November 27, 1929 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

November 27, 1929 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a hişt pad hm — 4, — VAKIT. 27 Teşrinisani 1929 WAR “Tri istial teşvik Her memleket kendne göre bir azami istihsal programi 'es bit ediyar. Bu Amı at sahasında tahakkuk milla çalışıyor Bizim memleketimizin de buğün bu yolda bir programı vardır. Cümhuriyet O hükümeti bir taraftan yol ve şimendifer siyaseti, diğer taraftan sü siya seti tatbik ediyor. Ayni zaman da mili kredi müesseatımızın takati nisbetinde ber tarafta, her emil zirmst erbebina maddi yardımlarda bulunuyor. Bunlar. den başka gerek relsicümhn hazretlerinin, gerek < Başvekil hazretlerinin sene başı nutükla nında işaret olunduğu veçhile toprağı olmiyan çiftçilere toprak dağıtmak, her yetde zirai koops atifler teşkiline çalışmak bu siyastin esaslarındandır. Şüphesiz ziraat mıntakamızda m İli istihsalâtımızı artırmak için bu tedbirlerm her biri aysı bir fayda temın edecek mahiyette. dir. Bunlara İlâveten bizim hatı- nmıza diğer bir tedbir daha geliyor. Bu da ziraati teşvik maksâdile yaplan yadımlara her tatelta devam edi'mekle beraber Anadolunun O müayyen bir mıntakasında vekelt siyaseti tatbik etmektedir. Malümdur ki memleketimizde en ziyade hariçten boğday ithal ve istiklâk eden iki büyük şehri- miz ve limanımız vardır. Bun lam biri İstanbul, diğeri İzmir dir. Biz eğer Anadoluda İstanbul ile İzmire müntehf olan şimendü- fer hatlarının üstünde muayyen bü iki muntıka temdit eder ve bu mıntıkalarda ziraati teşvik için her sene yaplan mutat yar dım'arı birkaç misli arttırırsak ve bu yardımların mutlaka ye vne matuf olmasını temin İçin hususi tedbiiler aherak O hasat m»vsiminde bunun mutlaka Lü yük semerelerini görebiliriz. Mademki Ziraat balkasm'n ve diğer yardım müetseselerinin ek lerindeki vesait memleketin her tarafından ayni derecede azami istbsal sivaseti takip” etmeğe müsait deği'dir. Bu yardımların Anadolunun en ziyade hasılat verebilecek ve elde edilmiş ha s'âtlan gene en ziyade btifade olunabilecek mehal'ere sarfedil- mesi tabii en makul hareket olur. Mili mröadele tarihinde tat- bik edien harp wiyaselimiin esas kuvvetleri müayven mahal lere ve hede'lere teksif © iyek asır *vvelki VAKIT © Seyyaratın «lan Jupiter nam yıldızda Avrupanın vüzü cesame- #nde olarak görünen kan lekesi nezirini ovelehâ hayref e bırakmıştır. Bu cesim yı'dızda bir sureti mü hisede hercümerç vu- kubulmakta olduğu tah- min ediliyor. ( Cerıdei havadis) Vakıt Öyle ise orada da Ber- lin ahifnamesi pazılmış olmak gerektir. Yarı olmuştur. Bu dahiyane siyasetin gene dahiyane surette tatbiki sayet'ndedir ki neticede kati mu- valfakiyet elde olunmuştur. Şim- di sulh devrindeyiz. Cümhuriyet hükümeti gene memleketi imar noktasından aynı suretle hareket ediyor. Elimizde olan imar vesa- Mini imkân nisbetinde muayyen hedefler üzerinde teksife çalışı- yor. Eğer ziral fetihsal hususun: dada yapılabilecek yardımlara ber tarafta devam etmekle bera- ber metelâ Eskişehir merkez ok mak Özere muayyen bir mınta kaya her seneki derecesinden birkaç misli fazla ehemmiyet verebilirsek çok Iyi neticeler el- de edebiliriz. Öyle zannediyoruz ki birkaç sene içinde bu mınta- kada husule gelecek fazla istih- salât sayesinde en büyük istih'âk pazarlarımızın ihtiyacım karşıla yabiliriz. Bu suretle hariçten memleketimize buğday ithalât na nihayet verebiliriz. Mehmet Asım Günün siyaseti Avam kamarasında Avam kamarasında oldukça mü him müzakereler cereyan etmekte dir. Amele fırkasının otesikâra ge- çerken kendisine çizdiği programın her bir maddesi ortaya. atıldıkça muhafazakârlar şedit bir idraz tufa- nile mukabele etmekte ve muhale- fette reylerini teksife çalışmaktadır. lar. Maamafih bu yolda muhafuza- kârların yaptığı ilk teşebbüsler se- mere vermedi. İşsizlik sigortası ka- ununun 213 reye karşı 209 royle kabulü Makdonalt kabinesinin sğ- lam bir mevkie sahip olduğu kana atini kuyvetlendirecek mahiyettedir. Şurasını unutmamak icap ederki Tred Ünyonların ekseriyeti nisbi olmakla o beraber artsını seğ veya $ol cenaha verdiğine göre taraley- nin birinde ekseriyeti temin edecek olan Liberallar program itibarile sölcenaha daha mütemayil olduk- larından Makdonalı kabinesini yika- yeye lüzum görmektedirler. Amele fırkası ile Kiberallar arasın- da görülen irilâhn ne kadar devam edebilecesi meselesi gayet müphem dir. Lâberallar amele fırkasınm sw kürü takdirinde reiskâre geçmive - ceklerini bildiklerinden kamaranm ! şekli hazır devem ettikçe muhafa- zekârlara yardım etmekten ise Tred | Ünyonları iş başında bulundurmağı tercih eyliyeceklerdir. Maamalih Loit Corç ve tüfekasırın sol cenaha olan bu yardımlarına roukabil ban w- vizat istiyeceği aşikârder. Bu trviza- ün.amele fırka tarafından kabulü ingilterede hali hazırdaki şekli wi - | yasiye hakimdir. Şu günlerde Makdanalt kabinesi (| Liberalların mühim bir müzahetetne | mübhtaçrir Sovyet şuraları ile fadei münasebat meselesi İngiliz efkân | vmumiyesinin henüz kolaylıkla haz- medemediği bir şeydir. . Makdonalt ve İlenderson bu noktada ısrar et | tkçe karşılarında muteriz ve kans- atini kabul ettirmiye azmetmiş bir kitle buluyorlar. Muhafazakârlarm teşkil erikleri bu kitle, en küçük vesileyi kaçırmıyarak syn noktaya program dahilinde hücum &de ede, Tred Ünyonların mevkiini sarsmağı çalışmaktadır. Filhakika Makdoneld kabinesinin en zaif ve en hlcume müsait nok tası budur. Çünkü, bolşevizme kar Şi anlaşılır bir bürudet besliyen ile olacak bir icilâf neticesinde bir- Büyük Britanya burjuvazisi, Rusya | çok zarar görmek endişesini kalbin. ; den silemiyor, ve bu endişe Libe. | fal mubitlerde de tesir brakmaktan bali kalmıyor. Mubafazakârların ra- kiplerine galebe için kullandıkları silâh işte bu endişedir. Her nekadar Rus Sovyetleri itd- hadının siyasetinde, on senelik bir tecrübenin bahşettiği itidal ve is- tikrar Itdhadın ilk feveranlı anları ile kıyas edilemiyecek bir tebeddül ve tekâmülü icap ettirmiş isede, Bolşevik propagandasının eski faali yetini muhafazaya çalışması, Ve muhtelif memleketlerde olsun, müs- temlekelerde olsun zaman Zâman yükselen itiraz sahalarının Mosko- vadan alnan teşviklerle yükselüle - bildiği kanaatının fikirlerde yer et mesi cibanın her kıt'asında alâkası bulunan ve “ kızıl tehüke , den en büyük zarar görceek olan İngi- İz burjuvazisini sinlelendirmekten hali kalmıyor. Muhafazakârlar bu asabiyeti ten- miye için ne mümkünse yapmakta. dırlar. Son telgraflar Avam kama- rasında bazı meb'usların tekrar Rus meselesini ortaya attıklarını bildi. riyor. Bu sefer, Rusyanın Çin hu- dudunda İşgal ettiyi şehirler vesile oldu Rusyanın bu hareketinin*Kelloğt, misakına zıtolduğu Heri sürüldü, ve meseleyi Cemiyeti Akvama İşar e dip etmediği Mister * Henderson , dan soruldu Sovyet hükümetinin tasdikinde hâlâ israr edilip edilme- diği istifsar edildi. Halbuki muhafazakârların bu fti- razı hiçbir manüka istinat ettirile - mez “Kelloğ , misakının kKuvvei müeyyidesi olmadığı gibi, Cemiyeti Akvam da azasmdan o bulunmıyan Rusyaya karşı hiçbir karar ittihaz edecek vaziyette değildir. Bundan başka meselenin Cemiyeti Akvam'n nazarı dikkatine arzı icap ederse bu vazile İngiltereden mukaddım Ce - miiyet azasından bulunan Çine te- rettüp eder Diğer cihetten Rusya- nın Çin ile olan ihulâlı velev har- be müncer olsa bile İngiltereyi avrıca alâkadar edemez, ve İngiliz Rus münasebatına. tesiri pek &alt derecede kalır. cak İngiliz mubalazakdıları İ evvelâ emele frkacmı müşkül hir Bafıra gelenler Sabrın sonu Bir posta arabacısı Berlinin dar O sokeklaşmdan © birinden geçmek mecburiyelinde idi Sokağın tam ortasına vardığı sırada karşı töraftan tek atlı kücük bir payton geldi. ki araba karşılaşınca durdü'ar. Beribiri- nn yanından Şeğip vo'a de . vam etme'eri imkânsızdı Posta arabacisı pavtonu sürene a'a basını geri a'mssını yica edin. ce beriki külretmekle mukabe- lede bu'undu. O yakit srabac lâkayit bir tavurla cebinden Piposu'ru çıkardı ve doldurduk- tan sonra yakıp içmeğe koyul. du Payton #ahıbi inatta geri kalmak istemiyordu. O da ce- binden bir gezete çıkararak okumağa başladı Aradan bir çeyrek sant geçti. İki tarafta bir sey söylemiyordu Nihayet arabacı tütünü biten p'posunu temizliyerek inatçı payton sahibine dedi ki : — Dostum; gazeteni oku mağı bitirdiğin zaman lütfen bana verirsen memnun olurum. İstersen mukabilinde sana pi- pomu veririm, Son derece itidalle söyleni- len bu sözler tesirini göstetdi. Payton sahibi arabasını geri alarak posta arabasına yol açtı, mevkide bırakmak istediklerinden ve saniyen mutatları veçhile cihan siyasetine müdehale arzusunda bu - lunduklarından Rus - Çin meselesini avam kamerasında mevzuü bahset - meğe Jüzumgördüler, Bu hareketleri omeşbar İngiliz botgümlığının, Büyük ( Brttanyanın hangi yasatından küyvet almakta olduğunu bir defa daba ispat etmek dolayıslle şayam dikkattir. M, Gayur Güne bakan Ziboimizdeki gezel telâkkisine uygun eserlere çok az ras geldiğimiz için, güzel bir kitap, zevke susamış gönlümürde: tatlı sarboşluklar yapıyor. Dün, Hamdullah Suphinin "Gü. ne bakan , #tlı kitabını okurken vecdin lezzeteni tekrar duydum. “ Dağyolu , ndan sonra, * Güne bakan, .. bana çetin, sarp kaya- lıklardan aşan bir yolcunun güne şe kavuşması gibi göründü. Bü. İ yük“ hatip, “sön“ değil; Be yüki eserinde bir çok mevzulara gir miş, dünya hadiselerine kendi san'at menşurunun (arkasından bakmıştır. Gerçi “Güne bakan,- ın sayfalarında evvelce okunmuş eserler de var ve belki kitabı dol- duranların çoğuda eski yazılar- dır. Fakat ayrı ayrı çıkan, ayrı ayrı tadilen bu yazıların bi arada msana verdiği toplu zevk bam başka bir lezzetle ruhu cezbelen- diriyör. *Dağyolu, ndan geçenler üste | iz'erine , Gübe bekan, da güneşe kavuşuyorlar, Fakat bu yeni eserin, evvelkinden ayrılan hudutları var. İlkinde yepyeni bir hava kuvvetli bir iman umman | köpürten, arkasından gelenlere yeni, mes'ut ve mağrur ufuklar açan edip bunda gamın enginini, hicranların uçaruplarındaki acı sesleri gösterp işittiriyor. Lübnanın portokal babçelerin- deki bütün o baygin ve sicak i kokuyu içmiş hırsın veren sahi- | fel okuyucu, o aralarından İ birinin koptuğunu duyuyor. Bu | sın okadar büyük kis ne san'at kârn satılan kımıldatan ahengi, | ne renk ve ışık çaglıyanlaı gibi köpüren öslübü bu ıstırabı uyaşs turamıyor. Kopan vatan parça ları, © sayılalarda bütün elemleri şebitleri ve kurban arile beraber vefs alıyor. Bu kitabın bazı rarçaları, be rsber hissedi'miş, sahne'eri beta» ber seyredilmiş mevzulardan bah» makale »inciri bunlardandır. gaza meydanlarını san'atkârla birhkte gezmiştik. Bu fırsat, bu na Hamduliahın o sezişlerindeki yüksek kuvveti hekesten daha iyi anlamak imkânını verdi. Onun için bu kitabın en mesut kanle- rinden biriyim, Derin ve sağır bir kış gec sinin ilerlemiş saat e'inde *Güne bakan, 1 kaparken içimdeki en açık ve en elle tutu'ur bis bay» tanlık oldu Kalemin bu bah iyar kahıamanına imreniyorum. Seyyah ediyor. Canakkaleye dair olan || Ölümü kadar souk ve çirkin | verlik'aden bedinlar yarattığımız | ———— —ğ———— rt — GELİŞİ 4 GÜZEL Aliye hanımlar B” Aliye hanım Berger is minde bir keman muallimi: nin seviştiği bir kadına silâh çekmişti. Gene o temi teçiyân bir başka hanım da kendisne silâh çek- miş, Aliye hanımlara bu etlâh- şor'uk nerden goliyor? Acaba “Hazreti Ali, ile adaş oldukla- rından mı? * Su top'adı! Dörse yağmu da şehrimizin bazı çukur yerlerini su bastı. nüyor. * Hırsızlar ve kadayıf Yedeğirmeninde bir eve ca- mini kırarak giren hırsızlar biç bir şey almamışlar. yalnız mutfakta yeri pişirilmis bir tepsi kadayıfı yiyip gitmişler. İşi tat hya bağlamışlar ve hirez olma: larına rağdten ağızlarının tadını biliyorlarmış. Eğer, bütün hırsı»'lar kadayıfa bukadar düşkün iseler fareyi ya- kalamak için pastırma ve peynir koyar gibi hepimiz evlerin altına birer tepsi kadayıf koysak! mı dersiniz ? Li Bir şi: ketin adı © erim Hak tramvaylar yakında Haydarpaşaya ka» dar işliyecek. biliyorsunuz. Ş rke tin idare meclisi evelki -ün top lanmış ve müesesenin ismin şu hale koymuştur: (Ökkürer, Kamöy ve havoltar hak #amvayarı şiker) Bu şirket. hatlarını hoğ»?'çine Aalemdağına ffân da uzamık viyet nde olduğuna göre bir kaç sehe sona İsmi şöyle olacaktır, diyebiliriz: Ürküder, kadıköy ve hava'tst, Erem köy civar Kevışcağı, Aiendoğ, Bey koza kadar bütin boğazıçı sahtıleni Hak t#amvay'arı şrken, O tnkdirde bamvay arabala- rinın dört bir tarah şirketin ismini yazmağa ancak küf ge- lecek, Toplu İğne Bahri konleransla alâka, tayin, tesbit, içtima. Paris, 25 (A.A) — Bahri konferansia alâkadar olan nazır lar, mütehassısların teklifleri üze- rine Franssmn Blacağı vaziyeti tayin ve tesmt etmek maksadile bü sabah hariciye nezaretinde bir içtima ekdetmişlerdir. hi

Bu sayıdan diğer sayfalar: