17 Aralık 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

17 Aralık 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Aç talebe iptidal mektep müdürü bana: “— Fakir çocukların çoğu öğleleri be yemek getiremiyorlar. Biz bunlar, öteki arkadaşlarını yemek “ken görüp müteessir olmasınlar dive *M bir bahçede oyun oynatiyoruz. Siz düşünün sabahleyin bir lokr im ekmeği ağzına bir taş parçâsi / “karak, çantası elinde mektep yo! “tan snık benizli, durğun, pantalo. Yamalı çocuğun neşesini, eğlencesi dikkatini, onlar her gün görüyor AYazda, vapurların açık kenarlarında, trar Payların sahanlıklarında sürü, sürü me *pliye rast geliyoruz. Onların biç mektep dönüşlerine rs Şpiiniz mi, onları, öğleden sonraki hal İetini bilir misiniz? Onların çoğu, demir taşı kıran insanlar gibi bitgin bir haldedir. bir gün öğlen yemeğini yeme Yinie, sabahleyin kahve alnı etmeyiniz, Miziniza bir dilim beyat ekmek sokunuz. $i8 © zaman onların ne olduğunu, onla- Ma mektebe değil, nasıl bir riyazet hap- “he gönderildiklerini anlarsınız. Bu bir gün değil, beş gün değil, ay. ?, senelerdir devam ediyor. Ayni hal Lisede var. Ayni hal Darül- unda var. İstanbul şehrinde fakir, öyle yemeğini bidat addeden binleree insan vâr. Bu lar ne yaparlar? Ne İşle meşgul urlar, Bunlar yannın iğçileri.. Yeni Türki. | Yeyi yapıcak gençler, basit bir kelime | sadece talebedir. İstanbul belediyesi şundan bahsedi- Yor, bundan bahsediyor. Havuz sefası, Çe keyfi sürüyor. Şehir meclisinde Sümunelik işlerden bahsolunuyor. Zan- Mederim ki şehir belediyesinin mühim #ebir siyasetinin bel kemiği, fakirlerin. ip çocukların himayesidir. Şehir belediyesi hiç bir şey. yapa- Mazsa fakir çocuğun Öğlenleri karnını m! Sadri Etem Kahve trüstü Ticaret müdiriyetinin tetki- katı ne netice verdi? “ Kahve fiyatlarını yükseltmek için kahve tüccarlarının bir trüst teşkil ettiği hakkındaki şikâyet- ler ticaret müdürlüğünce tetkik edimiştir. Neticede bunların fiatlarla alâ- dar olmayarak yalnız kredi | İçin bir birlik yaptıkları anlaşıl- | Muştar, ——— Diş tabipleri cemiyetinin bir tavsiyesi Türk Diş tabipleri cemiyetin- den: Sıhhiye vekâleti celilesinin Yuhsatı resmiyesini haiz olan Bi- “ksun oksijenli diş macunu ve ıhba kavaidine muvafık “larak imal edilen diş fırçaları | “emiyetimizce de tavsiyesi kabul | *dilmiş olmakla ahali mubhtere- Menin mezkür Bioks macun ve İrçaların kullanmaları tavsiye / r, >............. Tefrika numarası: 9 Yazan : “Garp cephesinde .., müellifi | Erik Maria Remargue Tee bu adam ne yapsın z 47 sene nahak yere hapiste yatan adam Hapisaneye bir delikanlı olarak gir- di, beli bükülmüş bir ei çıkıyor Berlinden Deyli Ekspres gaze sine şu vak'a haber verilmek dür: “1883 senesinde Konrat Kru namında bir kasap, valdesin. hirlemek o cürmile muhakem. lilmiş ve müebbet küreğe mah üm olmustur. O zamandan ber ıapiste Konrat tam 47 sene yat mış fakat son günlerde onur masun olduğu (anlaşıldığından tahliye edilmiştir. Konrat Kruse, mahküm old: ğu günden beri masumiyeti iddia ederek bir kaç kere mu hakemesinin yeniden yapılması» iş fakat talebi reddedilmiş Halbuki, asıl katil cinayeti ir- tikâp ettikten sonra Amerikaya kaçmış, o zamandan bu zamana kadar serbest yaşamış, fakat son zamanlarda ölümünün yaklaştı- ğını anlıyarak bir kaç kişiyi ça- ğırmış onların karşısında cürmü- nü itiraf etmiş, ve kasabın vali- Eye Tasarruf haftası Jüri heyeti bugün vitrin müsabakası için mağazaları dolaşacak Yerli mallar haftası tezahüratı bütün hararetile dün de devam etmiş, vitrin müsabakasına giren mıştır. Dün bilhassa sanayi ve maa- din bankasının yerli mallar pa- zarı çok rağbet görmüş ve muh- mülâtile süslü 10 vitrini ayrı ayrı | beğenilmiştir. Müsabaka yarın akşâm bite- cek ve bugünden İtibaren jüri heyeti mağazaları otomobillerle Konrat Kruse desini zehirliyerek öldürdüğünü söylemiştir. Haber, Berline geldikten son- ra, hapisaneye genç olarak gi- ren Konrat Kreuse yetmiş ya- şında bir ihtiyar olarak çıkmıştır. Amerikada aiğiğmizez Meydana çıkarılan büyük rezaletler Taymis gazetesi yazıyor: Çile Alkona namında Arjan-, tinli bir genç derin bir merak tevlit eden mühim ifşaatta bu- Plunmmuştur.“Alkonain, bü ifşaat yüzünden bir sui kasta uğrama ması için son derece mühim tedbirler alınmıştır. Onun ifşa- atından bir çokları Amerika | polisinin sui istimallerine attir. Darülbedayi Temsilleri Bu akşam a im ii "0 içime eyes 11 li UN Bu akşam üniformalı zabitana bi- letlerde ten:ilât vardır, Bu ifgaata göre, Nevyork polis- lerinden bazıları bir kerre bir sürü masum kızları yakalamış, bunlardan para istemiş, kızlar para vermediklerinden bunlar polis sicillerine fahişe olarak kaydedilmiştir. Alkona bu gibi işler yapan 26 polis göstermiştir. Alkona buna mümasil bir çok hadiseler haber vermiş, bunun neticesi bir çok alâkadarlar ken- disine tehdit mektuplar gönder- mişlerdir. Ifşaat son derece ehemmiyetle tahkik edilmektedir. “VAKTT,, e abo- ne olunuz -—... .,......... Jüpün mış kendini iade için man kadınla ne yaptığını soruyorum. Nefret gösteren bir tavır yapıyor ve bana yaklaşarak diyor ki: — Anlarsın ya! Ben; beni sevdiği. ni zannetmiştim... Kaltak iş bitince pa İra istemesin mi! Üste pazarlık dizimi masaya çarptım. Zorla yürüyorum.. Lüdvig Breyer bir köşeye oturmuş İsessiz duruyor. Yüzü soluk.. çoktan be- ri gidip yatmalı idi. Fakat buradan ay rılmak istemiyor. Sağ Kolu bir az iyi. İdir. Dizanterisi de hafiflemiştir. Maa- mafih mağmum ve dalgın duruyor. Bah çeye açılan kapılar durmadan açılıp kapanıyor. İçimizden çoğunu” karılar deli ediyor.. Kadılar da evelki kadar çekinmiyorlar. Muhit gittikçe daha yade hayıtsızlaşıyor. Tjaden ağır biri sesle diyorki: — Lüdvig bana bak. Dışarı çık- san fena etmezsin. O her hastalığa yi gelir... Horneyer sahan kapakları ile tekrar Banda başlıyor. Herkes canlanıyor. Lüdvig baş sallıyor. USKÜDAR - HALE Sinemasında (Volfson Canbazhaneği) her gün gündüz 3 te gece 9 da Cüme günleri 2 de 4 te 9 da. Gelecek program | Zoraki Korsan. v TE kolleksiyonuna kavuşacaksın.. vinmiyor mısın?. Cevap vermeden kalkıp gidiyor. Ne Buna se dolaşarak reyleri toplamağa baş- lıyacaktır. Radyoda Tasarruf haftası münasebetile dün sanayi birliği kâtibi Nazmi | B. tarafından radyoda bir kon- | ferans verilmiştir. Cemiyetlerde; Lokantacılar cemiyetinde| Lokantacılar cemiyetinde bir | yardım sandığı vücuda getiril miştir. Sandık cemiyet azasından dım edecektir. Londrada Şimdi Iran modası hü- küm sürüyor Londrada ranın san'at eser- rin açılması, lrana ait bir çok şeylerin moda olması neticesini vermiştir. Bu münasebetle “bir Iran balosu tertip edilmiştir. Resim balodaki tablolardan bi- | rini göstermektedir. e Tabloya iştirak eden kadınların çoğu İngilterenin en kibar ailelernie mensupturlar. ELVEDA RAMON N tamamen sözlü ve şarkılı filmi önü müzdeki cumartesi akşamından İcibaren ............ açi likler... Şu hatıratın tatlı fira a evindeki kıymettar taş|rı arasında geriye doğru seneler... vâş yavaş başım masaya doğru iğili-| yor... Uyuyacağım ande kalbimde bir tazyik hissediyorum. Sert bif maddeyi mağazalarda binlerce rey atıl- | telif milli fabrikalarımızın ma- | vefat edenlerin ailesine muayyen | bir para verecek, hastalara yar- | lerinden müteşekkil bir meşhe- | irsesine b ziİrm entarileri kabarıyor. si var bilmem. Biraz sonra onu dışarı)bir tarafa itiyorum.. Veslingm sa- da yapayalnız görüyorum. Fakat ısrarlati. Sonra gece etrafımda yumuşak, etmiyorum. Birbirimize bir şey söyle-|hayali horulduyor... Sanki ana vatana meden içeri giriyoruz. Kapıda Leder.doğru giden bir sür'at katarı... Yakm. hozeyi görüyoruz. Şişko kadın dışarı'da aile ocaklarımızda olacağız. çıkıyor. Jüp sırıtarak diyor ki: —3— — Sonunda anlar... Son defa olarak kışlanın avlasun Villi cevap veriyor: İda sıralandık. Bölük efradından bir — O değil.. Kadın anlar. Artür 6-İkısmı cıvarda oturuyor. Diğerleri yer- na bir metelik bile yedirmez. İlerine gitmek için çareyi kendi baş. Masanm üzerinden şarap akıyor,İlarına bulacaklar. Şömendöferlerin iş- lamba isleniyor.. Dans eden kadınla|lemesi o kadar ıttıratsızdır ki kafile teş kiline imkân yok. Birbirimizden ayrıl. Başımda sıcak bir yorgunluk hava. mamız icap edecek... sı esiyor. Eşya, &isiçinde patlıyan; Vasi ve kül rengi avlu bizim için lü bombalar gibi, vatka pamuğile sarılmı- zumundan fazla büyüktür. Keskin bir şa benziyor. teşrinisani rüzgârı, ölüm ve firak koku Yüzü daha Neler, neler uzaklarda dumanlara|ları saçarak meydanı baştan başa yah karışıyor. Harp, siperler, obüslerin| yor. Dizimiz kantinden nöbetçi kulübesi VAKIT 17 Kânunevel 1930 — VAKIT 17 kânünevel Çarşamba Da hilde Hariçte 0 aylığı Kuruş 150 - Gi MN a0 7s0 400 RECEP 1349 Bu geçek Ay 16,43 | 452 7.19 — batıp 3.25 Güneşin aoğuşu Aya doğuşu - bahiş Namaz vakitleri Sabah Öğle İkind Akşam Yam İmank İ 6s0 i2i0 as 1647 1819 S3 Radvo : İ Bu akşam Istanbulda Suat <ekizden ona kadar slarurka | Fasıl, Sinemalar ; Alkazar — İntikam tuzağı Alemdar — Aşk resmi geçidi Asri — Kızıl rakkase Etuval Pembe köşkün esrarı Elhamra — Coşkun belde Ekler — Yunan üyâtro vupu Fransız — Kukla tiyatrosu Glorya — Lahüü rapsodi Hale — Usküdar ) Bonomo memleketlerde Kemal B.— Kanlı denizler Majik — Top ateşi altında Melek — Tabista aşık Opera — Bir zevcenin sukutu Süreyya Kadiköy - İlk buse Şık — Manoleska vahşi Ferah öücmedi Bugece iki büyük filim birden (Sibirya Mabkümları) ve (Perili Çaflik). |0004000450400040000008 e ülhane seririyatı sabık başmunviniğ ve ? Enkay merkez hastanesi eilt : ve zührevi hastalıklar mütehassıs iş Dr. Ahmet Hâmit B. Hastalarını her gün öğleden sonra: Ankarada Adliye sa- rayı karşısında Seyit efendi apartımanında Kabul ve tedavi eder 3..0022100050500 4008550098008 040200000909000000008 MADRITI!., UVARO'nun Glorya Sinemas'nda aşlanacaktır. Metro Goldiyin Mayer filmidir İŞ BANKASININ KUMBARALARI REFAH YOLUNUN VASITALARIDIR ............... ne kadar uzanıyor. Bu küçük saha bize kâfi geliyor. Etrafımızdaki boşluk akıllarımıza eski tiriyor. Ölüler şurada görülmez bir halde sık yığınlar teşkil etmiş dur yorlar mı? Hel bizi teftiş ediyor. İYanmnda sanki seleflerinin hayalleri yürümektedir. Bunların sonuncusu Ber tink idi. Otuzluk ve dört çocuk sahibi İbir muallim... On sekiz ay bölük komün danlığı etmişti. Boynunda kanı akam yarasını, koparılmış çenesini ve mağ- mum gözlerini hâlâ görür gibi oluyo- rum... Ondan evelki Moler on dokuz yaşım- da bir mülâzimdi. Kumandayı ele ak dığının üçüncü günü gazla botuldu, Siyahrmtrak yeşil yüzü şurada hayal- leniyor. Daha evel, Redeker — eski bir or san memuru — bir darbe ile yere ya'i. Bütner bir taarruz esnasında mitral yöz kurşunile kalbinden vuruldu.. Isim (Bitmedi) yaymak e İN e

Bu sayıdan diğer sayfalar: