23 Şubat 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

23 Şubat 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 — VAKIT 23 ŞUBAT Hooverin vaziyeti Şimdiye kadar Amerikada hiç bir reisicümhur M. Hoover ka- dar büyük bir şöhret ve büyük ümit ile iş başına gelmedi; bu- nunla beraber hiçbir reisicüm- har da iş beşına geçtikten sonra M. Hoover kadar inkisarı haya- le uğramadı. M. Hoover reisi- climhur intihap edilmezden evel birçok mühim mevkilerde bulun- du. Bu mevkilerin hepsinde de büyük hizmetler etmişti. Herşeyi makineleştirmek, sanayi sahasın- da büyük amele kuvveti tasar- ruf etmek sayesinde Amerika cihanın en müterakki bir kıtası haline geldi. Amerikanm akıllara hayret veren bu terakkiyatına en büyük saik olarak M. Hoover gösterili- yordu. Onun için M. Hoover Reisicümhur Omakamına geçer iken bu büyük fen adamının devlet reisi sıfatile daha mühim işler göreceğini düşünerek Ame- rikaya yakın bir istikbalde ne gibi terakkiler temın edeceğini görmek için sabırsızlanıyordu. Halbuki birkaç sene evvel M. Hooveri büyük alkışlar ile Reisi- cümhur (sandalyesine oturtan birçok Amerikalılar şimdi ona yumruk gösteriyorlar, ıslık ça- liyorlar. M. (Hoovere) muhalefet için ellerinden gelen herşeyi ya- pıyorlar.Bir halde ki ârayı umu- miye ile reisicümhur olan bu zat için bugün yeniden ârayı umumiye ile bir itimat reyi is- tenmiş olsa alınacak netice yüz- de yüz aleyhinde çıkacaktır. M. Hoover'i reisicümhur mev- kilne o kadar büyük tezahürat ile getiren Amerikalılara ne ol- dü da şimdi aleyhine döndü? Bunun başlıca iki sebebi var. Biri son sene zarfında Amerika- da vukua gelen kuraklıktır. Ku- raklıktan müteessir olan çiftçiler geçinemez hale gelmişlerdir. Bu- in Amerika ayani tarafın. dan çiftçilere yardım maksadile | elli milyon lirakadar bir tahsisat tektif edilmiş, M. Hoover bu tarzda bir yardım Ingilteredeki işsiz amelenin bütçeden beslen- mesi kabilinden bir resmi iane usulü demek olduğunu ileriye sürerek muvafakat etmemiştir. Âyan O meclisi ise moktai nazarında ısrar ederek teklif edilen tahsisatı kabul etmiştir. Ikinci sebep sırf M. Hoover ile bazı arkadaşları tarafından Amerika sanayi âleminde tatbik İyi de efdal olurdu. edilen rasyonalizasyon usulünün aksülâmelidir. Filhakika iş âle- minde az emek veaz masraf ile çok iş çıkarmak için yapılan ıs- lahat bir taraftan istihsalâtı fev- kalâde artırmış, bu suretle mem. leket hesabına büyük bir terak- ki manzarası göstermiştir. Fakat bir taraftan istihsal edilen mah- sulât ve mamulât ihtiyaçtan çok fazla geldiği için sarfedilememiş, mabsulât ve mamulât şeklini alan büyük sermayeler bağlanıp kalmış, diğer taraftan evvelce çok amele ile yapılan işler az amele ile yapılmağa başlanınca birçok amele açıkta ve işsiz kal- mıştır. Bir derecede ki Bugün Amerikada işsiz olan amelenin miktarı en aşağı beş altı milyon tabmin edilmektedir. Yani birkaç sene evel M. Ho- överi reisicümhur yapmak için en büyük muvaffakiyet eseri addedilen işler bugün aleyhinde hücum vesilesi teşkil etmektedir. ği dikkat olan bir nokta şudur ki Müttehidzi Amerikanın son senelik bütçe varidatı, ma- İ : | i bir iktisadi bubranın bariz alâ- | 1931 Günün Siyaseti (0at tarafı 1 inci sayfada 7 nine verilen raporun müzakeresine ge- çilmiştir. Maaşlara ve daire masraf- larına ait maddeler münakaşasız ka bul edilmiş, sıhhat işleri masrafı iti- nalı bir tetkik ile karşılanmıştır. NİÇİN HARCANMAMIŞ? Meçlisin ilk içtimamdanberi ilk de- fa söz alan Refika Hulüsi Behçet OL. bu fasılda tıbbi alât ve edevat madde- sinde 3500 liranın tasarruf o edilerek hareanmamış olmasına işaret ederek sordu: — Hastaneler alât ve edevatı tibbi- ye noktasından şikâyet edip dururken bü kadar para nasıl artmış? Avni Bey de başka bir noktaya te mas etti: — Cenaze otomobilleri masrafından beş yüz lira tasarruf edilmiş, acıdır, fakat hakikattir, söylenmelidir: Ajans müdürü Alğattin Beye cenaze arabası bulamadık, Sent Antuvan Kilisesinden getiritik. Cenaze otomobillerini, ne adeden ne şeklen ihtiyaca cevap vere- cek mahiyette değildir. Muhasebeci Nuri B, — Alât ve ede vatı tıbbiye maddesinde 7000 liradan! 3500 lira tasarruf edilmiş. Bunun se- bebi kambiyo meselesidir. Alât ve ede vatı tibbiye ecnebi malı olduğu için iş tirasına müsaade istenildi, mükerreren Yarım kalan ihtilâl Aylardanberi devam eden İspanyol buhranı yeni bir devreye girmiş bulu- nuyor. Amiral Azmar kabineyi teşkile muvaffak oldu ve iş işten geçti. Böy- lece cümhuriyetçilerin hareketi şimdi»! lik tatile uğramış bulunuyor. Yeni, kabinenin sureti teşekkülüne bakılırsa uzun bir ömür süremiyeceği kanaati hâsıl oluyor. Filhakika kabine nin başlıca uzuvları kıraliyet taraftarı zevattır. Bahriye sabık başvekil Jene- ral Berengere verilmiş bulunuyor. Dük Dalyanın kabineye girmemiş olmasına rağmen Mösyö Maura gibi zevatın me- sai nezaretini işgal ettiğine şahit olu- yoruz. Cümhuriyefperverlerin . itim; dına mazhar olan Sanşez Güera kabi- nede değildir. Mümessil olan Mi Pinyesin maarif umurunu deruhte et- si meselesi ise henüz tahakkuk eyle memiştir. Şu vaziyette yeni kabine Berenger kabinesinin nüshai saniyesi telâkki e- dilebilir. Böyle bir kabinenin memleke- tin muhtelif noktalarında © kaynıya hürriyet galeyanlarını durdurabilece-| ğine asla ihtimal veremeyiz. Başvekil Amiral Azmarın reiskâra| geçer geçmez vukua gelen tebliyatı da kabinenin mevkiini tahkim için bir çok müracaat ettik, müsaadesi senesi zar- çarelere tevessül lüzumunu hissettiği-|fında gelmediğinden bu para harcana- ne delildir. Kıralın her türlü taarruz. madı. dan vikaye vazifesini akdemi vezif bi- “Tevfik Salim Pş. — Kambiyo mese lerek bu bapta tamim neşrine lüzum lesinin bu işle alâkası olmamak lâzım. gören başrekil ayni zamanda patron Meselâ hastaneler yatak taktı ve mel- sindikaları ile uzlaşmak, o peçetanın|busatı maddesinde de mühimce bir ta- kıymetini tesbit etmek işlerine tevessül! sarruf var. Yatak takımile hasta göm- ediyor ve diğer taraftan da İspanya-leği de ecnebi memleketlerinden âlın- nın siyaseti hariciyesi hakkında uzun'maz yal... elden vaitlerde bulunuyor. Bizim sualimiz an'anevi idarecilik Amiral Azmarın henüz meclisi mü- zihniyetinin aksinedir. Aman elinizi essisan intihabı yapılmıvan ve her rw İsikı tutun siyaseti yerine böyle sıhhi rafı ihtilâl heyecanları ile ürpsren bir işlerde bütçedeki parayı tamamen ma- memlekette böyle esas meseleleri kendi halline sarfedin, ihtiyaç büyüktür, her başına halletmeğe teşebbüs eylemesi zaman söylenildiği gibi ihtiyacı önle nazarı istiğrabı celbetse yeridir. miye elimizdeki para bile kâfi değildir, Yeni hükümetin teşebbüsatından)| diyoruz. ikisi ayrıca nazarı dikkati celbe değer. Muhasebeci — Varidat gibi masruf Birisi siyasi mevkufların muhâkemesi-|ta muhammendir. Tahmini olan, yari- nin meclisi müessisan toplanmadan ic.|dat tamamen ,f1hakkuk etmiyor mas rasıma karar verilmiş olması diğeri delrafa konulan para tamamen harcanır. meclisi müessisanın içtimaımdan sonra sa açık hasıl olur. 5 lüzumu halinde diktatörlük ilinin) | Muammer B. — Diğer kısımlarda şimdiden derpiş edilmesidir. Her iki) neden tasarruf edildi diye söz söylenil mesele, hükümetin cümhuriyet fikrine! medi, sıhhat işleri hayati meseledir; karşı mücadele azminde bulunduğunu) onun için alâka büyük w yerindedir. açıkça gösteriyor. Halbuki eğer Kata. Kambiyo meselesi yüzünden alâtı tıb- lonya ve şimali İspanyadan gelen ha) biye alamadık, para elimizde kaldı ce- barler doğru ise bu mntakalardaki| vabı varit değildir, 1929 hesabını tet- cümhuriyet temayülleri Madrit hlikâ:|kik ediyoruz, o zaman kambiyo mura- metinin kolay kolay boğabileceği dere | kabe altında değildi; 1930 da kambiyo cede zaif değildir. Bugün ihtilâl yarım) meselesi tahakkuk etmiştir! kalmış bulunuyorsa akamete uğradığı İş Bankası müdürünün sözlerine ve kararı verilmemelidir. Her hangi birjrilecek cevap yoktu. muhasebecinin şiddetle teşebbüs esasen galeyanda bu- müskit tevili tebessümlerle okarşılan- lunan efkârı umumiyeyi bütün bütün'dı. ” iğzap ederek kanlı ve feci bir umumi! ITFAİYEMİZ NASIL? ihtilâle meydan verebilir. Amiral Az) o Raporun müzakeresi esnasında it mar bu noktayı ihata edememişe ben-|faiye masrafı meselesile Mehmet Ali diyor, Kıral Alfonsun değil yalnız tucı| (Beyoğlu) Beyin açtığı müzakere gr ayni zamanda başı mevzuu bahis olur.) sında heyeti fenniye müdürü Ziya B. ken daha ihtiyatlı hareket edilmesi bel| izahat verdi: z > — İtfaiye alâtımız o müterakkidir. fakat arzumuzun (dunundadır. Yeni makineler götirecektik, 100.000 lira tah- sisatımızda vardı, fakat hentiz kambiyo müsaadesi alamadık, maamafih gene şayanı şiikrandır. Vaktinde itfaiyeye haber verilen hiç bir yangın tevessü- üne mahal verilmemiştir. Avni B, — Itfaiyemiz mebani vazi- yeti karşısında lâzım gelen kurtarıcı İcihazı haiz değildir. Aşopyan hanı yangını esnasında uzun merdiven ta- İmirde imiş, kultanılamamış, - böyle şeylerin yedekleri de olmalı! Heyeti fenniye müdürü Ziya B. — Filvaki uzun merdiven o gün tamirde idi ama kazanın sebebi bu değildir, biz kısa merdivenleri birbirine ekledik, üst kattan yirmi dakikada on sekiz kisi kurtardık, ölenler alt katta (o olup ta kaçamıyanlar arasındadır... İtfaiye bahsi uzadı. Galip Bahtiyar B. tulumbacılığın üçüncü Sultan Selim zamanında Piyer Vala namında bir| ecnebi tarafından tesis edildiğini söy- liyerek başladı, Haydar Beyin gehre-| ı M. Gayur sarife nazaran bir milyar Türk lirasından fazla bir açık vermiş- tir. Bu müthiş açık gayet val melidir. Hükümet bu vaziyete umumi sarfiyatta büyük bir ta- sarruf hareketi ile karşı gelmek istediği halde Amerika mecli âyanı hükümete bu yolda yar- dım etmek şöyle dursun, bilâkis yeni yeni sarfiyatı mucip teklif- lerde bulunmaktadır. Bu itibarla | Amerikada başlıyan ve her sa- hada devam edip tevessü eden iktisadi buhran ister istemez si- yasi bir buhrana inkılâp etmek- tedir. Halihazırda vaziyet şudur; Son meb'usan intihabında demokrat- lar ekseriyet kazanmıştır. Meclisi an esasen Reisicümhr ile ihtilâf halindedir. Binaenaleyh bugün Amerikada icra kuvvetleri cüm- huriyetçilerin, teşril kuvvetler de demokratların elindedir. Tabii işlerin zaruri neticesi iki sene sonra Reisicümhur intihabatında | demokratların galebesi ile neti- | celenecek demektir. Mehmet Asım minliği zamanındaki (o teşkilâta geçti, şehi”'e "n teşkilâtım nümüne (olarak alındığını, bunun hata olduğunu, Istan- bulun denizle muhat olması ( itibarile Hamburg, Cenevre, New York gibi şe- hirler itfaiye teşkilâtının tetkiki lü- : Kanalizasyon | zumunu söyledi. Heyeti fenniye mü- dürü cevap verince izahat Galip Bah- tiyar Bey'de itminanbahş buldu. Arada bir suale cevaben Viyanadan getirile. cek itfaiye mütehassısının gelmiyeceği anlaşıldığı, onun için başkasının aran dığı da söylendi. KANALİZASYON BAHSI Raporun muhtelif maddeleri tasvip |” edilirken kanalizasyon meselesi de u- gun boylu hasbuhale zemin teşkil etti. Lâtife Bekir H.m bir suali münakaşayı! açtı. Heyeti fenniye müdürü cevap v di, Tevfik Salim Pş. bu cevabı kâfi görmediğini söyleyince o sırada salona girmiş ve aza arasında oturarak müza- keratın bu kismini dinlemiş olan bele- diye reisi Muhittin B. ayağa kalktı, iza- hat verdi: — Kanalizasyon hakkında heyeti â- liyenizi tenvir için fazla malümat ver- rilmesi lüzumunu hissediyorum. Arazi aksama ayrılmıştır, kısımlar kademe kademe tefrik edilmiştir. e Kanalizas. yonun kuturları araya (düşen suyun miktarına göre hesap edilmiştir. Ew lerden çıkacak kirli suların o azami hadde hesap edilerek makta verilmiş tir. Istanbul Kanalizasyonu bir tek şebekedir. Muhtelif yerlerden başlar, muayyen bir yerde temiz su ile yıkanıp tasfiye gören pislik bir yerde denize dökülür. oKanalizasyonun O işliyebil- mesi için deponun yapılması, tevzi mi- kinelerinin konulması lâzımdır. Bey zit havuzundan istifade edilerek teer be yaptık. Bvlerdeki kulaklar kan? zasyona nasil raptedilecek? Ebniye kı nunu sarih değil, yehi talimatname| yaptık, encümendedir, belki B. M .Mec- lisinden kanun da İstiyeceğiz... Tevtik Salim Pş. — Vali Beyin iüt-| fettikleri izahat bendenizi noktai zarımdan çevirmiye kâfi gelmedi, Hey- eti fenniye müdürü demin talimatna- me yapılınca kanalizasyon fanliyete ge çebilir. Her şey hazır, demişti; halbu- ki Beyefendi daha fabrika yapmak li- zam buyuruyorlar. Hem bu talimat- name filân evel yapılmalı idi! Evlerin Tâğımları nasıl raptedecek, mecburi mii, ihtiyari mi, evlerin pisliği kânali Zasyona dökülmiyecekse masraf bsy- hudedir. Kanalizasyon inşatın hita- mından sonra da bir işe yaramıyacak- in r. Muhittin B. — Heyeti fenniye mü- dürünün söyledikleri ile ifadem arasın da tenakus yoktur. Beyazıt havuzun- dan istifade edilerek şimdi de işletile bileceğini ben de söyledim. Talimat evelden yapılamazdı, memleketimiz için yeni bir iştir, senelerce etüt edil- mesi lâzım geldi. Hem biz bu işi on senede bitirmeyi taahhüt ettik. Iş yü- rüyor, mecrasinâ girmiştir, vakti mer. hunu gelince işliyecektir! YAPILAN İŞTEN HABERLERİ YOK MU? Geçen celselerden birinde Şişli ci- varımda Jâğrmların açıktan aktığı söy- lenilip şikâyet edilmişti, O celsede ma- kam namına hazır bulunan sıhhiye ve muhasebe müdürleri de ses o çıkarma- mışlardı. Azadan İsmail Şevket By bayramda oralardan geçmiş, bu lâğım-| ların bir müteahhit tarafından kanat! tırılmakta olduğunu görmüş, onu ha-' ber verdi. Bu İnşnat üç gün sonra da bitiyormuş! İKİNCİ CELSEDE İkinci celsede raporun gene muhte lif maddeleri tasvip edilirken ağaç dik- me masrafı üzerinde deruldu. Refka Hulâsi Behçet H. sordu: — Ağaçlar nerelere dikilm'$ş, nasıl muhafaza olunuyor? Reis, heyeti fenniye müdürü e bak- tr, o, yavaşça : “— Bahçeler müdürü bu- radâ yok!,, diye cevap verd', reisten: “— Siz söyleyiverin!,, cevab'nı aldı, ayağa kalktı, cadde kenarlarile Uski- dar sırtlarınm ağaçlanması için çalı- gıldığını söyledi. Refika H. israr etti; — Ağaç dikiliyor, fakat muhafaza edilmiyor. Bu iş sıhhatle alâkadardır, o noktadan söylüyorum. Lâtife Bekir H — Ne cins ağaçlar dikiliyor, söyliyebilir misiniz? Heyeti fenniye müdürü (dairesine taallük etmiyen süaller karşısında li- denizden uzak, ortasından nehir geçen ;kayt duruyordu. Biraz düşündü, son| hamisi telâkki eder. ra suali cevapsız bırakmış olmamak! için cevap verdi: — Meydanlara çınar, yol kenari rma akasya ve biber ağaçları dikiyo. ruz! Lâtife Bekir H, — İhlamur dikilse Ihur Hazretleri bu gün asarı atiks ae BİLİYOR MUJUNUZ Salih Murat NEDEN YARADILMŞTIR? Yirmi beş otuz sene kadar evvel Madam Küri ve zevci radyomu keşfet" tikleri zaman ilimde yeni bir tetkik s# hası açılmış idi. Bu vadide çalışan im sanlar bize eşyanın yaradilış tarzı hal kındaki meraklarımızı tatmin edecek bazı hakikatler buldular. Eski insanlar cisimlerin atom der .İlen, taksim edilemiyen küçük küçük zerrelerden mürekkep olduğunu kabul | etmişlerdi. Eğer cisim basit olmayi? | baalardin birke'tanezini havi 44 raiil seleyi kavramak biraz zorcadır. Bunlarm ne kadar küçük olduğunt biliyor musunuz. Milyonlarcası yan yi na gelse iğne deliğini doldurmaz. Sor radan dik ki bunların içinde de « Tıpkı bizim güneş manzi” memiz gibi. Atomun merkezinde otu” ran nüveye âlimler (proton) diyorlar. Bunun etrafında elektron denilen dar ha küçük zerreler dolaşıyor. Proton güneşe ve elektronlar da seyyarelert benziyor. İşte yirmi beş otuz seneden" beri mütefenninler bu âleme girerek bize birçok şevler öğretmişler ve bu v9 dideki bilgimiz süratle inkişaf ediyor Mecmualarda bunlara dair birçok şey” ler okamuşsunuzdur. Bunları buradâ gözden geçirelim; meselâ aha muvafık değil mi? Heyeti fenniye müdürü oturduğu yerde etrafına niyazkâr nazarlaris baktı, Reis — Geçen sene ben de bu naktay# temas etmiştim, teşçir usulü dairesinde olmuyor. Gelişi güzel ağaç dikilmemiğ faydasız ağaç dikilmesin, bir temenni şeklinde makama arzedelim. — Kabul! KABAHAT KIMIN? Nezafet işleri masrafı da munaks" sayı mucip oldu. Refika H. : — Sokaklarımız son derecede kirli ve bakımsızdır! Dedi. Birçok zevat söz söylediler Şehrin pisliğinde herkes müttefikfi Ma am m Masasi. ğe halk mümessilleri bu işte ktlinheti halkta buluyorlar. Tevfik Salim P: “Biz elbirliğile şehri bu kadar pis tu mıya gayret ettikten sonra belediye bi işe çare bulamaz. Sokağa her tükü nin ensesine bir zabıtai bedeliye memu ru konulamaz!,, dedi. Cevdet Kerim B halkın pisliklerini sokaklara dök'üğit nü, nezafet propagandası (oyapılmasi halkın matbuat vasrtasile temizliğe # tırilması lâzım olduğunu söyledi etika TI. “Bu bir terbiyel — İçtima'yf meselesidir, zamana (o mütevakkıft” Fakat şimdilik hiç değilse ( sokaklar” tükürenler hakkında cezai ahkam taf bik edilsin!,, dedi. — Latife Bexir “# İtramvaylarda bile tükürenler bulund ğunu söyledi. Refik Ahmet Bey. sö — Anlaşıldı, dedi, hep kabahat ahi linin, yani ahalinin sırtına yükleri yor. Doğrudur, biz sokakları pis'e! yoruz, fakat ahaliyi bu hale mecbur denlerde de birazcık olsun kahabi yok mu? Şehrin temiz tutulması imkâ nı hazırlanmış ta ahali buna muhal fet mi etmiş? ; Şehrin temizliği hususunda ne gif tedbirler alındığı hakkında makamds' izahat alınması kararlaştırıldıktan ge ra içlimar devamı bugün saat 14 e rakıldı. Dünkü içtimada ikinci celsede Sf fiye Hüseyin Hanımın b'r takriri # okunarak makama tevdiine karar *€ rildi. Kadın aza tramvayların kadi” lara mahsus olan önden iki srasile sıraların aralarına erkeklerin girme rinin menedilmesini ist'yordu. Gazi Fiz. Konyad? (Üst tarafı 1 inci sayıfada | mu anlarsınız. o Kalbimde tahassül ©) den saadeti ve düşündüklerimi nizi” larım size isal etmektedir. Sözle! nihayet verirken - şunu sarih olar” söylemek isterim ki türk milleti ofö”” sunu çok sever, Onu kendi . idi 4 ğı gi esini gezmişler ve saat 21 de mahfelinde şereflerine verilen bö” da hazır bulunmuşlardır. Konya, 21 (A. 4.) — Reisi ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: