21 Mayıs 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

21 Mayıs 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyada Olan Biten Meraklı Şeyler Bir idam sahnesini nasıl filme aldım ? İransız sinema gazetecilerinden “lan Lucien Hayet, son zaman- ' » Üç kişinin giyofinle başı kesilirken filmini almıştır. Buna 4if verdiği izahatı naklediyoruz Parzedelim ki bu idam hadisesi şehirlerinden birisinde oluyor. halde Pariste değil, Bu şehrin is- « “öylemiyorum. Kimbilir belki at zavallı memurlara ceza filân ağıl r. Malüm ya bir idam sahnesini Akt filmini, resmini bile almak ya- : © tarihte, bu şehirde stüdyoları o- T sinema havadis gazetesinin İs- ha, şefi idim. Bir gün, üç mahkü- #rtesi sahah giyotin ile başı kesi- p haber aldım. İdam, umumi İ min önünde adliye sarayının inda yapılacak, hs sonra gidip vaziyeti tesbit iş Adliye binasında, işime yarar Yer buldum. İlam ertesi sabah beşi ellide ya- İh xt. Saat beşte, içine makinemi ,, #irdiğim bir küçük bavul ile ad. b, ma girdim, birinci kata çı- İk, bir gün evvel tasarladığım yere saklandım. Burası bir apteshane Gürültü etmeden makinemi çıkar. kurdum, objektifi pencere aralı- ürüeerensan Bü Gecenlerde, Bükreşte halkı heyeci. en bir hâdise olmuştur. imız-tevkalâde hadiseler, büyük ler, dehşeti; felâketler zâma- ş falınan büyük kilisenin muaz- agg ainin bir gece saat 12 de çalın Vüşinması kasabanın her tara My, Hüyük bir panik meydana getir- * Bu saatte ekseriyetle uykuya olan ahali heyecanla uykudan İŞ ve çanın niçin vurulduğunu için birçokları gecelik elbi.| sokaklara o fırlamışlardır. Gü) kta kan ve petrol! mim. | İnginiz zabitleri Baküde op Nel lar? ön er yapmışlaı | | Ni N, İ telgraf gazetesi ahiren ingi- tişar eden (Şarkta kan ve pet. Vvan; Rt T. Bakülu Esat Bey namında Rak, arafından yazılmıştır. Kendi. pe petrol sahiplerinden imiş. De Bey, ingiliz ordusunun Bakü! İ esnasında ingiliz zabitlerinin ik ları iğfal ederek onlarla *rini, fakat sonra bunların .” son derece feci bir şekilde #ittiklerini anlatıyor. İngiliz aldıkları *kadmları birlikte VE ; Örük ) İr bir eserden bahsetmekte- T *frika numarası: 135 cephesinde .... müellifi Remargue li > Mağ eler bağırmadan, itiraz etme Jgötürüyormuş gibi bindikleri trenin fından idam makinesinin, hizasına ge. tirip bekledim. 'Tam saat beşi yirmide, evvelce ver» diğim talimat mucibince, şirketimize nensup bir gazeteci arkadaş © elinde kocaman bir film makinesile adliye binasına giriyor ve içinde saklı oldu. gum apteshaneye çıkan koridor pen cerelerinden birinin önüne yerleşiyor- du. İdam için her şey hazırdı. Bizim arkadaşı hemen gördüler ve derhal makinesi ile beraber palas opandıras kapı dışarı ettiler. Bu hâdise — evve- lâ hesaplamıştık — idamdan tam dört buçuk dakika evvel oluyordu. Arkadaş dışarı attıran memur, tekrar oraya gelmesin diye, bulundu- gum koridora bir jandarma koydu ve kimseyi bu tarafa bırakmamasını em retti, Bu suretle, ben tam bir emniyet al tında, adeta bir muhafız himiyesinde galışabilirdim. Tam zamanı idi. Hapishanenin kâ pısı açılmış ve ilk mahküm, rengi bem- AUER EEAEAEEEBEEAAEEEEAEEEEEEEAAEEEEEEENEUEEUENEEE EEE ANUNANEN EEE AAA AA AN kreşteki büyük kilisenin büyük çanı niçin çalındı ? | İzete idarehanelerinin telefonları da o kuyucularmın sünl hücumlarına uğra. mıştır. I Çan sesinden telâşa (düşen dahi- liye müsteşarı, polis müdürlüğünden telefonla malümat ve izahat istemiş ve polis müdüriyeti derhal mahalline bir komiser göndetmeğe mecbur kal.! mıştır. l Mahalline giden zabıta memuru, çan kulesinde bir gencin çanı çalmak ta olduğunu görmüş ve uyanan kilise| adamlarından birinin yardımile payi meli l en gerideki iki vagonuna yerleştir. mişler, ve bir müddet ilerledikten son- ra bu vagonları trenden ayırtarak za- vallı kadınları yol ortasında bırakmış. lar. Esat Beyin eserinde mevzuu bahis olan bu hâdise, Deyli Telgraf gazete sinin muharriri tarafından tahkik © lunmüş, Baküyu işgal eden İngilizlerin kumandanı Jeneral Donsterobla bu haberleri sureti kat'iyede tekzip et- miştir. İ İngiliz jenerali şu sözleri söyle miştir: “Bu hikâye tamamile esassız- dır. Bunun bir düşman ta lan bir mahlüka, kimse imdat yetiştir. mez, Onlar belediye dairesi önüne gidi yorlar. Orada bir müddet bekletilecek; ler. Sonra lâalettayin bir hatip daire nin mühteşem merdiveni yukarsından müphem birkaç söz söyliyecek ve kafi- le dağılacak, Ve nihayet odalarına, dar mel'ce- jlerine, rengi solmuş çocuklarının yanı- na sefalet ve şeamet yuvasına tekrar dönecekler. Bir ümit bile besliyemiye- cekler. Onlar başkalarının yuğurmuş olduğu bir kaderin kurbanıdırlar. .".. Bütün gün ormanda yürüdüm. Şim di yorgunum, bir küçük köy lokantası- na girerek gece için bir yatak kirala. dım. Yatak hazırdır fakat yatmağa he iri il bir tavırin akıp git. gid Mev bir şikâyet; fa RE ma şi yok. Nazal olsun. Bil. May tie 1 artık bir tüfek omuzla- kuvveti kalmamış © müz hevesim yok. Pencereye oturuyor ve şu bahar gecesinin (o gürültülerine kulak veriyorum. beyaz, çıkmıştı. Geldi, idam edildi. Ben daha emin olmak için ikincinin giyoti- ne çıkmasını bekledim, ve ancak o zn man filme almağa başladım. Emin 6- lunuz o esnada, memurlar o kadari müteheyyiç İdiler ki, kimse sinemayı filân düşünecek halde değildi. Bu sw- retle sonüncu mahkümun aldım. İtiraf edeyim ki, muvaffak ol. mâk arzusu manzaranın haşyetini ba- na unutturmuştu. Seyircilerden yal- nız ben, memnundum. Şimdiye kadar benim muvaffak olduğum şeyi kimse yapamanıştı. Şimdi beni yakalasalar bile, maki- neden ve sinemadan kimse anlamadığı için memurların eline boş bir film tu tuşturmiak üzere asıl filmi - koynuma) sakladım, ve bekledim. On dakika son-| ra koridordaki nübetçi jandarma kildi, Ben de bavulu alınca yallah. Bu filmi hiçbir yerde oynattırma- dım. Büyük bir rejisör onu satın al mak istiyor. Pek yakında, fevkalâde müheyyiç bir filmde bu çift idam sah-| nesini göreceksiniz. çes| taht halkını telâşa düşüren bu ada mı yakalamıştır. İ © Yunesko Avrel İsminde ve otuz. ya| şında olan vak'â kahramanınm sinir hastalığına, müptelâ olduğu ve ailesi tarafından yatırıldığı hastaneden bir kaç gün evvel, tecrübe maksadile, ser- best bırakıldığı anlaşılmıştır. Poliste verdiği ifadede Allahın oğ- lu olduğunu ve kendisinin imparator- lar imparatoru olan ikinci Karol ile konuşmak istediğini söyliyen Yunesko derhal tımarhaneye gönderilmiştir. Romanyada idari mu- tasarrıflık lâğvedildi Dahiliye nazırı vekili Areetoyano nun bir raporu üzerine bir irade ile perfekt administratif (idari mulasar- rıflık) lâğvolunmuş ve bunların vazife leri hükümet tarafından tayin olunan siyasi memurlara havrle edilmiştir. Bu siyasi hadiseyi birçok demok- rat gazeteleri tenkit etmekte ve bu mu amelenin kanunu esasiye mugayir ol.) duğunu yazmaktadırlar, muş gibi çağırmalar yükseliyor, Gece Yi tetkik ediyorum. Sakinim ve kendi- me hakimim. Artık maziden korkmu- yorum. Başımı çevirmeden onun sönük gözlerine gözümü dikebiliyorum. Hat ta ona karşı bile yürüyorum. Hatıra. larımı obüs deliklerinde ve melcelerde dolaştırabiliyorum. Artık o oralardan avdetlerinde dünkü gibi dehşetle ve endişe ile yüklü olarak gelmiyorlar. Bi lâkis dikkatli bir kuvvet ve irade ka- zanarak geliyorlar. Ben beni sürükleyip o mahvedecek bir fırtınaya intizar ediyordum. Fak selâmet hissetmeden o yavaş geld di buradadır, Ben ümidi mişken her şeyin mahvolduğunu zan- nederken onun kuvveti sessizce fazla. laşıyordu. Şedit bir hareketin bir ni- hayete müncer ulduğunu düşünüyor. y i danında oyunlar veren idamını da| Sürpriz! verilm&âden eşya da satıliyormuş.. Bir haftadafiberi Taksim mey- canbaz- hanede gümrük resmi verilme den şebre ithal edilen bazı eşya- İ min satıldığı anlaşılmıştır. Sirkte oyunlar esnasında sür- priz namı altında 35 kuruşa şe- ker, cigara vesaire satılmaktadır. Maliye müfettişlerinden . bir zat bu eşyanın gümrük resmi veril- meden şebre ithal edildiğini tahkik etmiş ve gümrük idare sine baber vermiştir. Gümrük idaresi kaçak olarak gümrükten geçirilen bu eşyayı müsadere etmek istediği zaman sirk ida- resi bu eşyanın hep satıldığını ve mevcudu kalmadığını miştir. Gümrük idaresi bu hu- susta tahkikat yapmaktadır. Can- bazhaneden ceza alınacaktır. Bu eşyanın artistlerin bavulları laşılmıştır. Kıyamet! Şayiayı çıkararak halkı tehyiç edenler cezalandırılacak Bir akşam refikimiz birkaç gün evvelki nüshasında bugün kıya- çıktığım yazmıştı. Vilâyet bu şa- te gördüğü için polis müdüriye- tine emir vermiş ve şaylayı çı- karanlar hakkında tahkikat ya- muavini Fazli B. demiştir ki: “Tahkikat yapılıyor. Bu şayi- ayı çıkaranları polis arıyor. Ya- kalanınca cezalandırılacaklardır. || Türk tarih cemiyeti Türk ocakları kurültayı kara” rile teşkil edilen tarih. heyeti. Türk tarih cemiyeti şekline in- kılâp etmiştir. Gazimiz bu cemi- yetin bâmi reisliğini kabul et- mişlerdir. Cemiyet Türk tarihi- nin ana hatları esasındaki tetki- katına devam etmektedir. "Cemiyet idare heyeti riyase- tne, Riyaseti cümhur kâtibi Tevfik, ikinci reisliğe Yusuf Akçura ve Samih Rifat, İ umumi kâtip ve murahhaslığa | Reşit Galip, muhasip ve vezne- darlığa Cemil Beyler seçilmiş- lerdir... Mütekait bir öküz! Son zamanlarda ingiliz hazine- ! sinden tekaüdiye alanlar arasın- i da birde öküz bulunduğu anla- şılmiştır. Bu öküz umumi harpte Dicle (cephesinde o bulunurken gürür ve irgilizlere sesile yardım edermiş! Öküz günde 12 peni almakt yoktur. tahsis edildi. O huşunete, muhasams ya mal olmuştu. Öldürmekle geçit kat ondan bana hayat kaldı. Vazif mek istiyorum. Eğer #tmescm kendimi seviyesiz addederim. Çok ifşn edecek ve çok tamir edecek şeyler var. ön zaif eller na tahsis etmeğe mecburdurla de onlara iştirak edeceğim © va israv Ben it ölü şİler susacaktır. Ve mazi beni takip ede ceğine imdadıma erişecektir. Bu ne kadar sade, fakat bu fikre zrmgeldi. İ Belki ben de bir uçuruma yuvarla Mahut sirkette gümrük resmi | söyle- | içinde gümrükten geçirildiği an- İ met kopacağı hakkında bir şayia | yiayı halkı tehyic edici mahiyet- | pılmasını bildirmiştir. Dün vali | umumi | harbin kızgın zamanlarında bö- | “gri ihata Mevcudiyetimin bir kısmı imhaya|başa çıkamadığını ve kendine yeni bir ve yolumu göstermek için bu kâfidir. Kendimi tekâmül ettirmek, hazır ol mak ellerimi ve düşüncemi talim et-JJaklarına sızıyordu. ca kuvvetlerini bu: ermek için nekadar çok yorulmak lâ. Sirkecide 2 2740 Sube “wcenta di zade banı Karadeniz hat- tında bilümum kamara ve gü- verte yolcu ve navullarında mür- him tenzilât var- dır. Trabzan ikinci P, (CÜMHURİYET) vapuru 21 Mayıs Perşembe akşamı Gala- tadan İnebolu, Sinop, Samsun, Ünye, Fatsa, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Hopaya kalkacak ve dönüşte Pazar, Rize, Of, Sürmene, Trabzon, Polatane, Görele, Giresun, Ordu, Fatsa, Ünye, Samsun, Zonguldağa Sinop, İnebolu, uğrıyacaktır . Mersin Pastası (ANAFARTA) vapuru : 22 Mayıs cuma 10 da Galatadan Çanakkale, Izmir,Küllük, Bod- rum, Rados, Fethiye, Antalya, Alâiye kalka» cak dönüşte Ana- mür, Finike, Dalyan, Marma- ris, Geliboluya da uğrıyacak- Gidişte o Çanakkale için yüke alınmaz. ve Mersine Taşucu, tır. | Memleket Haberleri Bu da bir teşebbüs Gene izmirde Karşı yakada pastacı Franko isminde bir ital- yan genci işlerinin bozukluğun- dan dolayı tentürdiyot içerek öl- mek istemiş, kurtarılmıştır. Bir kaza daha izmirde Karşı yaka treni istas- yonda Arife isminde bir çocuğu çiğnemiş ve kolunu koparmıştır. Çocuk ölüm halindedir. Sefaretlerde: İngiliz sefirinin beyanatı Avrupa seyahatinden dönen ingiliz sefiri M. Corc Klark Türk - ingiliz münasebetinin dos- tane ve samimi olduğunu söyle- i dikten sonra Lort Atlonun An- karada gördüğü yüksek hüsnü kabulun ingilterede memnuniyet- le karşılandığını Gazi Hz. ingil- tereye seyahat ederlerse en bü- yük bir alâka ve muhabbetle etmediğini. hotbinlikte çığır açamadığını farketmiştik. Onun nisyan bataklıkları ârasında mahvol duğunu görmekle meyustuk, Ibarelerin çirkefi onu. bel'ediyor, ve içtimai mü- nasebatın, endişeler razifelerin çat- mdi öğrendim ki bütün hayat bir hazırlıktan başka bir şey değildir. Faaliyet küçük müstakji sultalara, müteaddit hücrelere, müte- âddit kuneyvara ayrılmıştır. Eğer a gaçların hücreleri ve Küneyvatı yal- niz yükselen nusgu mas ve nâkil ile iktifa ediyorsa, süyleri yine boşa git- miyor. Neticede güneşlenmiş yaprak- ların hışırtısı, zirveler, hürriyet husu- le geliyor. Ben başlamak istiyorum. Şüphesiz gencliğimizde tasavvur ettiğimiz ve cephelerde senelerce İnti- dum.-Buglin biliyorum. Yavaş yavaşinacaktım fakat Lüdviğin ölümü önü-|zar ettiğimiz tam hatta mazhariyet ask neşvünüma bulmak da bir nevi | mettir. Gayri mahsus bir surette inki-| lâp da bir ifraktır. Ve buna nihayet Ağaçların arasina gölgeler dolaşı- yor. Ve ormandan, yaralılar yatıyor müzde yolu gösteren bir havai fişenklimkânsızdır. Yolumuz, bütün, yollar gi vazifesini ifa etti. Müşterek hayatımr.) bi taşlıklı, kolay ogeçilmiyen be zin şedit cereyanının yarım hakikatle- (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: