7 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

7 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—6 — VAKI 7 Mart 1930 Zampara Kıral Sus | yahut seni pataklarım ! “Löbel,, orospu karının resmen gözde tanıl- masındaki fenalığı kırala söylerken şehveti kabarmış olan kıral böyle bağırdı Ona bir çok nasihatlar verdi, | saray adetlerini kendisine an- lattı; yükselmesine karşı büyük bir haset duyacak olan Şuazöl i ile, gözdelik makamında gözü | olan hemşiresinden ibtiraz et- mesini tavsiye eyledi. i Bu kadar adi tabakadan bir kadının böyle büyük bir roi oyna-| ması “Rısölyö,, yü tazip ediyor- du. Fakat her şeyden istifade- sini temin etmek itiyadında bu- lunduğundan, vaziyetini yüksel- | tecek hiç bir vesileyi kaçırmak | istemiyordu. “Yüzsüz, bir çok düşündükten sonra metresi “Lanj,, bir unvan sahibi olmazsa işin kiymeti kal- mıyacağına kanaat getirdi. Hemen kafadarı M. dö “Rişölyö,, nün reyini sordu. “Rişölyö,, işin aldığı şekilden adeta korkuyor ve böyle şey'er yapılamamasını gönülden diliyordu. Hiç bir kaydı mühbim- sememeğe alışmış olan “Dübarri,, maniaların kolayca refedileceğini “Rişölyö,,ye temin etti, Onun aklı biraz kıt bir kar- deşi varmış, bu adam para uğru- na her şeyini fedaya bazırmış, | hem de bekârmış. Herif tamamen yola getirile- bilir ve matmazel “Lanj., iki ay olmadan ona vararak kontes dü | Barri lakabını ala bilirmiş. Bir defa unvan sahibi olursa, saraya takdim edilmesi kolaylaşır ve bu izdivaç sayesinde resmi gözdelik ilânı mümkün olurmuş. | Yeni gözdenin kendine verilen roü ifaya henüz ehil olmadığını | tasdik ediyordu; maamafih aile- sile bütün noksanları kapataca- ğını söyliyerek övünüyordu. Mat mazel “Lanj,, en aptal kadını rezalete alıştıracak kadar ya- mandı. Bir mermeri bile canlan- dırabilirdi; bu işi “yüzsüz,ün keyfince halledebilecek olan da ancak matmazel “Lanj, idi. Kıralın matmazel “ Lanj ,a © olan sevgisi gittikçe artıyordu. Kadını gördükçe bütün irade- sini kaybediyordu. Kendi pres- tiş eltiği bu güzele herkesin arzı ubudiyet etmesini istiyordu. Kadının kont dü “ Bari ,, ile evlenmesi fikrini hemen tasvip etti. “Löbel,, efendisinin orospu karı hakkındaki muhabbetinden adeta korkuyordu. Bu kın o takdime bile cesaret edememişti. İleride işidebileceği tenkitlerden çekiniyordu. Bu vaziyet karşısında, himaye etmiş olduğu bu kızın çok gü- zel olmakla beraber, bunun an- cak bir geçici keyf olabileceği- ni, ve efendisini çok sevdiğin- den biy.e bir mahlükün gözde olduğu takdirde bütün Fransa- da pek mühim kılükal çıkaca- iin evveden baber vermiye lüzum gördüğünü söyledi. Kıral cevaben dediki: | “Zivaliı Löbelim ... Eğer ho- şuna gitmiyorsa müteessıfim.Fa- kat senin himaye ettiğin kız şa- van pirestiştir. | Onu deli gibi seviyorum. Hakkındaki muhab- betimi alenen ilân etmek istiyo- rum. Onu saraya takdim ettire- ceğim, ve kimse ağazinı açamı- yacaktır.» «Löbel» ısrar etti, Kırala olan sevgisi dolayısile fazlaya gitti. Kıralın böyle bir şey yaptığı takdirde tebaası yanında hiç bir kıymeti kalmıyacağını şiddetle söyledi. On beşinci Lui bu söz Üzerine sabırsızlanarak şömine- nin önündeki maşayı kaptı ve sadık uşağına güzel bir dayak | yemek istemezse susmasını em- retti. Her fikrini efendisine söyle- miye alışmış olan “Löbel, bu kat'i ve haşin hareketten fevkâ- lâde korktu. Kendisinde esasen kalp sancıları vardı. Korku ken- | di üzerinde öyle bir tesir yaptı ki, o akşam şedit bir sancıya tutuldu ve iki gün sonra öldü. Matmazel «Lanj» kıralın ken- disi hakkındaki temayülüne hail olmak istemiş bulunan bir adam hakkında muhabbet besliyemez- di. *Lobel, in ölmesinden asla müteessir olmadı. “Löbel, , ka- dına, vardığı yüksek mevkie gö- türecek ilk adımları attırdığı halde pek çabuk unutuldu. Yeni gözdenin en mühim düş- meni M, dö “Şuazöl, kıralı ik- na ile fikrinden vaz geçirmek için ne mümkünse yaptı. Fakat i kıral yapılan tenkitlerden niba- yet içerliyerek, ve yenemediği bu aşka kapılarak başvekile dedi ki: «Sizi çağırttığım veya benimle - çalışmağa geldiğiniz zaman hükümete mutaallık me- saili müzakere için birleşiyoruz. (Bitmedi ) Türk - Yunan mahkemesinde Türk - Yunan muhtelit hakem mahkemesi dün bazı dava larla meşgul olmuştur. Madam Lukis, Kostantin Nikola ve Mar- garit Cukolos taraflarından muh- telif sebepler ve iddialarla Türk hükümeti aleyhine açılan dava- lar 14 nisana talik edilmiş, Ka- rapulos isminde bir şahsım Şark demiryolları ile Vagonli aley- hine, Raşit Beyin Yunan hükü- meti aleyhine açtığı tazminat davaları talik olunmuş, Mediha Hanımın Yunan hükümeti aley- hine açtığı davada bırakılmıştır. Bunlardan maada Yani Kara Nikos ve Virlamisin | açtığı davalar müdafaaya kalmış- tır. Yağhane yandı Dün e Fe caddesin- de Rıfat ve İhsan Beylere ait a Yangın çıkmış ve inayı kısmen yaktıktan sonra söndürülmüştür. Yangının sebebi ocağın, çatısından geçen saç l | karara | | VUKUAT | i “borunun kaplamaları | tutuştur- | Mi Meraklı şeyler | © . Londrada İkamet eden Müslümanlar bayram namazını Voking camiinde eda etmişlerdir. Cami, cemaati alamıyacak derecede küçük olduğundan namaz bahçede kılınmış ve hatip hutbesini açıkta irat etmiştir. Bu içtimada Efgan sefiri, Lord Hedley ve | yetiştirmiş bir âlimdir. Ledi Hedley hâzır bulunmuşlardır. İnek tablosu hinde garip bir dava Pariste birinci hukuk mahk. - mesi sabık Mısır Hidivi Abbas Hilmi paşa aleyhine açılan garip ve oldukça meraklı bir davayı rü'yet etmiye başlamıştır. Dün gelen Fransız gazeteleri bu dava hakkında şu tafsilâtı vermektedirler : Fransanın oeski (OGuatamala konsolosu, kendisinde bulunan ve meşhur ressam Troyon tara- fından yapılmış olan bir tablo- muş olmasıdır. » Tahtakalede kayıkçı Emin ile arkadaşı Ahmet 28 numaralı kahveye gitmiş ve orada bir çalgı çaldırmak yüzünden hamal ! o —— Abbas Hilmi paşa aley- Kızını İran veliah- dine verecekmiş! Şikago Tribün O gazetesinin Ankara muhabiri oAmanullah Han Hz. nin Türkiyeye vuku bulan seyahati münasebetile bazı malümat vermektedir. Bu malü- mata göre Amanullah Hanın İsviçrede tahsil etmekte olan kızı İran veliahdi ile evlenecek- tir, Bunun için Amanullah Han ile İranın Türkiye sefiri arasında bazı görüşmeler vuku bulmak- tadır. Şikago o Tribün muhabirine göre bu hareketler, Amanullah Hanm Efganistana avdeti için bir mukaddime teşkil ediyor. Kendisi bu hususta Türkiye ve İran tarafından müzaheret gö- receğini ümit etmektedir. Esasen Efgan kabileleri de Amanullah Han lehinde bulun- maktadır. m m mn yu satmak istemiştir. çayırda Ootlıyan birkaç göstermektedir. Konsolos bunu arkadaşlarından Jovit isminde bir berbere vererek münasip bir müşteri bulmasını rica eder. Bu tablo, berberin daimi müş- terilerinden olan sabık Hidiv Abbas Hilmi paşanın ziyadesile ni Tablo, ineği Ali isminde birisini döverek cerhetmiştir. » Aksarayda Adnan ve Ali Rıza isminde iki adam sarboş'uk neticesi, © civarda bir evde cereyan eden bir kavgaya iştirak LE sai Mi ba NR Yeni bir İngiliz lokomotifi Resmini gördüğünüz bu ce İ lokomotif son zamanlarda İngi İ liz demiryollarında işlemiye b lamıştır. | “Chut Chut, İsmi verilen b makinenin ne suretle imal edi diği büyük bir sır olarak saki# nılmaktadır. Şekli itibarile göze biraz gi" rip görünen bu makine, sü: #tibarile öteki makinelere tir, Bir âlim öldü Hayata değirmenci raklığile giren Prof. Rayit... Son posta ile gelen Londrf gazeteleri Oksfort darülfünun! filoloji müderrislerinden Doktof Rayitin öldüğünü haber veriyor” du. Doktor Rayit kendi kendini! Kendisi alti yaşında iken me keple sürülen bir arabada haf tadâ 1,5 şilin ücretle çalışm bir sene sonra bir değirmend” am on okuma yazma bilmiyen profesö' okuma yazma öğrenmiye koy" larak yavaş yavaş Yunanca, L# tince, Fransızca tahsil etmif daha sonra biriktirdiği 40 iste” lin ile Haydelbergte bir kur” devam etmiştir. O zaman pr© fesör 27 yaşına bastığı sami felsefe doktorluğu için Haydel) bergte çalışmış ve onu alm muvaffak olmuştur. Bilâhare profesör Rayit Ok fort darülfünununda filoloji mf derrisliğine tayin edilerek kif İl metli eserler bırakmıştır. ; | hoşuna gider. Abbas Paşa di kkâna her (gelişinde tabloji saatlerce seyreder, : Diğer taraftan günün birindi” konsolos efendi hukuk mahkf mesine bir dava açarak sabi Hidivin bu tabioyu 175 İranga satın almak için verdiğini,bu paradan Sbin fran; da ödediğini iddia etmiştir. Meseleyi haber alan Abb” Hilmi Paşa, tablonun pek ho şuna gittiğini itiraf etmekle bi raber satın almayı (aklın ola” bile geçirmediği gibi peşin le" rak parada vermediğini sö” miştir. 1 Paris mahkemesi şimdi garip iddiayi halletmekle ” guldür. etmiştir, bu sırada hakaretle | halkın sebep olduklarından mışlardır. aa git” Xx Son 24 saat iç “* K kat ve iki hafif geçen 0!“ e kazası olmüştur. i g pk Gn Kğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: