15 Nisan 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

15 Nisan 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 6 — VAKIT 15 NiSAN 1931 HİKAYE Frisenin hareketi Felemenk aşkı Maris dö Kobradan ! fa, Avukatın sözleri alkışlarla karşı) kocamı kat'iyyen öldürmedim. Garip; Janmıştı. Hâkim salonu süküta davet'bir tesadüfün kurbanıyım, | etti. Davavekili, mazmun sandalyesinde) o— Evet. evet. Daima öyle derler. Oturan gözleri yaşlı güzel sarısını gös- Esasen avukatınızı bü noktai nazara! tererek bağırıyordu: imale etmekle çok iyi ettiniz. Fakat ar) — Efendiler, kotasını katletti? müd tık mademki beraet ettiniz, artık ko. deiumumi bile bizzat bunu iddia edeme| medyayı bırakmız. Yemin ederim ki! mistir. İspat yoktur. Herhalde katlet-,cinâyetiniz, sisi benim nazarımda yük-| miş olsaydı bile, merhümun huşuneti deliyi ve sizin muvafakat cevabınızı ki cümlenin malümudur — bu hureketil almadıkça bir an rahat yaşıyamıyaen:| mazur gösterebilirdi. Çünkü müdafaai £ım. j nefis vaziyeti tahaddüs etmiş olurdu. Sam, Nerede kaldı ki masumdur. Simon, Baron Yintersvikle evlendi. Jüri heyetinin müzakeresi pek kisa Baron on bir aydanberi büyük bir saa- oldu. İktifakla beraatine karar verdi- det içinde yaşıyor, her akşam bir câni İler. İle beraber yatarak, en hususi anların Simon Lekastor alkışlar arasında'da bile bir cinayet şemmesile zevkini salonu terkederken güzele fotoğrafçı iki misli yükseltiyordu. Esnsen, Simon larına muhtelif pozlarda resimlerini 2) lâtif bir zevce İdi. Holandalının flo- dırıyordu. Pek mütessir bir halde ma-İrinlerinden istifade ediyor, anil! dam Simon, avukattnın koluna Yasla- sadık kaltyordü. Bir sabah, güzetesini narak çıktı. “Aşk yüzünden cinayetten! açar âçmaz Şu satırları okudu: beraet kazananlar, cemiyeti umumi “Bir cinayetin son safhası. kâtibi, madama bir buket verdi, ve ÜS! “Madam Simonun kahramanı oldu- gazeteci kendisine aşk. ispirtizme, eM- gu cinayet hatırlardadır. Hey'eti hâkl- hiyet sandığı ve uzun etekler hakkında me kendisini beraet ettirmişti, Madam #waller sordular. ia ,, |Simon; kocasının meçhul birisinin kur. Simon, nihayet evine dönebildi. Ka İşunlarına kurban gittiğini iddin ediyor pıcı kendisini göz yaşlarile kârslaiğı. madam Simon doğru söy mıştı. Hizmetçisi ağlıya ağlıya onu ku yüyordu. Dün Cenevrede tevkif edilen çakladı. Masanın üzerinde büyük bir de beynelmilel serserilerden biri; Mösyü met çiçek duruyordu. Simon demeti “İİ Tökastorü katlettiğini itiraf etmiştir. dı ve şu kartviziti si Madam La Baron Vintersvik ile dostla Baron de N rimn hâkikatin bu suretle tecellisini —Budakim? Si den memnun olacaklarına şüphe etmi — Madam, sizi bir saattenberi inti-| yoruz. i sar salonunda bekliyor. Simon bu satırları iki defa okudn. Kocasının o aralık Holandada bulunu- “şundan müteessir olmuştu. Bu haberi lalınca kimbilir ne kadar. sevinecekti. İEn basiti gazeteyi ona gönderip avdeti ini beklemekti, | | — Bilmem, fa nde bir adam. Simon, tuvalet odasında biraz düzel dikten sonra salona girdi. Baron onu görür görmez ayağa kalktı, Zarif bir centilmendi. Gözleri mavi, vengi kırmı zı, ve pür sıhhatti, Önce, güzel cümle- lerle, beraetinden dolayı Simonu teb-| rik vs mahkemeyi ne helecânlarla takip ettiğini anlattı. Simon: — Nezaket ve alâkanıza minnelta-! rım, dedi, tasavvur ediniz ki demin si- zi bir gazeteci zannetmiştim. .... 21 sant sonra bir telgraf geldi. Sİ- “Cenevreden verilen haberin her şe yi değiştirdiğini bildirmekle müteesat- İrim. Bent ktymetiniz hakkında aldat- ıtınız. Paristeki davavekilime talâk ta- flebi için emir verdim. Seldmlar.,, Taron Rupert -— 0; hayır, dedi, ben meraklı yaz lar arıyan bir gezeteci değilim mâ Polis Haberleri dam, ben Holandalıyım, kırk iki yasın dayım. | — Hiç te görünmüyorsunuz haron.| — Açık havada yaşarım madam, Roterdam civarında bir gübre fabri- kam yardır, Senede sekiz yüz bin flo- Tin kazanırım ki frangu tahvil edildiği takdirde... i Holandalı, kızarıp bozararak susmuş! tu. Sonra, birdenbire: — Bunları söylemekten maksadım, dedi, sizin desti . izdivacınız!. talebe! geldim de... j — Baron!.. Doğrusu kızmali mk, yım, gülmeli miyim şaşırıyorum . — Ne o, ne de öteki madam. Tekli- fim ciddi ve namuskâranedir. Bugünün) heyecanı geçer geçmez düşünmeğe vak, tiniz olacak, o zaman teklifimi kabul, edeceğinizi ümit ediyorum. — Doğrusu beni şaşırttınız. | — Biliyorum. Biliyorum, Fakat dü| Yer halde, ben! derhal reddetmedi- ginizi ümit edebilir miyim madam? — Hay, hay. Bilikis!.. Fakat ma- dem ki açık konuşuyoruz, bu talebin! 3200 Lira Karabet Ef. piyangodan aldığı parasının bir kısmını çaldırdı Geçen gün çekilen tayyare piyangosunun büyük ikramiyesi- nin isabet ettiği talililerden biri- nin de Gedikpaşada oturan Ka- rabet Ef. isminde biri olduğu yazılmıştı. Karabet EF. kazandığı on bin liranın şerefine evelki akşam e- vinde arkadaşlarına bir içki zi- yafeti vermiştir. E i esnasında Karabetin kainbiraderi Torkum “bir aralık srmn Sl le İle. yliyere 1 kata inmiştir. Fakat paraların da bir ... dık içinde kiliti o öl a düşünen Karabet, kainbiraderi İmon sevinçle açtı ve şu satırları okg-|fil sebebini öğrenebilir miyim? — Samimi olacağım madam.. Çok sa mimi.. Sebebi, kocanını öldürmüş ol. mamzdır. — Biliyorum ki avukatımız sizi kar. tarmak için bunun aksini ddia etti ve muvaffak oldu. Fakat JAf aramızda, ben kocanız: öldürdüğünüz hakkında kat'iyyen bir an bile şüphe duymadım. — Affedersiniz... —Rica ederim müdafaaya kalkışmayı. nız aziz madam... Sizi bu kadar sevme me sebep kocanızı öldürdüğünüz için- dir. Ve bizim saadetimizi süsliyecek o- lan, cemiyet tarafından affedilmiy o Tan bu cinayetin. biberidir. Çok defa zannederler ki, biz Holandalılar, sade ce içmesini bilir ve karışık bir ruhun inceliklerini anlıyamayız.. Ne hatali... İşte görüyorsunuz bunun yanlış oldu- ğunu hiç olmazsa ben ispat ediyorum. Kendimi daha şimdiden o evlenmiş ve sizinle ayni yatakta görüyorum. İler akşam, muhayyel bir facianın verdiği! tatir örperme le yatıyorum. Sizin kü- #llerinizin boynumu sıktığını, veya; r tabancanın soğuk namlusunun şaka ıma doğru ilerlediğini görür gibi olu-) yorum. Mabedin merdivenlerinde kan var madam, ve beni heyecana getiren, alt üst eden, bir an evvel sizin Barones| Vintersvik olmanız ricasile tepindi- ren de budur. Simon, rmış bir halde, daha sim diden garip bir sureiie ssadetini ta- dan Holandalıya bakıyordu. — Fakat, mösyö, reddediyorum. Ben nin bu hareketinden şüphelenmiş ve validesine Turkumu takip et- mesini ve yalnız bırakmamasını söylemiştir. lunun şüphesini anlıyan ve haklı gören Kara- betin validesi derhal aşağıya in- miş ise de Torkumu bu ve ve aramıya ai © sinden sonra Karabet te rahat duramıyarak aşağıya inmiş ve Torkomun orada olmadığını ye rünce derhal paraların ğu sandığa k . Lâkin ne görsün... Sandığın kilidi kırılmış ve içinde bulunan 3200 lira alın- ei vaziyet karşısında kendini şaşırnn Karabet misafirleri unu- tarak Torkomu aramak üzere telâşla sokağa fırlamış ve bulun- ması ibtimali olan her yere baş vurduktan sonra meyus bir hal“ de evine dönmüştür. Karabetin müracaatı üzerine Torkomu ara- mıya başlıyan zabıtadün geç vakte kadar kendisini y. a mamıştı. Kendisile görüşen bir mubarririmize Karabet Ef. para- pm altı bin lirasının çek ol na teşekkr etmekte o'duğunu söylemiştir. Sefalet yüzünden bir intihar Evelki akşam feci bir intihar 77 — Dürüst, çalışkan, kendine e mi li, harice iyi görünmesini seven ve mu vaffak olabilen, iş hayatına asla sinir. lerini karıştırmıyan, hassasiyeti kendi sine kâfi, kendi menfaatini başkaları nm mazarratında aramiyan, biraz çile çekmiş, emelleri mütevazı birisiniz. 215 — Dikkatlisiniz. İntizamdan, görünüşten, #üsten, romanlardan, ha. yal görüşlerden hoşlanirsınız, Kendini ze emniyetiniz var. Serbest değilsiniz. Müvesvis, mütevehhimsiniz. Her şeyin evvelâ fena tarafını görmeğe meyliniz, var, Maahaza umumiyetle, samimi, se. fik, merhameti bol birisiniz. Görüşle riniz kuvvetli değil. Tecrübeniz az. Az okumuşsunuz. 279 -—- Biraz iş ve hususi hayatınız. da hurçınsınız. Çok sakin görünmenize rağmen habbeyi kubbe yapmak tabintin dan vazgöcememişsinizdir. e Emelleri. miz çok. Yeniliklere merâkırız fazla, Sinema, eğlenceli toplantılar size zevk verir. Muhitinize iyi tesir yapabilirsi niz. Hassasiyetiniz orta derecededir. 280 — Siz kararlarınızı hemen ve- ren, aceleci, çabuk bıkan, biraz işlerini vehimli kananatlarla karıştıran, , dikkatli, kendine de muhitine de âz e- min, hayalperest fakat dürüst, samimi İ , Grafoloji mütehassısımız cevâ pveriyor , mütevazı, âmeli tarafları kuvvetlm: hayatın daha canla başla girdi çıktısı- gördükçe, bu ufak tefek kusurları» nız da bulacaktır. 282 — Dikkatli ve muntazam aadmsı! nız. Ancak muayyen bir iş üzerinde imuvaffak olabilecek az etraflı ve şa-' mil istidatlarınız var. Çalışmaktan çe kinmezsiniz. Hayatın epeyce sillesini yemiş insanların tevazuu ile en küçük iş te olsa büyük bir sabır ve tevekkül le yaparsınız. Nikbinsiniz, Samimi, kin isizsiniz. Yalnız kendinize fazla emnive iliniz var. Biraz olur olmaz şeylere kar şı mat tarafınız zaiftir. 283 — Hassassınız. Bazan en basit hadiseler karşısında sinirlenen nevröz birisisiniz. Çalışkan ve mütevekkil ol duğunuzu görüyorum. Dikkatli, int zamdan hoşlanan, evine bağlı, ev işle rinde daha muvaffak, samimi, müşfik. | siniz. Fakat tatmin edilmemişsiniz. MÜ |tevazısınız. Görüşleriniz basit fakat da! ima iyiliğe matuftur. Terbiyeli ve pa» zik olduğunuzu iddia ederim. 281 — Dikkatli; nazik, mahcup, süse meraklı, hayalperest, intizamdan hos- lanan, görüşleri hatalı, kendine emin, #melleri mül Jı, etrafına iyi görün mekten hoşlanır birisiniz.'Bazan bed. bin fukat ekseriya nikbinsiniz. Bir ge yi büyük bir sabırla takip edebilirsi. yetten hoşlanan, muhitine az intibak edebilen, şeyi ya kıymetinden az veya çok ehemmiyetle muhakeme eden birisiniz. » 251 —Siz çalışkansınız. Pek amelle i ama her iste. vehm, gibi şeylerden zaafınız Fakat fazla okudukça, ADL niz. Fikri sabitleriniz yok. 285 — Mütereddit, vehham ve müves vissiniz, Her şeyin evvelâ fena tarafımı gör. mek sizi biraz asabi ve hırem yapmıs Muntazam ve dikkatlisiniz. Nikbin olduğunuz muhakkak fakat ekseriya leriniz biraz hakiki kıymetlelgeçirdiğiniz asabi bir hareketi müten-| kıp bedbin olursunuz. ER İş . 67 Maznunlu bir dava Kasımpaşada 2taraf olup birbirlerine giren komşulardan çoğu, mahkemede davadan vaz geçtiler 67maznun 27 ye indi; Muhakemeden sonra, iki kadın salonda birbirlerini tokatladılar Istanbul üçüncü ceza mahke- mesinde dün ssbah Kasımpaşada geçen altmış yedi maznunlu bir vak'aya ait davanın. rüyetine başlanmıştır. Dava, eve taarruz, darp ve tahkir, hasar irası davasıdır. Ve ! bu altmış yedi mazmun, yarıyarı- ya biribirinden davacıdır. Me- selâ, bunlardan Gülistan H. ve onun taraflısı olanlar, iddia edi- yorlar, ki kendilerinin ayni za- manda nin muhtarı olan bakkal Tabsin Ef. nin dükkânın- dan alış, veriş etmemeleri, diğer tarafi Köcümne vesile olmuş- tur. Bunların başlarında Sinem H., ve Tahsin Ef, de içle- i bulunan taraf aleyhine iddiaları böyle. Halbuki, Sinem H. , Tahsin Ef. ve taraftarları başka iddiada. Bunların iddiasına göre de, Gülis- tan H. ve mahallede ge ayın Yar Tahsin f,, bunu duymuş, muhtar ol mak sıfatile alâkadarlara haber vermiş, Onlar da bundan muğber olarak, bu işi kendilerine karşi yapmışlar. Tecavüz, bu tarâftan değil, © taraftan gelmiş... Maznunların çoğu Kürt ve mmol scanniymm onayi Rea vakası o .Ayasofyada kim- sesizler yurdunda oturan 17 yaş- larında mürettip ibrahim taban- ca ile kalbine ateş elmiş ve der- hal ölmüştür. Yaptığımız tahki- kattan anlaşıldığına göre ibrahim hayli zamandanberi işsiz kaldı- ğından ve iş bulamadığından zaruret ve sefalete düşmüş ve bundan müteessir olarak intihar etmiştir. ; Kıptıdır. Kırk beş kadarı kadın- dır. Maznunlardan bir kısmının lakapları vardır. Şişman oğlu Ahmet, Kocabıyık Salih, Sarısa- kal Ali, Karatopçu Ahmet, in- giliz Muharrem, Palabıyık ismail, Arslan Rıza, Kadınlardan da bir- kaç isim; Elif, Zühre, Fethiye, Bergüzar v. S. Erkeklerden ba- nlarıda şöyle anılıyor: Şeyh Hü- seyin dede, Şeyh Salih dede, Ali reis...... Mahkemede, maznunların ço- ğu hazır bulunmuş, isticvap edil. miştir. Hepsi, inkâr ediyor. Ek- serisi mahkeme huzurunda da- vadan vazgeçmişler, bu suretle biribirinden davacı olanların ade- di, altmış yediden yirmi yediye inmiştir. a isticvaptan sonra, muhakeme, gelmemiş olan birkaç maznunun celbi için, altı haziran sabahına bırakılmıştır. Muhakeme talik edildikten ve bâkimlerle müddei umumi salon- dan çıktıktan sonra, iki taraf arasında ağız kavgası olmuş; bu arada iki kadın biribirlerinin üzerine atılarak, tokat tokada gelmişler, biribirlerinin peçeleri- ni yırtmış, saçlarını yolmuşlar- dır. Derhal etraftan yetişilmiş, döğüşmenin artmasına meydan verilmemiştir. Komünistlik davası Komünistlik tahrikâtile maz“ nun Salih Et. nin muhakemesine dün istanbul Mic mahkeme- sinde devam olunmuş, mubhake- me hafi cereyan etmiştir. Dava, neticede bele güne kalmıştır. VAKIT' ın takvimi — Çarşamba Ni / EA 3 15 Nisan 931 (4 2 z Zilkade Bu geceki Ay 1349 Güneşin doğuşu! * 5,22--Banşı : 18, Namaz vakitleri Sabah Öğle İkindi #kşam Yat İmes 453 İA,AM İSE ik4B 424 Ğİ BORSA. isan Mam ayn | Magiliz lirası Kr, (1080 «TI. etekli Dolari Gİ a3 Ertas z Tiret Pele Prahın. s Krank Teva Flerin Kuron Sap Pezeta Mark Zir Pensi #ler © Kure 1 Türk Meram Dinar Çerromez | Kuruş Nuküt Cnitiz ıDo'ar CAmerika) İh0 Frank (Fransız (20 Liret (İtalya Olrank felçikal 20 Drake (Yunan) İ20 Frank (İsviçre 0 Leva» Bulgar ; Florin (Felemenk) 0 Karen TÇekoslovak” Şiag > Avnsturya) | I Pezeta Jspanşa?) | 1 Rayşmerkl Almanya?) 1Zleri Kehistan 1 Pengi *Macaristan İ 20 Leş Romanya) 0) Dinar Yugşoslovyaj) 1Çevoneç Sevyet İ 1 İsterlin i i İ İ İ İ Arun Mecidiye Batikonei | NAÇBALÇAK MAYMUN MAR İÇMAKMSİNOF URAL ATEN ANELIFEM LMSAFSAT ÇA AKUF lojB ARONMTUR IğKAP KARŞ Mim Dönkü bulmacamızın ledilmiş şekli 2345 6789 ZoruaumwWNm u i tugünkü belma Soldan sağa ve yukarda 1— Uyku (9) 3 2—Çok şehla (4) md 3 — Şiirler (4), tabiat (6) 4 —Şikeste (5) ” 5 — Bir vezin (8) 6 — Madde değil (3), 7 Bir madde (4), nol& 8 —İstaslyon (3), ağeeii” me (8) 9—100 kuruş(d), eski imentosu(4) | 40—Bir ticaret vapur" (8), siçramak (7) İyi 41 —Alâka ($) 7, EKREM RUŞTU Bini İlerde Yıdızda Polis Mekte je zabıta memurlarının, #İY* sında mektepte yapılanı ikikye Turing ve Otom! Heyeti azasından Ekran rafından bir nutuk BEİ haberin m ii anama isminin yanlış yazı İmektedir, tashih ve itİZa” i

Bu sayıdan diğer sayfalar: