8 Şubat 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

8 Şubat 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(© Atabu bu maksatlar © hasıl olmuş mudur? Ortada mev- ik Sigorta işleri Geçenlerde sigorta şirketlerinin umumi bir içtimaı oldu. Bu içtimaa iştirak eden murahhasların Milli Mükerrer sigorta şirketi teşekkül ettikten sonra işlerin yoluna girdi- ğinden memnuniyetle bahsettikleri görüldü, Bununla beraber, bizim şurada, burada duyduğumuz söz- ler ile bu içtimada (söylenen sözler arasında çok fark var- dır. Yani sigorta işlerinin ta- mamen yolunda gitmiş olmadı. ğı sık sık işittiğimiz şikâyetler cümleşindendir. Bu tarzda şikâyet edenlerin içersinde doğrudan doğ ruya sigorta işleri ile alâkadar o-| lanlar bulunduğu gibi eşya ve em-! valini sigorta ettiren ve ettirmek is-| tiyen kimseler de bulunmaktadır. Meselâ geçen gün dostlarımız- İlan biri şöyle diyordu: Ahşap evlerin vergisi yüzde yüz on nispetinde arttı. Mükerrer sigorta usulü çıktıktan sonra sigor- ta ücretleri de yüzde yüz elliye ka- dar çıkarıldı. Evvetce evimin si- gortasına senevi yetmiş beş lira ve- riyordum. Şimdi yüz elli beş lira isi tiyorlar. İşin neticesi şu ki verg sigorta ücreti birleşince kendi e- vimde kirada oturmak vaziyetine düşüyorum. Onun için kendi hali- me göre büyük fedakârlıklar yapa- “ rak, elimde avucumda olan paraya faizle aldığım borç paralrı ilâve e- derek vaktile bir ev satın aldığıma pişmanım.'Bu gidişle evimi artık si-| gorta ettiremiyeceğim. Kendimi mukadderata terkederek mütevek-| kil olmaktan başka çare göremiyo-| rum.,, Bizim bildiğimiz Milli mükerrer| sigorta usulünün vaz'ından mak-| sat sigorta işleri üzerindeki emniye| ti takviye etmek idi. Türklerin bir| takım mahiyeti meçhul yabancı şir- ketler elinde iğfal edilmesine mey- dan vermemek idi. Memlekette si- gorta usulünün ve itiyadının yerleş mesine ve genişlemesine hizmet et- mek idi. EEE tamamile cut olan şikâyetlerin hangileri doğ- ru, hangileri yanlıştır? Bu nokta- lar ciddi surette tetkik edilecek bir mevzu olmuştur. Milli Mükerrer sigorta şirketi tecessüs ettikten, bütün sigorta $ir- ketleri bu şirketin kontrolü altına verildikten sonra sigorta işlerinde daha ziyade emniyet hasıl olmuş” tur, denilebilir. Fakat eğer hakika- ten sigortaların pahalılığı birçok kimseleri mallarmı mülklerini si- gorta ettirmekten sarfınazar etti- recek dereceye gelmiş ise bu ciheti de ehemmiyetle nazarı dikkate al- mak lâzımgelir. Sonra halkı sigortaya rağbet ettirecek sebeplerden biri sigorta edilmiş olan emlâkin bir kaza vu- kuunda zararları müşkülâtsız taz“ min edilmesidir. Halk filân yan- gında yanan, yahut filân kazaya uğ rıyan bir malm zararı sigorta şir- ketleri tarafndan ne kadar kolay tazmin edildiğini görürse sigorta usulüne o kadar çok ısınır. Halbuki sigorta şirketlerinden bazılarının kaza vukuunda hasarı “tazmine razı oldukları halde bazan Milli mükerrer sigorta şirketinin razı ol- madığı rivayet ediliyor. Meselâ bu mal yangın için sigorta edilmiştir, vukubulan kaza ise infilâk suretin- de olmuştur, onun için bir şey lâ- zım gelmez gibi şeyler söylendiği| Yaz | Vücudumuz nelerden mürekkeptir ? Vücudun takriben üçte ikisi sudur. 60 kiloluk bir vücuda takriben 40 litre su vardır; tak- riben 10 kilo kömür, 3 kilo kireç, 800 gram kadar fosfor, 50 gram kadar tuz, 6gram kadar demir, 5 gram kadar şeker, az mikdar da potasyum, kükürt, mağnezyun: klor ve iyot vardır.2 kilo kadar azot ve su terkibine dahil olan idrojen ve oksijenden maada 5 kilo kadar idrojen ve oksijen vardır. İnsan vücudundaki bu mevadın piyasaya göre fatura- sını çıkarmışlar ve takriben iki kıymetinde olduğu anlaşılmıştır. Bu cevherlerin atomları proton ve ektron ile boşlukten ibarettir. Eğer vücutta ki boşluk çıkarılıp bütün atomları pretonları bir araya getirilirse insan pertevsizle görülecek kadar küçülürmüş. Demek ki vücut hemen kâmi- len boşluktan ibaret ve ağırlığını veren (perkon) de bukadar kü- çük, Komşu memleketlerde Bulga Bir müddet evvel Sofyada bir tram tarafından ezilmişti; Geçenlerde Sofya mahkemesi bu davayı bakmış ve karara raptetmişti. Vatman bir sene linpse ve ölen amelenin ailesine de belediye ile müştereken yüz elli bin leva (bizim pa- ra ile iki bin lira) tazminat ödemeeğ mahküm olmuştur. BULGAR BÜTÇESİ Bulgaristan O hükümeti © bütçesini 6.300.000.000 leva olarak tanzim etmiş- tir. 1400000000 levaya baliğ olan ve! müstakil bütçe ile idare e i için umumi bütçeye dahil olmıy demir- yollar bundan ha ir, SARMISAK. TEDAVİSİ Şevket Mehmet isminde bir dokto run grip ve nezle hastalıklarını sarmı- sakla tedavi etti, bu doktorum yüz- lerce hastasını, ili sarmısak çorbası ve sarmısak yedirmek suretile, iyi ettiğini Bulgarca (Otro) yazmaktadır. BULGARİSTAN YUNANİSTAN Bulgâristanla Yunanistan arasında halli icap ecdn ve daha ziyade talike tahammülü olmıyan mesailin yakınd müzakeresine (başlanacağını; Ati dan yeni gelen Yunan sefareti başkiti yerine gazetesi binin bu hususta cereyan edecek müza- kerat için talimatı hâmil olduğunu Bul gar gazeteleri yazmaktadırlar. tarafane olmalıdır. Hem bütün $i- gorta şirketlerinin sözleri, hem de sigorta şirketlerine müşteri olan bankaların ve şirketlerin, muhtelif ticarethanelerin noktai o nazarları dinlenmelidir. Ve mümkün olduğu kadar kısa bir zaman zarfında ya- pılmalıdır. Bizim kanaatimiz odur ki almacak neticeye göre sigorta işleri hakkında halkım ve memleke tin menafii ile şirketlerin menfaat- bii olarak göz önünde teressüm e- decektir. Mehmet Asım işitiliyor. Bu vaziyette ne yapmak lâzım- dır? Fikrimizce yapılacak şey İkti-! sat vekâletinin ciddi bir tetkik yap! masıdır. Bu tetkikin hedefi şudur:! Sigorta şirketlerinin tarifesi hal katen memleketin kabiliyetine nis- betler ağır mıdır. değil midir? Bu- günkü tarifenin tatbikinden sigor- ta şirketlerinin bir senelik muame- leleri yekünu ile milli mükerrer si-| gortanın teessüsünden sonra bir se- nelik muamelelerinin yekünu ara- smda ne fark vardır? Yani halkın siogrtaya rağbeti artmakta mı, yok-! sa eksilmekte midi-? Eksiliyorsa bunun sebepleri ne gibi şeylerdir? Bu tetkikat azami derecede bi- Bican Ef. — Avrupa güzeli muş! Maruf B. — Fransızlar | zellerini Avrupa güzeli intihap etmi ler, kim ol di gi vay kazası olmuş ve bir amele tramvay| lerini telif edecek hattı hareket ta-| Posta Ingilterede hayvanları da taşıyor İngilterede posta vasıtasile yalnız İmektup ve pâket değil, hayvan ve hat-| ta insanlar da gönderilmektedir. Lon- dırada çıkan (Deyli Herald) gazetesi müdürü, bunun hakikat olduğunu an-| lamak için gazete muhabirlerinden bi- rinin posta vasrtasile Londranm bir u- cundan diğer ucuna (gönderilmesini »mretmiştir. Bunun Üzerine muhabir. lerden biri, pardösüsünün üzerine gide- ceği yerin adresi yazılarak (postaya teslim edilir. Postacı da adresin yanı- na beş penslik pul yapıştırıldıktan son ra yola çıkarılır. Paket gazeteci yolda gazete idare hanesine telefon etmek listemiş ise de müsaade edilmemiş ve yalnız sigara içmesine müsaade edil- mek suretile yazılı olan adres teslim edilmiştir. ALMAN İŞSİZLERİ Almanyada 4 milyon işsiz ve belki daha fazla evsiz İnsan vardır. Fakat bunlara ev yapmak şimdiye kadar kim senin hatrına gelmemiştir. Bu hususta hayvanlar, bilhassa aristokrat tabaka- nm sevdiği kediler insanlardan daha talihlidirler. Bu yakında sahipsiz kediler için | Berlinde yapılan binanın resmi küşadı icra edilmiş ve bu merasimde (Alman muharrirlerinden Haynrih İmmerman İbir nutuk söylemiştir. ORUINAL BİR CEZA Amerikan (Detroit) şehrinde oto- mobil kazaları pek çok vuku bulmakta” dır. Bunun için talimatnameye riayet etmiyen şoförler şiddetle cezalandırıl- maktadırlar. Bir sulh hâkimi, ufak tefek kazala. ra sebebiyet veren şoförlere orijinal bir ceza usulü bulmuştur. Bu da işaret lere ehemmiyet Yermiyen şoförleri (be- lediyenin emri mucibince kırmızı işa- retler önünde durmaklığım, tramvay- ların yolunu kesmemekliğim icap eder.) climlesini birkaç yüz dafa bir deftere İyazmağa mahküm etmektir, MÜTHİŞ BİR CİLT HASTALIĞI Meksikada yeni bir cilt hastalığı zu- bur etmiş ve bu hastalıktan şimdiye ka- dar 20 bin kişinin gözleri kör olmuş tur. Doktorlar, el'an teşhis edemedikle- İri bu hastalığın Afrikadan geldiğine İihtimal vermektedirler. MEB'USLARIN KORKUSU Neşredilen istatistiklere (nazaran), Amerikada kinunusani ayı içinde 1084 İkişi gripten, 1512 kişi de gripten müte- vellit zatürreeden ölmüştür. Meb'us- ilarn çoğu hastalığın sirayeti korkusi- le parlimento celselerine gitmeğe ce- memektedirler. Uzun müddet iğ Fıçılarda dinlenmiş fevkalâde A Bürüknon HAKIŞINI Tavsiye ederiz. Galata Beya- ng ölün 35 ve 37 isaret ede Şehzadebaşı Ferah Sineması İ Bu gece Cuma 8,45 de 4 seatlik mu- azzam ve zengin varyete ayrıca İstanbal. da hiç görülmemiş bir numara sahnede “Türkiye Çekoslovakya Futbol bisiklet İ şampiyonlarından Karins ve Bebinin ye- Bi numareları, Bican Ef, — Geçen sene Yunan gü- zeli birinci gelmişti. İ Maruf B. — Geçen sene Fransa Yu- nanistanı kazanmak istiyordu. Bu se- ne Yunanlılar bizimle dest oldular. Gözden düştüler. YAZAN: Ömer Rıza Elli şu kadar gündenberi sizi | kardeşl:rinize oyardıma davet ediyorum. — Sizi tam elli küsür gece arkadaşlarınıza yardıma davet | ettim. Söz dinlemediniz. Deve | gibi yerden kımıldamak isteme- | diniz, Nihayet içinizden kalkan- lar-ağır ağır hareket ettiler, ö- lümden korkarak yürüdüler. Ya- zik sizel Birkaç gün sonra Leylâ Kö- feye varmış ve Mehmedin nasıl katlolunduğunu anlatmıştı. (Ali)- nin teessürü kat kat artmış ve Leylâya teselli vermek için elin- den geleni yapmıştı. Leylânın yarası ve ıstırabı çok derindi. Onun bütün arzusu Hadiç oğlu- nu eline geçirerek ondan inti- kam almaktı. Ancak o zaman onun yarası ve onun ıstırabı di- nerdi. Onun için Leylâ, Mısıra karşı bir sefer ihzarını teklif et- miş, fakat, Ali onun bu teklifini derin bir elemle karşılamıştı. Ona gözleri yaşararak cevap vermişti: — Kızım biz Mehmedin im- dadına koşamadık. Yeni bir se- fere nasıl gideriz. Küfe muhi- tinde bile tutunacağıma kani değilim! — Vaziyet bu kadar müzep- zep mi? — Möüzepzepten daha fenal... — Bunu anlıyamadım. — Muaviye Mısın (aldıktan sonra şimdi Basraya karşı hare- ket etmek İstiyor. — Demek Basra tehlikeye maruz. — Şimdilik öyle. Bu baberler Leylâyı bütün bü- tün meyus etmişti. Filhakika muaviye (Basraya adamlar göndermiş ve bunlar onun lehinde (propagandaya | başlamıştı. Onun gönderdiği adam” ların başında bulunan Hadrami oğlu Basradaki Osman taraftar. larile görüşmüş, onları muaviye ile harekete davet etmiş ve bir sürü muvaffakıyetler kazanmıştı. Basra, onun mesaisi yüzünden adamakıllı karışmıştı. Basrada vaziyet bu şekilde | İ fenalaşıyorken Küfedede yeni | yeni aileler peyda oluyordu. Hirrit oğlu namında biri bir | kaç yüz kişi ile birlikte kıyam | etmiş, Ali onunlada döğüşmeğe | mecbur olmuştu. Bu adamlara karşı hareket, Ziyat, Hirriti mağ- lüp etmiş, fakat bu adam harci- | lerle birleşerek yenid.n kuvvet- | lenmiş ve arada müthiş muba- | rebeler vukubulmuştu. | | e er e er — 137 — Alinin kuvveti zafa uğramıştı Bu gibi hareketler, (Ali) ni kuvvetini bütün bütün zafa uğ İ ratmış, muaviye (Ali)nin idare sindeki bütün memleketlere t: ârruz etmenin vakti geldiğin kani olmuştu. Muaviye buna kani oldukta sonra kuvvetlerini hazırlamış v bunları (Ali)nin idaresinde bulu nan her yere sevketmişti. Bu vaziyet karşında Ali hare kete geçmek istememiş ve Kö lilerden yardım dilemişti. Faka Küfeliler gene kımıldamak iste miyorlardı. Ali) onların bu vazi yetini gördükten sonra gene ac bir nutuk irat etmiş ve Küfeli lerin bu vaziyetini en acı lisanlı tayip etmişti: — Şamdan bir kimsenin gel diğini duyar duymaz bir tuhal oluyur, evlerinize geliyor, kapu- larını kapıyor. Yuvaya kaçan kertenkeleler gibi oluyorsunuz. Bir işe davet olunduğunuz zaman hür bir adam gibi hareket etmi- yor, felâket anında yardıma koş- mak istiyorsunuz. Sizin gibi kör, dilsiz ve sağır adamlara düşdü- ğimden en büyük ıstırabı duyu- yorum. Yazık, binlerce yazık! Köfeliler bu vaziyette iken Muaviye'nin kuvvetleri her tara- fa akın ediyor, Her tarafta Ali hükümetinin zevale mahkümu ol- duğunu gösteren faaliyetlerden bulunuyordu. Iran Cezire, rak her taraf, Muaviye'nin akınlarına açık idi. (Ali) nin hükümeti müthiş bir sarsıntıya uğramıştı. Otuz sekiz, otuz dokuz sene- Teri bu halisnlar içinde geşti Otuz dokuz senesinde muavi- yenin adamları (Mekke)ye kadar inmişler, ve orada vaziyet almış- lardı, Muaviye kuvvetlerinin Iranda ilerilemesi üzerine bir vaziyet almak mecburiyetinde olan (Ali), bu taraflara piyade göndermek istedi ve onu hemen yola çıkardı. Zeyyat, muhakkak ki, Muaviye kır atında büyük bir siyasi, bü- yük bir idare adamı idi, Kendi- si devrin en büyük ricalindendi. İ Zeyyada, Ebüsüfyanın gayri me: bir oğlu idi. Yani Muaviye baba bir kardaşı idi. Fakat ümmiler onu (aralarına © almamışlardı. Zeyyat, bu yüzden, Ali tarafında kalmıştı. Zeyyat, Iran havalisini teskin etmiş, ve havaliye hakim olmuştu. Buna rağmen tali Muaviyenin lehinde devam ediyor, ve Mu- aviyenin başladığı taarruzu hare- ketin arkasını kesmiyordu. Mu- aviye kırk senesinin başlarında (Bitmedi) nk es BS GEN 288 00 88AMa LE eme aman vaa : 1931 Avrup Bican Ef. — Ya bizim güzel ne ol. muş! Maruf B. — Zavallı kızı az daha müsabakaya almıyorlarmış! a güzeli | Markopaşa — Ne olacak dostler on talisizliği evelden belli idi 'Talik o muallim olmazdı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: