13 Kasım 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

13 Kasım 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> ebenin müktesebatı ilmiyesi iyice mu- "UP ilmi vaziyetini kat'iyete yakın biri —— 2? — VAKIT 13 Teşrinsani 1330 Kabıl olur mu ? .Mekteplerden imtihanları kaldırmak fikri için bizim mektep müdürlerimiz , hocalarımız ne diyorlar? Mekteplerde imtihanların kalk- /imtihan olabilir. i ması bahsi etrafında bir Ingi- | Ipgilteredeki mekteplerin çoğunda liz muharriri tarafından ortaya | DÜYA! usulü takip edilmektedir ve ta- atılan iddia karilerimizce ma- (<P* *©5e esnasında konferanslar ver. , (mek suretile hitabete alıştırılmaktadır. lâmdur. Bu hususta muallimleri- İ Binaenaleyh bu usulü takip eden mek- miz arasında yaptığımız ankete devam ediyoruz. İmak itibarile tali rol oynarlar; kaldı. Salih Murat B. irılması pek mahzurlu değildir. Bu w- Mühendis mektebi müderris- |sul vaktile deniz lisesinde aynen tatbik lerinden Salih Murat B. diyor ki; | edilmiş ve faidesi görülmüştür. Bu usu Tahriri imtihanlarda bir sınıftaki !© göre yapılan tedrisatta muallim dai- talebeye ayni sualler irat edilmekle :, va talebesile yakından temasta bulu- kayese edilmiş olur, işekilde tayin edebilir. Bu usulde talebe Şifahi imtihanın temin ettiği men-"İ" elinde kitap bulunması da Tâzımde- fant talebeyi birkaç mümeyyiz huzu- gildir, Muallim sınıfın sülüsanı dersi runda hitabete alıştırmaktan ibaret o, öğrenmeyince geçemez. Akademik usul lap faldesi ilmi olmaktan ziyade içti- de bu mümkün değildir Binaenaleyh iteplerde imtihanlar kontrol vasıtası ol; maldir. İ Nitekim bazı ecnebi liselerinde hitabe ti programlara bir nevi ders veya yazi fe mahiyetinde ithal ederek şifahi im tihanları kaldırmışlardır. Bir mektebi ikmal eden bir talebey« verilecek diploma için talebenin mek 5 akademik tedris usulünü takip eden! mekteplerde yegâne kontrol vasıtası imtihandır. Hâmit B. Yüksek muallim mektebi mü- dürü Hâmit B. diyor ki: Gazetenizin iktibas ettiği makaleden tep idaresini tatmin etmesi lâzımdır; İngiliz muharririnin yalnız sınıf imti-| Bu da imtihan veya gündelik aylık not hanlarının mu, yoksa alelrtlak imtiha; larla mümkündür. Sual usulü denilen ların mi aleyhinde bulunduğu anlaşıla- bir mevi tedris usulünde talebe herimıyor. Eğer alelitlak imtihanların #- hafta tahıtrı veya şifahi kontrola tâbi leyhinde bulunmuşsa bu fikre iştirak tutulur, Bu imtihanlardan aldığı not.Jetmek kabil değildir. Çünkü bir tahsil ların vasatisi devre sonunda mühim derecesinden sonra başka bir tahsil de| rol oynar. Mamâfih bu usule göre sınıf recesine girilirken ve bilhassa darülfü-| mevcudu 20 yi tecavüz etmemelidir.'nun tahsili görecek olan talebenin bu Kalabalık sınıflarda bu kontrol imkân ihtisasa kâfi derecede hazırlanmış ol sızdır, Bütün sene zarfında derslerini duğunu murakabe etmek ve meselâ 2-| muntazaman takip edip muallimi tran-|det olduğu veçhile bir bakalorea imti- $it tarikile dinlemiş ve dinlediğini bel. hanma müracaat etmek hükümetin va- > Glyen hazmeden bir talebe için imtihan xifesi ve hakkıdır. Hükümet her tahsil korkusu zannedildiği kadar büyük ol- derecesini bitiren bu çocukların vasati| masa gerektir. Her halde sık, sık kon. derecesini tayin etmek ister. Bu an- trol ederek devre arasında not takdiri cak ayni mikyasla yapılan imtihanlar- daha mantıki ve daha haklı gibi görü. la tayin edilir. Halbuki muhtelif mu- nüyor. Fakat yukarda söylediğim gibi alimlerin seviyesi, yapılması lâzımge- smıf mevcudunun âz olması icap eder.len hazırlık hakkındaki Okanaatleri Aksi takdirde mektebin menfaati ve ça|farklı olabilir, Bu nihai imtihanları - lışkam talebenin hakkı ortada kaynar. kaldırmak demek bu muhtelif kanaat- Devre nihayetinde yapılacak olan tah-/larda bulunan hocalarm tedrisi ile ik| riri imtihanla da mukayese keyfiyeti tifa etmek demektir. Ve bu bir vasati © temin edilmiş olur. Bence mektepte mu;tayinine müsait değildir. allimle talebe arasındaki ilmi münase| (Sınıf imtihanlarma gelince; bizde bat bir arzı talep hadisesi şeklindedir.'de kabul edildiği gibi kısmen veya ta. Hoca okutur talebe dinler ve beller.mamen sene nihayetindeki imtihanları) , Talebenin eline bir vesika verilecekse kaldırmak ciheti kabul edilebilir. An-| bunun yolu ancak sık, sk kontrol ve cak bu imtihanların kalkması talebenin (Dünkü kısmın hulâsası) FİLOZOFUN CENABI HAKKA ITIRAZLARI Sen nesin? kimsin? neredesin? Sen mi insanların yarattın? yoksa insanlar mu seni; kendi hayal ve tasavvurları-' mbaç oyununu çocuklardan ev-'na göre halkettiler? Bu kadar büyük icat ettin, Ezeldenberi nerede. bir ölk kurmağa ne lüzum vardı. Bı 2. kalplerini nifak ve şikakla sonsuzluğun içinde işte kendini kaybe. K yarattığın mahlükatını böyle derek apışıp kalmışsın. İdare edemiyor- Iz boğaza bırakıpta çekilmek olur sun. Çünkü ölken senin akıl ve idrakin- İden büyük. Yer yüzünde şimdi çok moda olan Jemisiriyet idaresi göklere de sirayet ederse, o zaman sen halini görürsün. / Zira vaziyet fenadır. Seni inkâr © rler çoğaldı. Yaptığın binanın ne da ne eli nihayetsiz boşlukta” avare dolaşıyor. Bü- Çünkü seni tekrar intihap için rey ve- at serserilik halindedir. Taraf- ren bulunmuyacaktır. Kitaplarında be- arın ispali vücutla uğraşa uğraşa şikten mezara kadar İlme rağbet tavsi- ğ se döndüler. Dinleyenler artık du. ye edersin, sonra er cahil adamları ru- x büküyorlar. Bu davaya kati bir hani hizmetlerinle talti? buyurursur. we vermek için ne gapacaksan yap.) | Bütün fen ilim terakkiyatı yahutla- Meryemden bir oğlun olduğu hakkın- rın katoliklerin, protestanların elinde! daki iftirayi asırlardanberi tekzip et- Dinlerin propagandactları yalniz hal din. Sükütun ikrardan mi geliyor; ka cehennem korkusu vererek aforoz i- te melekler kalmamıştı da mı Mer- çin haykırırlar. Bilgi hususuda boynuz- eme sataştın. Asri bir Allah istiyor-'lu bir kara manda kadar cahildirler. ar, Diplomalı peygamberler ilmin, fen-| yi Te nin heniz keşfolunmamış esrarından o Ararat dağında gözükeceğini ga bahis kitaplar bekleniyor. zeteciler haber alırlarsa senden Methimde ifrata vara vara seni şı-'mülâkat talebi için tayyarelerle he- marttılar. Ben kusurların söylemek men oraya koşarlar. Bunların en cesaretini göstereceğim. hususi esrara kadar inceden inceye “ - İ Türk ocağı | —m | Gençliği mefküre bayrağı | altına çağırıyor İ Ankara, 11 (A. A.) — Türk ocakları ilim ve san'at heyeti, bugün içtima ede; İrek atideki kararı neşretmiştir. Türko| Jcağınım kurulduğu gündenberi daima çok ehemmiyetle takip ettiği idealler| malümdur. Bu idealler, milliyetçilik- İtir, halkçılıktır, garpçılıktır. Lâik cüm İhuriyetin esasları da bunlardır. Lâik ieümhuriyetçilik Türk ocağının öz mef- küresidir. Bu mukaddes esasları koru: mak, yaymak ve hayatta gitgide daha! fazla tahakkukuna çalışmak için bütün! Jocakların ba Türklüğün İdeali uğrunda şuurla ve hassasiyetle çalışmaları bi- rinci vazifeleridir. Türk milliyetçiliği. İnin vazifeleri kesilmemiştir, artmıştır. Türk gençliğini millt mefkâre bayrağı etrafında sımsıkı toplamağa ve uyanık bulunmağa davet ediyoruz. ie üyeli limana MUALLIM MEKTEPLERİ TALİMATNAMESİ Ankara, 12. — Yeni muallim mektep- leri talimatnamesi hazırlanmıştır. Eski talimatnamede ayniyata ait kısımlar tadil, İmtihanlara âit tavzihe muhtaç maddeler tavzih edilmiştir, Eski talimatnamede üç numara alan talebe yoklamaya tâbi idi. Yeni tali- matnamede Üç numara alan talebeler dahi yoklamaya tâbi olmıyacaklardır. Talimatname tabedilmektedir. Biter bit mez tamim edilecektir. meme AL ER A A mesaisinin gevşemesine sebebiyet ver. memelidir. Bunun için riayet edilmesi lâzımgelen birçok şartlar vardır mese- lâ talebe mesaisinin hocalar tarafından takip edilmesi için sınıflarda bulunan talebe adedinin muayyen bir miktarı ve meselâ 20 - 25İi geçmemesi lâzımdır. Sonra hocaların kâfi liyakati haiz olma sı kâfi değildir. Muallimlerin talebeyi müstemirren çalıştırmayı bilmesi ve on ları şahsi mesaiye alıştrrabilmesi ve bu hususta şaşmaz itiyatlara malik olması lâzımdır. Bittabi muhtelif mekteplerde tedrisle meşgul olan muallimlerin men gel vukuf itibarile de yekdiğerinden çok farklı olması ehemmiyeti haizdir. Ancak bu şartlar mevcut olduğu suret- te talebenin her sene kâfi derecede ha zırlanması keyfiyeti tehlikeye düşürül- miyerek smıf imtihanları kaldırılabilir. İngiliz muharriri zannediyorum ki, kendi memleketinde bu şeraiti mevcut görerek imtihanların aleyhinde bul muştur. Bizde de imtihanların kaldı ıp kaldırılmaması meselesinde karar verirken bu şartların nazarı dikkate a- Imması maksadı daha çok temin eder kanaatindeyim. ığın dar ileri vardıklarını bilirsin: “Ta- vuk mu evvel? yumurta mı?,, mes'e lesinden başlıyacaklar, belki de Meryem ana ile olan âşıkane sergü zeştine kadar ilerli: ir, Bu muaccizlere karşı hemen gö- ün penceresini kapayıp çekilirsin. Çünkü dünyada onlara yapılan en kestirme muamele budur. Deli filosofun asıl adı Hikmetul- lahtır. Fakat pek te iftihara şayan olmıyan ikinci lâkabı bu birinci is- mini kapatmıştır. Şimdi her yerde! deli filosof namile anılır. Deli folosof vaktile evlenerek çoluk çocuk sahibi olmuştur. Lâkin bu izdiyacmdan şimdi pek nadım- dir. Etrafa şikâyetlerini şöyle saçıp durur; — Ahret evi mezar.. Dünya evi de izdivaçtır diyenler Havva anamızı Adem babamızın oyluğundan bir ur gibi çıkarırlar, Ne ise öte tarafı- nı söylemiyeyim. Felsefe bile kadın dan korkar.... ” — O halde niçin evlendin? Di- yenlere karşı şu cevabı verir: — Karmcadan file kadar dün- yada evlenmiyen bir bayvan vari Bu kuponu kesip birikti- riniz ; bir sıra kponu ge- firen VAKITın türlü törlü hediyelerinden birini kendi seçip alacaktır l : Ziraat odaları Yeni çıkacak kanunda neler var ? Ankara, 11 — Konya meb'usu Hamdi B. ziraat odalarının ıslahı hakkında teklifte bulunmuştur. Bu hususta hazırlanan kanun lâyihası encü- menlerde tetkik edilmektedir. Yeni çikacak olan kanun mu- cibince, bu odaların salâhiyeti arlacaktır. oZiraat Oodalarıda ticaret odaları gibi şahsiyeti hük- miyeyi haiz olacaktır. Ziraat odaları her vilâyet merkezinde ve lüzum görülen kaza merkez- lerinde açılacaktır. Bu odaların asli ve tabii olmak üzere iki nevi azası vardır. Asli aza on sekiz yaşını bitiren kadın ve erkek bilcümle çiftlik ve tarla sahiplerile bir güne talik sebze ve meyva ve gülbahçeleri, bağ, süthane, konservehane, ta- vukhane, arıbane, böcehane, şa- B.M. Meclisine bir | Şeyh Saidin oğlu Ankara mahkemesi celsesinde ne karar verdi? Ankara, 12 — Şeyh Saidin oğlu Salâhattinin yaşının tayini hakkındaki (o davaya Ankara hukuk mahkemesinde (o devam edilmiştir. Müddei umumilik Salâhattinin yaşını. nüfusuna “mukayyet bu- lunduğu Kilisten sormuştu. Ge- len cevapta Salâhattinin 328 senesinde Kiliste itiukayyet ol- duğu: bildirilmiştir. Müddei umu- mi bunun kâfi olmadığını, bunun vesaiki saire ve ihtiyar heyeti ilmühaberile tevsikini ve Salâ- hattinin muayenesini istemiştir. Maznunun vekili bu o vesaikin kifayetinden bahsetmiştir. Mu- hakeme karar itası için başka edilmiştir: Gümrüklerde son Muhafaza teşkilâtı askeri hale nasıl ifrağ edilecek Ankara, 12 — Gümrürk mubz- faza memurlarının askeri teşkilâta i göre tensiki hakkında tanzim ve İcra Vekilleri Heyeti tarafından tasvip olunarak geçen sene mec lise verilen kanun lâyibası ibtisas encümeninde bulunmaktadır. Bu lâyihanın” bu seneki meclis içtimamda tetkik ve müzaresi kuvvetle mühtemeldir. | Bu teşkilât arasma girecek kuvvetler aynen asker gibi teş- kilâta tabi bulunacak ve askerlik hizmetine (mahsuben 2,5 sene hizmet göreceklerdir. Efrat ve küçük zabitana ilbas ve iskândan mada 15 liradan35 İ Hraya kadar maaş ve Kayvan bedeli verilecektir. zin Âfyon meb'usu Al ve diğer iki Üç zatın memur edileceği haber verilmektedir. Fırkanın o umumi kongresini Vânunusanido veya şubatta top- lanması muhtemeldir. O zamana kadar her terafta mahalli kon- greler yapılacaktır. Ankara, 12 (A.A.) — Halk fırkası grup heyeti umumiyesi ya” rın öğleden evvel saat 11 de top- lanacaktır. raphane ve hayvan ve orman sahiplerinden, bilümum zirai te- ! şekküller ile zirai borsalardan ibaret olup bunların ziraat oda- i lârna Okaydolunmaları mecbu- İ ridir. Ziraat orman ve baytar mü- tehassıslarile başmüdür, müdür veya memurlarile, ziraat, baytar İ ve orman âli mektepleri veya | İ enstitüler rektör veya müdür, müderris veya muallimleri tabii azadandır. Iktısat (ovekâleti bu odaları teftiş edecektir. Ziraat odalarınını gayesi çifçi- nin kredi ( ibtiyaçların temine çalışmak, zirai yetimizin in- kişafına yardım etmektir. H. Fırkasındâ Vilâyet kongtelerile umu» mi kongrenin içtımama doğru ! Ankara li — Cüömhuriyet H. ! firkasında yeni teşkilât işlerile | meşgul olmak üzre fırkaya men- sup meb'uslardan bazıları muh- i telif yerlere gönderilecektir. Bu zevat gittikleri yerde kongre toplıyarak idare heyetlerini teş- | » Boy uzun, de tetkikim şudur: Tabiatin umu-İfa kocaman, alın yumru... İlk kışı” mi kaidelerinden - kaçmalı daima|karları serpmiş kaba sakalile kulak şazlara iltihak etmelidir. Tevekke-iları örten bakımsız perişan saçla” İli bana deli filosof şam a bu çehreye bir sahte Sokrat heybe çoktan “ ambadır çarşamba,,İverir. > linde oil “kubbesini inleten (o Zevcesi Fehime Hanım tabiatir” budalalar alayından ayrıldım.. Bulce bir kocaya düşmemiş olmak t*" gün fertçilik metruk. Bir halkçılık!lisizliğile önüne gelene dert yanı? patırdısıdır gidiyor. Karınları çok!durur. Çünkü karı koca bu dünys?" fazla doyanlarla açlıktan ölme ha-İbir dürbünün iki maküs ucu! ine gelenlerin nispetini bir kere! görürler. - göz önüne getirirsen ortada oyna-| (Fehime Hanım, konuya komş” nan dramı anlar gibi olursun.. Ba|ya kocası aleyhindeki tenkitleri” zi memleketlerde halkerlık namı al|şöyle yürütür: Yi tında fertçilik yapılıyor. Bu curcu) <— Ah bu adam gökteki yıl” /nada seda ekseriyetin fakat menfalları sayarken kuyuya düşen mü d jet akalliyetindir. İçinde yaşadığın|cime benzer. Bir takım akıl ar” havayı alkışlamak gayretile senin olmıyacak mes'elelerle uğraşır: avuçların patlar. Parsayı güzide'nin işine gücüne hiç bakmaz. namını alan bir zümre toplar... Hal! © Önüne saman koysan yemeni km namı göklerde bayrak lükin'mez.. Çünkü daima dalgındır kendisi sokaklarda yalın ayaktır.. 'lahlan, peygamberlerlen uğr#*.. Bu dünyada saadet denilen şe Başından büyük haltisr di ye mehma emken erebilmek için hal| der. Bir gün evcek rabbimin Sd kın da seninle beraber yürümesini bine uğrıyacağız amma ps beklersen mes'udiyetin kıyamete'ne vakıt?.. İşe yaramıyan aklı, alır. ra getirmiyen ilmi ben ne ? Bin müşkül tecrübelerle vasıl o| yım? Kitap yazar, gazeteleri yer labildiğin hakikatleri halka kabul!kale gönderir. Mahkemeye © var ettirmek pek çetin iştir. Güzidellar. Hapse koyacaklar diye P* dan zümreyi, şuursuz kütleyi çalıştıra-İyüreklerimiz oynar durur beze rak menfaatine konmaya sevkeden nene lâzım senin. Dünyay? | vef işte bu ebedi vaziyettir. Sebebi verecek sen mi kaldın? düşünmeden illeti tedaviye uğraş-| hükümetin işine, halkım $' mak beyhudedir.. «Şurada; burada sün Her şeyin zıddını tetkik ve tah-|çekip duran adamlar büyük lil ile hakikati bulmağa uğraşan de) işlere girdiler. Çolukları 69 li filosof endam ve simaca müşek-! IBitm dişine sürükler, bü” ol edi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: