4 Nisan 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

4 Nisan 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

O EZ Şİ ER ME ay e — GÜNÜN ——— YAN Muhalefet methediyor Hükümeti bir medh, bir medh... Şa. girdim, ne oldu, ne oluyoruz? Muhalif! gazete bügün sağdan kalktı, sola mı döndü? Birkaç satır okuduktan sonra bu methin, bu sitayişin sebebini (an Uyorsunuz: Mısır kralının annesi Sultan Hanım Yalovayı beğenmiş! Muharrir diyor ki: “Yalova güzeldir-| çünkü Sultanlara bile şirin görünüyor. Bu bir muvaffakıyettir... Daha birkaç ay evel Yalova onlar için denize altın serpilen bir acaip yer. di, Oradaki binalar kazıla, kazıla bir; türlü suyu bulunamıyan © kuyuların tersine dönmüş birbirini kovalıyan he. yulâları idi, Sağdan gelen bir takdir. bir Sültan hanımın beğenişi dekorlar; güzelleş- tirdi. Manzarayı sevimleştirdi. Yalova. nın havası degişti, çesmelerine Hızı? abihayat akıttı. ... “Sağ ın beğenmesi için meselâ hir gün müstemlekeler imparaterü (bir cümhüriyetin bize: — Eh. Bu borçları siz veremezsi- niz, demesi kâfi gelecek ozaman sağ: dan gene bir alkış, bravo İsmet Pasa! Sen ne doğru söylemişsin diyecek! Hindistan hlüersi ru sanayilei Türkiyeden: ği * — Neâlâ, Türkiye artık bizim fab- m ağ haraç vermiyor. Makine- en H. Firkâsıdır. Diye bahsetse muhalefet derhal el çarpıp: ,— Yaşasın Halk fırkası diye bağıra. cak, ve elleri alkıştan nasır tutacak! ği ui Emperyalist hükümetler kalkıp; , > Türkiye bizim memleketimiz ol. mak istemiyor. * Yekpare bir vatanı var. Bu vatanın hudutları Anadolunun ortasına çelik rayla percinlenmiştir. Raylar yalnız toprağı deril, fikirleri de kültür mer- kezine percinledi, Kültürlü ve idealli millet müstem. leke olmaz. “Bunu yapan Gazi ve İsmet Pş. dır. © zaman muhalefet göz yağı dö küp: - — Ben ettim, sen etme diyecek ama., > Ah şu Sultanlar, bir bizim işleri. mizi beğenkefer.: Düsmanlarımız bii beğeniyorlarsa yolumuzu saşırmısız demektir. / Biz yolumuzda sasmıyoruz. Onlar, emperyalist inatlarında musır.. O hal. de muhalefet bizi beğenmek fein daha çok bekliyecek, SADRİ ETEM ener sasaaensssomansamsanakna mtlı füller vardırki hedefleri muayyen birer mevzu ve eşiya olmak itibarile onlarda objet ve | Sujet ayni zamanda mevcuttur. azariye ve ameliye iki ayrı âlem değil, birinin diğeri üzeri- ne kıdemi ve faikiyeli olan iki kuvve değil; bare terkip ne- ticesinde birleşen iki nt mefhum iş fakat haddı zatında bir vahdettir. Biz ancak sün'i bir surette onda mevcut olan tasavruru i e en tecrübe ederek r ve iradeden bahsedebiliriz. İşte an fel- sefesinden beri rastladığı €saslı ikilik buhranının ei böylece meydana çıkmakta; ve vabdetculik bizi ilmi ve siyasi realisme doğru götürmektedir. - Muasır ahlâk ve siyaset hare- ketleri kuvvetle bu ceryandan müteessir olmuştur. Artık siya- setler inkilâpiar kuvvetli ilmin eseri olmağa başlamıştır o (Fre- derik Rauh) ahlak sahasında da nazari ve ameli tarifinin imkân- sızlığını göstererek fiziki tecrü- be yanında bir ahlâki tecrübe- den bahsetti. e Bununlaberaber çok eski ahlakcılar bu hakikati hades ile sezmiş bulunuyorlardı. | Onlar mazariyelerini bizzat ha- yatlarından, : cür'et ve fedayi — ezilen ahlâki tecrübe- çıkarmışlardır: & Sokrat baldiran otunu içerken fedayi nefsi kabül etmek suretile naza- riyesini tamamlamıştır. Girdano Brano hürriyet (mücadelesi için taassubun elinde idam olunur- ken asırlara intikaleden büyük “Türkiyeyi ik defa sanayileştirmek! istiy: “Telefon Telefon, haşin, amansız çalı- yor. Evinizde orabat, O rahat oturuyorsunuz. Fakat artık, te- lefon telinin öte ucunda birisi sizi çağırıyor. Ne ile meşgul olursanız olu- nuz, telefona cevap vermemek elinizde değildir. Uyuyorsanız, uyandırır. Ban- yoda iseniz, alelâcele kurulanır ve yarı ıslak koşarsınız. Sizi çağıran, tahmin ettiğiniz sahte bir tebessümle: “Şimdi. bu- kadar, irken ra- atsız etmekten maksadım, ev- den çıkmadan bulmaktı, afeder- siniz diye başlar. Gördünüz mü itizarı? Misafirle konuşuyordunuz? Onu bırakmak mecburiyetinde- siniz ki çıngırak sussun. Yemekte iseniz, tabağınızda yemeğinizin soğumak ihtimali, sizi telefo- na çağırana vızğelir. Gayet mü- him bir iş konuşuyorsunuz, hafif bit O şekerleme © yapıyorsunuz, Telefon çalınca icabet farzdır. Radyoda güzel bir parça din- lerken,.. Zırr diye telefon başlar. Gidersiniz birisi; — Yahu, gözükmüyorsun.. Diye başlar. Telefon öyle bir şeydir ki, bangi saatte olursa ol- sun sizi taciz eder. Hatta, dünya yaratıldığındanberi erkeklerle ka- dımların müşterek bir zevkini tatmin esnasında bile telefon zili oçalar çalmaz, insan, souk bir duş yapmış gibi olmaktan kendini menedemez. Bunun için, telefon kullanma- nın usulünü kat'iyetle tayin et- mek lâzımdır. Evvelce sözleşmeden, fevka- İâde bir ihtiyaç olmadan kat'i yen telefon etmeyiniz. Telefon etmekle muhatabınızı mecbur edeceğiniz zahmeti dü- şünün. Meşhur ressam"'Degas,, tele- fona abone olduğu zaman"Forain,, onunla alay etmiş ve demişti ki: — Bırakınız efendim.. Zil ça- knımca haman geliyor.. Bir hastanın hatınnı telefonla sormakta, hususi bir alâka ol- duğu zannedilir, Halbuki bu onu sadece rahatsız etmek de- mektir. Birini çaya, yemeğe da- vet için telefon etmeyiniz. Eli- niz mi yok? Yazı yazmasını bilmiyor musunuz? Bilkassa te- şekkür veya tebrik için telefon kullanmak nezaketsizliğinde bulunmayınız. Muztar vaziyetlerde (telefon ettiğiniz zamen lâfı uzatmadan kısa bir “Evet,, veya “Hayır, diye cevapla iktifa ediniz ve .herkesin hususiyetihe, evine gire- rek haklarına tecavüz etmeyiniz; rahatını bozmayınız. KUÇÜK HABERLER Son. zamanlarda türk omaliyesinin en mühim ve en büyük teşebbüsü şüp- be yok Cümhuriyet merkez bankasının tesisi meselesidir. . -Bu mühim mevzu etrafında birkaç -ay evel. : Ankarada Türk ocakları merkezinde zıraat ban- kası idare meclisi azasından ..dokfor Cevdet Nasuhi Bey tarafından bir kon ferans verilmişti. Konferansçı, mev. zuunu, hem dünya ölçüsünde, o hem de memleket ölçüsünde mütalea etmiş- tir.. Dünya ölçüsünde söylenen kısım- lar üzerinde çok dikkatle işlenmiş, çok ihtimamla çalışılmış ve en yüksek sa» lâhiyetlerin fikirlerile tevsik edilmiş ti. , Merkezi banka telikkisine nasıl varıldığını izah edörken şunları söy. lemiştir: “ Bazan gizlenmemiş olan işüphelere ve tereddütlere rağmen, al tn, en az gayri emin bir kıymet mik- iyası olarak kalmıştır... “Harp sonu iktısadiyatında hemen her memleket te len çıkılmak istenen bir müşkül vaziyet vardı. Sayısı çok (fakat kıy. meti yok kâğıt para bolluğu, bu halin doğurduğu daimi kıymet dalgalanma- ları, spekülâsiyon Oimkânlarımın art- ması, umumi iktisadi huzursuzluk, bu müşkül vaziyetin manzaralarını vücu-! da getirmekte idi. Nihayet gayet umu- mi olarak şu kanaate varıldı: Bir memlekette umümi kredi hacmi, ban- gönot ihracı ve altın ihtiyat arasmda en muvafık nispeti ve dolayısile o pa- ira değerini tutmak için müessir silâh iskonto fayizi haddidir. Bu silâh ta, ancak devletin alâka, sahabet ve mu- rakahesi altında teşekkül edecek (bir merkez bankasına verilebilir... Yine konferansçıya (güre, merkez bankaları, gittikçe daha az devlet da- ireleri, gittikçe daha ölçüde âmme tröstleri gibi sayılmak- tadırlar. Böyle bir teşekküle hususi sermayenin iştiraki, âdi ticaret teşeb- büslerinde olduğu gibi, hiç bir zaman kazane zihniyetile hareket etmeği mu- cip olmıyacaktır. Ve sadece âmme menfaatleri güdülecektir, Bu itibarla, merkez bankasınm idare mes'uliyetini deruhte edecek olan heyetin teşkilinde, devlet, makul surette müessir olabi-i lir, Bir merkez bankasının devlete olan nispeti, ve istiklâli derecesi, muh telif memleketlerde başka (başkadır. en liberal bir bânka olan İngiltere ban kasile en devletçi olan Rusya banka- sı arasında her nüanstan birçok mi- saller zikredilebiliyor. Bu nispet, devletin banka sermayesine iştiraki de- irecesi, bankayı idare edecek organla- rın tayin ve intihabı, devlet muraka-i ini; icrası şekli, (o memleketin iktisadi inkişafı ve bilhassa ticaret eh- Jinin seviye ve mes'uliyet hissi dere cesi, bankanın teşkil edildiği ve kabul olunan akitlerin terkip ( edildikleri daireler, bazan da memleketin siya. seten yabâncı bir memlekete ve memle- ketler grupuna esir bir vaziyette olması ve yahut bankanm her hangi bir şekil de beynelmilel yüksek finanstan yar- dım görmek ve kabal etmek gibi hiç ol imazsa iktisadi bir tâbiiyete girmesi gi- bi hallerle alâkadar olarak gözükmek- tedir. Konferansçı sırasile şu meseleleri mütalea etmiştir: Merkez bankasının devlete karşı mükellefiyetleri, serma- yesi, hissedarlarının sırf kazanç kastı ile kurulmuş olan diğer bankalara nis- petle tahdit edilmiş olan rey ve idare hatları kâr dağıtımının kanunla ve Jönceden belli edilmesi mutat olan yüz- de nispetleri, ihtiyat akçeleri, Merkez bankasının tam bir devlet bankası ya. hut alelâde bir ihraç ve işkonthankası yahut ta bankalar bankası olduğuna gö banknot çıkarma, çıkarılan o banknot larla kabul edilen tevdint karşılığı ©- larak muhafazası zaruri olan ihtiyat ların nispetleri, ticari bankalarla ve - çık para marsesile Merkez bankası- nın münasebetleri, altın ve ecnebi şan- jr üzerine (Omüameleler, iskonto ve * SÜT MESELESİ — Bu işin kat'i;geri iskonto (senet kırma ve senet ge- surette halli için tekrar düşünülmiye'ri — kırma) kredi açma ve avans ver: başlanmıştır. Belediye iktisat müdür- lüğü tetkikat yapmaktadır. * BEYAZIT KULESİNDEN AŞA- GI — Tayyareci Alman Madamı Alisin paraşüt tecrübesi yapmak istediği ma- lâmdur. Bu tecrübenin Beyazıt kuk- İlesinden aşağıya atlamak suretile ya- pılması da muhtemel görülüyor. * YOL PARASI VERMİYENLER lanma tarafını — Geçen sene yol parası vermiyenlerin çalışmıya gönderilmeleri takarrür et- Beykoz — Mahmut Mari Paşa yollarında çalıştırılacak. lardır. miştir, Bunlar b * ADANADA ey MV — velki gün Adanada şiddetli yağmur- idi, lar've bu atada çeviz büyüklüğünde do) otlarm miktarına — tahdidi, lu yağmıştır. Bazı evlerin cam ve çer. çeveleri kırılmıştır. me şekillerinde ikrazlar mühtelifi memleketlerin merkez bankaları ara- sında kooperasyon ve en nihayet bi- zim Merkez bankamız? İ Merkez bankalarının o umumiyetle iki esaslı fonksuyonu (vardır: Ban knot çıkarma ve tevdiat kabul o etme. bu her İki fonksuyon da bankanın borç gösterir. Merkez ban ikaları, ihtiyatlarım, bazı (memleket. İlerde çıkardıkları banknotlarla kabul ettikleri tevdiatın mecmüu O yekünu ile, diğer bazılarında ise yalnız çı. kardıkları banknotların yekünu ile mü tenasip olarak tutmaktadırlar. merkez bankasının çıkarabileceği bank- banka. inin açabileceği krediler için — kâfi bir daraltma, vasıtası sayılabilir; fakat icari hesap şeklinde. kabul edilen tev- * EVLENME YAŞ I— Yapılan bir diat ta açılabilecek kredilerin oyekü-! istatistik en 2 yaş arasında olduklarını göstermek İmet etmektedir. Kredi çok evlenenlerin 19 —'nunu ayrıca beslemeğe yani bir keli. me İle kredi hacmini büyültmeğe hiz: vasıtalarının! ziyade geniş! Rir| Devlet Bankası nedir? Bu mühim mevzu etrafında bir konferans verildi hesapsız surette çoğalması yani kredi hacminin büyümesi, fiatlarla bir yük- iselme davet eder. Ve neticede para ta- lebini arttırır ve bunun sonu gelmez. Ondan dolayıdır ki, makul idare edi- len bir merkez bankası, açabileceği kre- dilerin umümi hacmini belli O etmek için, daima çıkardığı banknotlarla bu banknotların karşılığı olarak depo et- tiği altın veya altın değerinde (diğeri nevi ihtiyatların nispetine kadar ve bu- inu hiç gözden kaçırmaz. Çıkarılacak v banknotların dâima kanuni paraya çevrilmesi imkânını muhafaza etmek- İten buşka bir şey değildir. Cari hesap şeklinde kabnl olunan tevdiattan yar dım olarak açılacak (o krediler için de muayyen nispette bir ihtiyat tutmak, keza tevdiat sahiplerinin vaki olacak (taleplerini muayyen nispette karşılı. jyabilmek imkünmun muhafazası gi yesini güder. Altın ihtiyatın en salim nispeti hakkında henüz hiç bir kati hüküm vermek mümkün değildir. Çün kü dava, henüz tecrübe (mevzudur. Krediyi kontrol etme bilgisi, iktısatça yetişkinleşme ile yanyana olarak her' gün biraz daha ileri gitmektedir. Bu itibarla her halde eldeki altınm daha tasarruflu olarak kullanılmasını müm ikün kılacak bir makanizma bulunmâ- isı, gayedir. Bütün mesele, memleket- ite para miktarı alâstikiyetini muha- faza etmektir. Meselâ: Ziraatin ka- lim olduğu bir o memlekette ve hasat mevsiminde mahsullerin sürümüne va- sıta olacak şekilde ve nispetle (fazla miktarda paraya ihtiyaç vardır: Buna ilmkân bulmalı, Merkez bankalarının altın ihtiyat- ları, kısmen ve muayyen nispet dahi- linde başka kıymetlerle de temsil e- Jdilebilmektedir. Bu kıymetler, şedit dalgalanmalara maruz kalmıyacak o lan ecnebi paraları ve bu paralar üze rine tertip edilmiş — tediye taham- mülleri ve kabul edilmiş tediye emir- leri şeklinde — ecnebi senetleri, Avs| rupa ve Amerikadaki esaslı bankalar nezdinde kabili tahsil kredi balansia- rı ve tevdiat vesikalarıdır. Senetler, ödeme kabiliyeti gayri kabili münaka- Şa bankalar tarafından garanti edil miş ve inkızd müddeti ve'imiza ek hususunda matl rtları, , cami bu- lunmuş olmak ini bir le evsaf Ta: şımaktadır. (Son kısmı yarınki nüshamızda) Polis Haberleri Ay tutuldu diye silah atanlar ! Evvelki gece ay tutulması üze- rine bazı kimseler gene silâh atmışlardır. Bunlardan zabıtaca tesbit edilmiş olan Bostanbaşında | iç sokakta 2 numaralı evde otu- iran keten helvacısı hafız Zeki, gene aynı mahallede dere sokağında 18 numaralı evde oturan Zon- guldak (vapuru O tayfalarından oturan Necati ve Şehzade camii medresesinde oluran şoför mua- vini ibrahim haklarınde takıbat yapılacaktır. Ehemmivetsizama bıçaklı Binlir direkte oluran arabacı Enver Ali ile kardeşi arabacı Yusuf dün ehemmiyetsiz bir me- se'eden dolayı kavğa etmişlerdir. Neticede Enver Yusufu bıçakla: kalçasından cerh etmiştir. Yusuf Cerrahpaşa hastanesine kaldırıl- miş, Enver de yakalanmıştır. 19 ahlâksız kadin i o Fuhuşla mücadeleye devam edilmektedir. iki gece içinde, Peyoğlunda Glavani ve.Derviş sokaklarında 19 ahlâksız kadın yakalanarak muayeneye sevke- dilmiştir. Bağlarbaşında iki ev kısmen yandı Üsküdarda Bağlarbaşında Bey- lerbeyi caddesinde 20 No.lı seyyar gazcı Lazarının evinden dün yangın çıkmış ve ittisahn- deki yüzbaşı Aptülkadir beyin evinede sirayet etmiştir. Netice- Ahmet, Kasımpaşada Piyalede | de her ikievde kısmen yandık- tan sonra yanğın söndürülmüştür. Yangının devrilen o mangaldan | sir mukaddem İspanyol milletinin tim- sali olarak meşhur Don Kişotu tasvir ve temsil etmiş ve lâyemut eserini vü- cuda getirmiştir. dileli birkaç asır geçtiği halde İspan- yol seciyesinde büyük bir tahavvül vu- /Kua gelmediğini son hadisat tamamile meydana koymaktadır. Filhakika İber ya şibih ceziresini alt üst eden İsyan hareketi şimdiye kadar diğer kıt'alar. da görülen isyan hareketleri ile asls kabili kıyas değildir. Bir gün bir tay- yarecinin isyan ederek (tayyaresile başka e mma an kral l lığı tehdide kalkıştığını er bir gün banknotların miktarmı tahdit etmek, yç dört zabitin hiç bir kuvvete güven- meden hükümet şeklinin (değişmesi hakkında krala ve nazırlara teklifler» de bulunduklarını işitiyoruz. Hülâss lâsilerin hepsinde bir Don mevcut, latıldıktan sonra İspanyanm vaziyeti ne salâh devam ediyor. Dün mahpus olan cüm- ihuriyetçiler hapisten çıkar yeniden ateşli nutuklarla cümhuriyeti ,lmüdafaa ediyorlar. huriyetçilere iltihak ediyor. Halk ass asabiyete gelmeden bu muhtelif cere yanlar arasında yüzüyor. Denizde ba lık ne kadar rahat ederse bu ateşli mu hitte yaşıyanlar da nümayişler arasın- da o derece keyifleniyorlar. Krala ge lince yapılan nümayişleri, söylenen vu tukları, savrulan tehditleri aldırmıya" rak durmadan memleket dahilinde ve haricinde seyahat şdiyor. “ gı muhakkaktır, sürette tekrar edile edile zihniyetine hik bir gün umumi bir feveran karşısında kalacaktır. da gerek şimdi hükümeti elinde tutan kraliyetçilerin gerekse âtide reiskârt gözliyen cümhüriyetçilerin yekdiğerle rile çarpışmaktan ziyade dev gibi gözüken değirmen kanatlar rı ile mücadeleye girişerek (Servan tes) in kahramanını tanzirden kendil& rine kurtaramıyacaklarıma muhakkak gibi bakılabilir, çıktığı söylenmektedir. Zabıta tahkikat yapmaktadır. 2 Bir bar hakkında takiba geceleri müsaadesiz geç maktadır. İ dur: kaza 22, sirkat 122, yank lik 21, zabıtaya bakaret hirlenmek 6, karmanyola 3. Mahmut isminde biri Feri çiftçi ismetin beş lirasını pap” cilik suretile almış ve mışlır. , eg 29 numaralı evde dün Kalyopinin evine evin camlarını kırmıştır. GÜNÜN— — Od YE Donkişotun diyarında Büyük Servantes bundan birkaç a- Don Kişot oibda e Kişotizm *s. Brimoda Rivera ve Berenger at- gelmedi. Mevzii isyanlar çıkmaz Sosyalistler cüm- Maamafih bu halin bir sonu olac İtirazlar ferdi bir cemiyetin olacak ve nihayet Maamafih o feverands gözlerine şimdiden Gayur landa P barının Beyoğlunda Papağan lere kadar açık kaldığı zabıtaca tesbit edilmiştir, Bar sahibi hak- kında bu noktada takibat yapı” lacaktır, Afyon kaçakçılığı Dün Sarayburnunda bir afyon kaçakcılığı olmuştur. Karadenizden gelen ve transit olarak limanımızdan geçmekte olan Holanda gemisi Sarayburnu açıklarına geldiği sırada gemiye bir sandal yanaşmış ve bir 48 sonra gemiden uzaklaşmıştır. Bu sandaldan şüphe eden 78“ bıta, sandalı takip ederek yaka” lamıştır. Sandalda 160 okka af” yon bulunmuştur. Afyonlar mü” sadere edildiği gibi sandald&” bulunan Kirkor, Mehmet ve Hü“ seyin haklarında takibat yapı mak üzere nezaret altına alı mışsardır. Intiharlar çoğalıyor Yapılan aylık istatistiklerde$ anlaşıldığına göre o şebrimizdö cinayet vak'aları azalmakta buna mukabil intiharlar çoğa Mart ayının vukuat histesi ge intibar 58, cinayet 3, cr 7, Papelcilik Feridiyede (o oturan sabık Kardeşinin evi ! ,.. Beyoğlunda su terazi sok” y. m. Kalyopinin hemşiresi ri

Bu sayıdan diğer sayfalar: