şunları okuduk: “ Rivayet edildiğine göre Bü- yük Millet meclisi heyeti mah- susa mukarreratı ile âli karar heyeti kararlarının keen lem ye- kün addedilmesine karar vere- cektir. Heyeti mahsuse tarafından bir çok kararların âli karar heyetince ref edilmiş bulunmasi bundan mada bir çok mücrimlerin liste haricinde kalmaları suretile ada- İletin temin edilmemiş olması böyle bir kararın sebepleri me- yanında görülmektedir. Âli heyetçe heyeti mahsusa kararlarının o hemen nısfından fazlasınıf reffedilmiş olması he- yeti mahsusa azasından bazıla- rını müleesir etmiştir. Fakat ge- ne bu zevatın ifadelerine naza- ran mezkör heyetin kararı aza- ların ittifakile verilecektir. Bir çok kararlara muhalif kalanlar olduğu gibi bir çoklarının da müzakeresine (iştirak etmemiş olanlar vardır. Hele heyeti mrhsusanın, müd- detinin bitama ereceği gün bir çok kimseler hakkındaki dosya- İsr tetkik edilmeden ekseriyetin alelacele Hsteyi imzalamak sure- tile heyetin işlediği hata gene ayni heyet szasından olup ta bu son içtik maa İstirek etmemiş olanlar tara- fın şiddetle tayip edilmektedir. , Bu habere bizim Iylanlaşılmamış alstını vermemiz; âli karar heyeti kararlarının da ref edilecek kararlar aresında söylenmesinden ve ittifak Ne karar verilmek lâzım iken böy- le vupmamış olan heyetin heyet Miahshsatnı, “Ali karar heyeti mi9 bunun her Iki heyete de raci ola- cak şekilde vazılmasındaedır. Hu'bukt &li karar hey'etinin "ek- seriyetle , karar verebilmeine ka- Dun müsaittir, bu cihet nezan dik- kate alınır ve milli mücadeleye is- tirak etmiyen memurlar hakkında bunları kendisine terhin etiğini söylemektedir. Çetenin reisi Kel Maksut 4 defa srkatten mah- küm olmuş ve polisçede 6 dafa maznunen derdest edilmiş bir sabıkalıdır. Çetenin diğer efradı yakalanmak üzeredir. 6 Yazan; Hüseyin Rahmi İltiyar zat ince bir tebessüm- — Bey efendi galiba rakının Üzerine şarabı fazla kaçırdı. La- kırdılar ağzından kaynamış bir tencereden taşar gibi cıkıyor, Avnüsselâh — Affedersiniz, Ben ne kaçırdım. Ne taşırdım. Siz ihtiyarlar gayetle muhafaza. barsınız. o Apaneleri o baltalıyan in tok sözlerine tahammül asmedainiz. Fakat biz artık siz. den rey sormıyoruz. Gençliğinizi yaşatınız. Evlendiniz çoluk çocuk #abibi o oldunuz. | İhtiyarladınız. Memuriyet hayatin bitirdiniz. Sizi hükümet ve tabiat tekaüt etti, Artık rahatınıza bakınız. Tarik bedeli vermezsiniz, Askere gitmezsiniz. Hiç bir zahmete gir- meden aylık alırsınız. size buka dar imtiyaz yetişmez mi? artık zürriyet, kafa ve kol hizmetlerini gençlere bırakınız, Zevçeleriniz de yaşça size yakın olduklarından artık doğurmazlar. Voronof aşır sından sonra ne iş göreceksiniz? genç kızlara mı musallat olacak- sınız? yazık değilmi o tazelere... maymunlaşmış bir ihtiyarın koy- nunda yavrulamadansa kendi ak- ranlarile yatmaları tabint ve insa- niyet noktai nazarından daha mu- valık değil midir? -askerlere olduğu gibi. bir karar vermek gene bir kanun icabından olduğuna bakılırsa bu havadisi şöy- le tevil etmek mümkün olur. Al! karar heyetini müddeti bir buçuk yıld; buda, takriben 71 kânunuevelde bitecektir, Alt karar heyeti elinde nericelen- dirilmemiş bir çok müracaatler var. dır. Meclis bu müddet uzatmak istemiyecektir. heyeti mahsusanın kurarlarından yüzde ellisi bozuldu- guna göre geri kalanları da toptan bâttal etmek adilâne olacaktır. İhtimal ki böyle bir iptal kara- n da Ali karar heyetince reddolun- muş İtirazlar da bulunduğu nokta sından adilâne bulunmıyabilir. Ve buda hem &ll karar beyerinin verdiği menfi kararları, hemen he murahasanın geri kalan karar. larını kökümsüz saymıya yol açabilir lâkin bizce mes'ele bu kadar basit olarak hallonulamıyacaktın; meğer ki o zaman devler memuru olms- nın evsafını tayin telâkki olunan bu kanunun, sulhten sonraki vmu- mi af ile telif edilemiyeceği fikri galebe çalmış olsun,. Yerli kumaş Memurların kullanması için bir kanun çıkarılacak Ankara ,İ7 (| VAKIT) — Memurların yerli kumaş kul lanmaları hakkında İktısat vekâ- letince yapılan konun projesi mütalaaları alınmak üzere vekâ- etlere gönderilmiştir. Ancak is- tihsalâtımızın ihtiyaca tekabülde tetkike muhtaç görü'müştür. Key. fiyetin meclise intika'l tetkikat ve mütalaaların | neticesine bağlıdır. . . . Temyiz tayinleri Ankara, 17 (VAKIT) — Münhaj temyiz ikinci hukuk O hâkimliğine ezedan Fuat Hulüsi, azalığa Kasta. mopnu ağır ceza reisi Osman Tevhit B. ier indhap edilmiştir. Orman umum mü- dürlüğü Ankara, 17 (Yakın — Drman umum müdürü Cafer B. birind sınıf Müfettişliğe, birinci sını; mü- İettişlerden Bekir B. Drmau müdiri umumilliğine cayin edildi. İhtiyar — Beyefendi galiba sözlerimi © anlıyamadılar.. Oben Voronof aşısının tasvibkârı olma- dığımı evvelge söyledim, Avnüsselâh Affedersiniz. Bendeniz de size hitap etmiyorum. Sözlerim umumidir. Aşılanmak için evlerini satmıya kalkan ibti- yarlar tanıyorum da... İkinci genç — Beyin söylediği de doğru, Aşılanan efendi ade- mi iktidardan iktidar haline gel- di. Fakat hanım feyizden kalmış. Keyliyet ne olacak ? Birinci genç — İhtiyar kadın- ların da mebizlerini odeğiştiri- yorlar... Avnüsselâh önünde yarım kal- mış şarap kadehini diktikten son- ra bütün nazarla üzerine celbe- decek bir feveranla ; — Efendim maymunlardan alı- nacak döl uzuylerile beşer nesil- lerini hayvanlaştırmakta ne mana var ?, Koca bekliyen yumurtalık. ları yepyeni bu kadar genç kız duruken o kocakarılara yeniden kadınlık aşılamıya ne lüzum var? tazelerin sevda çılgınlıkları yetiş- miyormuş gibi bir de Hanımnine- Ticaret odasında Mühim ticaret erbabı toplandı Ticaret odası tarafından çağrı- lan bir kısım tüccarlar dün sabab ticaret odasında toplanmışlardır. İçtimada muhtelif erbabı ticaret ve sanayi, sanayi birliği reisi Nazmi Nuri, B. bazı fabrikatörler, oda ticaret raportörü İbrahim Hakkı| yeramiye mikdarı bey hazır bulunmuşlardır, Oktruva belime müzakerata başlamadan evvel oda tarafından bazı tüccar ve san'at erbabının fikirlerini mubtevi ra okunmuştur. Mu- talâaları alınan bütün tüccar ve erbabı sanayi ticaret ve sanayiin inkişafı için oktruvanın dahili mamulattan tamamen kaldırılması lüzumundan israrla babsetmişler- dir. Hariçten mallardan alınmasına itiraz edilmemiştir. Bundan sonra içtimada bulu- lanlar ayrı ayrı söz almışlar, muhte- lif maddelere tatbik edilen ok- truva resmi hakkında uzun muta- laalar beyan etmişlerdir. Her söz sahibi teşviki sanayi kanunu ile himaye edilen ve inkişaflarına imkân bahşedilen sanayi müessi- selerinin oktruya resminin ağırlığı karşısında kapanmak vaziyetine geldiğini söylemişlerdir. Pek hararetli olan bu ictimada, oda tarafından Emanetle temasa memur edilen komisyonun bu- gün encümeni emanetle teması esnasında dahilt sanayiden oktru- vanın alınmaması hususunun mü- dafaa edilmesi ve bu hususa ait bütün nıkatın encümeni emanete bildirilmesi takarrur etmiştir. Oktruvanın tamamen kaldını!- masına kadar mamulâtı dahili- yeden alınmakta olan Ooktruva resminin yüzde yirmi nispetinde tenziline, ipekli mamulâttan kilo başına alınan 200 kuruşun bir haddi makulde tenziline, ma- nifâtura eşyasından kilo başına alınan on kuruşun iki kuruşa in- dirilmesine karar verilmesi de ay- rıca rica edilecektir, Bu kararla- rın ittibazından sonra içtima ni- hayet bulmuştur. İçtimada bulu- nan erbabı sanayiden birisi şun- lan söylemektedir. *Dahili mamulât eşyasından alınan okturva birçok sanayı mü- essiselerini zarara düçar etmek- tedir. Bir maddei iptidaiyeye ve onun leri mi ateşliyeceksiniz ? Etraftan gülüştüler. Yakın sof- ralardaki bir kaç genç kadın te- bessümlerini örtmek için önlerin- deki tabaklara eğildiler... Utanmaz adam şimdi bir hatip gibi herkesi ağzına baktirtarak söylüyordu : — İnsandan insana erkeklik grefi yapılıyor meselâ bir ihtiya ra aşıyı tutturabilmek için husye- nin bir genç adamdan alınması iktiza ediyormuş. Insafla düşünü. | nüz bir kerre gün görmüş, öm- rünün bütün lezzetlerini tatmış, vücudündeki hayat o kuvvâtlerini, hazinelerini bitirmiş bir kimseyi tekrar faaliyete getirmek için bir genci hilkatin verdiği bu sarih hak ve kudretinden mahrum bi. rakmak... maymun aşısında ise, doğacak çocuğun tohumu bir in- sandan değil bir hayvandan ge. liyor, Bu hususta işittiğimi söyli- yeyim, Gülmeyiniz, Parisin ( Sens jerve ) taraflarında zengin bir ihtiyarın çocuğu olmuş.. amma nasıl çocuk.. vücut tüylü, kulağın sayvanı yok.. gözler çukurda, zaviyei veçhiye kapanık kollar Donanma piyanke sunda kazananlar 16 teşrinisani 929 tarihin Donanma piyanko tahvilân icra edilent 4linci keşid ikramiye ve amorti isabet tahvilâtın tertip ve sıra ni raları Tehvilâtn tertip oumarsler: 149, 1İİ 2024. 3073. 4940. 7494. 7624 göl İkramiye ts vet eğen numaralar |, Tertip Ne 4940 1322 2024 8647 4930 8647 2024 4940 1322 2024 4940 1322 3073 4075 3037 »2024 3037 4940 7394 2024 5 7394 Balâdaki tertiplerin gösterilen o numrulardan sıra numaralarle 149 ve No. teriplere kâmilen amorü etmiştir. ikramiye ve amorti bedeli Teşrinisani 999 tarihinden iribsfğ tec tediye edilmeğe başlanucaktır. bip Amor bedeli beher tahvil İğ (Bir Türk lirası on kuruş) tur, / Edgar Kine Bir kaç gündenberi İlrmanımızda İvan Fransizların Fidgar Kin dün öğleden sonra Pireye müevei ben hareket etmiştir. Edgar Kin devritlem — seyahat o yapmak Amerikaya kadar gidecektir. 1000 300 100 100 50 50 10 10 10 10 10 m unauaumaana hizaları# müreb 7ö mamul şeklinden oktruva müessiseler senelerdenbeti bu ziyeti islah edememişler, mü seleri inkişafa değil, inhita'a #! tutmuştur. Dahili o mamul# , emanetini aldığı para 12000 Xİ i., dır. Emanet bundan memlefe iktisadi inkişafı namına vaz Hi melidir. Diğer emtealardan oktruva da tenzil edilmelidi ; dizlerden aşagı uzun, ayak makları elininkilere yakın. insandan ziyade maymuna bir yavru... İbtiyara sormuşlar « BU " töessülle demiş ki : - Bir ze ile aşılandımdı. Evlât P* ziyade asıl babasına bet i Gene etraftan gülüşmele”* tik ve itirazlar. f İki masa aşırı müşteril” | sında da hayat bahalılığı”* İ epi hararetli sözler ©.“ Avnüsselâh biraz kulak ka”. tan sonra: wii — Hayat bahalıliğı v8” nel mu? gazetelerden li oralardan bütün aç ağızlar mü lan bu sual günün “* g meşelesini teşkil ediyor Şın haline bakılırsa keyfi kabul etmez surette rünür. Çünkü mesele de ede bir muammalık kendini gösteriyor. Birinci genç Sa tilâftan doğuyor. meyiz. Mesele pek mu? şekilde olmamakla ber* lüdür.., >

Bu sayıdan diğer sayfalar: