17 Mayıs 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

17 Mayıs 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa - mam No. 12 —9— | Bildiğim bir küçlik çocuk var. Ser | Kk, Yu mavi gözlü sevimli bir yav) Mdisi henüz ilk mektebin dördüm-| Minda bulunuyor. Güler yüzü ile meclise girse o meclisi şenlendi. muhakkaktır. Bu küçük, ahmak dimağı yerinde biridir. Hatta ot! fazla bir zekâsı olduğunu birçoklbana yaptıracağın elbiseden uzun uza-| leri ile meydana koyuyor. Mini b, uhakemesinde bazan büyükleri haygerecek <iddiyet mevcuttur. Ken fa, © birakıldığı zaman belki bit h mahcup, belki bir az fazla dur- ye rüinüyor. Fakat muhitini bir de İmsedi mi iş değişir. Hani ku T ateş pa rler bir ateş ler. İşte o da bir ateşpare © de öyle bir ateş parçası ki et- ty, ileri yaramazlıkları ile yakar | i zeki yavruyu her gün gördük- ,, <vklenir hem de müteessir o- Çünkü zeküvetin! iyi bir mevzwa iyor. Beş taş, kaydırak, » Ceviz, bilye velhasıl onun ya. ! “eki oynadıkları bütün oyunlar e (üstat) olmuştur. Buna hn İl bir kerrat cetvelini dimağına yermek, en küçük bir tabiat hadi- <oi kat hazarını celbetmek imkân iş Ayor. Ve böylece istidadını gün- | Küne körletiyor. Müt alin bu halinin beni müteessir! tikbalde ciddiyete rücu etme- eyi ni pek nk Dalar da ondan farklı değil orta & bakaloryaya hazırlandığı hal a, basit kimya düsturunu yazamı- a tanınmış bir hükümetin payi- | bilemiyen nicelerine tesadüf e- #Übselerde de ayni hali müşahe « Bu suretle kayitsizlik! Hem, göremediğimdendir. basit mevzulardan gaf.| x (anormal) » dimağlıdır; ii , yavrularımızın imti- yaklaştıkça içlerini €hdişe kaplıyor. imti- heyecan verici ne dü- ne korkutucu birşey ! tanılmıyan zevat hu- senelerce müddette bi- malümatı şaşırmadan hen söylemek -didikleri h fön kârı değildir! €ndine güvenen, öğ- alümatı iyi hazmetmiş yerleştirmiş (olanlar derece korkmazlar. De kadar imtihan oda- bancılık mabcubiyeti sorulan şeylerin başk tâmamen bilinmiş a bir hayat kazan- e Pek Yakında N Keltikie şakrat May, kumuğu hazırlenınız EZ İLA #g YE Eş W #, köşe! erine her gün tesadüf etmekte Çocuk nisbeti Anne — Ahmet yarın bayram söy- le sana ne hediye alayım. İ Ahmet — (Biraz düşündükten son- İra) bana kocaman bir çikolata al.. Sonra arkadaşım Hüseyni de çağır be İnim çikolata yememi seyretsin. Sen de dıya bahset ve beni sinemaya gölüre ceğini söyle, Açık göz Anne — Bu yaramazlığın haddini aştı vallahi bu akşam baban gelsin bü- tün yaptıklarını ona birer birer anlata cağım. Çocuk — Zaten kadınlar böylesi- niz birinizin ağzındaki bakla islanmaz ki, Misafirperverlik Anne — Çocuğum kapı çalınıyor git aç lâkin gelenler komşu kadınlarsa annem evde yok de emi. Çocuk — Peki anne şayet gelenler benim arkadaslarım ise bu sefer sen benim evde olmadığımı söyle. Mazeret — Garson bu ne pis bira böyle? — Hayir beyim bira pis değil bar- dak pis a Çocuk aklı Çocuk — Ah başım ağrıyor annem gibi yapsam da başımın ağrısı geçse, Yabancı — Annen ne yapar? Çocuk — Başı ağırdığı zaman tak- İma saçlarını çıkartır. menemen lar mr diyeceksiniz? Hayır kısmı aza) mı son derece zeki ve lüzumu halinde; her şeyi ihataya müsteit yaradılışta- dır. Noksanları?. Rehavet, tembellik... İtalyanların bir (dolce farniyente - uyam Bahar tasviri o çok hoşça geçirmiş- tim, linen ayn ayn anlattıkları hikâyeleri hatırlıyor ve pencereden dişarı çıkarmış olduğum kafes içindeki kuşların ötüşleri beni derin bir uykuya sürüklemiş (oldu, Kendimden miş (uykuda arkadaşlarla İkinci bir bahar tasfirini anlatmı- ya başlamışım. Uyandığım vakit derhal bir kâğıda görmüş oldu- ğum rüyayı yazdım ve size de aynen anlatmış olayım. Güzel bahar, fırtınalı, kasırgalı yolların- dan geliyoruz. Bakışlarımız soğuk kalbimiz soğuk... Soğuk her şey soğuk bir damla ziya kucakla getir, bir damla hararet istiyo- rur. Geliyoruz... Sana geliyoruz. Gözel bahar... Bizi çiçekli ma- bedine kabul edermisin, Güzel- likler senin koynunda neşe se- nin gözlerinde sıcaklik senin kal- binde imiş geliyoruz güzel ba- har kuşlarınla, çiçeklerinle, kele- beklerinle kardeş olmağa geli- yoruz güzel bahar. Çiçekli kol- larını aç... Aç diye mırıldanırken i lâkayitlik,, bep Mekteplerin güzide talebesinin ayrıldığı mevsim bu mevsimdir. Resmimiz bu çalışkan yavrular- dan bir tanesini Üsküdar mektepten efendiyi ağa- beyi orta mektepten Nedim B.le gösteriyor. Miniminiye muvaffa- kıyetli imtihanlar temenni ederiz. Hasan Bedrettin Iş bilen çocuk — Kaç yaşındasın çocuğum? — Evde altı, tramvayda dört ya şında, Kanaatkâr dilenci Dilenci — Fakire bir sadaka, Yolcu — Yanımda bir bütün lira dan başka para yok. Dilenci — Allaha çok şükür. Be onâ da razıyım. İki ayagı ile basmış Hikmet küçük kardeşile incir ağa- cına çıkmışlı. Fakat kardeşi ağacın üs“ tünde mütemadiyen ağlıyordu. Annesi| sordu: İ <-- Hikmet kardeşini niçin ağlatı- yorsun? Hikmet cevap verdi: — Anne ikimiz de ağacın çürük da- ma çıktık ben dal kırılmasın diye bir ayağımla basıyorum halbuki o inadina iki ayağile basıyor onun için kavga edi. yoruk. Rüyada borç — Amcacığım dün gece rüya bana beş lira ödünç verdiklerini gör-! düm. Hayırdır inşallah, Dursun yavrum paran olduğu va- kit inde edersin, Kırmızı balıklar Hanım — Kızım kavanozdaki kır- İmızı balıkların suyunu değiştirdin mi” Hizmetçi — Hayır efendim. Daha; İkaranozdaki suyu İçip bitirmemişler ki, Yazan n eemmemeanee "kuyorduk. Birçok havadis arasında Ja- Ira arkadaşıma: 9 — VAKIT17 MAYIS 193) — (VAKIT)ın Çocuk Sayıfası Şen Fıkralar İ Uğuzun Bir arkadaşla heraber gazeteyi ©-| ponyada yine zelzele olduğu (yazı) makta idi. Zelzele gayet (siddetli ol. muş birçok kimseler yıkılan evlerin enkazı altında kalmış, bazı taraflarda yer yarılarak koca binalar yarıkların içine yuvarlanmış, denizin dalgaları sahile şiddetle hücum ederek ne bul du ise sürüklemiş... Tarifat çok acıklı idi. Gazetenin| naklettiği telgrafları okuduktan son- — Ne dehşetli hal!... Dedim. Müthiş zelzeleyi gözleri») min önünde tecessüm ettirmeğe güy- ret ediyordum. 'Tasavvurumu daha ziyade canlan- dırmak için felâketin kendi bulundu- gum muhitte vukua gelmek ihtimali- ni göz önüne getirdim, O ande biraz) evvel içimde olmıyan bir Ohis peyda oldu. Kendi şahsım için, ailem için korktum. Bununla kalmadı. Ayni zâ- manda komşumuz Hatice hanımı, ©- nun küçük Kızı Vildanı diğer komşu- muz ihtiyar Mehmet Efendiyi, her sa- bah su getiren bekçi İsmail ağayı, kö- şe başındaki dükkünda durmadan tik! tak! diye çalışan kunduracı Şekip E- “Geçen haftaki || , : Bilmecemiz Geçen haftaki bilmecemizin sureti halli: Çaylak, çay, lak, ablak, kalay İ- di doğru halledenler arasında çekilen kur'a neticesi şudur: Beş kitap kazanan B. T.S, No S Mıgır Kamparyan B. isiniiiekenisiiedl tatlı iş yapmamak) tabiri vardır. İşte şarkın en büyük marazı bu Çtatir İş yapmamak) fir. Ona deva bülunduğu| İgün şark her noktadan tefevvuk isti- dadını gösterecektir. M. Gayur Yazan : H. Avni validemin mektebe geç kalacak- sın sözü ile baharımın tatlı rü- yasından ayırmış oldu. Arkadaş- larıma bu yazmış olduğum rü- yamı mektep de anlatırken din- liyorlar ve gülüşüyorlardı. Kimisi hakikat baharın tatlı bakışları vardır diyor, kimisi ise baharla arkadaş olunur mu diyordu. O günde birinci dersimiz Türkçe idi. Çocuklar hep bir ağızdan Türk- Üç kitap kazananlar 1 — Halictoğlundan 2076 Orhan B,2 — Galatasaraydan 1076 Nejat Bey. Birer kitap kazananlar 1 — Kavak iskele karşısında Şazi-| ment Hanım, 2 — Kadıköy dördüncü mektepten Şinasi B, 3 — Gazi Osman Paşadan 271 Nazif B, 4 — Seyrisefain baş acentesinde Muazzez Hanım, 5 —| Sültanahmette Sevim H, 6 — Pertevne yalden 144 Naci B, 7 — Seyrisefain Baş ncentesinde Nebile Nâzım H, & — Gazi Osman paşadan 433 Mehmet B. 9 — Gazi Osman paşadan 459 Ziver B. 10 — Üsküdardan M. Nedim B, 11 — 15 inej ilk mektepten Kenan B, 12 — Kadıköy Acıbadem Şaziye Refik H. 13 — Fatih Altay müezzin sokak No 11 Ahmet Cemal43, 14 — Vefa orta mek! tebinden 254 Remzi B, 15 — Gelenbevi, orta mektebinden 527 İrfan Mustafa) B, 16 — Serbenun mektebinden Fahret) tin B, 17 — Kuzguncuk Aziz Bey s0- kak Hikmet Hanım, çe muallimi , , . beye: “Efendim sınıfımızda . ., Ef. çok neş'eli bir rüya görmüş ve bize de ay- nen anlattı.,, Muallim busöz üze- güzel bir bahis açarak dersi hitama erdirmişti. VAKIT Çocuk sayıfası Müsabaka kuponu 17 Mayıs 1931 | | Bilmece halli: —————— Kolonya kazananlar İ 1 — Z inci ilk mektepten Muharrem! B, 2 — Kartal istasyon civarında Şef ka H,3 — Beyazıt toprak sokak No 6 Hüseyin Bey. Esans kazananlar 1 — Kandilli iskele karşısı Ahmet Mithat B, 2 — Pendik istasyon caddesi Mahmure H, 5 — Kandilli Yeniyol nu- mara 3 Hüseyin B, 4 — Aksaray numa ra 14 Semiha H, 5 — Üçüncü ilk mek tepten Necdet H, 6 — Selçuk sokak nu mara 24 Naciye H, 7 — 44 fneti ilk mek tepten Sabahat Ti, $ — İstanbul kız Ji- sesinden Nimet H, 9 — Kandilli kız W. sesinden Nihal H, 10 — Orta mektep- ten Nüzhet H, 11 — Kadıköy Kuşdilin. de Neclâ Emin H, 12 — Beylerbeyi M.| Nuri Bey. J Diş macunu kazananlar 1 — İstiklâl Visesinden Nedime İl. 2 — lik mektepten Necdet H, 3 — Kes dınları çalıştırma yurdundan Neriman H, 4 — Kız hayat mektebinden Muallâ H, 5 — Ticaret mektebinden Ayten H, 6 — Senpülşeriden Behire Ilanım. l Şoförün Başına Gelenler Defterinden : 17 Mayıs s i helvacıyı velha- sıl her gün gördüğüm, görmeğe alış miş olduğum kimseleri düşündükçe: ve bunların başma böyle hir felâket gelehilmesi ihtimalini tasavvur ettikçe tüylerimin ürperdiğini hissettim. fendiyi,. karşımız. ... Japonyada da birçok ihtiyar ka dımlar, genç çodüklar, analar, baba- lar, evlâtlar, mini mini yavrular, kun- duracılar, bekçiler var. Fakat onların başını bir “dâket gelmesi kendi tanr dıklarımın —cndi etrafımdakilerin, be- nim gibi düşünen, benim gibi yaşıyan- ların duğarı felâket olması kadar beni alâkadar edemiyor bunun sebebi ne- dir? Sebebi Şu: Benim muhitimde bulu nanlar kanı, lisanr, milleti ayni İnsan- lardır, O insanlar ile aramda bir akra- balık, bir kardeslik mevcuttur. Benim için Japonyadaki insanlardan farkla. rı budur, Ve bu fark benim onları faz- la düşünmem için kâfidir. Bütün insanlara karşı bir rabıta duyarım, Fakat hemşehrilerime karşı olan irtibatım daha şedit ve daha mü- essirdir. Onlarla benim aramızda fark yoktur ki Yeni Bilmecemiz Yeni bilmecemiz şudur: iki heceli bir kuş ismi bulunur; bu isim aynı zamanda kesretle müracaat ettiğiniz bir adama da alem olsun. Bu ismin ikinci he- cesini birinci heceden evvel söy- İerseniz içine para konulan bir şey olur, ismin ilk üç harfi ise sap marlasına gelir. Bilenler ârasinda (150) kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. amememksilik Çay kazananlar 1 — Heybeliada iskele rında No 9 Şevket B, 2 — Rumelihisarında M. Cemil B, 3 — Amerikan o mütalea salonunda Hasan Fehmi B, 4 — Bakır- köyünde Ekmel B, 5 — Fatih Nişan- cıda Hikmet B, 6 — Erkek ameli hayat tan 229 İsmail B, 7 — Bakırköyünde Neclâ Necmettin H, $ — lemberlitaş orta mektebinden Nejat B, 9 — Gelen bevi orta mektebinden 481 Ahmet Ce. mal Bey, 10 — Akbıyıkta Talât Kemal B, 11 — 1 inci mektep 51 Macit Bey, 12 — Beşiktaş Kireçhanede Bedriye H, 13 -— Göztepe Kayışdağı o caddesinde Ibrahim B,.14 — Galatasaraydan 574 Sami B, 15 — Bakırköy Kartaltepe numara 3 Ruşen Eşref B, 16 — Beya zıt 6 ıncı mektepten 287 Handan Fevzi Hanim, 17 - 44 üncü ilk meklepten Mübeccel Suzan Hanım, 18 — Selçuk san'attan 101 Perihan H, 19 — $$ ına ilk mektepten Necati Bey. Kırılan telleri hayat saztmın Silinsin izleri kara yazımın Muştarip kalbimin çöksün temeli... Ben hicran elinde bir garip yolcu Yolumun yullardır gelmiyor ucu Ruhumu okşamaz bir şefkat eli... İnliyen kalbimin sussun figarı Kalmasın içimde mazi nişam Ezeli nağmeler artık emeli... Geçmişin hortlıyan &vazı dursun Biraz da sükünet otağı kursun Gönlümün bu acıları dinmeli Nisan 931 Neriman Hikmet

Bu sayıdan diğer sayfalar: