19 Mart 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

19 Mart 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Meraklı (Şeyler i Evli kadınlar . m * . Güzel balık yetiştirmeyi nasıl öğreniyorlar ? Avrupa gazetelerinde okun- duğuna göre Fransada evli ka- güzel balık yetiştirme lerini temin etmek maksadile tuhaf bir tecrübe yapılmaktadır. Beş vagondan mürekkep olan bir tren başlıca Fransız şehir- lerini dolaşmakta ve vagonlar kadınların iyice gezebilmeleri için istasyonlarda fazlaca tevak- kuf etmektedir, Bu beş vagondan üçünde muhtelif deniz balıkları bulun- makta, diğer biri ise en asri soğutma tertibatı ihtiva etmek- tedir. Beşinci vagon İse mutbah ve lokantadır, Burada birkaç mutahassıs, şuhtelif balıkların ne suretle ihzar edilmesi lâzım geldiği hakkında dersler verir- ler. Ziyaretçiler, kendi gözlerinin önünde yetişen balıkları ya ora- da yerler, yahut evlerine götü- rarler, Ağızlarının tadını bilen Fran- sızlar, balık yemeklerini azami iştiha ile yiyebilmek için böyle bir tedbire lüzum görmüşler. Allah i akıllar versin, Dünyada Olan Biten Manikürlü maymun Li rde AÂmerikanm Fila- ! manükür yapılırken bir taraftan da saçları kesiliyor. Geçenle, delfiya şehrinde berberler bü- yük bir müsamere yaptılar ve eğlenceler tertip ettiler. | Eğlenceler arasında, tanınmış | maymunlardan, (şempanze cin sinden Mona'da numaralar yapa- | caktı. Resim, Monanm tuvaleti İ | i Şarlo ve Bernar Şov yapılırken alınmıştır Monaya 14 Yaşında Dünyanın en meşhur viyolonisti! Bugün bütün dünya viyolonist leri atâsında en birinci safta ismi amlanlardan birisi de son lerde Londrada müteaddit onserler vermekte olan Yehudi Menahim'dir ki 14 yaşında bir çocuktur. 1917 senesinde doğan bu çocuk beş yaşında iken ke- man dersi almıya başlamış, ük derslerinde bile hocalarını hay- retten hayrete düşürmüştür. Yehuda oa yaşında iken ilk konserini vermiş ve muvaffakı- yetli alkışlarla karşılanmıştır. Bazı musiki üstatları böyle küçükken büyük istidatlar göster“ mişlerdir. Bunlardan Mm m ozar) dır ki a beş ve die Ün elindeki sari kusursuz çalmakla kalmamış , müteaddit eserler de bestelemiştir. Mozar yedi yaşında iken Avus. turya imparatoru şerefine veri- len bir müsamerede sahneye Çi" karak çalğı çalmıştı Mendelson a on altı yaşında iken iki per- Şarloya Londrada yapılan fev- kalâde tezahürü yazmıştık. Şar- lo, meşhur filmi olan «şehir ışık» ları» nın oyaandığı ilk akşam si- i O seyretmiştir. Resmimiz, bir arada gösteriyor. a da meşbur olan ( Şopen )de on İ iki yaşında muvaffakıyetle Piyano konserleri vermişti. Henüz ötuz yaşını aşmamış olan ve verdiği konserler Harı- kulâde rağbet gören ( Yaşa Hayfes )de üç yaşında keman çalmağa başlamıştır. İ Meşhur kemani ( Tibo ) altı | yaşında iken bir konser vermiş, ve dünya piyanistlerinin en büyüğü olan Padereveski ise henüz on altı yaşında iken Avrupada bir musiki ii delik bir opera bestelemişti. 39 yaşında iken ölen ve bes telediği (noktürn ) bütün cihan nema da hazır bulunuyordu. Şar | lo, orada Bernar Şov ile birlikte l Şarloyu, meşhur ingiliz edibile | | Harici Feci kaza | Nasıl oldu, kaç kişi öldü, kaç kişi kürtuldu ? Saint Jean (Terre Newve), 17(4.A4.) — Kaptan Kean ile Viking yolcuların dan 117 kişi müteharrik o Dankiz üze- rinde birçek sikintılar çektikten sonra nihayet (Horseleland) a gelmişlerdir. Bu haber sabahleyin resiz bir kaya üz rinde tarassutta bulunan 15 yaşında ve İMis Bartnett isminde genç | bir kız İtelsizci tarafından verilmiştir. Vikinr iyoleularmın maruz bulundukları teh- İlikeleri bütün dünyaya haber veren bu kız olmuştur. Kız bu haberleri verir. İken ayni zamanda denizde olup biten şeyleri takip etmekte idi. Mumaileyha liçinde yedi kişi bulunan ve içlerinden beşinin ağır surette yaralı olduğu an- laşılmakta olan küçük bir geminin bu- görülmüş olduğunu ve bü geminin a- daya yanaşmağa çalışmakta bulundu. İğunu haber vermiştir. Kaptan Kenari ölenlerin miktarının takriben 25 kişi- den ibaret olduğunu söylemektedir. Bir gazeteciye beyanatta bulunan Mis Bartlett demiştir ki: Pazar günü saat 21 de nçıklarda buzlar arasında kuvvetli bir infilâk işidildi fakat orta- lık zulmet içinde bulunduğundan hiç bir gey görmedik. Yalnız pazartesi gü- ni fecir zamanmda yanıp gitmekte o- e e Haberler gün fecir vakti sahile beş mil uzakta) VAKIT 19 MART 1931 — | ingiliz kabinesi | Avam kamarasında akallivette kaldı | Tondra,17 (A.A) — İntihabat usu- lünde ıslahatyapılması k aki ka İnun lâyihasinın Avam arasında İmüzakeresi esnasmda hükümet akalli, İyette kalmışlır. Muhnfazakirlar na mına verilen tadil takrir İreye karşı 316 rey ile kabül edilmişti; Londra, 17 (A.A4.) — Amele fırkası İnn parlamento azasının ietimamda M. Mak donalt, hükürsetin (odün akşam 212 reye karşı 216 reyle reddedilmiş ©- İlan ve darülfünen intihap dairelerinin ilgasını natık bulunan intihap projesi İmaddesini yeniden reye koyarak kabul Kamarasından talep bulunduğunu beyan etmesini Avam etmek niyetinde etmiştir. Hindistanda arbedeler Lucknow, 18 (A.A.) — Mirzapur ha valisinde Pannuigeng polis karakolu «civarında dün akşam müslümanlar İle mecusiler arasında ehemmiyetil arb& deler olmuştur. Birkaç müslümanın telef olduğu (söylenmektedir. Birçok kimseler tevkif edilmiştir. Türkiye — Almanya Berlin, 17 A.A.) — Rayhştag mecij si Türk — Alman iadel müerimin m ahedesini tasdik etmiştir. lan bir gemi müşahede eyledik. Bilâ- hare öğrendiğimize göre bu gemi Vi- king idi. Pazartesi günü sabahtan ak- 'şama kader geminin ölümden kurtal- müş olan yolcuları şimdilik (yedi kişi ile kaptanın gelmiş oldukları Horse a- dasına varabilmek için Bankiz üzerin- de nevmidane mücadelelerde bulundu- lar. İnfilâkın şiddeti kendisini kap- tan köprüsünden 12 kadem mesafeye fırlatıp atmış olduğundan dolayı kâp- tan ağır surette yaralı bulunmaktadır. Yolculardan birçoğu da keza ağır ya- ralıdırlar, Salnt Jean, 18 (A.A.) — Viking is mindeki geminin uğradığı fesi akibet hakkında resmi makamlarca meşredi- len cetvelden anlaşıldığına göreskara esnasmda yolculardan 34 kişi ortada! r. Bunların arasında bir filim şirketinin müdürü olan M. Fris- »ell ile manzara resimleri almağa me- mur Penrop isminde bir öperatör ve gemiye gizlice girmiş olan 12 yaşında bir çocuk vardır Darülbedayi Temsilleri Bü akşam #aat 21,30 da veyarın cuma matine sast 15/30da Bir, iki, (ann selfiesi ii Mol | Tercüme eden: | | İ A. Gazanfer bey 111! Aptal "İNN Yazan: Pirandelle Tercüme eden; M. Fuat bey Kişe hergün sant 13 ten itibaren açıktır Alt yaşından aşağı olan çocuklar üyatroya kabul emdeile,z | İş Bankası Adapazarı şubesi ui gi ei ar şube açaca istihbaratımıza nazaran iş Banka sının Adapararında yeni bir şube açması kat'iyetle taayyün etmiş ve bu şubeye istanbul şubesi ikinci müdürlerinden Rüştü Hilmi Bey müdür tayin edilmiştir. e YAYA OLARAK DÜNYAYI DOLA. ŞAN BİR SEYYAH ŞEHRİMİZDE Şehrimize ONikoleç isminde ihtiyar bir seyyah gelmiştir. Ba zat 30 senedenberi dünyayı do- laşmaktadır. 20 sene yayan yü- rümüştür. Aslen Hırvattır. Bu zat gezdiği yerde bütün meşbür simalarla görüşmüş, imza ve el azılarını $ defterde toplamıştır. defterin beberi 25 kilo ağır- lığında ve koca bir cilt halinde- dir. Bu defterleri bilâhare Nev- york müzesine hediye edecektir. Bütün seyahati esnasında hiç bas- talanmadığını söyliyen mürsaileyh daha 3 sene gezmek niyetindedir. (VALDA PASTİLLERİ, g serinlik verir. « Teneffüsü takviye : eler Bütün erene w satılır, VALDA ismini taşiyan kutufâr derenünde talep edlalı ni kireç dölu çukura doğru sürükleyip atıyor. Süngülerin üçları ölü kafalar. da sırıtan dişler gözlerime ( batiyor| Ben; saran ellerden kurtularak koşu- | Müvazenemi kaybe#'yorum. — Çukürun| yorum. Fakat dizime bir darbe vürü- İkenarma asılarak kurtulmak İstiyorum luyor. Yumuşak bir çukura fakat o, süngüsü İle parmaklarımı pa-'rum. Burası işıklı. Tışıklı ralıyor, kayıyorum, düşüyorum, bağırı duyuyorum! "Ernst! öU yorum, nihayetsiz bir süküt... Ni-| tik yalnız benim sayham var O da bi İhayet çukurun dibine (eriyorum, denhire kesiliyot. hâlâ bağırıyorum.» | ğa kalkıyorum. Imdadım. liyorlar, Kendime bir yol açmalıyım. Tefrika numarası 85 mm a Yazan > Sarp cepbeninde ve müellif Erik Maria Remargu€ Yine ses Erns Ar r min altında bir $€Y parçalanarak, düşü| yorum. Yanımda pederim doğruluyor. rum. fuluyoru İisitir gibi oluyorum. Ellerini tutmak! yor, Validem titriyerek diyor ki: istiyor. Onları itiyorum. Yanımda biri! | Ernst... Ernst nen var? 0 N m İyeredüşüyo”. Bir tüfek rene sa Ben de anlamıyorum ki sevap vere d vakit dikenli tel ö ; Bir melee ariyorum. Hem bağırıyor yim, Boğuk bir sesle soruyorum: A ÜC fransızın salla e el Eris hem de nişan alarak «fe$ ediyorum. — Buraya nasıl oldu da geldim? yem. Bunlar kukla e görüyo Nihayet bü kargaşalık arasinda kalbi-| © Uyansana Ernst.. Rüya gördün. kar ileri doğru ilin Veli “İme bıçak gibi saplanan bir ses duyuyo-| © — Rüya mi7. Demek bunların hepsi dehie ile alkışlıyeryar. miz me “ Di si rüya imiş ha ba > İi bir ei, ü — Ernst... Ersem j Birdenbire gülmeğe başlıyorum. Vü-; Telem duyuyorum. Ölü be-| : Arnem ve hemşirem önümde dürü- Karanlıkta, yeri tırmalıyan elleri; yorlar. Yarı yatakta, yarı yerde yat! ME yere Yel n beni öldtrecektin.. uluyorum. Ayni zamanda İstimdatlar| Elimde bir bastan var. Tüfek gibi tu-| Durmadan bağırıyor, durmadan tuyorum. Acaba elim mi kanıyor?..&' m, Ayni zamanda İstidmatlar)Jlayır. köpek steak dili ile elimi yalr|de bastonu farkediyorum. Onu bırak yendümü sarsan, içimi parçalıyan acı acıklı bir gülüşle..... — Ernst... Aman yarabbi, Annem ağlıyor. Yavaşça mırıldatıt düsüyO| yorum: — İngiliz Yüzbaşı... o Şa öldürdü öğe Pederim incinmiş kolunu uğuyor: — Röya gördün ve yataktan tün. Hiç bir söz dinlemiyordun, az kal! Ne dediğini anlamıyorum. Pek yor- iyor, Diyor ki: — Rüya görmüşsün.. Tekrar yatabi- lirsin.. Önüme bakarak şaşkm şaşkın mp rildantyorüm: — Olamaz... Olamaz... Yalidem soruyor: — Yanmda kalmaklığımı ister m di sin? Ve yatağa bir sandalya yaklaştırı- Pederim hayretle soruyor: — Çocuk mu bu yahul, Pekâlâ un ve sefil bir haldeyim. Sonra elim.) kendi kendine uyuyabilir. Şu dakikada hiç bir $eyin farkında ol yor ve yatağın üzerinde oturuyorum.|mıyan ve bana köpeğimden daha vaban Köpek başını dizlerimin arasına üzat-icı olan şu adama bak tı. Titriyerek mırıldanıyorum : a. Yine geliyor... Yine geliyor.. Annem endişe İle soruyor: — Ne geliyor Ernst? Kendimi topluyorum: | — Hiç anne. Bana bir bardak «yitip uyuyacağım.. VE | jde bir sey anlamıyorsa içinde bir his var kıyorüm. Annem » da hiç olmazsa Kalkıyorum ve tebessüm etmeğe gayret ederek diyorum ki: — Haydi git ş inne... Ben de yas (Bilinir)

Bu sayıdan diğer sayfalar: